Şimdi Ara

VOLVO S90 IIHS KAZA TESTİ ( Duvarın Volvo ile İmtihanı ) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
70
Cevap
1
Favori
4.583
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Howlin Wolf

    Mantıksız bir test olur çünkü bu tarz bir kazada araç tank gibide olsa iç kanamadan öldürebilir diye düşünüyorum

    Oraai oyle. Ama insanlar bu tarz kasa test videolarina bakip su kadar yipdiz almis bu kadar ovulmus diyerek arabalarina cok guvenerek yolda ilerlemeye devam ediyorlar.

    Kazalarin cogusu test siraaindaki hizin uzerinde bi hizla gerceklesiyor ekseriyetle.

    Bildigim kadar bu testlerde araclar 65kmh ile carpiyor duvara ki bu seneryoda gercek hayata bakarsak gerceklesmesi zor bi seneryo diyebiliriz.

    Otomobil firmalari olagan yasantida rastlayabilecegimiz olaylari temsil edip o tarz bi test video su cekerse genel olarak halki dikkatli temkinli olmaya davet ederler. Ve satisa sunulan urunun o tarz bi kazada sizi korumaya yetemeyecegini gostermesi gerek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Önceki testlerde böyleydi.
    En komiği ilk çarpma sesinden sonra gidip arkadaki duvara patlatıyor bir posta da oradan ses geliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: evolvo

    Önden yapılan çarpışme testlerinde alınan hasar direkt olarak aracın kütlesiyle orantılı. Yani aynı anda ayna görüntüsü çarpmış gibi. Halbuki yanal testlerde harici standart bir kütleyi araca çarpıyorlar ki bence önden yapılan testlerde de bu şekilde yapılmalı. Örnek olarak bir kamyon bellı hızla duvara çarpsa kendi kütlesinin etkisiyle çok hasar alacağı için kabin içi güvenli görünmeyecek halbuki aynı kamyon gerçek hayatta aynı hızla çok güvenli görünen bir araca çarptığında çok daha az hasar alacaktır.bilmem yanlış mı düşünüyorum ,?

    Kütle endeksi hocam haklısınız.Araçlar hem kendi kütlelerine karşı hem de kendilerinden daha hafif-ağır araçların kütleleri de gözetilerek test edilmeli.Örneğin ncapte 3 yıldız almış 2 tonluk bir suv ile ıhss de 5 yıldız almış 1 tonluk bir a-b sınıfı araç kafa kafaya çarpışırsa, 3 yıldızlık suv, 5 yıldızlık b sınıfının içinden geçer.Yanılıyorsun diyenler biraz youtube vs sitelerde gezinsinler.




  • Geçerken bi uğrayayım demiş.
  • Galathian G kullanıcısına yanıt
    sana şöyle bir soru karşıdaki araçla kafa kafaya 100 km hızla çarpıştığında 100km/h den 0km/h ye yarım metre içerisinde düşmesini mi istersin yoksa aracın ilk tepkiden sonra fren yapıyormuş gibi yavaşlamasını mı? Kazalarda ölümlerin çoğu sebebi bu ani ivme değişine bağlı iç organ hasarlarından oluyor.
  • Geçen yolda gördüm, çok asil duruyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Volvo araçların çarpışma testlerinde bütün araçlar çarptıktan sonra sekip yoluna devam ediyor. İlk önce tesadüfi olabileceğini düşünmüştüm. Fakat bütün araçlarda aynı olayın gerçekleştiğini görünce yukarıda bir arkadaşın belirttiği gibi bunun Volvo tarafından bilinçli tasarlanmış bir durum olduğu ortada. Fakat bu bence bir güvenlik önleminden çok daha büyük felaketlere yol açabilecek bir durum. Çarpışmanın şiddettini ve kasanın absorbe etmek zorunda kalacağı mukavemeti zayıflatmak için tasarlandığı belli. Ama bu laboratuarlardaki test çarpışmalarında ya da simülasyonlarda gerçekleşecek bir durum. Hızla akan, yoğun bir otoban düşünün. Karşı şeritten bir araç tretuarı aşıp Volvo'ya aynı videodaki gibi çarpsın. Volvo da sekip sağdaki kamyonun altına girsin. Veya direğe, bir duvara, ağaca. Bence bu testin sonucunu yüksek puanla geçirtecek ama gerçek koşullarda ekstradan ikincil bir tehlike yaratacak üçkağıtçı bir çözüm. VW'in emisyon olayına benzer bir durum bu. Testte hoş ama gerçek koşullar? "O ne ya?? Koyver gitsin. Önemli olan testler. Tüketici bunun reklamına göre seçiyor aracı. Arada kaynayıp gidecek ve oluş şekli test uzmanlarınca incelenmemiş kazalara göre değil." mantığı.

