Şimdi Ara

W205 MERCEDES C-Class ANA KONU (410. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17.122
Cevap
188
Favori
1.187.293
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 408409410411412
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tcoRED

    Halojen ampul yerinden kastiniz merceksiz bolumse(uzunlarin oldugu) orasi da led. Hatta biraz detayli incelediginizde ufak bir mercek mevcut. Statiklerde halojen yok.

    Evet orası, doğru.
    Uzun/kısa yerleri farklı yani?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emrtkn -- 23 Eylül 2015; 22:08:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arkadaşlar selam. run flat lastik patladığında 80 km uzakta bir lastikçi bulabilsek ve bu lastikçide bizim runflatten olmasa, ne yapmamız gerekir? bu ilk sorum.
    ikinci sorum da biz yepyeni 1 lastik seti alsak (4+1 runflat olmayan), stepneyi nereye yerleştireceğiz? bagajın altında stepne için yer yok ki.... stepne olsa lastik değiştirme için kriko ve bijon açısı yok bu kez de..
    kafam çok karışık arkadaşlar ya, bi akıl verebilirseniz sevinirim..
  • aband0ned A kullanıcısına yanıt
    selam,
    lastik patladığında en fazla 80 km uzaklığa kadar değil, 80 km/saat hızla gidebiliyorsunuz. Yani daha uzaklara gitmeniz mümkün. Bunn dışında zaten runflat lastiklerin normal lastiklerle değiştirilmesi önerilmiyor. Süspansiyon uyumsuzluğu nedeniyle yol tutuşunda bozulma olabileceği belirtilmekte. Yine de değiştirmekte kararlıysanız, stepne koyma imkanı yok. Bu nedenle lastik tamir kiti alarak durumu idare etmeniz gerekecektir.
  • Forumdaki herkesin bayramını kutluyorum. sevgiyle kalın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otodr

    Forumdaki herkesin bayramını kutluyorum. sevgiyle kalın.

    Sağolun. Herkesin bayramı mübarek olsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayırlı bayramlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hawk18

    2014 model aracımı yazılım güncellemesine çağırdılar. Güncelleme konusunu bilen var mı?

    servise gittiniz mi acaba ne güncellemesiymiş
  • Arkadaşlar İtalya limanda bulunan araç ortalama kaç günde gelir Türkiye' ye.
    Bir de Monfalcone limanından yükleniyor sanırım araçlar?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emrtkn -- 25 Eylül 2015; 14:19:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sixtus

    selam,
    lastik patladığında en fazla 80 km uzaklığa kadar değil, 80 km/saat hızla gidebiliyorsunuz. Yani daha uzaklara gitmeniz mümkün. Bunn dışında zaten runflat lastiklerin normal lastiklerle değiştirilmesi önerilmiyor. Süspansiyon uyumsuzluğu nedeniyle yol tutuşunda bozulma olabileceği belirtilmekte. Yine de değiştirmekte kararlıysanız, stepne koyma imkanı yok. Bu nedenle lastik tamir kiti alarak durumu idare etmeniz gerekecektir.

    Çoğu lastik üreticisi 80 km/s hızla 80 km menzil vaadediyor runflat için, menzil sınırı da var yani. Hatta bu kadar uzun süre inik lastik ile giderseniz direkt değişim öneriliyor. Bmw'nin 150 km menzil gibi bir iddiası var ama neye dayanıyor bilmiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erciftci -- 26 Eylül 2015; 0:20:54 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • erciftci E kullanıcısına yanıt
    selam,
    önerilen hız genellikle aynı olmakla beraber (80km/saat) gidilebilecek uzaklık otomobil ve lastik üreticisinin önerilerine göre değişiyor. BMW 80 km/saat hızla 160 km güvenli olarak gidilebileceğini bildiriyor.http://www.edmunds.com/driving-tips/run-flat-tires-a-primer.html. önerilen uzaklık bazı üreticilerde ise 200 mil (300km) kadar uzun olabiliyor.
  • Arkadaşlar merhabalar İzmirdeyim İstanbul gülsoydan ötv muafiyetiyle c200d amg paket satın aldım araçla ilgili aklınıza takılanlar olursa bende yardımcı olabilirim başta engelli arkadaşlar olmak üzere prosedürler hakkında.Araç hakkında kısaca özet geçicek olursak ben hayran kaldım binen herkes benzinlimi diye soruyor devamında yeterince tatminkar şuan biraz yakıt yüksek sadece oda zamanla düzelicek sanırım ben navigasyon saçmalığından başka eksi bişey görmedim reno motoru sıkıntısı hiç düşündürmesin merso yıldıza zarar getirtmez ayrıca çok güçlü 1550 kg bi araç için bildiğin deli gibi yanlıyor arabayı yerden yere vuranlar 2000-3000 motordan inenler diye düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • By__Belo B kullanıcısına yanıt
    Resimler yüklenmemiş sanırım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: By__Belo

