Türk Dış Politikası Gündemi - OCAK 2021 (89. sayfa)

Hocam Sirte'de savaş uçakları var, herşeyden önce watiye'ye uçaklar indirmeliyiz.

Aaaa kanka son bıraktığımda strateji dehaları vardı burada.

Mısır ile konuşmalar başlamıştı, bizimle anlaşacaklardı, Akdeniz'de her yerde doğal gaz arıyorduk.

Libya'da asla ateşkes yoktu du bakiiim 45 gün önce falanda sirte'yi, cufra'yı almıştık. Trump da arkamızdaydı.

Olmadı mı ya?

Kına yak

Diyecem ama kına sarfiyatı olur.

Bundan sonrası sana değil. Sen git maaş li işine iç siyasete devam et.

Bu konuda Cihat Yaycı nin zaten öngörüleri vardı. Ayrıca yunan bunu yaparak bize karşı savunduğu tezlerini kendi eliyle çürütür diyordu.

Ayrıca bizim libya ile olan anlaşmamız oldukça onlar ne yapsa hikaye.

Zaten bu iş ya siyasetle çözülecek ya da savaşla

Yada Türkiye den biri çıkacak ben vazgeçtim diyecek ki bence şu an en çok bekledikleri de o. Türkiye de iktidarın değişip şu an ki politikalardan vazgeçilmesi. Yoksa onlar da çok iyi biliyor ki ne yaparlarsa yapsınlar ya bizle anlaşacaklar yada savaş kopacak.

Ülkemiz kendi çıkarları için elinden ne geliyor ise fazlasıyla yapmaya çalışıyor. Biz libya ile anlaşma yapana kadar adamlar işi bitirdik gözüyle bakıyordu. Hatta öyle ki boru hatlarının bile nerden gideceği belirlenmişti anlaşmalar yapılmıştı. Biz anlaşma imzalayıp libyadaki hükumetin düşmesini engelleyince bir anda ne yapacaklarını bilemez oldular. O günden beridir de ellerindeki tüm argümanlar ile saldırmaya çalışıyorlar.

Mesele onların ne yaptığı değil. Onlar zaten ellerinden geleni yapacaklar. Ama bizim olaya nasıl baktığımız daha önemli. Içimizde halen olayın önemini kavrayamayan boş işler olarak bakan ve bunu yazarken de gülümseme koymaktan utanmayan (kim acaba ) veya ne işimiz var diyen veya ülkemiz çoğu yerde elinden geleni yaparken ses etmeyip karşıdaki şeytan ittifakının adımları sonrası kendi ülkesini ti ye alan ( kim acaba) bir guruh var. Mesele burda.

Biz ülke olarak kararlılığımızı ortaya koyduk. Koymaya devam ediyoruz. Bir sefer de bu guruh ülkesinin yanında olsa ya. Ama nerdeee.

Bizim ne mısıra ne yunana ne abd ye ne israile ne fransaya ihtiyacımız var. Içimizdeki kendi devletine düşman guruh yetiyor da artıyor

tayyibe gram güvenim yok. sırf petrol bulurum da ekonomiyi biraz toparlarım diye bu akdenize sarıldı. yoksa tayyonun gram umrunda olacağını sanmam. euro dolar biraz daha yükselsin kıbrıs"ı bile yunana bırakacaktır.

lakin mavi vatana sahip çıkılmalıdır.yunana ve fransıza taviz vermemeliyiz! bu milli meseledir.

Atatürk'ün taarruz sonrası ilk emri "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" demesi bile içindeki gizli ama 1000 yıllık mesajı göstermektedir!

Allah bu ülkenin başına ulusal çizgide sağ bir parti getirmeli. yoksa işimiz zor. dinci ve ülkücü sağ partiler bir halta yaramayıp ancak ülkeyi geri götürdüler.

libya konusunda hem hafterle hem mısırla hemde diğerleri ile arabuluculuk yapılmalı. Rusya bu konuda köprü olabilir. Amerika için suriyeye girdi tayyo! Suriye den çıkıp 5 milyon suriyi geri postalayıp böylece rusya aracılığı ile hem suriye hem mısır ile masaya oturulup bu sorun çözülmelidir. tayyo değişmeden bu da pek mümkün görünmüyor.

Gönlümden geçen Sinan Oğan gibi bir dış işleri bakanı, imamoğlu gibi iç işleri bakanı ve Ali Türkşen gibi bir milli savunma bakanımızın olmasıdır. işte bu cahil toplumla malesef zor.

