Şimdi Ara

Türkiye Ekonomisi neden likidite krizine girecek, ekonomi çökecek? Gelin anlatıyorum.. (38. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
879
Cevap
59
Favori
54.611
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
461 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3637383940
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: senersongur

    Boş işler bunlar.

    Kendi para ve kaynaklarımızla işleri çevirmek gerek. Az proje yapmak, masrafları ve ithalatı kısmak, sektörleri yapılandırmak.

    İşleri çözecektir.
    En baştan kamunun sağlam bir kısıtlamaya gitmesi lazım. Ama gitmezler daha geçen ay bilmem kaç milyara vip araç yenilemesi yaptıran valimiz var.

    açıklama ayrı komik;

    ''Özel dizayn edilen VIP minibüsüyle gündeme oturan Kütahya Valisi kendisini "Bu tür bir aracın olmaması, devlet büyüklerinin ili ziyaretlerinde bir eksiklikti" diye savundu.''
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Equris

    quote:

    Orijinalden alıntı: AdReNaLiNe


    quote:

    Orijinalden alıntı: Equris

    Avrupa Merkez Bankası Ocak ayından itibaren 30 milyar Euro'ya düşürecek piyasaya verdiği parayı şuan 60 milyar euro.

    En sonunda bu piyasaya para verme işi bitecek ve faizler artacak.

    İşte o gün çanlar bizim için çalacak..

    2015 yılından itibaren FED'in parasal genişlemeyi sonlandırıp "parasını" geri çağırma döneminden bu yana USD/TRY paritesi 2,50-TL lerden son birkaç günlük yükselişi hesaba katmazsak 3,50-TL lere geldi. Kabaca aradaki fark 1,00-TL/2,5-TL=0,40*100=40 Yani paramızın satın alma gücü son 2 yılda %40 değer kaybetti, bir başka deyişle ülkede %40 DEVALÜASYON oldu. Ancak hükümetimiz tüketime dayalı büyümeyi esas aldığından bu durum borçlanarak (hem hanehalkı hem de devlet olarak) kapatılmaya çalışıldı.

    Şimdi @Equris'in konunun ilk mesajında bahsettiği üzere, mevcut parasal genişleme sürecinde ülkemize gelen "ucuz" paranın çok değil en fazla %10'unu yatırıma dönüştürebilseydik bugün çok farklı konuları konuşurduk ve farklı konumda olurduk. Aynı konu uzun yıllar ekonomi patronluğu yapmış Ali Babacan tarafından dan dile getirilmiş ancak R.T.Erdoğan'ın "Yiğit öyle demiyor ama!" diyerek tercihini belirttiği günden beri yaşadıklarımız "bence" sorunun kaynağını işaret ediyor.

    Son 2 yılda yaşadığımız "örtülü" devalüasyondan sonra AB merkez bankasının da parasal genişlemeyi kısması, Euro/Dolar paritesi de göz önüne alındığında ülke ekonomimize zannedersem *2 olarak yansıyacaktır. Aşağı-yukarı bütün tahminler ve tarihler 2019 yılını göstermekle birlikte o zamana kadar radikal ve gerçekçi adımlar atmak yerine KGF gibi günü kurtarma yolunu seçersek yandı gülüm keten helvam diyebiliriz. Bütün bunlar sonucunda başkanlık seçiminin 2019 yılında yapılacak olması sizce de tesadüf mü?

    Şahsi düşüncem, en azından 2019 sonuna kadar hanehalkının ekstra harcamalara (taşıt model yenilemesi, yeni ev alımları vs.) yönelmeden yapabiliyorsa birikim yapması, elinde mevcut bir birikimi varsa da en azından birikiminin satın alma gücünü koruyacak yatırım araçlarına yönelmesi yönündedir.


    Hocam çok güzel yazmışsınız ve şuna dikkat çekmek isterim. Biz KGF ile büyürken bu büyümenin içini dolduramadık yani tüketim ile büyüdük sanayi ile büyüyemedik.

    Makine ve Teçhizat Yatırımları neredeyse sıfır düzeyinde artmış ya da azalmış. En kötü olan şey bu ve bu yüzden istihdam artmıyor. Yani bu suni bir büyüme. Bir insana adrenalin iğnesi vurursanız kısa bir süreliğine çok aktif olur ama sonra eskisinden kötüye döner ülkecek yaşayacağımız durum budur. Sadece bunu tetikleyecek büyük bir olay gerekecek, piyasaya Merkez Bankaları tarafından para verilmemeye başlanınca.