    Arkadaşlar merhabalar İzmirdeyim İstanbul gülsoydan ötv muafiyetiyle c200d amg paket satın aldım araçla ilgili aklınıza takılanlar olursa bende yardımcı olabilirim başta engelli arkadaşlar olmak üzere prosedürler hakkında.Araç hakkında kısaca özet geçicek olursak ben hayran kaldım binen herkes benzinlimi diye soruyor devamında yeterince tatminkar şuan biraz yakıt yüksek sadece oda zamanla düzelicek sanırım ben navigasyon saçmalığından başka eksi bişey görmedim reno motoru sıkıntısı hiç düşündürmesin merso yıldıza zarar getirtmez ayrıca çok güçlü 1550 kg bi araç için bildiğin deli gibi yanlıyor arabayı yerden yere vuranlar 2000-3000 motordan inenler diye düşünüyorum.


    hocam iyi bayramlar..
    bir arkadaşım ötv muafiyetiyle araç almayı düşünüyor..bırkac bayiden fiyat aldılar sanırım..yanlış anlamazsanız ötv siz olarak arac ne kadar ödediniz?
    iyi akşamlar..hayırlı ugurlu olsun yenıden




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sulbas

    quote:

    Orijinalden alıntı: mtutun

    quote:

    Orijinalden alıntı: sulbas

    dizel yakıtlı araçlarda emisyon salınımını azaltmak için kullanılan, motorun yanma odasında yakılamayan yakıtın ayrıştırılırak başka bir başınçlı oda içerisinde "adblue" sıvısı ile yakılıp temiz hava olarak salınmasına olanak veren bir sistem. uzun bir süredir komyonlarda, tırlarda, ağır vasıta araçlarda kullanılmaktadır. bunun çok daha karmaşık ve gelişmişi VOC Recovery System olarak geçer. dünyanın sayılı petrol sevkiyatı yapan limanlarında bulunur, çok pahalı bir sistemdir. TR'de bir tek limanda bulunmaktadır. Benzer mantıkla çalışan bu sistemin çalışma prensibi ise; hampetrolü almak için gelen boş tankerin, dolum için kapakları açılıp önceki sevkiyattan kalan sıkışmış hidrokarbon gazı doğrudan havaya salınmadan, rıhtımdaki VOC tanklarına çekilir, bu gazlar LNG ile birlikte işleme sokularak yakılır ve temiz hava olarak bırakılarak minimum emisyon gerçekleşir.

    bu sistemin aracın çekişine etki ettiğini ve piyasada tuningciler tarafından kapatılabildiği söyleniyor. nette ararsanız, reklamlarında da belirtiliyorlar. bence mantıklı. benzer işi ford focus aracımda daha ilkel yöntemle egr valfi denen bir parça yapıyordu. valfi iptal ettiğimde araç daha rahat gaz almaya başlamıştı. tabi garanti konusu ayrı bir belirsizlik.

    Peki ya çevre sağlığı? Artan kanser vakaları? Çocuklarımızın soluduğu hava?

    Dizel motor çok tehlikeli derecede kirli bir motordur. Bu sebeple Avrupa dışında modern ülkelere girişleri ancak çok gelişmiş temiz emisyon teknolojileri ve kimyasalları ile mümkün oluyor.

