Uluslararası İlişkiler Bölümü - Sayfa 6

Question

quote: 21 Haziran 2017 Editi : sıkça sorulan sorular oluşturuldu. Rehberin çeşitli yerlerine küçük eklemeler yapıldı. En kısa zamanda üniversite değerlendirmeleri kısmı hazırlanacak.  YGS-LYS'ye hazırlanırken çok kez Uluslararası İlişkileri sormuş ve üzerinde çok düşünmüş biriydim. Tercihlerim doğrultusunda bugün Uluslararası İlişkiler bölümünde okuyorum. Bir süredir şahsıma gelen bölümle ilgili sorular üzerine böyle bir bilgilendirme başlığı açmaya karar verdim.  ULUSLARARASI İLİŞKİLER - INTERNATIONAL RELATIONS (IR)  1)- Amaç ve Alan => Uluslararası İlişkiler disiplinin ortaya çıkmasındaki en büyük sebep uluslararası ilişkilerin 20. yy.'da hızla gelişmesi ve liberalizm etkisiyle özel şirket ve teşebbüslerin uluslararası arenaya girmesiyle açıklanabilir. => Uluslararası İlişkiler(Bundan sonra IR diyeceğim), 'uluslararası sistem” içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/hükümetlerarası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen disiplinlerarası bir disiplindir. => Disiplinlerarası disiplin özelliği IR'ı, oldukça zenginleştirmekte ve alanını genişletmektedir. Öyle ki, bir IR öğrencisi iktisat, hukuk, siyaset bilimi, tarih, felsefe, coğrafya gibi pek çok farklı disiplinin de eğitimini almış olur. 2)- Bölümün İçeriği ve Bazı Dersler => Yukarıda saydığımız disiplinler doğrultusunda bölümde yer alan bazı yaygın dersler şöyledir: Uluslararası İlişkiler Teorileri, Siyasi Tarih, Sosyoloj, Uluslararası Hukuk, Mikro ve Makro Ekonomi, Türk Dış Politikası, Türk Siyasal Yaşamı, Karşılaştırmalı Politikalar, Siyasi Düşünceler Tarihi gibidir. Tüm bu derslerin yanında pek çok seçmeli ders ile üniversiteden üniversiteye değişen zengin bir ders kataloğu vardır. => Bölümde yer alan bazı spesifik popüler konular da şöyledir: Küreselleşme, Modernleşme, Devlet, Devlet ve Toplum, Liberalizm, Realizm, Marksizm, Sürdürülebilir Kalkınma, Nükleer Yayılma, Terörizm, Milliyetçilik, İnsan Hakları, Çevre Sorunları ve Güvenlik. 3)- İş Sahası => Bölümde 3 büyük iş sahası var. 1. Akademisyenlik Yani okulda kalmak. Her bölümde olduğu gibi akademisyenlik seçeneği IR'da da var. Önce 4 yıllık lisansını bitirmek lazım. Ardından 2 yıllık yüksek lisans bitirilmeli. Daha sonra ALES ve YDS'ye girilmeli. Buradan alınan puanlar ile ÖYP(Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı) değerlendirilecek. Değerlendirme esnasında lisans notunuzda kayda değer kazanacak. Üniversitelerin açtığı kontenjan doğrultusunda tüm bu sınavlar sonucunda edindiğiniz puan ile değerlendirilirsiniz. Akademideki en düşük maaş, araştırma görevlisi maaşı, 4.369 TL 2. Kamu Sektörü Pek çok bakanlık ve müsteşarlık IR'ın alanına giriyor. Başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere İçişleri Bakanlığı, AB Bakanlığı Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı gibi bakanlıklarda ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları ile KPSS-A ile girilebilecek tüm alanlarda iş bulunabilir. Yine başbakanlığa bağlı TİKA ve YTB gibi kurumlarda böl mezunlarının tercih ettiği başbakanlık kurumlarından birkaçı. TİKA ve YTB zaman zaman KPSS-A gerektirmeksizin sözleşmeli çalışan ilanı açsa da, kamuda kadrolu olarak çalışmak istiyorsanız KPSS-A'da başarılı olmanız gerekli. Elbette bu da yeterli değil. Bölümle ilgili çoğu kurum YDS de istiyor. YDS ve KPSS'nin ardından kurum mülakatlarına girmeniz gerekli. Bu mülakatlardan geçtikten sonra kadrolara atamaya bekleyecekseniz. Meşakkatli bir süreç olsa da, özel sektörde çalışmaya göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Kamudaki alan mesleklerindeki en düşük maaş 3.300 TL (Gelir Uzman Yardımcılığı) 3. Özel Sektör Küreselleşen Dünya'da artık devletler kadar özel şirketlerde IR'a önem veriyor. İthalat-İhracat yapan neredeyse tüm şirketlerde artık IR birimi var. IR birimi olmayan şirketlerde de IR'cılar, tipik bir İİBF mezunu gibi pek çok birime yerleştirilebilir. Özel sektörde IR'cıların son umudu ise genelde yine bankalar oluyor. 