Şimdi Ara

Sokak hayvanı sorununu çözüyorum

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
99
Cevap
0
Favori
3.549
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
    1. Önce Avrupa standartlarında bir barınak ağı ve işletmesi kurulmalı, barınaklar hayvanların tüm ihtiyaçlarını karşılamalı (üremek değil, üremek bir ihtiyaç değil zaten) ve barınak çalışanlarının mesai saatleri ve maaşları vs. yeterli olmalıdır ki çalışanlar işini iyi yapsın.
    2. Sonra sokaktaki sahipsiz tüm kedi, köpeği bu barınaklara doldurup kısırlaştıracağız. Belediyeler burada iş görebilir.
    3. Barınaklardaki hayvanları sahiplendirmeye çalışacağız gerekirse petshoplara kedi-köpek satmalarını yasaklayıp ceza vereceğiz satanlara (en azından sistem oturana kadar).
    4. Sistem böyle işleyecek, sahiplendirilen sahiplendirilecek, sokaktan hayvanlar toplanmaya devam edilecek eğer barınakların kapasitesi ilerleyen zamanlarda yetmemeye başlarsa barınağa en erken gelen ve sahiplendirilememiş hayvanlar uyutulacak ama burada şuna dikkat edelim; sistem ilk kurulurken barınakların kapasitesi yeterli düzeyde kurulacak, sonrasında bu kapasite yetmemeye başlarsa uyutma seçeneği gerçekleşecek. Mesela her şehir için farklı farklı belirli bir kapasite olabilir, o şehirde ilerleyen zamanlarda kapasite yetmemeye başlarsa ya kapasitesi daha dolmamış en yakın şehre hayvan nakledilecek ya da uyutma. Sonra da usüle uygun, hastalık yaymasını önleyecek şekilde artık kireçle mi kiremit tozuyla mı neyse gömülecekler şehirden çok uzaklara.


    Bu sistem için gerekecek bütçe illa ki karşılanır, belediye, bakanlık, cb.lığı artık neyse bunun karşılanması imkansız değil, zor bile değil hatta alın size yeni iş fırsatı, sayısız yardımcı-danışman işe alacaklrına israf ve şatafat içinde yaşayacaklarına buna bütçe ayırsınlar. Ve bence bu sistem; hayvanların sokakta yaşamasından daha az zalimcedir, sokaktaki hayvan hem insanlara hem hayvanların kendilerine zulümdür. O hayvanlara şarküteri ve yemek artıkları atarak hayvansever de olmuyorsunuz.


    Sokak hayvanı sorununu çözüyorumTwitchxdyoutube
    Jahrein Sokak Hayvanları Hakkında Konuşuyor. Videoyu beğendiyseniz abone olup like atmayı unutmayın. • İletişim - twitchdensondakika@gmail.com • • • #twitch #jahrein #twitchgündemi #wtcn #unlost #elraenn #twitchhd
    https://www.youtube.com/watch?v=VUCkJAO33uA

    videoyu sonuna kadar dinlemenizi de rica ederim.








  • Yazdıklarınızda mantık hatası var. Karnı aç olan bir hayvanın bir insana saldırması ihtimali tok olan hayvandan çok çok daha fazladır. Aç kalan hayvan bir köşeye kıvrılıp ölümü beklemeyecek. Ayrıca aç hayvanın daha kolay hastalanması sebebiyle insanlara hastalık bulaştırma ihtimali daha yüksektir. İlla birine ceza verecekseniz o hayvana travma yaşatan kişiye verin.


    Yazınız da bir de bilgi eksikliği var. Mamalar ana et ürünlerinden değil yan ürünlerden yapılır. Yani insanların yemediği ayak, kafa ve iç organlardan, işe yaramadığı için pres makinesine atılan erkek civcivlerden üretiliyor. Görseldeki mama ambalajının üzerinde bulunan biftekten üretilmiyor. Milyarlarca koyun, kuzu, tavuk ve inek keyfi nedenlerle öldürülüyor veya onlara işkence ediliyor doğrudur, ama bunun sebebi diğer hayvanlar değil.

