Şimdi Ara

uzaylılar varmı? (tartışma) (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
158
Cevap
0
Favori
6.427
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evren hakkında en ufak bi bilgin olmadığı belli.
    Çocukluk içinmi dünyanın en büyük paraları dönüyor bu araştırma üzerinde?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: YumiYumi
    Buna halen inananlar var mı

    Çocukluktan çıkmadınız mı daha ? Şaka gibisiniz.Olsaydı bilirdik emin olun.

    Sen bu mantikla cocuklukta kalmışın o ne olacak
  • var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: YumiYumi

    Buna halen inananlar var mı

    Çocukluktan çıkmadınız mı daha ? Şaka gibisiniz.Olsaydı bilirdik emin olun.

    Bu arkadaşı NASA'nın havada kapması lazım.NASA o kadar paralar harcıyor dünya dışı yaşam bulmak için.Bu arkadaş gitmiş,görmüş,gelmiş ve yok diyor.Alkış
  • quote:

    Orijinalden alıntı: felcifera

    bende inanmıyorum demiyorum ama eğer uzaylılar varsa ve teknoloji olarak bu kadar ileridelerse neden sürekli gelmiyorlar ve belli yerlerde görülüyorlar.


    Sevgili Dostlarımız,

    Alttaki mesaj internet aracılığıyla tüm dünyada bir çok kaynağa ulaştı ve hiç birinde yazarına ilişkin bir tanımlama yok. Dünya dışından olduğu söyleniyor ama kim ve nasıl aldı bilinmemekte. İster dikte edilmiş, ister kanal olarak alınmış veya dünya insanı tarafından yaratılmış olsun, özünde bu mesaj bize “doğru” geliyor. Aslında tamamı ortak seçimle ilgili. Biz galaktik vatandaşlığı mı seçeceğiz; yoksa korku, yadsıma ve güvensizlik ile giderek tükenen bir nesil olmayı mı? Seçimse tamamen bize ait.

    “DÜNYAYI SADECE SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİŞTİRİR!”
    “GÖRÜNMEMİZİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNE KARAR VERİN!”

    Bu mesajı size kimin yazdığının önemi yoktur ve zihninizde anonim olarak kalmalıdır. Önemli olan bu mesaja ilişkin ne yapacağınızdır! Her biriniz kendi özgür iradenizi kullanarak mutlu olmayı istersiniz. Özgür iradeniz sizin kendi gücünüz çerçevesindeki bilginize, mutluluğunuzda alıp verdiğiniz sevgiye bağlıdır. Gelişimin bu evresinde tüm bilinçli ırklar gibi sizler de kendi gezegeninizde kendinizi izole olmuş hissediyor ve bu durumun etkisiyle kendi kaderinize mutlak gözüyle bakıyorsunuz. Ama yine de küçük bir azınlığın farkında olduğu büyük bir değişimin eşiğindesiniz. Kendi seçiminizin dışında sizin geleceğinizi değiştirmek bizim sorumluluğumuzda değildir.


    Bu mesajı dünya çapında bir referandum olarak alın. Ve yanıtınızı da bir oylama olarak düşünün. Biz kimiz? İnsanlığın binlerce yıldır tanık olduğu açıklanamayan göksel olaylarla ilgili ne bilim adamlarınız ne de dini liderleriniz ortak bir fikir oluşturabilmiş değiller. İnançlar ne denli saygı duyulur olsa da, doğruyu ve gerçeği bilmek için bu inanç filtrelerinin dışına çıkılması gerekir. Artan sayıdaki bilinmeyen araştırmacılarınız yeni bilginin yollarını keşfediyor ve realiteye çok yaklaşıyorlar. Bugün uygarlığınız içinde bir okyanus kadar büyük bilginin içinden özellikle sizi daha az üzecek kısmının çok küçük bir parçası ortaya dökülmüştür. Özellikle son elli yılda tarihinizde saçma veya inanılmaz görünen olaylar daha sıklıkla olasılık ve farkındalık alanınlarına girmiştir. Geleceğin daha da sürprizlerle dolu olduğunu bilin.

