Şimdi Ara

ÜLKEMİZDE, KENDİNİ MİLLETTEN VE MEMLEKETTEN ALACAKLI GÖREN ZÜMRE!

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
363
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnsanların ihtiyaçları zamana, mekâna ve şartlara göre değişir. Çocukluğumuzun ihtiyaçları ile çocuklarımızın ihtiyaçları birbirini tutuyor mu? Milletler de böyledir. Yeni ihtiyaçlar, öncelikler hasıl olur. Önem sıralaması değişebilir.

    Bizde 'yarın ne yapacaksın' diye sorulmaz. Soru bellidir: Bugün Allah için ne yaptın?

    Olacakları bilemeyiz. Fakat olanları biliyoruz. Yarından değil, evvela bugünden sorumluyuz. Tedbir almalıyız elbette.

    İnsanın yeryüzü mecarasıyla elde ettiği tecrübeler saymakla bitmez. Şöyle anlatalım, soralım: Nasıl olsa toprak dolacak diye baraj yapmaktan vazgeçiyor muyuz? Bir gün yıkılacak diye ev kurmamak olur mu?

    Sorun çıkabilir çekincesiyle adım atmamak ne kadar doğrudur?


    ***

    Ülkemizde, kendini milletten ve memleketten alacaklı gören bir zümre var. Hesap sorma yetkisi sadece onda, onlardadır.

    Kendi hayatı ve hakları kutsaldır, kimse dokunamaz, karışamaz. Fakat o başkalarının hayatına dilediği gibi karışabilir. Haklarını elinden alabilir yahut kısıtlayabilir. Demokrasiden en iyi o anlar. Kendi yaparsa olur, başkası yaparsa olmaz.

    Güya tek adam yönetimine karşıdır. Başka bir tek adamı savunmakta yahut onun arkasına saklanmakta ise sakınca görmez. Bizim açımızdan çelişki, ona göre tutarlılık.

    Kemal Sayar'ın Güven başlıklı kıymetli yazısından kısa bir iktibas yapalım: İnsan hakları, 'benim neye hakkım var' veya 'ben ne yapabilirim' sorularına cevap ararken; 'ben neyi yapmalıyım' veya 'sorumluluklarım nelerdir' sorularını es geçer. Galiba başkalarının bizim için ne yapması gerektiğine, bizim onlar için ne yapmamız gerektiğinden daha fazla odaklanıyoruz. (İtibar, 65)

    Burada durarak söyleyelim: Biz evetten ziyade hayır diyoruz. Milleti hor gören zümrenin kibrine, hırsına ve şımarıklığına hayır. 'Siz anlamazsınız' diyenlere hayır. Hassasiyetlerimizi dikkate almayanlara hayır.

    Öte yandan, 'evet - hayır cephesi' gibi kamplaşmayı keskinleştirecek tuhaf sınıflandırmalara da karşıyız. Hayır diyecek olanların terör örgütleriyle yan yana getirilmeye çalışılmasını hakkaniyetli bulmuyoruz. Bazıları bu minvalde sözler söylüyor maalesef.


    Ülkemizde ilk defa seçim olmuyor, karar verilmiyor. Ayrışmayı derinleştirecek, öfkeyi kalıcı hale getirecek söylem ve davranışlardan uzak durmamız gerekiyor.

    ***

    Mutlu azınlık niçin mutsuz görünüyor? Bu ülkede millete rağmen bir şey yapılamayacağı iyice anlaşılmıştır. Son on yılda iklim değişmiştir. Millet, büyük çoğunlukla, kadim yola tekrar girmiştir. Halk Partisi bile artık marjinal sayılır. 'İlerde neler yaşanır' kaygısına küçük bir ipucu olsun bu.

