Türkiye'de insanlar ne zaman İNSANİ ŞARTLARA KAVUŞACAK? (2. sayfa)

Büyük balık küçük balığı yer. Ülkede orman kanunları geçerli. Küçük balık normal vatandaş oluyor. İnsani şartlara döneceğine dair umudum yok. Zaten umutsuz olup ta gitme imkanı olanlar ülkeyi terk ediyor.

İnsani değerlere sahip olmayan bir toplumda insani şartlar beklemek boş hayal. Mesela en temel değerlerden biri dürüstlük-doğruluk yok.

Tüm ülke de ataistlik ya da deistlik olmadan sonrasında tüm dinlere ait ibadet haneler kaldırılıp tüm parasal desteği kesilip sonrasında tüm okul adı altında ki beton yığınları kapatılıp tüm okuyan bireylere sınırsız mobil internet ya da sabit interneti hakkı tanınıp online eğitime geçilince olabilir.Bu süre zarfında şirketlere öğrenci çalıştırma şartı ve 100 kişilik bir şirket %10 çalışanı kadar öğrenci çalışan alırsa vergi indirimi hakkı kazanması gibi teşvik edici hareketler yapılmalı gençlerin deneyim edinmesi için.Okul gibi beton yığınlarına harcamadığı boş vakti değerlendirebilicek zanaat kursları ve dersleri verilmeli ama gene gerçek işletmelerde ve işin başında olmalı bunlar.Bunu yapmayı kabul eden işletme sahiplerine vergi indirimi + siğorta kolaylığı garantisi verilmeli.Sonrasında ülkede yavaş yavaş gelişim başlar.Üretim başlar.Gençler fikir bulup uygulayabilir çünkü zamanları ve internetleri olucak + deneyim edinebilicekler o konuda.

Diğer türlü 500 yıl geçse türkiye düzelemez.Çünkü bir dünya boş beleş işe kaynaklar harcanıyor ama gençler bunlar arasında hiç bir zaman yok.

Ortadoğu topraklarında huzur, refah bunlar olmayacak terimler. en azından 25-30 yıl olmayacağını kesin

Çok uzak zamanlarda belki, iktidar değişiminin etkisi olur fakat sadece iktidar değişmesiyle olabilecek birşey değil bu. Kültürümüzün kökten değişmesi gerek.

Akrabalarını, çevresini kayırmayan liyakata önem veren, rüşvet almayan, yolsuzluk yapmayan, eğitime önem veren, 3-5 kuruş için çakallık peşinde koşmayan ve buraya yazmakla bitmeyecek

nice benzeri olumsuzlukların olmadığı bir kültüre kavuştuğumuzda ilerleriz. Bu ülkenin her kesiminde var ve içimize işlemiş. Gelişmiş kuzeybatı ülkeleri bu olumsuzlukları çok aza indirdiği için bu durumda.

Tek etkileyici faktör bu değil elbette ama insanların hayat kalitesinin artması ile yolsuzlukların az olması direktman korelasyon içinde. Önemli görevlerin başına o işi hakkıyla yapacak adamlar getirdiğinizde herşeyden tam verim alırsınız.

Almanya da 1 senelik Barista ve Garson maaşı ile Audi alınabilirken veya 2013 Model Porsche Cayenne (35.000€) taksitle alınabilirken, Türkiye'de jantını alamazsın.

Düşünsenize Starbucks veya herhangi bir restoranda çalışıyorsunuz ve işe 2013 Model Porsche Cayenne'niniz ile gidiyorsunuz. Düşünemediniz değil mi? İşte bunu herkesin düşünebildiği zaman aydınlanma yaşayacağız ve bu seviyeye doğru gelişmeye başlayacağız.

ihtilal

bu işler kültürdür. türk milletinin kültürü bu. iktidarlar değişir partiler değişir kültür değişmez

tıpkı daha düşük eğitim düzeyine sahip kitleyi eleştiren, görece daha eğitimli ve kültürlü kitlenin dahi aşağılayıcı bir dil kullanması genellemeler yapması kendi düşüncesi dışındaki bakış açılarına tahammül edememesi gibi. çünkü okumuşu cahili zengini fakiri hepimiz türküz ve kültrümüz modern yaşama ve demokrasiye müsait değil.