    En iyiyi olduğu kadar en kötüyü de keşfedeceksiniz. Galaksideki milyarlarcası gibi bizler de “dünya-dışılar” olarak adlandırılan ve gerçekliğimizin fark edilmesi zor bilinçli varlıklarız. Sizinle bizim aramızda önemli bir fark olmadığı gibi iki taraf da evrimleşmenin belirli aşamalarını deneyimlemekteyiz. Herhangi organize bir yapının hiyerarşisi bizim iç ilişkilerimiz için de geçerlidir. Bir çok ırkların bilgeliği üzerine kurulmuş kendi hiyerarşimizin onayıyla sizinle iletişime geçmekteyiz. Bir çoğunuz gibi biz de Yüce Varlığı arama yolundayız. Bu nedenle bizler tanrılar değiliz, ya da daha az tanrı değiliz, ancak Kozmik Kardeşlik’te sizlerle hemen hemen eşit yerlerdeyiz. Fiziksel olarak bir biçimde sizden farklı olmamıza karşın, çoğumuz insanımsı görünümlüyüz.

    Bizim var olduğumuz bir gerçek, ama henüz çoğunluğunuzun algılamadığı bir durum bu. Bizi anlamayı başaramadınız çünkü, bizim, çoğu zaman sizin duyularınız ve ölçümleriniz içinde görünmemiz olası değildi. İşte tarihinizdeki bu boşluğu bu anda doldurmaya niyet ediyoruz. Biz ortak bir karar almış bulunuyoruz, ama bu yeterli değil ve sizinkine de gereksinimimiz var. Bu mesajla sizler karar-alıcılar haline geleceksiniz! Biz neden görünür değiliz? Evrimin belirli aşamalarında kozmik “insanlık” bilimin yeni biçimlerini keşfederek, maddenin kolay anlaşılırlığının ötesine geçti. Yapılandırılmış demateryalizasyon ve materyalizasyon onların parçasıdır. İşte insanlığın birkaç laboratuvarda ulaştığı budur. “dünya-dışı” varlıklarla kurdukları yakın işbirliği ile tehlikeli uzlaşma, kimi temsilcileriniz tarafından sizden özellikle saklı tutulmuştur.


    Havaya ya da uzaya ait objeler veya olağanüstülük diye tanımladığınız durumlar sizin bilimsel topluluğunuz tarafından anlaşılmış durumdadır. Sizin UFO’lar olarak adlandırdıklarınız aslında çok boyutlu yetenekleri olan uzay gemileridir. Bir çok insan bu tür gemilerle, görerek, işiterek, dokunarak veya medyumik bağlantılar kurdular. kimileri gizil güçler etkisinde bırakılarak sizi “yönetir” duruma getirildi. Sizin bu gemileri nadiren ya da kısa sürelerde görüyor olmanızın nedeni onların demateryalize olma özelliklerindendir. Siz gözünüzle görmediğinizin var olduğuna da inanmazsınız, bunu anlayışla karşılıyoruz. Gözlemlerin çoğu bağımsız bireyler tarafından yapılmıştı, ruhlarına ulaştı ama organize sistemi değiştirmedi. İnsanlığın oligarşisinde negatif çok boyutlu varlıkların rolü oldu, kendi güçlerinin tatbikatını yaptılar, kendi varlıklarını orada tutmak ve bilinmeyeni zapt etmek için sağduyu motive ettiler. Bizim için sağduyu, insanın özgür iradesine saygılı olmak ve böylece onların kendi meselelerinde kendilerine ait teknik, ruhsal olgunluğa erişebilmelerine izin vermek demektir.

    İnsanlığın Galaktik uygarlıklar ailesine dahil olması çok önemlidir ve dört gözle beklenmektedir. Bizler gün ışığında geniş bir kitle halinde size görünür hale gelir ve sizin bu birliğe katılmanız için size yardım edebiliriz. Bugüne dek bunu yapmadık, çünkü içinizden çok azı bunu gerçekten istedi, cehalet vardı, kayıtsızlık veya korku vardı ve durumu haklı çıkaracak aciliyet söz konusu değildi.


    Sizler zaman içinde karşılıklı katkılarla zenginleştirilmiş bir çok geleneklerin döllerisiniz. Hedefiniz bu kökleri ortak bir plan altında birleştirmektir. Kültürlerinizin görünüşleri sizleri birbirinizden ayrı tutmuştur, çünkü onu varlığınızda böyle içselleştirdiniz. Artık görünüş sizin için Süptil doğanızın özünden daha önemli hale gelmiştir. Bölgedeki güçler için görünüşe verilen önemin yaygınlığı herhangi bir tehlike karşısında siperler oluşturmaktadır. Ona yine zenginliği ve güzelliğiyle saygılı olmak ama görünüşlerin üstesinden gelmek gerekmektedir.