4)- Bölümün Gereklilikleri Aşağıda yazdığım özelliklerden birine dahi sahip olmayan gençlerin bölümde oldukça zorluk çekeceğini söyleyebilirim. 1. İngilizce. IR'ın altın kuralı birinci yabancı dil olarak İngilizce'dir. İngilizceniz iyi değil veya öğrenme konusunda kendinize güvenemiyorsanız bu bölümden uzak durun. Benim gibi lisedeyken İngilizcesi çok kötü olan ancak ilerleyen zamanlarda kişisel gayretlerle İngilizceyi halledebilenler de var. Ancak başından beri İngilizceye sahip olmak bölümde büyük avantaj. Halihazırda İngilizcesi olmayanların ise en azından Hazırlıkta İngilizce'yi öğrenmeleri gerekmekte. 2. İlgi Alanları Bölümün içerdiği derslerin pek çoğuna(hepsine olmasa da olur) herhangi bir ilgi duymuyorsanız, muhtemelen bölüme girdikten sonrada derslere ilgisiz kalmaya devam edeceksinizdir. Ve yine muhtemelen mezun olduktan sonra en fazla devlette -ki yine muhtemelen- IR ile alakasız bir yerde memur olarak iş yapacaksınızdır. IR'ın içeriğine ilginiz yoksa hafiften başka bir alternatif bölüm bulmaya çalışın. 3. Kitap Okuma  Kitap okuma alışkanlığınız yoksa muhtemelen bu bölüm size pek bir katamayacaktır. Bölümün içeriğine dair okunması gereken pek çok kitap vardır. Örneğin; Machiavelli'nin Prens'i veya Francis Fukuyama'nın Tarihin Sonu adlı eseri. Bu gibi eserler IR disiplinin temel taşıdır ve IR ancak bu kitaplar okundukça anlaşılabilir. 4. Kişisel Yeti Kendini yazıyla ve sözle ifade etmek, fikir üretip kağıda dökebilmek ve IR üzerinde senaryolar üretebilmek gibi kişisel yetilere sahip olmanız gerekmektedir. Bu bölüme gelen pek çok öğrenci bu yetilerden uzaktır. Neyse ki, bunlar sonradan edinilebilir. Yeter ki, kendinizi geliştirmeye çalışın. 5. İkinci Yabancı Dil İngilizce'nin yanında bir başka yabancı dilin olması sizin birden on adım ileriye taşır. Pek çok rakibinizi pek çok ortamda elemiş olursunuz. 5)- Üniversite Seçimi ve Değerlendirmesi IR'da en başarılı üniversiteler İstanbul ve Ankara'da bulunuyor.  => Boğaziçi, Galatasaray, Ankara Üniversitesi IR'da en iyi 3 üniversite denilebilir. => ODTÜ, Marmara, Bahçeşehir, İstanbul yukarıdaki ilk üçün hemen ardındadır. Tabi bu üniversitelerin başarılı olduğu alanlar da farklıdır. Örneğin; Ankara, Marmara, İstanbul gibi üniversiteler devlete üst düzey bürokrat yerleştirebilir. Antalya Üniversitesindeki IR bölümü ise akademisyen yetiştirmeye konsantre olmuştur. Boğaziçi gibi çok yönlü üniversitelerde ise mezunların iş arama kaygısı yoktu. Galatasaray, Boğaziçi gibi üniversitelerde öğrenci çok yönlü olarak geliştirilir. => Marmara ve Ege gibi kampüsü ün yapmış üniversitelerde IR bölümünün eğitimi yeterince iyi değildir. Ancak daha iyi bir alternatif olmadığında tercih edilebilir hale gelirler. 