Şimdi Ara

DÖKÜLEN SAÇLARA ÇÖZÜM

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
1
Favori
329
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Canlı ve dökülmeyen saçlar için dileyenlere tavsiyem şudur;

    Ben son 2 yıldır Amway'in SATINIQUE ANTİ HAİR adlı şampuanını kullanıyorum.
    Emsallerinden biraz pahalıdır, 50 tl filan fiyatı. Ama gördüğüm en iyi şampuan..

    Ve artı NATURE'S SUPREME markalı biotin kullanıyorum. Bunlara başladıktan 1-2 ay kadar sonra dökülmelerim tamamen bitti.
    2 YILDIR SAÇIM HİÇ DÖKÜLMÜYOR.
    Yanlış anlamayın, satıcı vs değilim. Ürünleri dileyen dilediği yerden alabilir.


    Herkese sağlıklar dileğiyle..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fotbes -- 14 Mart 2021; 23:50:39 >



  • ben zaten 4 günde bir yıkıyorum 3-4 günde bir işte özellikle saçımı yıkamıyorum duştayken hala aynı değişen bişey yok :)

    her gün sa mı yıkarnı ya :) üşenmedin mi . ben saçını sırf bu yüzden 1,5 kenar 3 numara orta kısma vurduruyorum.. çok rahat oluyor

    yağsız olsa kısa kestirmezdim. yağı geçsede kısa keserim alıştım gibi kendimi bildim bileli böyle

    bu yağ geçmez gibi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: beargrylls911

    ben zaten 4 günde bir yıkıyorum 3-4 günde bir işte özellikle saçımı yıkamıyorum duştayken hala aynı değişen bişey yok :)

    her gün sa mı yıkarnı ya :) üşenmedin mi . ben saçını sırf bu yüzden 1,5 kenar 3 numara orta kısma vurduruyorum.. çok rahat oluyor

    yağsız olsa kısa kestirmezdim. yağı geçsede kısa keserim alıştım gibi kendimi bildim bileli böyle

    bu yağ geçmez gibi
    Üşenmek mi? Valla daral geliyordu, bıkmıştım ama yağlanma nedeniyle mecburen yıkıyordum.



    Şimdi çok daha iyi.. Gerçi saçım da kısa şu anda.. Yani maksimum 3 santim.. Uzayınca değişmez inşallah..



    Sende farklı olması bünye meselesi olabilir. Ama bir de hergün yıkasan demek ki....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • fotbes kullanıcısına yanıt
    bünye ile alakası yok kardeş bu işin tamamen hastalık

    yediğin içtiğin ile alakalı. gözle görülür hissedilir bir hastalığın olmasa bile bazı bu tarz hissedileyemeyen hastalıklar adamı yavaş yavaş bitiriyor farkına bile varamıyorsun. ilerleyen yaşlarda başına hastalık gelincede iş işten geçmiş oluyor.

    bende çocukluktan daha ilk okulda beri geçmeyenbir ağız kokusu, sivilcelenme, aşırı saç yağlanması ki bu yağdan önce bende kepek vardı.
    kepeklenme bitti bu yağlanma bşladı
    bunlar hep beslenme kaynaklı sorunlar....
    bağırsak düzgün çalışmıyor bizlerde olay bu
    küçüklüktek beri en erken 3 günde bie WC ye giriyorum çoğu zaman haftada 1
  • quote:

    Orijinalden alıntı: beargrylls911

    bünye ile alakası yok kardeş bu işin tamamen hastalık

    yediğin içtiğin ile alakalı. gözle görülür hissedilir bir hastalığın olmasa bile bazı bu tarz hissedileyemeyen hastalıklar adamı yavaş yavaş bitiriyor farkına bile varamıyorsun. ilerleyen yaşlarda başına hastalık gelincede iş işten geçmiş oluyor.

    bende çocukluktan daha ilk okulda beri geçmeyenbir ağız kokusu, sivilcelenme, aşırı saç yağlanması ki bu yağdan önce bende kepek vardı.
    kepeklenme bitti bu yağlanma bşladı
    bunlar hep beslenme kaynaklı sorunlar....
    bağırsak düzgün çalışmıyor bizlerde olay bu
    küçüklüktek beri en erken 3 günde bie WC ye giriyorum çoğu zaman haftada 1
    Senin problemin o zaman belli..

    Tıpın yakın zamanda keşfettiği birşey var; Bağırsaklar ikinci beyindir.
    Bağışıklık sistemimizin ana kaynağıdır.