    Bunu anlamak için ulaşabileceğiniz çözümler giderek artmaktadır. Yöntemlerden biri bir başka ırkla bağlantıya geçip gerçekte ne olduğunuzun size yansımasının imgelenmesidir. Nadir durumlar dışında, kendi yetenekleriniz içinde geleceğinize ait bireysel veya toplumsal kararlarınızda biz her zaman dışarda durduk, çok nadir durumlarda çok sayılı zamanlarda çok az katkımız oldu. Sizin derin psikolojik yanınızı kendi bilgimizle motive ettik. Sonuçta biz her gün adım adım özgürlüğün inşa edilmesi, varlığın kendisinin ve çevresinin farkındalığına uyanması, kısıtlamalardan ve uyuşukluktan giderek uzaklaşması kısmına ulaştık. Cesur ve istekli sayısız insan bilinçlerine karşın, uyuşukluklar, büyüyen merkezi gücün yararına yapay olarak oluşturuldu. Ama gelişmiş teknolojilerin büyümesi ve kullanılmasıyla insanlık kendi yazgısının kontrolünü giderek daha çok yitirmektedir. Dünyayı, insanları ve tüm canlıları ilgilendiren yaşam koşullarına ilişkin geri dönüşü olmayan öldürücü sonuçlar yaratılmaktadır. Hayatı yaşanabilir kılan olağanüstü yeteneklerinizi yavaş, ama kesin bir biçimde yitiriyorsunuz.


    Bu gibi teknolojiler sizin zihniniz kadar bedeninizi de etkilemek için vardır. Böyle planlar yoldadır. Olası efendilerinizle karanlık niyettekilerin birlikteliklerine karşın, bu durum yine de kendi yaratıcı gücünüzü içinizde tuttuğunuzda değişip dönüşebilir. İşte bizim görünmez durmamızın nedeni budur. Her ne olacaksa artık o kırılma noktasına gelmiş durumdadır.


    Fetihler hemen her zaman diğerlerine zarar vermek için yapılmıştır. Şimdi dünya herkesin birbirini tanıdığı ancak hala çatışmaların ve her türlü korkunun ısrarlı süre ve yoğunlukta yaşandığı bir köy haline dönmüştür. Çocuklarınızın eğitimi ve yaşam koşullarınız kadar sayısız hayvanın, bitkinin yaşam koşulları da sizin politik, finansal, askeri ve dini temsilcileriniz gibi az sayıdaki kişinin elinin altında tutulmaktadır. Oysa bağımsız bireyler olarak insanlar, yazık ki üzerinde ciddiyetle çalışamadıkları bir çok potansiyel yetenekleri de barındırırlar.

    Gelişmenin harikulade olanakları boyun eğdirici ve yıkıcı tehditlere yakın durmaktadır. Bu tehlikeler ve fırsatlar şimdi var. Her ne kadar siz sadece size gösterileni algılasanız da, uzun-dönemli ortak projeyi başlatmak yerine doğal kaynakların sonunun getirilmesi programlanmış durumdadır. Kaynaklarınızın kıtlığı ve onların haksız dağıtımı, kaynaklarınızdan yararlanma bedeli gün be gün yükselecektir. Kentleriniz ve kırsal kesimlerinizin tam ortasında büyük çapta kardeş kardeşi öldürür durumlar yaşanacaktır malesef. Nefret ve kin daha çok büyüyor ve aynı şekilde “Sevgi” de öyle. Sizi çözümler bulmada kendinizden emin kılan budur. Ancak kritik kütle yetersizdir ve çok usta yöntemle baltalama işi düzenlenmiş durumdadır. Geçmiş alışkanlıkların ve eğitimin şekillendirdiği insan davranışları içinde var olan bir çeşit uyuşuk bakış açısı sizi çıkmaz sokağa götürmekte.


    Barışın getirilmesi ve halklarınızın yeniden yapılanması kendi dışınızdaki uygarlıklarla uyum için atılacak ilk adım olmalıdır. Bugünkü kararlarınız, tarihinizin hiçbir döneminde olmadığı kadar önemlidir ve sizin yarın yaşamda kalmanızı anlamlı biçimde etkileyecektir. Bu kör koşuyu durduracak ortak ve birleştirici farkındalık nereden gelecektir? Belki de artık insanlık ailesiyle yüz yüze gelip onları tartmakta olan bu tehdit karşısında daha büyük bir etkileşim içinde olmanın zamanı gelmiştir. Yükselen büyük dalga ulaştığı yerden artık ortaya çıkmak üzeredir ve kendi içinde çok olumlu ve çok olumsuz ifadeleri barındırmaktadır.