    Sonra devamı kendiliğinden gelecek. Eğer biz akıllı olup önümüzdeki dönemlerde faizleri yüksek tutarsak (enflasyon düşse bile) o zaman bu patlamayı kontrollü biçimde yaparız ve sadece eskiden olduğu gibi dolar ve euronun artışını konuşarak geçiririz


    Alıntıları Göster
    Birisi az önce bunu mesajımı beğenmiş ve 4 beğeni aldığı için bana bildirim geldi.

    Kgf'lerin başımıza nasıl bir iş açacağını 1 sene önceden yazmışım..

    Temeldeki sorunlar çözülmeden, sorunları ötelemek ileride daha büyük balonlar oluşmasını sağlar ve daha kötü sonuçları olur. Tıpkı şuan %10 indirim yaparak enflasyonu çözmeye çalışmamız ve kredileri yapılandırarak enflasyonla mücadele etmeye çalışmamız gibi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Organismus

    Bu mesaj silindi.
    Dolar ile borçlandığınızda ve tl olarakta %150 civarında bankalara tl kredi verince (yani 100 lira mevduat toplamış 150tl kredi vermiş yani topladığı paradan daha fazla kredi vermişler) piyasada Türk Lirası da azalıyor. Lira azalınca tl faizleri de yükseliyor.

    Hem tl faizleri yükseliyor, hem dolar kuru yükseliyor ve kısır döngü yaratıyor.

    Stagflasyon olmadan direkt resesyon bile gelebilir çünkü gelen rakamlar ekonominin çok sert bir biçimde durduğuna işaret ediyor.
  • Equris kullanıcısına yanıt
    Doğru ama şu anda yapacak pek bir şey yok. Kur-faiz ve enflasyon yüksek. Hangisine müdahale etsen yan etkisi var. Hepsini birden yükseltmeden birini tutacaktık, bu da kur olmalıydı. Evet büyüme bir miktar yavaşlardı ama buna da ihtiyaç vardı zaten.

    Benim gözlediğim kadarıyla reel sektör krediyle iş yapmaya bayağı bağımlı hale gelmiş. Yüksek faizle iş yapmak mantıklı değil, şimdilik iş yapmadan oturmak daha doğru ve pek çok firma da bunu yapıyor. İthalata dayalı tüketimin düşmesi neyse ama reel sektörün ani stop etmesini ne kadar sürdürebiliriz orası sıkıntılı. İthalat - ihracat rakamlarına bakınca firmaların şimdilik stoklarını kullanarak ithalat yapmadan çarkı çevirdikleri görülüyor. Ancak bu durum ne kadar sürer? Hazıra dağ dayanmaz ki.
  • egemena E kullanıcısına yanıt
    çoğu kişi sorunların sebebi hakkında hemfikir . fakat çözüm ne ? asıl konuşulması gereken mesele bu

    gecen gün karamsar ekonomist uğur civelek i izledim . ve söylediği ; piyasa kurallarının dışına çıkarak reel gerçeklere uygun adımlar atılması gerekiyor . ki bu tespite katılıyorum

    fakat bunu yapacak bir siyasi irade yok .. günü kurtarmanın ötesinde politikalar uygulanmalı ... negatif sonuçları degil bu sonuçların sebeplerini konuşmak gerekiyor
  • Equris kullanıcısına yanıt
    Şuan yaşanan stagflasyonun ta kendisi



    Üstte başka bir mesajda yazdınız , sizde iyi biliyorsunuz tüfe üfe arasındaki fark kapanacak.Şuanki mevcut fiyatlar dahada artacak ekonomi dahada yavaşlayacak işsizlik artacak işten çıkarmalar başlayacak vs vs uzar gider.Yapılan %10 indirim kampanyası zaten stagflasyonun önüne geçmek için yapılmadı mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hypercubematrix H kullanıcısına yanıt
    Daha nasıl bir siyasi irade olacak ki? İstediğin yasayı, istediğin kararnameyi çıkarıyorsun. Kimse de gıkını çıkarmıyor. Tüm yetkilerin var. Ekonominin doğruları da belli. Elini tutan mı var, ne gerekiyorsa yap.

