Şimdi Ara

Su Arıtma Sistemleri Hakkında Bilmedikleriniz. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
159
Cevap
12
Favori
164.939
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: upgradetr

    şimdi sağlık konusunda pek bilgim yok ama su varken hergün 10 öğün ayrı yemek yiyemeyiz, soda içemeyiz o minaralleri almak için. su zaten ucuzdur hem sağlıklıdır benim görüşüm öyle. tek bildiğim saf suyun bize bir yararı olmadığı.



    saf suyun bize belki bir yararı yok ama kirli suyun bize zararı çok. cihaz pek çok zararlı minerali ve ağır metali kabul edilebilir ölçüde süzüyor. damacana sularının çok da temiz olmadığını düşünüyorum. çünkü o plastik damacanalar ne kadar temiz yıkanıyor acaba?

    hergün 10 çeşit yemek yemiyoruz ama 10 çeşit besin maddesi ile besleniyoruz. sabahları kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği... 1 şişe maden suyunda litrelerce suda bulunmayan mineraller mevcut. yada 1 bardak suda kaç litre suda bulunan kalsiyum, flor ve sodyum vardır?

    cihazı almadan çok araştırdım. biraz pahalı olsada sunduğu konfor, temizlik hissi ve lezzete değer. hatta o kadar ki ben kapalı suları ve musluk sularını artık kolay kolay içemiyorum. tatları bana hoş gelmiyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: baddread


    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    30 yaşındayım bu zamana kadar hiç su arıtma pazarlamacısıyla tanışmadım!
    Sabırsızlıkla bekliyorum.
    Bu arada ben de damacanacıyım.


    bize tam 1 hafta gelip gittiler satalım diye ... Adam evde Hz.Ali nin fotografını görünce Ben de Aleviyim dmişti hiç unutmam ... İşte satış için adamlar kılıktan kılıga giriyolar ne yaparsın...

    nerden bılıyon ya gercekten alevı yse bu arada o ben deılımm




  • konuyu hortlatmak gibi olacak ama bence önemli bir konu. epeydir araştırıyorum ve bilgilerimi paylaşmak istedim.

    öncelikle şebeke suyu gerçekten çok kötü. sorunun sebebi suyun kaynağı değil çünkü kaynağından (belediyenin tesislerinden) arıtılmış ve kontrolleri düzenli yapılarak çıkıyor. ancak evlerimize ulaşana kadar geçtiği şebeke ve borular çok kötü. eski borulardan ağır metaller suya karışıyor. ayrıca şebekeye kanalizasyon sızıyor. yağmurlu zamanlarda bazen şebeke suyundan alırsınız bunun kokusunu. su ısıtıcınızın dibinde kirecin dışında siyah tortuların biriktiğini görmüşsünüzdür. sonuç olarak şebeke suyu kesinlikle kötüdür bunda bir kuşku yok.

    damacanaya gelelim. bazı firmalar (bunların arasında tanınanları da var) suyu doğal çıktığı haliyle değil, işleyerek sunuyor bizlere. bunların kaynakları eskisi gibi değil çünkü çoğunun kaynağının çevresinde yapılaşmalar oldu ve bu da suyun kalitesini bozdu. bunun dışında damacanaların kullanım ömrüne ne kadar riayet ediyorlar bilemeyiz. diğer bir konu da su bu damacanaların içinde uzun süre beklediğinde yosunlaşma ve mikrop üreme hadisesi olur. yine damacanalara taktığımız pompaların da düzenli temizlenmesi gerekiyor mikrop ürememesi için ki buna kaçımız dikkat edebiliyor.

