Şimdi Ara

Türkiye, kart sayısında Avrupa'nın 1 numarası (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
0
Favori
1.058
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • ekonomi çöp üstüne üstlük hesap yapmayı bilmiyoruz. lüks düşkünüyüz normaldir. gereksiz harcamaları azalsak bir nebze düzelir ama nerede. maaşının 3-5 katı limitli kartı olanlar var neyine güveniyorsun.
  • eraglises E kullanıcısına yanıt
    Bildiğim kadarıyla 4 katına kadar limit olabiliyor toplam kart limitleri. Eh bu durumda 12 taksit bir ürün alsan bu 4 katı limitle gayet de sonuca ulaşılabilir bir durum sunuyor. Yani maaşın 3'te 1'ini 12 ay boyunca karta bağlamak gibi bir durumla başlıyor olay. Sonrasında biraz daha açılma oluşabiliyor. Her ay limitteki açıklığı başka borçlara girmek için kullanmak gibi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Limonen

    Savurgan bir milletiz çoğu insan yarını düşünmüyor piyasada nakit yok sadece borç öderken atm görüyor nakiti. Böyle giderse ölecek piyasa

    çok kötü bir eleştiri ama oldukça da yerinde bir yorum
    haklısın...! maalesef....!!!


    ben şahsi olarak ay sonunu çok da rahat olmasaya getirebiliyorum. daha önceki yıllarda pek başarı olmasamda.. son zamandaki iş değişikliği ve iş planlaması.. bunu da yaş ile çekilen sıkıntılar ile öğrendim.
    yılların bir tecrübesi sonucu.. ama ya gençler.. hayata ve kendi ayağı üstünde durmaya çalışacaklar.. peşlerinden destek olmaya çalıştıklarımız... onların durumu daha da vahim

    kredi kartı teorik olarak gerçekten faydalı bir iş
    öncelik kapkaç olayını önledi ama bu sefer dijital sahtekarlığı çıkardı... herkes cebindeki parası kadar harcama yaparken .. kartlar neticesinde olmayan parası ile harcama yapıp vadelendirdi.. sonra onlara faiz ödemeye ve onların da faizine çalıştı ve çalışıyor

    piyamasamız da arz talep dengesi olmadığını herkes kısa bakış ile görebilir

    çevremdeki birçok kişiden duyuyorum
    "ne yani ben en iyi tlf u .. en iyi ayakkabıyı hak etmiyor muyum"
    klasik cevap... tabiki bir insan olarak her şeyin en iyisini hak ediyorsun.... "peki soru.. o 650 liralık ayakkabı seni hak ediyor mu ? veya 5bin liraya aldığın ama hiç bir özelliğini bilmediğin tlf seni hak ediyor mu ?" maaşı 1850 lira olan bir kişiden bahsediyorum.

    kendim hala malum yollar ile yurda gelmiş ve malum teknik işlem ile kayıt altına alınan redmi note 3pro kullanıyorum... tlf umun işlemci gücünü yeterli zorlamasam bile.. özellikle 5.5inch alam sebebim.. bir dönem metrobüs ile gidip geldiğim için.. 2 saatlik yol da dizi ve film seyretmek için idi.. zamanla o mesafe kısaldı reel olarak o büyük ekranın değeri kalmadı.. cepte yer işgal ediyor boşuna
    işlemci gücü.. dahili bellek... fotoğraf çekmesi çok da tınnnn.. sonuçda bilmem ne sitelerinde .. bilmem ne keyfi resimleri paylaşmıyorum.. paylaşanları da a'kil sahibi görmüyorum. benim şahsi fikrim
    netice olarak bu tlf un reel işlemci gücü hacmi artık gereksiz değerlerde...
    atacak değilim. yeni tlf da alacak değilim.. işlemci gücü oldukça yeterli daha uzun zaman için.. benden sonra çevremdeki birçok kişi benim harcadığımın 3-4 katı para ile defalarca tlf değişimi ve arızasına para harcadı.. neden ? çünkü en son modeli HAK ettiklerini düşünüyorlar hala 3000 bin lira bile maaşı yok iken 4500 liraya aldıkları tlf ile... ve kılıf vs de kaba olduğu için tlf sürekli bi şekilde düşüp bi tarafı bozuluyor..

