Şimdi Ara

====Yeni Honda City Bölümü====Ana Başlık====buradan devam (214. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
11.808
Cevap
51
Favori
1.088.899
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 212213214215216
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Olmaz abiler, benim arabam yol tutumuyor diye dava acayım kazanayım eee sonra.sonra ne olacak. arabanızı baska yol tutumayan araba ilemi degistirecekler hiccc sanmıyorum. peki size servislere yada uretici firmaya direkt olrak sordunuzmu demezlermi. onları tehtit etmek degil ama ben dava acmak istiyorum bundan nasıl etkileneceginizi bilmiyorum fakat ben bu konuda kararlıyım sonrasında sizce ne olur ne dersiniz bana yol gosterirmisiniz gibi yaklasıp abanın ardından sopa gostermek gibi yani boyle yaklassak sonrasında ne olur. ya diyeceklerki dısa dogru biraz daha tasan jant ve biraz daha genis lastik takalım yapılacak bu baska bir sey yok diyeceklerdir. cunku bizlere yapılan acıklamada arabanın dizaynından kaynaklanan yuksek olması dingil mesafesinin yetersiz olması lastik ebadlarının lusk ve ekonomiden taviz vermeden cok hassas sekilde bir sekilde ayarlandıgı daha fazla bir sey yapamazlar yapamıyacaklarını davada dahi soyliyecekler sonucta. bu yuzdendirki tuketici dernekleri yerine servisler ve hatta direkt ureticiyi aramalıyız.
  • yol tutuşunun mahkemeden lehte karala döneceğini sanmam. arkadaşımızında belirttiği gibi yasal sınırları bir düşünürsek mahkemenin city kullanıcıları yönünde kara vermesi çok zayıf ihtimal. direkt honda ile görüşülüp olaya olumlu yaklaşarak her iki tarafıda memnun edecek çözümler aramak daha mantıklıdır diye düşünüyorum.
    sorunlarınızın kısa sürede çözümlenmesi dileğiyle
  • şimdi ben 140 lardan bahsetmıorum yani bu arabaya ben o davaya bakan hakimi oturtayım çıkalım aydın yoluna girelim bi viyadüğe 100 ile gidelim başka birşey istemiyorum ama biraz rüzgar olmalı ki aydın yolunda bu hep olur o viyadükten çıktıktan sonra ilk dönüşten geri dön demezse ben şöför değilim

    yani hangimiz 90-95 ile giderken ben direksiyonda elimi bırakıyorum abi ip gibi gidiyor bu araba diyor. daha önceki sayfalarda city35 abim sen ben bıraktım gidiyor demişsin ya uygun bi zaman buluşalım bi benim arabayı kullan altınyolda acaba sorun benim arabadamı bendemi bu akşam iyice uyuz oldum çünkü ben. Ben tatmin olmuyorum bu işten bu sorun çözülmezse noterden tutanak alıp gittiği yere kadar gidicem 24 milyar para verdim 2-3 milyar daha veririm yeterki sorun çözülsün hafta başındayız iş stresi sarmadan bu arabanın stresi sardı beni yine
  • Evet arkadaşlar, ne zamandır sağdan soldan duyduğum fakat Honda'nın açıklaması olmadığı için dile getirmediğim haberi bugün gazetede okuyunca gerçek olduğu ortaya çıktı.

    City üretimi bitiyor, fabrika sadece civic sedan üretecek.

    Honda Türkiye Gen.Müd. Yard. Ümit Karaarslan City üretiminin 2 yıl içinde sona ereceğini ve City'nin yeni versiyonunun Türkiye'de üretilmeyip ithal edileceğini açıkladı. (Milliyet 20/11/2006)
  • İkiyıl sonra arabalarımızın makyajlanıp üretimininde ithal olmasının bir sakıncası olacağını düşünmüyorum tıpkı jazz gibi. Ama ithali ucuza getirip çin üretimi alırlarsa orasını bilemem
  • quote:

    Orjinalden alıntı: AKINAKIN

    İkiyıl sonra arabalarımızın makyajlanıp üretimininde ithal olmasının bir sakıncası olacağını düşünmüyorum tıpkı jazz gibi. Ama ithali ucuza getirip çin üretimi alırlarsa orasını bilemem


    Kullandığımız yerli City araçların 2. el değerleri açısından bence bu olumlu bir gelişme değildir. Bir firma üretmeye yeni başladığı bir araçtan niye vazgeçer? Az mı satılıyor? Hayır. O zaman niye? Demek bir sıkıntı var!
  • Aslında haber çok açık adamlar ticari olarak düşünüyorlar city yerli üretiminde civic'e nazaran az para kazanıyormuş bunu ithal ederek ucuza mal etmeleri gayet makul. Türkiyede çok satmasına rağmen Opel'in fabrikasını kapatıp tüm modellerini ithal olarak getirmesinide unutmayalım. Adamların derdi neydi minimum maliyet maksimum kar.
    Şimdilik Civic ve City haricinde diğer tüm honda modelleri ithal ikinci eldede sıkıntı söz konusu değil.
    quote:

    Orjinalden alıntı: threeel


    quote:

    Orjinalden alıntı: AKINAKIN

    İkiyıl sonra arabalarımızın makyajlanıp üretimininde ithal olmasının bir sakıncası olacağını düşünmüyorum tıpkı jazz gibi. Ama ithali ucuza getirip çin üretimi alırlarsa orasını bilemem


    Kullandığımız yerli City araçların 2. el değerleri açısından bence bu olumlu bir gelişme değildir. Bir firma üretmeye yeni başladığı bir araçtan niye vazgeçer? Az mı satılıyor? Hayır. O zaman niye? Demek bir sıkıntı var!
  • İŞTE MİLLİYET'TEKİ HABER!
    'Civic Sedan’la büyüyeceğiz’

    Honda Türkiye, kapasite artırımı için çalışmalarını hızlandırdı. 100 milyon dolarlık yatırım için hafriyat başladı. Civic Sedan üretimine ağırlık verilecek

    19 Kasım 2006 Pazar

    LEVENT KÖPRÜLÜ

    Honda’nın Gebze Şekerpınar’da bulunan fabrikasında kapasite artırımı için çalışmalar başlarken, artırılan kapasitenin büyük ölçüde tek modele, yani Civic Sedan’a yönlendirilmesine karar verildi. Bu çerçevede City Sedan’ın yaklaşık iki yıl sonra yenilenecek versiyonu Türkiye’de üretilmeyecek, sadece ithal edilecek.
    100 milyon dolarlık yatırımla Gebze’deki fabrikanın 50 bin adetlik kapasiteye çıkarılması için çalışmaların başlatıldığını belirten Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan, yeni tesiste pres atölyesinin de bulunacağını kaydetti.
    50 bin adetlik kapasitenin Ekim 2007’de devreye alınacağını kaydeden Karaarslan, “Maliyetleri inceledik. Türkiye’de tek modelle büyümenin daha karlı olduğunu gördük. City yerine Civic Sedan’la büyüyeceğiz. İkinci nesil City ise Türkiye’de üretilmeyecek” dedi.