    Büyük şüphe! Sokak köpekleri parçaladı denmişti ama... - Haberler Milliyet


    "Otopsi Yapılmadı, Köpekler Suçlandı" - bianet


    Şüpheli bir durumu sanki kesinmiş gibi sunman etik değil. Ben yıllarca İBB ve ilçe belediyelerinin şehirden toplayıp Beykoz ormanlarına terk ettiği binlerce köpeğin 900-1000 kadarının bakımını üstlenen gönüllü ekipteydim. Sonra İstanbuldan taşındım. Bu gönüllü grubu 10 yıldır bu köpeklere bakıyor, ben de 3 yıl süreyle ormana gittim. Yüzlerce köpeğin arasında yıllarca tek bir saldırı vakası yaşamadık. Yaşasaydık, biz yaşardık.


    Köpeklerin insan parçalayıp yediği gerçek bir vaka yok. Yukarıdaki vakada otopsi yapılmayışı ayrıca bir skandal. Anekdotlara dayalı ucuz bir kurguya benziyor. Türkiye tarihinde neden başka vaka olmamış? Madem köpekler insanlara saldırıp yiyebiliyor, neden bu sadece 1 (bir) defa olmuş? Buradan bile bu haberlerin click-bait için internet medyasında böyle sunulduğu apaçık ortada.


    Hayvan sevmeyenler bir kaç münferit vakayı abartarak, köpürterek insanları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Her gün bir kaç kadın kocaları tarafından katlediliyor ama bu konuda zerre duyarlılık göstermeyen tipler, ayda yılda bir olan köpek saldırılarına karşı inanılmaz sahte bir duyar kasıyorlar.


    Bir yerde köpek saldırısı varsa saldıran köpekleri tecrit edersin, hatta belki uyutursun ama öyle yapılmıyor, bir köpek saldırısı oldu mu saldıran köpekler bir yana bütün sokak köpekleri suçlanıyor. Böyle ikiyüzlülüğk olmaz. Benim sitemin önünde yıllardır duran ve kimseye bir zararı olmayan köpek bir başka köpeğin saldırganlığı yüzünden neden suçlanıyor, bunu anlamak mümkün değil.


    Sokaklarda köpekler olmasın.


    Doğru, olmasın.


    Ama bu köpekleri katlederek olmasın.


    Çözüm belli: Yaygın kısırlaştırma ve bunu belediyelerin yapamayacağı ortada. Şimdi sen milyonlarca köpek var dersin. Ben de sana sorarım: Kim saymış? Ortalıkta dolaşan rakamların hepsi yalan. Hepsi temelsiz estimasyon. Hiç kimse dışarı çıkıp sokak köpeklerini saymadı. Ancak sokaklarda köpek işstemeyenler bilerek abartılı rakamlar teleffuz ediyorlar. 30 milyon rakamını gördüm ki "yuh artık" diyorum. Türkiyede gerçekçi sokak köpeği sayısı 500 bin - 1 milyon arasıdır. Daha fazlasını zaten sahip oldukları besin tedariki kaldırmaz.


    30 milyon rakamını üfüren acaba bu hayvanların hergün nasıl beslendiklerini düşünüyor gerçekten merak ediyorum.


    Ayrıca köpek mamaları için dana, kuzu kesildiği de külliyen yalan, ucuz dezenfermasyon. Kedi köpek mamaları tahıldan ve kesilen hayvanların insanlarca yenmeyen ve başka yerde kullanılmayan artıklarından yapılır, kemik, ayak, toynak, kafa, göz kulak vb. Yani insanlar için kesilen hayvanlardan arta kalanlarla yapılır kedi-köpek mamaları. Ayrıca hiç hayatın boyunca bir köpek mamasının içindekiler kısmına baktın mı? Sanmam ki bakmış olasın. Baksan köpekler için hayvan kesilmesin diye kusura bakma ama saçmalamazdın. Köpek mamalarının en az %70'i tahıldır. İçine esansiyel amino asitler, vitamin ve minareller eklenir. Ayrıca köpekler evrimleri gereği artık etçil değil, ayılar gibi omnivordur. Bir köpeği hayatı boyunca ekmek ve makarnayla besleyebilirsin ki zaten gönüllü grupları çoğunlukla böyle yapıyor çünkü zengin değiller, para basmıyorlar.