    Bunun üzerine bir de çevre kanununa aykırı uygulamaların yapılması, yani bu donanımların iptali, iptalini bırakın zamanı geldiğinde yenilenmemesi gibi maliyet veya performans odaklı yaklaşımları yanlış buluyorum.

    "Avrupa dışında modern ülkelere girmek için...." demekle neyi kasdettiğinizi anlamadım. kullanıdığımız dizel motorlar zaten Avrupa parlementosunun alt komiyonları tarafından düzenlenen limitlere göre emisyon salınımı yapacak şekilde dizayn ediliyor. Bu da "Avrupa Emisyon standartları" adıyla, bizim bildiğimiz EURO standarları. yani başka ülkelere giriş için değil aslında (https://en.wikipedia.org/wiki/European_emission_standards) Avrupa dışında modern ülke; mesela ABD'de satılan araçlar zaten C300 veya C400 yüksek hacimli/emisyonlu motorlar. Ki, ABD Kyto prokolünü bile imzalamamış bir ülkedir.

    Çevre duyarlılığı konusunda her ne kadar sizin yaklaşımızına katılsam da; bu sistem ileride olur da garanti dışında arızlanırsa, açıkçası direk iptal etme yönünde tercihimi yaparım. ama öyle bir duruma kadar da küçük hesaplarla iptal ettireyim, maliyeti düşüreyim demem. Zaten sıfır aldığım Ford focus aracımdaki sistemi iptal ettirdiğimde, araç 120bin kmdeydi.

    Size söz vermiştim diğer platformlarda yazdıklarımın linkini vereceğim diye ama aşağıda özet bir şeyler kaleme alayım dedim şu an vaktim varken. Tabi size cevap gibi değil aslında forumda ilgilenen herkes için yazıyorum;

    Öncelikle ben temel olarak hiçbir ülkenin veya kıtanın emisyon normlarını peşinen doğru kabul etmem. Çünkü gözümüzde çoğu zaman yücelttiğimiz ülke ve birliklerin çok güçlü lobi grupları olduğu ve hükümetlerinin de kendi ülke ekonomilerini, endüstrilerini ve istihdamlarını korumaya bazen çevre ve insan sağlığından bile daha çok önem verebildiklerini düşünürüm. Bu sebeple bilgi ile neyin ne olduğunu anlamaya ve analiz ederek,değerlendirmeye ve doğruyu bulmaya çalışırım.

    Gerçek şu ki, Avrupa Birliği emisyon normları çok fazla karbondioksit ağırlıklıdır (CO2) Bu konu yeni bir tartışma da değil üstelik.Zaman zaman otomobil basını tarafından bu tartışma gündeme taşınmıştır. Son dönemde olan olaylardan sonra şimdi nihayet daha da sert tartışılıyor ve benim yıllardır söylemekte, yazmakta olduğum şeyler alenen konuşuluyor.

    ABD emisyon normları da çok fazla zehirli gazlar (CO ve NO bileşikleri) ve partikül emisyonu ağırlıklıdır.

    CO2 doğal bir gaz olup, tüm canlıların da salgıladığı ve tekbaşına zararsız bir gazdır. Ancak salınım miktarının artması ve CO2’yi sentezleyerek tekrar O2’ye çeviren yeşil tabakanın giderek azaltılması yüzünden, dönüştürülemeyen miktar atmosfer tabakasında birikerek Dünya’nın ısı düzeyinin artmasına ve iklim değişikliklerine sebep olmaktadır. Bu sebeple uzun vadede CO2 salınımlarını azaltmak ve ormanların korunması çok önemli. CO2 tüketim miktarı ile orantılı bir salınımdır. Bu sebeple litre tüketimi yüksek benzinli motorlarda muadil dizellere göre km başına CO2 salınımı daha yüksektir.