    Bir başka uygarlıkla kozmik kontrat yapmanın iki yolu vardır: temsilciler kanalıyla veya ayırım gözetmeksizin doğrudan bağımsız bireylerle. Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol farkındalık getirir. Birinci yol, insanlığı kölelikte tutarak motive olan bir gurup yarışçı tarafından seçilmiştir ve bu nedenle de Dünya kaynaklarının kontrolünü, gen havuzunu ve insanın duygusal enerjisini elinde tutar.


    İkinci yol, hizmet Ruhu nedeniyle ortaklık oluşturmuş yarış gurubu tarafından seçilmiştir. Biz, bizim tarafımızda, tarafsız nedeni onayladık ve kendimizi birkaç yıl önce insan gücünü temsil eden kişilere tanıttık, onlar bizim kendilerine uzanmış elimizi kendi stratejik görüşleriyle bağdaşmayacağı bahanesiyle reddettiler. İşte bu nedenle bugün temsilcilerin araya girmesi olmadan bireylerin kendi seçimlerini yapma zamanıdır.


    Negatif varlıklar, bölme yöntemiyle görünenin arkasından yönetimlerini her türlü bedeli ödemeye hazır sürdürmektedirler, çünkü saltanatları söz konusudur! Aynı zamanda sizi yönetenleri de bölüyorlar. Güçlerini, içinizde yarattıkları güvensizlik ve korku yeteneklerinden alıyorlar. Bu, sizin kozmik doğanızı hatırı sayılır biçimde zedelemektedir. Eğer bu kişilerin yönlendirmeleri ve öğretileri kendi en üst noktasına ulaşmamış ve önümüzdeki birkaç yıl içinde sapkınlıkları ve öldürücü planları hayata geçecek duruma gelmiyor olsaydı bu mesajın da önemi olmayacaktı.


    Onların belirledikleri sürecin sonu yakındır ve insanlık yakın dönemde büyük acılar çekecektir. Özgür iradenizin paha biçilmez değerinin farkında olun, size bir alternatif sunuyoruz. Size daha sağlıklı görünen bir evren ve yaşam, yapıcı etkileşim, dürüst ve kardeşçe ilişkiler, teknik bilgi, acının kökünü kurutmak, bağımsız güçlerin denetlenmiş çalışması, enerjinin yeni şekillerine ulaşabilmeniz ve sonuç olarak da bilinci daha iyi kavramanız gibi olanaklar sağlayabiliriz. Sizin ortak ve bireysel korkularınızı aşmanızı sağlayamaz, sizin seçmediğiniz yasaları sizin için oluşturamayız. Birey olarak ve ortak çaba göstererek kendi istediğiniz dünyayı yaratmak ve ruhun yeni göklerinin serüvenlerini yaşamak için kendiniz çalışmalısınız.


    Böyle bir temasa geçmeye karar verirseniz, evrenin bu bölgesinde kardeşlik dengesinin koruyucusu olmanın büyük sevincini yaşayacağız. Karşılıklı ve verimli diplomatik alışverişler yanında kendi yeteneğinizi birleştirmenizin coşkusunu, başarınızın yoğun sevincini ve mutluluğunu duyacağız. Sevinç duymak evrende kutsal olarak tanımlanır. Peki size hangi soruyu soruyoruz? “BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ?” Bu soruyu nasıl yanıtlarsınız? Ruhun gerçeği, telepatik yolla okunabilir.
    Kendinize sadece bu soruyu açık biçimde sorup yine kendi seçiminize göre ister birey, ister gurup olarak yanıtınızı yine açık ve net olarak vermeniz gerekir. SORUYU SORMANIZIN AKABİNDE EVET veya HAYIR derken bir kentin merkezinde ya da bir çölün ortasında olmanız yanıtınızın değerini etkilemez! Sadece kendinizle konuşur gibi ama mesajı düşünerek bunu yapabilirsiniz.


