Şimdi Ara

Türkiye'de Yakında Deprem Beklenen İller

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
5.615
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • http://gundem.milliyet.com.tr/2-ay-icinde-istanbul-da-deprem-riski-yuzde-32/gundem/gundemdetay/01.11.2011/1458028/default.htm

    Bu habere göre;

    1. İstanbul'da 2 ay içinde deprem olma riski %32,
    2. Hatay-Antakya eksenindeki 90 km'lik fay hattında ve
    3.Elazığ'ın altından geçen 135 km'lik fayda yakın zamanda deprem bekleniyor.


    Şimdi, Allah korusun, bu yörelerde yakında bir deprem olursa, "bu bir yapay depremdir" yazılarına karşı not düşmek için bu topiği açtım.

    Ve çok iyi biliyorum ki, bu yörelerde bir deprem olursa bu tür yazılar bu forumda olsun, başka platformlarda olsun, dile gelecek, hele bir de o tarihteki aktüel bir toplumsal olayla çakışmışsa...

    Ben şimdiden gardımı alayım.







  • Haberde İstanbul ve çevresinde olucak depremin şiddetini söylememiş ama ben söyliyim 7.0 üstü 30 saniyelik bir deprem olsa kartal-tuzla arasında apartman kalmaz
  • Türkiyede tarihte yaşanmış depremlerin listesi.

    Yalnız burada şiddet mercelli ölçeği ile belirtiliyor. Bildiğimiz anlamda şiddetten ziyade binalara ve çevreye verdiği zarara göre ölçekleniyor.
    12 dendiği zaman etraftaki binaların tamamı yıkılıyor.
    7.8 Ms(7.4Mw)'lik 17 Ağustos depreminde, depremin merkezinde, Gölcük'te X(10) şiddetinde yıkım vardı, buna göre kıyaslayın.

    Kaynak:
    http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/Depremler/thistoric.htm
     