    arıtma sistemlerine gelirsek. bize de tanıtıma geldiler ve fiyat 1250 gibi birşeydi sanırım. gerçekten aşırı bir fiyat. ben epey araştırdım aynı sistemi piyasada 400 TL'ye alabilirsiniz. öyle çin malı falan da değil, filtreler zaten genelde ithal. özellikle ters osmos yapan membran filtreler ya amerika ya da taiwan üretimi. genelde de amerikan olan filmtec markalı filtre kullanılıyor. bunun dışında diğer filtreleri de (sediment, karbon vs.) genelde ithal (taiwandan) ediyorlar. sistemin maliyetini genel olarak filtreler oluşturuyor ve bunların toplam fiyatı 100-150 TL civarı. deposuydu, pompasıydı, musluğuydu falan maliyet en fazla 250 TL yapar. 300 TLye satan yerler var aynı sistemi (pompasız olarak) filtreleri de aynı marka. membran filtreler suyu iyi ve kötü su olarak ayırır ve yaklaşık 1/3ü iyi su, 2/3ü kötü su olarak atılır. ha burda biraz su israfı söz konusudur evet, ancak kayda değer bir maliyeti yoktur.

    sistemin bakım maliyetleri ise istanbul şartlarında şöyle, membran filtre yaklaşık 2 sene, diğer filtreler ortalama 6 ay gidiyor. Yani yıllık toplam 150 TL civarı bir filtre masrafınız olacaktır. Bu da yaklaşık 30 damacana demek. yani haftada 2 damacana kullanan bir aile için 4 ayda amorti eder.

    damacanaya göre avantajları, sürekli tel. edip çağırma derdi yok, gecenin köründe suyunuzun bitmesi derdi yok, mikrop barındırma derdi yok çünkü ters osmos sistemi bakteri ve virüsleri %90-99 oranında engelleyebiliyor. ve uzun süre depolama durumu da olmadığı için suyun bozulma derdi yok. maliyet açısından da çok daha avantajlıdır. kurulum + yıllık bakım masraflarını düşünürseniz (tabii ki o 1200 tl civarından satılanları ayrı tutuyorum) damacanaya göre en az yarı yarıya ucuzdur. damacana suyu çaya çorbaya yemeklere kullanmazsınız genelde çünkü bu durumda tüketim 3 katına çıkar.. ancak arıtma sisteminde suyu sadece içmek için değil, çayınıza, yemeklerinize kullanır ve hatta sebzelerinizi meyvelerinizi de tertemiz suyla yıkarsınız. kanalizasyon karışmış çeşme suyuyla sebze meyve yıkamak ne derece temizliktir siz düşünün..

    gelelim mineral kaybı konusuna. suyun içindeki mineraller günlük mineral ihtiyacımızın çok çok azını karşılar. okuduğum kaynaklara göre, günlük mineral ihtiyacımızı sadece sudan karşılayacak olsak günde 250 lt su içmemiz gerekir deniyor. ters osmos sisteminden çıkan suyun mineral oranı damacanaya göre yaklaşık 3te 1 gibidir. mineral ihtiyacı için günde bir şişe maden suyu içmek çok daha sağlıklıdır çünkü damacana sudan ne kadar içseniz de alamayacağınız kadar mineral alırsınız.

    yok ben illa mineralli su içecem derseniz de bu arıtma sistemlerine ilave edilebilen bir 6. filtre ile (mineral filtre) arıtılmış son suyu yapay olarak (ca, mg, na, k vs.) mineralleyebilir ve alışkın olduğunuz su tadına sahip olabilirsiniz. bu filtrenin de fiyatı yaklaşık 50 TLdir.

    diğer arıtma sistemlerinden de kısaca bahsedeyim. klasik (eski tip) 2 veya 3 kutulu sistemler vardır bunlarda karbon ve reçine filtreler var. bunlar ağır metalleri ve kireci süzer ama mikropları süzemez. ayrıca bakımları zordur. filtreleri kullan-at şeklinde olmadığı için ayda 1 bakım ve temizlik yapmanız gerekir ki genelde ihmal edilir bu nedenle fazydadan çok zarar getirebilir. diğer bir sistem, musluğa takılan (philipsin var) tipler. bunların da maliyeti çok yüksektir. filtreleri min 50-60 TL civarındadır ve istanbul şartlarında 2-3 ayda bri değişmesi gerekir, hemen tıkanır. ayrıca ters osmos kadar iyi süzemez. diğer bir tip de, brita markasıyla bilinen sürahi tipi filtreler. bunlarda da 1 sürahi su elde edebilmek için 10 dk. falan uğraşılır. filtreleri 25 TL civarındadır ve 1-2 ayda bir değişir. başlangıç maliyeti ucuz ama filtre maliyeti nisbeten yüksektir, su elde etmesi zahmetlidir. mikrobu süzmez.