    Zaten sokak köpeklerine verilen mamalrın fiyatlarına baksan içinde sofralık et olamayacağını anlardın:


    Goody Kuzu Etli Ve Pirinçli Yetişkin Köpek Maması 15 Kg Fiyatı, Yorumları - TRENDYOL


    Ordaki kuzu eti ibaresini görünce içinde gerçekten kuzu eti var sanma. Kuzunun kemikleri ve toynakları var. 15 kilo 151 lira. Kilosu 10 liraya geliyor. Kilosu 10 liraya kuzu eti satan bir yer biliyorsan, bizden saklama, biz de bol bol kuzu eti yiyebilelim.


    Ayrıca kedi köpek için hayvan kesilmesin demek de büyük bir demagoji. Hiç bir insan hergün kebap yemek zorunda değil, hergün kebap yiyen, besbelli ki hayatta kalmak için değil keyif için yiyor. İnsanın kendisi keyif için yerse sorun olmuyor da köpeğine yedirirse mi sorun oluyor? Böyle ikiyüzlülük görmedim, duymadım. Bu köpekleri evcilleştirmeseydin onlar gene yakaladıkları hayvanları yiyeceklerdi. Dağdaki kurtlar et değil de ot mu yiyor?


    Kesim hayvanları için gösterdiğin duyarlılığı da yine kusura bakma sahte buluyorum. Hiç mezbahaya gittin mi? Gitmerdiysen bir git. Vicdanın varsa sızısından duramazsın. Ben yıllardır tavuk yemiyorum, kırmızı et ise yılda belki 1-2 kez. Nadiren de balık. Yumurtadan yeni çıkmış erkek civcivleri press makinesinde presliyorlar. Koca koca danaları hemcinsleri izlerken kesiyorlar, keserken bayıltma, şoklama hak getire, neymiş dinen caiz değilmiş. Zaten kan kokusunu alan hayvan öleceğini anlıyor. Hayvanlara bu zulmü hayatta kalmak için mi yaşattığmızı sanıyorsun? Hayır, hayatta kalmak için insanın ete ihtiyacı yoktur. Eti damak zevkimiz için yiyoruz, damak zevkimiz için milyonlarca hayvanı katlediyoruz, atmosferin içine ediyoruz, sonra gelip köpeklerin yiyeceği kemik artıklarına laf ediyoruz. Bu ikiyüzlülük değilse ben hiç bir şey bilmiyorum.


    Daha da uzatabilirim ancak bu bile uzun oldu. Diğer mesajlarına henüz bakmadım ama sanırım hepsine burada cevap vermişimdir, o nedenle onları cevaplamayacağım.

    Bütün bunların yapılabileceğine gerçekten inanıyorsun ha! Bunu yapmak için gereken insan ve para kaynağını yaygın kısırlaştırmaya ayırsan bu sorun zaten çözülmüştü.


    Bazı hayvanseverlerin bilinçsiz besleme yaptığına katılıyorum. Bu bir sorun olarak değerlendirilebilir ancak senin sandığının aksine önerdiğin saçmalığın hukuki temeli yok. Kimseyi sokakta yaşayan hayvanları besliyor diye yargılayamazsın çünkü sokak hayvanları anonimdir, sahipsizdir, onları besleyenlerle aralarında bir zilliyet ilişkisi kurulamaz ancak toplu besleme yapmayı yasaklayabilirsin. Maalesef hukuk nosyonun zayıf. Herşeyden önce sokaktaki hayvanın varlığından vatandaşlar değil, devlet sorumludur. Sokakta hayvan varsa birileri besler, besleyebilir. Sorun besleme değildir, sokakta hayvan varlığıdır ve bu varlığın müsebbibi üzerine düşeni yapmayan devlettir. Devlet 2004 yılında kendi çıkardığı yasayı harfiyen uygulasaydı, bugün sokaklarda köpek görmeyecektik. Kendi çıkardığı yasayı uygulamayan ve uygulatamayan devlet duruken vatandaşı suçlamak gülünçtür. Ayrıca vatandaşın köpekleri kısırlaştırma sorumluluğu yoktur, olamaz da. Hukuken de zorlayamazsın, anayasa mahkemesinden döner o yasa. Oradan dönmezse AİHM'den döner. Bu görev belediyelerindir ve belediyeler görevlerini yapmamışlardır. Sokaktaki hayvanı beslemek onun sahibi olduğun anlamına gelmez. Ben kapıma her gün mama bırakırım hangi hayvan denk gelirse yer. O hayvanlardan biri insanlara saldırmış olabilir, bu mümkündür ama benim kapıma bıraktığım amayla saldırı ilişkilendirilemez. Hukukta ispat yükü iddia makamınındır. Saldırıya uğrayan benim kapıya mama bıraktığım için saldırıya uğradığını, ben mama bırakmasaydım bu saldırının olmayacağını ispatlamakla yükümlüdür. Bu iddiayla mahkemeye gitse mahkemeyi kaybeder çünkü ben sokaktaki köpek varlığından hukuken sorumlu değilim. Sokakta köpek varsa bunun sorumlusu devlettir, saldırıya uğrayanın muhatabı sokak hayvanlarını besleyenler değil, sokakta hayvan olma sorununu çözmeyen devlettir ve ona dava açması gerekir.