6)- Püf Noktalar => Sosyal olmayacaksanız bölüm size bir şey katamaz. Panel, konferans, sempozyum gibi ders dışı akademik faaliyetler IR bölümünün bel kemiğidir. Katılın ve hatta ilgili öğrenci topluluklarına girip organize edin. Aynı zamanda bu ders dışı akademik faaliyetler, sizinle sizinkinden daha kaliteli eğitim veren üniversitelerde yer alan öğrencilerle aranızdaki farkı kapatmanıza yardımcı olur. => IR'ı büyükşehirlerde okumaya çalışın. Büyükşehirden kastım sayısı 30'a çıkarılan tüm o şehirler değil; başlıca şu 6 şehirdir: İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa-Adana-Antalya. Diğer şehirlerde tıkılıp kalırsınız. Ders dışı faaliyetler ve sosyal olanaklar IR'ın bel kemiğidir. => Mezuniyet sonrasında iyi bir İngilizce ile iyi bir yere yerleşebilirsiniz. İyi iki tane yabancı dil ile süper yerlere erişebilirsiniz. Dil çok önemli. => Şayet 2 tane yabancı diliniz varsa ya da bölüme girdikten sonra İngilizce+bir yabancı dil daha öğrenirim diyorsanız; üniversitenin önemi, bulunduğu şehir biraz daha azalmaktadır. Unutmayın yabancı diliniz ne kadar iyiyse, üniversite ve şehir farketmeksizin rakiplerinizle aranızdaki makas o kadar dardır. => Ankara Siyasal, İstanbul Üni. ya da Boğaziçi'nde değilseniz diplomat olma hayallerinizi biraz dizginleyin. Dışişleri herkesin elini kolunu sallayıp girebileceği bir yer değil.  => IR'a iş imkanı sınırlı diyen kişi, kendini geliştirememiş; lisansında da iyi bir ortalama yapamamış bir şahıstır. Tavsiye almaya çalışmayın, zarara girersiniz. IR'ın iş imkanları oldukça geniştir. Sadece eğer çok kaliteli bir üniversitede okumuyorsanız; bireysel çabanız ön plana çıkmalıdır.  => Eğitim dili %100 İngilizce olan yerleri tercih ediniz.  SIKÇA SORULAN SORULAR  Uluslararası İlişkiler ile Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler arasında ne fark var? Siyaset Bilimi ve Uİ bölümünde dersler daha çok siyaset ağırlıklı. Comparative Politics, Siyaset Sosyolojisi, Siyasal Düşünceler Tarihi, Siyasi Tarih, Türk Siyasal Yaşamı gibi derslerin hem sayısı daha fazla hem içeriği daha geniş. Tabi bu fark gerçekten iyi bir üniversitedeysen gözle görülür. Uluslararası İlişkiler bölümündeyse yukarıdaki saydığım dersler yine var. Ek olarak bazı üniversitelerde seçmeli ders olarak siyaset bilimi dersi veriliyor. Ancak bölüm siyaset kadar ekonomi, hukuk ve tarihe de yönelik. Uluslararası İlişkilerin farklı fakültelerde olması ne anlama geliyor? (İktisat Fakültesi, İİBF, Siyasal vb.) Uluslararası İlişkiler; SBF, İİBF, İşletme Fakültesi ve İktisat Fakültesi gibi çeşitli fakültelere dahil edilebiliyor. Genelde siyasal bilgiler fakültelerinin akademik kadroları seçkin olur; daha çok tercih edilen de siyasal olur. Akademik kadro ya da diğer ayrıntılar gerçekten etkileniyor mu fakülte isminden bilmiyorum. Özel sektör düşünüyorsan İİBF, İktisat ve İşletme Fakülteleri; kamu ya da akademisyenlik düşünüyorsan Siyasal öncelik olmalıdır. İktisat ve işletme fakültelerinde IR bölümü daha çok ekonomi ağırlıklıdır. Siyasal Bilgilerde daha çok siyaset bilimi ağırlıklıdır ve İİBF'de nispeten dengeli bir şekilde öğretim yapılır. Özel sektör için bunların etkisi var evet ama siyasal mezunu olup da MSC'de üst düzey yöneticilik yapanları da tanıyorum. Ayrıca kamuya(bakanlıklara) alım yapılacağı vakit mantıken iktisattaki IR'dan önce siyasaldaki IR'a bakarlar. (Bu bilgiler sadece fakültelerin kendilerine atfettikleri statüler itibariyle sunulmuştur.)  İkinci dil öğrenmek istiyorum. Ne önerirsin? Mezuniyet sonrası için kurduğunuz planlara göre değişir. Dış politika üzerine akademik çalışmalar yapacaksanız, üzerinde çalışacağınız bölgede ve/veya ülkede en yaygın dili öğrenmeniz tavsiye edilir. Dış ilişkilere yönelecekseniz, Fransızca. (İngilizceden sonraki diplomasi dili.) Akademisyenlik düşünüyorsunuz, dış politika harici bir şeyler çalışacaksınız, Almanca. (Almanlar, fen bilimlerinde olduğu kadar sosyal bilimlerde de major düşünürlere sahip. Metinleri özgün dilinden okuma fırsatı elde edersiniz.) Bunların haricinde başlıca tavsiyem: İspanyolca. (İngilizceden sonra en yaygın dil. Genel olarak özel sektör için de en geçerli ek dil.)  