    CO ve NO bileşikleri ise doğrudan zararlı ve insan sağlığını derhal çok olumsuz etkileyen zehirli gazlardır. Aynı zamanda partikül miktarı da ortamda asılı kalarak, soluduğunuz hava ile direk ciğerlerinize giden ve kansorejen etkisi çok yüksek materyallerdir. Bu gazlar ve partiküllerin ise tüketilen miktar yanında, yakıtın ve yanmanın cinsi ile de çok direk ilişkisi vardır. Bu sebeple dizel motorların tüketimleri düşük olsa bile CO, NO ve partikül emisyonları muadil benzinli motorlara göre daha yüksektir.

    İki farklı kıta emisyon kurallarını farklı önceliklere göre neden koyar? Neden bilimsel gerçeklerden yola çıkıp, tüm bu salınımları eşit önemde görmez? Burayı ben çok yorumlamak istemem. Çünkü yetkililer tarafından böyle bir açıklama yapılmadığına göre bizimkiler tahmin bazında kalacaktır.

    Ancak Avrupa ile ilgili bir tahminde bulunabilirim. Japon otomotiv endüstrisinin ABD pazarında ne kadar hakim olmaya başladığını gören Avrupalı üreticiler, büyük ihtimalle kendi kıtaları dışında satılmayan bir motor türünün Japonlar tarafından sadece Avrupa için üretilmesinin ekonomik olmayacağını düşünmüş olmalılar. Gerçekten de son 15 yılda büyük bir ivme kazanan dizel motorlu binek otomobil üretiminde Japonlar Avrupalılara çok uzun süre cevap veremediler. Bu sayede Avrupa pazarı Avrupalıların büyük bir hakimiyeti ile devam etti, halen de öyle. Ancak bu dizel motorluları Avrupalılar da Avrupa dışına satamadılar ve çok ilginç bir durum meydana geldi.Avrupa’da en çevreci motor diye hükümetlerce vergisel anlamda teşvik edilen dizel motorlar, Avrupa dışına çevreyi çok kirletiyorlar diye satılamadı çok uzun yıllar…

    Tabi Avrupa’da, özellikle de büyük metropollerde hızla artan dizel motorlu otomobiller, ciddi şekilde hava kirliliğini de arttırmaya başlayınca bazı çatlak sesler duyulmaya başladı. Üstelik artık Japonlar da dizel makinalarını üretip, rekabete hızlı şekilde katılmaya başladılar. Kendi ülkelerinde satmadıkları bu makineları Avrupa’da satmaya başladılar. Londra Belediye’si 2020 yılında Londra merkezine girecek EURO 6 olmayan dizel motorlu araçlara çevre vergisi uygulamaya başlayacak. Yine Avrupa’nın regülasyonlar olarak en gelişmiş ülkesi olan İsveç’te dizel otomobillerin sayısını kontrol altına almak için motorin fiyatı benzin fiyatından fazla uygulanıyor. Ayrıca dizel otomobillere ekstra çevre vergisi uygulanıyor.

    Her iki yakıt türünün de, yani içten yanmalı, fosil yakıtlı motorların hepsinin çevreye zararlı olduğu tartışmasız. Kıtaların, ülkelerin de kendi endüstrilerini korumak bazlı bazı konuları eksik görme eğiliminde olduğu da aşikar.

    Şimdi gelelim benim size demek istediğim ana konuya; Bu iki motoru verdikleri zarar olarak kıyasladığımızda dizel makinanın daha kirli ve zararlı olduğu açık bir gerçek. Bunu anlamak için mühendis olmaya da gerek yok aslında, kendi hayatımızdan basit örnekler verebiliriz. Dışarıda yürüyüş yaparken yanımızdan benzinli araç mı, dizel mi geçtiğinde çok kesif bir koku ile uzun süre muhatap oluyoruz? Dizel araçların sayısının artmasından sonra AVM otoparklarının kokusunda bir değişiklik olmadı mı? Burnunuzu kapatmadan aracınıza yürümekte zorlanmıyor musunuz? Ben 46 yaşındayım. Gençliğimde camlar açık gezerdik. Daha sonra dahili sirkülasyon tuşunu ancak dizel otobüs ve ticari araçlar önümüze geldiğinde kullanmaya başladık. Şimdi her trafik sıkıştığında ben dış havalandırmayı hiç açamaz hale geldim.