    Günü kurtarsak iyidir. Para politikasını yüzüne gözüne bulaştırıp ekonomiyi yüksek kur, faiz, enflasyon sarmalına sokan ekonomi yönetiminden uzun vadede ne bekliyorsun?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cokbaska

    Şuan yaşanan stagflasyonun ta kendisi



    Üstte başka bir mesajda yazdınız , sizde iyi biliyorsunuz tüfe üfe arasındaki fark kapanacak.Şuanki mevcut fiyatlar dahada artacak ekonomi dahada yavaşlayacak işsizlik artacak işten çıkarmalar başlayacak vs vs uzar gider.Yapılan %10 indirim kampanyası zaten stagflasyonun önüne geçmek için yapılmadı mı?
    Asgari ücretin artırılmaması için yaptılar enflasyonu düşük göstermek burada da işverenin işine geliyor her şey.Yani devletin halkı düşündüğü felan yok.Halkını düşünen daha kapsamlı işlerde bulunurdu sadece işverenleri düşünüyorlar.Bu kafa ile gidişatta ekonomi dibe çakılmaya mahkumdur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi M3lank0lik -- 13 Ekim 2018; 16:27:21 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cokbaska

    Şuan yaşanan stagflasyonun ta kendisi



    Üstte başka bir mesajda yazdınız , sizde iyi biliyorsunuz tüfe üfe arasındaki fark kapanacak.Şuanki mevcut fiyatlar dahada artacak ekonomi dahada yavaşlayacak işsizlik artacak işten çıkarmalar başlayacak vs vs uzar gider.Yapılan %10 indirim kampanyası zaten stagflasyonun önüne geçmek için yapılmadı mı?
    %10 indirim birlik beraberlik göstergesi için yapıldı işe yaramayacağını az buçuk ekonomi ile ilgili olan herkes bilir.

    Kısa vadeli rakamlarda düzeltme gösterir o kadar. Birde emekli ve işçilere yapılacak zammı düşürür. Bu konuda faydalı olur.

    Stagflasyon sıfıra yakın büyüme ile yüksek enflasyon eşlik etmesi durumu. Bizde şuan bu durum yaşanmıyor ama yaşanacak belkide direkt resesyon olacak.

    Adının ne olduğuna çok takılmaya gerek yok bu işin sonunda kaybeden Türkiye olacak.

    Maalesef ekonomi küçülecek, halk fakirleşecek..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: egemena

    Doğru ama şu anda yapacak pek bir şey yok. Kur-faiz ve enflasyon yüksek. Hangisine müdahale etsen yan etkisi var. Hepsini birden yükseltmeden birini tutacaktık, bu da kur olmalıydı. Evet büyüme bir miktar yavaşlardı ama buna da ihtiyaç vardı zaten.

    Benim gözlediğim kadarıyla reel sektör krediyle iş yapmaya bayağı bağımlı hale gelmiş. Yüksek faizle iş yapmak mantıklı değil, şimdilik iş yapmadan oturmak daha doğru ve pek çok firma da bunu yapıyor. İthalata dayalı tüketimin düşmesi neyse ama reel sektörün ani stop etmesini ne kadar sürdürebiliriz orası sıkıntılı. İthalat - ihracat rakamlarına bakınca firmaların şimdilik stoklarını kullanarak ithalat yapmadan çarkı çevirdikleri görülüyor. Ancak bu durum ne kadar sürer? Hazıra dağ dayanmaz ki.
    Çok basit çözümü aslında ve bunların listesine kadar hepsi devletin resmi rakamlarında var.

    Örneğin en çok ithal edilen ürünlerin üretimlerinin burada üretileceğini başta tarım vs. gibi çabuk cevap alacağım konularda adım atılması gerekiyor.

    Hayvancılık, tarım yani kısacası bizden yurtdışına döviz kaçıran her sektörde bir yapısal reform yani eski sistemi rafa kaldırıp yep yeni bir anlayışla üretim ekonomisine geçilmeli.

    Biz ihtiyacımız olan şeyleri kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz sürece ekonomimiz en iyi dengeyi zaten zaman içinde kendiliğinden bulacak.

    Ama bunu kim yapacak? Çözümleri bilen çok ama yapan yok.. Bir konuda sıkıntı oldumu ithal et gitsin mantığı oldukça bu işler zor.

    Yazılım sektöründe de yurtdışına para kaçıyor. Halbulki Türkiye'de kendi güvenlik yazılımlarımızı, fintech projelerini yapacak pek çok insan vardır.

