Şimdi Ara

USB Modem’lerin artık yeni adı: “Zımbırtı” (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.748
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Zamazingo deseydi keşke.
  • Bu haber bakanın bir konudaki bilgisizliği kadar iğrenç düzeylere inmiş basın/yayın/habercilik kalitemizide gösteriyo.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Computeus

    Sapla samanı birbirine karıştırıyorsunuz.

    Türk Telekom 10-15 yıl önce 35M$ ediyordu. Yıllarca ha özelleşti ha özelleşecek haberlerini dinledik. Bu şirket devlet elinde yönetilmesine rağmen o zamanlar nasıl 35M$ ediyordu? Kaldı ki ihaleye çıkıldığı için illaki en çok para verene satmak zorunda da değildik. %55'i için 1M$ verilseydi yine satılacak mıydı? Düşük bir ücrete satıldı telekom.

    Sapla samanı karıştıran sizsiniz. Zamanın getirdiği şartları doğru değerlendirmiyorsunuz.

    Bakınız dünyada telekom özelleştirilmeleri hep 90'lı yıllarda gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 90'lı yıllarda telekom şirketleri bugün olduğundan oldukça fazla önemli ve değerliydi. Aynı Türk Telekom gibi diğer bütün telekomlar şimdi olduğundan kat kat fazla para etmekteydi. Bu açıdan bakıldığında "90'lı yıllarda niye özelleştirilmedi" diye kafayı duvarlara vurmaktan başka birşey elimizden gelmez. Türkiye bu konuda çok geç kaldı, artık geçmişte yaşamanın bir manası yok.

    Telekomun fiyatı konusunda kafalar çok karışık. Hep ucuza gitti edebiyatı yapılıyor ama dayanak nokta sorulunca cevap verilemiyor.
    Telekomun özelleşmesine karşı olan bazı art niyetli kişiler yanlış bilgilendirme ve yönlendirme yoluyla bu konudaki bilgisizliği "çok iyi kullanıyorlar".
    Sanırım bu konuya daha ayrıntılı bir açıklık getirmek gerekiyor.

    Bakınız geçmişte telefon hatları çok pahalıydı. Gerçek şu ki Türkiye'de 80li yıllarda telefon kullanımı neredeyse bir lüks, 90'lı yıllarda ise yaygınlaşmakta olan bir teknolojiydi.
    Telefon bağlattırmak günümüzdeki gibi sıradan bir olay değildi, pahalıydı. Yine bir telekomünikasyon şirketi için de telefon santrali kurmak çok büyük meblağlara geliyordu. Bunun başlıca sebepleri arasında dönemin teknolojik yetersiziliği gelmekteydi. Vakti zamanında bir avuç yabancı şirketin üretebildiği switchler oldukça değerli aletlerdi ve çok büyük ücretlere satılmaktaydı. Yeni teknoloji olması, donanım olması, talebin çok arzın az olması ve üretici şirket sayısının dünyada toplam 2-3 tane olması dolayısıyla temin edilmesi zor aletlerdi.

    2000'li yıllara doğru o eski pahalı ve hantal switchler yerini yeni yazılımsal olarak geliştirilen softswitchlere bıraktı.
    Artık koskoca pahalı santrallerin yaptığı işi, ucuza küçücük kutular başarabiliyordu. Üstelik ne büyük binalara ne de çok sayıda çalışana ihtiyaç kalmıştı.
    Yeni bir teknolojinin birkaç yılda nasıl eskidiğini ve ucuzladığını hepimiz biliriz. Bugün aldığınız bilgisayar 1000lira iken, aynı bilgisayarı 1yıl sonra 500liraya çok rahatlıkla alabilirsiniz. 15 yıl sonra bedavaya verseler almayız.
    Takdir edersiniz ki Türk Telekom özelleşirken de 1980'de 1990'da sahip olduğu eski teknolojiyi, 2005 yılında aynı fiyattan satmaya çalışmak mantıklı olmaz.
    "Telekom 1990'da 30milyar ediyordu, bugün niye 10milyar ediyor?" diyerek insanları neredeyse "vatana ihanet" suçuyla yargılamak hiç de doğru değil.
    Adı üstünde "eski teknoloji". Nasıl olurda bugün aynı fiyatı beklersiniz, aklım almıyor. Üstelik bugün geldiğimiz noktada telefon hatları o eski önemini de yitirmiş durumdadır. Bilgisayarın önemi ve kullanımı arttıkça telefon hatlarının yerini IP teknolojileri almıştır. Bu süreçte Türk Telekom ise 1990'dan sonra 10yıl süreyle neredeyse hiç yatırım yüzü görmemiştir. Zaten Türk Telekom'u alacak müşteri bulamamamızın başlıca nedenleri arasında da yine internet altyapısının bulunmayışı yatar. Özelleşmeden önce adsl yatırımları yapılmasaydı, yine alacak müşteri bulunamazdı.


