Şimdi Ara

Üniversite okuyan arkadaşlar NEYİNİZE GÜVENİYORSUNUZ ? (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
147
Cevap
17
Favori
12.577
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
70 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aykut291

    Doğru! İlk defa bir yorumunu + ladım
    Niye öyle bir şey dedin sen şimdi bana?
  • Gençler intihara güveniyor, ne gördünüz bu devlette de UMUT'unuz var...
    Bende bu kafadan istiyorum (SÜREKLİ GÜLMEK ve UMUT)
  • Dediklerinin bir kısımına katılıyorum bir kısmına katılmadım ama.Dediğin şeylerin birçoğunu yaptım ve hep öyle bir iş buldum ama ben böyle olsun istemiyorum ve kimsede istemiyor bunu. Şirketler iş ilanları yayınlasın ve adam akıllı gerçekten nitelikleri tutan kişiler iş görüşmesine çağırsın ve onların işe alsın böyle olmalı.Türkiyede bu işler yalan tanıdık network sayesinde iş buluyosun.Ben daha birkere o kariyer.net yenibiriş.com onlardan iş bulmadım hep kapı kapı dolaştım birileri aracı oldu o sayede buldum iş dediklerinin birçoğu kendini geliştirmekle alakasız.Yani bir insan iş yerinde kendini geliştirir deneyim ederek öteki türlü metwork tamamen insanlara muhtaç olma iş bulmak için birine muhtaç oluyosun çok kötü ve yanlış birşey.İş görüşmelerinde şeffaf davranmıyor kimse ik uzmanları işe gelen adaylarla nasıl dalga geçiyorlar ben bizzat şait oldum gördüm. Yani iş bulmak bukadar çetrefilli olmaması gerek bana göre .Herkez kendi adamını alıyor herkez kendi sistemini kuruyir yani kısacası kendi içinde yozlaşıyor bunun önüne geçilmesi gerek.He her kurum öylemi değil ama çok çok büyük kurumsal şirketler ve ennönemlisi %100 yabancı sermayeli şirketlerin yineticiler öyle onun dışında dier bütün işverenler o kobi falan hepsi yozlaşmış kenid gibi insaları yönetici yapıyorlar onlarda kendi gibi insanları işe alıyor bu kendi içinde yozlaşmış bir sistem böyle bir sistemin tavsiyesi olmaz bunun değişmesini istemeliyiz.Ben benim gibi arkadaşlara çok üzülüyorum yani aynı yollardan hepimiz geçiyoruz ama sistem böyle die ben bunun için lanet ediyorum keşke daha adam akıllı olsa şeffaf olsa herşey.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-CECCBCE5F

    Okumak Yani eğitim herşeydir. İnsanı insan yapar çünkü düşünmeyi öğretir. Beyin alakası bile olmasa farklı konularda çözümler ve öğrenmek için çalıştığı için kapasitesi artar. Para kazanacam diye okuyanlar silinip gidenlerdir. Ben de okudum ne oldu? Bir şirket kurup para kazanıyorum, eğitim olmasa bunu kuracak vizyona sahip olmazdım. Senin baban zengin verdi parayı kurdun demeyin benim babam yok arkadaşlar. Herşeyimi kendim kazandım, ilk okulda ilk paramı ayakkabı boyayarak kazanıyordum.
    Bizim insanda interdisiplin yok.Mesleği hakkında konuşan teknik teknik yardırıyor
  • Stand Alone kullanıcısına yanıt
    Sorunun nüfusun aşırı çok fazla olması sözüne katıldığım için

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • aykut291 A kullanıcısına yanıt
    Şeffaflık konusunda haklısınız hocam keşke daha şeffaf olsalar. Liyakat olsa ama bunlar yok. Bizde sisteme ayak uyduruyoruz günün birinds yönetici olursak belki birşeyleri değiştirebiliriz

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ne cok tavsiye veren var bu forumda ya

    Sormazlar mi kardesim sen kimsin de kime ogut veriyorsun diye

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • saveyourself S kullanıcısına yanıt
    Haklısın ne diyeyim

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • vır vır vır, zav zav zav, dır dır dır...

    üniversite cağındaki genç tabii ki gezecek, tozacak, eğlenecek. sevgilisi olacak, içecek, kusacak, hatalar yapacak, pişmanlık duyacak, öğrenecek... hem icinde bir şey kalmayacak, hem de olgunlasacak.

