Şimdi Ara

Solup Gidiyoru(z)m Sanki...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
233
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Her şeye rağmen öncelikle herkese iyi forumlar.

    Geçmişten bugüne hayatımdaki değişimleri yazarak bazı şeylerin sebeplerini öğrenmek istiyorum haklı ve haksız olduğum yerleri bile artık ayırt edemiyorum, ailem, arkadaşlarım dahil herkesi kendime çoook uzak hissediyorum, bu yüzden ne yapmam gerektiği hakkında tam olarak tanımadığım sizlerden tavsiyeler veya yorumlar bekliyorum.

    -Herkesin hafızası belirli bir yaştan sonra oluşur aynı benimki gibi...
    Bu dünyayla ilgili hatırladığım en eski olay anaokuluna gitmemdi.
    - Anaokulunda yerinde duramayan hiperaktif (hala biraz öyleyim) ve hocaların bu çocuktan bir şey olmaz dediği bir çocuktum. Şu an 17 yaşındayım ve hafızamın oluştuğu andan beri Okul Okul Ders Sınav Yazılı....SBS YGS LYS denen işkencelerle uğraşıyorum.

    -İlk okulda gerektiğinde döve döve ders çalıştıran ebeveynlerim sayesinde ciddi anlamda başarılı bir öğrenci oldum , okul birincilikleri hatta deneme sınavında Türkiye 1. si bile olduğumu bilirim. Tabi bu sırada farklı bir yönümü de tam anlamıyla keşfettim.
    Aşırı derecede hayalperesttim!! Geceleri bile uyuyamaz hayalimde uydurduğum dünyalarda maceralara çıkardım, kağıt üzerinde oyunlar tasarlar, çılgın resimler yapardım.

    -7. Sınıfta yavaş yavaş Okul birinciliğinden uzaklaşmaya başladım.
    -8. Sınıfta her şeyin DERS SINAV olduğu hayattımdan iyice bıkarak çalışmayı fazlasıyla kestim ve HERKESİ şaşırtarak fen lisesine GİDEMEDİM.(Ardından csb lerdeki zindanlardan çok daha kötü bir şekilde geçen o uzun yaz tatilinden bahsetmiyorum bile.
    - Lise 9-10-11 son gün yazılılara çalış ezberle ardından gereksiz salak formül ve bilgileri hafızadan sil taktiğiyle ilk kez takdirden tesekkure düştüm, ailem de sbs den bu yana bana hala neredeyse insan gözüyle bile bakmıyordu.
    Tabi liseyi sadece eğitim sistemine ve sınavlara isyanla geçirmedim.
    1-Uzun zamandır aklımda olan stratejik kart oyunumun temellerini atarak deneme amaçlı olarak verilerini görsellerini dahi kendim çizdiğim ilk seriyi kart şeklinde bastırmak üzere matbaanın yolunu tuttum.
    Sonuç: Berbat bir iş çıkaran adam silik renkli dergi sayfasi gibi bir(Evet sadece 1 kağıt) kağıt için benden 10TL
    aldı.(Ulan 10TL ye dergi alırım ben!!) ve böylelikle belki de tüm dünyaya nam salabilecek potansiyele sahip kart oyunumu beni kandıran bir matbbacı sayesinde rafa kaldırmak zorunda kaldım.(Bunların tamamını ailemden gizli yapmak zorunda kaldım çünkü DERS çalışmak dışında her şey boş iş ve yasaktır)

    2-Bitmek bilmeyen hayalgücümü farklı bir dalda kullanmak üzere fantastik roman yazmaya başladım..
    İlk denemem 28 sayfayla son buldu. İkinci denemem 52 sayfayla son buldu. İkisini de beğenmediğimden yok ettim.( Bunlar da ailemden gizlice yazıldı cünkü sınavlar varken kitap yazmak gibi boş(!) bir işle uğraştığımı öğrenirlerse iki tane çarpıp tüm emeklerimi de sorgusuz sualsiz çöpe atarlardı.(gerçekten abartmıyorum.
    Veee 3. Denemem: Şu an 281 sayfayı buldu ve hala gizlice yazmaya devam ediyorum.