    100 bine uygun olacak
    Şu anda hafriyat çalışmalarına başlanan yeni yatırımın aslında 100 bin adetlik kapasiteye göre yapılacağını anlatan Karaarslan, “Ama biz ilk olarak 50 bin adedi devreye sokacağız. Verimliliğe göre 100 bin adede çıkarabiliriz” diye konuştu.
    Bu yatırım için Honda’nın İngiltere fabrikasından bir ekibin Türkiye’ye geldiğini söyleyen Karaarslan, bu yatırımla gerçek anlamda üretime geçeceklerini ve bu yüzden Honda İngiltere fabrikasından bir heyet geldiğini kaydetti.
    Karaarslan, “Bu heyet, Türkiye’de fabrikanın üretim planlamasından, pres ve boya alanlarına kadar her konuda yöneticilerle birlikte çalışıyor. Şu anda inşaat başladı, makine siparişleri verildi” dedi.
    Civic Sedan’ın Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Polonya ve Macaristan’dan sonra İsrail ve Ortadoğu pazarlarına da ihraç edileceğini söyleyen Karaarslan, 50 binlik kapasiteye ulaştıktan sonra Afrika’nın da ihraç pazarları arasına gireceğini bildirdi.
    50 bin adedin verimliliğine bakarak 100 bine karar verileceğine, bu bağlamda 2010’da yepyeni bir modelin daha devreye girebileceğine dikkat çeken Karaarslan, City’nin üretiminin iki yıl kadar süreceğini belirtti.

    'Çin’den almıyoruz!’


    Ümit Karaarslan, Türkiye’de Çin’in ürettiği otomobil markalarının satılmasının şu aşamada kolay olmadığını belirterek, “Henüz Avrupa için onay almamış Çin markalarının Türkiye’ye 2-3 yıldan önce girebileceğini düşünmüyorum” dedi.
    Diğer büyük markalar gibi Honda’nın da Çin’de üretim yaptığını hatırlatan Karaarslan, “Bugün Avrupa’da satılan Honda Jazz’ın yüzde 60’ı Çin’de üretiliyor” diye konuştu. Kendilerinin bunu yapmayıp Jazz’ı Japonya’dan getirdiklerini belirten Karaarslan, nedenini de şöyle açıklıyor:
    “Bir dönem Çin’le dış ticaret dengesi nedeniyle Türkiye’den otomotiv ihracatı gündeme geldi. O dönem Çinliler Türkiye’de üretilen araçlardan Civic’i seçtiler ve biz 4 bin adetlik ihracat gerçekleştirdik. Ancak Honda Çin buna karşı çıktı. Sonuçta hükümet kararı olduğu için ihracat gerçekleşti, ama Honda Çin’le gerginlik yaşadık. Biz de bu yüzden Çin’den araç almamaya karar verdik.”
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gokalq

    yani hangimiz 90-95 ile giderken ben direksiyonda elimi bırakıyorum abi ip gibi gidiyor bu araba diyor. daha önceki sayfalarda city35 abim sen ben bıraktım gidiyor demişsin ya uygun bi zaman buluşalım bi benim arabayı kullan altınyolda acaba sorun benim arabadamı bendemi bu akşam iyice uyuz oldum çünkü ben. Ben tatmin olmuyorum bu işten bu sorun çözülmezse noterden tutanak alıp gittiği yere kadar gidicem 24 milyar para verdim 2-3 milyar daha veririm yeterki sorun çözülsün hafta başındayız iş stresi sarmadan bu arabanın stresi sardı beni yine.


    Yani anlamıs degilim. su yol tutus problemi olarak evet bende zaman zaman sorunlar yasadım. onceki arabam Lada Samara idi yol tutus konusunda muhtesem bir araba Samara kim ne derse desim. 12 yıl gibi bir sure kullandım samarayı. sonradan city kullanınca evet tabiki fark var. samara hatchback bir araba city ise sedan tip bir yapıda. tabiki sedan bagajı ruzgar konusunda bir handikap, okadar olacak diyordum bir ikincisi ozellikle arka camların dik olusu ki bu ruzgar tutmada etkili yani ruzgarı ustten atmak degil etkilenmek olarak yorumlanıyor. bir baskası ise yuksek olması ki alttan gecen hava aerodinamigi bozuyor. belki bagaja takılacak bir kanat faydalı olacaktır. gokalq tabi bir gun bulusalım sorun degil sen benim arabayı kullanırsın ben seninkini.

    Hafta sonu menderes tarafına gittik yol virajlı ve inisli cıkıslı oralarda turkiye rallisi ege ayagı yapılır, superdi ne guzel yollar yapmıslar kaplama yeni idi tertemiz yol. bizim hanımım midesi bozuldu hızlı kullanmama ragmen hic kaymadı hic savrulmadı. bu yolu bir deneyin aslında ileriyi rahat goruyorsunuz yolda olup bitenlerden haberdarsınız yani. hızlı girilen virajlar var egimler cok guzel iceri donuk yatarak donuyorsunuz aynı bir motosiklet kullanıyor gibi, bu gibi kullanımı severseniz menderes seferihisar arası ormanlık yol bir numara. city guzeldi cok guzel yol yaptık. bir yerde durup arabamı dahi seyrettim " Vayyy beee" dedim.
    tavsiye ederim.

    sevgiler.
  • Arkadaşlar ben aracı aldığımdan beri 90 ı geçtikten sonra sanki su üstünde gidiyormuşsunuz gibi bir havası var diyordum. Ben bu araç kadar yolda duramayan bir araç görmedim. gokalq arkadaşımızın dediği malesef doğru ben bu arabaya 28 bin ytl vermişim 2 daha verirdim adam akıllı birşey alırdım yalan değil. Yeni alacak olan arkadaşlar bir daha düşünsün eğer şehir içinde kullanacaklarsa problem yok, ama öyle ben 100 ü geçerim şehir dışına otoyola falan çıkarım diyen varsa hiç boşuna almasın. Aracı ilk aldığımda o hevesle tabiki pek test etme şansımız olmadı ama gün geçtikçe bu otomobile verdiğim parayı haketmediğini üzülere söylemek zorundayım. Memnun olanlara sözüm yok. Ama ben bu otomobilden çekeceğim kadar çektim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gokalq

    şimdi ben 140 lardan bahsetmıorum yani bu arabaya ben o davaya bakan hakimi oturtayım çıkalım aydın yoluna girelim bi viyadüğe 100 ile gidelim başka birşey istemiyorum ama biraz rüzgar olmalı ki aydın yolunda bu hep olur o viyadükten çıktıktan sonra ilk dönüşten geri dön demezse ben şöför değilim

    yani hangimiz 90-95 ile giderken ben direksiyonda elimi bırakıyorum abi ip gibi gidiyor bu araba diyor. daha önceki sayfalarda city35 abim sen ben bıraktım gidiyor demişsin ya uygun bi zaman buluşalım bi benim arabayı kullan altınyolda acaba sorun benim arabadamı bendemi bu akşam iyice uyuz oldum çünkü ben. Ben tatmin olmuyorum bu işten bu sorun çözülmezse noterden tutanak alıp gittiği yere kadar gidicem 24 milyar para verdim 2-3 milyar daha veririm yeterki sorun çözülsün hafta başındayız iş stresi sarmadan bu arabanın stresi sardı beni yine