    ------------------
    Tarih Saat Enlem Boylam Şiddet Yer
    ----------------------------------------------------------------------
    BC 222 36.50 28.00 X Rhodos,Cyprus-(Tsunami)
    BC 185 36.00 28.00 IX Rhodos,Cyprus
    BC 69 36.25 36.10 IX Antakya,Syria
    BC 26 37.85 27.85 IX Aydin
    BC 17 38.40 27.50 IX Manisa,Aydin
    24 11 29 40.40 27.70 IX Iznik,Izmit
    60 37.90 29.20 IX Pamukkale,Honaz,Denizli
    105 38.90 27.00 IX Candarli Bay-Greece
    110 37.00 26.00 IX Izmir,Ephesus
    13 12 115 36.25 36.10 IX Antakya
    127 40.60 37.00 IX Niksar,Ladik,Susehri
    155 36.30 28.00 X Rodos,Mugla,Fethiye
    03 05 170 40.10 28.00 IX Bandirma,Erdek,Gemlik
    177 38.40 27.10 X Izmir,Sakiz,Sisam
    245 36.25 36.10 X Antakya
    253 39.10 27.15 IX Bergama
    325 41.00 29.00 IX Istanbul
    334 36.25 36.10 IX Antakya,Beyrut,Cyprus
    24 08 358 40.75 29.90 IX Kocaeli,Iznik,Istanbul-(Tsunami)
    427 41.00 29.00 IX Istanbul,Izmit,Iznik
    08 12 447 40.80 29.60 IX Istanbul,Izmit
    14 09 458 36.25 36.10 IX Antakya ve Northern Syria
    25 09 478 40.80 29.00 IX Istanbul
    10 09 506 36.25 36.10 IX Antakya,Samandag
    29 05 526 36.25 36.10 IX Antakya,Samandag
    29 11 529 36.25 36.10 IX Antakya
    06 09 543 40.35 27.80 IX Erdek,Bandirma-(Tsunami)
    15 08 553 40.75 29.10 X Istanbul,Kocaeli
    30 09 587 36.25 36.10 IX Antakya-(60.000 deaths)
    688 38.40 27.00 IX Izmir
    715 40.40 29.70 IX Iznik,Istanbul
    08 04 859 36.25 36.10 IX Antakya,Lazkiye
    16 05 865 41.00 29.00 IX Istanbul
    867 36.25 36.10 IX Antakya
    869 40.00 44.00 IX Tavin,Erivan (12 000 deaths)
    03 09 968 41.15 34.75 IX Kastamonu,Corum,Amasya
    26 10 986 41.00 29.00 IX Istanbul,Trace-(Tsunami)
    1045 39.75 39.50 IX Erzincan
    23 09 1064 40.40 28.90 IX Iznik,Bandirma,Istanbul-(Tsunami)
    10 08 1114 36.50 35.50 IX Ceyhan,Antakya,Maras-(Tsunami)
    1268 37.35 35.80 IX Kozan,Ceyhan-(60 000 deaths)
    1268 39.75 40.40 IX Erzincan,Erzurum-(15 000 deaths)
    08 08 1304 36.50 27.50 X Rodos,Girit,Cyprus
    23 09 1344 41.00 29.00 IX Istanbul
    03 1354 40.70 27.00 IX Gelibolu,Bolayir,Malkara
    20 03 1389 38.40 26.30 IX Izmir ve Khios Island-(Tsunami)
    1458 39.75 40.40 X Erzincan,Erzurum-(32 000 deaths)
    1462 41.00 29.00 IX Istanbul
    03 10 1481 36.00 28.00 IX Rodos,SW Anatolia-(Tsunami)
    21 12 1482 39.75 39.50 IX Erzincan,Erzurum
    18 08 1493 36.75 27.00 IX Istankoy Island
    14 09 1509 40.75 29.00 IX Istanbul,Edirne-(13 000 deaths)
    17 06 1584 39.75 39.50 IX Erzincan,Erzurum-(15 000 deaths)
    1598 40.40 35.40 IX Amasya,Corum
    02 04 1647 39.15 44.00 IX Van,Mus,Bitlis
    23 02 1653 37.90 28.30 IX Aydin
    06 02 1659 41.00 29.00 IX Istanbul
    17 08 1668 40.90 36.00 IX Amasya,Tokat-(faulting 380km.)
    10 07 1688 11:00 38.40 27.20 X Izmir-(15 000 deaths,Tsunami)
    25 05 1719 40.70 29.50 IX Istanbul,Izmit,Karamursel
    04 04 1739 04:30 38.40 27.20 IX Izmir
    07 06 1751 37.75 27.00 X Sisam Island,Aegean Sea
    29 07 1752 20:00 41.70 26.50 IX Edirne,Havsa
    02 09 1754 21:45 40.80 29.40 IX Izmit Bay,Istanbul
    22 05 1766 41.00 29.00 IX Istanbul-(Tsunami)
    13 08 1822 36.40 36.20 X Antakya,Iskenderun-(20 000 deaths,Tsunami)
    18 10 1843 36.25 27.50 IX Rodos,Ege Denizi-(6 000 deaths)
    12 10 1845 39.10 26.20 X Midilli Island
    21 06 1846 37.75 27.00 IX Sisam Island,Soke
    28 02 1851 36.50 29.10 IX Fethiye,Mugla,Rhodos-(Tsunami)
    24 07 1852 39.90 41.30 IX Erzurum
    28 02 1855 40.20 29.00 IX Bursa,Kemalpasa-(300 deaths)
    11 04 1855 40.20 29.10 X Bursa-(faulting 20 km,1300 deaths)
    12 10 1856 36.25 28.00 X Rhodos,Karpatos,Girit-(Tsunami)
    13 11 1856 38.25 26.25 IX Rhodos, Aegean Sea
    02 06 1859 39.90 41.30 IX Erzurum-(15 000 deaths)
    03 11 1862 3:00 38.40 27.70 IX Turgutlu,Manisa
    22 04 1863 36.50 28.00 IX Rodos
    23 07 1865 21:30 39.40 26.20 IX Midilli,Canakkale,Gelibolu
    07 03 1867 39.10 26.50 IX Midilli-(500 deaths)
    23 04 1868 40.00 41.70 IX Erzurum,Kars
    02 04 1872 07:45 36.25 36.10 IX Antakya,Samandag-(1800 deaths)
    01 02 1873 01:00 37.75 27.00 IX Sisam Island, Izmir,Aydin
    03 05 1875 09:00 38.10 30.10 IX Dinar,Civril-(1300 deaths,20 km faulting)
    10 1875 40.20 26.40 IX Canakkale
    01 11 1875 10:00 39.90 41.30 X Erzurum
    13 05 1876 06:00 38.80 30.50 IX Afyonkarahisar-(many deaths)
    29 07 1880 04:40 38.60 27.10 IX Menemen,Emiralem,Izmir-(many deaths)
    03 04 1881 11:30 38.25 26.10 X Khios Island, Aegean Sea-(4000 deaths)
    30 05 1881 38.50 43.30 IX Van,Bitlis,Mus
    15 10 1883 15:30 38.30 26.30 IX Cesme, Aegean Sea (1500 deaths)
    29 02 1885 18:30 37.20 27.20 IX Aegean Sea
    25 10 1889 23:20 39.30 26.30 IX Midilli,Sakiz,Izmir
    20 05 1890 39.90 38.80 IX Refahiye,Erzincan
    31 03 1893 38.40 38.70 IX Malatya-(469 deaths)
    10 07 1894 12:30 40.60 28.70 X Prenses Island,Istanbul
    19 08 1895 37.80 27.80 IX Aydin
    20 09 1899 10:30 37.90 28.10 IX Nazilli,Aydin,Denizli,Usak



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ncrdbl -- 2 Kasım 2011; 20:17:32 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl

    Türkiyede tarihte yaşanmış depremlerin listesi.

    Hocam senin liste 1899'da kaldığı halde bir sürü deprem olmuş ülkede. Ama bazılarına göre, bugüne kadar olanlar doğal felaketti, bundan sonra olacaklar HAARP.

    1999 Gölcük depremi için de sonradan bir sürü komplo teorisi üretilmişti. Ben bu komplo teorisyenlerinin bir kez olsun, olay olmadan önce ortaya çıktıklarını görmedim. İstisnasız hepsi olay vuku bulduktan sonra ortaya çıkıyor.

    İkiz kuleler yıkılıyor, sonra komplo teorisleri ortaya çıkıyor. Yahu ABD kendi binalarına saldıracaksa bunun planlarını aylar öncesinden yapmıştır. Niye olay olmadan önce sızmıyor da bu bilgi, nedense hep olay olduktan sonra sızıyor?

