Şimdi Ara

Yani Amerika istediği anda Türkiye'nin ekonomisini böyle çökertebiliyor öyle mi? (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
134
Cevap
4
Favori
28.533
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
197 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Türkiye gibi bir ülkenin çok ciddi avantajları var. Bu avantajlar çok akıllıca kullanılabilirdi.

    Öncelikle, Türkiye'nin 400 milyar doların üzerinde bir dış borcu var. Ek olarak Türkiye ekonomisinin kabaca %61'i yabancı sermayeden oluşuyor.

    Mevcut yabancı sermayenin önemli bir kısmı üretim sektöründe olsa, gene dert değil. Üretici bir gecede dükkanı kapatıp gidemez. Ama bu sermayenin önemli bir kısmı finans sektöründe bulunuyor. Para bir gecede çekip gidebilir.

    Yabancı sermayeyi dengeli dağıtacak politikalar geliştirilseydi, dış borç da kontrol altında tutulsaydı, insanlara lale devri yaşatıp, tüketimi pompalamak yerine, üretime aktarılması sağlansa idi, bugün herşey çok farklı olurdu...

    Gelelim "çok ciddi avantaj"a... Ülke nüfusu 90 milyon. Milyonla ifade edibelecek kadar kalabalık genç ve çok parlak zihinlerimiz var. Bunların en kaymak tabakasını yabancı ülkelere zaten kaybediyoruz. Bu bütün orta gelişmiş dünyada yaşanan, normal bir şey. Genç okuyor. Genetikçi oluyor. İyi bir mühendis oluyor. Yurtdışında yüksek lisans, doktora yapıyor. Sonra Türkiye'ye bakıyor, uzmanlık alanında iş imkanı yok. Kalıyor o memlekette. Çok normal. Kızılacak bir şey değil.

    Peki, yurtdışına göçen beyinleri hiç olmazsa bir kısmını Türk sermayesi altında tutsak? Nasıl olacak bu iş? Basit. Yurtdışında eğitim görmüş ve bir girişim fikri olan gençlerimizi Türk sermayesi ile sermayelesek, kuracakları işletmeye sermaye karşılığı ortak olsak. Başarılı olursa bizim sermayemizi de uçursa. Buna bir fon ayırsak ve bu fonu büyütmeye kafayı koysak. Bu genç ABD'de ise ABD'de, Almanya'da ise Almanya'da, dünyanın neresinde olursa olsun bu genci fonlasak. Onun yükselişe geçmesi ile bizim fonumuz da yükselişe geçse? Belli bir süre içinde gelişmiş dünyada onların ekonomisine göre önemsiz, bizim ekonomimize göre hatırı sayılır miktarda bir sermaye geliştirsek, yabancının burada sahip olduğu sermayenin hızla geri çıkabileceğini düşündüğümüz kısmına karşılık, bu ülkelerde nakit veya anında nakte dönebilecek (fonladığımız şirketlerin hisse senedi) kaynağımız olsa...

    Belediyecilikten gelip, betona tapanlar pek düşünmez tabi böyle şeyleri; ama bu model gayet işleyebilir bir modeldir. Büyüttüğün sermayen kadar ekonominin hızla para çekilebilecek kısmını yabancıya açarsın. İşi dengeli yürütürsün. Bu noktada kimse 3 kuruşluk çıkar için bu karşılıklı çıkar modelini yıkmak istemez. Çok büyük bir çıkar olması lazım ki, adam bu düzeni yıkmak istesin...

    Yani, globalleşme denen zerzevatın tek taraflı işlemesine gıcığım. Madem dünya global bir köy, bunu çift taraflı kullanalım. Herkes herkese entegre olsun. 3 kuruşluk çıkarlar için yorgan yakma imkanı azalsın. Önümüzdeki en büyük örnek Fransa ve Almanya'dır. Hala birbirlerini haklı olarak bitleri kadar sevmezler. Ancak, çıkarlarını zamanla o kadar ortaklaştırmışlardır ki, şu anda birbirlerine hırlayamazlar. Ortak çıkarlarından çok daha büyük başka bir çıkar karşılarına çıkacak ki, birbirlerine hırlasınlar. O kadar trilyon dolarlık ortak çıkarları çiğnemeye değecek kadar büyük ne çıkar olabilir ki? Olmaz. O yüzden bu iki ülke açıkça karşı karşıya gelemez. Hedeflenen model aslında bu olmalı.