    Ayrıca gokalq arkadaşımızın ip gibi gidiyor olayına şunu eklemek istiyorum, dikkat edin sadece yüksek hızlarda değil 30/40 ile giderken dahi direksiyonu bıraktığınızda düz çizgide gitmediğini mutlaka ufak bir müdahale ile yola girmesi gerektiğini görürsünüz. Oysaki daha geçen gün kullandığım ve üstüne basa basa söylüyorum ki bedava verseler önce fransız malı olduğu için sonrada arkadaşlarımın yaşadığı elektronik problemlerini bildiğim için binmeyeceğim peugeot 206 marka otomobil 100 ile giderken dahi çok rahat bir şekilde ellerinizi bırakarak gidebilirsiniz ve kesinlikle gittiği yoldan sapmaz fiyatı da benim aldığım city den düşüktür.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: xmasterx
    1.

    ben 100 ü geçerim şehir dışına otoyola falan çıkarım diyen varsa hiç boşuna almasın. Aracı ilk aldığımda o
    hevesle tabiki pek test etme şansımız olmadı ama gün geçtikçe bu otomobile verdiğim parayı haketmediğini üzülere söylemek zorundayım. Memnun olanlara sözüm yok. Ama ben bu otomobilden çekeceğim kadar çektim.

    2.

    Oysaki daha geçen gün kullandığım ve üstüne basa basa söylüyorum ki bedava verseler önce fransız malı olduğu için sonrada arkadaşlarımın yaşadığı elektronik problemlerini bildiğim için binmeyeceğim peugeot 206 marka otomobil 100 ile giderken dahi çok rahat bir şekilde ellerinizi bırakarak gidebilirsiniz ve kesinlikle gittiği yoldan sapmaz fiyatı da benim aldığım city den düşüktür.


    Cok haksızlık ediyorsun gibi geliyor bana. bu konuda servisler yada Honda ne yaptı merak ettim buralara basvurdun mu? onlar ne yaptı senin icin.
  • Arkadaşlar ben açık açık düşüncemi söylemek istiyorum. Eğer şimdi almam gerekseydi asla asla asla Honda City almazdım kesinlikle. Rakiplerinden aksesuar olarak iyi gibi görünsede, rakipleri para vermeye değmez gibi görünsede gene Cityi asla almazdım, belki öbürlerinide almazdım.

    Bir otomobil 4 teker üstünde gidiyor ve tüm güvencesi dengesi. Eğer dengesi kolayca bozuluyorsa (rüzgarla bile hatta ağır bir otomobil olduğu halde) o araba ne işe yarar size soruyorum. Arabanın içini deri dışını altın kaplama, motorunuda 1000 Bg yapsanız bile ne işe yarar.

    Gelelim Honda ve servise : Şikayetlerimize saaatlerce telefonda konuşup herkeze aslında şehir için yapılmış bir otomobil City diye zırvalarlarsa Honda denen marka benim için bitmiştir zaten. Ellerine beyaz eldiven, beyaz elbiseler giyip ortada dolaşan Japonlar o eldivenlere ve elbiselere, boşa giden telefon konuşmalarına harcıyacakları parayla doğru dürüst bir vites topuzu taksalardı arabaya. O sahtekar serviste bu vites topuzunu siz çizmişsiniz diye beş para etmez vites topuzundan kar etmeye çalışması ise Honda nın beş para etmemesinin kanıtıdır. Param olsa şu an anında elimden çıkarırım Cityi. Sırf 500 lt bagajı var diye araba alınmazki. Bana soran herkese kesinlikle almayın, tavsiye etmiyorum diyorum ve her platformda da bunu söyleceğim ve yazacağım. Çünkü ben bir Honda City mağduruyum.

    Gelelim sağlamlığına ; Güçlü, cafcaflı, mükemmel, süper, 2006 civicin Euro Ncapten 4 yıldız aldığına göre city değil 4 asla ve asla 2 yıldızı bile alamaz.

    2006 yılında şu anda piyasada en beş para etmez araba şu anda City bence. Neden çünkü kocaman bi araba yapıp sonra şehir arabası diyen Japonlar kimi kandıracaklarını sanıyor acaba? Şehirde asla kullanamazsınız çünkü ne önü görülüyor ne arkası. O boyutlarla dünyanın hiçbir şehirinde kullanılamaz o araba. Şehir dışındada kullanamazsınız çünkü yolda dansediyor ama sorun yok çünkü o bir şehir arabası yuh be.
    Nekaldı geriye?

    Yolda sağa sola dalarken japonlar oyun havası dağıtsında bari onu dinleyelim telefonla gevezelik etmelerine gerek yok bence.

    Honda City almayı düşünenler varsa tavsiyem almayın kardeşim. 9 aydır kullanıyorum ve şimdiye kadar hep kendimi kandırdım. City alıp psikolojinizi bozacağınıza arabanız bozulsun. Clio 3 ün sayfasını okudum biraz. Adamlar arabada şu var bu yok diye üzülüyorlar sadece. Bizdede herşey varda arabada denge, Honda da müşteri mümnüniyeti yok. ISO belgeleri falanda vardır Allah bilir. Müşteri şikayetlerinide telefonla gevezelik edip müşteriyi kandırdık mı yazıyorlar acaba.

    quote:

    Orjinalden alıntı: city35


    quote:

    Orjinalden alıntı: xmasterx
    1.

    ben 100 ü geçerim şehir dışına otoyola falan çıkarım diyen varsa hiç boşuna almasın. Aracı ilk aldığımda o
    hevesle tabiki pek test etme şansımız olmadı ama gün geçtikçe bu otomobile verdiğim parayı haketmediğini üzülere söylemek zorundayım. Memnun olanlara sözüm yok. Ama ben bu otomobilden çekeceğim kadar çektim.

    2.

    Oysaki daha geçen gün kullandığım ve üstüne basa basa söylüyorum ki bedava verseler önce fransız malı olduğu için sonrada arkadaşlarımın yaşadığı elektronik problemlerini bildiğim için binmeyeceğim peugeot 206 marka otomobil 100 ile giderken dahi çok rahat bir şekilde ellerinizi bırakarak gidebilirsiniz ve kesinlikle gittiği yoldan sapmaz fiyatı da benim aldığım city den düşüktür.


    Cok haksızlık ediyorsun gibi geliyor bana. bu konuda servisler yada Honda ne yaptı merak ettim buralara basvurdun mu? onlar ne yaptı senin icin.

  • quote:

    Orjinalden alıntı: sinan_i

    Arkadaşlar ben açık açık düşüncemi söylemek istiyorum. Eğer şimdi almam gerekseydi asla asla asla Honda City almazdım kesinlikle. Rakiplerinden aksesuar olarak iyi gibi görünsede, rakipleri para vermeye değmez gibi görünsede gene Cityi asla almazdım, belki öbürlerinide almazdım.