Eğitim dili %100 türkçe olan mı, %100 ingilzce olan mı? Normalde eğitim dili %100 İngilizce olan yerler daha fazla tercih edilir ve ön plandadır. Ancak bazı önemli istisnalar var; eğitim kalitesi çok yüksek ve derslerin tamamının dili Türkçe. Böyle yerlerde sadece genel bilgi olsun diye terimlerin İngilizce karşılıkları verilir. Ayrıca İngilizce grammer dersi de vardır ve o derste verilen eğitimde oldukça iyidir. Bu noktada eğitim sistemimizdeki önemli tartışmalardan biri devreye giriyor: 'Eğitim dili İngilizce mi olmalı Türkçe mi?' Her iki seçeneğinde kendine göre haklı tarafları var. Mesela, Boğaziçi'nde İngilizce, Ankara'da Türkçe. 'Benim dile yetkinliğim var, çabuk kavrarım zorlanmam' diyorsanız, %100 ingilizce olanları tercih etmek daha mantıklı. Eğitim dili %100 türkçe olan yerlerin ise, büyük çoğunluğu maalesef standardın çok altında kalmış yerler. Elbette, Ankara Uİ gibi istisnaları da var. Bazı yerlerde ise, %70, %30 ingilizce ibarelerini görürsünüz. %70'de derslerin büyük çoğunluğu ingilizcedir. Ancak, bir takım dersler türkçe verilir. Bölümün temel dersleri ingilizce verilirken, tarih dersleri ve seçmeli dersler türkçe olabilir. %30'da ise, en önemli görülen dersler ingilizce verilirken, genel olarak dersler türkçedir. Hangi derslerin ingilizce, türkçe olacağı tamamen fakülte ve bölümün idaresine kalmış bir husus. Son olarak, eğitim dili ikincil öneme sahip. Önemli olan akademik kadro, üniversite ve şehir. Özel sektör ise, iş alımlarında eğitim dili ingilizce olan bölümden mezun olanların daha avantajlı olabileceğini söyleyenler de var.  İşsiz kalır mıyım? Tanıtımda bahsettiğim '4)- Bölümün Gereklilikleri' adlı başlığın altındakileri karşılayanların işsiz kalmasına ihtimal vermiyorum.  Bu bölümü özel üniversitede okumak? Pek tavsiye etmem Öncelikle yurtdışı imkanları olarak, aslında devlet üniversiteleri daha avantajlı. Erasmus'a en çok öğrenci gönderen okulların hepsi devlet okulu. Yurtdışı programları kurumlar arası güven meselesi. Türkiye'de mantar gibi çoğalan özeller, yurtdışında pek önemsenmiyor. (Tabi Bilkent, Koç, Sabancı gibi artık isim yapmış, standardın üstündeki özelleri bu karşılaştırmaya katmıyorum.) Özellerde öğretim üyesi fazla olabilir. Ancak çoğunun kampüs ortamı olmadığından sanıldığının aksine sosyal ortamları zayıf. Sosyal olarak gelişemeyen öğrenci hep bir eksik kalıyor. (Burada sosyal ortamdan kastım Starbucks ya da barlar değil elbette.) Yine de belirli bir eğitim kalitesine sahipler. Ancak kadrolarında bulunan hocaların en önemlileri misafir öğretim üyesi. Yani devlet okullarında çalışan, boş zamanlarını özel okullara ayıran insanlar. Haliyle para verildiği için standardın üstünde bir verim alınabiliyor buralardan. Ancak sosyalbilimleri özelde okumak son kertede yine mantıklı değil. Zira bu bilim alanı okul harici gelişime muhtaç. Dolayısıyla, özel okullar kamu okulları için yeterli puanı alamamış insanların; puan açığını paralarıyla kapama çabasının ürünüdür. Mezuniyet sonrası iş hayatı büyük çoğunlukla okul eğitimine bağlı olan bölümler için (Tıp, hukuk vb.) özeller tercih edilebilir. Diğerleri için pek mantıklı bulmuyorum.  Bu bölüm açıktan okunur mu? Açıktan uluslararası ilişkiler okumanın bir faydası olacağını düşünmüyorum. Açıköğretimin şöyle bir faydası olur, örgünde işletme okuyorsundur; özel sektörde işini kolaylaştırsın diye maliye, iktisat vb. ilişkili bölümleri de açıktan okumak istersin, o zaman faydalı olur. Ancak uluslararası ilişkiler açıktan okunacak bölüm değil. tavsiye etmem, kendi fikrim.

