Şimdi Ara

Sokakta Evinin/ Dükkanının Önüne Araç Koydurmama Sorunsalı (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
218
Cevap
1
Favori
20.469
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: talharo123

    Kardeş burada 35 yaş ve üzeri insanlardan oluşan bir güruh var,arabası olan gençlere duydukları kini başka hiçbirşeye duymuyorlar. Hayatlarında hiçbirşeyi elde edemedikleri için sanırım.

    hakikaten yorumları okuyorum ya bu insanlar ne diye bu kadar üstüne gidiyo anlamadım
    saçma sapan yorumlar yok sokaklar park yeri değişmiş filan
    gerçekten çok ilginç
  • Kurallar açıktır. Başkasının otoparkı özel mülktür. Girmem. Sokak değildir. Park ederim. "Bir saatlik işim için apartmanın önüne araç koydum da, yazık adama da" demem. Sokaklar herkesindir herkesin eşit hakkı vardır. Konu kapanmıştır. Geldiğimde sileceğim kalkık, aynam katlı falan olursa da hiç sallamam. Gülerim. Ben arabamı sallamıyorum ki, bu arabalara hasar vermekle tehdit eden hıyarları da anlamıyorum. Arabamı çizince akıllanacak mıyım? hayır. Kaskodan yaptıracağım. Yer ve kamera kaydı bilgisini de kaskoya vereceğim. Kasko seni bulur. Yapıştırır sana faturayı. Bana ne? Benim umurumda bile olmaz. Sonuçta kurallar belli, ben kurallara uymuşum. Birkaç hödük kıçından kural sıkıp bir de araca zarar verdi diye canımı mı sıkacağım?

    Park yeri problemi yaşamak istemiyordu iseniz, otoparklı bir ev alsaydınız. Hem otoparksız evi alacaksın, hem de herkesin olan sokağa göz koyacaksın. Yok öyle dava. Sokak herkesin. Kim gelirse o kullanır.

    Bana mı sordunuz mal mal daireleri kapışırken? Şehrin düzeninin içine eden müteahhitlerden evleri alırken veya onlardan evi alandan evi alırken? Sonuçta hepiniz aynı bozuk zincirin parçasısınız. Size de mi üzüleyim?




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    adam istanbul da 20-30 sene öncesinde trafik araba yokken ev aldıysa suçu ne? Istanbul da kaç evin park alanı var. Park alanı olan yerlerde bile kapasite yetmiyor artık. Ya sokağa bırakacaksın yada parasını verip otoparka bırakacaksın. Yazılı olan kuralların yanında birde yazılı olmayan kurallar vardır. Boş olsa da olmasa da hiçbir binanın önüne araç bırakmam. 1 saatlik park için o bina da oturan birini mağdur etmem. Hiç yer bulamazsam otoparka çekerim. Sokak herkesin olabilir ama öncelikle o sokakta yaşayana aittir. Siz yaşadığınız ildeki bütün sokaklarla ilgili iseniz, şehirdeki yanmayan bütün sokak lambaları için yada herhangi bir sokakta toplanmayan çöp için yetkilileri arıyorsaniz bütün sokaklar herkesin sözünüze katılabilirim. Ha sokaklar sadece park etmek için herkesin diyorsanız bunda bir eksiklik var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi auto_man -- 8 Aralık 2016; 11:46:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: auto_man

    adam istanbul da 20-30 sene öncesinde trafik araba yokken ev aldıysa suçu ne? Istanbul da kaç evin park alanı var. Park alanı olan yerlerde bile kapasite yetmiyor artık. Ya sokağa bırakacaksın yada parasını verip otoparka bırakacaksın. Yazılı olan kuralların yanında birde yazılı olmayan kurallar vardır. Boş olsa da olmasa da hiçbir binanın önüne araç bırakmam. 1 saatlik park için o bina da oturan birini mağdur etmem. Hiç yer bulamazsam otoparka çekerim. Sokak herkesin olabilir ama öncelikle o sokakta yaşayana aittir. Siz yaşadığınız ildeki bütün sokaklarla ilgili iseniz, şehirdeki yanmayan bütün sokak lambaları için yada herhangi bir sokakta toplanmayan çöp için yetkilileri arıyorsaniz bütün sokaklar herkesin sözünüze katılabilirim. Ha sokaklar sadece park etmek için herkesin diyorsanız bunda bir eksiklik var.