    Aslında bu konuyu çok tartışmaya da gerek yok. Çünkü benzinli motordan farklı olarak motor üreticisi dizellere DPF (diesel particulate filter) ve AD Blue kimyasal tepkime sistemi koyarak zaten bize mesajveriyor.

    Bakın size çok ilginç bir bilgi vereceğim. Bütün vergilendirme sistemini CO2 üzerine kurmuş olan AB’ye ait EU5 normunda benzinliler için öngörülen NOx salınımı km başına maksimum 60 mg dir. Aynı veri EU5 dizel makine için km başına maksimum 180 mg dır.

    EU6 benzinli motorlar için bu NOx salınımı maksimum 60 mg/km kaldı. Dizeller içinse EU6 da bile 80 mg/km maksimum.

    Zaten farkındaysanız son dönemde tartışılan konular tamamen dizel motorlar üzerinde geçiyor. Üstelik sadece ABD’de değil artık bu tartışma,Avrupa’ya da uzandı…

    Neyse uzatmayayım dedim yine uzadı, kusura bakmayın.Sonuçları şöyle özetleyeyim;

    1-Galerilerin ellerine aldıkları ucuz bir boya kalınlık ölçer ile yarattıkları boyalı dış panel efsanesi gibi ülkemizde bir de dizel otomobil efsanesi yaratıldı. Yılda 3-5 bin km yapan insanlar ikinci elde değer kaybeder korkusu ile dizel otomobillere kanalize edildi. Bu durum dizel otomobil satışlarının ciddi boyutta artmasına, aynı şekilde de çevre kirliliğinin de artmasına sebep oluyor. Halbuki benim şirketimde yaptığım gibi, dizel motorlar gerçekten ihtiyaç analizi ile seçilmeli, ikinci el endişesi ile değil.

    Unutulmamalı ki, dizel makineların kullanımları bazı şartlar gerektirir. Örneğin kısa mesafe kullanımını sevmezler. Yanlış kullanılan dizel makineların emisyon ve diğer teknik donanımlarının erken yıpranması ve çevreyi planlanandan daha fazla kirletmesi muhtemeldir. Bu sebeple bir dizel makine seçerken ikinci el kriteri yerine, yıllık kilometre, bu kilometrenin hangi şartlarda yapıldığı gibi kriterlerin iyi hesaplanması gerekir. Üstüne de dizel motorun sadece tüketimi değil, uzun vadeli bakım maliyetleri de benzinli ile kıyaslamaya alınmalıdır.

    Özellikle emisyon donanımının(DPF filtresi gibi) değişim zamanı geldiğinde bakım maliyetleri çok ciddi artar. Bu maliyetlerin artması da, bu araçları 100.000 km üstü alanların bu tip emisyon donanımlarını iptal etmeleri ve zaten bu donanımla uyabildiği EU normundan çok daha fazla zehirli gaz ve partikül yayma ihtimali bulunan dizel makinenın tam bir çevre katili haline gelmesine sebep olur.

    2-Ülkemizin en önemli ithalatı enerjidir. Bunun da önemli bir kısmı petroldür. Petrol organik ve doğal bir enerji kaynağı olduğundan dolayı, bir varilinden üretilen motorin, benzin, uçak benzini, plastik hammaddesi vb. materyallerin miktarı bellidir. Ülkemizde ticari ve tarımsal araçların tamamı zaten mecburen motorin kullanıyor. Bir de kontrolsüz bir şekilde motorin fiyatları ucuz tutularak (ki,gerçekte benzinden ucuz değildir, üzerindeki vergisi düşük tutularak ucuzsatılıyor) dizel binek araç sayısı artınca çok garip bir duruma geldik. Bir varil petrolden 1 lt motorin üretmek için belli bir miktar benzini üretmek zorundasınız. Ama artık bu benzini ülke içinde satacak yeriniz yok. Peki ne yapılıyor o zaman? Boşta kalan benzin maliyetinden Irak’a satılıyor ve biz motorin üretebilmek için tekrar petrol ithal ediyoruz.

    Yorumu sizlere bırakıyorum.