    Ancak...... Birkac gün önce YGS açıklandı ilkokukda tıp bekledikleri ben 100k ya girdim ve ailem de tabi baya kızdılar(bayaaaaa). LYS ye de çok az çalışıyorum....
    Konular çok saçma , yüzlerce formül var ve yüzde 98,8999967 sı hayatım boyunca hiçbir işe yaramayacak. Ben ..diğer öğrencilerden farklı hayalleri olan ben de sistemin mağduru olarak fikirlerimle birlikte solup gidiyorum...

    Arkadaşlar yazar olmak istiyorum!
    Tasarladığım kart oyunumu piyasaya sürmek istiyorum!
    Resim konusunda kendimi daha da geliştirmek istiyorum!
    Çizgi roman yazmak, kendi şarkımı yapmak, ardından yeni kitaplar yazmak ve yeni oyunlar tasarlamak istiyorum!

    Ancak çevrem bana şunları söylüyor:

    -İlk 50k ya giremezsen bu yaz s.ktirip gidersin bu evden. İnşaatta çalışırsın.
    -İyi bir üniversitede Doktor Mühendis ya da Mimar olamazsan işsiz kalacaksın ve tüm hayatın boyunca sokaklarda aç aç gezeceksin.
    -Sorun sistemde değil sende.(Haklı mı bilemiyorum belki de haklıdır.Bunu söyleyen çok fazla ders çalışan bir arkadaşımdı)
    -Yazarlık meslek değildir.

    OOFFFF OFFF daha neler neler var ancak yazmakla uğraşmayacağım bile.
    Solup gittiğimi(zi) hissediyorum, en yakın dostlarım hayallerim ve gölgem(gerçekten gölgem..)

    Hayallerimin peşinden giderek 5-7 kitaptan oluşacağını planladığım ilk fantastik serimi yazmaya devam etmek, tasarladığım onlarca kart, platform oyunlarını hayata geçirmek istiyorum...
    Ancak Hafızamın oluştuğu andan şu ana kadar en sık karşılatığım EĞİTİM SİSTEMİ DENEN LANET OLASI RUH SÖMÜRÜCÜ HAİN YARATIĞIN PENÇELERİNDE KURBAN GİDEN BİR BAŞKA KAYIP RUH olacakmış gibi hissediyorum, hayattan artık zevk almıyorum zaten evde her şey yasak (yıllardır) akıllı telefonum da yok çünkü fen lisesine gidemedim bunları yazdığım tablet de mebin tableti zaten..

    Her neyse çok uzattım okumaya üşenmeyip de ne yapmam gerektiği hakkında tavsiye verenlere şimdiden çok teşekkür ediyorum herkese iyi bir hayat diliyorum. (Kusura bakmayın dilemekle olsa keşke... Yine de diliyor insan.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tavşanist -- 10 Nisan 2017; 0:01:00 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >







  • Tek gerçek dostum kendim derken sanırım haklıymışım.
    Gerçi kimseyi suçlamıyorum tipim nasil ss li konularında evlat olsan sevilmezsin yazmak daha kolay, burada cevap yazmaktan.

    Her neyse yoruldum sıkıldım bıktım artık herkese kolay gelsin.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • hayalleri olan ama ona vakit ayıramadığı için hayattan tatmin olamayan binlerce insan var.hayallerinin peşinden gidemiyosun burada malesef.

    çevrenden sana yönelen sözlerin haklılık payı var çünkü gelecek kaygısını iliklerimize kadar hissediyoruz.imkanın olsa zaten bunları sorgulamadan peşine düşersin.he senin imkanın var ama çevren etkileniyosan diyecek bişeyim yok.ikisini de dene tarafını seç.

    seni etkileyecek süslü bişeyler söyleyebilirdim belki ama en güzeli içinden geleni yapmak,kendine güvenebilmek.işine ve hobine gerektiğince vakit ayırmayı dene.güzel yaşayama çalışalım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: texa

    hayalleri olan ama ona vakit ayıramadığı için hayattan tatmin olamayan binlerce insan var.hayallerinin peşinden gidemiyosun burada malesef.