    Tekrar ediyorum, bir çok Batı ülkesinde bu sorun TNR yöntemiyle yıllar önce çözülmüştür. Bizde de 2004 sayılı yasa TNR soeumluluğunu belediyelere verdi ama gerekli kaynağı vermedi. Yasa zorunlu tutuğu halde 1389 belediyeden 1200'de hala barınak yok. Olanların çoğu da CHP'li ve batı illeri. Onlar da bu sorunu gerçekten çözmek için değil, iktidar soruşturma açamasın diye açtılar o barınakları. İçlerinde düzgün çalışanlar da var ancak çoğu hayvanları insanlık dışı şartlarda tutuyorlar. Hapsettikleri hayvanları beslemiyorlar, su bile vermeyenleri var. Onun için hayvanseverler barınak istemiyor, kötü uygulamalar ortada dururken bu çok doğal. Oysa belediyeler adam gibi barınaklar kurup insanca işletebilirlerdi.


    Üzerine düşeni yapmayan devlet ortada duruken bir avuç hayvanseveri suçlayıp kriminalize etmen çok ahlaksızca.

    Paylaştığın kaynakların neresinde 280 bin köpek saldırısı yazıyor ben göremedim. Belki gözümden kaçmıştır, paylaşıver bir zahmet.Paylaşıver de herkes görsün.


    Paylaştığın twitter mesajı görüntüler hariç kaynak değildir. Sağlık Bakanlığının raporu ise kuduz vakalarıyla ilgili, köpek saldırılarıyla ilgili değil. 280.000 rakamını bulamadım.


    Belli ki raporda sözü geçen kuduz teması vakalarını da yanlış anlamışsın. O kuduz temaslılar arasında ben de varım. 2 kez kuduz aşısı oldum ama köpek yüzünden değil, ikisi de kedi tırmalaması. Kuduz teması demek kuduz olmayacağından emin olunamayan her hayvan tırmalamasına, ısırmasına YA DA SALYASINA maruz kalmak demek. Bu hayvan at da olabilir, inek de olabilir, koyun da olabilir, ben kedi temasına maruz kaldığım için o listede ben de varım. Zaten besicilik, hayvancılıkla uğraşanların çoğu bir şekilde kuduz aşısı olur, veterinerler olur, vet çalışanları olur. Bunların az bir kısmı köpek saldırısyla ilgilidir.


    Bu kadar şeyi yanlış bilmek de bir başarı, seni kutlarım bunun için.


    Paylaşılan twitter mesajında köpek saldırıları açık ancak tarihlerine baktın mı? Ortalama yılda 2-3 video yapıyor. Her yerde kamera olduğunu söyleyen sensin. Her yerde kamera varsa toplam 10-15 vaka az değil mi? Ben 280 bin vakayı görmek istiyorum.


    Ayrıca saldıran köpeklerin enterne edilebileceğini söyledim zaten, hala neyin duyarını kasıyorsun anlamıyorum ki? Saldırgan köpeği sokaktan uzaklaştırırsın, gerekirse uyutursun. Saldırmayan köpeklerin bu saldırılarla ne ilgisi var bana onu söyleyebilir misin?


    Dahası köpekler sokaklarda olmasın diyorum, bunun için Hollanda örneğini de verdim sana. Ama bunlar sana yetmiyor, illa ki öldürülmelerini istiyorsun. Köpeklerin sokaklardan uzaklaştırılmaları yetmiyor, bir de öldürülmelerini istiyorsun.


    Sen ruh hastası mısın?


