Silinsin

Silinsin

Kaynak rus propaganda sitesi. F-16 ve Patriot rusyayı çok rahatsız etmiş olacak ki bu tip işlere girmişler.

https://mediabiasfactcheck.com/military-watch-magazine-bias/

Bu nikine 1453 vs koyanlar hakiki kör cahil Kaan üretecekmiş :)

Kore KF21 Boramae Kore gibi kendi çipini üreten nadir ülkeler ve sanayii devi olmuş ülke Türkiye'den çok daha zengin vs

https://en.m.wikipedia.org/wiki/KAI_KF-21_Boramae

2010 yılında Endonezya mali ortak oluyor projeye , 2000 li yıllarda ortaya çıktı ve planlanan resmi uçuş 2026 şuan ve 4.5 nesil olacak yani tam hayalet değil

Rusya Amerika gibi neredeyse 100 yıldır motor ve uçak üreten ülkeler bile öyle 3-5 senede savaş uçağı yapmayı hayal edemiyor?

Senin gibi kör kara cahillerde çıkmış Kaan diyor öyle savaş uçağı üretmek kolay iş değil 5-10 senede ancak gövde testleri biter yerden havalandırınca olmuyor o uçağı 2-2.5 mach hıza çıkar bakalım kaç parçaya ayrılıyor uçak ilk manevrada

Kaan projesi çok iyi ilerliyor, resmi kurumlardan hiç saçma sapan açıklama okumadım herkes dilini ısırarak konuşuyor. Bir kaç fanatiğin açıklamasından rola çıkarak Kaan'a zarar vermeyelim.

Fıstık gibi Hürjet üreten ülke Kaan da üretir. Sanayi devi Kore'den de daha iyi uçak üretebilir.

Adam diyorki bize eski F16 ları verdiniz modernlerini verin. Hangi cümlesinden

'u çıkardın.

Ayrıca The Guardian'da

diye bir şey okumadım.

Bak bakalım The Guardian haberine o rus propaganda sitesi ile aynı şeyleri mi söylüyor.

“Kazanacağımızı ve nasıl kazanacağımızı biliyorum: Ukrayna’nın en üst düzey generali, Rusya’ya karşı durumu tersine çevirmek üzerine”

Yazarlar: Luke Harding ve Artem Mazhulin

Yer: Kiev

Tarih: 24 Temmuz 2024

Kiev’in merkezindeki bir otel lobisinde, Ukrayna’nın en üst düzey generali Oleksandr Syrskyi, kareli bir gömlekle rahat bir şekilde oturuyor. Savaşın başında, işgalci Rus ordusunu Kiev’den geri püskürtmekle ün kazanan Syrskyi, savaşın 29. ayında hâlâ iyimser. “Kazanacağımıza inanıyorum,” diyor ve ekliyor: “Bunu nasıl yapacağımızı biliyorum.”

Syrskyi, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı verdiği mücadelede kilit bir figür. Şubat 2024’te, selefi Valerii Zaluzhnyi’nin yerine başkomutan olarak atandı. O dönemde, doğu cephesinde durum kritikti; Rus kuvvetleri, Ukrayna’nın savunma hatlarını zorluyordu. Syrskyi, göreve geldikten sonra cepheyi stabilize etmeyi başardı ve Ukrayna ordusunun direncini güçlendirdi.

“Rusya’nın kayıpları bizimkilerden çok daha fazla”

Syrskyi, Rusya’nın savaşta ağır kayıplar verdiğini söylüyor. “Rakamlar açık: Rus ordusu, bizim kayıplarımızdan beş ila on kat daha fazla zayiat veriyor,” diyor. Resmi verilere göre, Ukrayna yaklaşık 80.000 asker kaybetmişken, Rusya’nın kayıplarının 500.000’e yakın olduğu tahmin ediliyor. Syrskyi, bu rakamların Rus ordusunun zayıfladığını gösterdiğini belirtiyor: “Onların insan gücü ve ekipman rezervleri tükeniyor. Biz ise her geçen gün daha güçleniyoruz.”

Ukrayna, Batı’dan gelen askeri yardımlarla savunma kapasitesini artırdı. Özellikle ABD ve Avrupa’dan sağlanan Javelin tanksavar füzeleri, HIMARS roket sistemleri ve Patriot hava savunma sistemleri, Rus ilerleyişini durdurmada kritik rol oynadı. Syrskyi, “Bu silahlar, Rus tanklarını ve uçaklarını etkisiz hale getirmemizi sağladı. Teknolojik üstünlük, bu savaşta belirleyici bir faktör,” diyor.