    Nedir bunun hikmeti?

    Yahu bir kere de olmadan önce çıkın ortaya "şu tarihte şurda deprem olacak, HAARP yapacak" deyin, "Şu tarihte şurda ABD şunu yapacak" deyin, tutturun be.

    Ama ona da bahane hazır, "önce söylersek, vazgeçer yapmazlar"

    İyi ya işte, vazgeçsinler, yapmasınlar, insanlığa bir hizmetiniz dokunsun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl

    Türkiyede tarihte yaşanmış depremlerin listesi.

    Hocam senin liste 1899'da kaldığı halde bir sürü deprem olmuş ülkede. Ama bazılarına göre, bugüne kadar olanlar doğal felaketti, bundan sonra olacaklar HAARP.

    1999 Gölcük depremi için de sonradan bir sürü komplo teorisi üretilmişti. Ben bu komplo teorisyenlerinin bir kez olsun, olay olmadan önce ortaya çıktıklarını görmedim. İstisnasız hepsi olay vuku bulduktan sonra ortaya çıkıyor.

    İkiz kuleler yıkılıyor, sonra komplo teorisleri ortaya çıkıyor. Yahu ABD kendi binalarına saldıracaksa bunun planlarını aylar öncesinden yapmıştır. Niye olay olmadan önce sızmıyor da bu bilgi, nedense hep olay olduktan sonra sızıyor?

    Nedir bunun hikmeti?

    Yahu bir kere de olmadan önce çıkın ortaya "şu tarihte şurda deprem olacak, HAARP yapacak" deyin, "Şu tarihte şurda ABD şunu yapacak" deyin, tutturun be.

    Ama ona da bahane hazır, "önce söylersek, vazgeçer yapmazlar"

    İyi ya işte, vazgeçsinler, yapmasınlar, insanlığa bir hizmetiniz dokunsun.

    Ne desem bilemedim.Depremin insan eliyle tetiklendiğine inanmamak normal karşılanabilir bir şey.Bunun sağlam bir dayanağı yok çünkü.Ama ikiz kulelerin yıkılmasının sebebinin hala, 2011 yılında, terörist saldırısı olduğunu düşünüyorsan bu hayatı boşuna yaşıyorsun.Yahu o kulelerin yıkılmasından sonra ABD neler yaptı biliyor musun sen?Sizin gibiler kanıt yok diye bunu da reddediyor işte.O kuleleri yıkanlar kullandığın klavye kadar net biçimde bellidir.

    Deprem olayına gelirsek her konuda yazıyorum ama anlamak istemiyorsun sanırım.Kimse bunları kesinlikle HAARP yaptı demiyor."bazı depremler insan eliyle tetiklenebilir(insanların ufak da olsa etkisi olabilir)" diyoruz.Ben de Van depreminin yapay olduğuna inanmıyorum.Ama bu tür denemelerin veya çalışmaların olabileceğini düşünüyorum.Bu hayal gücüdür.Eski insanlar sizin gibi her şeye "olmaz" deselerdi bu gün bu kadar gelişemezdik.




  •  Türkiye'de Yakında Deprem Beklenen İller
  • "Ne diyeceğimi bilemedim" demişsin ama ardından bir sürü şey demişsin. Bir ne ne diyeceğini bilsen
    quote:

    Orijinalden alıntı: uohk061_TS

    quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl

    Türkiyede tarihte yaşanmış depremlerin listesi.

    Hocam senin liste 1899'da kaldığı halde bir sürü deprem olmuş ülkede. Ama bazılarına göre, bugüne kadar olanlar doğal felaketti, bundan sonra olacaklar HAARP.

    1999 Gölcük depremi için de sonradan bir sürü komplo teorisi üretilmişti. Ben bu komplo teorisyenlerinin bir kez olsun, olay olmadan önce ortaya çıktıklarını görmedim. İstisnasız hepsi olay vuku bulduktan sonra ortaya çıkıyor.

    İkiz kuleler yıkılıyor, sonra komplo teorisleri ortaya çıkıyor. Yahu ABD kendi binalarına saldıracaksa bunun planlarını aylar öncesinden yapmıştır. Niye olay olmadan önce sızmıyor da bu bilgi, nedense hep olay olduktan sonra sızıyor?

    Nedir bunun hikmeti?

    Yahu bir kere de olmadan önce çıkın ortaya "şu tarihte şurda deprem olacak, HAARP yapacak" deyin, "Şu tarihte şurda ABD şunu yapacak" deyin, tutturun be.

    Ama ona da bahane hazır, "önce söylersek, vazgeçer yapmazlar"

    İyi ya işte, vazgeçsinler, yapmasınlar, insanlığa bir hizmetiniz dokunsun.

    Ne desem bilemedim.Depremin insan eliyle tetiklendiğine inanmamak normal karşılanabilir bir şey.Bunun sağlam bir dayanağı yok çünkü.Ama ikiz kulelerin yıkılmasının sebebinin hala, 2011 yılında, terörist saldırısı olduğunu düşünüyorsan bu hayatı boşuna yaşıyorsun.Yahu o kulelerin yıkılmasından sonra ABD neler yaptı biliyor musun sen?Sizin gibiler kanıt yok diye bunu da reddediyor işte.O kuleleri yıkanlar kullandığın klavye kadar net biçimde bellidir.