    çevrenden sana yönelen sözlerin haklılık payı var çünkü gelecek kaygısını iliklerimize kadar hissediyoruz.imkanın olsa zaten bunları sorgulamadan peşine düşersin.he senin imkanın var ama çevren etkileniyosan diyecek bişeyim yok.ikisini de dene tarafını seç.

    seni etkileyecek süslü bişeyler söyleyebilirdim belki ama en güzeli içinden geleni yapmak,kendine güvenebilmek.işine ve hobine gerektiğince vakit ayırmayı dene.güzel yaşayama çalışalım

    Peki ya dersin başında 15 dakikadan uzun süre oturamayacak veya ilgisini çekmeyen konuları(mesela formülleri) diğer öğrencilerin aksine anında unutan veya ders çalışırken göğüs kafesinin tam altında nefes almasını engelleyen kara delik gibi bir şey oluştuğunu hissedenler ne yapmalı? Sırf diğer öğrenciler gibi normal bir birey değil de DOĞUŞTAN GELEN saçma beyin yapıları veya psikolojik sıkıntıları yüzünden çalışamayanlar ne yapmalı ?

    Üşenmeden okuyup yorum yaptığın için teşekkür ediyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tavşanist -- 10 Nisan 2017; 0:13:52 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Farklı bir şehirde Üniversiteye git orda istediğini yaparsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 9-12 Yaşında en yakın arkadaşımı kan kanserinden 3 yıllık bir süreç içerisinde kaybedince ve başka acı travmalar ve trajediler yaşadıktan sonra ve bunları tamamiyle tek başıma yaşamam ailemin bile haberinin olmaması karanlıkta ve yalnızlıkta olmam üstünede daha bir çocuk olmam erkenden olgunlaşmamı ve hayata erken atılmamı sağladı ancak herşeyden sonra hayatta hiçbirşeyi umursamaya başladım bunların arasında akademik, okul hayatımda vardı şu an lise 3 öğrencisiyim okulumda vs herkes ygs,lys,üniversite,sınavlar diye tutuşmaya başladı şahsen benim yol haritamda üniversite diye birşey yok hani kendimi ne zeki nede salak olarak görmüyorum çalışırsam yaparım potansiyel var olarak görüyorum ancak kitabı açıp 3 sorudan fazla çözünce beynim artık istemsiz olarak bir yolunu bulup o kitabı kapattırıyor gerçi ben hayatım boyunca hiç çalışmadım toplam bir test kitabı açıp çözdüğüm soru sayısı 100 olmamıştır ve senin hissettiğin çoğu şeyi bende hissediyorum ve şahsen eğer üniversiteyi önemseydim yada ona hazırlık yapsaydım şu anki depresyon ve bunalımdaki psikolojimi halimi iyice büyük ihtimalle batırır hatta intihara sürükleyebilir ama konum bu değil üniversite okumuyacağım büyük ihtimalle babam hafifden zorluyor en azından kötüsünden bir üniversiteye girde askerliğini er olarak yapmazsın vs gibi sebepler söylüyor Türkiye gelişmemiş bir ülke insanları mal etiketine bakıyorlar kalitene değil gir bir üniversiteye bölüm farketmez etiket et yeter vs diyorlar bakıcam artık öbür sene bi 150kya rahat giriceğimi düşünüyorum azıcık bir çalışmayla bununlada bir bölüme atarım kendimi belki kim bilir hayatımda bazı projeler ve fikirlerim var onları hayata geçirmeye çalışıp istediğim şeyleri yapıcağım hayatta erkenden yazılım, ekonomik, politika, felsefe, psikoloj, sosyoloji, yabancı dil gibi bir çok dalda kendimi geliştirdim ve üniversite okuyan ve bir bölümden mezun olan insanlardan çok daha fazla bilgim olduğu konular var. Yani üniversite, akademik hayat önemli olsada herşey değil eğer bir yada birden fazla konu hakkında tutkulu ve hırslı hissediyorsan hiç kimsenin seni durdurmasına izin verme en kötü asgari ücretle bir işe girersin Türkiyede 8 milyon asgari ücretle çalışan insan var ilk olmazsın, zamanla alışırsın, içindeki tutku ölür, karnından başlayıp yukarı doğru kalbine doğru çıkan seni içten içe yiyen bir sıcaklık ancak aynı zamanda bir boşluk, nefes alamama hissini yaşamaya başlarsın çok daha sıklıkla hatta zamanla hayatının bir parçası olur, onunla dost olmaya çalışabilirsin belki işe yarar mı bilmem.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akanzi Kopanzi

    quote:

    Orijinalden alıntı: texa

    hayalleri olan ama ona vakit ayıramadığı için hayattan tatmin olamayan binlerce insan var.hayallerinin peşinden gidemiyosun burada malesef.

