Şimdi Ara

Wikipedia’dan kapatma kararına karşı hamle

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
129
Cevap
0
Favori
7.334
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Wikipedia’dan kapatma kararına karşı hamle

    İnternet ansiklopedisi Wikipedia, Türkiye’deki kapatılma kararına karşılık hamle yaptı. Hürriyet Gazetesi’nin paylaştığı habere göre Wikimedia Vakfı'nın Türkiye'de anlaştığı yeni avukatı Gönenç Gürkaynak, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan karara itiraz etti.

     

    5651 sayılı yasa ile sadece suç sayılan içeriğin bulunduğu sayfanın yasaklanması gibi dar çerçevede kapatma kararları uygulanabiliyordu ancak Wikipedia tarafında tüm domain’in Türkiye’den erişimine kapatılması gibi bir durum söz konusu. Vakfın avukatları da buradan yola çıkarak, söz konusu içeriklerin sadece iki dilde bulunduğunu bu nedenle tüm sitenin erişime kapatılmasının adil olmadığını ifade ediyor.

     

    BTK tarafı, Wikipedia’nın teröre destek niteliği taşıyan içeriklerin kaldırılması konusundaki girişimlere kayıtsız kaldığını hatta bu içerikleri korumacı bir tavır takındığı iddiasında. Daha önce ülkemizde bu tür kararlara karşı çeşitli yaptırımlar uygulanmıştı.

     

    Wikimedia Vakfı’nın konuya ilişkin resmi açıklaması ise şöyle:

     

    “Engelleme, BTK tarafından İngilizce ve Türkçe Vikipedilerdeki birkaç maddenin Türkiye’de URL tabanlı olarak engellenmesini talep eden 28 Nisan Cuma tarihli bir tebligattan kısa bir süre sonra gerçekleşti. Dünya genelindeki gönüllü editör topluluğunun oluşturduğu ansiklopedi maddelerinin özgürce paylaşılmasının şiddet ve nefrete dayalı bir gündemin desteklenmesi şeklinde yanlış yorumlanabilmesinden dolayı derin bir endişe duyuyoruz. Bir yanlış anlaşılma olduğuna inanıyoruz. Vikipedi’nin amacı, ansiklopedik bilgileri dünyayla paylaşmaktır. Wikimedia Vakfı olarak biz, tartışmasız bir biçimde terörizmi lanetliyor ve reddediyoruz. Bilginin temel bir insan hakkı olduğuna inanıyor ve Türk hükümetinden bu engellemeyi kaldırmasını talep ediyoruz.”

     







  • wikipedia sonuna kadar haklı

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi birşey yazardım da sanal linç yiyoruz sonra

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sayfa kapatmak malesef mümkün değil https destekli bir web sitesinde

    ek olarak wikipedia adil olsa, engellemese karşıt görüşteki editörleri problem çıkmaz

    ama inanılmaz taraflılar politik konularda
  • Wikide sadece türkiye alehine içerik giriliyor zaten bu kadar dar kafalı olmayın artık. VPN'i aç kapa, aç kapa çileden çıkarıyorlar adamı.
    Bu ülkede wiki gibi platform bu kadar kolay bir şekilde engellenebiliyorsa kim gelecekte bu ülkede yatırım yapacak, kendini güvende hissedecek?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SebnemFerahHayranı

    Şimdi birşey yazardım da sanal linç yiyoruz sonra

    Bisey yazmamis oldun degil mi simdi. Bu lafi diyen insanin dusunceleri de cok merak edilesi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Wiki yanlış ülkede adalet arıyor ??

  • Kaynaksiz curutme yapamayanlar adina AKP de engeller ! Yalniz tum dunya erisiyor.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Türkiye%27de_sansür