    Elalemin telekomu okyanusa kablo döşerken, bizim telekom kendi değerini korumak için özel sektörü engellemekten başka birşey yapmıyordu. Telekom haricinde kimsenin internet hizmeti sağlayıcısı (ISP) olma hakkı yoktu. Yani birnevi genişbant internet teknolojilerini Türkiye'ye getirmek yasaktı. ISS hatlar ne satılmakta ne de kiralanmaktaydı. Yine VoIP kullanmak, getirmek, satmak her çeşiti yasaktı. Saymakla bitmez. Kısaca özetleyecek olursak; yıllarca özelleştirme evresinde yaşayan, kendisini geliştirmeyen, devlet tarafından da geliştirilmeyen Türk Telekom, mevcut değerini kaybetmemek için çareyi setörde rekabet oluşmasını baltalamakta bulmuştur...

    Ayrıca yabancı ülkelerdeki benzer şirketlerde çoğunluğu uzman 10-20bin çalışan görülürken, Türk Telekom'da 2000 yılında 70bin küsür personel çalışmaktaydı. Bunlardan 15bin kadarı ilkokul mezunuyken sadece 2000kadarı ilgili mühendislik diplomasına sahipti. En düşük maaşın yeni parayla 1200lira olduğu bir kurumda milyarlarca lira para haybeye akıyordu. Bu kadar çok çalışanın devlete yıktığı maliyeti de varın siz hesaplayın.


    Türk Telekom'da özelleşme ilk defa 2000 yılında denendi. %20 satış duyuruldu, ancak müşteri çıkmadı.
    2001 yılında %33 satış duyuruldu, ancak yine müşteri çıkmadı.
    Peki bu kadar yağlı ballı kaymaklı Türk Telekom nasıl olurda müşteri bulamaz? Neden?
    Çünkü sektörün büyük oyuncuları 90'lı yıllarda bütün dünyadaki telekom özelleştirmelerine katılarak satın almalar gerçekleştirmiş, dolayısıyle pazar bütünüyle doymuştur.
    Birçok alımın yapıldığı yıllarda treni kaçırıp, alacak müşterinin kalmadığı 2000'li yıllarda piyasaya çıkıp 1980 model teknolojiye bir de yeni sıfır teknolojiymiş gibi yüksek fiyat biçerseniz elbette satamazsınız. Elinizde kalır, değeri gün geçtikçe düşer.

    Bu yazdıklarımı dikkatle okuduysanız Türk Telekom gerçeğini bir nebze olsun gözünüzde canlandırabilirsiniz.
    Türk Telekom'un özelleştirilmesi konusunda toplumun bilgisizliğini kullanan art niyetliler, siyasiler var. İnsanların olaya objektif bakmasını engelliyorlar.
    Bir taraftan Türk Telekom'u altın yumurtlayan tavuk gösterip, diğer taraftan Türkiye'yi nasıl karanlığa gömdüğü kısmını gizliyorlar. 1980'li 90'lı yıllarda alınan switchlere, yapılan yatırımlara, dikilen santrallere 25yıl geçtikten sonra, 2005 yılında 30milyar $ paha biçirek milletin gözüne perde çekiyorlar, resmen oyun oynuyorlar. Dediğim gibi bu konu büyük bir siyasi duygu sömürüsü haline getirilmiştir. Siz siz olun, konuyu "6yıllık gelirine satıldı", "değeri 30milyar eder", "vatanı sattılar" gibi içi boş sloganlarla değerlendirmeyin.
  • Ben de sizin gibi telekomun satıldığı dönemde 35M$ etmediğini biliyorum. Fakat ufak yatırımlar ile bu fiyatı çok yukarı çekebilirdik. Yine de 6 yıllık karına satılması bence fiyaskodur. Satmak zorunda değildik. Kaldı ki şu an da değişen bir durum yok. Ufak göz boyamalar ile yine telekomünikasyon piyasası rekabete kapalıdır. ADSL hizmeti veren şirketler Türk Telekom omurgasını kullanmak zorunda bırakılıyor.

    Sizin bahsettiğiniz hususlar doğrudur. Çalışanıyla, planlarıyla, yatırımlarıyla Türk Telekom tam bir fiyaskoydu. Dediğiniz gibi ülkeyi karanlığa gömdüler. Fakat bu hükümet sizin anlattığınız kadar süper olsa idi, Telekom satmaz, şu an Türk Telekom'un yaptığı bütün yatırımları rahatlıkla yapabilirdi. Bir önceki mesajımda Telsim örneğinde olduğu gibi. Şu an ki Türk Telekom yönetimi de yatırımı halkın sırtına yükledi. Saçma sapan kampanyalar, tarifeler, sabit ücret getirerek halkı yoldu ve yoluyor. Düşünün cepten evi aramak, evden evi aramaktan daha ucuz. Sunulan hizmet ödenen fiyata göre çok kalitesiz. Yurtdışı çıkışlarımız hala Allaha emanet. Kota uygulaması var ve sansür yiyoruz. Şu an ki bakanlık ve hükümet telekom konusunda hala fiyaskoya devam ediyor ve şirketi koruyan uygulamalara imza atıyor. Benim açımdan bakınca şu an ki durum kötü.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.