    çevrenden sana yönelen sözlerin haklılık payı var çünkü gelecek kaygısını iliklerimize kadar hissediyoruz.imkanın olsa zaten bunları sorgulamadan peşine düşersin.he senin imkanın var ama çevren etkileniyosan diyecek bişeyim yok.ikisini de dene tarafını seç.

    seni etkileyecek süslü bişeyler söyleyebilirdim belki ama en güzeli içinden geleni yapmak,kendine güvenebilmek.işine ve hobine gerektiğince vakit ayırmayı dene.güzel yaşayama çalışalım

    Peki ya dersin başında 15 dakikadan uzun süre oturamayacak veya ilgisini çekmeyen konuları(mesela formülleri) diğer öğrencilerin aksine anında unutan veya ders çalışırken göğüs kafesinin tam altında nefes almasını engelleyen kara delik gibi bir şey oluştuğunu hissedenler ne yapmalı? Sırf diğer öğrenciler gibi normal bir birey değil de DOĞUŞTAN GELEN saçma beyin yapıları veya psikolojik sıkıntıları yüzünden çalışamayanlar ne yapmalı ?

    Üşenmeden okuyup yorum yaptığın için teşekkür ediyorum.

    merhba kardeş. öncelikle senin bu yaşadığın sorun tabiki ailenin yanlış tutumundan kaynaklanıyor ailen temel ebeveyn güdüleriyle senin geleceğini garantilemek istiyor sadece. senin iyiliğin için. ama bu sırada sana fazla baskı uyguluyorlar. ve senin diğer ilgi alanlarını ve senin diğer yeteneklerini kabiliyetlerini, hayata bakışını, ihmal ediyorlar. bu da seni kısıtlıyor doğal olarak.

    senin adına ben sevindim çünkü sen öncelikle senin neyi rahatsız ettiğini, üstündeki baskıların neyden kaynaklandığını, ne yönünde kabiliyetin ve hayallerinin olduğunu biliyorsun. yani sende yaratıcı bir kişilik var. sende hayalgücü var. sen sanatçı bir kişiliksin.

    işte ailen bunu anlayamıyor olabilir. o zaman anlatacaksın. onlara hedeflerinden bahsetmen gerek. ilerde olmak isteyeceğin meslek neyse. yada para kazanma şekli neyse bunu onlara anlatman ve inandırman gerek. yani yazarlık hayalini bence onlara aç ve seneye sen üniversite tercihleri yaparken yine senin üstünde baskı kuramasınlar.
    yani düşünce özgürlüğüne onları ikna etmelisin diyorum çünkü zaten öyle olmalıdır. sen artık liseyi bitiriyorsun üniversiteye gideceksin. zaten yetişkin oluyorsun.

    ama bunu onlara genede anlatamayabilirsin. sen yazar olcam dersin onlar gene doktor ol. hukuk oku. memur ol diyeceklerdir.
    ama bu sefer sana daha az baskı uygulayacaklardır
    yani kontrol sende olmalı ve bunu da onlara kabul ettirmelisin.

    bir kere zaten senin yaptığın çizimlere, oyunlara mani olmaları gerçekten çok yanlış bişey.bu senin beyin aktivitendir. bu zaten senin beyin gelişimin için senin ihtiyacın olan bişeydir. senin beyninin gıdası zaten yaptığın o çalışmalar. yaratıcılığın.
    buna mani olmaları çok saçma. özellikle çocuklar çok resim çizerler. hatta el işi yaparlar neden? çünkü doğrudan zeka gelişime faydası vardır. çocuklar zihin gelişimlerini bu şekilde tamamlarlar. sanatçı insanların mutluluklarının kaynağı da bu çalışmalardır. beyinlerini de bu şekilde kullanırlar. yani zihinlerini yoran zihin enerjilerini harcadıkları çalışmalardır bunlar.
    keşke ailen böyle seni kısıtlamasalardı. onların bu tavrını yıkamasan bile sen bu çalışmalarına devam et.