    Basılı yayım sansürü[değiştir | kaynağı değiştir]
    Erken dönem[değiştir | kaynağı değiştir]
    1821 yılındaki Yunan İsyanı'nı destekleyen Avrupa gazetelerinin kamuoyunu yönlendirme gücü ve aynı dönemde İzmir'de Fransızca yayımlanan isyan karşıtı, Osmanlı taraftarı gazetelerin gösterdiği faydalarla Osmanlı yönetimi basının önemini 1820'lerde idrak etmeye başlamıştır.[7] Bu yıllardaki gelişmeler sonucunda devletin kendi görüşlerini halka aktaracak bir gazete yayımlama fikri oluşturmuş ve ilk Türk gazetesi Takvim-i Vekayi 1 Kasım 1831'de II. Mahmud'un fermanıyla yayımlanmaya başlamıştır.[7] Dış dünyadan haberler, hükûmet açıklamaları ve ticari duyurulardan oluşan bu ilk gazeteyi 1840 yılında İngiliz William Churchill'in Türkçe olarak çıkardığı Ceride-i Havadis izlemiştir.[7] Bir yabancının çıkardığı gazetenin yabancı ülkelerin gözünde daha etkili olacağı düşüncesiyle devlet tarafından finanse edilen bu gazete yarı resmî nitelik taşımakta ve Osmanlı yönetimine paralel bir yayın yapmaktaydı.[7]
    İlk basın yasağı henüz muhalif bir yayımın olmadığı 1857 yılında çıkarılan Matbuat Nizamnâmesi ile getirilmiştir.[7] Bu kanun izinsiz matbaa açanlara, Osmanlı tebaası aleyhinde yayım yapanlara hapis, para ve matbaa kapama cezası öngörmekteydi.[7]
    21 Ekim 1860 tarihinde ilk özel sermayeli Türkçe gazete Tercüman-ı Ahvâl Agah Efendi tarafından çıkarılmaya başlanmıştır.[7] Bu tarihten itibaren devletin resmî görüşlerinin dışında bir kamuoyu oluşmaya başlamış ve Abdülaziz basına karşı önlem almaya itmiştir.[7] Devletin kötü gidişinden bahseden ve imparatorluk yöneticilerini eleştiren yazıların yer aldığı Tercüman-ı Ahvâl, bu önem alma girişimiyle 1861'in Mayıs ayında iki hafta süreyle kapatılmıştır.[8] 27 Haziran 1862 tarihinde ise Tasvir-i Efkâr yayım hayatına başlamıştır.[7] Gazete parlamenter sistemi savunmakta, padişahın tahta çıkış ve doğum günlerinde övgü mesajları yayımlamayı reddetmekteydi.[7]
    Muhalif gazeteleri takiben 1864 yılında yeni bir Matbuat Nizamnâmesi yayımlanarak hükûmetten izin almadan gazete çıkarmak, resmî yazıları yayımlamamak, iç güvenliği bozmaya yönelik kışkırtıcı yayımlarda bulunmak, genel adap ve ahlaka yayım yapmak, padişaha saldırı sayılabilecek yazılar yazmak, dost devlet liderlerine dokunan söz ve deyimler kullanmak, devlet memurları ve yabancı diplomatları kötülemek gibi suçlar yasaklanmıştır.[7] 1867'de çıkarılan Âli Kararnâme ile birlikte de muğlak ifadelerden oluşan yeni yasaklar nizamnâmeye eklenmiştir.[7] Yeni tanımlanan bu suçlara dayanarak çok sayıda gazete kapatılmış, birçok gazeteci ise meslekten men edinmiştir.[7] 11 Mayıs 1876 tarihli bir karaname ile ise sansür ilk kez resmîleşmiş ve gazetelerin matbaada basılmadan evvel denetlenmesi usûlü getirilmiştir.[7]
    Abdülaziz'in tahttan indirildiği 30 Mayıs 1876 tarihinden itibaren basına uygulanan yasak ve sansürler hafiflemiş ancak 93 Harbi'nin başladığı 23 Nisan 1877 tarihinden itibaren başlayan II. Abdülhamid'in istibdat dönemiyle basına yapılan takibat daha da kuvvetlenmiştir.[7] Eylül 1877'de çıkarılan sıkıyönetim kararnamesine dayanılarak birçok gazeteci sürgün edilmiş, ilk kez sansür kurulu oluşturulmuştur.[7] Politik yayımların ağır sansüre maruz kaldığı bu dönemde gazeteler ağırlıklı olarak teknik, bilimsel ve edebi konular içermekteydi.[7] Bu sert denetleme ortamında devletin kendi gazetesi olan Takvim-i Vekayi dahi 1879 yılında bir dizgi yanlışı nedeniyle kapatılmış, 1891'de yeniden çıkmaya başlasa da 1892'de aynı sebeple tekrar kapatılmıştır.[8]
    İttihat ve Terakki dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
