THE LAST OF US: PART II | ANA KONU | TÜM ZAMANLARIN EN ÇOK ÖDÜL ALAN OYUNU (912. sayfa)

Bu oyuna John Wick gibi bir intikam hikayesi yazsalardı eğer, bugün ortalık panayır yeri gibiydi. Mevcut kuru gürültünün tek sebebi bu, çünkü biz alışmışız oyun karakterlerinin duygusuz, ölümsüz, düşüncesiz olmalarına, hatta npc'leri insan yerine dahi koymamaya o kadar şartlanmışız ki oyunun, oyunculara vurduğu her tokat bu yüzden kulakları çınlatıyor. Jerry, ilk oyunda kimsenin umurunda olmayan ama hikayenin ilerleyebilmesi için öyle ya da böyle şiddet uygulamamız gereken bir doktordu. Böyle bir npc'nin sebep olduğu karışıklık gerçekten ironik. Bence Abby'i kimse suçlayamaz almak istediği intikam konusunda, ki bence kimsenin de bu konuda aksini düşündüğünü sanmıyorum. Sorunun kaynağı neden Abby ile oynuyor olduğumuz! Bunun bence iki sebebi var, birincisi Ellie, John Wick değil. İkincisi ise hikaye sadece intikam hikayesi değil.

Eğer Abby oynanabilir karakter olmasaydı, derinlere inmeyen, yüzeysel bir intikam hikayesi izlerdik. Ellie, sırayla herkesi avlar, fanlar çoşar, salyalar akıtarak oyun biterdi. Ancak oyunun asıl amacının intikamdan ziyade intikamın sonuçlarını göstermeye çalıştığı düşüncesindeyim. Ellie, oyunun nefretle körüklenmiş intikam kısmını oluşturuyor. Abby ise intikamın sonuçlarını anlatıyor. Ancak işin özünde aynı yolun yolcusu olan iki kişi bunlar, tek fark Abby önden gidiyor.

Ellie, yaşının getirisi olarak tam bir ergen. Bazı konuşmaları, günlüğüne karaladıkları, içindeki aşk çıkması gerçekten ergenliğini hissetmemizi sağlıyor, ağızda kötü bir tat bırakıyor. Buna rağmen onunla aynı oranda da hırs küpü oluyorsunuz, nefret kusuyor, tek tek hepsini öldüreceğiniz anın hayalini kuruyorsunuz. Oyun bu duyguları verme konusunda hakikaten çok başarılı bir iş çıkarıyor. Çıkılan bu macerada Joel'in intikamı için her yol mübah gözü ile bakıyor, acıma duygusundan yoksun bir halde, herkesi öldürmeye kodlanmış bir robota dönüşüyorsunuz. Hedefimizdeki kişiler bir yana karşımıza çıkan herkesi tereddütsüz öldürüyoruz. Bu durum zamanla öyle çirkin bir hal alıyor ki, intikam için peşine düştüğünüz kişilerin ölümü sizi tamin etmemeye başlıyor. Nick'i Tommy'nin öldürmüş olması içinizde bir burukluk yaratıyor, "ulan keşke ben öldürseydim" dedirtiyor. Jordan'ı hızlı bir bıçak darbesi ile öldürdüğümüzü gördüğümde "yeterli değil ki bu, daha fazla acı çekmesi lazımdı" dedim kendi kendime. Sonra Leah'yı bulduk, Seraphite'lar işini bitirmiş. "Bu kadar kolay olmamalıydı, işkence etmeliydik, acı çekmeliydi." dedim. En tatminkar duyguyu Nora'da hissettirdi, sopayı kadına vururken kimsenin tereddüt ettiğini sanmıyorum. Hatta acı çekişini görmek, daha uzun sürsün istedim. Owen ve Mel'in ölümünden de tatmin olmadım. Hızlı ve acısız oldu, ölüm anlarında bile hala hak ettiklerini bulduklarını düşünmüyordum, daha fazla acı çekmeleri gerekiyordu. Gözlerinin içine bakarak öldürmemiz lazımdı, daha büyük psikopatlıklar bekliyordum. Ellie, hamile bir kadını öldürüyor diye bir, iki eleştiri okumuştum. Mel'e bıçağı saplamadan önce, oyun yapmak istiyor musun diye sorsa, kimse hamile olduğunu umursamaz Mel'i öldürürdü. Seattle'daki geçirilen üç gün boyunca Ellie'nin giymiş olduğu intikam ve nefret zırhını, oyuncular olarak biz de giydik. O ne yaptıysa aynı duyguları paylaştık. Fakat o ruh hali ile içinde bulunduğumuz çirkinliği, dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi fark etmek çok zordu, hatta mükün değildi. Çünkü şuursuz bir intikam hırsına hapsolmuş bir kız var ortada ve asıl öldürmesi gereken kişiyi hala öldürememişti. Bundan vazgeçmek onur kırıcıydı, Joel'e saygısızlıktı. Tommy bu konuda Ellie'yi ikna etse de, aslında Ellie o noktada sebep olduğu şeylerin sonuçlarını bekleyen kişi konumundaydı. Peki sebep olduğu şeyin sonuçları ile yüzleşmiş olan Abby ne yapıyordu?