    sabahları çingene diye tabir edilen insanların evleri önünden.. daha da doğrusu onların sokaklarından geçerek işe gidiyorum...
    birgün nasıl oldu ise gözüm açık kapıdan evin içine kaydı... 130 ekran tv ve her tarafı dökük duvarlar... kapısı kırık denecek kadar kötü ve biraz da yan duran bir gecekondu... tasvirim çok kötü ama amalesef gerçek... evdeki çocukların yüzü kirli ve kadının konuşma şekline bakarsan bilmem ne sülalesinden gelir ve hergün özel et-süt ile besleniyor gibi tavur.. adam dersen akşam dan kalma surat ve çizgili pijama ve askılı atlet.. klasik karikatür insanları

    130 ekran tv... insanların tv ye bağımlı olmalarını sevmiyorum... çocukken o siyah beyaz tv lerde çok aşırı vakit harcamış biri olarak...
    ayranı yok içmeye.... "ben en iyisini son modelini hak etmiyor muyum" düşüncesi olduğu sürece maalesef bu kredi kartı dediğimiz ve gecikme zammı dediğimiz olay bitmez

    ayağına göre yorgan alamıyorsan.. o zaman ayağını yorgana göre ayarlamayanlar artacaktır maalesef... sonuç ise... arkadaşımızın yaptığı çok çok kötü yorum... nakit paraları sadece kredi kartı borcunu ödemek için atm lerin görmesi ile sonuçlanacaktır....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Limonen

    Savurgan bir milletiz çoğu insan yarını düşünmüyor piyasada nakit yok sadece borç öderken atm görüyor nakiti. Böyle giderse ölecek piyasa

    çok kötü bir eleştiri ama oldukça da yerinde bir yorum
    haklısın...! maalesef....!!!


    ben şahsi olarak ay sonunu çok da rahat olmasaya getirebiliyorum. daha önceki yıllarda pek başarı olmasamda.. son zamandaki iş değişikliği ve iş planlaması.. bunu da yaş ile çekilen sıkıntılar ile öğrendim.
    yılların bir tecrübesi sonucu.. ama ya gençler.. hayata ve kendi ayağı üstünde durmaya çalışacaklar.. peşlerinden destek olmaya çalıştıklarımız... onların durumu daha da vahim

    kredi kartı teorik olarak gerçekten faydalı bir iş
    öncelik kapkaç olayını önledi ama bu sefer dijital sahtekarlığı çıkardı... herkes cebindeki parası kadar harcama yaparken .. kartlar neticesinde olmayan parası ile harcama yapıp vadelendirdi.. sonra onlara faiz ödemeye ve onların da faizine çalıştı ve çalışıyor

    piyamasamız da arz talep dengesi olmadığını herkes kısa bakış ile görebilir

    çevremdeki birçok kişiden duyuyorum
    "ne yani ben en iyi tlf u .. en iyi ayakkabıyı hak etmiyor muyum"
    klasik cevap... tabiki bir insan olarak her şeyin en iyisini hak ediyorsun.... "peki soru.. o 650 liralık ayakkabı seni hak ediyor mu ? veya 5bin liraya aldığın ama hiç bir özelliğini bilmediğin tlf seni hak ediyor mu ?" maaşı 1850 lira olan bir kişiden bahsediyorum.