    Hepimiz bir arada şehirde yaşıyoruz. Sizin evinizin önü sizin çöplüğünüz değildir. Benim alışveriş yaptığım yer olabilir. Benim evimin önü de sizin iş yerinizin yanı olabilir. O yüzden bütün ortak kullanım alanları herkesindir. Sizin mantığınızla iş yerimdeki ev dairelerinin otoparkta hakları benim iş yeri olarak sahip olduğum haktan fazla olması gerekir. Veya, iş yerimin önündeki kaldırımdaki hakkımın karşı apartmandaki bir evden daha az olması gerekir. KESİNLİKLE DEĞİLDİR. Ek olarak, burada ne işi, ne evi olmayan birinin benim evimin, iş yerimin önündeki sokakta eşit derecede hakkı vardır. Gelip apartmanın önüne park etmişse, gıkımı çıkarmam, biraz ileriye ben koyarım. O evi alırken kabul etmişim bunu. "Bir otoparkım var, ikincisini sokağa koyacağım" demişim. Yıllar geçip sıkışınca isyan etmem. Giderim iki sokak aşağı da ben koyarım. Hiçbir şey fark etmiyor zaten. Bir "kuytu" varsa, o "kuytuya" ben koyarım. Yoksa, zaten boşa bir serzeniş içindesiniz. Yabancı araba iki sokak aşağı park etse, gene bir evin önü. Bu sefer oradaki evin sakini gelip sizin evin önüne park edecek. Ne değişti? Kasmayın o yüzden. Burada suçlu yabancı değil. Altyapı bozukluğu. Bu bozukluğa razı olup aldın o evi. O yüzden çekeceksin. Ne diyeyim? Çekemiyorsan ya taşınacaksın, ya arabayı satacaksın.

    Evimin önünde park yeri bulamazsam sapık gibi kimmiş bu arabalar diye bakmam, yabancı var mı diye takip etmem. Karşı komşuda, yan apartmanda ne arabalar varmış bilmem. İnsanları tanırım sadece. Arabalarını bilmem. O yüzden yabancının arabasını da ayırt edemem. Etmem de gerekmemeli zaten. Sokak hepimizin. Normal bir davranış da değil.

    İstanbul'da 40 yıl önce evini otoparksız alan adam: Almasaymış arkadaşım. Apartmanın bahçesini müteahhide vermişler apartmanca. Vermeseymiş. Bunların hepsi şehir planlaması hatası olarak bangır bangır anlatılıyordu. 40 yıl önce, 50 yıl önce de olsa, anlatılıyordu tüm bunlar. Dinleseymişin, almasaymışın. Bahçeni müteahhite vermeseymişin. Şimdi trafik sıkışınca, park yeri bulamayınca hıncını başkasından çıkarmanın anlamı yok.

    Ankara'da biz bahçemizi müteahhite verdik mi? Yok. Tunalı'da bir sürü ev var çoğu 45-50 yıllık. Hepsinin otoparkı var. Bahçeler ikiye bölündü. Yarısı otopark oldu.

    GOP yapılırken otoparksız mı yapıldı? Esatta evlerin yarısı otoparksız; ama sokaklar geniş, caddeler geniş. Çift taraflı park mümkün.

    Ankara'nın bir bölümü yarım yamalak planlı bir şehir. Bu bölümünde büyük problem yok bak... Neden? Bahçeni müteahhite vermene izin vermediler çünkü. Bir imar planı varsa, kısmen de olsa buna uydular. Kat izninin 4 kat olduğu yere 8 katlı bina dikemedin. İnşaat alanını büyütemedin. Bahçe bırakmak zorunda kaldın. Yıllar geçtikçe bunlar neden önemliymiş anlıyoruz değil mi? 50 yıl önce de söyleniyordu tüm bunlar. O zaman evlerini alanlar yapılanın yanlış olduğunu dinleseymiş. Şu anda serzenişte bulunma hakları yok.