Kalıcı başarı derken ?

Dostumuz var mıydı ki?

Ne beklenirdi ki?

Çok uluslararasi siyaset bilen kardeş acaba neyden bahsettin ?

Yada şöyle sorayim

Biz doğu akdenize ellemesek ab yunan bizle uğraşır mi?

Biz libyaya ellemesek fransa mısır bea suud bizle uğraşır mi?

Biz suriyeye ellemesek rusya abd bizle uğraşır mi?

Tamam bunlar masal hepsi. Ok. Bunları da geçelim.

Ne yapacaktık? Yunan ile dost olsak doğu akdenizde Turkiyenin de hakkı var der mi?

Abd ile dost olsak suriyede pkk devleti kurmak Türkiye ye ayıp olur der mi?

Fransa mısır bea suud rusya ab abd yunan israil ve cümlesi ile dost olsak bizi severler mi? Yada sevmeyi geçelim.. saygı duyup hak hukuk gözetirler mi?

Haydi bunlar da masal. Tamm peki.

Yunan ile anlaşmaya kalksak anlaşır mi?

Mısır ile anlaşmaya kalksak anlaşır mi?

Yada şöyle sorayim. Ne yapmak lazım? Hepsini geç sen. Ne yapacaktık?

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı: (Beyrut Saldırısı Hakkında)

''Lübnan ile deniz yetki alanları antlaşması yapalım dedik, akabinde bu olay oldu... 2010 yılında Libya ile yapalım dedik, Kaddafi devrildi... Mısır ile yapalım dedik Mursi devrildi... Enteresan...''

Dışişleri Bakanlığı:

"Yunanistan ile Mısır arasında bugün imzalanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması, Türkiye için yok hükmündedir"

"Sözde sınırlandırılan alan, Birleşmiş Milletler’e de bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde yer almaktadır."

“Anlaşma yok hükmündedir. Bu anlayışımız sahada ve masada ortaya konacaktır. Türkiye’nin,sözkonusu alanda herhangi bir faaliyete izin vermeyeceği ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarların savunmaya devam edileceği kuşkusuzdur.”

Keops piramidini ibadete açarak gereken cevabı verecektir devletimiz.

Türkiye'nin son yıllarda içerde ve dışarda karşılaştığı tüm tehditler mevcut yönetimin büyük bir öngörüsüzlüğünden kaynaklandığını kimse inkar edemez.2011 senesine kadar Türkiye'nin tek dış tehdit sorunu pkk idi.Lakin 2011 senesinden sonra dış tehditler giderek arttı.Bunda Suriye iç savaşında taraf olmanın büyük bir payı var.

Şimdi kimse bana ''Esad masum halkı öldürüyordu.Onun yanında mı olacaktık?'' demesin.Böyle laflar ancak dizilerde ve filimlerde edilir.Gerçek hayatta bir karşılığı yoktur.Çıkarın kimden yanaysa ondan olacaksın.Hem 2011 senesine kadar Suriye'de demokrasi mi vardı da biz onlarla ortak bakanlar kurulu toplantısı yapmıştık?Sınırdaki mayınlar bile bu yönetim döneminde temizlenmemiş miydi?'Kardeşim Esad' denmiyor muydu?İki ülke arasında vizelerin kaldırılması gündemde değil miydi?Bütün bunlar yapılırken o katil dediğiniz adamla anlaşılıyordu başkasıyla değil.Peki ne oldu da 2011 senesinden sonra bütün Orta doğu ile kavga eder hale geldik?

Burnumuzun dibindeki iki ülke yani Suriye ve Irak malum yönetim döneminde karıştırıldı.Irak resmen işgal edildi,Suriye ise bölündü.Tüm bunlar kime fayda sağladı?Biz mevcut statükoyu korumaya çalışacağımıza mevcut durumun bozulmasına destek verdik.Ne sanılıyordu koca Suriye'nin yönetimi bize mi bırakılacaktı?Ne olduğu ortada Suriye şuan fiilen üç'e bölünmüş durumda.Suriye'nin bir kısım topraklarını YPG'yi ve İŞİD'i ileri sürerek kontrol altına aldık ve buralara da lafta ılımlı muhalifleri yerleştirdik,öte yandan YPG İŞİD ile mücadele bahanesi ile uluslararası kamuoyunda bir güzel reklam edildi dahası İŞİD'in ele geçirdiği tüm alanlar YPG kontrolüne verildi..Suriye'nin Güney kısmı ise Esad yönetiminde kaldı.Tam anlamıyla istikrarsız ve her an Türkiye'nin bütünlüğüne tehdit olabilecek bir ülke ile sınır olduk.Eskiden sınırımızın ötesinde sadece Suriyeliler,Iraklılar varken tek sorunumuz Pkk iken şimdi sınırlarımızda Amerikalılar,Fransızlar,Ruslar cirit atar hale geldi.