    Ben bu mesajı görmemişim. Hemen markayı üçkağıtçılıkla suçlamışsınız ama şunları konuşmak isterim:
    Karşı şeritten gelen araç Volvo ile tam kafa kafaya dikine bir çarpışma yapamayacaktır. Bu çok düşük ve zor bir ihtimal. Çarpışma karşı şeritten gelen aracın hareket doğrultusunda olacağı için zaten Volvo'yu her türlü yan şeride itecektir. Burada ister Volvo gibi duvarı sıyıran bir araç olsun ister BMW gibi duvara çakılan bir araç olsun gerçek şartlarda her türlü yan şeride itileceksiniz.
    Volvo'ların şasesinde çamurluk içerisinde gizlenmiş güçlü bölgeler var. Kazada aracı kenara iten yapı bunlar. Ve bu 1997 model S40'da bile var. Small Overlap testi 2012'de çıktığında ilk jenerasyon S40 üretimi biteli 8 sene olmuştu. Ve Volvo 2012de başlayan teste 2008'de üretimine başladığı kasasıyla girip aynı şekilde duvarı sıyırarak geçip gitmişti. Yani sırf "Aa Small Overlap yapıyolar böyle böyle yapalım da yüksek puan alalım" kafasıyla planlanmış bir unsur değil. Volvo'nun kendi özel çarpışma test merkezi var. Orada her türlü açı ile her türlü kazayı simüle ediyorlar. Bu arada madem konusu açılmış 2001 öncesi makyajsız kasa bir S40'ın beton mikserinin arka sol köşesine sağ önünü vurduğu bir kaza gördüm. Aynı parça arabanın kamyonun altına ilerlemesini önlemiş ve araçtaki kişilerin belki de hayatını kurtarmıştır. Resimleri mevcut hatta foruma da attım diye hatırlıyorum.
    Bunun dışında bahsettiğiniz tam diki dikine kafa kafaya çarpışmalarda karşı araca saplanmaktansa bir şerit yana kaymayı tercih edersiniz emin olun. Testlerde dikkat edin, bilhassa XC90 testinde manken hava yastığına sırf adet yerini bulsun diye dokunuyor. Yani başındaki boya hava yastığına geçsin diye. Ani bir ivme yok. O XC90'dan muhtemelen kapıyı açıp inersiniz.

    Ha Small Overlap testi yapılıyor diye aracın sol ön köşesini güçlendirir sağ ön köşesini umursamazsanız üçkağıtçı marka olursunuz orası ayrı.
    Ancak Volvo'larda bahsettiğiniz durum 2012'de Small Overlap testi başlamasından yaklaşık 15 sene önce biliniyor ve önlemi alınıyordu. Yani dediğim gibi Volvo "Aa böyle bir test var hadi bu testten yüksek puan alalım insan hayatının canı cehenneme" dememiştir.

    Biliyorum Volvo'yu babamın malı gibi savunmuş oldum ama aslında burada Volvo'yu savunmuyorum, gerçeklerle konuşuyorum.
    Dip not düşeyim: Bahsettiğim olay 1997 model S40'dan emin değilim ama 2000 model makyajsız kasa Volvo'da gördüm var, muhtemelen 1997'de de vardır.
    Her halukarda 2012'de başlanan bir testten çook öncesinde Volvo'ca biline bir husustu. Zaten dediğim gibi Volvo bu teste 4-5 yıllık bir kasa ile girdi ilk.




  • Volvo molvo hikaye bütün arabalar teneke.dikkatli sakin sürmek lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Galathian G kullanıcısına yanıt
    araçlarda kaza sonrası otomatik fren sistemi var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • K@sToR kullanıcısına yanıt
    Bu sorunun cevabı birden fazla olacaktır.