    Sadece birkaç kelime içeren bu evrensel soru kendi bağlamına konulduğunda güçlü bir anlam ifade eder. Bunu yaparken duraksayıp tereddüt etmeyin. İşte bu nedenle de sakin bir biçimde ve tüm vicdanınızı katarak üzerinde düşünmelisiniz. Yanıtınızın soruyla mükemmel biçimde birleşip bütünleşmesi için mesajı bir kez daha okuduktan sonra yanıtı vermeniz önerilir. Bunun için acele etmeyin. Nefes alın ve tüm özgür irade gücünüzün sizi sarmasına izin verin. Kim ve ne olduğunuzun onurunu duyun!
    Sizi güçsüzleştiren sorunları birkaç dakika için unutun ki kendiniz olabilin. Ortaya çıkan gücü hissedin. Siz kendi denetiminizdesiniz. Tek bir düşünce, tek bir yanıt sizin yakın geleceğinizi öyle ya da böyle muazzam biçimde değiştirebilir. Kendi iç sesinize sorarak bizim sizin maddi alanınızda görünmemize ilişkin aldığınız bireysel ve bağımsız kararınıza bağlı olarak sizin maddi planınızda açık gün ışığında görünmemiz bizim için çok değerli ve gereklidir. Yürekten ve kendi isteğinizle yaptığınız içten dileğiniz, her zaman gönderdiğiniz kişilerce algılanır.


    İnsanlığın doğuşunu Kardeşlikle kolaylaştırabilirsiniz. Sizin düşünürlerinizden biri bir keresinde şöyle demişti: “bana bir el verin-tutun ve ben Dünya’yı kaldırayım”. Bu mesaj yaygınlaştırıldığında el-tutmanın gücünü kazanacak, biz ışık-yılları uzunluğundaki maniveladakiler ve siz Dünya’yı kaldıracak ustalar... bizim ortaya çıkmamız önemlidir. Olumlu kararın sonuçları ne olabilir? Bizim için, olumlu ortak kararın sonucu gökyüzünüzde ve Dünya üzerinde bir çok gemimizin materyalize olmasıdır. Sizin için, böyle bir durumun emin olduğunuz şeylerden süratle vazgeçmenizi doğrudan etkileyecek olmasıdır. Basit, şüpheleri ortadan kaldıran görsel iletişim geleceğinize çok büyük ölçüde yansıyacak, daha çok bilgi, sonsuza dek değişmiş olacaktır.


    Toplumunuzdaki kurumlar her alanda tamamen ve köklü değişimlere uğrayacaklar ve güç bireyselleşecektir çünkü bizim de yaşamakta olduğumuzu göreceksiniz. Kendi değerlerinizi somut bir biçimde değiştireceksiniz. Bizim gösterdiğimiz “bilinmeyen” karşısında insanlık tekil aileyi oluşturacaktır ki bizim için işin en önemli kısmı budur. Tehlike yavaşça eriyip evlerinizi terk edecek, çünkü siz dolaylı olarak istenmeyenin yani bizim “üçüncü parti” diye adlandırdıklarımızın karşısında bir güç oluşturacaksınız. Şimdiki durumda aç olan gülümseyemez, korku dolu olan bize hoşgeldiniz diyemez. Biz erkeklerin, kadınların ve çocukların içlerinde taşıdıkları ışığa karşın kendi bedenlerinde ve yüreklerinde yine de bu denli yoksunluk içinde olmalarından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu ışık sizin geleceğiniz olabilir. İlişkimiz gelişmeye açıktır.
    Durum her ne olursa olsun, siz kendi yüreğiniz ve ruhunuzun bilirkişisisiniz! Seçiminiz ne olursa olsun, saygıdeğerdir ve saygı görecektir. Kararınız ne olursa olsun onu ortaya koymalısınız. Siz kendi iç sesinize ve sezgilerinize sormalısınız. İşte asıl olan budur! Binlerce yıl sonra, bir gün, bu seçim kaçınılmaz olacaktı: iki bilinmeyenden birini seçmek.


    Bu mesajı geniş kitlelere yayın. Bu sizin geleceğinizi ve milenyumlar ölçeğinde geri dönüşü olmayan tarihsel gidişi etkileyecektir. Aksi halde bir çok yıl, hiç değilse bir nesil sonraki bir zamana yeni bir fırsat olarak ertelenecektir, eğer hayatta kalırsa tabii. Seçmemek diğer kişilerin seçimi içindedir. Diğerlerini bilgilendirmemek, haberdar etmemek birinin beklentisine zıt bir sonucun ortaya çıkması riskini getirecektir. Kayıtsız kalmak birinin özgür iradesinden vaz geçmesidir. Hepsi sizin geleceğiniz için.
    Evrende bireysel her bir istek önemsenir. Siz hala kendi yazgınızın mimarısınız...
    BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ? ….