    kendim hala malum yollar ile yurda gelmiş ve malum teknik işlem ile kayıt altına alınan redmi note 3pro kullanıyorum... tlf umun işlemci gücünü yeterli zorlamasam bile.. özellikle 5.5inch alam sebebim.. bir dönem metrobüs ile gidip geldiğim için.. 2 saatlik yol da dizi ve film seyretmek için idi.. zamanla o mesafe kısaldı reel olarak o büyük ekranın değeri kalmadı.. cepte yer işgal ediyor boşuna
    işlemci gücü.. dahili bellek... fotoğraf çekmesi çok da tınnnn.. sonuçda bilmem ne sitelerinde .. bilmem ne keyfi resimleri paylaşmıyorum.. paylaşanları da a'kil sahibi görmüyorum. benim şahsi fikrim
    netice olarak bu tlf un reel işlemci gücü hacmi artık gereksiz değerlerde...
    atacak değilim. yeni tlf da alacak değilim.. işlemci gücü oldukça yeterli daha uzun zaman için.. benden sonra çevremdeki birçok kişi benim harcadığımın 3-4 katı para ile defalarca tlf değişimi ve arızasına para harcadı.. neden ? çünkü en son modeli HAK ettiklerini düşünüyorlar hala 3000 bin lira bile maaşı yok iken 4500 liraya aldıkları tlf ile... ve kılıf vs de kaba olduğu için tlf sürekli bi şekilde düşüp bi tarafı bozuluyor..

    sabahları çingene diye tabir edilen insanların evleri önünden.. daha da doğrusu onların sokaklarından geçerek işe gidiyorum...
    birgün nasıl oldu ise gözüm açık kapıdan evin içine kaydı... 130 ekran tv ve her tarafı dökük duvarlar... kapısı kırık denecek kadar kötü ve biraz da yan duran bir gecekondu... tasvirim çok kötü ama amalesef gerçek... evdeki çocukların yüzü kirli ve kadının konuşma şekline bakarsan bilmem ne sülalesinden gelir ve hergün özel et-süt ile besleniyor gibi tavur.. adam dersen akşam dan kalma surat ve çizgili pijama ve askılı atlet.. klasik karikatür insanları

    130 ekran tv... insanların tv ye bağımlı olmalarını sevmiyorum... çocukken o siyah beyaz tv lerde çok aşırı vakit harcamış biri olarak...
    ayranı yok içmeye.... "ben en iyisini son modelini hak etmiyor muyum" düşüncesi olduğu sürece maalesef bu kredi kartı dediğimiz ve gecikme zammı dediğimiz olay bitmez

    ayağına göre yorgan alamıyorsan.. o zaman ayağını yorgana göre ayarlamayanlar artacaktır maalesef... sonuç ise... arkadaşımızın yaptığı çok çok kötü yorum... nakit paraları sadece kredi kartı borcunu ödemek için atm lerin görmesi ile sonuçlanacaktır....

    Hem kötü diyorsun hem hakli diyorsun sonuç ne karae ver

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • St Batuhan kullanıcısına yanıt
    kredi kartımın limiti 3000 lira aldığımda istersem bunu 15000 lira yapabileceğim söylenmişti. maaşımın neredeyse 7 katı ediyordu o zaman.

    peşin alabileceğim ürünleri bütçeyi zorlamak için taksitle alıyorum ben. o maaştan fazla limitle her ay fazladan harcama yapan insan çok. borcu borçla çeviriyorlar sonra.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Limonen


    quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Limonen

    Savurgan bir milletiz çoğu insan yarını düşünmüyor piyasada nakit yok sadece borç öderken atm görüyor nakiti. Böyle giderse ölecek piyasa

    çok kötü bir eleştiri ama oldukça da yerinde bir yorum
    haklısın...! maalesef....!!!