    - Çarpan aracın içindeyseniz ve ilk çarpışma anından sonra sekip ikinci bir kütleye çarpmayacaksanız ve boş yolda devam ederek duracaksanız sekmesi tercih edilir.
    - Çarpan aracın içindeyseniz ve ilk çarpışma anından sonra sekip ikinci bir kütleye çarpacaksanız ama ve o kütle hacim, şekil ve sertlik açısından "görece" zayıf bir kütle ise sekmesi tercih edilir.
    - Çarpan aracın içindeyseniz ve ilk çarpışma anından sonra sekip hacim, şekil ve sertlik açısından "görece" kuvvetli bir kütleye çarpacaksanız (tır dorsesi, iri bir ağaç, metal bir direk vs) sekmemesi tercih edilir.
    - Çarpan aracın içindeyseniz ve yolcu koltuğunuzda yolcu oturuyorsa ve ilk çarpışma anında hasarın ve şiddettin büyük bir çoğunluğu sürücü yönüne yansıyacakken (testte simüle edilen durum gibi) sekip ikincil bir çarpışmaya neden olup yolcu tarafı da hasar alacaksa sekmemesi tercih edilir.
    - Çarpan aracın içindeyseniz ve ilk çarpışma anından sonra araç sekip şarampole, uçuruma, alt geçide vs doğru devam edip kontrolsüzce düşecekse sekmemesi tercih edilir.
    - Çarpan aracın içinde değilseniz, çarpıp da sekip devam eden aracın çarpacağı diğer bir aracın içindeyseniz, ilk çarpışmayı gerçekleştiren aracın sekmemesi tercih edilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Galathian -- 11 Aralık 2016; 12:29:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gOkO


    quote:

    Orijinalden alıntı: evolvo

    Önden yapılan çarpışme testlerinde alınan hasar direkt olarak aracın kütlesiyle orantılı. Yani aynı anda ayna görüntüsü çarpmış gibi. Halbuki yanal testlerde harici standart bir kütleyi araca çarpıyorlar ki bence önden yapılan testlerde de bu şekilde yapılmalı. Örnek olarak bir kamyon bellı hızla duvara çarpsa kendi kütlesinin etkisiyle çok hasar alacağı için kabin içi güvenli görünmeyecek halbuki aynı kamyon gerçek hayatta aynı hızla çok güvenli görünen bir araca çarptığında çok daha az hasar alacaktır.bilmem yanlış mı düşünüyorum ,?

    Kütle endeksi hocam haklısınız.Araçlar hem kendi kütlelerine karşı hem de kendilerinden daha hafif-ağır araçların kütleleri de gözetilerek test edilmeli.Örneğin ncapte 3 yıldız almış 2 tonluk bir suv ile ıhss de 5 yıldız almış 1 tonluk bir a-b sınıfı araç kafa kafaya çarpışırsa, 3 yıldızlık suv, 5 yıldızlık b sınıfının içinden geçer.Yanılıyorsun diyenler biraz youtube vs sitelerde gezinsinler.

    Yani benim fizik bilgim de bu yönde. Testlerin bu şekilde daha objektif olacağını düşünüyorum.
    Bir de şu konu var. Bildiğim kadarıyla NCap vs testlerde puanının bir kısmını yaya güvenliğinden alıyor, yani aracın yayaya verdiği zarar da değerlendiriliyor. Aslında başka bir bakış açısı da kuvvetli aracın zayıf araca verdiği hasar. Yani siz aslında genelde kendinden daha küçük araçlarla çarpışacak olan bir SUVu duvara çarptırarak test ediyorsunuz ve kendisi kadar ağır bir araçla çarpışmaya dayanır hale getiriyorsunuz. Aslında o araç muhtemelen daha küçük bir araca çarpacak ve karşı aracın kütlesi az olduğu için sönümlemesi gerekenden daha az enerji sönümleyecek ve karşı araca daha fazla hasar verecek.Küçük olan araç ise testlerde kendisiyle çarpıştırıldığı için göreceli olarak daha zayıf yapıda olacak ve daha çok hasar alacak.