    sonuç olarak mevcut sistemler içinde en iyisi ters osmos sistemidir. ama bu sisteme 1200-1400 TL vermek ise bence pek akıllıca değildir. 400 TL'ye rahatlıkla kurulabilen bu sistemle ağır metallerden, kanalizasyon artıklarından ve mikroplardan arınmış tertemiz bir su içebilirsiniz. mineral ihtiyacınız içinse su değil maden suyu kullanın. almanyaya gittiğimde görmüştüm ki orda insanlar gündelik hayatta normal su pek içmiyor sürekli mineral wasser dedikleri maden suyunu içiyorlardı. normal sudan mineral ihtiyacınızı karşılamanız imkansızdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dredy -- 7 Mart 2009; 15:46:25 >




  • Peki gerçekten temizlik yapan su varmı
  • Suyun kalitesi damacanalardan daha iyi 8 senedir bizim evde var 2-3 yılda bir mi ne filtre değiştiriliyor o kadar.
  • Yahu bu filtre olayı bayağı masraflı. Kutsal damacanaya devam.
  • Konya da neredeyse her mahallede tatlı su çeşmesi var suyuda gayet güzel, evdeki çeşmelerden akan suyuda içebilirsiniz hiç bir zararı yok ayrıca ev suyundan yapılan çay daha lezzetli oluyor. Hatta Meram Dere de dağın içinden gelen pınar suyu var ki o suyun kalitesine ne damacanadaki sular ne de arıtma sistemleri yetişemez. Ama mecbur kalırsam arıtma sistemini seçerim iki günde bir 5TL para vermem suya..
  • iyide heryerde öyle çeşmeler yokki ( oranın çeşme sularınında iyi oldugunu pek inanmıyomda neyse )
  • Arkadaşlar, bunları tartışmaya gerek yok ki zaten. Tarafsız ve bilimsel açıdan değerlendirmek lazım.
    Örneğin TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2009; 8(2)/TAF Preventive Medicine Bulletin 2009: 8(2) 'de deniyor ki:
    quote:

    Ticari kuruluşların evsel su arıtım cihazlarını pazarlarken yaygın olarka kullandığı yöntemlerden
    birisi; elektrotların normal çeşme veya damacana suyuna sokularak çalıştırıldığında (elektroliz işlemi
    yapıldığında) suyun sarımsı kahverengi bir renk almasıdır. Yüzme havuzu dezenfeksiyonunda da sık
    olarak karşılaşılan bu durum demir elementi ile klorun reaksiyonu sonucu meydana gelmektedir. Klorür
    iyonları suda normalde bulunması gereken iyonlardandır. Eğer normal miktarlarda klor veya klorür
    içeren suyun içine anot ucunda yüksek miktarda demir içeren elektroliz çubukları koyarak elektroliz işlemi
    yaparsanız, anot ucunda bulunan demir çözünerek suya geçecek ve su sarımsı kahverengi bir renk alarak suda
    çökeltiler oluşacaktır. Ters ozmoz sistemi ile çalışan artıma cihazları sudaki iyonları ve özellikle de klorürü
    daha çok tuttuklarından bu sularda renk değişimi ve çökelti olmayacaktır, ancak bu suya az miktarda sofra
    tuzu kattığınızda arıtılmış suyun da renginin değiştiğini, çökelti oluştuğunu ve sudaki bu değişikliklerin sudaki
    kirlilikten değil klorür miktarından ve elektroliz çubuğunun anot ucundaki yüksek miktardaki demirden
    kaynaklandığını görebilirsiniz. Sodyum ve klorür dışında elektroliz çubukları arasındaki iletkenliği
    sağlayacak ve anottaki demirin elektrolizini gerçekleştirecek farklı bir bileşik varlığında da anot
    ucunda bulunan demirden dolayı -daha az olmakla birlikte- suda renk değişimi ve çökelti meydana
    gelecektir. Yapılan laboratuar çalışmalarında evsel arıtım cihazlarının tamamının ilk birkaç ay kaliteli arıtım
    sağladığı, daha sonra mikrobiyolojik kirlenmenin başladığı, altıncı aydan sonra bütün cihazlarda üreme
    olduğu tespit edilmektedir. Sonuç olarak hangi yöntemle arıtırsa arıtsın, su arıtma
    cihazlarının kullanımı halk sağlığı açısından önemli tehditler oluşturabilmektedir. Suların kalitesinde oluşan
    bozulmaları veya yayın organlarındaki yayınları fırsat bilen ticari kuruluşların evsel su arıtım sistemlerini
    pazarlamalarına fırsat verilmemelidir.