Accepted Answer

Çok saolun hocam bir an önce bilgilendirirseniz, hazırlık çalışmalarınada ufaktan başlamak istiyorum çünkü

Answer

quote: Orijinalden alıntı: kai96  hocam sıralamanız kaçtı acaba ?   ben 2011 yılında 32 bin ile girmiştim. O sene bölüm 40 bin ile kapamıştı.   quote: Orijinalden alıntı: LookAround  Hocam iyi günler, ben bölüme karar verdim özelde çalışacağımı da düşünüyorum ama üniversite seçimi konusunda kararsizim. Küçük ihtimal bilgi tutuyor, onun dışında kadir has yeditepe marmara ve İstanbul arasında kaldım bu 4 okul büyuk ihtimal tutuyor ama hangisini secmeliyim 2 numara için bilemedim    Bu bölüm özelde okunmaz kaidemi tekrarlamak istiyorum. 2 numara İstanbul, 3 numara Marmara olsun. İkisi de kalite olarak çok yakın. Birinden biri gelmezse üzülmene gerek kalmaz.  Bir düzeltme yapayım; özelde okunmaz dedim ve diyeceğim; ama Yeditepe'ye özel sektörde bir ilgi olduğu açık.

Answer

Anladım hocam teşekkür ederim

Answer

Saolun hocam çok teşekkür ederim cevaplarınız için

Peki bu öğrenci köyündeki yurtlara yerleşip yerleşmediğimiz ne zaman belli oluyor? Çok geç mi acaba? Çünkü planlama için önemli bayağı

Hocam bide hazırlıkta hangi kaynaklar kullanılıyor acaba bi bilginiz var mı?

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kasova -- 30 Temmuz 2016; 18:46:45 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Answer

Sadece Boğaziçi, İstanbul ve Ankara üniversitelerinden mezunların Dışişlerine girme şansı yüksek konusunda düşünceniz hala aynı mı?
En son yapılan mülakatlarda 12 ODTÜ, 5 Boğaziçi, 5 Ankara, 4 Bilkent; 2 Hacettepe, Marmara, İstanbul, Gazi ve YTÜ mezunu Dışişlerine kabul edilmiş.

Answer

quote: Orijinalden alıntı: Sepastia  Sadece Boğaziçi, İstanbul ve Ankara üniversitelerinden mezunların Dışişlerine girme şansı yüksek konusunda düşünceniz hala aynı mı? En son yapılan mülakatlarda 12 ODTÜ, 5 Boğaziçi, 5 Ankara, 4 Bilkent; 2 Hacettepe, Marmara, İstanbul, Gazi ve YTÜ mezunu Dışişlerine kabul edilmiş.    quote: => Ankara Siyasal, İstanbul Üni. ya da Boğaziçi'nde değilseniz diplomat olma hayallerinizi biraz dizginleyin. Dışişleri herkesin elini kolunu sallayıp girebileceği bir yer değil.   Şöyle bir şey demişim. Hala bu görüşün arkasındayım. Ben bu üç üniversitenin dışişleri için hala başat çıktı kurumları olduğu düşüncesindeyim. Zira, bir sonraki sene ODTÜ'den 12 kişiyi almayan, Bilkent'ten 4 kişiyi almayan ya da Hacettepe'den hiç alım yapmayacak olan Dışişleri yine kotasının yarısından çoğunu bu üç üniversiteye ayıracak. ODTÜ'den 12 rakamı bana oldukça yüksek geldi. Bilkent 4'te öyle. Her sene birkaç kişiyi farklı üniversitelerden alıyorlar. Bu yüzden Hacettepe, Gazi ve YTÜ şaşırtmadı.  Bunlardan kaçı uzman yardımcısı olarak alındı, kaçı konsolosluk memuru bunu da bilmek lazım. Bu arada kaynak alabilir miyim?   quote: Orijinalden alıntı: kasova  Saolun hocam çok teşekkür ederim cevaplarınız için   Peki bu öğrenci köyündeki yurtlara yerleşip yerleşmediğimiz ne zaman belli oluyor? Çok geç mi acaba? Çünkü planlama için önemli bayağı  Hocam bide hazırlıkta hangi kaynaklar kullanılıyor acaba bi bilginiz var mı?    Eylül başında belli olur. Çok sürmüyor. Ben hazırlıktayken Face to Face isimli kitaplar kullanılıyordu. Bizden sonra kaynak kitaplar değişmiş. Senin için öğrenince geri dönüş yaparım.