    ben şahsi olarak ay sonunu çok da rahat olmasaya getirebiliyorum. daha önceki yıllarda pek başarı olmasamda.. son zamandaki iş değişikliği ve iş planlaması.. bunu da yaş ile çekilen sıkıntılar ile öğrendim.
    yılların bir tecrübesi sonucu.. ama ya gençler.. hayata ve kendi ayağı üstünde durmaya çalışacaklar.. peşlerinden destek olmaya çalıştıklarımız... onların durumu daha da vahim

    kredi kartı teorik olarak gerçekten faydalı bir iş
    öncelik kapkaç olayını önledi ama bu sefer dijital sahtekarlığı çıkardı... herkes cebindeki parası kadar harcama yaparken .. kartlar neticesinde olmayan parası ile harcama yapıp vadelendirdi.. sonra onlara faiz ödemeye ve onların da faizine çalıştı ve çalışıyor

    piyamasamız da arz talep dengesi olmadığını herkes kısa bakış ile görebilir

    çevremdeki birçok kişiden duyuyorum
    "ne yani ben en iyi tlf u .. en iyi ayakkabıyı hak etmiyor muyum"
    klasik cevap... tabiki bir insan olarak her şeyin en iyisini hak ediyorsun.... "peki soru.. o 650 liralık ayakkabı seni hak ediyor mu ? veya 5bin liraya aldığın ama hiç bir özelliğini bilmediğin tlf seni hak ediyor mu ?" maaşı 1850 lira olan bir kişiden bahsediyorum.

    kendim hala malum yollar ile yurda gelmiş ve malum teknik işlem ile kayıt altına alınan redmi note 3pro kullanıyorum... tlf umun işlemci gücünü yeterli zorlamasam bile.. özellikle 5.5inch alam sebebim.. bir dönem metrobüs ile gidip geldiğim için.. 2 saatlik yol da dizi ve film seyretmek için idi.. zamanla o mesafe kısaldı reel olarak o büyük ekranın değeri kalmadı.. cepte yer işgal ediyor boşuna
    işlemci gücü.. dahili bellek... fotoğraf çekmesi çok da tınnnn.. sonuçda bilmem ne sitelerinde .. bilmem ne keyfi resimleri paylaşmıyorum.. paylaşanları da a'kil sahibi görmüyorum. benim şahsi fikrim
    netice olarak bu tlf un reel işlemci gücü hacmi artık gereksiz değerlerde...
    atacak değilim. yeni tlf da alacak değilim.. işlemci gücü oldukça yeterli daha uzun zaman için.. benden sonra çevremdeki birçok kişi benim harcadığımın 3-4 katı para ile defalarca tlf değişimi ve arızasına para harcadı.. neden ? çünkü en son modeli HAK ettiklerini düşünüyorlar hala 3000 bin lira bile maaşı yok iken 4500 liraya aldıkları tlf ile... ve kılıf vs de kaba olduğu için tlf sürekli bi şekilde düşüp bi tarafı bozuluyor..

    sabahları çingene diye tabir edilen insanların evleri önünden.. daha da doğrusu onların sokaklarından geçerek işe gidiyorum...
    birgün nasıl oldu ise gözüm açık kapıdan evin içine kaydı... 130 ekran tv ve her tarafı dökük duvarlar... kapısı kırık denecek kadar kötü ve biraz da yan duran bir gecekondu... tasvirim çok kötü ama amalesef gerçek... evdeki çocukların yüzü kirli ve kadının konuşma şekline bakarsan bilmem ne sülalesinden gelir ve hergün özel et-süt ile besleniyor gibi tavur.. adam dersen akşam dan kalma surat ve çizgili pijama ve askılı atlet.. klasik karikatür insanları

    130 ekran tv... insanların tv ye bağımlı olmalarını sevmiyorum... çocukken o siyah beyaz tv lerde çok aşırı vakit harcamış biri olarak...
    ayranı yok içmeye.... "ben en iyisini son modelini hak etmiyor muyum" düşüncesi olduğu sürece maalesef bu kredi kartı dediğimiz ve gecikme zammı dediğimiz olay bitmez

    ayağına göre yorgan alamıyorsan.. o zaman ayağını yorgana göre ayarlamayanlar artacaktır maalesef... sonuç ise... arkadaşımızın yaptığı çok çok kötü yorum... nakit paraları sadece kredi kartı borcunu ödemek için atm lerin görmesi ile sonuçlanacaktır....