    sonrasında diyeceğim şey. biraz rahatlaman
    kendini kasma. olayları zamanın akışına bırak. ailenle falan tartışıyorsan eğer ilerde hepsinin çok gereksiz tartışmalar olduğunu anlayacaksın üniversiteye gittiğin zaman.
    herkes zorunlu olarak üniversite okuyacak diye birşey yok. ama ben herkese üniversite okumasını tavsiye ederim. çünkü ben üniversiteye salt meslek edinme kurumu olarak bakmıyorum çünkü zaten öyle değil. üniversite sadece seni zenginleştiren bir yerdir. sana bazı değerler katar. sen orda bazı bilgileri edinme imkanı bulursun orada değişik imkanlar edinme şansını yakalarsın. eğitime sırf mu meslek kaygısıyla bakarsan ve zorunluluk şartı varmış gibi bakarsan baskı ve ezziyetini şimdi olduğu gibi hep üstünde hissedersin. eğer orada edineceğin bilgilerin faydasını gözetirsen. yani üniversiteyi kendi çıkarların doğrultusunda bilinçli olarak okuduğunda o herkese göre bir yerdir. her türlü insan ordan faydasını alabilir.
    sanatçılarda üniversitelerden faydalanabilir.
    sanatçıların ben sanata yeteneği olmayanlara göre bilimsel olarak daha etkin olabilecekleri görüşündeyim mesela. çünkü kendim bunu kendimde hissediyorum..

    yani bir üniversite bölümü bir eğitim planı çizmen gerekiyor demek istiyorum bunu ailene açman ve onlara zamanla yavaş yavaş bunu kanıksatman gerekiyor diyorum. onların senden istedikleri senin bir hedefinin olması. ona göre çalışman. gelecek kaygılarının olması. bu istiyorlar.

    ki zaten şuan kaçıncı sınıfsın bilmiyorum 11 sen seneye zaten tercih yapacaksın. değişik üniversite bölümlerinden haberdar ol. güzel sanatlar üniversiteleri de var. bir çok seçenek var. araştır düşün derim.




  • Hikaye anlatmayın burda
    İsteseniz çalışırsınız
    Biz de geçtik o yollardan sonuç geldiğinde herkes en iyi okullara giderken ben taşraya gidince anladım neyin ne olduğunu
  • bence yaşadığın şehir dışında bir üniversitede bir bölüm kazan ve o aileden uzaklaş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mikuru Asahina

    9-12 Yaşında en yakın arkadaşımı kan kanserinden 3 yıllık bir süreç içerisinde kaybedince ve başka acı travmalar ve trajediler yaşadıktan sonra ve bunları tamamiyle tek başıma yaşamam ailemin bile haberinin olmaması karanlıkta ve yalnızlıkta olmam üstünede daha bir çocuk olmam erkenden olgunlaşmamı ve hayata erken atılmamı sağladı ancak herşeyden sonra hayatta hiçbirşeyi umursamaya başladım bunların arasında akademik, okul hayatımda vardı şu an lise 3 öğrencisiyim okulumda vs herkes ygs,lys,üniversite,sınavlar diye tutuşmaya başladı şahsen benim yol haritamda üniversite diye birşey yok hani kendimi ne zeki nede salak olarak görmüyorum çalışırsam yaparım potansiyel var olarak görüyorum ancak kitabı açıp 3 sorudan fazla çözünce beynim artık istemsiz olarak bir yolunu bulup o kitabı kapattırıyor gerçi ben hayatım boyunca hiç çalışmadım toplam bir test kitabı açıp çözdüğüm soru sayısı 100 olmamıştır ve senin hissettiğin çoğu şeyi bende hissediyorum ve şahsen eğer üniversiteyi önemseydim yada ona hazırlık yapsaydım şu anki depresyon ve bunalımdaki psikolojimi halimi iyice büyük ihtimalle batırır hatta intihara sürükleyebilir ama konum bu değil üniversite okumuyacağım büyük ihtimalle babam hafifden zorluyor en azından kötüsünden bir üniversiteye girde askerliğini er olarak yapmazsın vs gibi sebepler söylüyor Türkiye gelişmemiş bir ülke insanları mal etiketine bakıyorlar kalitene değil gir bir üniversiteye bölüm farketmez etiket et yeter vs diyorlar bakıcam artık öbür sene bi 150kya rahat giriceğimi düşünüyorum azıcık bir çalışmayla bununlada bir bölüme atarım kendimi belki kim bilir hayatımda bazı projeler ve fikirlerim var onları hayata geçirmeye çalışıp istediğim şeyleri yapıcağım hayatta erkenden yazılım, ekonomik, politika, felsefe, psikoloj, sosyoloji, yabancı dil gibi bir çok dalda kendimi geliştirdim ve üniversite okuyan ve bir bölümden mezun olan insanlardan çok daha fazla bilgim olduğu konular var. Yani üniversite, akademik hayat önemli olsada herşey değil eğer bir yada birden fazla konu hakkında tutkulu ve hırslı hissediyorsan hiç kimsenin seni durdurmasına izin verme en kötü asgari ücretle bir işe girersin Türkiyede 8 milyon asgari ücretle çalışan insan var ilk olmazsın, zamanla alışırsın, içindeki tutku ölür, karnından başlayıp yukarı doğru kalbine doğru çıkan seni içten içe yiyen bir sıcaklık ancak aynı zamanda bir boşluk, nefes alamama hissini yaşamaya başlarsın çok daha sıklıkla hatta zamanla hayatının bir parçası olur, onunla dost olmaya çalışabilirsin belki işe yarar mı bilmem.