    Bir otomobil 4 teker üstünde gidiyor ve tüm güvencesi dengesi. Eğer dengesi kolayca bozuluyorsa (rüzgarla bile hatta ağır bir otomobil olduğu halde) o araba ne işe yarar size soruyorum. Arabanın içini deri dışını altın kaplama, motorunuda 1000 Bg yapsanız bile ne işe yarar.

    Gelelim Honda ve servise : Şikayetlerimize saaatlerce telefonda konuşup herkeze aslında şehir için yapılmış bir otomobil City diye zırvalarlarsa Honda denen marka benim için bitmiştir zaten. Ellerine beyaz eldiven, beyaz elbiseler giyip ortada dolaşan Japonlar o eldivenlere ve elbiselere, boşa giden telefon konuşmalarına harcıyacakları parayla doğru dürüst bir vites topuzu taksalardı arabaya. O sahtekar serviste bu vites topuzunu siz çizmişsiniz diye beş para etmez vites topuzundan kar etmeye çalışması ise Honda nın beş para etmemesinin kanıtıdır. Param olsa şu an anında elimden çıkarırım Cityi. Sırf 500 lt bagajı var diye araba alınmazki. Bana soran herkese kesinlikle almayın, tavsiye etmiyorum diyorum ve her platformda da bunu söyleceğim ve yazacağım. Çünkü ben bir Honda City mağduruyum.

    Gelelim sağlamlığına ; Güçlü, cafcaflı, mükemmel, süper, 2006 civicin Euro Ncapten 4 yıldız aldığına göre city değil 4 asla ve asla 2 yıldızı bile alamaz.

    2006 yılında şu anda piyasada en beş para etmez araba şu anda City bence. Neden çünkü kocaman bi araba yapıp sonra şehir arabası diyen Japonlar kimi kandıracaklarını sanıyor acaba? Şehirde asla kullanamazsınız çünkü ne önü görülüyor ne arkası. O boyutlarla dünyanın hiçbir şehirinde kullanılamaz o araba. Şehir dışındada kullanamazsınız çünkü yolda dansediyor ama sorun yok çünkü o bir şehir arabası yuh be.
    Nekaldı geriye?

    Yolda sağa sola dalarken japonlar oyun havası dağıtsında bari onu dinleyelim telefonla gevezelik etmelerine gerek yok bence.

    Honda City almayı düşünenler varsa tavsiyem almayın kardeşim. 9 aydır kullanıyorum ve şimdiye kadar hep kendimi kandırdım. City alıp psikolojinizi bozacağınıza arabanız bozulsun. Clio 3 ün sayfasını okudum biraz. Adamlar arabada şu var bu yok diye üzülüyorlar sadece. Bizdede herşey varda arabada denge, Honda da müşteri mümnüniyeti yok. ISO belgeleri falanda vardır Allah bilir. Müşteri şikayetlerinide telefonla gevezelik edip müşteriyi kandırdık mı yazıyorlar acaba.

    quote:

    Orjinalden alıntı: city35


    quote:

    Orjinalden alıntı: xmasterx
    1.

    ben 100 ü geçerim şehir dışına otoyola falan çıkarım diyen varsa hiç boşuna almasın. Aracı ilk aldığımda o
    hevesle tabiki pek test etme şansımız olmadı ama gün geçtikçe bu otomobile verdiğim parayı haketmediğini üzülere söylemek zorundayım. Memnun olanlara sözüm yok. Ama ben bu otomobilden çekeceğim kadar çektim.

    2.

    Oysaki daha geçen gün kullandığım ve üstüne basa basa söylüyorum ki bedava verseler önce fransız malı olduğu için sonrada arkadaşlarımın yaşadığı elektronik problemlerini bildiğim için binmeyeceğim peugeot 206 marka otomobil 100 ile giderken dahi çok rahat bir şekilde ellerinizi bırakarak gidebilirsiniz ve kesinlikle gittiği yoldan sapmaz fiyatı da benim aldığım city den düşüktür.


    Cok haksızlık ediyorsun gibi geliyor bana. bu konuda servisler yada Honda ne yaptı merak ettim buralara basvurdun mu? onlar ne yaptı senin icin.







  • quote:

    Orjinalden alıntı: sinan_i

    Arkadaşlar ben açık açık düşüncemi söylemek istiyorum. Eğer şimdi almam gerekseydi asla asla asla Honda City almazdım kesinlikle. Rakiplerinden aksesuar olarak iyi gibi görünsede, rakipleri para vermeye değmez gibi görünsede gene Cityi asla almazdım, belki öbürlerinide almazdım.

    Bir otomobil 4 teker üstünde gidiyor ve tüm güvencesi dengesi. Eğer dengesi kolayca bozuluyorsa (rüzgarla bile hatta ağır bir otomobil olduğu halde) o araba ne işe yarar size soruyorum. Arabanın içini deri dışını altın kaplama, motorunuda 1000 Bg yapsanız bile ne işe yarar.

    Gelelim Honda ve servise : Şikayetlerimize saaatlerce telefonda konuşup herkeze aslında şehir için yapılmış bir otomobil City diye zırvalarlarsa Honda denen marka benim için bitmiştir zaten. Ellerine beyaz eldiven, beyaz elbiseler giyip ortada dolaşan Japonlar o eldivenlere ve elbiselere, boşa giden telefon konuşmalarına harcıyacakları parayla doğru dürüst bir vites topuzu taksalardı arabaya. O sahtekar serviste bu vites topuzunu siz çizmişsiniz diye beş para etmez vites topuzundan kar etmeye çalışması ise Honda nın beş para etmemesinin kanıtıdır. Param olsa şu an anında elimden çıkarırım Cityi. Sırf 500 lt bagajı var diye araba alınmazki. Bana soran herkese kesinlikle almayın, tavsiye etmiyorum diyorum ve her platformda da bunu söyleceğim ve yazacağım. Çünkü ben bir Honda City mağduruyum.

    Gelelim sağlamlığına ; Güçlü, cafcaflı, mükemmel, süper, 2006 civicin Euro Ncapten 4 yıldız aldığına göre city değil 4 asla ve asla 2 yıldızı bile alamaz.

    2006 yılında şu anda piyasada en beş para etmez araba şu anda City bence. Neden çünkü kocaman bi araba yapıp sonra şehir arabası diyen Japonlar kimi kandıracaklarını sanıyor acaba? Şehirde asla kullanamazsınız çünkü ne önü görülüyor ne arkası. O boyutlarla dünyanın hiçbir şehirinde kullanılamaz o araba. Şehir dışındada kullanamazsınız çünkü yolda dansediyor ama sorun yok çünkü o bir şehir arabası yuh be.
    Nekaldı geriye?

    Yolda sağa sola dalarken japonlar oyun havası dağıtsında bari onu dinleyelim telefonla gevezelik etmelerine gerek yok bence.