    24 Temmuz 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte basın üzerindeki sansür de kaldırılmıştır.[9] Ancak 29 Temmuz 1909 tarihinde alınan Meclis-i Mebusan kararıyla Ebüzziya Tevfik Bey'in "aşırı özgürlükçü" olarak yorumladığı yeni bir basın kanunu çıkarılmıştır.[9] İttihat ve Terakki iktidarı bu kanun yoluyla bir takibat yapmamış olmasına rağmen öldürülen ilk gazeteciler olan Hasan Fehmi Bey, Ahmet Samim Bey ve Zeki Bey İttihat ve Terakki karşıtı yazıları nedeniyle öldürülmüşlerdir.[9]
    1912 yılınan yaz aylarında İttihat ve Terakki'nin iktidardan düşmesini takiben cemiyetin gazetesi Tanin birçok kez kapatılmıştır.[9] Bâb-ı Âli Baskını ile yeniden iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki'nin üyesi Mahmud Şevket Paşa'nın 11 Haziran 1913'te öldürülmesiyle basın üzerindeki kapsamlı yasaklar ve sansürler dönemi yeniden başlamış; birçok gazeteci sürgün edilmiş, hapse atılmış ve meslekten men edilmiştir.[9] I. Dünya Savaşı sırasında sansürün dozu oldukça artmış, İttihat ve Terakki'nin İstanbul Milletvekili Hüseyin Cahit Bey'in gazetesinin dahi kapatıldığı bir dönemden geçilmiştir.[9]
    Kurtuluş Savaşı dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
    Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
    Takrir-i Sükûn dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
    Cumhuriyetin ilk iki yılında özgür bir basın ortamı oluşmuşsa da Şeyh Said İsyanı'nın çıkmasıyla çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisini devreden çıkararak bakanlar kurulunun yaptırım gücü elde etmesini sağlamıştır.[10] Kanunun çıkmasıyla bütün muhalif gazeteler kapatılarak Velid Ebüzziya, Ahmet Emin, Eşref Edip, Suphi Nuri, Fevzi Lütfi, İsmail Müştak gibi dönemin önde gelen gazetecileri İstiklâl Mahkemelerinde yargılanmışlardır.[10] Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e çektikleri özür ve af telgrafları sonucunda beraat eden gazetecilerden Ahmet Emin ancak 1936'da Atatürk'ten aldığı özel izin ile mesleğe dönebilmiştir.[10] Aynı dönemde hükûmeti desteklemelerine ve Şeyh Said İsyanı'nın İngiltere teşvikiyle çıkarıldığını yönünde yayımlar yapmalarına rağmen Türkiye Komünist Partisinin yayımları da yasaklanmış, komünist gazeteciler çeşitli hapis cezalarına çarptırılmışlardır.[10]
    Millî matbuat dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
    1931 yılında ilk basın kanunu "memleketin genel siyasetine dokunacak yayım yapan" gazetelerin kapatılması yetkisini içeren cumhuriyet döneminin ilk basın kanunu çıkarılmış, 1938 yılında eklenen maddelerle yeni yayım çıkarmak isteyenlere yüksek meblağlar içeren teminat mektubu getirme şartı getirilerek "kötü ünlü kişilerin" gazetecilik yapması yasaklanmıştır.[11] Hükûmet, II. Dünya Savaşı döneminde gazetelerin Mihver Devletleri ve Müttefik Devletler ekseninde taraflı yayım yapmasına bir yaptırımda bulunmamasına karşılık cephe haberlerinde yalnızca Anadolu Ajansından gelen bilgilerin yer verilmesine verilmesine izin verilmekteydi.[11] İç politika ve ekonomik koşullar ile ilgili haberler ise tamamen hükûmet kontrolündeydi.[11] Savaş döneminde sebep belirtilmeksizin birçok gazete kapatılmıştır.[11] Gazetelerinin kapatılmasını ve zarar etmeyi istemeyen gazeteler bir sansür kanunu çıkarılmasını talep etmiş, böylece basımdan önce sansürden geçen gazetelerin kapatılma gibi bir durumla karşı karşıya gelmesinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir.[11] Ancak basını hali hazırda tam teşekküllü bir şekilde denetleyen hükûmet sansürcü durumuna düşmemek adına bu yönteme uzak durmuştur.[11]
    1930-1946 arası dönemde oldukça kıt bir içerik sunan ve kağıt yokluğu nedeniyle de sayfa sayısı azalan gazetelerin tirajı oldukça düşmüş ve halk devlet radyosuna yönelmiştir.[11]
    Demokrat Parti dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