  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    İçerikli cevabınız için teşekkürler. Kullandığınız markanın modelleri, güvenlik teknolojileri gibi konularda bilgi sahibi olan bir kullanıcı olmanız da takdire şayan bir durum bence. Bir araçtan beklediğiniz kriterleri mümkün mertebe bilgi edinerek(kullanıcı olarak tümüyle bilgi sahibi olmamız mümkün değil) ulaştığınız bilgiler sonucunda tercih etmek doğru bir tüketici yaklaşımı. Veya sahip olduktan sonra bile bilgi sahibi olmak için araştırmak da önemli bir yaklaşım.

    Herkes ama özellikle bu tip bilinçli tüketiciler, belirli araştırmalar yapıp, bilgiler edinerek sahip oldukları ürünle mantık çerçevesinde bir bağ kuruyorlar.(kastettiğim körü körüne fanboyluk değil, zira bende kullandığım ürünle mantık çerçevesinde bağ kuran bir tüketiciyim) Ürünü seçmelerinde en önemli gördükleri ve bizzat da bu sebeple bilgi edinmiş oldukları bir konuda olumsuz algılanabilecek bir yorum yapıldığında da üsluba dayalı olarak alınabiliyorlar. Üslubum sizi alındırdıysa kusura bakmayın. Bunu çok samimi yazıyorum. Yazınızın içeriğinden sizi bir fanboy olarak falan algılamıyorum. Güvenliğin sizin için en önemli kriterlerden biri olduğunu, bu konuda araştırıp bilgi sahibi olarak Volvo markasını tercih ettiğinizi tahmin ediyorum.

    Her markanın üzerine gittiği bir kavram vardır. Alfa Romeo tasarım, BMW sportiflik, Mercedes prestij, Citroen farklılık gibi. Volvo'nun önemsediği, üzerine gittiği ve en ön plana aldığı kavramın da güvenlik olduğu herkesçe malum. Ben de Volvo'nun birkaç başka markayla birlikte piyasada bulunabilir en güvenli araçları ürettiğini düşünüyorum. Fakat yukarıda bir arkadaşa cevabımda daha detaylı sebepleriyle belirttiğim gibi konumuzdaki "ilk çarpışmadan sonra sekip devam etme" durumunun olası senaryoların büyük bir kısmında ekstra ikinci bir tehlike yarattığı görüşüm düz bir tüketici olarak hala sabit. Elbette konuya dair çok daha bilimsel ve net çözümleyebilecek yetkin bir görüş (bir kurum, mühendis, otorite) anlaşılır bir şekilde ortaya konulur o zaman fikrim değişmeye açıktır. Fakat kendi bilgilerim ve donanımım ışığında mantık yürüttüğümde benim vardığım sonuçlar bu sekme durumunun "içinde gizli bir ikincil tehlike taşıyan bir güvenlik tasarımı" olduğu yönünde hala.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Galathian -- 11 Aralık 2016; 12:32:24 >




  • zero-man kullanıcısına yanıt
    Elbette. Fakat hem bu çarpışma testi videosunda hem de youtube daki çeşitli kaza derlemeleri videolarında da gördüğümüz gibi araçlar ilk kaza anından sonra herhangi bir yöne doğru ivmesine devam edebilmekte. Bu güvenlik özelliklerinin etkinlikleri sınırlı. Yüzde yüz ve her koşul altında tam sonuçlar veren teknolojiler değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    İçerikli cevabınız için teşekkürler. Kullandığınız markanın modelleri, güvenlik teknolojileri gibi konularda bilgi sahibi olan bir kullanıcı olmanız da takdire şayan bir durum bence. Bir araçtan beklediğiniz kriterleri mümkün mertebe bilgi edinerek(kullanıcı olarak tümüyle bilgi sahibi olmamız mümkün değil) ulaştığınız bilgiler sonucunda tercih etmek doğru bir tüketici yaklaşımı. Veya sahip olduktan sonra bile bilgi sahibi olmak için araştırmak da önemli bir yaklaşım.