    Başka bir alıntı da Hekim.Org'un "Su Arıtma Cihazı Tanıtımlarında Hile mi Yapılıyor?"
    başlıklı yazısından:
    quote:

    Geçmişte arıtma cihazı pazarlama taktiklerinin başında suya klor ölçümünde kullanılan ortotolidin, tetrametil benzidin gibi maddeler katarak şehir şebekesi suyunun renginin değiştiğini, ama arıtma cihazından elde edilen suyun berraklığını koruduğunu göstermek yaygın bir tanıtım yöntemiydi. Burada herhangi bir hile olmamakla birlikte su analizi konusuyla ilgisi olmayan normal bir bireyin bilgisizliğinden yararlanarak renk değişikliğini suyun kirliliğine dayandırmak gibi YANLIŞ YÖNLENDİRME yapılıyordu. Bu renk değişiminin altında yatan gerçek şu şekilde özetlenebilir: ortotolidin, tetrametilbenzidin veya DPD tablet adı verilen maddeler suya ilave edildiklerinde sudaki klorla reaksiyona girerek sarı renk meydana getirirler, eğer katılan bileşik içerisinde bromfenolbule adı verilen madde de varsa mavi renk meydana gelecektir. Bu renk değişimi kötü bir şey olmadığı gibi aksine suyunuzun yeterince klorlandığını ve sudan bulaşabilecek mikrobik hastalıklara karşı güvende olduğunuzu gösterir, yani arzu edilen bir şeydir. Arıtma cihazları sudaki kloru yok ettiğinden daha sonra suya bulaşabilecek mikroplara karşı suyunuz korumasız hale gelecektir.


    özetle, sudaki kloru kullanarak yapılan tezgahtır bu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi timoffei -- 28 Nisan 2009; 0:23:07 >




  • İyi Günler (bağışlayın Türkçe yazım biraz zayıf),

    Doğada hiçbir şekilde, ters ozmos su arıtma cihazlarında olduğu gibi minerallerinden tamamen arındırılmış bir su kaynağı bulunmamaktadır. Bu gerçekten yola çıkılarak, doğada normal yollar ile bulunmayan böyle bir suyun içme suyu olarak kullanılması mantığa aykırıdır. Bunun nedeni, doğal kaynak sularında yaşamımız için gerekli olan kalsiyum, magnezyum ve karbonat gibi doğal minerallerin bulunmasıdır.

    Daha bilimsel bir bakış açısı ile, yapılan birçok güncel araştırmada; minerallerinden tamamen arındırılmış suyu içmenin uzun vadede tehlikeleri bulunduğu rapor edilmiştir. Bu raporlardan en önemlisi ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2006 yılında yayınlanan “Demineralize Suyu İçmenin Sağlığa Zararları”dır (link aşağda).
    http://www.who.int/entity/water_sanitation_health/dwq/nutdemineralized.pdf

    Bu rapora ek olarak, “Sağlıktan Gelen Mutluluk” kitabının yazarı Dr. Z. Rona; mineral içermeyen su tüketildiği sürece, mineral eksikliğinin ortaya çıkacağını ve vücutta asit birikimine yol açacağını belirtmektedir. Ayrıca, “Kanser… Nedenleri, Korunma Yolları ve Tedavisi” kitabının yazarı Dr. P. Airola da; minerallerinden arındırılmış suyun uzun vadeli tüketiminin birçok mineral eksikliğine sebep olacağını ifade etmektedir.