Oyunun başında Owen, "Bu işi yapacaksak bile bedel ödemeden olsun istiyorum." demişti. Evet, oyunun başıydı ama bence dönüm noktasıydı. Çünkü Joel eskiden yaptıklarının bedelini ödedi, bir şeye sebep oldu ve sonuçlarına katlandı. Abby de aynı yoldan gitti ve Abby yüzünden Ellie de o yolu seçti. Davan ne kadar haklı olursa olsun her zaman şiddet şiddeti doğuruyor, kaçılamıyor bu gerçekten.

Abby ile oynamaya başladığımızda çok bariz bir motivasyon eksikliği hissediliyor, hatta oynama isteği bile oluşmuyor, külfet gibi geliyor. Bunun sebebi, Ellie ile beraber giymiş olduğumuz o nefret zırhını hala çıkarmadığımızdan kaynaklı, hala o intikam hırsı devam ediyor ve asıl öldürmemiz gereken kişi, şu an kontrolümüzde, bu kabullenmesi zor bir durum. Ancak isteksiz başlayan bu süreç, yerini meraka ve zamanla artan acıma duygusuna bırakıyor. İntikam alınmış olmasına rağmen Abby'nin hayatı eskisi gibi değil, Owen ortalıkta yok, Mel bir garip. Burada da bir aşk çıkması ile karşılaşıyoruz, tüm o şiddetin içinde bu ilişki karmaşası hem bayıyor hem de nefes aldırıyor. Abby'nin Owen'ı aramaya çıkması basit bir yolculuk gibi dursa da aslında Joel'i öldürmesinin sonuçlarının başlayacağı andı. Seraphite'lere esir düşüp, son anda Lev ve Yara tarafından kurtarılması ve akabinde onları bir barakada bir başlarına bırakması Abby'nin değişimin ilk sinyalleri oluyor, çünkü güvende olduklarından emin değildi. Owen'ın da tüm olan bitenden sıkılmış olması, daha fazla savaşmak istememesi bence Abby'yi değiştirmeye başlayan bir diğer faktördü.