    Deprem olayına gelirsek her konuda yazıyorum ama anlamak istemiyorsun sanırım.Kimse bunları kesinlikle HAARP yaptı demiyor."bazı depremler insan eliyle tetiklenebilir(insanların ufak da olsa etkisi olabilir)" diyoruz.Ben de Van depreminin yapay olduğuna inanmıyorum.Ama bu tür denemelerin veya çalışmaların olabileceğini düşünüyorum.Bu hayal gücüdür.Eski insanlar sizin gibi her şeye "olmaz" deselerdi bu gün bu kadar gelişemezdik.

    "Ne desem bilemedim" demişsin ama ardından bir sürü şey demişsin. Bir de ne diyeceğini bilsen, 500 sayfalık tefrika yazardın herhalde!

    Depremin insan eliyle tetiklendiğine inanmak normalse, inanmamak da normaldir çünkü altı üstü bir inanç meselesidir bu. Ortada kanıt yoktur, iddia vardır. İnanırsın veya inanmazsın...

    İkiz kulelerin bizahiti ABD tarfından yıkıldığına inanmak normalse, inanmamak da normaldir. Ortada yine kanıt yoktur. İddia vardır sadece.

    Üstteki doğruysa, alttaki de doğrudur. Üstteki yanlışsa, alttaki de yanlıştır.

    Üstelik her iki iddia türü de ortak bir paydaya sahiptir: İkisi de olay vuku bulduktan sonra dile gelir. Bir kez hadise vuku bulduktan sonra, ahkam kesmek kolaydır. Bu noktadan sonra hadiseyle ilgili binbir türlü senaryo düzebilirsiniz ama bunların kanıtı olmadığı sürece hiç birinin hükmü yoktur.

    Oysa yapılması gereken tek şey vardı:

    Ortada bir iddia var: İkiz kuleler ABD tarafından yıkıldı.

    Eğer bu gerçekse, bu bilgi neden olaydan sonra sızdı/sızdırıldı da önceden sızmadı/sızdırılmadı?

    Neden bu saldırıdan önce biz ABD'nin ikiz kuleleri vuracağını öğrenemedik?

    Ha, bu bilginin asla sızmadığını, bu iddiayı ortaya atanların olgular arasında ilişki kurarak bu sonuca ulaştığını söylüyorsanız, aynı olgular arasında kurulacak farklı tür ilişkilerle tam tersi sonuçlara da ulaşabilirsiniz. Yani bu yöntemin bir geçerliliği yoktur.

    Öncesinde ortaya atılan bir iddianın kanıtı olayın vuku bulmasıdır. Sonradan ortaya atılan bir iddianın ise gerçek olabilmesi için kanıtlanması gerekir.

    Ve kanıtlanmamış iddialara inanmak kadar inanmamak da doğaldır.

    İkiz kuleleri ABD'nin vurduğu kanıtlanmış değildir. Bir takım ipuçlarından yola çıkılarak, bu sonuca ulaşıldı. Daha doğrusu önce bu kanate varıldı, sonra bu kanaate uygun ipuçları araştırılıp bulundu. Ama sonradan tüm bu ipuçları gayet net bir şekilde çürütüldü. Bunu niye görmezden geliyorsun?

    http://www.popularmechanics.com/technology/military/news/1227842
    http://www.debunking911.com/jones.htm
    http://www.thebestpageintheuniverse.net/c.cgi?u=911_morons
    http://rationalwiki.org/wiki/9/11_conspiracy_theories
    www.commondreams.org/.../0427-29.htm

    ABD'nin ikiz kuleleri vurduğuna dair slaytlar internette elden ele dolaştırıldı, hatta National Geographic'te bu konu ayrıntılarıyla defalarca ele alındı. İnternette bu tezleri çürütüen slaytlar da dolaştı. Ben hepsini okuyup izleyerek, bu iddiaya inanmamaya karar verdim.

    Bu konuda ortada birbiriyle çelişen bir sürü komplo teorisi var. Peki hangisi doğru? Hangisine inanacağız?

    http://en.wikipedia.org/wiki/9/11_conspiracy_theories

    Yani inanmamamın maddi temelleri var. Laf olsun diye inanmıyor değilim. Aynı olay için birbiriyle çelişen bir sürü iddia var ve ortadaki sözde ipuçları bu iddiaya inanmamı sağlayamayacak kadar zayıf. Bu zayıf iddialarla sen inanırsın, ben inanmam.

    Keza deprem konusu da öyle. Marduk da öyle, 2012 kehanetleri de öyle. Atlantis de öyle. Bunların hepsi ya hiç olmayan ya da çok zayıf ipuçlarına dayandırılan iddialar. Bazıları ise tümden irrasyonel. Al birini vur ötekine.

    Bir deprem silahı geliştirmeyi hayal edebilirsin. Bu yaratıcı hayal gücüdür. ve benzeri hayllerle bilim ve teknolojik ilerlemeye katkıda bulunulan çok örnek vardır.

    Öte yandan bir deprem silahının yaratıldığını ve bununla Van depreminin oluşturulduğuna da inanabilirsin/hayal edebilirsin. Ama bu yaratıcı hayal gücü değildir, iddiadır ve kanıt gerektirir. Ötekisi ise kanıt gerektirmez.