    Aynı soruyu kendime de soruyorum ancak cevabı tam olarak bulamıyorum?
    Sence hatalı olan sen misin , yoksa düzen mi?
    Ya da kim yüzde kaç hatalı?
    Yüzde kaçımız hayatı yaşıyor ve mutlu?(Zengin ailede doğup meslekleri, daireleri, arsaları, tarlaları şimdiden hazır olan kişileri saymazsak tabi)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akordiyon


    quote:

    Orijinalden alıntı: Akanzi Kopanzi

    quote:

    Orijinalden alıntı: texa

    hayalleri olan ama ona vakit ayıramadığı için hayattan tatmin olamayan binlerce insan var.hayallerinin peşinden gidemiyosun burada malesef.

    çevrenden sana yönelen sözlerin haklılık payı var çünkü gelecek kaygısını iliklerimize kadar hissediyoruz.imkanın olsa zaten bunları sorgulamadan peşine düşersin.he senin imkanın var ama çevren etkileniyosan diyecek bişeyim yok.ikisini de dene tarafını seç.

    seni etkileyecek süslü bişeyler söyleyebilirdim belki ama en güzeli içinden geleni yapmak,kendine güvenebilmek.işine ve hobine gerektiğince vakit ayırmayı dene.güzel yaşayama çalışalım

    Peki ya dersin başında 15 dakikadan uzun süre oturamayacak veya ilgisini çekmeyen konuları(mesela formülleri) diğer öğrencilerin aksine anında unutan veya ders çalışırken göğüs kafesinin tam altında nefes almasını engelleyen kara delik gibi bir şey oluştuğunu hissedenler ne yapmalı? Sırf diğer öğrenciler gibi normal bir birey değil de DOĞUŞTAN GELEN saçma beyin yapıları veya psikolojik sıkıntıları yüzünden çalışamayanlar ne yapmalı ?

    Üşenmeden okuyup yorum yaptığın için teşekkür ediyorum.

    merhba kardeş. öncelikle senin bu yaşadığın sorun tabiki ailenin yanlış tutumundan kaynaklanıyor ailen temel ebeveyn güdüleriyle senin geleceğini garantilemek istiyor sadece. senin iyiliğin için. ama bu sırada sana fazla baskı uyguluyorlar. ve senin diğer ilgi alanlarını ve senin diğer yeteneklerini kabiliyetlerini, hayata bakışını, ihmal ediyorlar. bu da seni kısıtlıyor doğal olarak.

    senin adına ben sevindim çünkü sen öncelikle senin neyi rahatsız ettiğini, üstündeki baskıların neyden kaynaklandığını, ne yönünde kabiliyetin ve hayallerinin olduğunu biliyorsun. yani sende yaratıcı bir kişilik var. sende hayalgücü var. sen sanatçı bir kişiliksin.

    işte ailen bunu anlayamıyor olabilir. o zaman anlatacaksın. onlara hedeflerinden bahsetmen gerek. ilerde olmak isteyeceğin meslek neyse. yada para kazanma şekli neyse bunu onlara anlatman ve inandırman gerek. yani yazarlık hayalini bence onlara aç ve seneye sen üniversite tercihleri yaparken yine senin üstünde baskı kuramasınlar.
    yani düşünce özgürlüğüne onları ikna etmelisin diyorum çünkü zaten öyle olmalıdır. sen artık liseyi bitiriyorsun üniversiteye gideceksin. zaten yetişkin oluyorsun.

    ama bunu onlara genede anlatamayabilirsin. sen yazar olcam dersin onlar gene doktor ol. hukuk oku. memur ol diyeceklerdir.
    ama bu sefer sana daha az baskı uygulayacaklardır
    yani kontrol sende olmalı ve bunu da onlara kabul ettirmelisin.