    Honda City almayı düşünenler varsa tavsiyem almayın kardeşim. 9 aydır kullanıyorum ve şimdiye kadar hep kendimi kandırdım. City alıp psikolojinizi bozacağınıza arabanız bozulsun. Clio 3 ün sayfasını okudum biraz. Adamlar arabada şu var bu yok diye üzülüyorlar sadece. Bizdede herşey varda arabada denge, Honda da müşteri mümnüniyeti yok. ISO belgeleri falanda vardır Allah bilir. Müşteri şikayetlerinide telefonla gevezelik edip müşteriyi kandırdık mı yazıyorlar acaba.




    İnsan bir kere arabasından soğursa böyle oluyor demek ki. Şimdi size arızalanan vites topuzlarının garanti kapsamında değiştirildiği veya park için park sensörü diye bişi olduğunu (ve çoğumuza hediye verildiğini) anlatmanın kar etmeyeceği ortada. Yok şehirde asla kullanılmazmış, yok beş para etmezmiş, yok 2 yıldız bile alamazmış filan. Bir kere sevmediniz mi arabanızı kusur bulmak/uydurmak kolay.

    Bana soranlara tavsiye ediyorum ben City'i. Elbette araba için daha fazla para harcamak isteyenlere başka otomobiller önermek mümkün ama City verdiğiniz paranın hakkını veren bir otomobil bence. 10000ytl daha fazla verip civic alanların da şikayetleri var arabalarından. Sorunsuz bir otomobil almak istiyorsanız çok (gerçekten çok) para vermeniz lazımdı. 24000 ytl verip ne almayı umuyordunuz?

    Sonuçta bu arabayı ralliye katılmak için almıyorsunuz. Düşük yakıt tüketimi, geniş bagaj hacmi ve Honda markası otomobilin artıları. 120'den, 140'dan sonra otomobil rüzgardan etkileniyormuş. Nasıl oluyorda bu hızlarda gitmeyi planlıyorsunuz şaşıyorum. Aslında şaşmamak lazım; bu ülke boşuna trafik kazalarının en çok olduğu ülkelerin başında gelmiyor. Akşam haberlerinde hız denemesi yapanların hazin sonlarını duyuyoruz ama kimseye ders olmuyor anlaşılan. Bunları City'i aklamak için yazmıyorum. Daha üst sınıftan bir araç alsanız bu sefer de 220'den sonra yolda durmuyor diyecektiniz.

    Yoksa hız sınırlamaları sizler için değil mi?

    Hepinize kazasız sürüşler diliyorum.
  • Valla ben City e haksızlık ettiğimi düşünmüyorum. Aksine 27750 ytl verdikten sonra Honda nın bana haksızlık ettiğini düşünüyorum. Bu konuyu servisle de görüştüm, Honda Türkiye ile de görüştüm. Servis olarak bana yakın olduğu için Çiftkurtlara gidiyorum ve bu güne kadar önüme çözüm dışında herşeyi serdiler. En son Honda Türkiye de aynı kazığı attı. Araçtaki boya dökülmelerini hatırlıyorsunuzdur belki. Honda Türkiye beni arayıp aracımdaki dökülmelerin dış etken kaynaklı olduğunu söyledi. Bugün dökülmeleri boyaması için servise gittim ve Honda nın bana bu cevabı verdiğini söyledim. Servis yetkilisi araçtaki dökükleri tekrar inceledi ve kendisi bile alınan bu karara şaşırdı. Fotoğrafları çekilip yollandı değilmi dedi. Evet dedim bu serviste fotoğraflanıp yollandı. Bu honda dan yediğim son kazık olsun artık. O kadar sevdiğim markayı gözümde tamamen erittiler. Birde utanmadan servis personeli gelip bana diyorki "abi keşke civic alsaydın ben kefilim o arabaya". Sanki mandalina portakal alıyoruz. Tabiki 3/5 yerinde boya döküğü var diye Honda arabamı değiştirecek yada paramı geri verecek değil. Kılıf uydurmak en güzeli. İyi yada kötü bu kadar uzun zaman kullandığım bu markayı bu şekilde tanımak çok üzdü beni. Demekki sorun yaşadığımda yanımda olmayacakmış. Şimdi olmayan bundan sonra da olmaz. Aynı şekilde yaşadığım yakıt problemi. Bir çok arkadaşımızın bu konuda şikayeti yok. Siz depoyu ne şekilde doldurtuyorsunuz bilmiyorum. Ben yakıt pompasının otomatiği attığı anda bıraktırıyorum, daha fazla eklettirmiyorum. Sanırım bu şekilde 42 litrelik depo doluyor. Son örnek olarak şu an depom neredeyse yarıya yakındı servise verdiğimde ve yaptığım yol 180 km. Siz düşünün artık gerisini. Servis yakıt testi yaptığını söyleyip bir sürü test kağıdı döktü önüme. Yokuş aşağıya salarak mı bu testi yapıyorlar anlamış değlim. İlk günlerde böyle bir problemim yoktu giderek çok yakmaya başladı diyorum servise. Servis bana diyorki 10 bin km den sonra düzelir. Oysaki bir arkadaşımın jazz model otomobiline de aynı şeyi söylediler, otomobil şimdi 20 binde hala çok yakıyor. Ön konsoldan gelen seslerin birini giderip yeni bir ses ekliyorlar. İşin kötüsü ustaya o sesi dinletip anlatana kadar olan yine bana oluyor. Benim bildiğim Türkiyede servisleri kötü olan bir Ford vardı artık Honda da aynı kefeye girdi. Sorunun varsa çözüm yok. Sorunun yoksa zaten çözecek birşeyde yok. Herşey kendi halinde gidiyor. Şimdiye kadar Honda CRX, Honda Civic 1.6ies ve son Honda City. Bu araçta yaşadığım problemler ve servisin/Honda nın bu problemlere yaklaşımı bu markayı tanımamda çok yardımcı oldu. Diğer araçlarım ise gayet sorunsuzlardı. Sadece piyasaları çok düşmeden satmak istemiştim. Eski civic imi çok arıyorum.

    nyucel arkadaşım 120/140 dediğimiz hızlar öyle yüksek hızlar değil. Kaldıki bu otomobil 90 dan sonra kendini kaybediyor bırak 120 yi. Diğer otomobil sahipleri de otomobillerinden şikayet ediyor olabilirler. Ama eminim şikayet ettikleri şey yol tutuşu yada şimdiye kadar sanırım birtek benim başıma gelen boya dökülmesi değildir.

    sinan_i arkadaşımın da dediği gibi toplamı 10cm2 yi bulmayan bir alan bizi yere bağlayan şey. Otomobilin sınıfı, tipi hitap edeceği müşteri kitlesi, kullanım alanı, ne olursa olsun sürüş dinamiğinin bu derece zayıf olması helede bunu honda nın yapması bana çok akılalmaz geliyor. Karşılaştırdığım sırf kendimi kandırmak için kıyasladığım otomobil modellerine bakın ya. Benim görüşümde bu otomobillere binilmezdi. Hyundai getz, Peugeot 206, Renault Clio hatta Nissan Micra. ve hiçbirinde bu yol tutuş problemini yaşamıyorum. Hiçmi düşünülmemiş bu ? Madem bu araç şehir dışında gidemeyecek neden max hız 170 km deniyor?. Geçen hafta Sakarya ya dizel Getz ile gittim. 160 km hızla kesintisiz . Evet bazı yerlerde aynı problemi onunlada yaşamadım değil. Ama hızım 160 km idi. 90 yada 100 değil. Bahsettiğim otomobil Getz motoruna 5 para vermeyeceğim getz. 1 yıl içinde her yerinden takırtı gelen getz. Daha birşey söylemeye gerek varmı ki?