    1946 Türkiye genel seçimleri ile 1950 Türkiye genel seçimleri arasındaki dört yıllık dönem basının Demokrat Parti yanlısı bir yayım politikası izlediği bir dönem olmuştur. 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti'nin ilk işlerinden biri basının üzerindeki baskıyı hafifleyen yeni bir kanun çıkarmak olmuştur.[12] Ayrıca Başbakan Adnan Menderes her ay basının önde gelenlerini ağırlayıp sıkıntılarını dinlemekteydi.[12] Selim Ragıp Emeç'in "basının altın çağı" olarak yorumladığı bu dönemde Sedat Simavi'nin Hürriyet'i çıkarması ile basında bir dönüşüm gerçekleşmeye de başlamıştı. Gazeteler hükûmetin mesajlarını halka iletme işlevinden halkın isteklerini hükûmete iletme aracı haline gelmiştir.[12] Ayrıca yeni iktidar döneminde karayolu ağının genişlemesinin bir sonucu olarak gazeteler çok daha kolay şekilde dağıtılır hale gelerek tirajları 500 binden 800 binlere çıkmıştır.[12]
    Demokrat Parti iktidarının ilk yıllarında basına tanınan özgürlük ileriki yıllarda hayatın pahalılaşması, iktidarın karıştığı yolsuzluklar, karaborsacılık ve vurgunculuk faaliyetlerinin gazetelerde haber olmaya başlamasıyla 9 Mart 1954'te çıkan yeni yasaya dayanılarak yerini tekrar baskıya bırakmıştır.[12] Çok sayıda gazeteci takibata uğrayarak ceza almış, meslekten men edilmişlerdir.[12] Gazetelerin en önemli gelir kaynağı olan resmî ilanlar muhalif gazeteler göz ardı edilerek verilmekte, gazetelerin basıldığı kağıtların temininde de zorluk çıkarılmaktaydı.[12] 1957 Türkiye genel seçimlerinden oy kaybıyla çıkan Demokrat Parti daha saldırgan bir tutum takınmış, politik konulardan uzaklaşan gazeteler II. Abdülhamid dönemi gazeteleri gibi farklı konulara eğilmiş ve magazin, spor, adliye haberlerine ağırlık vermeye başlamışlardır.[12]
    1954-1960 arası dönemde basına 2.300'ü aşkın dava açılmış, 867 hak mahrumiyeti kararı çıkmıştır.[12] 1960 yılında basın ve iktidar arasındaki kutuplaşma oldukça keskinleşmiş, kimi gazeteler Adnan Menderes haberlerine gazetelerinde çok az yer ayırma kararı almışlardır.[12] İktidar buna karşılık yayım yasaklama, yayımların basım ve dağıtımını durdurma, her kurumu ve evi izinsiz arama gibi yetkilere sahip olan Tahkikat Komisyonunu oluşturarak hamle yapmış olmasına karşın bu komisyon 27 Mayıs Darbesi sonucunda kurulmasının henüz 1,5 ay sonrasında dağıtılmıştır.[12]
    1960'lı ve 1970'li yıllar[değiştir | kaynağı değiştir]
    Demokrat Parti iktidarı döneminde ağır takibata maruz kalan basın 27 Mayıs Darbesi'ni olumlu karşılamıştır.[13] Millî Birlik Komitesi yürürlükteki basın kanunu kaldırmış, resmî ilan dağıtımını Basın İlan Kurumunu kurarak düzene sokmuş ve gazetecilerin haklarını düzenleyen 212 Sayılı Kanun'u çıkarmıştır.[13] Gazetecilere bu kanunla tanınan haklar gazete sahiplerinin tepkisini çekmiş; Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul, Yeni Sabah gazetelerinin sahipleri protesto amacıyla 12, 13 ve 14 Ocak 1961 tarihlerinde gazete çıkarmayacaklarını açıklamışlardır.[13] Buna karşın gazeteciler bu üç gün Basın gazetesini çıkarmışlardır.[13]
    1 Mart 1961 tarihinde Vatan'daki bir yazısı nedeniyle tutuklanan Aziz Nesin ve yazı işleri müdürü İhsan Ada yeni dönemde tutuklanan ilk gazeteciler oldular.[13] 1961 Anayasası ile önceki dönemlere nazaran örgütlenme ve ifade özgürlüğü haklarındaki olumlu değişme politik haberciliğin gelişmesini sağlamış; solcu, ülkücü ve İslamcı çok sayıda yayım piyasaya çıkmıştır.[13]
    12 Mart Muhtırası ile 10 yıllık görece özgür dönem sona ererek çok sayıda gazeteci tutuklanmış, kimi yayımlar kapatılmıştır.[13] Çoğu gazeteci 1974 yılındaki affa kadar hapis yatmıştır.[13] Eylül 1971'de yayımların yargıç kararıyla toplatılmasını öngören madde savcılara da toplatma yetkisi verilerek genişletilmiş ve yoruma dayalı muğlak ifadelerin yer aldığı yeni maddeler kanuna eklenmiştir.[13] 1970'li yıllarda yüksek tirajlı gazeteler tekrar politik konulardan uzaklaşmış, yalnızca 1978-1980 yılları arasında sekiz gazeteci öldürülmüştür.[13]
    1980'li ve 1990'lı yıllar[değiştir | kaynağı değiştir]
