Türkiye'yi kurtacak tek yol Turizmdir.

Eğer günün birinde, devletimiz bana imkan tanır ve faşist bir diktatör olmamı sağlarsa, ülkeyi çok basit bir hamle ile ayağa kaldırabilirim.

İstanbul'la ilgili radikal bir karar alıp, nüfusunu 1 milyona indiririm. Bu nüfusun ihtiyacı olan yerleşim bölgelerini yeşil ve mavi ile dost bir şekilde inşa edip, kalan tüm alanları turistik amaçlı olarak sil baştan tasarlarım.

Bunun sonucunda ise;

- İstanbul 1 milyon nüfuslu bir turizm merkezine dönüşür. Hem batılı hem de müslüman yüzü sayesinde, Londra'ya giden Arap tüketimini ele geçirmekle birlikte, muhtemelen Monako'dan daha değerli bir turizm merkezi olur, çünkü tarih anlamında dünyanın en zengin şehirlerinden biri olup, 2 kıtaya yayılmış olması da denizle iç içe olmasını sağlıyor.

- İstanbul'dan taşınmak zorunda kalan işyerleri, kalifiye insanlar ve sermaye mecburen yeni yerlere yerleşmek ve bu yerleri kalkındırmak zorunda kalacaklar. Ancak burada planlı hareket edip, paranın ve işgücünün İstanbul'a yaptığını başka şehrin yaşamaması için, uzman şehirler yaratıp, dağılımı da buna göre yapmak gerekecek. Şu anda bu sistemi en doğru şekilde uygulayan ülke Çin'dir ve bu sayede, bağlı sektörleri bir arada barındırabiliyor ve yarattığı ekonomiyi de daha planlı bir şekilde kontrol edebiliyor.

En kısa haliyle, bunu başaracak kadar faşist bir diktatör olabilirsem, Türkiye ancak o zaman hakkıyla turizmin meyvelerini toplar.

Daha demokratik bir Türkiye için oyunuzu bana virin...

ben nasıl afganistana gitmiyorsam avrupalıda buraya gelmez

Doğru. Kültür meselesi. Auschwitz bile bugün turizm merkezi. Kültür, zevk, mimarlık sayesinde oluyor. Türkiye'ye ise eskiden beri İtalya'ya gidecek kadar parası olmayanlarla, Himdistan'a gidecek kadar cesareti olmayan maceraperestler geliyor.

Neticede doğru ama turizm diye yola çıkamayız. Kendimizi geliştirirsek turizm kendiliğinden olur. Turistik diye inşa edilen bütün yerler sahte, AVM kılıklı kasabalar oldular. Denizin sesini duyamadan tatil bitiyor. Güzel sahil kasabaların bir tanesi kalmadı. Çeşme'ye taş ocağı açıyoruz. Artık siyasal inat mıdır, başka bir hesap mıdır... Buraya turist niye gelsin.

Bunun için başta ülkenin güven veren bir yer olması gerekiyor. Gelen turistin can ve mal güvenliğini sağlayamıyorsan niye gelsin. Guvenilir, huzurlu bir ülke imajı oluşturmamız gerekiyor başta. Mevcut siyasi durumda da bu mümkün görünmüyor.

Hocam Türkiye'yi kurtaracak tek yol Turizm-Di.. Bunu anladıkları için, planlı bir şekilde turizmi de bitirdiler. Yazları 3 aya yakın marmariste kalıyorum son 29 senedir. 2010-2011 yılında akşam 21.00 sularında Rus, İngiliz, Hollandalı, Alman turistlerden yürüyüş yolunda yürüyemezdik. İsveç, Polonyalı vs çok farklı yerlerden de gelirlerdi. Rus uçağı düştü, sağa sola dalaştık, ben sana son 2 yaz ki tabloyu çiziyorum. Marmaris barlar sokağındaki 3-4 tane mekan kilit vurdu kapattı. Marmaris Tv'ye röportaj verdiler, bizi bitirdiniz, son 30 yıldaki en kötü zamanı yaşıyoruz dediler. Kimse seslerini duymadı. Kemer bitti, antalya alanya yerli turistle tutunmaya çalışıyor.

Açın bakın Nevşehirde son 2 senede kaç tane köklü otel, işletme kapısına kilit vurmuş.. Son 2 senedir tek gelen turist tipi arap ve lübnanlı.. Bunlarda yedikleri muzun kabuğunu otel odasında yere atan insanlar. Otel personlleri kaç kere ters düştü müşterileri ile.. Artık bu saatten sonra da eskiye dönemeyiz..

Türkiye diyince çok olumsuz bir önyargı oluşuyordu turistlerde eskiden. Bunu kırabilmek için her yolu denedik, 2000'li yılların başında artık turistler, Türklerin deveye binmeyip, sadece 1 kadınla evlendiğini anladılar. Turizmden çok iyi gelir elde ediyorduk, ekomomimize katkısı fazlaydı, sonra yalan dolan atışmalar çıktı ortaya. Şimdi sosyal deney yapiyorlar, Rusyada Türk bayrağı taşıyan birine sokakta saldırıyorlar. Artık önyargıyı bırakın, nefret oluştu.

Üzülüyormuyum? Başlarda çok çabaladım, ama şimdi o kesim varya o kesim, herşeye müstahak