Rüyalarında ameliyathaneyi gördüğü anlar Abby'nin psikolojisinin aynasıydı aslında, Yara ve Lev'i de aynı ameliyathanede asılmış olarak görmesi, babasının ölümünü engelleyememiş olsa da bu ikiliyi kurtarabileceğini düşünmesine sebep oldu ve vicdanını rahatlatma adına tekrar yanlarına giderek, onlara ikinci bir şans verdi. Abby ile oynadığımız sürede onun çocukları çok sevdiği vurgusu yapıldı birçok kez, Lev'e olan düşkünlüğü de biraz buradan geliyor muhtemelen, zira zamanla abla kardeş gibi oluyorlar. İlginç olan ise Lev'in aslında Lily adında bir kız olması, pörsümüş bir ihtiyar ile evlenmeye karşı çıkıyor. Abby'nin Lev'e olan sevgisinin kaynaklarından biri de bu olabilir. Fakat Abby, Yara ve Lev'i korumaya çalıştıkça hem aldığı intikamın hem de karakterindeki değişimin sonuçları önünde duvar gibi yükselmeye başlıyor. Yara'yı kurtarmak için Isaac'i karşısına alıyor ve WLF düşmanı haline geliyor. Lev'i kurtarmak için Seraphite adasına giderken, Manny gözünün önünde Tommy tarafından öldürülüyor, o an diğer arkadaşlarının da öldüğü düşüncesine kapılıyor, kendisi de kıl payı kurtuluyor. Lev'i kurtarmaya çalışırken WLF, Yara'yı öldürüyor. Adadan kaçıp geri döndüklerinde Owen ve Mel'in öldürüldüğünü görüyor. WLF, Seraphite her şey kaos içerisinde, sığınabileceği hiçbir yer yok. Kadın, Joel'den aldığı intikamdan sonra son sürat baş aşağı düşmeye devam etti. Ancak nefret ve intikam hırsı insanı yiyip bitiriyor, burada buna çok etkili bir vurgu var. Abby, içindeki şartlara rağmen yine intikam almaya gidiyor.

İşte bu noktada da Ellie, aldığı intikamın sonuçları ile yüzleşti. Jesse öldü, Tommy sakat kaldı, Dina ve kendisi ise Lev sayesinde ölümün eşiğinden döndü. Bir incelemede oyundaki süreç için "bitmek tükenmek bilmeyen bir şiddet var" denmişti. İnsanlık yok olmuş, salgın devam ediyor, kanun yok, adalet yok. Herkes kendisini koruma adına kendi düzenini oluşturmuş vaziyette. İnsanlar çok basit dahi olsa duygularının peşinden gitmeye meyilli varlıklar, özellikle bu tarz bir dünyada adaleti sağlayacak kimse yoksa, kendini rahatlatana kadar onun peşinden gitmeye devam edersin. İşte bu içinden çıkılamayan şiddet döngüsünün ta kendisi ve Ellie, Abby ile son karşılaşmasından bu yana 1 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hala Joel'in ölümünü unutamamış, o intikam duygusundan kurtulamamış biri olarak karşımıza çıkıyor. Tommy'nin Abby'nin yerini öğrendiği bilgisini getirmesi ise nefreti tekrar körüklüyor.

Eğer, baştan sona Ellie ile oynayıp Abby'nin yaşadıklarını görmeseydik, söylediğim gibi yüzeysel, ruhsuz bir intikam hikayesi oynamış olurduk. Abby ile oynamak aynı zamanda kadının çöküşünü de izlemekti, bu aslında Ellie'nin onu öldürmesinden daha tatminkar bir duygu oluşturdu. Ellie, Abby'nin peşinden gidip onu öldürmek istediğinde oyunun başında hissettiğimiz hırs ve nefret yoktu bende. Abby ve Lev, köle tüccarlarına esir düştüklerinde açıkçası bunun neye sebep olacağını tahmin edemedim, zira Ellie, Abby'nin karşısına dikildiğinde gördüğüm şey beni gerçekten çok şaşırttı. Bir direğe bağlı şekilde ölüme terk edilmiş, açlıktan çökmüş, tanınmayacak halde göreceğim aklımdan dahi geçmedi. Abby'i çözdükten sonra direk Lev'i kurtarmaya çalışması ve geçmişi adeta yaşanmamış varsayıp, Ellie'yi de çağırarak, buradan gidelim demesi başta söylediğim Abby'e acıma duygusunun tavan yaptığı yerdi. Kadın yeteri kadar ızdırap çekti, ölmekten beter hale geldi. O andan itibaren Abby'i öldürmek yanlıştı ve zaten Ellie de öldüremedi. Abby, iki kere Ellie'yi öldürme fırsatı varken yapmadı, Ellie de yapamadı. Joel'i her şeye rağmen affedebileceğini söylemiş olması belki de buna bir etken olabilir ya da Lev ile beraber çıktıkları bu yolcuları Ellie'de, Joel ile yaşadığı anıları canlandırmış olabilir, bunu Neil Druckmann açıklamadığı sürece bilmek mümkün değil. Elbette bu intikam hırsının sonucunda Dina da Ellie'yi terk etti.

