Şimdi Ara

Sovyet askerlerin binlerce Alman kadınını tecavüz etmesi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.120
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bilgisayar Bağımlısı

    Savaş gibi bir vahşi bir olayın yanında tecavüzler ne yazık ki kaçınılmaz yan parametredir.

    Bizde ölmek , tecavüze uğramaktan daha iyi şeklinde düşünülüyor fakat ne yazık ki öyle değil. Tecavüzün hasarlarını acısını götürdüklerini onarabilmek az veya çok mümkün fakat ölümü onarabilmek ölüyü diriltebilmek mümkün değil.

    Tecavüze uğrayan kişilerden yüzde kaçı güzel bir hayat sürüyordur sizce? 5? 10?
    Tecavüze uğrayan kadınların %30'u intiharı düşünüyor, %13'ü intihara kalkışıyor, %70'i ciddi derecede stress yaşıyor. Çoğu içki ve uyuşturucuya başlıyor.
    Yazdıklarım basit bir google araştırması:https://www.rainn.org/statistics/victims-sexual-violence
    Devamını okursanız sosyal hayatlarının mahvolduğunu görebilirsiniz. Hele küçük yaşta olduysa hayatı bitti demektir.

    Bu devirde insanlar daha katı bakmıyor ama eski devirleri düşünün. Tecavüze uğrayan kadına sanki kötü bir şey yapmış gibi bakılıyordu. Kimsenin haberi olmadı diyelim, kocasına, akrabalarına bu durumu söyleyebilecek mi? İçten içe her gün kemirecek, aklına geldiği her an kendinden tiksinecek, bu şekilde yıllarca yaşayacak.

    Tecavüzün cezası şu an bazı ülkelerde 10-15 sene hapis. Erkek egemen toplumların ürettiği kanunlar bu kadar işte. Kadınların hak-hukuk istiyoruz çabaları boşuna değil, halen çoğu noktada kadınlar görmezden geliniyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E1825AD4A -- 30 Ekim 2017; 15:14:22 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: JampolPapa


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bilgisayar Bağımlısı

    Savaş gibi bir vahşi bir olayın yanında tecavüzler ne yazık ki kaçınılmaz yan parametredir.

    Bizde ölmek , tecavüze uğramaktan daha iyi şeklinde düşünülüyor fakat ne yazık ki öyle değil. Tecavüzün hasarlarını acısını götürdüklerini onarabilmek az veya çok mümkün fakat ölümü onarabilmek ölüyü diriltebilmek mümkün değil.

    Tecavüze uğrayan kişilerden yüzde kaçı güzel bir hayat sürüyordur sizce? 5? 10?
    Tecavüze uğrayan kadınların %30'u intiharı düşünüyor, %13'ü intihara kalkışıyor, %70'i ciddi derecede stress yaşıyor. Çoğu içki ve uyuşturucuya başlıyor.
    Yazdıklarım basit bir google araştırması:https://www.rainn.org/statistics/victims-sexual-violence
    Devamını okursanız sosyal hayatlarının mahvolduğunu görebilirsiniz. Hele küçük yaşta olduysa hayatı bitti demektir.

    Bu devirde insanlar daha katı bakmıyor ama eski devirleri düşünün. Tecavüze uğrayan kadına sanki kötü bir şey yapmış gibi bakılıyordu. Kimsenin haberi olmadı diyelim, kocasına, akrabalarına bu durumu söyleyebilecek mi? İçten içe her gün kemirecek, aklına geldiği her an kendinden tiksinecek, bu şekilde yıllarca yaşayacak.

    Tecavüzün cezası şu an bazı ülkelerde 10-15 sene hapis. Erkek egemen toplumların ürettiği kanunlar bu kadar işte. Kadınların hak-hukuk istiyoruz çabaları boşuna değil, halen çoğu noktada kadınlar görmezden geliniyor.


    Mevzu bahis savaşların geçtiği dönemlerde oldukça düşüktür. Zira gerek belirttiğiniz gibi toplumdaki yanlış bakış açısı, gerek sağlık-tıp alanının bugüne göre geri olması.