    Herkes ama özellikle bu tip bilinçli tüketiciler, belirli araştırmalar yapıp, bilgiler edinerek sahip oldukları ürünle mantık çerçevesinde bir bağ kuruyorlar.(kastettiğim körü körüne fanboyluk değil, zira bende kullandığım ürünle mantık çerçevesinde bağ kuran bir tüketiciyim) Ürünü seçmelerinde en önemli gördükleri ve bizzat da bu sebeple bilgi edinmiş oldukları bir konuda olumsuz algılanabilecek bir yorum yapıldığında da üsluba dayalı olarak alınabiliyorlar. Üslubum sizi alındırdıysa kusura bakmayın. Bunu çok samimi yazıyorum. Yazınızın içeriğinden sizi bir fanboy olarak falan algılamıyorum. Güvenliğin sizin için en önemli kriterlerden biri olduğunu, bu konuda araştırıp bilgi sahibi olarak Volvo markasını tercih ettiğinizi tahmin ediyorum.

    Her markanın üzerine gittiği bir kavram vardır. Alfa Romeo tasarım, BMW sportiflik, Mercedes prestij, Citroen farklılık gibi. Volvo'nun önemsediği, üzerine gittiği ve en ön plana aldığı kavramın da güvenlik olduğu herkesçe malum. Ben de Volvo'nun birkaç başka markayla birlikte piyasada bulunabilir en güvenli araçları ürettiğini düşünüyorum. Fakat yukarıda bir arkadaşa cevabımda daha detaylı sebepleriyle belirttiğim gibi konumuzdaki "ilk çarpışmadan sonra sekip devam etme" durumunun olası senaryoların büyük bir kısmında ekstra ikinci bir tehlike yarattığı görüşüm düz bir tüketici olarak hala sabit. Elbette konuya dair çok daha bilimsel ve net çözümleyebilecek yetkin bir görüş (bir kurum, mühendis, otorite) anlaşılır bir şekilde ortaya konulur o zaman fikrim değişmeye açıktır. Fakat kendi bilgilerim ve donanımım ışığında mantık yürüttüğümde benim vardığım sonuçlar bu sekme durumunun "içinde gizli bir ikincil tehlike taşıyan bir güvenlik tasarımı" olduğu yönünde hala.

    Ben de çok sert bir üslup ile yazdıysam affola. Ancak zaten çoğu 2 araçlı kazada ortaya çıkan kuvvet karşılıklı olmuyor. İki araç tam kılı kılına zıt doğrultuda çarpışmıyorlar. Bu da her halükarda sağ taraftaki olası bir tehdidin üzerine savrulabileceğiniz anlamını taşıyor.
    Ancak test ortamından gerçek ortama çıkalım ve bahsettiğiniz gibi bir kaza hayal edelim. Karşı şeritten banketi aşan bir otomobil Volvo S90'a çarpıyor ve Volvo'nun "sıyrılma" hareketinden dolayı onu sağ şeride doğru sıyırıyor. Bahsettiğiniz tehlike buydu. Peki ya diğer otomobillerde durum nasıl?
    Misal:






    Rastgele tarihlerde yapılmış rastgele 3 araç testi seçtim YouTube'dan. Üçünde de araç duvara çarptıktan sonra sıyrılma hareketi yapmıyor ve çok daha tehlikeli bir duruma düşüyor. Duvara vurduğunuz zaman istenilen şey üzerinizdeki kinetik enerjiden kurtulmaktır. Ancak aracın %25'lik bölümünde kalan malzeme (Tampon, aktarma organları, çamurluk v.b) kinetik enerjiyi bitirmeye yetmiyor ve kinetik enerjiyi karşılama işi aracın yaşam alanı denilen kafese düşüyor. Bu kafesin ise deforme olması en son istenilen şey. Dolayısı ile çok sağlam bir malzemeden yapılıyor. Eğer araç çarpmaya başladıktan sonra üzerindeki kinetik enerji henüz bitirilememişse bu çok sağlam kafes duvara çarpıyor. Bu da otomobili çok daha tehlikeli bir duruma düşürüyor. Kafes çok sağlam olduğu için deforme olmuyor ve ezilmediği için üzerine binen bütün enerjiyi olduğu gibi geri yansıtıyor, araç kafesi alttan ve üstten tıpkı bir yay gibi sıkışıp geri eski haline dönmeye çalışıyor, bunun sonucunda da araç adeta "top" gibi sekiyor. Sol taraftan duvara yaslanan sağ taraftan ise atalet gereği ileri gitmeye çalışan otomobilin yaptığı hareket ise tabii ki de arka tarafın sağa doğru savrulması ve yola 90 derece açı yaparak durması. Tam sürücü tarafı trafiğin geliş yönüne bakacak şekilde ve bir sağ şeride düşüp kalıyorsunuz. Peki sağ şeritten de bir kamyon geliyorsa? Volvo'nun amacı ise bu kafesin önüne açılı bir "set" çekerek aracın bu raddede sıyrılmasını sağlamak. Böylece aracın üzerindeki kinetik enerjinin harcanamayan kısmı aracın sürüklenmeye devam etmesi ile harcanıyor (Hatta çarpışma algılanıp otomatik fren devreye girerse ki bu çok zor bir şey değil) bu enerji daha güvenli bir şekilde bertaraf edilebilir.