    bir kere zaten senin yaptığın çizimlere, oyunlara mani olmaları gerçekten çok yanlış bişey.bu senin beyin aktivitendir. bu zaten senin beyin gelişimin için senin ihtiyacın olan bişeydir. senin beyninin gıdası zaten yaptığın o çalışmalar. yaratıcılığın.
    buna mani olmaları çok saçma. özellikle çocuklar çok resim çizerler. hatta el işi yaparlar neden? çünkü doğrudan zeka gelişime faydası vardır. çocuklar zihin gelişimlerini bu şekilde tamamlarlar. sanatçı insanların mutluluklarının kaynağı da bu çalışmalardır. beyinlerini de bu şekilde kullanırlar. yani zihinlerini yoran zihin enerjilerini harcadıkları çalışmalardır bunlar.
    keşke ailen böyle seni kısıtlamasalardı. onların bu tavrını yıkamasan bile sen bu çalışmalarına devam et.

    sonrasında diyeceğim şey. biraz rahatlaman
    kendini kasma. olayları zamanın akışına bırak. ailenle falan tartışıyorsan eğer ilerde hepsinin çok gereksiz tartışmalar olduğunu anlayacaksın üniversiteye gittiğin zaman.
    herkes zorunlu olarak üniversite okuyacak diye birşey yok. ama ben herkese üniversite okumasını tavsiye ederim. çünkü ben üniversiteye salt meslek edinme kurumu olarak bakmıyorum çünkü zaten öyle değil. üniversite sadece seni zenginleştiren bir yerdir. sana bazı değerler katar. sen orda bazı bilgileri edinme imkanı bulursun orada değişik imkanlar edinme şansını yakalarsın. eğitime sırf mu meslek kaygısıyla bakarsan ve zorunluluk şartı varmış gibi bakarsan baskı ve ezziyetini şimdi olduğu gibi hep üstünde hissedersin. eğer orada edineceğin bilgilerin faydasını gözetirsen. yani üniversiteyi kendi çıkarların doğrultusunda bilinçli olarak okuduğunda o herkese göre bir yerdir. her türlü insan ordan faydasını alabilir.
    sanatçılarda üniversitelerden faydalanabilir.
    sanatçıların ben sanata yeteneği olmayanlara göre bilimsel olarak daha etkin olabilecekleri görüşündeyim mesela. çünkü kendim bunu kendimde hissediyorum..

    yani bir üniversite bölümü bir eğitim planı çizmen gerekiyor demek istiyorum bunu ailene açman ve onlara zamanla yavaş yavaş bunu kanıksatman gerekiyor diyorum. onların senden istedikleri senin bir hedefinin olması. ona göre çalışman. gelecek kaygılarının olması. bu istiyorlar.

    ki zaten şuan kaçıncı sınıfsın bilmiyorum 11 sen seneye zaten tercih yapacaksın. değişik üniversite bölümlerinden haberdar ol. güzel sanatlar üniversiteleri de var. bir çok seçenek var. araştır düşün derim.




    Şu an 12.sınıfım.
    Tabi ki eğitime karşı değilim ve üniversite okumak istiyorum.

    Ancak hayatımı(zı) belirleyen şeylerin türev-integral-limit-Elektromanyetik İndüklenme, İtme,Momentum ve Açısal momentum gibi birçoğu hiçbir zaman işime yaramayacak şeyleri EZBERLEMEK(Bakın kesinlikle öğrenmek değil) zoruma gidiyor ayrıca ders çalışma denen eylemin sürekliliğinin sıklığının vs en az %50 sinin doğuştan geldiğine inanıyorum.

    Sistem kediyi zürafayı tavşanı aslanı sineği gorili vs bir yere koyarak hepsinden ağaca tırmanmasını istiyor ve hayatlarını bu ağaca ne kadar tırmanabildiklerine göre iyi veya kötü yaşayacaklarını belirtiyor. Tabi kedi olarak dünyaya gelenler ağaca kolayca tırmanırken benim gibi belki de bir armadillo olarak gelenler ise toprak kazmak isterken ve buna yeteneği varken ağaca çıkmaya zorlanıyor.

    Derdimi dinleyerek uzun uzun cevapladığın için teşekkür ediyorum ancak aileme bu tür konuları geçmişte açtığımda her seferinde büyük öfkeyle bastırdılar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.