    3-Asla ve kata dizel motor tercihi yapan arkadaşlarımıza bir eleştirim yoktur. Benim şirketimde ben de dizel otomobil satın alıyorum. Sadece ikinci el gibi yapay kriterler yerine, yapılacak kilometre, aracın kullanım rota ve şekli, uzun vadeli her unsuru içeren maliyet analizi vb. kriterler ile karar veriyorum. Şirketimdeki dizel benzinli araç yüzdesi yaklaşık %50-%50!

    Bu sebeple lütfen kimse eleştiri olarak ele almasın, sadece son dönemde basında konuşulan konular ve burada konuştuğumuz konular ile ilgili bilgi vermek istedim.


    4-Yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı özellikle emisyon donanımları ile oynanmasına, iptallerine tamamen karşıyım. Zaten bu durum çevre kanunlarımıza da aykırıdır. Eğer bunlar yapılmaya devam ederse, bir 10 yıl sonra ne trafikte, ne kapalı bir otoparkta nefes dahi alamaz hale geleceğiz.

    5-Artık bu konular Avrupa’da da çok yoğun tartışılıyor. Aşağıda verdiğim linkten İngiltere’nin değerli otomobil magazini Autoexpress'in bu konu ile ilgilimakalesini okuyabilirsiniz.

    http://www.autoexpress.co.uk/car-news/consumer-news/90816/euro-6-emissions-standards-what-do-they-mean-for-you

    Yukarıda verdiğim linkte İngiltere'de dizel motorların geleceği ve çevrecilerin, hükümet organlarının nasıl konuya baktığı ile ilgili bilgiler var. Benzer konular diğer Avrupa ülkelerinde de gündeme gelmiştir veya gelecektir diye tahmin ediyorum.

    Verdiğim linkte tüm EUR standartları maksimum emisyon seviyeleri de var. İlgili arkadaşlar bakabilirler. Burada görülebilecek şey şudur ki, EUR6 ile teoride dizel makinalar (teoriden kastım kağıt üstü ve NDEC testi gibi laboratuvar ortamında yapılan testler) benzinli makinalar ile aynı temizliğe ulaşıyor. Ama bu tip motorların yakıt kalitesine, bakım kalitesine, kullanıma ve emisyon donanımlarının eksiksiz bulunup, harika çalışıyor olmasına ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım.

    Öyle görünüyor ki, Avrupa'da NEDC (new european driving cycle) yerine 2017'de uygulanacak olan RDE'ye (real driving emissions) kadar bu konu çevreciler ile yeni nesil dizellerin benzinliler kadar temiz olduğunu ispat etmeye çalışan üretici veya satıcı organizasyonları arasında tartışılmaya devam edilecek. Eğer RDE gerçekten uygulanabilirse de, gerçekler tam olarak önümüze konulacak...

    Tabi yukarıdaki linkteki EUR emisyonları izin verilen maksimumlar. Şimdi aşağıda bir de gerçek değerleri verelim. Her ikisi de EUR6 olan benim C180 Coupe ve C200d emisyonları;

    C200d C180 Coupe
    CO 0,446 0,175
    CO2 101 147
    NO 0,068 0,019
    HC 0,11 0,036
    PM 0,0004 0,0004

    Bu veriler her modele ve modelin aksesuarına vb. göre değişmekte. Bu sebeple farklı donanım ve aksesuarlarda farklı ama yakın sonuçlar görebilirsiniz. İlgili linkleri aşağıda veriyorum.

    http://carleasingmadesimple.com/business-car-leasing/mercedes-benz/c-class-diesel-saloon_5/69501/technical-data/

    http://carleasingmadesimple.com/business-car-leasing/mercedes-benz/c-class-coupe/62569/technical-data/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtutun -- 27 Eylül 2015; 11:14:08 >




  • karasedir0606 K kullanıcısına yanıt
    Hocam merhabalar tüm bayileri aradım desem yeridir en iyi fiyat ve hemen teslim aracı istanbul anadoludaki gülsoydan 122.250 + 650 sigortayı kendim yaptırdım toplamda 122.900 gibi bi rakama geldi araç bana standart amg paketle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herkese selam; diğer bir mercedes forumunda w205 lerde şanzımanda çok fazla silkeleme ve yığılma problemi olduğunu okudum böyle bir problem yaşayan varmı acaba ??