%42'si asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş bir halktan bahsediyoruz.

tabiki işveren akpyi destekler ve tabiki bu %42 ne kadar fakir kalırsa o kadar sesini çıkaramaz işini kaybetme korkusuyla...

Hiçbir zaman, kendisini yurtdışına atabilen insani şartlara kavuşacak.

Türkiye ne zaman ürettiği kadar ithal ederse o zaman ne yazıkki.

Sürekli büyüyen cari açığın karşılığı sürekli artan vergi olacaktır.

Ben vatandaş olarak ne yapayım diyebilirsiniz haklısınız ama en azından atıyorum temizlik ürünü yerlisi varken ithalini almayın. P and G gruptan Coca Cola Company ürünlerinden ürün alacağınıza Torkudan alın mesela

Bir söz var "bir ülkede demokrasinin oturması için 200 sene gerek" diye,yani bir 100 sene daha var en az.

Yani çok az kaldı diyorsun. 30 a yaklaşmış biri olarak yeni nesilde 20 kişiden sadece biri çok inançlı babası imam olarak çalışan birinin 3 çocuğundan 2 si deist olarak degisiyor. Fakat bunların sorumlusu da AKP zaten halkına karşı gençlere karşı aldığı kararlar hep yanlıştı. Çocuklar zaten internetle iç içe. Temel ihtiyaçlardan alınan vergileri görüyorlar artik. Yurtdışındaki gençten ne farkım var benim bir telefon bir notebook alamıyorum diyor her genç. Yani ben liseyi bitirir bitirmez 2 ay çalışıp kendime sıfır bilgisayar toplayıp telefon almıştım sonra üniversite zaten. Şimdi 2 ay çalışıp bunları alsa ya gençler 😂 İş bulmalarını geçtim 4bine celeron notebook alıyorsun öyle bir ekonomi

Yeni Nuh tufanı olup kötüler öldükten sonra belki duzelir. Ama bir Nuh tufanı veya Pompei felaketi olmali. Hersey çığrığından çıktı. Vahşet,cinayet,haksızlıklar,sahtecilik,dolandırıcılık,inkar,isyan arşı geçti.

""Tek eğlenceleri çay içmek olmadığında,""

diğerlerinin hiçbirini yapmıyorum "ama çaydan başka eğlencem yok" sorun olur mu? Çünkü para yok.

Kesinlikle katılıyorum. Türkiye'de insan profili o kadar değişti ki, eskisinden çok farklı bir hale geldi.. Bunu anlamak için sadece 1970-80 dönemi televizyon yayınlarını izlemeniz yetecek ve artacaktır, hani bir üniversite mezununun bile parmakla sayıldığı günler, insanların pek çoğu ancak ilkokul görmüştü ama cahillik bu denli yaygın değildi.. 

Bizim insanımızın sorunu öğrenmemek veya bilmemekle değil, şu veya bu bahaneyle bilip de yapmamakla ilgili.. 

Önceden beyefendilik, kibarlık, nezaket, terbiye, edep, bunlara değer, liyakati olana yetki verilir, bu kişiler çevresindeki insanlara rehberlik eder, yol gösterirdi.. Şimdi bilmeyen bilene yol gösterir oldu, haksız haklı oldu, suçlu güçlü oldu, bunların sesi gür çıkmaya başladı, nezaketi zayıflık, mütevaziliği aptallık, iyi niyeti enayilik ve pasiflik, yüzsüzlük ve edepsizliği özgüven, patavatsızlığı dobralık, kazık atmayı zeka yerine koyan, dini gösteriş sanan büyük bir salgın giderek yayıldı.. 

Hani Allah'ın sopası yok diyorlar ya, hayır, işte bu Allah'ın sopası, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az..

Bunun sebebini siyasette şurada burada aramayın.. Bugün fert olarak, yurttaş olarak herkes kendi evinin önünü süpürseydi bugün bu durumlara gelmezdik..