    Yani anlatmak istediğim buydu. Tabii bu da çok zor bir senaryo ama mesela refüj veya sabit duran herhangi bir nesneye aracın ön köşesini vurma gibi, hareketli aracın duran nesneye çarptığı kazalarda ortaya çıkan durum bu.
    Şahsen ben yola 90 derece açı ile ve geliş yönünde kalacak şekilde savrulmak istemezdim.




  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Bilmiyorum sizin için artılanmak önemli mi ama bu mesajınıza ilk artı benden olsun. :) Zira güzel bir fikir alışverişi olduğu kanaatindeyim.

    Çıkış noktanızı ve fikrinizi gayet iyi anladım. "Koskoca Volvo mühendisleri bunları düşünmemiş seni mi düşündün?" gibi bir yaklaşım sergilemediğiniz için de memnunum. Zira o vakit ben de "koskoca geri kalan bütün firmaların mühendisleri gibi düşündüm sanırım." gibi devam etmek zorunda kalacaktım.:) Sanırım bu hem sizin ve benim gibi tüketicileri hem de Volvo ve diğer üreticileri fikir açısından ikiye ayıran bir durum, bir tercih. Çok çok özete indirgenmiş haliyle buradaki tercih şu sanırım:

    1- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta mümkün mertebe sönümlesin. Sönümleyemediği bölümü karşı kütleden sıyrılma eğilimi sonucu bir müddet daha ilerleyerek atıl bir biçimde sönümlesin.

    2- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta maksimum düzeyde sönümlesin. İlk darbe anından sonra olabildiğince stabil kalsın.

    Her iki seçeneğin de avantajlı ve dezavantajlı olduğu senaryolar olacaktır. İlk darbeden sonra etrafta ikinci bir darbeye sebep olacak bir tehdit yoksa, şarampol vs yoksa ilk seçenek güvenlik sağlama açısından daha geçerli. Fakat ilk darbe anından sonra ikinci bir darbe ihtimali veya şarampol, uçurum gibi riskler varsa ikinci seçenek daha geçerli.