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dsg35

    Herkese selam; diğer bir mercedes forumunda w205 lerde şanzımanda çok fazla silkeleme ve yığılma problemi olduğunu okudum böyle bir problem yaşayan varmı acaba ??

    Bence şanzıman harika. Bütün yaz boyunca yoğun şekilde DSG şanzıman (s-tronic) kullandım A3 sedan ile, hemen arkasından Mercedes C180'i alınca şanzımanı çok iyi kıyaslama şansım oldu ve gördüm ki Mercedesin şanzıman daha iyi.
    Araç yolda ilerlerken her iki arabada da vites geçişleri seri ve belli bile olmuyor.

    Ama Mercedeste esas farklı olan ve benim hoşuma giden DSG'de olan "yarım kavrama veya yarım debriyaj" hissinin olmaması, bu his özellkle kalkarken veya çok yavaşken oluyordu ve çok rahatsız edici aslında. Zaten internetteki inceleme siteleri bütün DSG araçlarda bunun olduğunu söylüyor. Tork konvertörlü olmasından mıdır nedir bilmiyorum Mercedeste bu his yok, gaza dokunur dokunmaz net tepki veriyor, bu çok hoşuma gitti.
    Uzun yolda da şehir içinde de çok çok memnunum ben otomatik vitesinden aracın (C180 fasc)

    Ek olarak: İngizlizce bir iki forumdan okuduğum kadarıyla Mercedesteki 7-G Tronic Plus şanzıman sürücünün sürüş tarzını kayıt eden bir hafızaya sahip. Sürücünün sürüş tarzı ve gaz tepkileri kayıt ediliyor ve şanzıman buna göre kendini ayarlıyor, buna göre vites geçişlerini, devir aralıklarını vb. ayarlıyor. Yani şanzıman aracın sürücüsünün tarzına en uygun şekilde çalışacak şekilde ayarlanıyor. Hatta bu hafızayı resetlemek için bir kombinasyon var şu an unuttum (araç çalışmazken gaz pedalına 5 saniye basıp, anahtarı yarım çevirip falan bişeyler.... Yabancı forumlarda yazıyor)




  • Arkadaşlar İtalya limanda bulunan araç ortalama ne kadar sürede gelir/teslim edilir, bilgisi olan var mı?
    Limana giriş tarihi 21 Eylül.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Mustafa ağabey merhaba, seni son kez rahatsız edeceğim çünkü çok kararsız kaldım ve içinden çıkamıyorum. Yarın veya salı günü siparişi vermem gerek. C serisi style mavi + led kesin kararım. Dizel mi benzinli mi konusunda kararsızım. Eğer 0.89 dan mercedes verirse aralıkta kredi. Dizel için ekstra çekeceğim kredi faiziyle beraber 13.500 tl. Senede maksimum 20.000 km yapıyorum. Genelde 18–19 bin km son 4 senedir. Yaşadığım şehir küçük bir şehir. Günlük 8 km git 8 km gel şeklinde. Sanırım kilometrenin yarısından fazlasını uzun yolda yapıyorum. Aracı en az 5 yıl kullanmak zorundayım ki muhtemelen hiç satmam eşim devam eder. 5 yıl 100.000 km de benim hesaplamama göre dizel 17.000 lira daha tasarruflu. Tabi benim hesabımda dpf gibi şeyler dahil değil. Satmayacak olsamda sonuçta dünya hali satarkende dizel daha değerli tabi.

    Bu konuda görüşlerini bekliyorum ağabey. Selamlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emrtkn

    Arkadaşlar İtalya limanda bulunan araç ortalama ne kadar sürede gelir/teslim edilir, bilgisi olan var mı?
    Limana giriş tarihi 21 Eylül.

    10 gün diye hatırlıyorum gümrükle beraber yanlış olabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 408409410411412
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.