    Gizli sadist misin, nesin?


    Değilsen neden ısrarla köpeklerin katledilmesini savunuyorsun?


    Argümanlarının çoğunu çürüttüm. Cevap bile vermedin, veremedin. Önce köpek mamalarına taktın, söylediklerinin asılsız olduğunu gösterdim. Sonra Batıda uyutma bahanesini öne sürdün. Batının yekpare olmadığını, ülke bazında uygulamaların farklı olduğunu, bazı ülkelerde ötenazi varken, bazılarında olmadığını da gösterdim. Ayrıca Batıda da ötenazi uygulamasının terk edilmekte olduğunu kaynaklarıyla gösterdim. zaten bunları arasan sen de bulurdun.


    Dahası köpek sorununun çözümünü de gösterdim. Köpekler sokakta olmasın konusunda hemfikiriz zaten. O zaman derdin ne senin?


    En iyisi bloklayıp geçeyim seni. Güya danaların ölmesine üzülen ama köpeklerin ve (belki kedilerin de) ölmesini zerrece umursamayan, hatta bunu hararetle ve inatla savunan tutarsız, sahte-kaygılı bir hayvan düşmanıyla daha fazla muhatap olmak istemem.


    Hayvanları eşya gibi gören, onların yaşam hakkına zerrece saygı duymayan insanlardan iğrenirim.


    Blok

    Yazdıklarıma cevap vermeyip demagoji yoluna sapmışsın. yazdıklarımın hiç birine cevap yok ama ne var: Demagoji, hamaset. Hele şu satırlar dram kasan Yeşilçam filmlerini çırak çıkartır:


    " Benim anladığım şu sadece . Çok daha fazla kurban verilmeden , çok daha fazla insanın canı yanıp , sokaklarda ölüm tehlikesi , canlı canlı parçalanma tehlikesi yasanmadikca geceleri sokaklara adımımızı bile atamadigimiz bu ortamda yaşamak zorundayiz."


    Bu kadar ağır dramatizasyon artık dezenfermasyon sınıfına girer. Belli ki seninle aynı ülkede yaşamıyoruz. Hangi ülkeden söz ettiğini bilmiyorum ama Benim yaşadığım ülkede köpekler insanları parçalamıyor, hergün yüzlerce köpek saldırısı yaşanmıyor. Tabii her köpek havlamasını saldırı kabul etmiyorsan.


    Bunca yıldır köpeklerle iç içeyim, sadece 1 kez beni köpek ısırdı. O da sokak köpeği değildi, arkadaşımın evinin bahçesinde duran köpeğiydi. Yüzüm ona dönükken bana sadece bakmıştı arkamı döndüğümde baldırımda dişlerini hissettim, suratının ortasına da tekmeyi yedi, kuyruğunu sıkıştırarak kaçtı. Bulunduğum bölgede çok sayıda sokak köpeği var ve geceleri bisiklet sürüyorum. Bazen bana da sarıyorlar. Bisikletten inip kovalıyorum, hepsi çil yavrusu gibi dağılıyor.


    Köpekleri tanımasam beni kandıracaksın. Hayatım boyunca köpeklerle iç içe yasadım, 3 köpeğim oldu, biz ne yersek onlar da onu yerdi. Ormanda yüzlerce köpeğin arasında saatlerce kalıyordum. Tek bir saldırı dahi olmadı Ne bana ne de arkadaşlarıma ki en az yarısı kadındır.


    Bunu bana açıklayabilir misin? Tabii ki açıklayamazsın çünkü yazdığın herşey açık yalan değilse abartı, mübalağa.


    Öyle dramatize etmişsin ki değme Hollywood filmelerine taş çıkartır.


    Ayrıca Batıdaki uygulamalar hakkında yeterince bilgisi olmayan sensin. Benim yeterli bilgim var. O senin söylediğin şey uyutma vakaları geçmişte yaygındı ama artık değil, çoğu ülke ötenazi uygulamalarını terk etmeye başladı. Araştırsaydın öğrenirdin.