    Bağırsağı hasarlı olan insanlar, hayatları hep sorunlu şekilde yaşar. Birçok çeşit hastalığa sebep olur. Bazı kanser türleri, cilt hastalıkları, grip, halsizlik, kısaca bağışıklık sisteminin çökmesi...

    Bunun nedeni, iyi huylu bakterilerimizin en çok bağırsakta kolonileşmesi.. Ama yanlış beslenme sonucu bağırsaklardaki iyi huylu bakterileri öldürüyoruz. Böylece bağışıklık sistemimiz çöküyor.
    Şu devirde tüm insanların bağırsağında az veya çok hasar mevcut.. Çünkü beslenme tarzımız gitgide bozuluyor.

    Bu faydalı bakterileri öldüren gıdalardan uzak durmak veya minimal kullanmak lazım..

    Bu benim de geçen yıl öğrendiğim ve hemen stil değiştirmeme sebep olan bir konu.. Çok ciddi bir konu..

    Acil tam probiyotik beslenmeye ve probiyotik takviyeler almaya başlamalısın.
    Ben 9 aydır evde probiyotik yoğurt ve probiyotik ev turşusu yapıyorum. Tabi evde yapılan başka probiyotik gıdalar da mevcut..
    Ayrıca hap olarak probiyotik takviye de alıyorum.

    Bağışıklık sistemim çok sorunlu ve 9 aydır bu yolda olduğum halde, daha yeni yeni toparlanmaya başladım. Tam olarak iyiyim diyemem.
    Yani diyeceğim, zaman ve sabır gerekiyor.

    O hasarı düzeltmek zamana ve vazgeçmeden devam etmeye bağlı..


    Yaş eğer yüksek ise, probiyotik yoğurt yanında kombiyotik yoğurt ta şart.. Yoğurdu asla UHT süt ile yapmayacaksın.
    Günlük taze süt veya sokak sütü ile yapmak gerekiyor.

    Probiyotik turşu da bol bol yemeni öneririm. Evde yapması çok kolay.. İçine asla sirke limon atmıyorsun. Bunlar iyi bakterileri öldürüyor.
    Ama yine de sirke varmış gibi ekşi oluyor zaten..

    Probiyotik ve kombiyotik yoğurt mayası olarak, DOĞADAN BİZİM MAYA adlı markayı öneririm.
    Yoğurt ta müthiş lezzetli oluyor ayrıca..

    Hap olarak takviye; Nature's Supreme Probiotic 5B 60 Kapsül öneririm. Yemekten en az yarım saat önce aç karna 2 tablet alıyorsun.


    Dediğim gibi ben yeni yeni toparlamaya başladım. Ama kesinlikle faydasını görüyorum artık.. Demek ki hasarım yüksek imiş.
    Bir de ekmeği, hamuru ve diğer zararlıları azalatabilseydim, daha hızlı iyileşirdim.




  • fotbes kullanıcısına yanıt
    bana beyin fazla geliyor. dünyada dönen ipnelikleri görünce aşırı sinir yapıyor.

    bizimkiler köyde yaşıyor bizzat o pazardan marketten alıp yediğimiz ürünlerin üretimine şahit oluyorum. bol gdo lu bol zehirli hepsi.

    şehirdekiler köyde bişey alsa doğal organik diyor hemen sanki pazardaki marketteki uzaydan önlerine geliyor. bu zamanda doğal bişey kalmadı. türkiye için. diğer ülkelerde aynı sayılır ama bizimki kadar zehirlisini zor bulursun. bu ülkede doğal beslenmek için ya kendi üreteceksin ya paran olacak. en az 15-20 bin girmeliki organik beslenesin.

    iyi yazmışsın. uzatmanın anlamı yok. kola kolay düzelmez bu.
    beslenmeyide bu ülkede kolay kolay bahsettiğin şekilde yapamazsın herkes yapamaz ben yapamıyorum gerçi. imkan meselesi. o kullandığun takviyeleri tavsiye etmiyorum yiyerek besinlerden al. onların bi işe yaradığını sanmıyorum. çok kullanan varbende kullandım bir süre. bir faydasını görmedim. D vitami, Cvitami vs vitaminler önemsli sayılır.

    bizim hayat sürünerek geçiyor valla. bu 2. yakalanışım. mideyi bağırsağı ne zaman bozsam 2-3 sene sürünüyorum. kana enfeksiyon geçiyor bitiriyor adamı. yakında kendine gelemiyorsun.