  • amen...

    seviyorum bunları yazanları ya.zararsızlar ama...
  • Ben olduğuna inanıyorum yalnız bizim kadar akıllı olduklarını sanmıyorum geri kalmış bir medeniyet şeklinde bizdeki imkanların başka bi gezegende olma ihtimali yok bence allah bilir tabi kesin yorum olamaz
  • Dünyada bir tek ben inansam da , sonuna kadar inanıyorum, uzaylıların ve allahın varlığına inanıyorum
    keşke gelip de bize yardım etseler, bir anda teknoloji ve gelişim olur ancak medeniyetin gelişmesi çok ama çok zor

    her ne kadar dünyanın çoğunluğunu oluşturan o yok, bu yok, allah yok, diyen tipler olsada onların çocuklarının görecekleri ,
    bizim 10.000 yıl öceki atalarımızın görüp bildiklerine oranla çok fazla olacaktır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: wreith

    Dünyada bir tek ben inansam da , sonuna kadar inanıyorum, uzaylıların ve allahın varlığına inanıyorum
    keşke gelip de bize yardım etseler, bir anda teknoloji ve gelişim olur ancak medeniyetin gelişmesi çok ama çok zor

    her ne kadar dünyanın çoğunluğunu oluşturan o yok, bu yok, allah yok, diyen tipler olsada onların çocuklarının görecekleri ,
    bizim 10.000 yıl öceki atalarımızın görüp bildiklerine oranla çok fazla olacaktır


    Yardımı illaki teknolojik açıdan düşünmeyin. Bence biz farkında olmasak da dünya kaynaklarının korunmasında gizliden yardım ediyor olabilirler. İnsanlığın başlangıcından beri görüldükleri de ortada. Aztek, Mısır, Sümer gibi uygarlıklara yardım ettiklerini düşünüyorum. Bunun olumsuz sonuçları yüzünden şu anki insanlıktan uzak duruyor da olabilirler. Bizden ruhsal olarak da üstün oldukları kesin.




  • mümkün , katılıyorum

    sonuçta dünyayı bulmuş bir hayat birimi varsa, bizden medeniyet olarak 3 5 beden yukarıda olduğu ortada
    eğer bulamamışlarsa bile uzaktan görüyor olabilirler, ki bu da bizim onları göremediğimizle karşılaştırılırsa, yine bizden üstündür

    uzayda bizden üstün canlı olduğuna kesin gözüyle bakıyorum, bizi fark edip etmediği veya yakın olup olmadığı kaderimizi değiştiren konular

    eğer fark ettilerse, dediğiniz gibi mutlaka iletişim olmuş olmalı, biz fark etmemiş olsak bile
    yani en azından insanı ve dünyayı incelemişledir
  • 1.Uzaylı belgeleri devletlerin arşivlerinde varsa açıklamazlar çünkü bu petrol şirketlerini batırır çünkü yepyeni bi teknoloji gerekir bu durumda.
    2.99 marmara depreminden 2 hafta önce ve 1 hafta sonra ufo ihbarları artmış ve deprem sırasında sürekli zikzak yapan cisimler görülmüştür deprem ışığı olması imkansız çünkü o saniyeliktir.
    3.Mısır piramitlerinin içinde çok sayıda ufo motifleri görülmüştür.

    Benim bildiklerimin bir kısmı bu birde nasa nın yayınladığı vidyolar vardı dünya dışındaki uydu kameralarına yakalanan çok hızlı cisimler belirmiştir.Bende inanıyorum
  • Bu konu bir çok başlık üzeriinden ele alınmadıkça bir sonuca ulaşması olanaksız. Ben bikaç başlık üzerinden düşüncelerimi anlatmaya çalışayım, tabiyki yazdıklarımı eleştire bilir yada onaylıya bilirsiniz.

    1. Mantık 2. Ortak nokta 3. Neredeyiz 4. Bizlerde uzayda yaşıyoruz

    1. yukarıdaki başlıkları birleştirip birşeyler yazabilirim.
    Canlı diyelim her canlının bir ömrü vardır neden öldüğünün bilimsel bir nedeni ve detayı vardır, şu şu sebepler şu nedenler. Deniyorki evren büyük bir patlama sonucu oluştu biz buna büyük kütle diyelim, şu şu nedenler şartlar bilimsel uygunluk oluştu o kütle kendisini yok etti patladı. Ve güneşler oluştu güneşlerinde bir ömrü var zamanı dolunca onlarda şişip çevresindeki gezegenleri yok edecek ve patlayıp kara delik oluşturacak, demekki güneşlerinde ömrü var. Gezegenlerinde bir ömrü var güneş onu yok edecek. O gezegen üzerinde yaşayan canlılar onlarında bir ömrü var.