    Bu ikisini birbiriyle nasıl karıştırıyorsun, karıştırabiliyorsun, yorumunu sana bırakıyorum.

    Gördüğün gibi işler o kadar basit değil. İnanmak kadar inanmamak da doğaldır.

    Ben ABD'nin masum olduğunu söylemiyorum. Irak ve Afganistan'a saldırırken çeşitli bahaneler üretmiş olabilir. Bunlardan biri (Irak'ta nükleer silah olduğuna dair ABD iddiası) sonradan bizzat kendileri tarafından çürütüldü. İsteselerdi, uyduruk bir nükleer silah üretip "bunu Irak'ın depolarında bulduk" diye ortaya çıkabilirlerdi. Ama yapmadılar...

    Şüphecilik iyidir ve bilimin doğrulama aracıdır. Ama aynı şüphecilik karşı iddiadan da şüphelenmeyi gerektirir.

    ABD'nin ikiz kuleleri vurduğundan şüpheleniyorsun (hatta şüphelenmiyor, iman ediyorsun) ama bu iddiayı yeminli ABD düşmanlarının sırf ABD'yi kamuoyunda zor durumda bırakmak için uydurmuş olabileceklerinden şüphe etmiyorsun!

    Bak arkadaş, ben her iddiadan şüphelenirim. Şüphemi giderecek tek şey çürütülemeyecek kanıttır. Her iddia 2 yönlüdür. Doğru olabileceği gibi yanlış da olabilir. Yeterli ipucu olmadığı halde, doğru olabileceğine inanmak ne kadar doğalsa, aynı yetersiz ipuçları yüzünden inanmamak da o kadar doğaldır.

    O yüzden neye şaşırdığını, bu kadar celallendiğini anlamadım. Sahi, benim bu iddialara inanmayışım seni niye geriyor?

    Rahatsız mısın?

    Bu komplo teorilerine inananlar buraya onlarca topik açıyorlar, onlara laf yok. Ben bir topik açıp görüşlerimi dile getirdim, adam ne diyeceğini bilemediğini söylüyor.

    Hayret ediyorum yahu!..

    Edit: İmla ve ekleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tralles -- 3 Kasım 2011; 9:54:41 >




  • Ben bu uzmanları anlamıyorum. Ahmet Mete Işıkara aşağıdaki açıklamayı yaptı.

    "Adana’da Özel Bilfen Okulları’nın düzenlendiği panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Işıkara, programın yapıldığı salona öğrencilerin, ’Deprem dede’ diye attığı sloganlarla girdi. Öğrencilere deprem anında ne yapmaları gerektiğini anlatan Prof. Dr. Işıkara, değişen deprem haritasının ardından Adana ve çevresinin de 1’inci derece deprem bölgesi olduğunu belirtti. Hatay’da olacak bir depremin, tedbir alınmazsa Güney Akdeniz Bölgesi’ndeki kentleri çok büyük bir şekilde etkileyeceğini belirten Prof. Dr. Işıkara, Marmara Bölgesi’nin de aynı şekilde tehlike altında olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Hatay’da da uzun bir süredir deprem yok. Özellikle 7’nin üzerinde deprem yok. Ama geriye baktığınız zaman Hatay’da 7’nin üzerinde depremler olmuş. Hatta Hatay’a gidip Hataylı’larla konuşursanız, onlar ’Hatay, 1- 2 kez yerle bir olmuş. Yerin altına göçmüş’ diye ifade ederler. Hatay’da olabilecek bir deprem Adana’yı da, Mersin’i de Gaziantep’i de etkileyecek. Kocaeli nasıl geniş alanı etkilediyse, burada aynı şekilde etkileyebilir. Bu gerçeği bilip korkmak yerine, tedbir almak gerekiyor."

    Ahmet Mete Işıkara'yı sabah bir haber programında gördüm. Adana ve çevresi Türkiye'nin en az riskli deprem bölgeleridir diyordu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Ben bu uzmanları anlamıyorum. Ahmet Mete Işıkara aşağıdaki açıklamayı yaptı.

    "Adana’da Özel Bilfen Okulları’nın düzenlendiği panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Işıkara, programın yapıldığı salona öğrencilerin, ’Deprem dede’ diye attığı sloganlarla girdi. Öğrencilere deprem anında ne yapmaları gerektiğini anlatan Prof. Dr. Işıkara, değişen deprem haritasının ardından Adana ve çevresinin de 1’inci derece deprem bölgesi olduğunu belirtti. Hatay’da olacak bir depremin, tedbir alınmazsa Güney Akdeniz Bölgesi’ndeki kentleri çok büyük bir şekilde etkileyeceğini belirten Prof. Dr. Işıkara, Marmara Bölgesi’nin de aynı şekilde tehlike altında olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Hatay’da da uzun bir süredir deprem yok. Özellikle 7’nin üzerinde deprem yok. Ama geriye baktığınız zaman Hatay’da 7’nin üzerinde depremler olmuş. Hatta Hatay’a gidip Hataylı’larla konuşursanız, onlar ’Hatay, 1- 2 kez yerle bir olmuş. Yerin altına göçmüş’ diye ifade ederler. Hatay’da olabilecek bir deprem Adana’yı da, Mersin’i de Gaziantep’i de etkileyecek. Kocaeli nasıl geniş alanı etkilediyse, burada aynı şekilde etkileyebilir. Bu gerçeği bilip korkmak yerine, tedbir almak gerekiyor."