    Minerallerinden tamamen ayrıştırılmış su içtiğimizde, insan sağlığını etkiliyen çok onemli iki olay meydana gelmektedir. İlk olarak; mineralsiz su daha fazla hidrojen içerdiği için, pH seviyesi 7’nin oldukça altında bulunan bir asit halini alır. Bu nitelikte suyu içtiğimizde, asidi nötralize edebilmek için, vücudumuz, dişlerimizden, kemiklerimizden ve organlarımızdan Kalsiyum, Magnezyum ve Bikarbonat minerallerini çekicektir. İkinci olarak da; vücut sıvılarımız asidik duruma geldiğinde, kanser ve kalp hastalığı riskini artırıcı etkisi olan serbest radikallerin üretiminin arttığı Dünya Sağlık Örgütü tarafından ispatlanmıştır.

    Ters ozmos teknolojisi, 1950 yıllarında Amerika’da sanayi sektöründe kullanılmak üzere icat edilmiştir. Yalnız, bu sistemlerin icat edilme ve kullanılma amacı içme suyu değil endüstriyel demineralize (minerallerinden tamamen arındırılmış) su üretmektir. Örneğin; büyük bir fabrikanın büyük bir kazanı olduğunu, kazanda oluşan kireçlenme (kireç bir mineraldır) probleminden dolayı ise ürün kalitesini etkilediğini düşünürsek; bu problemin çözümünde ters ozmos sistemi kullanılacaktır. Ama, suyun içindeki tüm besleyici maddeler tamamen çözündüğü için bu sistemden çıkan suyun bünyemize



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bakgerman -- 28 Haziran 2009; 0:49:59 >




  • Onlar sadece küçük musluktan direk arıtan cihazlar için.Yaklaşık 250-300 tlye malolan bu cihazlar sağlık için hiçde uygun değil.Kemik erimesi dişlerin çürümesi gibi bir çok hastalık ortaya çıkıyor.Ama tam bi su artıma cihazı profesyonel olarak en az 8000-15.000 tl arasında çıkıyor.İçindeki parçaları sayayım isterseniz pompa-Kum çakıl vb bir kaç filtre-ultra viole ışın (suyun içindeki mikrop-bakterileri öldürmesi için)-ve çok büyük su depoları.Sırf ultra viole ışın 3000 tl civarı bir şey tutuyor.Aslında bu konular anlatmakla olmaz bir kaç diyaliz merkezinin su artıma odasına gidinde kendiniz görün.Nerden biliyosun derseniz ben diyaliz cihazlarının bakmlarını yaptığı firmada çalıştım.Gambro-althin marka diyaliz cihazlarına bakımlarını-tamirlerini yapıyoduk.İstanbulda gitmediğim hastane sayısı çok azdır bu yüzden