  • beargrylls911 B kullanıcısına yanıt
    Hap takviye bir yana, peki onu kullanma ama..

    Probiyotik ev yoğurdu, ev turşusu, küçük ocakta en kısık ateşte en az 10 saat pişmiş kemik suyu vs.. Bunları yapabilirsen zamanla çok daha iyi olacaktır.

    Ama Probiyotik yoğurdu mesela, evde normal şekilde yapamazsın. Bildiğimiz ev yoğurdu gibi değil yani..
    Bunun bahsettiğim özel toz mayası var.
    Bu toz dediğim, iyi bakterilerden mevcut.. O bakteriler süt içinde çoğalıyor ve dünyanın en faydalı ve lezzetli yoğurdunu oluşturuyor.

    Sağlık için herşeye değer.. Zahmete de değer..
    Ben 5 kilo süte her hafta yapıyorum.

    3 kişiyiz, bir hafta yiyoruz. Düşün ve başla.. Sonra da bırakma, devam et..

    Kimi insanda 6 ayda, kiminde 1 yılda büyük fark ediyor. Değer mi? Değer..
  • fotbes kullanıcısına yanıt
    Hocam dediğiniz probiYotik kapsül den aldım ben ama tavsiye edilen tüketim tarihi yazıyor altında 9.ay 2018 . Gittigidiyor dan sipariş vermiştim tekrar iptal edeyim mi bunların ömürlerimi kısa acaba .sizinkinde kaç gün yazıyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bence hemen iptal et..

    benimki 2021 son kullanma tarihi.. bunların içinde canlı bakteri var sonuçta, ben uzun tarihli alırım her zaman..
    hepsiburada sitesinden öneririm, ben oradan aldım.
  • Başlık güncellendi. Daha genele hitaben düzenlendi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fotbes

    Hap takviye bir yana, peki onu kullanma ama..

    Probiyotik ev yoğurdu, ev turşusu, küçük ocakta en kısık ateşte en az 10 saat pişmiş kemik suyu vs.. Bunları yapabilirsen zamanla çok daha iyi olacaktır.

    Ama Probiyotik yoğurdu mesela, evde normal şekilde yapamazsın. Bildiğimiz ev yoğurdu gibi değil yani..
    Bunun bahsettiğim özel toz mayası var.
    Bu toz dediğim, iyi bakterilerden mevcut.. O bakteriler süt içinde çoğalıyor ve dünyanın en faydalı ve lezzetli yoğurdunu oluşturuyor.

    Sağlık için herşeye değer.. Zahmete de değer..
    Ben 5 kilo süte her hafta yapıyorum.

    3 kişiyiz, bir hafta yiyoruz. Düşün ve başla.. Sonra da bırakma, devam et..

    Kimi insanda 6 ayda, kiminde 1 yılda büyük fark ediyor. Değer mi? Değer..
    Hocam bu marketlerde satılan kefirlere ne diyorsunuz ? Altınkılıç, eker ve içim adında 3 marka var. Arkalarında bilmemne şu kadar bakteri bulundurur diyor. Yalan mıdır ? Ben onlardan içiyorum evde yapma imkanım yokda o yüzden sordum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: John WICK

    Hocam bu marketlerde satılan kefirlere ne diyorsunuz ? Altınkılıç, eker ve içim adında 3 marka var. Arkalarında bilmemne şu kadar bakteri bulundurur diyor. Yalan mıdır ? Ben onlardan içiyorum evde yapma imkanım yokda o yüzden sordum.

    Alıntıları Göster
    Kendi görüşüm bir yana, bu konuda uzmanların yazılarını ve sorulara verdiği cevapları sıkça okudum.

    En iyi ve gerçek kefir, evde kefir mayası ile yapılandır. Marketlerde satılanların mutlaka kayıplı ürünler olduğunu söylüyorlar.
    Yani fayda anlamında daha zayıf olduğunu diyorlar.

    Evde kefir mayasıyla yapılan kefirin içinde kat kat daha fazla iyi bakteri mevcut..
    Çünkü bu toz mayanın içinde sayıları özel olarak dengelenmiş farklı isimlerde faydalı bakteriler olduğu için, doğru kombinasyon ile üreme maksimum oluyor sonuç olarak..


    Facebookta "probiyotik mutfak" adlı grubu takip edebilirsiniz.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.