    Ahmet Mete Işıkara'yı sabah bir haber programında gördüm. Adana ve çevresi Türkiye'nin en az riskli deprem bölgeleridir diyordu.

    çok tepki yağmıştır, o da insanları rahatlatmak için fay hatlarının yerini değiştirmiş olabilir.




  • Bandırma, Bursa ( Gemlik-Mudanya hattı) ve İstanbul... Fırtına öncesi sessizlik var beyler.
    Bir gün mutlaka olacak ve ne yapacağız hiç bilmiyorum.
  • ışıkara adana hakkında sakin açıklamasında bulunmadı. akkuyu bölgesi hakkında konuşmuştu, nükleer santralin yapılacağı yerin en sakin bölgelerden olduğunu söylüyordu.


    konuya gelirsek, mükemmel bir konu olmuş, ileride komplo teorisyenlerine referans olarak bu konuyu veririz
    deprem beklenen yerler hakkında ben de bir ek yapayım. erzincan ile karlıova arasında çok uzun süredir kırılmamış bir bölge olduğundan bahsediyorlardı.

    39 yılında erzincan depremi ile 360 kilometrelik bir fay kırıldı. öncelikle bundan bahsedeyim.
    erzincan'dan amasya'ya kadar büyük bir yırtık oluştu.
    bunu da, depremlerin doğal yollarla olurken nasıl muazzam kırıklar oluşturabildiğinin görülmesi için söyledim.

    92 erzincan depremi, 49-65- ve 2005'teki toplam 4 karlıova depremleri ile bölgede kırılmamış toplam 120 kilometrelik fayların çok büyük stres altında kaldığını söylüyorlar.

    bölgenin önemi hakkında bilgisi olmayanlar için ek, doğu anadolu ve kuzey anadolu fay hatlarının kesiştiği kısımdan bahsediyorum.

    tarih boyunca yaşanan depremler hep yıkıcı olmuş bu bölgede.




  • Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: “1688’den beri suskun”

    “17 Ağustos’un ardından Marmara’da bir daha o denli büyük bir deprem beklenmiyor. İstanbul’da 18. Yüzyıl boyunca gerçekleşen büyük depremler sırasıyla 1894 ve 1912 yılında tekrarlandı. Sonrasında ise 1999 Gölcük depremi geldi. Ege Bölgesi ve İzmir’de ise tarihsel olarak çok büyük depremler yaşanmasına rağmen Marmara Fayı’nın aksine 18. Yüzyıldan bu yana büyük bir deprem yaşamadı ve fayda büyük bir stres birikti. 10 Temmuz 1688’de İzmir’de büyük bir deprem oldu. 10 binden fazla insan can verdi. Aynı hatta 1700’lü yıllarda, 2 deprem daha yaşandı. Ege Bölgesi’ndeki deprem hareketliliğini 3 büyük deprem kuşağı etkiliyor. Bu kuşaklar sırasıyla Denizli’den çıkıp Aydın’dan Kuşadası’na kadar gelen Büyük Menderes Fayı, diğeri ise Denizli’den çıkıp Bozdağlar’ın kuzeyinden dolaşan Fay hattı. Son olarak da Bakırçay Vadisi boyunca uzanıp sonrasında Gediz ve Simav’a kadar gelen büyük kuşak. Bu kuşaklar içinde son derece sinsi bir deprem hattı var. Karaburun Yarımadası’nın doğu kenarından İzmir çöküntü çukurunu kesen Sakız Karaburun-Yeni Foça fay hattı. Bu fayın etkisi ise İzmir’den başlayarak Bergama’ya kadar uzanıyor. Bu fay hattı 1990’lı yıllardan beri etkili. Bu faaliyet 6’lık deprem yaratabiliyor ancak fayların uzun zamandır büyük stresi boşaltmamış olması ve birbirine paralel olması İzmir’de büyük tahribat yapabilecek 50-60 kilometreyi etkileyebilecek. Hareketlilik 7 şiddetinde bir depreme her an dönüşebilir. Dolayısıyla 1990’dan beri süregeldiği şekliyle Ege bölgesinde hareketlenmeler devam edecektir. 5 şiddetini bulabilen ölçülerde gerçekleşen hareketler istatistiksel olarak 10-15 kere tekrarlandığında Ege’de 6,5-7 şiddetinde bir deprem gerçekleşiyor.”


    http://www.gazete5.com/haber/ege-de-deprem-bekleniyor-siddeti-7-sener-usumezsoy-14-kasim-201-58617.htm

    genel olarak 3 beklentiden haberim var. 2 tanesini verdim, hatay hakkındaki beklenti de konuya eklenmiş zaten.




  • İnsanları çook uzaklardan öldürebilen (ses, elektrik vb. gibi etkilerle) bir makinenin varlığından şüphelenilse ve insanların toplu olarak öldükleri gözlemlense, insanlar daha önce de ölüyordu böyle bir şey olamaz der doğal depremci arkadaşlar

    Domuz gribi, kuş gribi, zart gribi, cart virüsü derken et yiyen bakteri piyasaya sürüldüğünde de insanlar 500 milyon yıldır hasta oluyordu demezsiniz inşallah



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 4 Kasım 2011; 5:54:55 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    İnsanları çook uzaklardan öldürebilen (ses, elektrik vb. gibi etkilerle) bir makinenin varlığından şüphelenilse ve insanların toplu olarak öldükleri gözlemlense, insanlar daha önce de ölüyordu böyle bir şey olamaz der doğal depremci arkadaşlar

    Domuz gribi, kuş gribi, zart gribi, cart virüsü derken et yiyen bakteri piyasaya sürüldüğünde de insanlar 500 milyon yıldır hasta oluyordu demezsiniz inşallah


    Bu tür yaklaşımlara literatürde demagoji deniyor sanırım.