  • kardeş iyi yapmışsın güzel Bİ KONU AÇMIŞSIN SADECE SENDEN Bİ RANDEVÜ TALEP EDİCEM NEYE NASIL İNANMAK İSTİYORSAN O ŞEKİLDE İSPATLARIM BELGELERLE HAA SEN BELGELERE DE İNANMAMIŞTIN DOĞRU KOMİK Bİ KONUYU AÇALIM SADECE MİNERAL DEMİŞSİN SUDAKİ MİNERALLERİ SAY DESEM SANA? PEKİ SU İÇMEMİZDEKİ SEBEP NEDİR DESEM SUYUN FAYDALARINI SAY DESEM VEYA KÜÇÜK BİR DİLİM PEYNİRDEKİ MİNERALİN 10 LİTRE SUDAKİNE EŞ DEĞER OLDUĞUNU SÖYLESEM YİNE İNANMAYACAKSIN O ZAMAN SEN İNANDIR BENİ VE BU OSMOS ARITMA SİSTEMLERİNİ KULLANANLARI . BUNLARA RESMİ KURULUŞLARIN GEREKLİ BELGELERİ NASIL VERDİKLERİNİ SÖYLE VEYA ARITMA SULARINDAN 1 TANE ZARAR GÖRMÜŞ 1 KİŞİ HASTAHANELİK OLMUŞ DİYEBİLİRMİSİN BEN SANA SAYABİLİRİM ŞEBEKE SULARINDAN HAYATI KARARAN İNSANLARI. TEK KELİME İLE DÜZENLİ BAKIMLARI YAPTIRILIP KULLANILDIĞINDA OSMOS SİSTEMLERİN ŞU ANKİ SON TEKNOLOJİ OLDUĞUNU VE GÖNÜL RAHATLIĞI İLE HERKESİN KULLANABİLECEĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM AMA BAKIMINI İHMAL ETMEYİN:) RANDEVÜNÜ BEKLİYORUM KARDEŞ...




  • Merhaba, geçerken ugradım.. Konu güzel ve ayrıntılı işlenmemiş..Her filtre sudaki bütün zararlı mineralleri , maddeleri süzmüyor...Bazıları faydalı , faydasız ne varsa hepsini süzüyor...Hiç birinizin yazmadıgı bir şey daha ...Damacana ve musluk sularında ve içtiğimiz bütün sularda ERİMİŞ RADON GAZI MEVCUT...ÇOK ETKİLİ KANSER YAPICI BİR MADDE...Sudaki erimiş Radon gazı suyun yer yüzüne çıktığı bölgeye ve tabandaki katmanlara göre farklı oluyor...Konu sadece renk, tad, lezzet, değil...AĞIR METALLERİN SÜZÜLMESİ...CIVA, KADMİYUM, KURŞUN...Gibi...Bunlar beyini ve insan vücudunu mahvediyor...Suda erimiş Radon gazı kimsenin umurunda değil...Çünkü bilen yok...Bol bol içiyoruz....İşte bunların hepsini vücuda zararlı 140 çeşit maddeyi gerçekten süzen Vücuda gerekli kalsiyum, çinko, magnezyumu süzmeden geçiren ve radon gazını binde bire kadar düşüren ve ultraviole lambasına sahip bir filtre piyasada satılıyor...Fiyarı 1530 Lira.... Amerikan malı.. E spring... Ben satıyorum....İhtiyacı olan mesaj atsın.....Ne yazdığımı iyi okuyunuz....Kapı ile pencere farklı şeyler...Mukayese rastgele yapılmaz... Ayrıntılı bilgi almak istersenizwww.espring.com girip buradan türkçe dilini tıklayınız.... Şimdilik yazacaklarım bu kadar..- 9249915 - Saygılarımla...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi taşkafa -- 5 Ekim 2009; 0:43:26 >




  • ya su arıtma cıhazlarını kotuleyen arkadaslar ben tanıtım uzmanıyım elektronlar bırbırıne carpıstırılıor suyun mıneralları dısarı cıkartılıor dıorsanız bu neden temız suda cıkmıor..pıs sular mı mınerallı yoksa kansorejen maddeler ınsan saglıgı acısından yararlımı param var ben erıklıden alıcam dıorsanız dıcek bıseyım yok ama artma sıstemlerı 3-5 tl lık aldıgınız damacanalardan cok daha saglıklı isteyene aura cebilon tanıtımı yaparım 05552998874



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tanıtım forumu -- 25 Mart 2010; 22:22:52 >
  • merhaba arkadaşlar ben Reverse OSMOSİS su arıtma cihazını aldım pompasız aldım 250 liraya suyu gerçekten güzel tatmin edici ama ekonomik olduğunu düşünmüyorum gidere giden su baya fazla arıttığı suyun 4 katından fazlasını kanala atıyor yani her bir damacan suya karşılk 4 damacan suyu gidere gidiyor buda aya vurdunmu baya mebla demek açıkcası alacaklar bunun da hesabını yapsın
  • Peki izmirdeki İzsu hakkında ne düşünüyorsunuz arkadaşlar? Onlardamı arıtılıyor?
  • Arkadaşlar su arıtma cihazları cihaza bağlı olarak görevini yerine getirmektedir.
    Fakat dikkat edilecek nokta, su arıtma cihazı kullanan bireylerin fiziksel açıdan vücut gelişimini tamamlamış olması gerekmektedir.