    12 Eylül Darbesi ile kurulan Millî Güvenlik Konseyi onlarca gazeteci ve yazarı tutuklamış, yayın yasakları ve sansür uygulamış, çok sayıda yayımı kapatmıştır.[14] 1983 Türkiye genel seçimleri ile iktidar olan Anavatan Partisi döneminde de muhalif gazetecilere uygulanan baskı sürmüştür. 1980'li yıllarda iki binin üzerinde basın davası açılmış, üç bin gazeteci, yazar ve yayımcı yargılanmıştır.[14] Yazı işleri müdürlerine ise toplamda beş bin yıldan fazla hapis cezası verilmiştir.[14] Ayrıca SEKA eliyle yapılan üst üste kağıt zamları ve Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu ile muhalif gazetelerin üzerindeki baskı artırılmıştır.[14]
    1990'lı yıllarda önceki dönemlere nazaran güçlü bir iktidar bulunmadığından terörle savaş, faili meçhul cinayetler, köy boşaltma ve toplu öldürmeler, siyasi cinayetler, mafya eylemleri basında sık sık yer almakta ve basın üzerinde baskı oluşturamayan iktidarlar da bu haberler engelleme metotları aramaktaydı.[15] 15 Aralık 1990 tarihinde Turgut Özal cumhurbaşkanlığı, Yıldırım Akbulut başbakanlığı döneminde bir kararname çıkarılarak olağanüstü hal valilerine "kamu düzenini bozacağı ve halkın heyecanlanmasına sebep olacağı" düşünülen yayımları mahkeme kararı olmaksızın yasaklama ve toplatma yetkisi verilmiştir.[15] Nisan 1991'de de Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yeni yasaklar getirilerek çok sayıda gazeteci mahkum edilmiştir.[15] Türkiye Gazeteciler Cemiyetine göre 1990'lı yıllarda başta Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Turan Dursun olmak üzere 37 gazeteci ve yazar faili meçhul cinayetlere kurban gitmiştir.[15] Günümüzde bu cinayetlerin ve Özgür Ülke bombalaması gibi gazetelere yönelik saldırıların devlet eliyle düzenlendiği düşünülmektedir.[15]
    2000'ler ve sonrası[değiştir | kaynağı değiştir]
    Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
    Nisan 2017'de Fethullahçı Terör Örgütüne aidiyeti, iltisaki ve irtibatı olduğu gerekçesiyle bazı gazete ve dergilerin Milli Kütüphane'deki arşivlerine erişim süresiz olarak yasaklanmıştır.[16]
    Radyo ve televizyon sansürü[değiştir | kaynağı değiştir]
    7. ve 8. Türkiye Hükûmeti batılılaşma gerekçesiyle 2 Kasım 1934 tarihinden 6 Eylül 1936'ya kadar Türk müziğinin radyoda çalınmasını yasaklamıştır.[17] Türk müziği yayınlarının radyodan kaldırılmasına gerekçe olarak bazı kaynaklar o tarihlerde Eyüp Musiki Derneği'nin diğer Batı müziği topluluklarının da yer aldığı bir etkinlikte Türk müziği ekibinin pespaye kıyafetler içinde bu konsere çıkılmasına Mustafa Kemal Atatürk'ün sinirlenerek "çağdaş bir ulusla böyle bir musiki icra ve sunuş anlayışının bağdaşmayacağı" düşüncesini beyan etmemesi ve ardından Türk müziği yasağı kararını aldığı düşünülmektedir.[17] Bu sansür Sinan Çetin'in yönettiği Mutlu Ol Bu Bir Emirdir adlı 2008 yapımı kısa filmde mizahi bir dille eleştirilmiştir.
    Türkiye'de radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörü günümüzde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından düzenlenip denetlenmektedir. RTÜK, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 8. maddesinde sıralanan yayın hizmeti ilkelerine aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara idarî para cezaları verebilir.[18] Ayrıca yayın durdurma, belirli bir yayın kuşağında RTÜK tarafından belirlenen "kamuya yararlı konularda" program yapma zorunluluğu, program yapımcısı veya sunucusunun program yapma veya sunmasının engellenmesi gibi idarî tedbir kararları uygulayabilir.[18]
    İnternet sansürü[değiştir | kaynağı değiştir]
    1997[değiştir | kaynağı değiştir]