    Yöneticilerin görevi ise adı üstünde bu durumu doğru bir biçimde yönetmek. Yönetemiyorsa istafa etmeliler..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hypercubematrix

    çoğu kişi sorunların sebebi hakkında hemfikir . fakat çözüm ne ? asıl konuşulması gereken mesele bu

    gecen gün karamsar ekonomist uğur civelek i izledim . ve söylediği ; piyasa kurallarının dışına çıkarak reel gerçeklere uygun adımlar atılması gerekiyor . ki bu tespite katılıyorum

    fakat bunu yapacak bir siyasi irade yok .. günü kurtarmanın ötesinde politikalar uygulanmalı ... negatif sonuçları degil bu sonuçların sebeplerini konuşmak gerekiyor
    Yapısal Reformlar. Yani hangi konuda eksik ve yanlış isen bunları düzelteceksin.

    Mesela tarımda dışa bağımlı hale mi geldin? O zaman buraya yatırım yapıp burda üreteceksin.

    Yargın bağımsız olacak, hukuk devleti olacaksın ve kuvvetler ayrılığı olacak. Şuan pek çok yatırımcı Türkiye'nin hukuk sistemine güvenmediği için gelmek istemiyor bunu duymuşmuydunuz? Adamlar " Ya parama, açacağım fabrikaya kayyum atarlarsa ben hakkımı nerede arayacağım?" sorusu yüzünden gelmiyorlar.

    Para gelmeyince dolar artıyor, dolar artınca enflasyon artıyor, enflasyon artınca faizler artıyor ve sarmal kaldığı yerden devam ediyor. Cehaletten vazgeçip ekonomi ve diğer bilimleri esas alarak adım atılmalı ve dış politikada doğru üslüp ve stratejik adımlar atılmalı.

    AKP Hükümeti bunu yapabilir mi? Ben bu soruya cevap vermeyim. Zaten 17 yıl sonunda geldiğimiz nokta belli. Dolar 7 katına çıktı, şirketler iflas ediyor. Ustalık dönemi rüyası sona ermiş gibi görünüyor.




  • Equris kullanıcısına yanıt
    Tarım konusunda ithal et gitsin çözümü şu anda geçerli değil. Hububatta fiyatlar geçen yıl ile neredeyse aynı ya da %10 gibi bir fark var. Gümrük vergileri sıfırlanmasına rağmen ithalat %40-50 civarı daha pahalı. Sanayici hatta kooperatif birlikleri mal almakta isteksiz çünkü kredi kullanamıyorlar. TMO hiç devrede yok çünkü nakit yok. Çiftçi de aynı durumda. Ya borcunu ödemek için malını ucuza satacak, ya da kredi kullanacak. Kredi kullanıp malın para etmesini beklese kredi maliyetine katlanmak zorunda. Malı ucuz vermek daha risksiz bir seçenek. Hatta 100 milyon dolar sermayeyle iş çeviren kooperatif birlikleri bile taahhüt ettiği malı alıp çiftçinin yaptığı gibi ucuza satmayı tercih ediyor. Eskisi gibi ucuz kredi bulamıyor çünkü. Nakit olmayınca mal para etmiyor ancak girdiler yüksek.

    Krizi fırsata çevirmeyi düşünenler için çok cazip seçenekler var şu anda. İthalat fiyatı 3-3.40 civarında olan çeltik (pirinç) şu anda 2.20-2.30 a alıcı buluyor. Bu mal ucuz fiyata ihracata giderse 2 aylık indirim kampanyası falan yapmakla enflasyon düşmez.

    Reel sektör bir süre daha idare eder ama yüksek kur-faiz-enflasyon sarmalı devam ederse hazıra dağ dayanmaz.




  • Equris

    Dolar yıl sonu ne kadar olur şu anki durumda?

    Vatandaş kendini korumak için ne yapsın?