    Şu anda yaşanan tek taraflı bir durumdur. Bir çok açıdan göbeğinden bir iki dev ekonomiye bağlısın. Onun ise umurunda bile değil. Bizim onlarla aşık atacak güce ulaşmamız belki de hiç gerçekleşmeyecek. Umarım da olmaz. Bugün uzağız belki biraz, ama Türkiye'nin varoluş felsefesi emperyalist karşıtlığıdır. Bu çizgiden dışarı çıktığımız an, varoluş amacımızın dışına çıkarız. Bu da beni üzer. O yüzden, emperyalist devletlerle ekonomik anlamda hiçbir zaman aşık atamayabiliriz. Ama önemli de değildir. Buradaki varlıklarına onların memleketlerinde bir karşılık yaratabilirsek, bu da kafidir. Emperyalist emelleri sebebi ile coğrafyamızda karşı karşıya geldikçe de, başkaca enstrümanlarımız var. Gerekirse kullanırız.

    Ancak, tüm coğrafya için temel amaç, bir güç dengesi kurup, bu denge içinde yerel yönetimlerin söz hakkı olmasını sağlamaktır. Yani, Suriye'de sadece Rus'un değil, Rus, Türk, ABD güçlerine denge getirecek bir politika izleyip, Suriye'nin kendi ülkesinde söz hakkı olmasını sağlamak lazım gelir. Anti emperyalist isek, her ülkenin kendi geleceğini tayin hakkını savunmamız gerekir. Ha, Suriye'yi şu anda Esad temsil ediyor. Ediyorsa ediyor. Bu onların iç meselesi. Başka ülkenin iç meselesine karışmak da, benim düşünceme göre, Türkiye'nin kuruluş felsefesinden uzaklaşmak olur.

    -------------------------

    Sonuçta,
    1) Buradaki ekonomilerine karşılık, buradaki aktörlerin memleketlerinde karşılık ekonomi yaratmak lazım.
    2) Yerel yönetimlere, bölgedeki büyük güçler arasında denge kurmaya zorlayacak politikalar güderek, kendi ülkelerinin geleceğini tayin hakkını sağlamak lazım. Kendini anti emperyalist olarak tanımlıyorsan, böyle bir tutum içinde olmak boynunun borcudur.

    -------------------------

    Üf! Az önce liboşların bile seve seve kabul edebileceği bir orta yoldan bahsettim. Üstelik iç dünyamda sosyalist biriyim! Bıraksalar hepinizi 5 yılda kardeş yaparım. Ama henüz siyasetçi olacak kadar midesiz, yalancı ve düzenbaz değilim. Şaka lan şaka. Herif diplomasız olabilir, ama akıllı. Kabul etmek lazım. Muhtemelen benden daha akıllı. Etrafındakiler, yönlendirmeleri son 5 yıla kadar çok iyi yaptı. Halkı çok iyi manipüle etti. Bizi durmadan yendi. Yenmeye de bir süre daha devam edecek gibi. Bir de bunu bizi bölmeden, birbirimize düşürmeden yapaydı, "kendisi ve etrafındakiler siyasi deha" diyebilirdim... Ama diyemiyorum. Çünkü 85 yıllık kokuşmuş Nazi yöntemlerini kullanıyorlar. Yenilikçi bir tarafları yok.
    Aşağıdaki konuları epey düşündüm senin gibi düşünüyordum eskiden fakat zamanla fikrim değişti. Aslında kağıt üstünde var bunlar, tübitak ve bakanlık destekleri hibeleri vs. Fakat hepsi traş malesef yıllardır tonla para ayrılıyor hocalar yada genç yatırımcılar hiçbir şey üretmeden ya da yalandan projeler oluşturarak bu paraları hiç edip sonra yollarına bakıyor. Çok çok az bir kısmı ciddi bir şeyler ortaya koyar onlarda müşteri bulamaz. Devlete gitse illa para yiyecek aracı eş dost olması lazım çıkarı olmadan adım atmıyorlar. Özel sektörde ise malesef yerli start up'lara zerre güven yok. Hep düşünürüm Elon Musk türkiyede doğmuş olsa şu an ne durumda olurdu acaba diye.

    Malesef bu konularda ciddi devlet aklı olmadığı gibi vatandaşımızda farksız. Yaşadığımız gibi yönetiliyoruz sözü çok doğru.Devleti oluşturanlarda aslında bizim milletin bir özeti. Topyekün bizim milletin vizyonu değişmesi lazım önce ama bu nasıl olur hiç bir fikrim yok. İş dönüp dolaşıp ilkokul'dan itibaren eğitime geliyor fakat eğitecek ve bu vizyonu verecek öğretmenlerin kendileri de aşırı çapsız olduğu için orada da çıkmaz sokak var.