    İnsanlar doğal sebeplerle öldükleri gibi beşeri sebeplerden de ölürler. Bunu herkes bilir. Bu nedenle insanoğlu beşer sebepleri en aza indirmek için adalet sistemi geliştirmiştir ve adalet sistemleri var olduğundan bu yana her ölüm beşeri sebeplerden mi yoksa doğal sebeplerden mi diye araştırılmaktadır.

    Bunu da herkes bilir.

    Öte yandan toplu ölümler doğal olabilmekle birlikte olağan değildir. yaşamın olağan seyrinde toplu ölüm nadir görülür ve bu nedenle sebepleri herkesin merakına konudur ve mutlaka araştırılır.

    Şimdi bunların hepsi biliniyorken bunu söylemen demogojiden başka bir şey değildir.

    Bir yerde sebebi bilinmeyen toplu ölümler olsa bunu herkes merak eder. Ayrıca polis teşkilatı diye bir teşkilat var. Sebebi bilinmeyen bireysel ölümleri bile bu teşkilat araştırıyorken, sebebi bilinmeyen toplu ölümleri mi araştırmayacak?

    Peki tababet ne güne duruyor? Sebebi bilinmeyen toplu ölümleri tıp camiası merak etmeyecek mi?

    Ya adli tııp? Ya adalet?

    Ya medya? Ya kamuoyu?

    Tüm bunlar biliniyorken, sebebi bilinmeyen bir toplu ölüm vakası söz konusu olduğunda ben "doğaldır, doğal" diyeceğim, öyle mi?

    Pes!

    Senden farklı olarak ben sadece sebebini merak ederim ve sebebi açıklamak için fantezi peşinde koşmam. Aramızdaki fark bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tralles -- 4 Kasım 2011; 10:00:21 >




  • konu dışında bir üyenin haarp hakkındaki yorumu çok hoşuma gitmişti.

    haarp cihazının deprem ürettiğine inanmak, su sayacının su ürettiğine inanmak gibidir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    konu dışında bir üyenin haarp hakkındaki yorumu çok hoşuma gitmişti.

    haarp cihazının deprem ürettiğine inanmak, su sayacının su ürettiğine inanmak gibidir

    Bazı insanlar neden olağan sebepler dururken olağanüstü sebepler peşinde koşarlar ve bunu bir saplantı haline getirirler?

    Halihazırda bir vakanın ortada makul bir açıklaması varken, neden bu açıklamayla yetinmeyip, anormal ve garip (extraordinary) veya fevkalade açıklamalara yönelirler?

    Hayatın vasatı içinde zaten sürekli tekrar eden ve birbiriyle neden-sonuç bağlamında ilintili sebepler yerine mistik sebepler bu insanlara daha gerçekçi gelir?

    Bu, şüphecilik midir yoksa kuruntu mudur?

    Bu mesele gerçekten ilginç ve bu davranış biçimine sosyo-psikolojik bir yaklaşım gerekiyor sanırım.

    HAARP projesinde bu tür merakları gıdıklayan bir esrar perdesi var. Proje Alaska Üniversitesi, ABD Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri işbirliği ile yürütülüyor. Bu da ister istemez soru işaretleri doğuruyor proje üzerinde, bunu anlıyorum ama dünyada olan biten her depremi de HAARP'tan bilmek ancak "obsesyon" ile açıklanabilir.

    Endonezya'da deprem oldu, HAARP'tan bilindi.
    Japonya'da deprem oldu, HAARP'tan bilindi.
    Van'da deprem oldu, sebep yine HAARP.

    Ya kardeşim, bir kere de doğal sebeplerden deprem olsun, n'olur!..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    Senden farklı olarak ben sadece sebebini merak ederim ve sebebi açıklamak için fantezi peşinde koşmam. Aramızdaki fark bu.




    Kimse her depremi HAARP yaptı demiyor şaka mı yapıyorsunuz? Özellikle Japonya depremini ve Rusya'daki aşırı sıcakları HAARP'ın yaptığına inanıyorum ama kimse kesin iddialarda bulunamaz. Böyle bir teknoloji olduğu biliniyor, düşünülüyor ve Van depreminin zamanı tesadüf dedirtemiyor bana.