    İnanılmaz vahim,korkunç bir durum. Mevzu bahis kabile ülkelerinde ( tecavüze 10-15 sene hapis cezası veren kabile ülkesidir ) sırf kadın haklarına karşı değil tüm insanlığa,canlılığa karşı kanun ve cezalarda sıkıntılar eksiklikler vardır.

    Kadın haklarının olmadığı ülkelerde zaten diğer bir çok konuda da sıkıntı vardır kafalar gelişmemiştir ki o kadın hakları da dert edilmiyordur ve çözülmüyordur.

    Burada en önemli sorunlardan biri içimizdeki hayvani dürtüleri kontrol altına alabilmektir. Emin olun en gelişmiş devletinden gelişmemişine devletler özel sermayeyi bu konuda denetleme gereksinimi duymuyorlar. Ve seks denilen olgu ihtiyaçtır çok lezzetli bir eylemdir tarzında insanların bilinçaltına oturmuş durumda çok geçmişten beridir. Sinema ve diğer ticari alanlarda bu alandaki kâr getirisinden ve düşük maliyetten faydalanıyorlar. Bu geçmişten oturmuş tabuyu özel ticari sektörlerde okşamaktan çıkar elde ediyor.

    Bugün bir çok sinema filmi çıplaklık, bol patlama adrenalin, lüks odaklı yapımlar çekiyor ve bu filmde muhakkak seksin lezzetli olduğu izlenimi para+seks+lüksiyat = cennet algısı insanlara yükleniyor.

    Birileri cinsellik denen olgunun , üreme kabiliyetimizi yüceleştirdiğimizi ve aslında fiziksel olarak cinsel ilişkiye girmenin ihtiyaç olmadığını açık ve net bir şekilde anlatmalı. Erkek ve kadın cinsel organlarının diğer organlarımız gibi sıradan organlar olduğunu unutmamalı popo,meme,göğüs karın kası gibi yapılarımızı tahrik ögesi olarak görmemeliyiz. Fakat bunun aksine erkeklerin ve kadınların bir takım organına büyük anlamlar yükleniyor ve insanlar organlara tapınmaya başlıyor. Akıl alır gibi değil organlardan dolayı azabiliyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 30 Ekim 2017; 15:37:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    @Kraven

    En basitinden benim aklıma gelen Murad'ın Karaman iline girdiğinde Sırp ve Türk askerinin Karaman hudutları içinde sayısız tecavüzde bulunması. Hatta Aşıkpaşazade bu olayı "pek çok nesebi belirsiz velet doğdu o yıl" diye anlatır.

    Bir insanın kendi soyuna bunu reva görmesi, Balkan eşkıyasını çekip gelmesi de ayrı bir rezalet. Tarihimizde utanılacak nadir vakalardan birisidir.

    Hah, en bariz ve bilinen kaynakta yazıyormuş meğer. Dediğim gibi, Türkler hiç tecavüz etmiş midir acaba diye garip bir soruyu hiç düşünmediğim için hiç hatırıma bile gelmedi haliyle. O nedenle de bilmiyorum dedim. Kimbilir başka hangi kaynaklarda da benzer olaylar yazılıdır da şuan aklıma gelmiyordur. Ama yine bir Türk devleti Akkoyunlu tarihi olan Kitab-ı Diyarbekriyye’deki toplu tecavüz olayını hatırlıyorum. Çünkü enteresan bir olay. Hükümdar yol üstündeki bir köyden kız alıyor, yanlış hatırlamıyorsam sefere gittiği için kızı da orada bırakıyor. Dönüşte ise kız şikayet ediyor, hakkında böyle böyle dedikodu yaptılar diye. Adam da dedikodudan o kadar bıkmış o kadar sıkılmış ki ibret olsun diye köydeki herkesi topluyor; erkeklerin sırtına semer vurdurup askerilerine de emir veriyor, dedikoduya karışmış genç yaşlı ne kadar kadın varsa adamlarına tecavüz ettirtiyor. Bizde böyle bir ceza olayı tek; başka yerlerde de var mı, pek sanmıyorum açıkçası.