    İnanin otomobiliyle problem yaşamayan arkadaşlar için seviniyorum. İnşallah yaşamazlar. Ama benim yaşadıklarım verdiğim parayı burnumdan getirmiş durumda. Önümüzdeki hafta askerlik tarihim belli olacak. Sanırım 1 yıl sonraya tarih vericekler. İnşallah bu süre içinde piyasası çok düşmezde bir kabak daha patlamaz başımda.
  • Ben şunu anladım ki, bir otomobil alacaksan eğer, o bayinin servisine inip, servis personelin (ustaya değil) alacağınız otomobil hakkında mutlaka sorular sorun. Ben bu aracı alırken satıcı jazz yerine city al çok daha iyi diyerek beni vazgeçirdi. Hatta test sürüşü bile yaptık. Ama istanbul trafiğinde 40 ı geçemdiğin bir alanda test sürüşü yapsan ne olur. Neyse aldım aracı ertesi gün şöför kapı kolunda boya atmıştı ve servise gittim, rötüşlendi. Aracı aldığım satış personeli ise işten ayrılmış kia ya geçmiş. Aşağıdaki servis personeli ise jazz yerine bunu aldım doğrumu yapmışım diye sorduğumda personel keşke jazz alsaydın demişti. Bende kafamı karıştırmamak için çok ta takmamıştım. Daha sonra o serviste kime sorduysam herkes bu araç yerine jazz alsaydım çok daha memnun kalacağımı iletti. Araçta sürekli yaşadığım sorunları da görünce hatta artık servis personeli beni tanır duruma geldi, sürekli gitmekten.

    Sol arka cam inip çıkarken sanki cam için kum taneleri girmiş te çiziyormuş gibi bir ses geliyordu. Bu durumu 2 servis ziyaretimde de yetkililere iletmiştim. En son aracımı alırken problemin teşhis edildiğini fakat motorun sökülmesi gerektiğini eğer zamanım yoksa başka zaman yapabileceklerini söylemişlerdi. En son servise gittiğimde ise bu sese normal diye yazmışlar. Aracı her teslim alırken geç saatte beni çağırdıkları için kontrol etmeden almak zorunda kalıyorum. Ama bundan sonra bu hatayı yapmayacağım kesinlikle. Sizde yapmayın. Zaten bu servis doğru dürüst işine sahip bir servis olsaydı, Aynı arıza 3 kere belirtilmiş olmasına rağmen ilk ikisinde arızalı olduğunu 3.sün de de normal olduğnu belirtmezdi. Tamam güleryüzlü hoş karşılayan sıkmayan bir servis. Ama bu malesef arabanın sorunlarını çözmüyor.
  • ingilizce oldu ama belki fikir verebilir...

    When Honda launched the new City, it was an immediate success because it was more comfortable, efficient and cheaper too. Keen drivers, however, missed the 20-odd bhp the new i-DSI had forsaken. Now the 100bhp City is back — and the smiles should return too.
    ‘The motor snarls past 5000rpm and you get that familiar shove in the back.’
    ‘The new city looks less mpv-like and drives with greater agility too’
    Just one word is enough to tell you what we thought of the old City VTEC — it rocked. The car mated great performance with efficiency and was reliable as well. And don’t forget that cherry on top — the Honda badge.
    The carmaker, however, let go of this ideal combination with the launch of the new City, powered by an efficient but weedy i-DSI motor that made an embarrassingly low 77bhp.
    But it’s time, though, to sweep aside all those cribs. Honda is all set to launch the new City, powered by a rip-snorting version of the 1.5 i-DSI motor. Known simply as the VTEC, most of the bits that make up this motor, especially the bottom half, are actually identical to those found on the i-DSI engine.
    Displacing 1497cc, the same capacity as the existing City’s mill, this engine also uses the same long-stroke pistons as the i-DSI. What’s all new is the engine’s head. Four valves per cylinder instead of two allow the new engine to breathe deeper, and Honda’s VTEC variable valve timing and lift lets the engineers optimise low and high engine speed performance as well. The increase in power, to the tune of an additional 20bhp from the same capacity, is astonishing.
    The 1.5 VTEC is also sold in South East Asian markets and makes a useful 110bhp. But the fuel used there is 95 octane as against the 91 octane available at our fuel stations. So the motor we get here should make around 100bhp. Neat.
    Initially, there is nothing spectacular about the performance. Throttle responses are decent and the engine pulls from 1500rpm, but the rate of progress is nothing to write home about. This is especially true if you put your foot down and expect an instant surge of power. And it reminds us of the old VTEC unit, a motor that similarly did not complain if driven at low engine speeds, but, at the same time, would not deliver a rapid increase in pace low down in the powerband. Power delivery only improves at higher engine revolutions, between 3000 and 3500rpm. At this engine speed, a mere tap of the accelerator gets the City galloping quicker.
    A glance at the spec sheet holds a clue — this engine makes its peak torque at a high 4800rpm, especially high when you consider that the i-DSI motor’s peak torque comes in at just 2700rpm. Again, a very old VTEC motor trait — its torque peaked at a correspondingly high 4700rpm. And you now begin to sense the greater urgency of the engine, sense the additional torque and power, as the motor hurls you forward through its wide power band. This comes very handy in traffic when you need to overtake slower-moving vehicles.
    The new City ZX VTEC now feels light-footed and eager, shrinking gaps in traffic in an effortless manner, something the i-DSI never achieved. Already, this City feels a proper Honda — first at the lights, pole position, a little wheelspin, an alert tachometer and a gratifying surge of power. In comparison, the i-DSI feels like a good diesel.
    The top of the VTEC’s power band, the sharp end, is a total delight. The motor snarls past 5000rpm, you get a firm shove from the seatback and the City surges forward towards its redline. Using the top end of the power band, even for short periods, is addictive. The motor loves to be revved but also feels well oiled, smooth and refined at the same time. It also changes the character of the car from good transport to a fun drive.
    While this City ZX VTEC cannot spin to 7000-plus rpm like the old car did, keeping the motor blaring and the power flowing is intensely pleasurable.
    It’s quick too. Any half-decent stretch allows you to get up close and personal with 160kph, and there is little let-up in the rate of acceleration. Expect acceleration times to 100kph to be in and around the 10-second mark, close to times set by the old City.
    Also important, as far as driving pleasure is concerned, is the fact that Honda has recalibrated the otherwise ultra-light Electric Power Steering system. The recalibration improves efficiency and also reduces some power loss.
    Now it’s no longer possible to change lanes by blowing hard on the wheel — the steering doesn’t feel as disconnected from the front wheels as before and this improves driving pleasure by miles.