Answer

Ben en son demiştim ama bir önceki yılmış. Naci Koru kendi bloğunda yazmıştı.
http://nkoru.blogspot.com.tr/2015/04/genc-diplomatlarmz-gorevlerine-baslad.html?m=1

Benim lisenin başından beri Dışişlerine girmek hayalimdi. Tercih listeme sırasıyla Odtü, Marmara ve Ankara yazmayı düşünüyorum. Siz ne düşünürsünüz?

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Answer

çok çok teşekkür ederim cevabın eline sağlık.

şimdi akademinin içersinde daha öğrenci bile olmadığımdan ortamı tam bilmiyorum. açıkçası mezun olduğumdan yönelebileceğim bol alan olmasını isterim. sosyoloji tarih siyaset felsefesi sosyal psikoloji... işin açıkçası teorisini seviyorum ben soyut kısmını. başından beri bunu düşünüyorum. ama tabi ortam müsaitse bir dil daha öğrenip avrupa veya avrasya uzmanı da olmak isterim üniversitede. ama baskın olan ve başından beri olan ilkiydi bu ikinci söylediğim yeni yeni ortaya çıktı bir heves mi gaz mı bilemiyorum. açıkçası pek bilgim de yoktu uluslararası ilişkiler hakkında. hiç düşünmemiştim o kadar çok üniversitede o kadar çok insan okuyor ki çalışma olanaklarını çalışma olanaklarını neredeyse yeni öğreniyorum.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi beats by dr.oz -- 31 Temmuz 2016; 5:19:01 >

Answer

tm3 7200 hocam

Answer

Hocam uluslararası ilişkiler bölümü tercih etmeyi düşünüyorum fakat sıralamam etkin eğitim veren üniversitelere yetmiyor. 165 bin tm3
Sizce tercih etmeli miyim?
Bölüm konusunda şüphem yok ayni sifatla mezun olsakta aldığımız eğitimin de önemi var elbet. Gerçekten isteyerek gidebileceğim sadece bu bölüm var. Rica etsem üniversite tercihimin önümü ne yönden kapayıp kapamayacağını söyler misiniz???

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Answer

hocam 45 bindeyim marmara şuan 53 bin tm2den 3e geçtiği için bu sene sıralamalar düşer mi yükselir mi
bide bu bölümde yığılma var kendimi dil konusunda geliştirirsem zorlanmadan bi işe girebilir miyim

Answer

sıralaman kaç

Answer

Tm2 26 binlerde, Tm3 15.029

Answer

quote: Orijinalden alıntı: Sepastia  Ben en son demiştim ama bir önceki yılmış. Naci Koru kendi bloğunda yazmıştı. http://nkoru.blogspot.com.tr/2015/04/genc-diplomatlarmz-gorevlerine-baslad.html?m=1  Benim lisenin başından beri Dışişlerine girmek hayalimdi. Tercih listeme sırasıyla Odtü, Marmara ve Ankara yazmayı düşünüyorum. Siz ne düşünürsünüz?   ODTÜ Ankara İstanbul Marmara  diye sıralayabilirsin. Boğaziçi geliyor mu?   quote: Orijinalden alıntı: beats by dr.oz  çok çok teşekkür ederim cevabın eline sağlık.  şimdi akademinin içersinde daha öğrenci bile olmadığımdan ortamı tam bilmiyorum. açıkçası mezun olduğumdan yönelebileceğim bol alan olmasını isterim. sosyoloji tarih siyaset felsefesi sosyal psikoloji... işin açıkçası teorisini seviyorum ben soyut kısmını. başından beri bunu düşünüyorum. ama tabi ortam müsaitse bir dil daha öğrenip avrupa veya avrasya uzmanı da olmak isterim üniversitede. ama baskın olan ve başından beri olan ilkiydi bu ikinci söylediğim yeni yeni ortaya çıktı bir heves mi gaz mı bilemiyorum. açıkçası pek bilgim de yoktu uluslararası ilişkiler hakkında. hiç düşünmemiştim o kadar çok üniversitede o kadar çok insan okuyor ki çalışma olanaklarını çalışma olanaklarını neredeyse yeni öğreniyorum.    Yerinde olsam Uluslararası ilişkileri seçerdim. Ya da YTÜ ve İstanbul'daki Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkileri. Siyaset Bilimi sana biraz daha fazla lazım olacak. Kamu'da senin için lazım olmayacak hukuk ve ekonomi dersleri göreceksin.