    Bu arada kendi soyu olarak bakmak yanlış olur. O tarihte kimse kimseyi kendi soyu diye ne kayırıyor ne bir müsamaha veya özel muamele gösteriyor. Üstelik verdiğin örnek Karaman. Yani belli bir döneme kadar Osmanlı’nın can düşmanı. Her kafasını çevirdiğinde saldıran, sürekli uğraştıran, batı seferlerinin Fatih’e kadar sürekli aksamasına sebep olan ve o zamanın anlayışına göre gazaya engel olarak kafirden beter iş yapan adamlar. Ayrıca askere verilen genellikle 3 günlük yağma hakkını da unutmayalım. Normalde öyle bir hakları tabii ki yok, ama illa ki tecavüzler oluyordur o arada. Yani öyle olmuş olmasa Türk devletlerini yıkanlar yine diğer Türk devletleri olmazdı. Osmanlı zamanında Türk olmasına rağmen hristiyan olanlar da devşirme olarak alınabiliyordu. Tıpkı meşhur Mimar Sinan gibi. Hazarlarda da musevi değil müslüman olduğu için taht hakkını kaybedip bu saatte yanlış hatırlamıyorsan fırıncılık yapan hanedan mensupları falan var.

    Açıkçası o dönemde kimse kimseyi oğlu olduğu için bile kayırmıyor ama sonuçta adam hangi milletin mensubu olduğunun farkında ve Osmanlı'nın Anadolu'daki beyliklere yayılma hızının düşük olma sebebi de zaten dindaş ve soydaş olmaları. Öyle gavurla cenk eder gibi "bu sene de Zülkadiriye'ye akın edelim" diyemiyorlar. Ciddi evlilik bağları var zaten. II.Murad mesela iki kere Karaman'a giriyor ama kızkardeşi II.İbrahim'le evli ve ağabeyine affetmesi için yalvarıyor. Neticede de affediyor Murad. Yani sonuçta evet Yavuz dedesini savaşta öldürebiliyor ama az ötesinde de 1600'lere kadar Adana'yı yöneten Ramazanoğulları örneği var. Buna ne buyrulur? Hakeza Rumeli'nde sancakbeyi yapılan eski beyler ve saire. Neyse.

    Güzel diyorsun da bu verdiğin örneğin soydaş olmakla alakası yok ki. Aile bağları ve ikili ilişkilerle alakalı; kaldı ki konumu gereği alınması önem arzeden bir yer olmuş olsa gözünün yaşına bakılacağını sanmıyorum. En net örneğini verdim zaten: tecavüz ettiren de Türk edilen de, üstelik kendi tebaası.

    Ek: Anadolu’nun fethnin 16. Yüzyıla kadar sürmesinin sebebi sadece soydaşlık değildir. Orada en önemli unsur müslüman olmalarıdır. Zira Osmanlı’nın çığ gibi katlanarak destek ala ala büyümesinin en temel sebebi gaza ve o fütuhata en uygun konumda olmasıdır. O yüzden zaten Karaman etraftan destek bulamamıştır. Aynı sorun Memlükler ile de olmuş, cevap olarak yine aynı şekilde gazaya mani olanı ortadan kaldırmak daha büyük iştir görüşü sayesinde zemin oluşmuştur. Soyu pek takan yok yani.

    Sen de soyu takan yok diyorsun da Beylikler devri bitesiye kadar niye gidip de bir Sırp'a kız vermezken alıyor da Beylikten hem alıp hem veriyor? Ya da niye Ak koyunludan, Memlükten kız almıyor? Niye sadece Beyliklerle ve Kırım'la yani vassalıyla evlilik yapıyor? Aynı soydan olduğu için olabilir mi?