    Al şuradan biraz bilgi al:

    "No-kill shelter - Wikipedia


    Bak yeni uygulamaalr Batıda (Mesela ABD) nasıl:

    Why Euthanasia Rates at Animal Shelters Have Plummeted - The New York Times (nytimes.com)


    İstersen bir daha yeterince bilmediğin konularda uluorta ahkam kesme. Batının cari normu ötenazi değil, kısırlaştırmadır. Ötenazi 2000'ler öncesinde yaygındı. Son 20-30 yılda yükselen hayvan hakları girişimleri, ötenazi uygulamasını Batıda da sorgulanır hale getirdi ki mesela İngiltere'de barınaklarda ötenazi yasaktır. Bak bakalım Hollanda'da köpekleri öldürmeden nasıl yapmışlar bu işi:

    How did the Netherlands become the first country to have no stray dogs? – DutchReview


    İtalya'ya bak, Polonya'ya bak, Almanya'ya bak, Yunanistan'a bak, hatta İspanya'ya bak. Bak bakalım oralarda hayvanlar uyutuluyor mu! Daha başka ülkelere de bak. Şu "Batıda köpekler uyutuluyor" sakızını çiğnemekten bıkmadınız. O sakız ABD kaynaklı ki bugün ABD'de bile no-kill barınakların sayısı çığ gibi büyüyor, federal hükümet merkezi bütçeden fon aktarıyor. ABD'de ötenazinin yaygınlığının temelinde de ABD'nin açık ara evlerde en çok hayvan beslenen ülke oluşu var. 84 milyon kedi, 78 milyon köpek var ABD evlerinde ve her yıl bir kaç milyonu evsiz kalıyor. Sayıyla baş edemeyince ötenaziye başvuruyorlar ABD'de ama Batıdaki her ülke böyle değil, ötenazi olan ülkeler var, olmayanlar var. Hollanda sokak köpeği olmayan dünyanın ilk ve tek ülkesi ve bunu hayvanları öldürmeyerek başardılar.


    Bilmediğin konulardan uzak durmanı tavsiye ederim, naçizane bir büyük tavsiyesi olarak al bunu.


    Bugün Batının altın standardı ötenazi değil etkili TNR programları ve hayvan sahipleri üzerinde etkin denetleme ve hayvan istismarına getirilen ağır cezalardır.


    Bırakın artık şu batıda hayvanlar uyutuluyor sakızını çiğnemeyi, o sakızın modası geçti.


    Bir de şu verdiğin 280 bin rakamının kaynağını rica ediyorum senden. Zannımca hayvan düşmanlarının uydurduğu yine bir üfürme rakamla karşı karşıyayız.


    Belli ki edindiğin bilgiler hep hayvan düşmanı kaynaklardan. Hayvanları sevmeyebilirsin, kimse seni hayvan sevmeye zorlayamaz. Hatta sokağında köpek de istemeyebilirsin. Bu da anlaşılır bir durum ama hayvanların öldürülmesini isteyemezsin. Bunu istedin mi işin rengi değişir. İş artık güvenlik kaygısından çıkar nefret suçuna dönüşür. O şartlar altında ben de senin gibilerin nefret suçu işledikleri için yargılanmalarını isterim.

    Evcil hayvanlar için dana, koyun, tavuk kesilmiyor. Hayatında hiç mama fabrikası gezip görmemiş adamlar gelip burada ahkam kesiyor. Kedi-köpek mamaları insanlar için kesilen hayvanların insanlar tarafından yenmeyen atık kısımlarından ve kemiklerinden yapılıyor. Kedi-köpek mamalarının içeriğine hiç baktın mı? Belli ki bakmadın, baksan böyle bilgisiz bir yorum yapmazdın. O mamaların en az %70'i (o da en iyi mamalar) tahıldan yapılıyor.


    Bugün kilosu 10-12 liraya mama var. Kiloso 10-12 liralık mamanın içinde gerçek sofralık et olduğunu sanmak için hesap kitap da bilmemek lazım gelir. Ayrıca köpekler büyük ölçüde omnivordur yani bir köpeği hayatı boyunca ekmek ve makarnayla besleyebilirsin, zaten sokak köpeklerini düzenli besleyenler ekmek ve makarna verirler çünkü en ucuz, bütçeyi yormayan yol budur.