    Hem kötü diyorsun hem hakli diyorsun sonuç ne karae ver

    kardeşim

    senin dediğin gibi bir olayın olması kötü.. yaptığın yorum hem doğru hemde istenmeyen bir sonuç

    yorumuna kötü dememin sebebi gerçeği anlatman.. yaşanın kötü olması.. sen var olan kötü bir durumu dile getirmen... kötü olan sen değil... gerçekler...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eraglises

    kredi kartımın limiti 3000 lira aldığımda istersem bunu 15000 lira yapabileceğim söylenmişti. maaşımın neredeyse 7 katı ediyordu o zaman.

    peşin alabileceğim ürünleri bütçeyi zorlamak için taksitle alıyorum ben. o maaştan fazla limitle her ay fazladan harcama yapan insan çok. borcu borçla çeviriyorlar sonra.

    O nedenle zamanla açıyorlar arayı dedim zaten. Yani borcun taksiti bittikçe yeni borçlar ile arttıran çok kişi var tabii.

    Bir de şu 4 katı olayı bildiğim kadarıyla günümüzde geçerli olan durum. Eski zamanı tam olarak bilemiyorum ama babamda yüksek limitli kart var ve düşürülmedi. Benim kart toplam limitim ise maaşımın 4 katı şeklinde. Otomatik arttırımlar etken tabii bu noktada. Ve bağımsız olarak yükseltmiyorlar kart limitlerini. Yani merkezi olarak aldıkları bilgiyle (diğer kart limitleri) sınırınıza kadar ilerletebiliyorlar şu an. Tabii daha fazlası için bir çabam olmadı, imkan var mıdır bir şekilde bu kuralı delmek için bilemiyorum.




  • Kredi kartını kullanamayan dullolar doluşmuş gene buraya.
  • St Batuhan kullanıcısına yanıt
    aynı şeyi söyleyip tartışmamız da ayrı bi güzel oldu

    bu dediğim olay 2014te oldu çokta eski sayılmaz yani
  • avrupa da kredi kartı kullanma alışkanlığı yok. Parası olan niye kredi kartı kullanıp amerikalıları zengin etsin!
    Dün Belçika da belçika nın en büyük marketler zinciri olan Colruyt da önümdeki şahıs satın aldığı bütün malzemeleri kasada bıraktı zira kredi kartı ile ödeyemedi. Burada kredi kartı geçmiyor diyen kasiyere müşteri bağırıp çağırıyor. Adam yabancı, ingilizce bağırıyor. Nasıl bir ülke burası, nasıl kredi kartı geçmez.
    Halbuki belçika da çoğu mağazada kredi kartı ödeme şekli yok. Banka karı ile var. Direk hesabından düşüyor. Bu mağazanın benzin istasyonundada kredi karı geçmiyor. Hatta benim banka kartıda geçmedi.
    Neyse belçika dünyada bankada insanların en fazla tassarruf yaptığı ülkeymiş. Bankalarda para dolu. Hemde faiz olmadığından insanlar bankada tuttkları para için masraf ödüyorlar. Ne ilginç değil mi
  • St Batuhan kullanıcısına yanıt
    aynı şeyleri söyleyip tartışmamız da ayrı bir güzel olmuş

    bu dediğim olay 2014 sonunda oldu çok eski sayılmaz yani
  • Tamam bizim ülkemizde kart kullanımı fazla doğrudur fakat Avrupa ülkelerinin nüfusu kaç ki kart sayısı bizden fazla olsun. Almanya dışında nüfusu bizde yakın kaç tane avrupa ülkesi var. Almanya ve Türkiye 80'er milyonla ilk ikide. Fransa ve ingiltere 65milyon nüfusu anca buluyor. Kart sayısı doğal olarak fazla.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Adoring

    İnsanlarda para yok para .

    bu ülkenin insanı para olmadığı halde bakkala bile arabayla gidiyorsa para olsa jet kaldırırlar heralde bakkala gitmek için.
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.