    Şimdi kentsel dönüşüme giren şuursuzlar mesela. 4 katlı evi 6 kata çıkacak. Bütün mahallede benzer dönüşümler oluyor... Otoparka bile kavuşsa, yol aynı yol, metro aynı metro. Sonra yıllar sonra trafikten, kalabalıktan serzenişte bulunacak. Hakkı var mı? serzenişte bulunmaya? Yok. Nüfus yoğunluğunu %50 arttırmaya kendin razı oldun... Kendi elinle verdin iki gıdım rant yapacağım diye müteahhite evini...

    ----------------------------

    Alakasız bir sokakta yanmayan aydınlatma, bozuk kaldırım tabii ki beni de ilgilendirir. Bir gün oradan geçebilirim. Bu sadece orada oturanların sorunu değildir. Hepimizin sorunudur. Çünkü sığır değiliz biz. Bir arada yaşıyoruz. Sizin kaldırımınız, evet benim de kaldırımım. Kaldırımla ilgili destek bekleyen bir şikayet konusu varsa söyleyin, destek vereyim.

    Öveçler'de hayatımda gitmediğim bir sokaktaki bir bug için imza kampanyası başlatıyorlar mesela. İmzalıyorum abi. Sığır değiliz biz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 8 Aralık 2016; 12:11:47 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DreamSs


    quote:

    Orijinalden alıntı: barracudaaa


    quote:

    Orijinalden alıntı: BorgaXxX

    Hak,hukuk,kanun,yasa varken niye ellerimizi kirletelim ? Dağda mı yaşıyoruz ? Orman kanunları mı geçerli ? O Höt diyenler kanun karşısında bir yaptırımla ceza ile karşılaşınca öyle bir kuzuya döner ki.

    4 yıldır istanbul anadolu adliyesinde çalışıyorum, inan oradada ezik ezikliğini yaşıyor değişen bir şey yok :)

    ben de bursa adliyesinde calisiyorum. sokak arasina birakiyoruz esnaf ariyor servis araci geldi gel cek bidi bidi. hakim savci mudure yer var katibe yok. sokakda bosluk ariyoruz :)

    Alkah başka dert vermesin kardeşim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    zaten sıkıntı yan binadakinin park etmesi değil. O sokakla hiç alakası olmayan birinin gelip parketmesi. 1 sene oturduğum şehirde garajli ev aradım buldum aldım Yemin ederim garajdan nefret ettim. Sebebi sokak herkesin kaldırım herkesin mantığındaki insanlar yüzünden. Kaç kere garaj senin kaldırımda senin mi diyen insanlarla kavga ettim. Arabamı garaja koymasaymişım. Gece saat 3 te apandisitim patlamış kaldırım yollar herkesin ortak mali diyen biri yüzünden hastaneye taksiyle gittim. Şimdi müstakil bahcem var yine yollar kaldırımlar herkesin aracimi çıkartamıyorum cikarttigimda sokamiyorum. Alışveriş için park alanı olan yerleri tercih ediyorum. Şehir merkezinde oturuyorum yürüme 1 saatlik mesafelere yürüyerek gidip geliyorum. Burada bütün caddeler paralı. Para ödemek istemeyenler sokak aralarına hücum ediyor. Cumartesi pazar gelin sağlı sollu her yer araba. Bina kapısını kapatmış garaj kapısını kapatmış yolu kapatmış kimsenin umurunda değil. Neden çünkü sokaklar hepimizin. Kendi adıma hiçbir binanın önüne araç park etmem. Ben nasıl arabamı kapımın önünde görmek istersem başkasınında görmek isteyeceği için saygı duyarım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: auto_man