    Krizi ben de bekliyordum ve geldi. Bu yüzden yüksek maliyetli şeyler almamıştım, kredi borcum yoktu vs. Çok da hazırlıksız değilim yani. Bu saatten sonra ne yapmalıyız peki?
  • TMoE T kullanıcısına yanıt
    Yıl sonu için spesifik bir tahmin yapmak şuan zor ve birazda anlamsız gibi. Yani neden yıl sonu?:) 2 yıl önce 2018 yıl sonu için 4.90tl-5.20tl tahmini yapmıştım. Ama temmuz ayı başında ise bir sonraki hedef 7.20tl görünüyordu ama beklenenden çok hızlı oralara gitti benim için ama ABD ile ilişkiler fena bozulmuştu ve ekonomide zaten bozuluyordu. Tekrar bir geri çekilme olacaksa belkide eski tahminden biraz daha yukarısı bir sınır olabilir belkide?

    Doların geleceği için yakın zamanda görüşlerimi yazmıştım. 2019 ocak ayı gelsin o zaman tekrar durumu gözden geçirmek gerekecek şuanda kurların nereye gideceğini öngörmek eskisinden daha zor. Çünkü AB Merkez Bankası ne yapacak? Tahvil alımına devam edecek mi yoksa bırakacak mı? Türkiye ABD ilişkileri ne olacak? vs vs..

    - Eğer Brunson salınır ve sonrasında Trump iyi ilişkiler adına tweet atar,

    - Sonrasında 25 Ekim'de Merkez Bankası faiz arttırır ve o gün gelecek olan Alman Ekonomi heyeti ile doğru anlaşmalar yapılır

    - 4 Kasımda yürürlüğe girecek olan İran Ambargosun'dan Türkiye az ya da hiç etkilenecek olursa

    Dolarda 5.50tl bandına kadar gelebilir hatta herşey çok güzel giderse Erdoğan çıkıp " Faiz enflasyonun sebebidir" falan demezse 5.50tl altıda test edilebilir demiştim. Hala aynı görüşteyim ama bunu zaman gösterecek..

    5tl'de nasıl hareket ettiğini göremedik 1-2 günde 5tl'yi aştı çünkü dolar oralarda bize fiyatların direnç olduğu noktaları hatırlatan bir değer yok. Oralarda alımlar çok hızlı geçtiği için satımlar da çok hızlı olabilir. Bunu kestirmek güç.

    Vatandaşın şu saatten sonra kendini koruması için ne yapması gerektiğini söyleyemem çünkü 2 yıl önce bugünler için hazırlanın demiştim. Uzun vadede borsa olabilir, faizler çok cazip. Ben şuan faizde bekliyorum mesela. Çünkü 5.90tl'den dolar alsam 7.25tl'nin üstüne çıkmazsa 1 senede kar elde edemem ya da kafa kafaya gelir. Ama ilerde düşerse o zaman bana alım fırsatı olabilir. Ben biraz bekle gör durumundayım yani.

    Kısacası ben bunları söyleyebilirim. Karar size aittir. Ama bu işlerden anlamıyorsanız en güzeli Türk Lirası faizi şuanda, hem kafanız rahat olur. Eğer doların ilerde düştüğünü görürseniz belkide uygun alım fırsatı olabilir.

    Yatırım tavsiyesi değildir sadece kendi varsayımlarımdır.




  • "Nasıl bir şey bunlar arkadaş, her türlü numara var bunlarda, kim bu gizli güçler, dış güçler, birileri destekliyor ne yapmaya çalışıyor, yinede doymuyorlar!"

    Türkiye Ekonomisi neden likidite krizine girecek, ekonomi çökecek? Gelin anlatıyorum..


    https://odatv.com/neden-ve-ne-karsiliginda-geldigini-kimse-bilmiyor-14101809.html

    quote:

    15.1 milyar dolar kaynağı belirsiz paranın neden ve ne karşılığında geldiğini kimse bilmiyor
    4-5 dakika

    İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin eski Dekanı, Yeniçağ gazetesi yazarı Prof. Dr. Esfender Korkmaz “Bu paralar nereden ve neden geldi?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

    KAYNAĞI BELLİ OLMAYAN PARA

    Yazısında “Merkez Bankası'nın ödemeler bilançosuna göre bu sene Ocak-Ağustos arasında cari açık, 30,6 milyar dolar oldu ve kur artışı nedeni ile beklentilerden düşük çıktı” diyen Korkmaz “Ancak bu açığın 15,1 milyar dolarlık kısmı nereden geldiği belli olmayan net hata ve noksan kalemi ile finanse edildi. Oysa ki geçen sene aynı dönemde net hata ve noksan kaleminde 4,1 milyar dolarlık çıkış olmuştu” ifadelerini kullandı.

