Cidden bir Mehmet Akgün birde Gökhan Süzen kaldı takıma yakışmayan.Mehmet Akgün için Altınsay'ın raporu vardı çok olumlu şekilde.
quote:
Orijinalden alıntı: OnrbK
quote:
Orijinalden alıntı: serhanuygur
mehmet akgün de olmuyor ya bizim takıma.
Cidden bir Mehmet Akgün birde Gökhan Süzen kaldı takıma yakışmayan.Mehmet Akgün için Altınsay'ın raporu vardı çok olumlu şekilde.
Bazi oyuncular 3 buyuklere transfer olunca maalesef "Ben oldum" "Ben uctum" "Sirtim yere gelmez artik" deyip saliyorlar. Hem Suzen hem Akgun maalesef verilen sansi iyi degerlendiremediler. 4-5 gun once Yemen Eksioglu'nu dinliyordum radyoda bir hatirasini anlatti:
"Ismini vermek istemedigi ve FB'ye transfer olan bir oyuncu, takimda yeterli performansi gosteremez, gece hayati sakatlik vs. derken kariyerini harcamaya baslar. Yemen Eksioglu cok uyarir bu futbbolcuyu, "kariyerine yazik olur, sonra istesen de bu kapidan giremezsin" der. Ve nihayet o futbolcu FB'ye transferinin 2 sezon ardindan kapinin onune koyulur. Bir zaman sonra o futbolcu Eksioglu'nu tlefonla arayip sunu itiraf eder: "Abi keske aklimi basima alip gerektigi gibi caba gosterseymisim. Simdi deseler ki FB tesislerinin kapisinda bekcilik var, dusunmeden giderim para bile sormam"
Buyuk kluplerin herseyi farklidir, ortami... havasi... agirligi.... Kimiler bunu tasiyamiyor altinda kaliyor. Kendimizden ornek verelim "Batuhan"... Yine Yemen Eksioglu'nun bir yazisini ekliyorum buraya 18.08.2012 tarihinde yazdigi "Son şansın" koseyazisi:
Bak Batuhan 9 yaşındaydın. İçerenköy İdmanyurdu'ndan Vedat Çetinkaya'nın gırtlağına basarak seni zorla aldık. Önce süt kuzusu gibiydin. Tabii ki zamanla 'keçi' oldun.
Baban Orhan Karadeniz, ne kadar saygı sevgi doluysa, sen zamanla haylaz, yaramaz, ve sonrasında herkesin malumu bir duruma geldin.
Bazen diyorlar ki, “Özkaynakta bir mentör olsaydı. İyi eğitim verseydiniz, belki Batuhan bu hale gelmezdi.” Doğrudur, davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Bir de bize sorun... Başta Sinan Vardar olmak üzere, senin için neler yaptık neler. Hele Haluk Duranoğlu, Arzu Alkan... 24 saat seninle ilgilendiler. Şu anda da evine giden tek insan Haluk Hoca.
Mehmet Ekşi, idman biterdi, 1-2 saat özel sarkaç toplarla, oyun içinde paslarını iyi yere göndermen için seni uzun uzun çalıştırırdı.
Bu yazıyı şunun için yazdım. Az uğraştırmadın, çok hem de çok. Ben neler çektiğimi bilirim. Hele Fikret Demirer kafayı yemediyse, inan kimse yemez.
Beşiktaş’tan ayrıldığın dönemde Mustafa Denizli’ye söylediğin, “Ben dönerim ama sen burada olur musun” sözleriyle de ‘şımarıkça’ bir davranış içindeydin.
Evet Batuhan... Bu camia sana tekrar kucak açtı. Kalıcı olur musun bilmem! Yaptıkların aklıma geldikçe, aklım ‘zor’ diyor ama kalbim vallahi de billahi de kalmanı istiyor.
Eğer, ‘uslandım’ diyorsan, akıllı olursan, kötü alışkanlıklarını (onları sen çok iyi biliyorsun) bırakırsan, inan bu kadroyla birlikte Beşiktaş’ı şampiyon bile yaparsınız. Sana Avrupa kapıları da sonuna kadar açık olur. Ancak her gün sabah, öğle, akşam, Samet Hoca’nın odasına gidip elini öpeceksin. Hemen de Eyüp Sultan’a gidip bayram arefesi ‘kurban keseceksin.’ Başta da Orhan kardeşimin duasını alacaksın. Yapacaksın Batuhan mecbursun. Sonra da ben ve benim gibi düşünenleri utandıracaksın. Bizler de senden özür dileyeceğiz.
Samet Aybaba son şansın. Bak tekrar yazıyorum; Samet Aybaba hem senin hem de Beşiktaş’ın son şansı. Seni Recep Çetin ve Reşat Şahan’a bırakmıyorum. Onlar seni zevk için her gün yarım saat döverler. Boyuna dahi bakmazlar. Bu camiada iki kişi senin yanında... Samet Aybaba ile Haluk Duranoğlu. Herkesin kafasında şüphe var. Dikiş tutar mısın bilemem. Yeter artık, utandır bizi Batuhan...