    Çevremizdeki imkanlar bunlara el vermiyorsa durum üzücü. gençlerin hayatın yükünü erkenden omuzlamaya başlaması, imkansizliklarla boğuşması üzücü... ama ideali yukarıdaki.

    anneannemin babasının anlattığı fıkra: Allah canlıları yaratıyormuş... önce eşeği yaratmış. demiş ki eşeğe "senin gorevin insanın yükünü taşımak, ırgatlık etmek, yardımcı olmak. ömrün de 40 yıl." eşek demis ki, "aman etmeyin eylemeyin, ben bu ağır yüke 40 yıl dayanamam." Allah demiş ki, "o zaman senden 20 yıl aldım."

    Sonra Allah maymunu yaratmış. Demiş ki "senin görevin insanları eğlendirmek, komiklik yapmak, arkadaşlık etmek. ömrün 40 yıl." eşek demiş ki, " Allah'ım ne olur beni bağışla, 40 yıl şebeleklik etmek için çok uzun süre..." "Tamam" demiş Allah. "Senden de 20 yıl aldım o zaman..."

    Sonra Allah insanı yaratmış. Demiş ki "Senin yükün ağır. Senin görevin senden sonrakiler için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek." Adem demiş ki, "Allah'ım, bu zorlu görev için 40 yil yeter mi? daha cok süre lazım." Allah eşekten aldığı 20 yılı vermiş. Adem: "o da yetmez, daha çok süre lazım." Allah maymundan aldığı 20 yılı da vermiş.

    İşte bu yüzden insanlar 40 yaşına kadar insan gibi yaşar, 40-60 arası çocuklar, sorumluluklar derken eşek gibi çalışır, 60-80 arası da torun tombalağa karışıp maymunluk evresini yaşarmış...

    Paşa dede bu hikayeyi anlattığında 92 yaşında idi ve ben 13 yaşında idim. "O zaman sen hangi evreyi yaşıyorsun paşa dede?" dedim. "Ben uzatmaları yaşıyorum." dedi. 😂

    100 yaşını doldurmasına 3 ay kala vefat etti. 20 yaşındaydım. bugün 33 yaşındayım. kaldı 7 yılım... 😂

    Huzur icinde yat paşa dede... Anlattıkların altın değerindeymiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kardeşim düşmez kalkmaz bir Allah, en fazla 23 24 yaşındasın tüm dünyayı yalamış yutmuş gibi tavsiye vermişsin millete. Şimdiden para kazanıyormuşsun tebrik ederim, Allah daha çok versin. Herkes neyin ne olduğunun farkında zaten de sen geleceğini planlarken hayatın da bizler için bir planı oluyor ve o plan bizim düşündüğümüz gibi olmuyor genelde. Umarım insanları birer robot gibi görmeyi bırakırsın en kısa zamanda. Hayırlı geceler.
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Çünkü önemli olanın teknik teknik konuşmak olmadığını bilmiyorlar. Önemli olan soyut eldelerin somut eldelere dönüştürülmesidir. Onca yıllık eğitim bir dal üzerinde yapılsa çok büyük sonuçları oluyor. Örneğin bir ressam bir müzisyen vs. Büyük bilim adamlarına baktığımızda aslında kökten gelen bir eğitim ve adanmışlık görüyoruz. Bizler de 21. yy da buna benzer eğitimler alıyoruz ancak sonuç ilk okul mezunu köylünün şirketinde 5 lira maaş. Halbuki o ilk okul mezunu köylünün vizyonu okuyanda olmalıydı, sorun nerede bilemiyorum ancak nasıl başa çıkılacağını acı acı öğrendim.
  • Yok be hocam kimseyi robot görmüyorum. Kendimi de birşey sandığım yok. Sadece forumdaki arkadaşlar biraz daha kendilerine dikkat etsinler diye agrasif bir dil kullandım. Bunlar başka anlamıyor çünkü.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Fıkrayı beğendim hocam

    Üniversiteye giden kişi tabiki gezsin, eğlensin ama bu eğlencelere fazla dalmamalı, aynı zamanda kendi geleceğine de yatırım yapması lazım.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kendinizi geliştirin...