    “8 AYDA 15,1 MİLYAR DOLAR KAYNAĞI BELİRSİZ GİRİŞİN OLMASI…”

    Korkmaz yazısını şöyle sürdürdü:

    “Bir önceki yıl 2016 yılının tamamında ise 32,6 milyar tutan cari açığın 11,1 milyar Dolarlık kısmı kaynağı bilinmeyen net hata ve noksan kalemiyle finanse edilmişti.

    Bilançoda ölçüm hataları gibi nedenlerle 3-4 milyar dolar fark olabilir. Bu fark ölçüm ve beyan hataları gibi hatalardan ileri gelir ve makul karşılanır. Ancak 8 ayda 15,1 milyar dolar kaynağı belirsiz girişin olması, sermaye hareketlerinin kontrolsüz olduğunu gösteriyor.

    Nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan döviz girişleri ve çıkışları, piyasada kırılganlığı artırır, ciddi yabancı yatırım sermayesini ürkütür.”

    “NEDEN VE NE KARŞILIĞI GELDİĞİNİ KİMSE BİLMİYOR”

    Paranın nereden ve ne karşılığı geldiğini kimsenin bilmediğini belirten Korkmaz yazısında şu ifadeleri kullandı:

    “Önceki yıllarda net hata ve noksan kaleminde ortaya çıkan yüksek miktarlı girişlerin Körfez ülkelerinden geldiği, son yıllarda ise Katar'dan geldiği şeklinde söylentiler var. Ancak neden ve ne karşılığı geldiğini kimse bilmiyor.

    Ödemeler bilançosunda böyle sonuçların, bizden başka, bir başka ekonomide olduğunu zannetmiyorum.

    Öte yandan, bu sene 8 aylık dönemde, hisse senetleri ve Devlet İç Borçlanma Senetleri gibi portföy yatırımlarında 2,2 milyar dolar net çıkış yaşandı. Oysa ki 2017 yılının aynı sekiz ayında 20,2 milyar dolarlık net giriş yaşanmıştı.

    Net hata ve noksandan sonra sıcak para da dediğimiz bu portföy yatırımlarının Türkiye'ye giriş ve çıkışı öteden beri aşırı hareketli olmuştur. Bu yüzden piyasa spekülatif ve aşırı kırılgan bir yapı kazanmıştır.

    Özetle bugün yaşamakta olduğumuz ekonomik istikrar sorununun temelinde yatan nedenlerden birisi de, giren ve çıkan yabancı sermayenin kontrolsüz olmasıdır.”

    “CEVAP VERMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

    Prof. Dr. Esfender Korkmaz, yazısını şöyle noktaladı:

    “Uygulama ve ekonomik gerçekler gösteriyor ki, kontrolsüz yabancı sermaye; sermaye ve sıcak paranın olduğu spekülatif piyasalara doğrudan yabancı yatırım sermayesi girmiyor.

    Mamafih; 2018 ilk sekiz ayında 2017 ilk sekiz ayına göre giren doğrudan yabancı sermaye, 5,4 milyar dolardan 4,4 milyar dolara gerilemiştir.

    Kaldı ki bize gelen doğrudan yabancı yatırım sermayesi sıfırdan fiziki yatırım için gelmiyor. Mevcut üretim tesislerini satın almak için geliyor. Bu nedenledir ki ilave üretim kapasitesi ve istihdam yaratmıyor.

    Dahası kendi ülkesinden uzman getirerek, kendi ana kuruluşundan ara malı getirerek, üretim ve istihdam alanlarında eksi yönde etkili oluyor.

    Yine bu sekiz ayda, bankaların yurt dışı muhabirlerinde tuttukları efektif ve mevduatlarında bir artış olmuştur. Özel sektör dış borçlanması artmıştır.

    Sonuç: Döviz kurlarının arttığı bir dönemde kaynağı belirsiz bu dövizler nereden geldi? Bu kadar döviz girişine rağmen kur artışı neden devam etti? Neden Merkez Bankası ilk başlarda faizi artırarak, kur artışını engellemedi? Kaynağı belirsiz dövizler daha ne kadar gelecek? Bu sorulara normal iktisat politikaları ve piyasa kuralları içinde cevap vermek mümkün değildir.”