Answer

quote: Orijinalden alıntı: mbdlgc  Hocam uluslararası ilişkiler bölümü tercih etmeyi düşünüyorum fakat sıralamam etkin eğitim veren üniversitelere yetmiyor. 165 bin tm3 Sizce tercih etmeli miyim?  Bölüm konusunda şüphem yok ayni sifatla mezun olsakta aldığımız eğitimin de önemi var elbet. Gerçekten isteyerek gidebileceğim sadece bu bölüm var. Rica etsem üniversite tercihimin önümü ne yönden kapayıp kapamayacağını söyler misiniz???   Üniversiteyi büyükşehirlerde, kampüsü merkezi yerde olan üniversitelerde, sosyal ortamı etkin, akademik kadrosu standardı yakalamış ya da üzerinde olan yerlerde okursan ve şahsi olarak kendini sosyokültürel olarak geliştirir, bölümünle ilgili bilgini artırır, ingilizceyi öğrenirsen yolunun kapanmasını engellersin.  Bir sene daha hazırlanıp daha iyi sonuç elde edeceğini düşünüyorsan bu sene tercih yapma. Bu sıralamayla;  -Kocaeli, Akdeniz, Uluslararası Saraybosna'ya bir bak derim.   quote: Orijinalden alıntı: denizbuse  hocam 45 bindeyim marmara şuan 53 bin tm2den 3e geçtiği için bu sene sıralamalar düşer mi yükselir mi  bide bu bölümde yığılma var kendimi dil konusunda geliştirirsem zorlanmadan bi işe girebilir miyim    Yığılma olduğu aşikar. Bundan 5 yıl sonra ingilizce yeter mi sorusunun cevabını diğer yönlerden kendini geliştirmene bağlı olarak cevaplayabiliriz. İngilizce tek başına şuan bile yetersiz.  Bütünüyle kişisel gelişimine bağlı. Özel düşünüyorsan CV'ni güçlü tutman gerekecek.  Sıralamalar düşer mi, maalesef bu konuda hiçbir şey diyemem.

Answer

tekrar teşekkür ediyorum hocam cevabın için.

öncelikle belirttiğin üniversiteleri düşünmüştüm önceden ancak tm3te 7200ncü olunca düşünmedim. odtüde bu iki bölüm tutunca direkt oraya yöneldim malum boğaziçi ve galatasaray da tutmuyor. bir de ders programına baktığım kadarıyla ekonomi ve hukuk dersleri özellikle ilk seneler epeyce var siyaset bilimindeki daha mı fazla yani? asıl öğrenmek istediğim şu aslında, ben siyaset bilimine felsefesine, felsefeye, sosyolojiye yönelmek istesem lisan sonrasında bu bölüm bana gerekli altyapıyı verecek midir sbky kadar? teorik ve soyut yanı kuvvetli midir sbky kadar yoksa daha mı pratiğe bakar? dediğim gibi a planı akademik kariyer hep öyle olmuştur ve onun için çalışacağım bu hayalleri kurup da kpssye girmek yıkabilir beni

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi beats by dr.oz -- 1 Ağustos 2016; 0:30:48 >

Answer

Yok, Boğaziçi gelmiyor. Marmara, Ankara'nın üstünde olduğu için öyle yazmıştım yoksa ölü tercih olmaz mı?

Answer

Teşekkürler cevap için hocam, niye özelde okunmamalı diyorsunuz? Yurtdışı imkanları, kişi sayısına düşen öğretim görevlisi sayısı ve yabanci dil bakımından daha iyi oluyorlar o yüzden ben özeldekilere yönelmiştim