    Yaşadığım bölgede saf suya yakın denecek bir su kaynağı var, köylülerin hepsi bu suyu kullanır ve hepsinin boyu 1,65 cm civarında, ve kemik gelişim bozukluğu gibi rahatsızlıklara meğilli bireyler. Yapılan araştırmada su dan dolayı olduğu anlaşıldı.

    Yani eğer evde çocuklarınız varsa, damacaba en iyisi, yaşlı kişiler için ise arıtma cihazı en iyisi diye düşünüyorum. Haj verirsinizki herşeyin doğalı makbuldür.
  • adamın dedikleri gayet mantıklı aşağıdaki linkten izleyin arkadaşlar

    http://www.kure.tv/ekonomi/630-reel-sektor/reel-sektor-damacana-sular-sagliga-zararli-mi/104-Bolum/63339/
  • Su Arıtma Cihazı Tanıtımlarında Hile mi Yapılıyor?

    Evsel tip arıtma cihazları günümüzde oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bir çok insan şehir şebekesi suyunun içiminin hoş olmadığını düşünerek damacana sularına yönelirken, hesap kitap sonucu damacana suyunun pahalıya geldiğini düşünenler ev tipi küçük arıtma cihazlarına yöneliyorlar. Bir dönem sadece suyun sertliğini alan, ama bunun yanında suya sodyum ilave eden basit reçineli sistemlerin yerini artık reverse osmosis (ters ozmoz) adı verilen teknik alt yapısı güçlü arıtma cihazları almaya başladı. Bu cihazların yaygınlaşmasında içme ve kullanma suyu kalitesindeki değişiklikler etkili olurken, arıtma cihazı üreticisi firmaların pazar arayışı çabalarının da önemli bir yeri bulunmaktadır.

    Geçmişte arıtma cihazı pazarlama taktiklerinin başında suya klor ölçümünde kullanılan ortotolidin, tetrametil benzidin gibi maddeler katarak şehir şebekesi suyunun renginin değiştiğini, ama arıtma cihazından elde edilen suyun berraklığını koruduğunu göstermek yaygın bir tanıtım yöntemiydi. Burada herhangi bir hile olmamakla birlikte su analizi konusuyla ilgisi olmayan normal bir bireyin bilgisizliğinden yararlanarak renk değişikliğini suyun kirliliğine dayandırmak gibi YANLIŞ YÖNLENDİRME yapılıyordu. Bu renk değişiminin altında yatan gerçek şu şekilde özetlenebilir: ortotolidin, tetrametilbenzidin veya DPD tablet adı verilen maddeler suya ilave edildiklerinde sudaki klorla reaksiyona girerek sarı renk meydana getirirler, eğer katılan bileşik içerisinde bromfenolbule adı verilen madde de varsa mavi renk meydana gelecektir. Bu renk değişimi kötü bir şey olmadığı gibi aksine suyunuzun yeterince klorlandığını ve sudan bulaşabilecek mikrobik hastalıklara karşı güvende olduğunuzu gösterir, yani arzu edilen bir şeydir. Arıtma cihazları sudaki kloru yok ettiğinden daha sonra suya bulaşabilecek mikroplara karşı suyunuz korumasız hale gelecektir.