  • https://bianet.org/bianet/ekonomi/201901-amerika-dolar-yakiyor-gelismis-ulkeler-piyasadan-para-cekiyor



    Amerika Merkez Bankası'nın bu hamlesi zerohedge.com sitesinin hesaplamalarına göre 2018'in ilk altı ayında dünya borsalarında 10 trilyon dolarlık kayıp yaşadı. FED'in faiz artış kararı ve piyasadan para çekmesi kırılgan beşli olarak adlandırılan Arjantin, Türkiye, Güney Afrika ve Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini ve para birimlerini dolar karşısında zayıflattı.



    FED'in kriz boyunca yüksek seviyelerde para basması ve faizlerde indirime gitmesi bu ülkedeki yatırımcının genellikle gelişmekte olan ve daha yüksek faiz veren ülkelere kaçmasına neden oldu. Bu da kriz döneminde gelişmekte olan ülkelerin paralarının değerlenmesine yol açtı.



    Diğer ülke merkez bankaları henüz piyasadan para çekme işlemlerine başlamadı fakat başta Avrupa Merkez Bankası'nın ve Japonya Merkez Bankası'nın piyasaya sürdükleri para miktarının azaltıldığı belirtiliyor.



    2019 yılıyla birlikte ise bu bankaların piyasaya verdikleri para miktarı negatife dönecek ve küresel piyasalardan para çekilmeye başlanmış olacak. Bu durum da özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin daha fazla değer kaybetmesi anlamına geliyor. (HA/HK)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 1 yıl olmuş hocam konuyu açalı takipe devam 2019 çok daha zor olucak gibi japonyada para pompalamayı bırakıcak hatta çekmeye yakmaya başlayacak galiba.Uzun dönem için altın'ın hala çok cazip olduğunu düşünüyorum sizin görüşünüz nedir yatırım tavsiyesi değilde sadece fikrinizi merak ettim yatırım'ı sonuçta herkes kendi belirler kendi yapar kendi riskini alır zarar'ıda kar'ıda kendinindir fikir alışverişi daha çok benim istediğim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Marrusia kullanıcısına yanıt
    Ah hocam konuyu açalı bir yıl oldu ama 2016 Ekim'den beri aynı şeyleri anlatıyorum forumda. 1 yıl önce ne anlatıyorsam hala aynı şeyleri anlatıyorum. Hala faizler düşmeli diyen bir CB ve faizler biraz daha artarsa reel sektör etkilenir diyenler var.

    Halbuki mantık çok basit. Faizler enflasyona bağlı bizim ülkemizde, enflasyon üretimde %65 ithal girdiye bağımlı olduğumuzdan dolayı döviz kurlarına bağlı, döviz kurları ise kısa vadede faiz oranlarına bağlı..

    Dün piyasa analistleri ve ekonomistler Merkez Bankasından faiz artışı beklemiyoruz diye bildirim yapmışlar. Ve üzücü olanı 27 ekonomistten 24'ü bunu söylemiş. O kadar üzüldüm ki anlatamam.

    Halbuki 100 baz puan bile algıları yıkmada o kadar etkili olur anlatamam.. Ama insanlar bunu göremiyor çok üzülüyorum çünkü aynı şeyleri daha ağır biçimde ileride tekrar yaşayacağız.. Herşey aşırı pahalı olacak eğer biraz faiz yüküne katlanmazsak..

    Neyse sorunuza geleyim hocam. Altını ons bazından 2 senedir tavsiye etmiyorum aslında hala tavsiye etmiyorum ama şu ABD, AB ve İtalya riski bunlara ek olarak bizdeki yani gelişmekte olan ülkelerde ki krizin sıçrama etkisinden dolayı altın mantıklı olabilir.

    Ama eğer kriz olmayacaksa altında ons bazında beklediğim seviye 2-3 senedir aynı 800-900 dolar civarı. Ama Türkiye'de insanlar gram altın aldığı için doların artışından kar elde ediyorlar. Altın ons bazından 1400 dolardan 1200 dolara düşmüş olsa bile.

    Şuan yatırım yapmaktan ziyade biraz beklemede kalmak daha doğru gibi. İtalya ne olacak? AB Merkez Bankası tahvil alımını durduracak mı? Ana trendi etkileyen faktörler netleşirse o zaman yönleri daha doğru tahmin edebiliriz diye düşünüyorum.