    zaten sıkıntı yan binadakinin park etmesi değil. O sokakla hiç alakası olmayan birinin gelip parketmesi. 1 sene oturduğum şehirde garajli ev aradım buldum aldım Yemin ederim garajdan nefret ettim. Sebebi sokak herkesin kaldırım herkesin mantığındaki insanlar yüzünden. Kaç kere garaj senin kaldırımda senin mi diyen insanlarla kavga ettim. Arabamı garaja koymasaymişım. Gece saat 3 te apandisitim patlamış kaldırım yollar herkesin ortak mali diyen biri yüzünden hastaneye taksiyle gittim. Şimdi müstakil bahcem var yine yollar kaldırımlar herkesin aracimi çıkartamıyorum cikarttigimda sokamiyorum. Alışveriş için park alanı olan yerleri tercih ediyorum. Şehir merkezinde oturuyorum yürüme 1 saatlik mesafelere yürüyerek gidip geliyorum. Burada bütün caddeler paralı. Para ödemek istemeyenler sokak aralarına hücum ediyor. Cumartesi pazar gelin sağlı sollu her yer araba. Bina kapısını kapatmış garaj kapısını kapatmış yolu kapatmış kimsenin umurunda değil. Neden çünkü sokaklar hepimizin. Kendi adıma hiçbir binanın önüne araç park etmem. Ben nasıl arabamı kapımın önünde görmek istersem başkasınında görmek isteyeceği için saygı duyarım.

    Ne alaka arkadaşım? Otopark çıkışına tabii ki park edilmez. O da ayrı bir hayvan. Gerçekten kurallar birbirine girmiş şu forumda...

    Neyse, ben tartışmaya hiç girmiyorum. Ne yaptığımı açıkça yazıyorum:

    Otopark çıkışına park etmem. KALDIRIMIN ÜSTÜNE de park etmem. Onun dışında sokağa her türlü park ederim. Kimseyi de sallamam. "Oraya biz parkediyoruz" diyene "işgaliye mi ödüyorsunuz?" diye sorarım. Ödemiyorlar ise oraya koyarım. Zaten işgaliye ödüyor olsalar orada bir park düzeneği olur, park edemem.

    Araba çizilirmiş, aynası katlanırmış, sileceği ile oynarlarmış falan hiç sallamam. Yasa belli, kurallar belli.

    Bir arkadaşımın babası doktor. Pug 504 kullandığı dönemde, arabasının otopark çıkışına park eden bir hıyar tarafından kilitlendiğini görür ise, arabaya tamponu takıp ittire ittire yol açıp çıkıyordu. Arkasından "aracıma hasar vermişsiniz" diyen olursa "acil hastam çıktı, ne yapsaydım, sizi bekleseydim de ölse miydi?" diyordu.

    Sokaklar hepimizin derken özel mülk sınırları ve giriş çıkışları hepimizin değil. Bu kafaya sahip insanlarla bu söylemi bir araya nasıl getirdiniz ben de bilmiyorum. Otopark çıkışını işgal eden hıyar ile beni niye aynı kefeye koyuyorsun ki?

    Tek bir şartla elalemin otopark girişine arabamı sokarım. O da, o otoparkın apartmanından birini alacağımdır. Onun aşağı inmesini bekliyorumdur. Arabanın içinde olurum. Zaten arabanın içinde olduğum ve zaten o apartman sakinlerinden birini alacağım için bu yanlış da değildir. Kimseye de engel olmaz.

    Nerede yaşadığınızı merak ettim, bir dolu barzo ile bir arada zor oluyordur. Otopark çıkışı kitlemek ne demek yahu?




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    sakarya merkezde oturuyorum. Ana caddeler paralı. Ana cadde üzerinde bulunan ara sokaklar zaten dolu yürüyecek yol bulamıyorsun bazen. Şehir merkezinde yapılaşma çok eski olduğu için sokak araları çok dar. Bazı yerler tek araç geçecek şekilde. Adam kaldırıma yada kapı önüne park etmese yolun karşısına park etse bile sıkıntı çünkü sokaklar dar manevra yapacak alan yok. Böyle bırakma diyorsun sokak nereye bırakayım diyen çok insanla tartıştım. Geçenlerde eski oturduğum yerde üst kat komşum dayanamamiş tenekeye beton döküp garajın önüne koymuş. Mümkün değil baş edemiyorsun. Diğer şehirler nasıl bilmiyorum ama işlek caddelere araç bıraktığınızda zaten park parası ödüyorsunuz yada otopark a bırakıyorsunuz. Bunun dışında kalan para vermek istemeyenler ise ya rahatsız etmeyecek şekilde yada rahatsız edecek şekilde park ediyor. Durum bu hocam o yüzden her yer için sokaklar herkesin mantığı pek işe yaramıyor. Çünkü suyunu çıkaran çok insan var.




  • Bu başlığa ikinci mesajım ama...