    Gelelim bugünlerde yaygın olarak kullanılan daha teknik bir aldatmacaya

    Bir şekilde görmüş veya duymuşsunuzdur: su arıtma cihazı tanıtımı yapan kişi bir bardak çeşme veya damacana suyuna iki tane metal çubuk sokup bunları bir pile (veya elektriğe) bağlıyor ve sistemi çalıştırdığında suyun içerisinde kahverengimsi bir renk ve çökeltiler meydana geliyor. Arıtma cihazından alınan suda ise bu tür bir değişiklik oluşmuyor ve pazarlamacı bu renk değişiminin ve çökeltilerin sudaki pisliğin bir göstergesi olduğunu ifade ediyor. Buradaki olay kullanılan düzeneğin yapısından dolayı YANLIŞ YÖNLENDİRMEYİ AŞMAKTADIR.

    Bu renk değişimi ve çökelti oluşumunun mekanizması şu şekilde özetlenebilir: yukarıda yapılan işlem ilköğretimde tüm çocuklara gösterilen ve yaptırılan basit bir elektroliz olayıdır, ancak bir farkla: kullanılan metal çubuklardan (elektrodlar) birisi özel olarak hazırlanmıştır. Elektroliz olayında kullanılan elektrotlar genelde çelik veya benzeri bir metalden üretilirken, burada anot ucunda kullanılan elektrot yüksek miktarda demirle kaplanmıştır. Eğer su iletkense buradaki demir elektrottan serbest bırakılarak ortama karışır ve az miktarda renk değişimi ve çökelti meydana getirir, eğer suda bir miktar sodyum klorür daha doğrusu klorür varsa hem iletkenlik artacak hem de demirle klorür reaksiyona girerek bariz bir sarımsı-kahverengi renk değişimi ve çökelti oluşacaktır. Ancak ters ozmozla çalışan arıtma sistemleri suyun iletkenliğini ve özellikle de klorürü ileri derecede azalttıklarından renk değişimi ve çökelti oluşmayacaktır. Eğer arıtma cihazından alınan suya az miktarda sofra tuzu atasanız renk değişimi ve çökelti oluşumunun bu suda da olduğu kolayca görebilirsiniz. Yani sudaki renk değişimi ve çökelti kirlilikten değil vücudun dengesi için suda bulunması son derece önemli olan klorür gibi doğal bir iyonun doğal olmayan bir şekilde serbest demirle reaksiyona sokulmasından kaynaklanmaktadır.

    Bir çok su arıtma cihazı satıcısının, bu pazarlama tekniğini kullanmalarına rağmen olayın mekanizmasını bilmediklerinden dolayı bu tür yöntemlere başvurdukları, dolayısı ile müşteri konumundaki halkın yanı sıra satıcıların da konu hakkında bilgilendirilmeleri halk sağlığı açısından son derece önemlidir.

    Yazımızın temel konusu olmamakla birlikte: ayakların su dolu özel bir kaba konarak elektrotlarla vücutta bir nevi masaj yapıldığı ve sudaki yukarıdakine benzer renk değişikliği meydana getirilerek vücuttaki toksinlerin atıldığını ileri süren cihazlar için de benzeri durum geçerlidir. Burada da insan terinde bulunan klorür ayakların içine sokulduğu kaptaki demirle reaksiyona girerek renk değişimi ve çökelti meydana getirmektedir. Zaman içerisinde ayağın sokulduğu kaptaki suyun renginin daha az koyulaşması ise kapta bulunan demir miktarının azalmasından kaynaklanmaktadır.

    Arıtma cihazları ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni'nin 2009 Mart-Nisan sayısından ulaşılabilir:
    TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2009; 8(2): i-ii.

    Kaynak:http://www.hekim.org/Su-Aritma-Cihazi-Tanitimlarinda-Hile-mi-Yapiliyor_13.html




  • Bizim ilçede de epey yaygın bu su arıtma cihazları falan ama ben asla ve asla güvenemiyorum.En başından ısınamadım bu alete.İlçemizdeki su acayip kötü.Kaynağını tam olarak bilmiyorum ama kuyu suyu olsa gerek,hatta belki de çamurdur (ciddiyim) İnsanı hasta bile eder.O yüzden hazır alıyoruz,babam bir ara taktırmayı düşünmüştü ben karşı çıkmıştım.Yine düşünse yine karşı çıkarım
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.