    Sokakta köpek olmasın, ben buna karşı değilim zaten. Olmadığımı da mesajımda belirtmiştim. Sokakta köpek olmasın ama bunu köpekleri öldürerek yapamayız. Çözümü de söyledim. Bu iş belediyelerle olmaz. Belediyelerin bütçesi belli. Belediyeler merkezi bütçeden ayrılan paylar da son yıllarda giderek kısıldı. Sorunun çözümü en az 3 aşamalı:

    1. yaygın ksırlaştırma seferberliği. Yaygın kısırlaştırma, belediyelerde kadrolu çalışan 3-5 veterinerin altından kalkabileceği bir iş değil. Belediyelerin imkanlarıyla yaygın ksırlaştırma yapılamaz. 2004 tarihli hayvan hakları yasası kısırlaştırma sorumluluğunu belediyelere verdi ama gerekli bütçeyi vermedi. Merkezi hükümet eliyle ülkedeki bütün veterinerlerin dahil olacağı yaygın bir kısırlaştırma kampanyasının başlaması. Bu kampanya için bir kaç milyar tL bütçe gerekiyor. Belki 5 milyar TL belki 8 milyar TL. Bunu merkezi hükümet sağlayabilir. Kampanyaya vatandaşlar dahil edilmeli, desteği sağlanmalı. Bütün sokak köpekleri kısırlaştırılmalı. Sokak köpeklerinin ortalama ömrü 3-3,5 yıl civarında. Yani 3 yıl sonra sorun yarıya, 6 yıl sonra 4'te birine inecek. 10 yıl sonra sokak köpeği diye bir sorun kalmaz. Yeter ki kısırlaştırma seferberlik halinde yapılsın.
    2. Yaygın aşılama:Kısırlaştırılan köpeklerin aşıları tam ve eksiksiz olacak, ısırma vakaları olsa bile bulaşıcı hastalık riski olmayacak.
    3. Seyrekleştirme. Bunun için önce hayvanları besleyen gönüllüler eğitilecek, köpeklerin toplanmasına yol açan besleme faaliyetlerine bir çeki düzen verilecek. İkinci olarak köpek nüfsunun yoğun olduğu bölgelerden seyrek olduğu bölgelere köpek transferleri yapılacak ve bu iş düzenli olarak yapılacak.


    Köpekleri öldürmeyi içeren her türlü önleme karşıyım. Yaşama hakkı kutsaldır. Hiç bir canlının yaşama hakkı boş yere ya da sudan sebeplerle gasp edilemez. Saldırgan köpeğin enterne edilmesine lafım yok. Saldırgan köpeği sokaktan alırsın, gerekirse uyutursun ama diğerlerine dokunmak niye?


    Ama insani bir şekilde köpeklerin sokaklardan bir plan dahilinde uzaklaştırılmasını destekliyorum.


    Sorun yasa çıkarmakla çözülemiyor. İşte 2004 tarihli hayvan hakları yasası güya bu sorunu çözmek üzere yapıldı ve çoğu ülkede geçerli TNR (Trap-Neuter-Return) yöntemini benimsedi. Yasa topu belediyelere attı. Güya belediyeler köpekleri kısırlaştıracak, aşılayacak ve aldığı yere bırakacaktı. İlk bir kaç yıl göstermelik olarak bu iş yapıldı, köpeklerin kulaklara küpe falan takıldı ama sonra Türkiye'de hep olan burada da oldu: İş tavsadı çünkü belediyelerin bu iş için yeterli bütçesi yoktu. Yasa tüm belediyelere hayvan barınağı kurma zorunluluğu getiriyor. Peki 2004 yılından bu yana kaç belediye barınak kurmuş? 1389 belediyeden yalnızca 189 tanesi. Onların çoğu da CHP'li belediyeler. 1200 belediye yasa emrine rağmen 17 yıldır barınak kurmamış. Haliyle sokak köpekleriüremeye devam etti, ediyor. Oysa yasa dama gibi çıksaydı, belediyelere sorumluluk verirken bunun için merkezi bütçeden de kaynak verseydi, bugün belki bu sorunu konuşmuyor olacaktık.


    Mevcut iktidarın bu sorunu çözme motivasyonu ve becerisi yok. Rüzgarın yönüne göre tavır alıyorlar. Bir gün sosyal medyada köpeklere eziyet videosu yayınlanıyor, bi bakmışsın iktidar hayvansever olmuş. Ertesi gün sosyal medyada köpek saldırısı videosu yayınlanıyor, rüzgar gülü iktidar bu defa hayvan düşmanı kesiliyor.. Sahipli pitbull saldırısı bütün sokak köpeklerine mal ediliyor.