    Anadolu Ajansı'nın hazırladığı yıllığa bakıyorum. (Yıllık 2016) 15 Temmuz işgal girişiminde şehadet mertebesine yükselen sadıkların isimleri veriliyor. Memleketi, doğum tarihi ve mesleği. Listeye göre: Dokuz öğrenci, üç kaynakçı, dört şoför, üç elektrikçi, beş mobilyacı, yirmi bir işçi, üç işçi emeklisi, kırk yedi serbest meslek, dokuz esnaf, altı emekli, iki kadrolu ve bir sözleşmeli imam, üç garson; ayrıca taksici, tornacı, ayakkabı ustası, marangoz, berber, tamirci, dekorasyoncu, muhasebeci, muhtar, satış elamanı, perdeci, tezgâhtar, kurye, öğretmen, aşçı, tesisatçı, seyyar satıcı, çaycı, tekstilci, kasap, matbaacı, kepçe operatörü, vinç operatörü, ev hanımı. Bir de hatırlatma yapalım: Vatan Size Minnettar listesinde yüksek oranda serbest meslek sahibi şehit var. Bu ifadenin büyük ölçüde işsizlik veya düzen kuramamış olmak anlamına geldiğini bilenler bilir.

    Bazı 'seçkin' semtlerden ve tatil beldelerinden yükselen alkış seslerini de aklımızda tutarak soralım: Bütün bunlar bize ne söylüyor?

    Düne kadar olan şuydu: Bu insanlar vatan için can verebilir, fakat memleket adına karar veremezler. İşte bu değişti, değişiyor.

    KAYNAK



  • Bahsettiğin kişiler konuyu şikayet eder.


    Sonuçta özgürlük kavramı sadece kendilerine ait bir kavram



    Dipnot: Sana çomar, koyun, troll, blokladım diyenler çıkacak.


    Her şeyin hayırlısını Allah bilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gabriellini

    Bahsettiğin kişiler konuyu şikayet eder.


    Sonuçta özgürlük kavramı sadece kendilerine ait bir kavram



    Dipnot: Sana çomar, koyun, troll, blokladım diyenler çıkacak.


    Her şeyin hayırlısını Allah bilir.

    Dün bir konuyu 3 defa sildirdiler 4. defada konunun silinmemesini sağladım. Buyursunlar iş inada binerse mesele değişir.
  • Ayın 15'i geldi, troller pompalamaya başladı yine sosyal medyayı
  • Zorunuza gidiyor belli ki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gabriellini

    Zorunuza gidiyor belli ki.

    Milletin parasının AK trollere dağıtılması elbette zoruma gidiyor.
  • Bugün gördüğüm ve senin tarafından açılmış ikinci "Evet propagandası içerikli kopyala-yapıştır" konu.

    Maalesef ki siz de böylesiniz. Kendi başınıza yorum yapabilmekten, insiyatif kullanabilmekten, fikir beyan etmekten o kadar uzaksınız ki, ancak ve ancak sizin sırtınızdan onbinlerce lira maaş alıp, fukaraların çektikleri acılar karşılığında şükretmeleri gerektiğini ve ölünce cennete gideceklerini söyleyenlerin cümlelerini buraya taşıyorsunuz.

    Kusura bakma, ikinci cümle sizin standartlarınıza göre bir kitap uzunluğunda oldu ve muhtemelen okumayacak; okusan da anlamayacaksın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gabriellini


    quote:

    Orijinalden alıntı: trapspeed


    quote:

    Orijinalden alıntı: Gabriellini

    Zorunuza gidiyor belli ki.

    Milletin parasının AK trollere dağıtılması elbette zoruma gidiyor.

    Size göre sizden öte ve karşıt bir düşünceyi savunmak trollük mü? Sizin ayrıştırıcı pis zihniyetiniz yobazlığın ta kendisidir.



    Sizinle ne konuşulur ne tartışılır. Hadi size iyi puta tapmalar.

    Hemen gidip putumu çıkarıyım da azıcık tapayım bari, iyi hatırlattın :)
  • adam at gözlüğü ile hayırcılara laf atmış
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Exnuc


    quote:

    Orijinalden alıntı: trapspeed

    Ayın 15'i geldi, troller pompalamaya başladı yine sosyal medyayı

    Açılan konuların neredeyse %90'ı muhalif konular. Hangi kitle daha çok nasıl ve kime çalışıyor belli. Biz sıradan vatandaşız.