    ""Peki, yurtdışına göçen beyinleri hiç olmazsa bir kısmını Türk sermayesi altında tutsak? Nasıl olacak bu iş? Basit. Yurtdışında eğitim görmüş ve bir girişim fikri olan gençlerimizi Türk sermayesi ile sermayelesek, kuracakları işletmeye sermaye karşılığı ortak olsak. Başarılı olursa bizim sermayemizi de uçursa. Buna bir fon ayırsak ve bu fonu büyütmeye kafayı koysak. Bu genç ABD'de ise ABD'de, Almanya'da ise Almanya'da, dünyanın neresinde olursa olsun bu genci fonlasak. Onun yükselişe geçmesi ile bizim fonumuz da yükselişe geçse? Belli bir süre içinde gelişmiş dünyada onların ekonomisine göre önemsiz, bizim ekonomimize göre hatırı sayılır miktarda bir sermaye geliştirsek, yabancının burada sahip olduğu sermayenin hızla geri çıkabileceğini düşündüğümüz kısmına karşılık, bu ülkelerde nakit veya anında nakte dönebilecek (fonladığımız şirketlerin hisse senedi) kaynağımız olsa... ""




  • USA 'nın birşey yaptığı yok.





    Yani Amerika istediği anda Türkiye'nin ekonomisini böyle çökertebiliyor öyle mi?

    Yani Amerika istediği anda Türkiye'nin ekonomisini böyle çökertebiliyor öyle mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Şuanda atatürk olsa dahi abd bizi daha katmerli biplemeye çalışır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ABD Rusya ve İran'a yaptığını yapmadı ki bize, sadece Trump 2-3 tweet attı bir de bizden ithal ettikleri demir-çeliğe ek vergi koydu.
    Bunlar TL'nin anında değer kaybetmesine yetti. Gerçekten bitirmek istese ambargo koysa ve Avrupa'yı da buna zorlasa(İran örneği gibi) ekonomi diye birşey
    kalmazdı zaten şu an, tamamen dışa bağımlıyız çünkü. Ambargo bile yemeden bu kadar kırılgansak varın siz düşünün.
    Umarım bu yetkililere ders olmuştur da en azından temel tüketim maddelerinde dışa bağımlılığımız azalır. Tek temennim bu.
    Biz Türklerin genel özelliği hangi görüşte olursa olsun şudur, afeti yaşamadan önlemini almayız. Depremi yaşamadan önce depremi hiç umursadık mı? Hayır.
  • Ülke yönetimi gerçekten kolay bir iş değil. Yeri geliyor biz kendi gelir gider dengemizi bile şaştığımız zamanlar olabiliyor.

    Ülke hepimizin, iktidarın yıllar boyunca yaptığı güzel şeyler varken, yanlış yaptığı konular da oldu.
    Daha düne kadar rahat yaşıyorsak bu yine Akp'nin icraatları ile olmuştu, şimdi rahatımız kaçtıysa bu da yine Akp'nin icraatları ile oldu. Artık olan olaylarda günah keçisi aramaktan vazgeçip bundan sonra neler yapabiliriz, neler yapılabilir? Buna bakmak lazım.

    şimdi burda mevcut iktidarın yaptığı iyi şeyleri ve de kötü şeyleri sıralayacak değilim. Bunda iktidarın hatası var, bir o kadar da muhalefetin de hatası var.
    Ülkeyi yönetmeye kalkanlar bunların hepsi, ben değilim mesela. Ben vatandaşım.

    Bu durum bana şunu da gösterdi ki, yerli firmaların üretimin önemi, rekabetten öte bir şeymiş.

    Eğer ülke olarak herşeyimizi kendi topraklarımızda üretebilseydik, doların kaç olduğu çok önemli olmazdı. Fakat hammadde ve hatta cebimizdeki telefonlar bile yurtdışından gelince, dolar dalgalansa herkesin cebi dalgalanıyor.

    ör:
    1 Dolar = 6.5 TL
    1 Dolar = 65-70 Rus Rublesi
    1 Dolar = 110 Japon Yeni.

    Japonya örneğine bakalım, hammaddenin bir çoğu ithaldir ama ekonomisi bizim kadar kırılgan değil.

    Şu gerçek var, adamların 5 tane bildiğim dünya markası olmuş otomobilleri var, kardeşimde ve bende ör Toyota ve Mazda var.

    Özetle, Japonya, katma değer ifade edebilecek ürünlerin bir çoğunu kendileri üretebiliyor hatta dünyaya pazarlayabiliyor.

    Bizim neyimiz var?

    Asıl soru ve sorun bu bence.

    Üretmemiz lazım, katma değeri yüksek teknolojiler öncelikli tabiki....

    en basitinden bir cep telefonunun malzeme maliyeti nedir ama telefon olunca neye çıkıyor? örnekler çoğaltılabilir.