    7 Aralık 1997'de Ankara'da bir grup görme özürlünün arkadaşlarının belediye çukuruna düşüp yaralanmasını protesto için düzenledikleri gösteride belediye görevlileri tarafından coplanması olayını TV'de izleyen bir turk.net abonesi, forum sayfalarına protestocuların coplanmasını kınayan bir mesaj gönderir. Ali Emre Ersöz isimli kişi bu mesajı okuyunca etkilenerek destek amacıyla aynı foruma polise yönelik sert ifadeler içeren bir mesaj gönderir. İki hafta sonra sabah 03:30'da 9 kişiden oluşan bir anti-terör timi Ersöz'ün evine baskın düzenler. Üç gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılır ve hakkında TCK 159, "devletin emniyet muhafaza kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif" suçuyla dava açılır. Mahkeme sürecinin sonunda 10 ay hapis cezasına çarptırılır. Ersöz'ün cezası 'iyi hal' nedeniyle 5 yıl ertelenir.[19]
    2001[değiştir | kaynağı değiştir]
    İnternet ile ilgili, sansüre de yola açan ilk cezai düzenleme 2001 yılında, Basın Yayın Yasası’na interneti de dahil edip her yayının bir kopyasının valiliğe ve basın savcılığına gönderilmesini şart koşan, yeni suçlar yaratan bir kanun tasarısı şeklinde DSP-MHP-ANAP koalisyonundan geldi.[20]
    Superonline sitesindeki bir forumda yer alan tartışmaları izleyen Macit Musal adlı bir kişinin, kimin yazdığı belli olmayan, doğuda insan hakları ihlalleri ile ilgili bir yazı hakkında Adalet Bakanlığı'na şikayeti üzerine Superonline kuruluşu hakkında soruşturma açılmış, firmanın forumdaki içerikten sorumlu olarak bildirdiği, yazının yazıldığı 1997-1999 yıllarında İnteraktif Bölümler Koordinatörlüğünü yapan Coşkun Ak'a 40 ay hapis cezası verilmişti.[21] Sonradan 6 milyon lira para cezasına çevrilmiştir.[22]
    2002[değiştir | kaynağı değiştir]
    2001'de hazırlanan yasa tasarısı cumhurbaşkanından geri döndü, ancak aynı yasa biraz değiştirilip 4676. Sayılı Kanun olarak tekrar Meclis’ten geçirildi. Yayının basılı kopyasını sunmak kısmı kalktı, ama hakaret, yalan beyan “ve benzeri eylemler” suçlamaları aynen kaldı. Yasa, özellikle milletvekillerine yönelik eleştirileri engellemek, meclis dışı siyasal muhalefeti etkisizleştirmek amacını taşıdığı gerekçesiyle yoğun bir biçimde eleştirildi. Yasa tekrar önüne geldiği için Cumhurbaşkanı onaylamak durumunda kaldı ve yasa geçti.[20]
    2005[değiştir | kaynağı değiştir]
    MÜYAP’ın FSEK yoluyla “yetkili kurum” statüsü kazanmasıyla birçok site telif gerekçesiyle engellendi. 2005-2007 arasında 1500’den fazla site MÜYAP girişimiyle engellendi.[20]
    2007[değiştir | kaynağı değiştir]
    6 Mart 2007 tarihinde başvuruyu karara bağlayan mahkeme, 2007/384 sayılı kararında "Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı, Türk bayrağı üzerine İngilizce küfür içeren yazılar yazılarak aşağılandığı anlaşıldığından talebin kabul edildiği" gerekçesiyle Türk Telekom, YouTube'a erişimi engelledi. Videonun kaldırılması üzerine YouTube sitesine erişim olanağı 6 Mart 2007 tarihinde tekrar verildi.[23]
    Ağustos 2007'de Adnan Oktar, kendisi ile ilgili bazı yazıların kaldırılmadığı gerekçesiyle tüm WordPress.com sitesine Türkiye'den erişimin mahkeme kararıyla engellenmesini sağlamıştır.[24]
    2008[değiştir | kaynağı değiştir]
    2007'deki olayın ardından 2008 yılında aynı gerekçeyle Youtube'a Türkiye'den erişim birkaç defa engellendi. En nihayetinde 5 Mayıs 2008 tarihli engellemeden sonra 2010 Ekim ayına kadar site Türkiye'de engelli olarak kaldı.[23]
    2009[değiştir | kaynağı değiştir]
    19 Eylül 2009 günü telif gerekçesiyle Myspace ve Lastfm sitelerine erişim engellendi.[25]
    2010[değiştir | kaynağı değiştir]
    2 Kasım'da Deniz Baykal'ın avukatlarının başvurusu sonucu Youtube tekrar kapatıldı. Youtube'un 9 Kasım 2010 tarihinde kendileriyle temasa geçen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na söz konusu görüntüleri siteden kaldırdığını bildirmesine rağmen site Kasım 2010'dan 2011'in ilk aylarına kadar yasaklı kaldı.[23]
    Diyanet İşleri Başkanlığı'na dini metinlerin hatalı aktarımı ile ilgili olarak site engelleme yetkisi verildi. Bu karar muhalif fikirlerin kolaylıkla "hatalı" olarak yorumlanıp sansürlenebileceği gerekçesiyle eleştirildi.[26]
    2011[değiştir | kaynağı değiştir]