Dahası bölgede 'Yeni Osmanlı' politikası güderek bölge yönetimlerinin bizden uzaklaşmasına neden olduk.İsrail ile ilişkilerimizi sırf içerden birkaç oy daha fazla almak için göz göre göre bozduk.Arapların bile sahiplenmediği Filistin davası için kendimizi ortaya arttık.Sonuçta Filistin bir kere bile olsun Türkiye'nin yanında yer almazken biz karşılıksız aşıklar gibi ille de Filistin dedik.Sonuç ortada..

Son olarak ülkeye tüm şeriatçıları gözü kapalı aldık.Pakistanlılar,Afganlılar,İranlılar,Suriyeliler ülkede cirit atar hale geldi.Etnik yapımız tehlikeli birşekilde bozuldu ve bozulmaya da devam ediyor.Tüm devlet kademeleri ise ne idüğü belirsiz cemaatlere peşkeş çekilmiş vaziyette.TSK içinde bile bu yapılanmalar hala daha var ve ne yazık ki ciddi anlamda bunlarla mücadele edildiği de görülmüyor.Hem içerde hem de dışarda çöken bir politika ile karşı karşıyayız.

Akdeniz politikası ise son dakikada giriştiğimiz doğru bir hamle lakin onda da sadece askeri gücümüzle var olmaya çalışıyoruz.Mısır yani Sisi ile anlaşmaya yanaşmıyoruz,İsrailin lafı bile geçmiyor.Bu ülkelerle kapalı kapılar ardında görüşmeler elbette sürüyordur lakin Yunanistan gibi tüm ağırlığımızı koymuyoruz.Sonuçta diplomasi ile askeri güçlerimizi desteklemiyoruz ve ortada mızıkçılık yapan çocuk gibi kalıyoruz.Türkiye'nin en kısa sürede Esad yönetimi,İsrail ve Mısır yönetimi ile tüm düşmanlıkları bırakıp dostane ilişkiler geliştirmesi şart.

yukarlarda bi mesajda sayın cihat yaycı bey'in söylemi olayları tam olarak ortaya koymaktadır.

cihat bey bu işlerin içinde yoğrulmuş biridir. tabi çeşitli alıntılar yapılıyor ama bu söylemler doğru mu yanlış mı net bilemiyorum.yalnız yukarıdaki söyleme birebir katılıyorum.

bazı insanlar 2002 öncesi dost* olduğumuz ve iyi geçinemediğimiz bazı ülkeleri sıralıyorlar. ancak sanırım bilmiyorlar; birilerinin ayağına basmadığın sürece ve hatta onların çıkarlarına çalıştığın sürece dost* olurlar. ne zaman ki sesin çıkar,onlara çalışmaktan vaz geçip kendine çalışmak istersin ya da başkalarına çalışmak istersin/başkalarıyla çalışmak istersin o zaman gerçekler gün yüzüne çıkar.

dost sandıklarınla papaz olursun  

aslında dost olmadıklarını anlarsın.yani normalde anlar insan   onlar için sadece kendi çıkarları vardır çünkü. bu durum bırakın devletleri günümüz insan ilişkilerinde bile böyle olmuştur artık.tecrübe etmiş insanlar bunu çok iyi bilirler.

biz kendi çıkarlarımızı dostlu* ve/veya dostsuz korumak ve kollamak zorundayız.yer altı ve yer üstü kaynaklarımıza sahip çıkıp ekonomimize kazandırmak zorundayız. yoksa fakirlikten,kölelikten kurtulamayız ve dahası sonraları canımızdan da olabiliriz. en basit örneği bugün afrika halklarının çoğunun durumu ortadadır. geçmişte batıya köle olarak götürülen siyahi insanların bugünkü torunlarının halleri ortadadır.

görmek,anlamak isteyenler için örnekler çoktur.

Türkiye Antalya açıklarında Rodos ve Meis adaları arasında atışlı tatbikat yapılacağını Navtex ile ilan etti.