    Uzun lafın kısası altının ons değeri dünya ekonomisine duyulan güvene bağlıdır. Güven varsa altın düşer yoksa artar. Türkiye'de altını tl ile aldığımız için ons değerine dolar etkisini ekleriz. Türkiye Ekonomisine duyulan güven artarsa kur azalır, güven azalırsa kur artar ve altın fiyatı yükselir.

    Bu ana hatları sorgularsanız altın alacağınız zamanı daha doğru kestirebilirsiniz diye düşünüyorum hocam.




  • Marrusia kullanıcısına yanıt
    Alın size faizleri daha önceden arttırıp önlem almamız gerektiği konusunda başka bir neden.

    https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2155249-rusya-mb-faiz-artirdi

    Bakın Ruslar geleceği görüp enflasyonları tarihi düşük seviyelerde olmasına rağmen faiz arttırdılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Equris

    Ah hocam konuyu açalı bir yıl oldu ama 2016 Ekim'den beri aynı şeyleri anlatıyorum forumda. 1 yıl önce ne anlatıyorsam hala aynı şeyleri anlatıyorum. Hala faizler düşmeli diyen bir CB ve faizler biraz daha artarsa reel sektör etkilenir diyenler var.

    Halbuki mantık çok basit. Faizler enflasyona bağlı bizim ülkemizde, enflasyon üretimde %65 ithal girdiye bağımlı olduğumuzdan dolayı döviz kurlarına bağlı, döviz kurları ise kısa vadede faiz oranlarına bağlı..

    Dün piyasa analistleri ve ekonomistler Merkez Bankasından faiz artışı beklemiyoruz diye bildirim yapmışlar. Ve üzücü olanı 27 ekonomistten 24'ü bunu söylemiş. O kadar üzüldüm ki anlatamam.

    Halbuki 100 baz puan bile algıları yıkmada o kadar etkili olur anlatamam.. Ama insanlar bunu göremiyor çok üzülüyorum çünkü aynı şeyleri daha ağır biçimde ileride tekrar yaşayacağız.. Herşey aşırı pahalı olacak eğer biraz faiz yüküne katlanmazsak..

    Neyse sorunuza geleyim hocam. Altını ons bazından 2 senedir tavsiye etmiyorum aslında hala tavsiye etmiyorum ama şu ABD, AB ve İtalya riski bunlara ek olarak bizdeki yani gelişmekte olan ülkelerde ki krizin sıçrama etkisinden dolayı altın mantıklı olabilir.

    Ama eğer kriz olmayacaksa altında ons bazında beklediğim seviye 2-3 senedir aynı 800-900 dolar civarı. Ama Türkiye'de insanlar gram altın aldığı için doların artışından kar elde ediyorlar. Altın ons bazından 1400 dolardan 1200 dolara düşmüş olsa bile.

    Şuan yatırım yapmaktan ziyade biraz beklemede kalmak daha doğru gibi. İtalya ne olacak? AB Merkez Bankası tahvil alımını durduracak mı? Ana trendi etkileyen faktörler netleşirse o zaman yönleri daha doğru tahmin edebiliriz diye düşünüyorum.

    Uzun lafın kısası altının ons değeri dünya ekonomisine duyulan güvene bağlıdır. Güven varsa altın düşer yoksa artar. Türkiye'de altını tl ile aldığımız için ons değerine dolar etkisini ekleriz. Türkiye Ekonomisine duyulan güven artarsa kur azalır, güven azalırsa kur artar ve altın fiyatı yükselir.

    Bu ana hatları sorgularsanız altın alacağınız zamanı daha doğru kestirebilirsiniz diye düşünüyorum hocam.
    genelde hocam chip para bonus vs kampanyası olunca altın alıyorum zaten.Direk bankadan 1'e 1 hiçbir zaman almadım.Ons ben yükseleceğini düşünüyordum 2019 dan itibaren ama dediğiniz gibide olabilir çok mantıksız gelmedi.3 yıllık dönemde abd ekonomisinin resesyona girme olasılığınıda %80 olarak görüyormuş JP Morgan aslında bu yüzden sormuştum tabi birde para yakma operasyonlarının başlaması dolayısıyla.

    Bende TCMB'min perşembe günü faiz artırımı yapacağını düşünmüyorum.Hatta düşürebilirler gibi geliyor mevduat faizlerini bankalar sanki anlaşmış şekilde 28-29'lardan 24-25 lere düşürdüler.



    Konuyu takip etmeye devam :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 3637383940
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.