    Son günlerde esnafla bizim hanım öğretmenler arasında durum gerilmeye başladı ...



    Geçen seneye kadar bahçeye koyuyorlardı . İdare , velilere yaranmak için yasakladı .



    İşin saçmalığı , etraftaki vatandaş okul söz konusu olunca araç koyabilir . Ama aynı yolda sen koyarsan tehdit edilirsin .



    Hadi ben telefon numarası koyuyorum . Ama bizim kadınlar bunu da yapmıyorlar .



    Sivas Sanayisinde ki meşhur arkadaşın dediği gibi : "Nereye sı....ak vatandaş? Nereye sıç...!!!? "



    Zaten dokuma makineleri eşliğinde ders yapıyoruz...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: auto_man

    sakarya merkezde oturuyorum. Ana caddeler paralı. Ana cadde üzerinde bulunan ara sokaklar zaten dolu yürüyecek yol bulamıyorsun bazen. Şehir merkezinde yapılaşma çok eski olduğu için sokak araları çok dar. Bazı yerler tek araç geçecek şekilde. Adam kaldırıma yada kapı önüne park etmese yolun karşısına park etse bile sıkıntı çünkü sokaklar dar manevra yapacak alan yok. Böyle bırakma diyorsun sokak nereye bırakayım diyen çok insanla tartıştım. Geçenlerde eski oturduğum yerde üst kat komşum dayanamamiş tenekeye beton döküp garajın önüne koymuş. Mümkün değil baş edemiyorsun. Diğer şehirler nasıl bilmiyorum ama işlek caddelere araç bıraktığınızda zaten park parası ödüyorsunuz yada otopark a bırakıyorsunuz. Bunun dışında kalan para vermek istemeyenler ise ya rahatsız etmeyecek şekilde yada rahatsız edecek şekilde park ediyor. Durum bu hocam o yüzden her yer için sokaklar herkesin mantığı pek işe yaramıyor. Çünkü suyunu çıkaran çok insan var.

    Sakarya çok sıkıntı. Sanayiden ötürü insanı da bir garip... Allah kolaylık versin.

    Sizinki ekstrem bir durum. Buralarda hayat kolay diyelim. Yollar nispeten geniş, şehir nispeten planlı, insanları da nispeten insan (%50'si laftan anlıyor ). Caddelerin çoğunda park ücretsiz. Bir ara ara alanlar oluyordu. Zar zor yasaklattık. Birbirlerini vurmaları bu arada bir masum adamın ölmesi neticesinde hızlandı tabi. Yoksa şikayetlerimizi dinleyen olmayacaktı. Otopark mafyasından temizlediler çoğu yeri. Doğrudan otoparka koymadığın sürece park ücretsiz Ankara'da.

    Ancak tabi otobüs durağı, park yasaklarına riayet etmek gerekiyor. Çat diye ceza yemek, hatta arabayı çat diye kaptırmak mümkün.

    Eski Ankara dediğimiz yer kale. Hali ile orada sokaklar dar. Bunun dışında 60-70 yıllık muhitlerde bile sokaklar çok dar değil. Çünkü düşünülerek yapılmış. Hıyarı biri oturup maksimum parsel çıkaracak şekilde çizmemiş. Çift taraflı park edince dar kamyon geçemeyecek sokak sayısı gayet azdır Ankara'da. Hatta Ankara'nın göbeği olan bölgelerde benim bildiğim 4 sokak var o şekilde olan. 2'si büyükelçilik arazisine girdiği için dar tutulmuş (öbür parselden yese oraya da 4 katlı apartman imarı alamayacaklar. Hır çıkmasın diye sokağı dar tutmuşlar. Aslında gene bir çeşit hıyarlık ya, neyse...)