    ABD Başkanı Barack Obama'nın "Yes We Can" sloganı "Yes We Ban" (Evet, Yasaklayabiliriz) olarak yürüyüşte kullanıldı
    Google'ın açıkladığı verilere göre 2011'in ilk yarısında dünya çapındaki hükûmetler tarafından yapılan içerik silme başvurularının sayısı 1.789'u bulmuş[27], 501 başvuruyla en fazla içerik kaldırma talebinde bulunan ülke ise Türkiye olmuştur.[27]
    Google'un Blogspot servisi, Digiturk'ün telif gerekçeli başvurusu üzerine tümden kapatıldı. Bu karar blog yazan birçok kişiyi ve kurumu etkileyince İlk defa İnternet sansürüne karşı kampanyalar yapılmaya başlandı ve tepki veren İnternet kullanıcıları "Bloguma dokunma" sloganı ve #blogumadokunma hashtag'ini kullandı.[28]
    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nca hazırlanan İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı'na karşı 15 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye'nin otuz şehrinde aynı anda "İnternetime Dokunma!" eylemi yapıldı.
    2013[değiştir | kaynağı değiştir]
    Düşünce kuruluşu Freedom House'un 2013 yılı İnternette Özgürlük raporu verilerine göre Türkiye "kısmen özgür" kategorisinde tanımlanmıştır.[29]
    2014[değiştir | kaynağı değiştir]
    Mart ayının son günlerinde Twitter ve YouTube erişime engellenerek sansüre uğramışsa da[30][31] daha sonra erişime açılmıştır.[32][33]
    Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgenaral Yaşar Güler’e ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından, YouTube idari kararla erişime kapatıldı.[34]
    16 Kasım 2014 tarihinde Türkçe Vikipedi'de yer alan vajina, insan penisi, testis torbası ve kadın üreme organları maddelerine 5651 sayılı yasa kapsamında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının verdiği karar doğrultusunda sadece TTNET tarafından erişim engellenmiştir.[35][36] Ancak ilgili maddelere diğer internet sağlayıcıları İngilizce Vikipedi veya HTTPS protokolü üzerinden erişilebilmekteydi.
    Freedom House'un 2014 yılı İnternette Özgürlük raporu verilerine göre Türkiye bir önceki yıl olduğu gibi "kısmen özgür" kategorisinde tanımlanmıştır.[37]
    2015[değiştir | kaynağı değiştir]
    Nisan ayının ilk haftasında YouTube ve Twitter'a erişim tekrar engellendi, Facebook ise kaldırılması talep edilen içeriklerin kaldırılmasına kadar kısmen engellendi.[38][39][40]
    Vikipedi'nin 2015 Türkiye genel seçim anketleri maddesine olan erişim 6 Haziran 2015 tarihinde engellendi.
    Suriye’ye silah ve mühimmat taşıdığı gerekçesiyle durdurulan MİT TIR’larında yer alan silahlarla ilgili görüntüleri yayınlayan Cumhuriyet gazetesi yayın yasağı nedeniyle haberi internet sitesinden kaldırmak zorunda kaldı.[41]
    Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan silahlı saldırı sonrası çıkan ilk sayısının kapağındaki karikatürü haber veya destek amaçlı yayımlayan sitelere engelleme getirildi.[42]
    Ateizm Derneği'nin sitesine gerekçe belirtmeksizin[43] engelleme getirildi.[42]
    İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesiyle ilgili savcılık soruşturması kapsamında aralarında yabancı gazetelerin de bulunduğu toplam 166 web adresine erişimi engellendi.[44]
    Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Temmuz ayında, ANF, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Hawar Haber Ajansı (ANHA) Özgür Gündem gazetesi, Yüksekova Haber, Sendika.org, RojNews, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Başkanı Mesut Barzani’ye yakın Rudaw ve Erbil merkezli Kürt haber ajansı BasNews’ün internet sitelerine erişimi engellendi.[45]
    Twitter ve birçok haber sitesine Suruç saldırısı ile ilgili yapılan haberlere engelleme getirilmiştir.[46][47] Twitter, Facebook ve Youtube'dan bu içeriklerin çıkarılması istenmiş, Facebook ve Youtube içeriği silmiş, ancak Twitter bir yanıt vermeyince engelleme gelmişti. 5 saat süren engellemenin ardından Twitter'a konulan erişim yasağını kaldırdı.[48]
    2016[değiştir | kaynağı değiştir]
    28 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanı saldırısı sonrası Twitter, Facebook ve Youtube internet sitelerine erişim, Ankara Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği tarafından engellenmiştir.[49]
    30 Eylül 2016'da İMC TV, Hayatın Sesi, Özgür Radyo ve TV 10’un websitelerine erişim engellendi.[50]
    8 Ekim 2016'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-posta hesaplarını hackleyen RedHack’in sızdırdığı mailleri yüklediği gerekçesiyle Dropbox, Google Drive, OneDrive ve GitHub'a erişim engellendi.[51]
    4 Kasım 2016'da HDP milletvekillerine yönelik gece yarısı alınan gözaltı kararlarından sonra Facebook, WhatsApp, Instagram ve Twitter’a erişim tamamen engellendi.[52][53] Başbakan Binali Yıldırım, “Güvenlik açısından zaman zaman bu tür tedbirlere başvurulabilir. Arkadaşlar güvenlik açısından zaman bu tip tedbirlere başvurabilir. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner” dedi.[52]
    2017[değiştir | kaynağı değiştir]
    29 Nisan'da wikipedia.org alan adıyla yayın yapan tüm siteler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun idari tedbir kararıyla engellendi.[54][55][56] Erişim engelinin ardından yapılan açıklamada Vikipedi'nin Türkiye'yi yasa dışı örgütler ile işbirliği içerisinde gösterdiği ve Türkiye'nin girişimlerine rağmen, Vikipedia'nın içeriklerde gerekli güncelemeleri yapmadığını iddia edilerek erişimin bu nedenle engellendiği belirtildi.[57]