    2. Uzaylı dediklerimizle ortak noktalarımızı çok iyi bilmeliyiz, örneğin bu uzaylılar yıldız güneş üzerinde yada içinde yaşayamazlar ne olması gerek çevresinde dönen gezegen başka bir deyişle şanslı gezegen.

    3. Büyük patlama oldu ve havai fişek gibi dağıldı dünyamız bu evrende nerede, işte bu en önemli nokta şöyleki bu konuda bilinmeyenlerin içleri doldurulmalı. Bu patlama merkezi neresi; ve merkeze yakın yıldızlardamı yoksa uzak yıldızlardamı yaşam daha erken başlıyor. Bunu bilmek önemli nereye bakmamız gerektiğini dünyamıza'da bakarak anlaya bilir hatta şunu bile söyleye biliriz orada yaşan oluşmuş ise teknolojileri bizden üstün diğer noktada daha yeni ateşi buldular.

    4. Ne derece doğrudur tartışılır, aynaya bakıyorsan aslında geçmişe bakıyorsundur. Bizlerde uzaylıyız ve gece kafamızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda aslında binlerce milyonlarca, milyarlarca yıl öncesine bakarız tabiyki bunu yıldızlar için söylüyorum. Peki şunu diye bilirmiyiz o an aslında ordalarmı ispatlamak için uzun yıllar beklemek şart, şayet uzaylı varsa ve yıldızımızı görüyorsa onunda kendisine sorması gereken soru bu.

    5. Peki şimdi biz insanlar ne yapıyoruz; uzaylıya hayat verecek yıldız'ın varlığını ispat edemiyor öyle ya uzaylı o şanslı yıldız'ın şanslı gezegeninde olmalı yıldızda yaşayamaz ona hayat veren güneşi ve gezegenini bi kenara bırakıp uzaylı var, var kelimesinide anlamak mümkün, birde o uzaylının biz insanlardan çok daha gelişmiş bizlerden daha zeki ışın tabancalı daha bi sürü detayı biliyoruz. Bununda düşünüp mantıklı bir açıklamasını bulalım, neden biz bu uzaylıları zeki gelişmiş vsvs düşünüyoruz. Sinema sektörü, Kendimize bakalım yapımızda ne var insan oğlu kafasını kaldırıp baktığı herşeye hayranlıkla bakar gökyüzüne, gökdelene uşak helikopter kafamızı kaldırıyoruz'ya hayranlık bereberinde geliyor, birde dua ederken avcumuzu yukarı tutmamız olabilir.

    SONUÇ: vardır yoktur demek için çok erken, sadece hangi iz üzerinden gitmemiz gerektiğini bilmiyoruz ve kendi izimizi oluşturuyoru, yani öğreniyoruz.




  • var bence bu kadar kısa bu kadar net
  • baranel ,

    güzel....katılıyorum

    özellikle 3 ve 4 iyi açıklanmış

    bence olduğu kesin de , keşke bulabilecek zamanımız olsa,
    yani dediğin gibi bizden önce gelişip yokolan medeniyetler, ( başka gezegenler de de olabilir , dünya da da) kaç bin tane acaba,
    belki de evreni baya baya keşfedenleri bile olmuştur, ateşi bile bulamadan kuruyup gidenler de,

    sadece şu kesin, evreni yaratıcı o kadar büyük yapmış ki, kumsaldaki kum tanesi bizim galaksimiz olsa, biz daha kendi kum tanemizin ucunu başını bile bilemiyoruz,
    bu kesin, çooook büyük, belki biz koloniyiz, haberimiz yok, başka bir gezegenden geldik, düşünmesi karışık ama zevkli,




  • zamanında tüm avrupada ışıklar saçarak çok hızlı hareket eden ufo lar görüldü.
    binlerce şahit, kayıtlar vs.
    radarlar bir şey göremedi ama.

    uzun süre sonra anlaşıldı;
    abd, herkesi enayi yerine koymuş, avrupadaki üstlerini kullanarak f117 hayalet uçaklarının gerçek denemesini yapmıştı.
  • önerim bu tartışmalara yaratıcı yı katmayın;
    sünnet dünyada,
    ibadet dünyada,
    koç dünyada,
    kudüs dünyada,
    hac dünyada,
    kutsal yön ve zamanlar dünyada,
    kısaca 5li, 6 lı yani tüm şartlar dünyada...