    Bu cümle herkesin ağzına pelesenk.Sadece konferanslara gitmeyle mi kendini geliştiriyorsun üniversitede ben anlamıyorum.Üniversitede bana göre bir insanın yapacağı en iyi yatırım İngilizce öğrenmektir.
  • Üniversite öğrencileri şuan son çare bekçi oluyorlar. Bunu bakan kendi söyledi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • daha dün üniversite arkadaşımla görüştüm. buna benzer bir diyalog gerçekleşti. iyi ki okumuşuz hem de öyle çok çok iyi bir üniversitede değildi belki ortanın biraz üstü ama vizyonumuz gelişti ben meslekten yürüdüm o meslekte yapamamış bam başka bir sektöre bulaşmış ama tüm bu vizyon veya bu atılganlık lisede mi bize bulaştı ben hiç sanmıyor iyi ki üniversite okumuşuz. Okuyun arkadaş okuyun ama sadece okul okumayın.

    edit : imla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi roott -- 30 Ocak 2020; 2:42:37 >
  • Aynı saydığın şeyler doğru, dediğin gibi biriyim veya öyleyiz sen değilsin herkes ayni olacak diye bir kanun yok . Bir başkası gezmeyi tozmayı kariyerden önce koyar sen o vakitte geleceğine yön verirsin aferin sana. Ancak akıl verecek bir durum da değilsin , gelirsin 35 yaşına gençken böyle böyle yaptım başarının sırrı bu dersin. Yazdığın yazıdan anlaşılan tek şey okurken çalıştığın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi wwheisenberg -- 30 Ocak 2020; 4:20:35 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-CECCBCE5F

    Çünkü önemli olanın teknik teknik konuşmak olmadığını bilmiyorlar. Önemli olan soyut eldelerin somut eldelere dönüştürülmesidir. Onca yıllık eğitim bir dal üzerinde yapılsa çok büyük sonuçları oluyor. Örneğin bir ressam bir müzisyen vs. Büyük bilim adamlarına baktığımızda aslında kökten gelen bir eğitim ve adanmışlık görüyoruz. Bizler de 21. yy da buna benzer eğitimler alıyoruz ancak sonuç ilk okul mezunu köylünün şirketinde 5 lira maaş. Halbuki o ilk okul mezunu köylünün vizyonu okuyanda olmalıydı, sorun nerede bilemiyorum ancak nasıl başa çıkılacağını acı acı öğrendim.
    Şöyle bir eğri var:

    Eğitim arttıkça kendine güven azalıyor. Eğitim azaldıkça kendine güven artıyor.

    Dolayısı ile eğitim arttıkça bir işe balıklama atladığında başına neler gelebileceğini ölçüp, tartıp, biçip tırsma ve "ben bunun altından kalkamam" fikri artıyor. Ama eğitim azaldıkça kervan yolda düzülür mantığı devreye giriyor. İşe atlanıyor, zorluklarla cebelleşiliyor. Bin girişimci varsa böyle, 5 tanesi o dediğin ilk okul mezunu köylü holding patronu oluyor.

    ------------------

    Bir diğer konu da şu: O ilk okul mezunu köylü holding patronu kariyerinin başında "ne iş olsa yaparız ister toz, ister otobos" diye işe başlıyor. Usta girdiği yerde taşeron oluyor. Taşeronken borç harç kamyon alıyor hafriyatçılık yapıyor. Hafriyatçılık devam ederken iş ilişkileri ve gidip geldiği yerlerdeki bağlantıları kullanarak bir inşaat taşeronluğu alıyor falan filan, olaylar gelişiyor...

    Eğitim seviyesi arttıkça konu şuna bağlanıyor: "Lan ben bu kadar okudum, hafriyatçılık yapacaksam niye okudum?"

    ------------------

    Bu anlattığın olay dünyanın genelinde mevcuttur. İş adamlığının genelde eğitim ile alakası yoktur. Daha pratik, hayatın içinden insanların başarı elde edebildiği bir alan. Eğitim seviyesi yüksek insanlarda daha çok beklenen kendi alanında bir yeniliğe imza atıp, oradan doğru iş adamlığı yapmasıdır. Dünyada da bunun örnekleri bol bol vardır. Türkiye'de daha azdır. İşte "bu niye böyle?" diye irdelenebilir.