    Gönderdiğiniz videoların tümünde ve hatta bütün small ovarlap testlerinde diğer bütün araçların eğilimi saatin ters yönünde 45 ile 90 derece açıda dönmek şeklinde. Ben aklıma gelebilen bütün senaryoları göz önüne aldığımda bu senaryoların büyük bir çoğunluğunda ikinci seçeneği daha güvenlikli buluyorum. Darbe gerçekleştikten sonra sürenin milisaniyelere inmesinden, sürücünün yaşayacağı şoktan, aracın alacağı hasar ile işlevini yitirme ihtimalinden ötürü aracı yönlendirme kabiliyeti ortadan kalkacaktır. Bu durumda kontrolsüzce 10-15 metre ilerleyeceğime, darbe noktasında sağa doğru 45-90 derece arası açılmayı daha güvenli buluyorum şahsen.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Galathian -- 11 Aralık 2016; 13:5:11 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Volvo araçların çarpışma testlerinde bütün araçlar çarptıktan sonra sekip yoluna devam ediyor. İlk önce tesadüfi olabileceğini düşünmüştüm. Fakat bütün araçlarda aynı olayın gerçekleştiğini görünce yukarıda bir arkadaşın belirttiği gibi bunun Volvo tarafından bilinçli tasarlanmış bir durum olduğu ortada. Fakat bu bence bir güvenlik önleminden çok daha büyük felaketlere yol açabilecek bir durum. Çarpışmanın şiddettini ve kasanın absorbe etmek zorunda kalacağı mukavemeti zayıflatmak için tasarlandığı belli. Ama bu laboratuarlardaki test çarpışmalarında ya da simülasyonlarda gerçekleşecek bir durum. Hızla akan, yoğun bir otoban düşünün. Karşı şeritten bir araç tretuarı aşıp Volvo'ya aynı videodaki gibi çarpsın. Volvo da sekip sağdaki kamyonun altına girsin. Veya direğe, bir duvara, ağaca. Bence bu testin sonucunu yüksek puanla geçirtecek ama gerçek koşullarda ekstradan ikincil bir tehlike yaratacak üçkağıtçı bir çözüm. VW'in emisyon olayına benzer bir durum bu. Testte hoş ama gerçek koşullar? "O ne ya?? Koyver gitsin. Önemli olan testler. Tüketici bunun reklamına göre seçiyor aracı. Arada kaynayıp gidecek ve oluş şekli test uzmanlarınca incelenmemiş kazalara göre değil." mantığı.

    Siz Volvo muhendisligine guvenin hocam. Cunku bu isten anlamiyorsunuz. Kendi guvenliginiz icin yapabileceginiz sey bu konuda yorum yapmak yerine bir Volvo almak.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu da bir fikir. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galathian

    Bilmiyorum sizin için artılanmak önemli mi ama bu mesajınıza ilk artı benden olsun. :) Zira güzel bir fikir alışverişi olduğu kanaatindeyim.

    Çıkış noktanızı ve fikrinizi gayet iyi anladım. "Koskoca Volvo mühendisleri bunları düşünmemiş seni mi düşündün?" gibi bir yaklaşım sergilemediğiniz için de memnunum. Zira o vakit ben de "koskoca geri kalan bütün firmaların mühendisleri gibi düşündüm sanırım." gibi devam etmek zorunda kalacaktım.:) Sanırım bu hem sizin ve benim gibi tüketicileri hem de Volvo ve diğer üreticileri fikir açısından ikiye ayıran bir durum, bir tercih. Çok çok özete indirgenmiş haliyle buradaki tercih şu sanırım:

    1- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta mümkün mertebe sönümlesin. Sönümleyemediği bölümü karşı kütleden sıyrılma eğilimi sonucu bir müddet daha ilerleyerek atıl bir biçimde sönümlesin.

    2- Darbeyi alan araç darbeyi ilk etapta maksimum düzeyde sönümlesin. İlk darbe anından sonra olabildiğince stabil kalsın.

    Her iki seçeneğin de avantajlı ve dezavantajlı olduğu senaryolar olacaktır. İlk darbeden sonra etrafta ikinci bir darbeye sebep olacak bir tehdit yoksa, şarampol vs yoksa ilk seçenek güvenlik sağlama açısından daha geçerli. Fakat ilk darbe anından sonra ikinci bir darbe ihtimali veya şarampol, uçurum gibi riskler varsa ikinci seçenek daha geçerli.

    Gönderdiğiniz videoların tümünde ve hatta bütün small ovarlap testlerinde diğer bütün araçların eğilimi saatin ters yönünde 45 ile 90 derece açıda dönmek şeklinde. Ben aklıma gelebilen bütün senaryoları göz önüne aldığımda bu senaryoların büyük bir çoğunluğunda ikinci seçeneği daha güvenlikli buluyorum. Darbe gerçekleştikten sonra sürenin milisaniyelere inmesinden, sürücünün yaşayacağı şoktan, aracın alacağı hasar ile işlevini yitirme ihtimalinden ötürü aracı yönlendirme kabiliyeti ortadan kalkacaktır. Bu durumda kontrolsüzce 10-15 metre ilerleyeceğime, darbe noktasında sağa doğru 45-90 derece arası açılmayı daha güvenli buluyorum şahsen.