Teknoloji ve taktik: Drone’lar ve siber savaş

Syrskyi, Ukrayna’nın teknolojik yeniliklerle Rusya’ya karşı avantaj sağladığını vurguluyor. İnsansız hava araçları (drone’lar), savaşın seyrini değiştiren en önemli araçlardan biri. Ukrayna, hem yerli üretim hem de uluslararası ortaklardan temin edilen drone’larla Rus mevzilerini ve lojistik hatlarını vuruyor. “Drone’larımız, düşmanın hareketlerini izlememizi ve hassas saldırılar düzenlememizi sağlıyor,” diyor Syrskyi. Ayrıca, siber savaş birimleri, Rus iletişim ağlarını bozarak ve yanlış bilgi yayarak düşmanın koordinasyonunu sekteye uğratıyor.

Syrskyi, Ukrayna’nın taktiksel esnekliğine de güveniyor. Rus ordusunun genellikle katı bir hiyerarşiye dayalı hareket ettiğini, buna karşın Ukrayna’nın daha çevik ve yenilikçi bir yaklaşım benimsediğini söylüyor. “Bizim askerlerimiz, inisiyatif alabiliyor ve sahada hızlı kararlar verebiliyor. Bu, Ruslara karşı en büyük avantajlarımızdan biri,” diye ekliyor.

Moral ve halkın birliği

Savaşın başında, Rusya’nın Ukrayna’yı haftalar içinde ele geçireceği öngörülüyordu. Ancak Ukrayna halkının direnişi ve ordunun kararlılığı bu senaryoyu boşa çıkardı. Syrskyi, Ukrayna’nın moral üstünlüğüne vurgu yapıyor: “Halkımız, özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için savaşıyor. Bu, bizi birleştiren bir güç. Rus askerleri ise çoğu zaman ne için savaştıklarını bile bilmiyor.”

Syrskyi, savaşın sadece cephede değil, aynı zamanda toplumun her kesiminde kazanıldığını düşünüyor. Gönüllüler, sivil toplum kuruluşları ve sıradan vatandaşlar, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışıyor. “Bu, bizim için bir varoluş mücadelesi. Herkes elinden geleni yapıyor,” diyor.

Zorluklar ve ihtiyaçlar

Savaşın uzun sürmesi, Ukrayna’yı hem maddi hem de manevi olarak zorluyor. Syrskyi, özellikle mühimmat ve ağır silah eksikliğinin cephede hissedildiğini belirtiyor. “Batı’dan gelen yardımlar hayati önem taşıyor, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var,” diyor. Özellikle uzun menzilli füzeler ve modern savaş uçakları, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı daha etkili bir şekilde karşı koyabilmesi için kritik.

Ayrıca, askerlerin yorgunluğu da bir diğer sorun. Syrskyi, cephedeki birliklerin düzenli olarak rotasyona tabi tutulduğ etti. “Askerlerimiz inanılmaz bir dayanıklılık gösteriyor, ancak onların da dinlenmeye ihtiyacı var. Yeni birliklerin eğitimi ve mevcut askerlerin desteklenmesi için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var,” diyor.

“Savaş uzun sürebilir, ama pes etmeyeceğiz”

Syrskyi, savaşın kısa sürede bitmesini beklemediğini açıkça ifade ediyor. “Rusya, hâlâ büyük bir askeri güce sahip ve kolay pes etmeyecek. Ancak biz de pes etmeyeceğiz,” diyor. Ona göre, Ukrayna’nın zaferi, sadece askeri başarılarla değil, aynı zamanda uluslararası toplumun desteğine bağlı. NATO ülkelerinden gelen eğitim programları ve silah yardımları, Ukrayna’nın direncini güçlendiriyor.

Syrskyi, kişisel olarak da savaşın yükünü taşıyor. Ailesini nadiren gördüğünü, zamanının büyük kısmını cephede veya karargâhlarda geçirdiğini söylüyor. Ancak bu fedakârlığın gerekli olduğunu düşünüyor: “Bu, sadece benim değil, tüm Ukraynalıların ortak mücadelesi. Hepimiz aynı hedef için çalışıyoruz.”

Geleceğe bakış

Röportajın sonunda, Syrskyi’ye savaşın ne zaman bitebileceği soruluyor. Kesin bir tarih vermekten kaçınıyor, ancak iyimserliğini koruyor: “Zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Ukrayna’nın özgür ve bağımsız bir ülke olarak varlığını sürdürmesi anlamına gelir. Bunu başaracağımıza inanıyorum.”

Syrskyi’nin kararlılığı, Ukrayna’nın savaş boyunca sergilediği direncin bir yansıması. Rus işgaline karşı verilen mücadele, sadece cephede değil, aynı zamanda uluslararası arenada da devam ediyor. Syrskyi, “Dünya bizi desteklemeye devam ettiği sürece, kazanacağımızdan eminim,” diyerek sözlerini tamamlıyor.

R.