  • Çok güzel bir yazı yazmışlar bence.
    Ayrıca başlık da ki ''karşı hamle'' ibaresine anlam veremedim,zannedersin adamlar da Türkiye yi engelledi..

  • Avukat kim yaa

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • reüs ne deese doğuduğ vadu bü büldüğü



    hüloğğğğğğğ

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yorumlardaki seviyeler de nirvanada.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Be All My Sins Remembered -- 2 Mayıs 2017; 15:46:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ticari bir amacı olmayan dünyanın en büyük bilgi kaynağını kapatmak.. Bu yapılan çocuklarımızın gözünü bağlamakla aynı şey.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: MonsterMMORPG

    sayfa kapatmak malesef mümkün değil https destekli bir web sitesinde

    ek olarak wikipedia adil olsa, engellemese karşıt görüşteki editörleri problem çıkmaz

    ama inanılmaz taraflılar politik konularda

    Sanmıyorum. Aşağıdaki linke VPN kullanmadan girmeye çalıştığınızda "Bu siteye ulaşılamıyor" uyarısı alıyorsunuz. Ancak diğer dillerdeki sayfalarına girebiliyorsunuz. Öte yandan lisedeki okulumuzun internetinden belli başlı sayfalara anahtar kelimeler giriliyse erişim sağlanamıyordu siteye normal olarak girebiliyor olsanız bile.

    https://az.wikipedia.org/wiki/Aprel_d%C3%B6y%C3%BC%C5%9Fl%C9%99ri




  • VPN ile giriyorum, ınternette hıcbır sey yasaklanamaz.

  • O kadar saçma ki bu engelleme. Yahu yurtdışındaki adam zaten erişebiliyor ona , bizde terörü desteklemiyoruz ülke olarak zaten. O zaman bunun mantığı ne?



    Yurt içinden bilgiye erişim engelleme bu , başka birşey değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tüm siteyi kapatmak yerine sadece ilgili url'ler kapatılabilirdi pekala. Lakin pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da duygusal karar verilip, intikam almak amacıyla hareket edilmiş.
  • Birde biz görseydik hangi içerikten ötürü engel gelmiş.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Brooklyn under Moon


    quote:

    Orijinalden alıntı: MonsterMMORPG

    sayfa kapatmak malesef mümkün değil https destekli bir web sitesinde

    ek olarak wikipedia adil olsa, engellemese karşıt görüşteki editörleri problem çıkmaz

    ama inanılmaz taraflılar politik konularda

    Sanmıyorum. Aşağıdaki linke VPN kullanmadan girmeye çalıştığınızda "Bu siteye ulaşılamıyor" uyarısı alıyorsunuz. Ancak diğer dillerdeki sayfalarına girebiliyorsunuz. Öte yandan lisedeki okulumuzun internetinden belli başlı sayfalara anahtar kelimeler giriliyse erişim sağlanamıyordu siteye normal olarak girebiliyor olsanız bile.
    https://az.wikipedia.org/wiki/Aprel_d%C3%B6y%C3%BC%C5%9Fl%C9%99ri

    başka diller farklı domain uzantısına sahip

    o yüzden onları engellemek sayfa engellemek gibi değil. daha üst seviye

    https web sitesinde ISP dahil kimse göremez hangi sayfayı ziyaret ettiğini

    bu yüzden sayfa bazında engellemek imkansız

    https://superuser.com/questions/231991/how-much-information-can-my-isp-see

    anything after thehttps://domain.example/ cannot be seen.

    fakat subomain bu kısma girdiği için ISP görebilir ve engelleyebilir

    örnek :https://tr.domain.example/


    hala bazı arkadaşlar ilgili URL kapatılabilir diyor

    HTTPS web sitesinde URL bazlı engelleme yapamazsın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SECourses -- 2 Mayıs 2017; 16:0:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: reshthesucker


    quote:

    Orijinalden alıntı: SebnemFerahHayranı

    Şimdi birşey yazardım da sanal linç yiyoruz sonra

    Bisey yazmamis oldun degil mi simdi. Bu lafi diyen insanin dusunceleri de cok merak edilesi.

    yok hocam bu forumdaki anlayışlı insanlardan nasibimi aldıktan sonra düşüncelerimi kendime saklıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.