Her iki kadının da bu nefret dolu intikam hırsı hayatlarından çok şey aldı götürdü. Owen'ın bedel ödemeden yapmak istediğini söylediği sözler, oyunun sonunda aklınıza geldiğinde insanda çok garip duygulara sebep oluyor. Ellie ile aynı nefreti paylaştığımız saf bir intikam yolculuğuna çıktık ama detayları, sonuçları, bedelleri Abby ile öğrendik. Muhteşem bir hikaye olmayabilir ama sunumu gerçekten çok etkileyiciydi. İnsanlığın karanlık tarafını tekrar tekrar görmek, üzülmek hatta yeri geldiğinde insanlığından utanmak. Böyle anlatımlara ihtiyaç var, umarım üçüncü oyunu görürüz.

Misal şöyle olsaydı nasıl olurdu sizce elie joel aşı yapmasını engellediğini öğrenir ve kendisini suçlu hisseder biraz araları bozulur daha sonra elie ateş böcekleri bulmaya yolla koyulur.



Artık bu dünyada katlanamıyordu ve dünyanın değişmesini istiyordur bir gece habersiz kaçar arkasından not bırakır joele ve daha sonra eski hastaneye doğru yolla koyulup oradan bilgiler almaya çalışır.



Elie doktorun kızı abbyi öğrenir araştırmaların sonucu onu bulmaya çalışır tabi bulana kadar aksiyonlar maceralar daha yaşar.



joelde elie arar onla son bir konuşma yapmak ister eğer ateş böceklerini bulursa aşı üretimi için elie öleceğini bilmektedir ve onla son kez vedalaşmak ister oda yola koyulur elie bulmaya hastaneye gider ve elie nin abbyi aradığını öğrenip elienin abby tarafından öldürülme ihtimalinden korkar ve hızla tekrar elie peşine düşer.



Daha sonra elie abby bir şekilde bulur onu tanımaz oda her şeyi anlatır joel neden öyle yaptığını ve kendisinin de neden onu aradığını her şeyi anlatır daha sonra kavga ederler



Abby hırsla elie dalar ama elie hiç bir şey yapmaz bakar sadece abby döver döver elie bakar abby en sonunda babasını hatırlayıp onun son yapamaya çalıştığı şeyi anımsar ve babasının yapmaya çalıştığı son şeyi yerine getirmek ister ve daha sonra elie ile birlikte ateş böceklerini bulmaya yola koyulurlar



Abby ile elie daha sonra owenı bulup ateş böcekleri yerini öğrenmek isterler abby owena her şeyi anlatır owen elie görüp ona joel yaptıklarını nasıl sindirebiliyorsun der ve onu joel karşı kışkırtmak ister



abby owenı susturup ölen kişi benim babamdı ama o benim joel gibi olmamı istemezdi der ve owenda joel ile karşılaşır isen ne yapacaklarını sorar



Onlara abby kızgınlıkla owena bakar ve sohbet kesilir o andan daha sonra abby owenın ateş böcekleri ile bildiği son şeyleri öğrenmek ister abby ne zaman ateş böceklerinden bahsetse owen bunla ilgili konuşmaz ve ona sanki bir şey biliyormuş gibi suskunluğa bürünür durur