    Yahu daha 3. ve 4. padişahın anaları Rum, kim nereye dışarıdan kız almıyor ? Ayrıca Sırp’a kız verildiği nerede görülmüş ? Bu adamların müslüman olduğunu unutuyorsun... Müslüman dışarıdan kız alır, gayrimüslime kız vermez. Senin dediğin beyliklerle evlilik olayı bundan sonradır. Onda da Germiyanoğlu, Dulkadiroğlu ve Candaroğlundan kız alınmıştır ki bunlar zaten konum ve siyasi olarak Osmanlı’ya tehdit oluşturabilecek beylikler değil. Kaldı ki bütün bu evlilikler siyasidir. Zaten o nedenle ilk devirden sonra başka Türk aşiretlerinden kız alınmamıştır ki kendilerinden başka bir aşiret, boy güç kazanıp ikinci bir hanedan oluşmasın. O nedenle de son döneme kadar neredeyse tamamı cariye kökenlidir, yani soyu vs belli olmayan kişiler.



    Soy durumu işe yarasaydı Selçuklu devleti ya olmaz veyahut buraya gelmezlerdi. Selçuk’unun kuruluş hikayesine bir bak: en dip dededen itibaren o kadar Türk devleti, devletçikleri arasında var olabilmek için oradan oraya koşturmuş adamlar. Yeri gelmiş İrani kabul edilen devletle bir olup diğer Türk devletlerini püskürtmüş. Yeri gelmiş aynı aile içinde yani hanedan içinde dahi birbirlerine düşmüşler. Sonrası zaten malum, Anadolu Selçuklu devrinde aile içinde birbirlerine düşmekten devlet çöküyor Moğollar ile mücadele bile edilemiyor adam gibi. %80 civarı Türk olan Moğol Ordusu... Yani soy işini doğru düzgün takan hakikaten yok.

    Hızlı okumuşsun dediğimi anlamamışsın herhalde. Ben zaten Sırp'tan kız alıyor vermiyor dedim.

    Ha bu arada o beylikler tehdit oluşturmuyordu da Karaman da mı oluşturmuyordu? Osmanlı sefere çıktığında soluğu Bursa'da alan beylik. Onlara da kaç kız verdiler aldılar.

    Hem madem tehditle alakalı, hiç tehdit oluşturmayan Hicaz Emirliğinden niye kız almadılar?

    Sen bir İnalcık'ın Oğuzculuk makalesini oku, henüz okumadıysan. Kavmiyet meselesi o devirde bile yabana atılacak mesele değil.



    Hızlı okumadım, istediğini ifade edememişsin. Niye Sırp'a kız vermiyor da başkasından alıyor dedin, ben de gayet normal olarak bunlar müslümandı dedim.

    İnalcık'ın neredeyse tüm makalelerini okumuşumdur diye düşünüyorum, öyle bir makalesini bilmiyorum. Gözümden kaçmış olabilir. Varsa, paylaşırsan sevinirim. Zira benim okuduğum kadarıyla İnalcık, Osman'ın yükselişini gaza ruhuna bağlar diğer birçok sebep yanında. Ama en çok da gazaya. Dediğim gibi, bahsettiğin makaleyi paylaşırsan sevinirim çünkü şöyle bir göz attım ama Oğuzculuk diye bir makalesine rastlayamadım.

    Edit: Yahu ben o mesajda ne demişim ? O evlilikler zaten siyasi. Mete de 80 küsür yaşında bir ayağı çukurda Çin imparatoriçesini resmen istiyor. O halde ya Çin tehdit oluşturmuyordu veyahut Mete kavmiyetçilik mi yapıyordu ? Kaldı ki Hicaz'dan niye kız alsın yahut versin ? Hadi Memlük'ü yok sayalım, Hijaz ile yapacağı evlilik ne işine yarayacak ? Kraliyet evliliği ile akraba olunur. Hanedanlar arası akrabalık kurulduğunda ise birisi zayıf düştüğünde diğeri onun tepesine biner, gücü yetiyorsa benim hakkımdır diyerek alır. Ne yapsın o tarihte kendisiyle alakasız ve kontrol edemeyeceği yeri ? Diğer birçok beylikle de evlilik ilişkisi kurmamış. Çünkü ihtiyacı yok. Bu kadar basit.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 30 Ekim 2017; 15:48:35 >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.