    Aslında basit bir şekilde bir otomobilin kaza algılandıktan sonra frene geçirilmesi mümkün. Sağlam kalan tekerlekler otomobilin daha kısa mesafede durmasına olanak tanır.
    Onun dışında kaza anı sonsuz değişkene sahip. Her türlü kazaya hazırlanmak mümkün değil. Belli ve en sık yaşanan senaryolar üzerinden yola çıkılabilir sadece.
    Güzel bir bilgi alış verişi olduğunu düşünüyorum.




  • İkincil çarpışma freni denen bir olay var, çarpıp kurtulduktan sonra araç frenleyip durucaktır, diğer durumda yani volvo dışındaki markalarda sekip başka bir tarafa savrulması daha tehlikeli bir durum olarak düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Bu arada 1998 senesinde araç alacağım zaman araştırmalarım sonucunda 3 adaya indirgemiştim aklımdaki modelleri. Tabii o yıllarda internet gibi bir bilgi kaynağı yok. Otomobil dergileri, çok nadir erişilebilen(bazı modeller için) eş dost arasından kullanıcı yorumları, katalog verileri ve aracı showroomda incelemek dışında bir imkan yoktu belirleme yapmak adına. Ben de çok daha gençtim ve her ne kadar birçok detayı göz önünde bulundursam da şimdiki kadar aşırı detaylı bir seçim sürecine girmiyordum. Biraz daha "gönlüme göre" seçiyordum diyelim. Adaylarımdan birisi imzanızdaki Volvo'nun 1998 modeliydi. Birisi Opel Vectra'ydı. Biri de Peugeot 406'ydı. Vectra'yı teknik özelliklerini ve dış tasarımını beğensem de iç tasarımını ve malzemelerin kabalığını beğenmediğim için elemiştim. S40 bir Volvo olduğu için benim gözümde her ne kadar tercih sebebi olsa da C ile D segment arasındaki boyutları, geçmiş gün tam hatırlamıyorum ama sanırım fiyatı Opel ve Peugeot'nun 2.0 lt motorlarına göre ya 1.6 sı denk geliyordu ya da 2.0 motoru daha az güçlüydü, ve son olarak 406'daki donanımlarla eşitlendiğinde(ahşap kaplamalar, kadife koltuklar, sunroof, özel müzik sistemi gibi o yıllara göre lüks donanımlar) çok tuzlu olması gibi sebeplerle Peugeot 406 almıştım. Bir de dashboard griydi S40'da o hoşuma gitmemişti.:)

    İlginçtir, konumuzla örtüşecek şekilde 2005 senesinde o aracımla çok büyük bir kaza yaşadım.120 km gibi bir süratle tam kafadan önce yol kenarlarındaki beton bariyerlere(frene bastıktan sonra tam çarpma anındaki sürati bilemiyorum tabii) oradan bariyerin üzerinden fırlayıp kalın demir korkuluklara girdim. Aracın kaputu bir kalkan gibi aracın neredeyse camına kadar gerileyerek dikildi. Allahtan emniyet kemerim takılıydı zira ihmal etmiş olsam şu anda bunları yazıyor olamayacağım kesindi. Ama o süratle ve şiddetle yaşanan çarpmanın emniyet kemerinin göğüs kafesimdeki yumuşak dokuyu ezmesi ve morartması hariç burnum dahi kanamadan atlattım. Şunu anlatmak istiyorum; yazdığınıza katılıyorum. Kaza senaryoları sonsuz. Benim yaptığım kazayı dışarıdan izleyen biri oradan burnum kanamadan çıkacağıma inanamaz. Ki öyle de oldu. Arkamdan gelen taksinin şoförü ve yolcuları o sağlam halime inanamamışlardı. Çünkü o yüksek çarpma süratine ve kontrolü yitirmeme rağmen araç döndü dolandı ve bariyerlere tam kafadan girdi. Ve bir şekilde kaput, burun kısmı alta, cama yakın kısmı üste gelecek şekilde tam bir kalkan gibi kalktı ve kabini bütünüyle korudu. 100 kere benzer kaza yapılmaya çalışılsa belki bir tanesinde bile aynı durum yakalanamaz. Fakat ne şanslıyım ki öyle oldu.

    Konu kazalar ve güvenlik olunca, fikirlerime son vermeden, kazasız belasız sürüşler dilerim.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.