Owen çantasından ateş böceklerinin sığınağını öğrenir abby ve owen bunu görür abby ile tartışır ve abby neden bunca zamandır owenın sakladığını söylemediğini öğrenmek ister ama owen yüzünden anlar ve susup akşamı bekleyip elie ile ayrılıp sığınağa doğru yola koyulurlar



Owen ateş böceklerinin peşinden giden abby zor durumları düşeceğinden ötürü ona net olmayan bir şey için koşturmasını istememektedir o yüzden bunca zamandır ona söylememektedir



Owen skarlara yardım ettiği öğrenilir kendi kurt grubu tarafından ve onu tutsak ederler ve skarlara neden yardım ettiğini ve onların gizli bilgilerini öğrenmek isterler owen ve o yüzden öldürmezler



Daha sonra elie ve abby ateş böceklerinin buldukları sığınakta abby telsizdeki kişilere ulaşır ve konuşup ateş böceklerinin mekanını öğrenirler ama onlara elieden bahsetmez tam konuşma bitmeden köle tacirlerinin içeri bayıltıcı gaz atarlar ve 2 sinede yakalarlar



Joelde onları takip etmektedir yolda karşılaştığı her aksaklık onlara ulaşmasında hep engel olur ve joel abby kurtlar grubuna çalıştığını öğrendiğinde yakaladıkları askerlerden abby en çok kimler ile yakın bağlantıda olduğunu öğrenip owena ulaşıp abby ile elie nereye gittiğini öğrenmeye çalışmaktadır



Kurtlar ile skarlar arasında savaşı esnasında denk gelir bu olaylar joel owenın kurtlar tarafından hapsedildiğini öğrenir ve onu oradan kurtarıp abby ile elie en son nereye gittiğini öğrenmek ister



Owen joel eskiden yaptığı şeyleri bildiğinden joel ile hapsolduğu mekandan çıktıktan sonra yüzleşmek için sabırsızlık la beklemektedir ve 2 taraf dövüşür joel owen döver ama pes edip owenın vurmasına engel olmaz ve sürekli onu kendi kızımın yerine koydum sen olsan ne yapardın der



ve orada 2 tarafta yavaş yavaş anlaşırlar geçmiş geçmiş de kalmış deyip 2 taraf da sevdiği insanları bulmaya yola koyulurlar



Yolda bin bir türlü zorluklar ile karşılaştıktan sonra ateş böceklerinin sığınağına gidip oradan sonra telsizden ateş böceklerine ulaşırlar ve onlarda konuşma esnasında abby ve elie köle tacirleri tarafından yakalandığını öğrenip



daha önceden orada kalan ateş böceklerinin köle tacirleri tarafından kaçırıldığını mekanı telsizde bağlantı kurduğu kişi tarafından öğrenir owen telsizden



2 tarafta zaman kaybetmeden tekrar abby ile ellie kurtarma yoluna düşer köle tacirlerini hepsini indirip köle olan kişilerde ellie ile abyy deniz kıyısında bağlandıklarını öğrenirler ve oraya gidip yorgun bitap düşmüş abby ile ellie bulurlar



Abby ilk kez joel ile karşılaşmıştır ve son kalan gücü ile onun üstüne atlayıp boğazını sıkar joel hiç bir şey yapmaz elie yarı baygın şekilde sesleri duyar owen da abby hırsını atmasını bekler ver hafifçe sırtına dokunarak abbye bakar abbyde kenar çekilip sadece ağlar her 2 tarafta kızları kucağına alıp tekneye götürürler



Ve ateş böceklerinin bulunduğu yere gitmeye yola koyulurlar her 2 taraf yolculuk boyu birbiri ile konuşurlar neler yaşadıkları onca neler yaptıklarını ama abby ile elie bitap düştükleri için yorgunluktan uyuya kalırlar