    eğer o zamanlar dünyanın yuvarlak olduğu bilinse idi, göklerden ve yer den özel anlamlar la bahsedilmezdi.
    artık biliyoruz ki yeraltında da, her yönde gök var...
  • Allah(ra) Kur-an'da ben yerin ve göğün rabbiyim demiştir.
    yerdekiler biz ve diğer canlılar.göktekiler ise uzaylılar yada bizim uzaylı diye isim verdiğimiz canlılar olabilirmi?
  • olabilir tabi neden olmasın, ben de onu diyorum zaten, sonuçta tüm evrenin yaratıcısı, herşeyi kapsar

    uzaylı olmaması mümkün değil
  • Şimdi deniyor'ki uzaylılar var ve onlara ait görüntüler bile var ve bu çok uzun yıllardır amatör kameralarla tespit bile edildi. Biran için bu durumun gerçek olduğunu düşünelim, yani uzaylılar yukarıda belirttiğim 3. başlık içeriğini doldurdular. Ellerinde evren haritası var ve nereye bakmaları gerektiğini biliyorlar. Burada kendimize sormamız gereken en önemli soru şu nasıl?. Şimdi bu sorunun içerisini dolduralım. Kendimizi onların yerine koyalım, ilk kendilerine sormaları gereken soru şu; ilk adımımız ne olmalı. 3 seçenekleri var 1. bizzat gitmek 2. sinyal göndermek 3. turuva atı; bu seçenekleri eleyelim 1. nereye bakmamız gerektiğini biliyoruz ama orası bile çok çok uzak ve yanılma olasılığı çok yüksek yanıldıklarını anlamaları bile uzun zaman alabilir bu seçeneği elemeleri kuvvetle muhtemel. 2. seçenek sinyal göndermek emar sonar karışımı bir çok sinyal göndermek ve geri toplamak; peki 2. seçenegi yapmaları için onlara ne gerek bunu kendi gezegenleri üzerinden yapamazlar, peki ne yapmaları gerek, çok çok büyük ve komşu bir gezegeni sinyal alıp vermeye uygun maddeleri zaten bünyesinde barındıran bir gezegeni adeta radar olarak kullanmak. O gezegen doğası itibarriyle dönüyor yani istenilen sinyalleri gönderip alabiliyor tek bir noktaya bağlı kalmıyor. Onlar için şanslı yaşam için şansız gezegeni emar sonar benzeri sinyal yal alıp vermek için kullandıklarını düşünelim, ama nasıl ?? öyle bir şey yapmaları gerekirki gönderdikleri sinyal tepki verebilen sinyal olmalı. Peki neye?? atmosfer ve su. Peki burada ne yapmaları gerek 1. sinyal yıldız gök taşı atmosfersiz gezegen leri pas geçip taki atmosfer ile çarpıştığı an sinyal veren bunu anlasın, yani gönderilen sinyal şu noktada atmosfere rastladı ve ilerleyamadi. Şimdi 1. sinyalden sonra gönderilen 2. sinyalin yani yukarıda saydığım atmosfer dahil ilerliye bilen yanlızca su ile karçılaşınca duran 2. sinyalin aynı noktada durup durmadığına bakmaları gerekir, artık ellerinde 2 kanıt var diyelim.
    3. Seçenek turuva atı. Peki bunu nasıl yapabilirler evrende sürekli dolaşan meteorların nezaman uygun konumda ve kendilerinden yakın geçeceğini hesaplamaları gerekir, bunu yaptıklarını düşünelim ve onların üzerine kendi uydularını yada onları sinyal alıcı verici bi hale getirmeleri yada aygıtları üzerine yerleştirmeleri gerekir bunu nekadar çok meteora yaparlarsa okadar birbirleri arasında sinyal alıp verme iletişim yapabilirler, yani başka bir deyişle evrende belli bir yörünge üzerinde tur atan turuva atları yada gözleri oldu.

    İşte şimdi sorulması gereken asıl soruya geldik, başka bir gün devam ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: derebent

    Allah(ra) Kur-an'da ben yerin ve göğün rabbiyim demiştir.
    yerdekiler biz ve diğer canlılar.göktekiler ise uzaylılar yada bizim uzaylı diye isim verdiğimiz canlılar olabilirmi?



    uzaylıların varlığına iman eden birisi olarak söylüyorum ki onlara göre de biz uzaylıyız, tanımlanamayan cisimiz. Alemlerin rabbi denmiyor mu kutsal kitap da. ya yüzyıllar öncesinde yapılan resimlerdeki objeler ?
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.