    The improved steering, which delivers extra feedback, also makes it possible to be more involved in the driving experience. Turn-in is razor-sharp, body control is good and the stronger four wheel disc brakes allow you to carry a lot of speed into a corner. The additional feel provided by the steering also allows you to push much harder on the exit of a corner. The car feels more planted and less edgy, and still as willing to change direction. But the ABS and Brake Assist system our test car was equipped with won’t make it to India.
    While I had expected more power, the improved driving dynamics came as a pleasant surprise, especially if you consider how much better this car is over the City currently sold in India.
    Let’s hope we get a similar suspension set-up. Honda will, in all probability, shod the new City ZX VTEC in India with the standard 175/65 R14, now tubeless tyres, but in case any one is interested, the 185/55-R15 we had on our car will make an ideal upgrade. Despite the lower profile of the tyres, the City ZX VTEC rode over bumps much better and the stiff edge to the ride no longer exists. Fewer bumps are felt in the cabin at low speeds and ride quality at higher speeds is seriously impressive.
    The car looks different and sports new detailing, but why did Honda go in for a revamp a mere two-odd years after its launch? And this when the City’s looks have grown on Indian customers? The answer to that lies in Thailand, where the City’s looks didn’t find too many takers and also landed the car an unsavoury nickname.
    So Honda decided to reduce the visual bulk and make it less MPV-like, with some fresh detailing thrown in as well. To start with, the bonnet is 65mm longer and has a shallower rake. Honda’s designers have also introduced an additional horizontal layer to the front and the rear of the car, in order to reduce that bulkiness which, at times, made it look awkward. An all-new front bumper juts out farther from the body, the pointed chin has disappeared and the large air inlet on the lower part of the bumper is now upturned.
    The rear too is less radical, visually less tall and bulky due to a new, more prominent bumper and wider tail-lamps. And yet there is more bootspace — 10 litres of it. While the design seems to have lost a lot of the old car’s originality and much of its nice detailing, Honda has achieved its objective of making the City look more ‘car-like’.

    The changes to the interior are not as radical, but the insides of the VTEC feel more plush and that’s thanks to a new, more attractive dual tone interior and electro-luminescent dials. The other changes — a few brushed aluminium garnishes and
    an improved stereo, among others — are minor. Comfort, both at the front and the rear, is superb, with rear seat comfort outstanding.
    Indian mythology and folklore is filled to the brim with tales of kings, who reclaimed their kingdoms. The VTEC is unlikely to get such a response today, as the game has moved on over the years.
    It certainly won’t have the same effect on the market as the original 1.5 did when it was launched back in April 1998.
    But the new VTEC motor makes the City, with its recent interior, suspension and steering upgrades, a better all-rounder than the old car ever was. Comfortable, fast and nice to drive with no genuine vices, Honda has given its class-leading entry saloon a new lease of life.
    The City has now got back some of its lost character. Honda’s more affordable pricing strategy also means the ZX VTEC at Rs 8.41 lakh, ex-showroom Mumbai, Rs 84,000 more than the popular GXi, is well within reach. And that’s reason enough to celebrate.

    LİNK:

    http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.indiacar.com/infobank/firstdrive/cityzx_vtec_a_nov05/citymain_new.jpg&imgrefurl=http://www.indiacar.com/infobank/firstdrive/cityzx_vtec_a_nov05.asp&h=167&w=228&sz=8&hl=tr&start=100&tbnid=x6nNISF3MHAYjM:&tbnh=79&tbnw=108&prev=/images%3Fq%3D%2522honda%2Bcity%2522%26start%3D80%26ndsp%3D20%26svnum%3D10%26hl%3Dtr%26lr%3D%26sa%3DN
  • Sen kendini kandırmaya devam et arkadaşım ama alacak olanları niye kandırıyorsun. City den başka şu anda dengesiz diye adı çıkan bir araba söyle. Yıllardır Clio Symbol satılır türkiyede 18.000 ytl ye biz alırkende vardı. Tek sorununu bence aksesuar olmaması başka ne şikayetvar. Rüzgar şikayeti bu dünya üzerinde başka hiçbir arabada görmedim duymadım.

    Ayrıca google grafik sayfasına gir eski city aratttır bi bak istersen. Ufacık bir arabaymış ilk çıktığında. İşte o ilk çıkan araba şehir arabasıydı. Adı ordan kalma. Şimdikinin üçte bir boyutunda. Öyle ufak ve kullanımı kolay arabalara şehir arabası denir. Şehirde kullanılan arabaları sen bana bir anlat istersen. Sedan arabaların hibirini hiçbir firma şehirde rahat kulllanılabildiğini iddea edemez. Şehir arabası reklamı Honda nın arabayı tamamen değiştirdiği halde reklamı değiştirmeme hatasından kaynaklanıyor.
    Ben kimseye 140 dan falan bahsetmedim hem 70-80 le giderken araba rüzgardan etkileniyor. Sen problemleri söylemekten niye korkuyorsun.

    Bana 2006 yılında satılan değil geçmiş arabaların hiçbirinde de bu kadar dengesiz ve en çok kullanılan parçası olan vites topuzu plastik bir araba göster. Çin malı- İran malı arabalarda bile yoktur eminim. Peki Honda markası ne kazandırıyor bana. Mercedes te A serisini ilk çıkardığında çok dengesiz dediler. ama adamlar şuanda sorunu düzelti. Peki Honda yıllardır bu arabayı sattığı halde niye hiçbirşeyi düzeltmedi.?

    Ben araba hakkında konuşurken sen işi kişiselleştiriyorsun yazdıklarına dikkat et. Burda arabanın sorunlarını konuşuyoruz sadece. Kavga etmek istiyorsan başka yere git.

    quote:

    Orjinalden alıntı: nyucel

    quote:

    Orjinalden alıntı: sinan_i

    Arkadaşlar ben açık açık düşüncemi söylemek istiyorum. Eğer şimdi almam gerekseydi asla asla asla Honda City almazdım kesinlikle. Rakiplerinden aksesuar olarak iyi gibi görünsede, rakipleri para vermeye değmez gibi görünsede gene Cityi asla almazdım, belki öbürlerinide almazdım.

    Bir otomobil 4 teker üstünde gidiyor ve tüm güvencesi dengesi. Eğer dengesi kolayca bozuluyorsa (rüzgarla bile hatta ağır bir otomobil olduğu halde) o araba ne işe yarar size soruyorum. Arabanın içini deri dışını altın kaplama, motorunuda 1000 Bg yapsanız bile ne işe yarar.