    Temelde kültür ve eğitim ile alakalıdır. Çok değil, 20-30 yıl önceden bir anektod:
    "Anne mülakata çağırıldım!"
    "SSK'sı var mıymış?"

    Aynı şekilde, azalarak da olsa hala devam eden şu kültür:
    "Devlet kapısı sağlam kapı. Memur ol yavrum."

    Bunlar kültürümüzün bir parçası. Böyle bir aile kültürü yapısında yetişmiş; ama okumuş gencimizin girişimci olmasını mı bekliyoruz? Sanmıyorum. "Annem öğretmen, babam polisti. Ben okudum doktor oldum. İşimi severek yapıyorum. Bir de üstüne güzel maaş alıyorum. Ne güzel!" diyecek çocuk. "Araştırma hastanesi kurucam ben" demeyecek.

    --------------------------

    Bir diğer sorun da eğitim. Daha büyük bir sorun. Eğitim sistemi araştırmayı, sorgulamayı ve yaratıcılığı geliştirmeyi hedeflemiyor. Özgür düşünce kavramını da sağlamlaştıran bir yapısı yok. Konfor alanının dışına çıkaracak aktivitelere de yer verdiği pek söylenemez. Bu sistem içinde okuyan çocuk mühendis de olsa, bir şeyler eksik oluyor. Mevcudu çok güzel kopyalıyor. Çıkan bir makineyi hızla uyarlayıp kendine adapte edebiliyor. Ama o makineyi kendi bulamıyor. İstese bulur. O yetenek var. Yaratıcılık yok. Törpülediler onu...

    --------------------------

    Aile komedi unsuru olarak anlatılan standart hikayeler vardır ya hani, eve radyo gelir. Çocukların dokunması yasaktır. Eve TV gelir, çocukların dokunması yasaktır. Yıllar geçer, bir nesil farkla: kumanda ile oynayan çocuk, "oynama onunla bozacaksın!" Hep bir "cıs" konsepti... 3 yıl önce falan fark ettim. Eşimle annemlerin evdeyim. Babam laptop şarj aletini Gebze'de unutmuş. Laptop'u kullanması lazım. Hiçbir şarj aleti ucu laptopa uymuyor. Uygun şarj aletlerinden birini kestim. Kablolarını sıyırdım. Şarj aletinin orjinalliğini kontrol eden bir devre de koymuş şerefsiz HP. Direnç attım oraya. Ama uygun uç yok. Sıyırdığım kabloları laptop şarj girişine uygun yere tıkıyorum. Ama bunu yaparken şase ile + ucu ara ara kısa devre yaptırıyorum. Kıvılcımlar çıkıyor. Annem-babam görüş alanımın içinde. Kıvılcımları görüyorlar, göz ucu ile 1 saniye bakıp, eşimle sohbete devam ediyorlar... Evde Hüseyin'in bir aletten kıvılcımlar çıkarması doğal. Bu alet laptop da olabilir yani. Bizim evde bu iş doğal. Hüseyin aletlerin içini açabilir, bakabilir, bozuksa tamir etmeye çalışıp daha da bozabilir. Tamir ederse ne ala, etmezse bir şeyler öğrenir falan... İşe de yaradı.

    Neyse, sonuçta çalıştı o laptop.

    Geçenlerde hurda bir lazer CNC aldım. Onu topluyorum bu ara. Yapacağım elektronik kartların kasalarını, PCB partlarını falan kesecek. Hem de boş zamanında da belki üretecek bir şeyler bulurum diye aldım. İşletme mezunuyum. Finans yüksek lisanslı. Şu anda lazer CNC'yi soğutmak için 1kw'lık bir peltier su soğutma sistemi ile uğraşıyorum.

    Özetle bizim aile yapısı işe yarıyor. NET. "Peki Hüseyin, o zaman niye işletme okudun?" O biraz benden kaynaklı. Tembelim. Her çocuk çalışkan olacak diye bir şey yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 30 Ocak 2020; 10:53:25 >




  • kendimi okul dışında da geliştirmeye çalışıyorum

    ingilizceyi en üst seviyeye getirmek istiyorum

    exceli en iyi şekilde kullanacak şekilde öğrenmek istiyorum

    ayrıca programlama dillerine giriş yapmak istiyorum

    üni 3 bitecek bu sene. çok geç kaldım, keşke daha erken öğrenmeye başlasaydım bunları
  • Parama
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.