    Konu ile ilgili bir fikriniz varsa buyurun yoksa bloklayın ve gereksiz yere konuyu dağıtmayın bir zahmet.

    Olay şudur;

    İki adet düşük eğitimli, dar görüşlü zeki olmayan bireyin, bozacı şıracı edasıyla, yine kendileri gibi havuz medyasının 2 haneli IQ'ya sahip unsurlarına ait yazıyı, buraya kopyala yapıştır yaparak belli bir ideolojiyi savunduğunu düşünmesidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gabriellini

    Zorunuza gidiyor belli ki.

    Zor tabi lan 3 kuruş menfaat için tahrifat ediyorsunuz her türlü değere organize saldırıyorsunuz menfaat için hiç bir sınırınız yok etik gözetmiyorsunuz
    Kendi fikriniz yok yorumunuz yok başkasının menfaatine başkasının kelamını tekrarlamaktan başka her konuyu siyasi çamurunuza çekip oradan çarpıtmaktan başka yeteneğiniz yok.

    az evvel sana itiraz edene puta tapmakla itham etmişsin desteklediğin yazıda suçladığın kesime mi özendin
  • Boyunlarına kadar ideoloji ile dolan..



    Herkes bizim gibi yaşasın diyen. İnsanların içtiğine, yediğine, doğurduğuna karışan Birisini İlah olarak, kusursuz olarak gören bir zihniyetin, satılık gazetecinin yazdığını gelmiş buraya aklınca mağdur edebiyatı yapıyor.





    Biz yüzde 50 yiz. Yüzde 50 ve Allahın dediği olur diyen bir zihniyete karşı yüzde 50 yada yüzde 30 olsun hertürlü karşılığı verme hakkına sahiptir.





    Hakimiyet Allah'ındır diyenler. Ülkedeki bütün yasaları, vatandaşların haklarını kendi mezhebine göre tasarlamak isteyenler Mağdur edebiyati yapıyor yine.





    Köleci zihniyet gelmiş Demokrasi öğretiyor bize..



    Önce kendiniz olun , sahipleriniz , abileriniz , ellerini ayaklarını yaladiginiz hocalarıniz olmadan kendi kendinize karar verme seviyesine ulaşın ondan sonra saygı görürsünüz.





    Akıllarını Feto ya kiralayan zihniyete nasıl saygı göstermiyorsaniz, adamlara yapmadığınız kalmadıysa o zaman sizin içinde aynı şeyler geçerlidir.



    Amac farklı, kişiler farklı olabilir. Lakin iki tarafında ortak noktası beyinlerini başkalarına kiraya vermek.



    Birisi hizmet adı altında,



    Diğeri Demokrasi adı altında yapıyor.



    Ha bu arada Demokrasi çok geniş kavramdır. Sandık ile yöneticisini seçmek onlardan biridir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • yazmış adam vallaha. helal olsun. daha da nasıl ifade edilebilirdi ki?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Bugün gördüğüm ve senin tarafından açılmış ikinci "Evet propagandası içerikli kopyala-yapıştır" konu.

    Maalesef ki siz de böylesiniz. Kendi başınıza yorum yapabilmekten, insiyatif kullanabilmekten, fikir beyan etmekten o kadar uzaksınız ki, ancak ve ancak sizin sırtınızdan onbinlerce lira maaş alıp, fukaraların çektikleri acılar karşılığında şükretmeleri gerektiğini ve ölünce cennete gideceklerini söyleyenlerin cümlelerini buraya taşıyorsunuz.

    Kusura bakma, ikinci cümle sizin standartlarınıza göre bir kitap uzunluğunda oldu ve muhtemelen okumayacak; okusan da anlamayacaksın.

    2006'dan beri bu forumda kendi fikirlerimi yazarım. Düşüncelerine katıldığım köşe yazarlarının da yazısını burada paylaşırım. Neler yazdığımı görmek istiyorsan profilime bakmalısın.

    Sorun nedir? "Kopyala-yapıştır" konu derken bilmeyende burada düşüncelerini yazan herkes profesör zannedecek.

    Bu arada çok zekisiniz, zekanıza hayran kaldım tebrikler.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.