Daha sonra owen ateş böcekleri senin ne yaptığını biliyorlar daha önce senle bu konu hakkında hiç konuşmadık orada seni hoş karşılamayacaklar biliyorsun diye sorar



joelde elie önceden kurtardığını ve gene olsa gene aynı şeyi yaparım der bu seferde elie için buradayım ne hüküm verirlerse versinler ama elie son kez yanında olmaktan beni alı koymasınlar bu benim için yeterli der



joel ile owen ateş böceklerinin mekanına ulaşırlar ve elie ile abby bitap düştükleri için onları tedavi bölümüne alırlar aradan bir kaç gün geçtikten sonra elie hafif hafif uyanmaya başla abby çoktan kalkmış owen ile tartışırken bulur



owen abbye joel tutsak edildiğini ve elie bunu söyleyip söylemeyeceklerini tartışırlar abby söylemek ister owen ise söylemek istemez joel owendan sadece bir kez ellie ile vedalaşmak istediğini ve ondan sonra ne yaparlarsa katlanacağını ister sadece



Ellie bunu duyar duymaz yataktan kalkıp joel yanına koşar abby owen arkasından gelir gardiyanları kapıyı açmaları isterler açarlar ve sarılırlar ağlarlar daha sonra elie onu affettiğini söyler joele



Daha sonra elieyi ameliyathaneye alınır ve abby den son kez bir şey ister joel salmasını ve onu buradan gitmesine yardımcı olmasını ister



joel ile görüşmeye ve bunu yapmak istediğini söylemeye giden abby joel durumu anlatıp tek bir şartla buradan çıkmayı ister oda elie cesedi ile gitmek giderim der



Daha sonra owen ile abby bunlar ilgili konuşurlar owen artık sana kararlar engel olamam der ama sana tek şunu söyleyeceğim elie ve joel buradan kurtarılmasına izin verirsen bizim kaçmamız gerektiğini biliyorsundur umarım der



abby evet deyip kaçırma planına başlanır bu arada elie gerekli işlemler yapılıp ölmüştür ve onu morga koymuşlardır



Daha sonra bir şekilde kaçmasına yardımcı olunan joel onlardan gitmesini buradan kaçmalarını söyleyip elienin cesedinin yerini ögrenir abby ile owenda ahıra gidip oradan at alırlar joel onu 30 dk bekleyeceklerini ahırda onada at ayıracaklarını söylerler 30 dk gelmesem beni beklemeyin der joel ve oyunun son görevi elie cesedini alıp kardeşinin mekanına gidip gömmektir



Abby owen 30 dk joel gelmez 30 dk daha sonra atlarla kaçarlar kaçma esnasında ateş böcekleri onlara odaklanır ve joel fırsat doğar gitmesi açısından oda ahıra bir şekilde ulaşıp owen ile abby notunu görür ve artık buralardan gitmek.



İstediklerini amaçlarının çiftlik de normal hayat yaşamak istedikleri yazılı not bulur eskiden yaşananları geçmişte kaldığını söylerler


joel yola koyulur atla tekne kadar gider oradan tekne ile oradan da geçer başka yerden at alır ve kardeşinin mekanına ulaşıp son görevi olan ellie gömer ve gitarı ile ona son şarkısını çalar daha sonra mezardan uzaklaşır ve oyun biter aşı olayı da ateş böceklerine kalmıştır

bu oyun kendi hikayesi bildiğin netflix ergen dizilerine benzemiş o hamile bu hamile yok intikam kötüdür gibi saçmalamalar

Nora’yı hallettim. Jesse ile Akvaryuma doğru yola çıktım. Ne kadarlık bir kısmı kalmış oyunun ?

Yarısına gelmek üzeresiniz, oynama şeklinize göre değişkenlik gösterebilir tabii ama aşağı yukarı bir 15 saatlik kısım daha var.