    Gelelim Honda ve servise : Şikayetlerimize saaatlerce telefonda konuşup herkeze aslında şehir için yapılmış bir otomobil City diye zırvalarlarsa Honda denen marka benim için bitmiştir zaten. Ellerine beyaz eldiven, beyaz elbiseler giyip ortada dolaşan Japonlar o eldivenlere ve elbiselere, boşa giden telefon konuşmalarına harcıyacakları parayla doğru dürüst bir vites topuzu taksalardı arabaya. O sahtekar serviste bu vites topuzunu siz çizmişsiniz diye beş para etmez vites topuzundan kar etmeye çalışması ise Honda nın beş para etmemesinin kanıtıdır. Param olsa şu an anında elimden çıkarırım Cityi. Sırf 500 lt bagajı var diye araba alınmazki. Bana soran herkese kesinlikle almayın, tavsiye etmiyorum diyorum ve her platformda da bunu söyleceğim ve yazacağım. Çünkü ben bir Honda City mağduruyum.

    Gelelim sağlamlığına ; Güçlü, cafcaflı, mükemmel, süper, 2006 civicin Euro Ncapten 4 yıldız aldığına göre city değil 4 asla ve asla 2 yıldızı bile alamaz.

    2006 yılında şu anda piyasada en beş para etmez araba şu anda City bence. Neden çünkü kocaman bi araba yapıp sonra şehir arabası diyen Japonlar kimi kandıracaklarını sanıyor acaba? Şehirde asla kullanamazsınız çünkü ne önü görülüyor ne arkası. O boyutlarla dünyanın hiçbir şehirinde kullanılamaz o araba. Şehir dışındada kullanamazsınız çünkü yolda dansediyor ama sorun yok çünkü o bir şehir arabası yuh be.
    Nekaldı geriye?

    Yolda sağa sola dalarken japonlar oyun havası dağıtsında bari onu dinleyelim telefonla gevezelik etmelerine gerek yok bence.

    Honda City almayı düşünenler varsa tavsiyem almayın kardeşim. 9 aydır kullanıyorum ve şimdiye kadar hep kendimi kandırdım. City alıp psikolojinizi bozacağınıza arabanız bozulsun. Clio 3 ün sayfasını okudum biraz. Adamlar arabada şu var bu yok diye üzülüyorlar sadece. Bizdede herşey varda arabada denge, Honda da müşteri mümnüniyeti yok. ISO belgeleri falanda vardır Allah bilir. Müşteri şikayetlerinide telefonla gevezelik edip müşteriyi kandırdık mı yazıyorlar acaba.




    İnsan bir kere arabasından soğursa böyle oluyor demek ki. Şimdi size arızalanan vites topuzlarının garanti kapsamında değiştirildiği veya park için park sensörü diye bişi olduğunu (ve çoğumuza hediye verildiğini) anlatmanın kar etmeyeceği ortada. Yok şehirde asla kullanılmazmış, yok beş para etmezmiş, yok 2 yıldız bile alamazmış filan. Bir kere sevmediniz mi arabanızı kusur bulmak/uydurmak kolay.

    Bana soranlara tavsiye ediyorum ben City'i. Elbette araba için daha fazla para harcamak isteyenlere başka otomobiller önermek mümkün ama City verdiğiniz paranın hakkını veren bir otomobil bence. 10000ytl daha fazla verip civic alanların da şikayetleri var arabalarından. Sorunsuz bir otomobil almak istiyorsanız çok (gerçekten çok) para vermeniz lazımdı. 24000 ytl verip ne almayı umuyordunuz?

    Sonuçta bu arabayı ralliye katılmak için almıyorsunuz. Düşük yakıt tüketimi, geniş bagaj hacmi ve Honda markası otomobilin artıları. 120'den, 140'dan sonra otomobil rüzgardan etkileniyormuş. Nasıl oluyorda bu hızlarda gitmeyi planlıyorsunuz şaşıyorum. Aslında şaşmamak lazım; bu ülke boşuna trafik kazalarının en çok olduğu ülkelerin başında gelmiyor. Akşam haberlerinde hız denemesi yapanların hazin sonlarını duyuyoruz ama kimseye ders olmuyor anlaşılan. Bunları City'i aklamak için yazmıyorum. Daha üst sınıftan bir araç alsanız bu sefer de 220'den sonra yolda durmuyor diyecektiniz.

    Yoksa hız sınırlamaları sizler için değil mi?

    Hepinize kazasız sürüşler diliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinan_i -- 21 Kasım 2006; 12:57:35 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sinan_i

    Sen kendini kandırmaya devam et arkadaşım ama alacak olanları niye kandırıyorsun. City den başka şu anda dengiz diye adı çıkan bir araba söyle. Yıllardır Clio Symbol satılır türkiyede 18.000 ytl ye biz alırkende vardı. Tek sorununu bence aksesuar olmaması başka ne şikayetvar. Rüzgar şikayeti bu dünya üzerinde başka hiçbir arabada görmedim duymadım.

    Ayrıca google grafik sayfasına gir eski city aratttır bi bak istersen. Ufacık bir arabaymış ilk çıktığında. İşte o ilk çıkan araba şehir arabasıydı. Adı ordan kalma. Şimdikinin üçte bir boyutunda. Öyle ufak ve kullanımı kolay arabalara şehir arabası denir. Şehirde kullanılan arabaları sen bana bir anlat istersen. Sedan arabaların hibirini hiçbir firma şehirde rahat kulllanılabildiğini iddea edemez. Şehir arabası reklamı Honda nın arabayı tamamen değiştirdiği halde reklamı değiştirmeme hatasından kaynaklanıyor.
    Ben kimseye 140 dan falan bahsetmedim hem 70-80 le giderken araba rüzgardan etkileniyor. Sen problemleri söylemekten niye korkuyorsun.

    Bana 2006 yılında satılan değil geçmiş arabaların hiçbirinde de bu kadar dengesiz ve en çok kullanılan parçası olan vites topuzu plastik bir araba göster. Çin malı- İran malı arabalarda bile yoktur eminim. Peki Honda markası ne kazandırıyor bana. Mercedes te A serisini ilk çıkardığında çok dengesiz dediler. ama adamlar şuanda sorunu düzelti. Peki Honda yıllardır bu arabayı sattığı halde niye hiçbirşeyi düzeltmedi.?

    Ben araba hakkında konuşurken sen işi kişiselleştiriyorsun yazdıklarına dikkat et. Burda arabanın sorunlarını konuşuyoruz sadece. Kavga etmek istiyorsan başka yere git.



    Ne kavgasından bahsediyorsun? Neye dikkat edecekmişim? Saçma sapan şeyler yazmadan önce yazdıklarını bir oku. Hiç polemik çıkartacak birşey yoktu yazdıklarımda.

    Sanki vites topuzunu görmeden aldınız arabayı. Zorla mı sattılar yoksa size? Şimdi yazarken herşeyden çok eminsiniz ama alırken pek arabadan anlamadığınızdan City almışsınız. Çok beğenmiyorsanız satın olsun bitsin. Benim kimseyi kandırdığım filan yok. Arabamda boya dökülmesi filan olsa bir şikayetim olsa neden söylemekten korkayım. Bu kadar saçma birşey duymadım.

    Sen başka yere git.
  • 
Sayfa: önceki 212213214215216
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.