  • kavgadan uzak durmanda yarar var adamı doversın ceza almasanda mahkemeye gıt gel bıkarsın ki ben 5 yldır gıdıp gelıyorum.biri bitiyor diğeri başlıyor.çokta sıkıntıysa al bi kutu fren hidroliği,porçöz vs doldur enjektöre yabancı plakamı camdan yıka arabayı bı kaç gün sonra kım yaptınıda bulamaz .dahada gelmezz gece karanlıgında yapıstır.münakasaya gırme
  • Şikayet edilen dubaya gelip işlem yapan zabıta hangı ülkenin güldürmeyin insanı.Daha belediyenın işyerleri çalışma saat ve sartlarını düzenleyen yönetmeliği uygulamaktan bi habersiniz ki hergün kanuna aykırı çalışan 2 işyerini evimin karsısında izliyorum , imar kanunundan bi habersiniz otoparklar zorunlu olduğu halde yapılan hiçbir evde yok.Bu yönetmelik ve kanunlar sadece şikayet anında işleyecek olduktan sonra mıllet dubada dıker saksıda koyar cınayette işler.Saygısız ınsanlar var ama bas suclu denetım görevini yerıne getırmeyenlerde.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkanerşen

    haklısınız anlattığınızda mahkeme olayı ne oldu nasıl sonuçlandı ?

    hala devam edıyor çağlayan adliyesi ve karakolu evden cok goruyorum heralde daha da görmeye devam edıcem saygısız ınsanlar oldukça.Bizim insanımız laftan anlamaz kendısıne ve cevresıne saygısı yoktur o yuzden kavgadan uzak dur vururken ölçüyü kaçırırsın adam ölür bes paralık araba için hayatını mahvedersin yada adam hazmedemez senı vurur.En güzeli münakaşaya girme al bi şişe porçöz vb asitli boya çözen madde doldur enjektöre gecenın karanlığında camdan bıraz sık zaten gelen vatandasta bı zaman sonra gelmeyı bırakır.Şikayet et yaz çiz diyen arkadaslar bu ulkede kanunun yavastanda yavas yurudugunun farkında deıller.
  • Senin oraya yazdıgın kanun maddelerı rusvetın gecerlı olmadıgı her kanunun uygulandıgı bı ulkede gecerlı olabılır ama malesef ulkemızde bı hukmu yok.benım oldugum semtte ımar kanunu 4 kat fakat rusvetı veren mutahıtın yaptıgı 18 kat.senın yasadıgın ulkede kanunun uygulanmadıgından ve bu yuzden vatandasların park yuzunden karsı karsıya geldıgınden haberın yok gercı yasadıgın ulkedende haberın yokta.imar dahıl tum kanunları cok ıyı bılıyorum ama bu kanunların bosluklarının cogu kanunu gecersız kıldıgınıda bılıyorum.Paran varsa o ımar kanunu tersten yazarlar yerı gelır yolu bıle eve katarlar örneklerı istanbulda her semtte mevcut



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tempraclube -- 10 Ocak 2017; 17:26:58 >
  • kardeşim bak hepimiz vergi veriyoruz. tonlarca vergi hemde. bi şekilde biriktirerek para biriktirip araç alıyoruz çünkü şart ulan şart. istanbul da toplu taşımalar leş gibi. yazın ter kokusu kışın dandik temizlenmemiş klima yüzünden hasta oluyorum. üstelik yine uzun mesafeleri toplu taşımayla gidiyorum. kısa mesafelerde arabayı tercih ediyorum daha karlı oluyor. 5 km'ye kadar araba çıkartıyorum. km'de 40-50 kuruş arası yakıyor. minibüs zaten 2 lira olmuş.

    arabayla gidiyorum yer yok. hayır gittiğim yerler kalabalık semtlerde değil. adam köfteci açmış. dükkanın önüne varil koymuş. yahu sen nusret misin köfteci yusuf musun adam. zaten günde 1 kere teslimat alıyorsun o da sabahları kıyma alıyorsun.

    dükkan önlerini belediyeden izin almadan kapatan herkesi belediyeye şikayet ediyorum. o sokağa araba parketmek benim de hakkım kardeşim. sırf 10 metre ötesinde dükkanın var diye karayolu da mı senin oluyor. ne ala memleket.




  • senin bildiği kanunlar şuanki imar barışıyla sümen altı oldu burası türkiye
  • Sonuç olarak vatandaşta para devlette bu geri kafa oldukça kanunu para belırlıyor.Dere yatagına ınsaatın yasak olup kağıthaneden kemere kadar dere yatagına kurulan ınsaatlardanda durum belli parayı veren düdüğü çalıyor.
  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.