    ÜRETMEK ZORUNDAYIZ!!! hem de ortalama olarak evimizde cebimizde kullandığımız tüm teknolojik ürünleri. Bununla beraber de yerli üretime bilinçli olarak destek vermeliyiz. Benim 2 bilgisayarım Apple, işim dolayısı ile bunlardan vazgeçmiyorum.
    Ancak telefonların iphone, elimizdekilerin miadı dolunca ben bir Vestel Z serinden bir telefon alacağım. Hakeza evimdek beyaz eşyaların yenilenmesi zamanında da yine bir yerli üretimden tercih kullanacağım.

    Uzun süredir ayakkabı için yerli üretimden alıyorum, Tergan. Gayet de kaliteli, gerçek deri giymek her zaman güzel gelmiştir bana..
    Hotiç tercih edilebilir mesela..

    Bunlar önemli şeyler bence.

    Bu kadar... okuduysanız teşekkür ederim:)




  • ----///-----

    Üretim için şu anda devletimiz yeni projelere iyi hibe ve kaynak aktarımı yapıyor, param yok ama fikrim var diyenlere...
    duyrulur!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-2D0F7DE39

    ----///-----

    Üretim için şu anda devletimiz yeni projelere iyi hibe ve kaynak aktarımı yapıyor, param yok ama fikrim var diyenlere...
    duyrulur!
    Nerden ve ne şekilde başvuracagız hocam?
    yardımcı olur musunuz.Teşekkürler
  • webbie kullanıcısına yanıt
    Noktasına kadar şikayet ettim. Polise söylersin ben hırsız diye Erdoğanı kast etmedim diye... Boş vakti olan cimere felan da şikayet etsin. Şunu da söylerler sana.. Alacağın ceza paraya çevriliyor cb ye hakaret olduğu için. Minimum da 1 yıl 1 gün yersin. Hele bide kamu kurumunda çalışıyorsan tadından yenmez.

    Düzenleme felan da Kurtarmaz ss aldım. Yurtdışında isen yırtarsın.

    Hadi kib by öptüm say.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Türk lirasının degeri dolar karşısında ilk düşmeye başladığında Trump bunu bizim ihracatı arttırmak için (nispeten degersiz parasi olan ulkeler daha rahat ihracat yapar) kasıtlı olarak yaptığımizi düşünerek Türkiye'den yapilan demir ihracatinda vergiyi 2 katına çıkardı. Ah Trump bilse bizim ekonomi kendini imha ediyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonofmana

    Noktasına kadar şikayet ettim. Polise söylersin ben hırsız diye Erdoğanı kast etmedim diye... Boş vakti olan cimere felan da şikayet etsin. Şunu da söylerler sana.. Alacağın ceza paraya çevriliyor cb ye hakaret olduğu için. Minimum da 1 yıl 1 gün yersin. Hele bide kamu kurumunda çalışıyorsan tadından yenmez.

    Düzenleme felan da Kurtarmaz ss aldım. Yurtdışında isen yırtarsın.

    Hadi kib by öptüm say.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DARK KING

    Nerden ve ne şekilde başvuracagız hocam?
    yardımcı olur musunuz.Teşekkürler

    Alıntıları Göster
    Kardeşim bu ayın 15'ine kadar elini çabuk tutman lazım.


    Burdan kardeşim, ( NOT yazım şahsınla alakalı değil bilesin, senin gibi düşünmeyen bizlere :))


    Bilgi :

    https://www.paradurumu.com/girisimcilik/tubitakin-150-bin-lira-hibe-destegi-basvurulari-basladi-haberi-2857#page_1

    Başvuru kanalı :
    http://tubitak.gov.tr/tr/destekler/sanayi/ulusal-destek-programlari/icerik-1512-teknogirisim-sermayesi-destegi-programi-bigg


    NOT: Yıllardır bu ülkenin yöneticileri, benzer destek programları yapıyor, ama ülkede adam gibi GİRİŞİMCİ çıkmıyorsa bu da mevcut iktidarın suçu değil. Bizim suçumuz!!

    Zamanında, Nikolai Tesla, Newton, Einstein ve hatta Edison devletten teşvik mi aldı. Bunların şimdiki gibi geçim kaynakları da yoktu ama adamlar kendilerini bu işe adadılar, varolmalarının nedeni buydu.

    Herkes varolma nedenini bulmalı kendine, bir de ekonomik sistem içindeyse bu hem kendilerine hem çevresine ve hem de devletimize faydası olacaktır.




  • Teşekkür ederim hocam
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.