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Answer

quote: Orijinalden alıntı: beats by dr.oz  tekrar teşekkür ediyorum hocam cevabın için.  öncelikle belirttiğin üniversiteleri düşünmüştüm önceden ancak tm3te 7200ncü olunca düşünmedim. odtüde bu iki bölüm tutunca direkt oraya yöneldim malum boğaziçi ve galatasaray da tutmuyor. bir de ders programına baktığım kadarıyla ekonomi ve hukuk dersleri özellikle ilk seneler epeyce var siyaset bilimindeki daha mı fazla yani? asıl öğrenmek istediğim şu aslında, ben siyaset bilimine felsefesine, felsefeye, sosyolojiye yönelmek istesem lisan sonrasında bu bölüm bana gerekli altyapıyı verecek midir sbky kadar? teorik ve soyut yanı kuvvetli midir sbky kadar yoksa daha mı pratiğe bakar? dediğim gibi a planı akademik kariyer hep öyle olmuştur ve onun için çalışacağım bu hayalleri kurup da kpssye girmek yıkabilir beni   Uİ zaten teoriler üzerinden hareket eden bir disiplin. İlk yıl çoğunlukla teori göreceksiniz mesela.  ODTÜ'deki iki bölümün derslerini kıyaslıyorum da senin için Uİ daha uygun. Yüksek Lisansta siyaset bilimini tercih etmeyi düşünüyorsan haliyle KY'yi seçmen daha mantıklı olur. Ama bil ki, iki bölümden de felsefe ve sosyolojiye geçiş yapamazsın; daha doğrusu çok zorlanırsın.  Yüksek lisanslar, lisansta eğitimlerini verdikleri disiplinin alt bilim dallarına göre uzmanlık açar. Örneğin Uİ'nin alt bilim dalları; Uluslararası İlişkiler(Teoriler ve Politikalar Kısmı), Siyasi Tarih, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Ekonomi vb. diye gider.  Felsefe, Sosyoloji Uİ'nin yararlandığı disiplinlerdir. Ancak sadece yararlanır; geçiş yapmaz.  ODTÜ Uİ Dersleri: http://ir.metu.edu.tr/programs/courses  ODTÜ KY Dersleri: http://padm.metu.edu.tr/sites/padm.metu.edu.tr/files/2015-2016%20Spring%20Semester%20Course%20List.pdf  Karar senin.   quote: Orijinalden alıntı: Sepastia  Yok, Boğaziçi gelmiyor. Marmara, Ankara'nın üstünde olduğu için öyle yazmıştım yoksa ölü tercih olmaz mı?    Pek çok kişi haliyle okulların puanına göre tercih yapıyor. Ama bu puanlar değişimlere -özellikle ekstrem değişimlere- açık. Örneğin, Ege Uİ bundan beş yıl önce Marmara'nın üstündeydi. Şimdi çok altında kaldı. Bunda en önemli etken; bölüm hocaları ve üniversitenin kısa vadeli prestijindeki değişim.  Ben Ankara'daki puan olarak düşüşün geçici olduğunu düşünüyorum. Zira eğitim kalitesinde olumsuz değişim yok. Marmara, bu kadroyla bir müddet daha üst sıralarda yer alır. Bana sorarsan Ankara-İstanbul-Marmara Uİ bölümü için şuan aralarında pek farklılığın olmadığı üç üniversite.  Şayet kamu veya siyaset düşünüyorsan Ankara başkentliğin getirdiği avantajla yine önde olur.

Answer

quote: Orijinalden alıntı: LookAround  Teşekkürler cevap için hocam, niye özelde okunmamalı diyorsunuz? Yurtdışı imkanları, kişi sayısına düşen öğretim görevlisi sayısı ve yabanci dil bakımından daha iyi oluyorlar o yüzden ben özeldekilere yönelmiştim   Yurtdışı imkanları olarak, aslında Devlet Üniversiteleri daha avantajlı. Erasmus'a en çok öğrenci gönderen okulların hepsi devlet okulu. Yurtdışı programları kurumlar arası güven meselesi. Türkiye'de mantar gibi çoğalan özeller, yurtdışında pek önemsenmiyor. (Tabi Bilkent, Koç, Sabancı gibi artık isim yapmış, standardın üstündeki özelleri bu karşılaştırmaya katmıyorum.)  Öğretim üyesi fazla olabilir. Ancak çoğunun kampüs ortamı olmadığından sanıldığının aksine sosyal ortamları zayıf. Sosyal olarak gelişemeyen öğrenci hep bir eksik kalıyor. (Burada sosyal ortamdan kastım Starbucks ya da barlar değil elbette.)  Yine de belirli bir eğitim kalitesine sahipler. Ancak kadrolarında bulunan hocaların en önemlileri misafir öğretim üyesi. Yani Devlet okullarında çalışan, boş zamanlarını özel okullara ayıran insanlar. Haliyle para verildiği için standardın üstünde bir verim alınabiliyor buralardan.  Ancak sosyalbilimleri özelde okumak çok da gerekli değil. Zira bu bilim alanı okul harici gelişime muhtaç.  Dolayısıyla, özel okullar kamu okulları için yeterli puanı alamamış insanların; puan açığını paralarıyla kapama çabasının ürünüdür.  Mezuniyet sonrası iş hayatı büyük çoğunlukla okul eğitimine bağlı olan bölümler için (Tıp, hukuk vb.) özeller tercih edilebilir. Diğerleri için pek mantıklı bulmuyorum.

Uluslararası İlişkiler Bölümü (6. sayfa)