    Hugo chavez bile söyledi kıtalar ötesinden Rusyada çöl sıcakları olduğunda rus halkı ABD'yi suçladı. Herkes bizim gibi uyumuyor çok şükür ki, şüpheci insanlar da var size rağmen. Uzatmayacağım. Deneylerini bile paylaştık bu projenin ama gösterdiğimiz onca şeye rağmen sadece DOĞALLIK arama peşindesiniz, içinizi rahatlatıyorsunuz sanırım

    Bir gün söylediklerimi tamamiyle idrak edeceğinize adım kadar eminim. O yüzden bir gün beni hatırlamanız ve yanıldığınızı anladığınızda kafama tüküreyim demeniz benim için yeterli, bunun olacağını biliyorum

    Umarım insan hayatının birileri için sinek hayatı kadar değeri olmadığı şu dünyada, dolaylı veya direk olarak sinek gibi ezilen siz veya yakınlarınız olmazsınız. OLAĞAN'lığa, DOĞALLIĞA inanan birisi için çok yıkıcı olurdu bu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    Kimse her depremi HAARP yaptı demiyor şaka mı yapıyorsunuz?

    Hocam sen demiyor olabilirsin ama diyen çok:

    Google'a HAARP + Earthquaqe yazarsan daha ilk sayfada şu depremlerin HAARP ile bağlantısı olduğunun iddia edildiğini göreceksin. Diğer sayfalara bakmadım bile:

    Haiti, Japonya, Virjinya, Çin, Van, Şili ve İrena fırtınası

    Bunlar son bir kaç yılda olan major doğal afetler. Sen bulmamışsın ama birileri her majör depreme bir HAARP kulpu takmış.

    Ee, n'olacak şimdi?

    Hani "kimse her depremi HAARP yaptı" demiyordu?


    Bal gibi de diyor!..


    Günümüzde "PARANOYA" o hale geldi ki, olan her doğal afetin ardında ABD parmağı aranıyor.

    Söyle şimdi nasıl ciddiye alayım?

    Benim önerim "doğal afetler"e bundan böyle "yapay afetler" diyelim çünkü olan her afete birileri ama mutlaka birileri "yapay" kulpunu takıyor.

    Edit: ekleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tralles -- 4 Kasım 2011; 14:09:44 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tralles

    Hocam sen demiyor olabilirsin ama diyen çok:

    Google'a HAARP + Earthquaqe yazarsan daha ilk sayfada şu depremlerin HAARP ile bağlantısı olduğunun iddia edildiğini göreceksin. Diğer sayfalara bakmadım bile:

    Haiti, Japonya, Virjinya, Çin, Van, Şili ve İrena fırtınası

    Bunlar son bir kaç yılda olan major doğal afetler. Sen bulmamışsın ama birileri her majör depreme bir HAARP kulpu takmış.

    Ee, n'olacak şimdi?

    Hani "kimse her depremi HAARP yaptı" demiyordu?


    Bal gibi de diyor!..


    Günümüzde "PARANOYA" o hale geldi ki, olan her doğal afetin ardında ABD parmağı aranıyor.

    Söyle şimdi nasıl ciddiye alayım?

    Benim önerim "doğal afetler"e bundan böyle "yapay afetler" diyelim çünkü olan her afete birileri ama mutlaka birileri "yapay" kulpunu takıyor.

    Edit: ekleme

    Bak İrene kasırgası dedin paranoyaklığım depreşti şimdi Çünkü 95 yılındaki illüminati oyun kartlarında, bu tür kasırga felaketlerinin olacağını öngeren bir kartımız var Haa, paranoyanın arttığının ben de farkındayım çünkü oyun kartlarında paranoya diye bir kart da var

    Siz tasvip etmeseniz de ben her şeyin ardında ABD parmağı aranmasını hoş karşılıyorum. Aksi hali daha tehlikeli çünkü. Bahsettiğim türde güçlerin, insanların bizi paranoyak hale getirmek istediği su götürmez bir gerçek. Fakat burda çelişkili durumlar oluşuyor. Paranoyadan kaçarken, bazı geçekleri inkar da ediyor olabiliriz. Paranoyanın insanlar üzerinde egemen kılınmaya çalışılması, bu gibi gerçeklerin "paranoya" olarak adlandırılıp üzerinde durulmaması ve düşünülmemesi için olabilir mi? Evet belki bu da bir paranoyadır, belki de değildir İşte bu yüzden düşünülmesi, kestirip atılmaması gerekiyor. Çünkü kesin karar veremeyeceğimiz ama çok önemli konular. Bence şüphecilik iyidir.

    Ama mesnetsiz şüphecilikle çoğu zaman ben de karşılaşıyorum çok itici ve çocukça, haklısınız. Bu dünyayı yöneten insanların gücüyle alakalı tabi, gözü korkan insan paranoyaklaşıyor dediğiniz gibi. Gidip de bilmem nerdeki depremi HAARP'ın yaptığını nasıl hangi belgelerle iddia edebilirsin ki? DOĞALCI arkadaşlar daha anlayışlı, meraklı ve araştırmacı olursa, YAPAYCI arkadaşlar da daha az kesin konuşup daha mesnetli iddialar ve şüpheler ortaya atarlarsa sanırım sorun olmaz.

    Haa unutmadan, Şili'de de çok dalavere döndürmüştür ABD bu arada. Halkın kaynaklarını elinden alarak uydu bir hükümetle ülkenin afedersiniz anasını bellemişlerdir. Şili veya başka bir Güney Amerika ülkesinde, bu kıtaya umut aşılayan mutlu sonla biten ABD karşıtı bir halk zaferi de vardı. Geçen bir belgeselde izlemiştim. Haiti ve virjinya hakkında bilgim yok. Ben bunu araştıracağım mesela, kulağa saçma da gelse...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 4 Kasım 2011; 16:00:19 >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.