    Tüm sokak köpekleri saldırgan değildir. saldırgan olanları ayıklamak gerekir. Ama öyle yapılmayıp toptancı bir tavırla tüm sokak köpekleri suçlanıyor. Bir köpeğin saldırısndan diğer köpekler sorumlu tutulamaz. Saldırgan köpeği yakalarsın, barınağa hapsedersin, gerekirse uyutursun. Ama saldırıyla hiç bir ilgisi olmayan diğer köpekleri de zan altında bırakmak ancak HAYVAN DÜŞMANLIĞI ile açıklanabilir.


    Bütün hayvan düşmanları da benim düşmanımdır.

    Hiç-bir kedi köpek maması için hayvan öldürülmektedir. Onlar leşcil olmuştur artık. Insanlar için kesilen hayvan artıklarından,yenemeyen kısımlarından ve ölmek üzere olan hayvanlardan yapılmaktadır mamalar.

    Ayrıca unutmayınki,köpekler yararlı hayvanları yırtıcılardan korumaktadırlar.Bu onlarında yararlı hayvanlar sınıfına sokar.

    Her canlının bir görevi bir yararı vardır. Doğada herşey bir dengede yürür.Bu dengeyi insan bozmaktadır.Azaltilacaksa insan sayısı azaltılıp kapitalizm defteri kapatılmalıdır.

  • İnsanların yavruyken alıp oyuncak misali oynayıp
    Sonrasında sıkılınca veya farkli sebepler ile o hayvanı kafasına göre sokağa salmasini engelleyecek bir sistem olmadıkça

    Bunlar sadece yaraya pansuman olur. O yarayı kapatmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • doğru. bunun da ağır cezası olmalı. en başta eğer biri evinde kedi, köpek beslemek istiyorsa onun resmi sahibi olacak, her şeyiyle ilgilenecek ve hayvanın kimliğine işlenecek her şey, hayvana mikroçip takılacak ve düzenli olarak takip edilecek (15 günde bir falan), çipler de pil bitimine yakın düzenli olarak değiştirilecek. şayet sahibi hayvanı ormana, sokağa salmışsa zaten bakımlarını yapmayacak ve bu tespit edilince de ağır ceza belki 50.000 belki daha fazla.

  • 7 - 8 milyon hayvandan bahsediliyor (sadece köpek, kediler bunun 3-4 katıdır en az). Akıl var mantık var nasıl bir barınak sisteminden bahsediyorsunuz ?


    İlk olarak sokak hayvanlarını besleyenler her kimse hayvanın kısırlaştırılıp kısırlaştırılmadığını kontrol etmek yükümlülüğünde olacak ve kısırlaştırılmamışsa kısırlaştırma yükümlülüğünü alacak. Eğer kısırlaştırılmamış bir hayvanı beslemişse buna cezai yaptırım 50 binl iraya kadar para cezası olay tekrarlanırsa hapis cezası verilecek.


    Sokaklarda hayvan besleyenler eğer bu hayvanlar bir insanı yaralar veya öldürürse hukuki olarak sorumlu tutulacaklardır. Yok öyle ben sokağa yiyecek fırlattım ardından eve gittim. Problemi yaratanlar sorumluluk almadıkça bir adım ileri gidilmez. Ölen veya yaralanan kişinin ailesine maddi veya manevi tazminat o hayvanları besleyenlerce ödenecek ayrıca. Taksirle adam yaralama veya öldürme suçundan bu sorumsuz şahıslar mahkeme karşısına çıkartılacak.


    Son olarak etçil hayvanların keyfi olarak beslenmesi yasaklanmalıdır. En büyük hayvan düşmanlığı budur çünkü bunların mamaları için pekçok yararlı hayvan mezbahalarda katledilmektedir ve bizim hiçbir Koyun, kuzu, tavuk, veya ineği keyfi nedenlerden öldürmeye hakkımız yok. Üstelik bunu bize en büyük faydayı sağlayan hayvanlara yapmaya hiçbir şekilde hakkımız yok.


    Hayvansever denilen kitle aslında en büyük hayvan düşmanı ve hayvanlara zararlı olan topluluktur.


    Son olarak başıboş hayvan besleyen kişiler şehirde yarattıkları pisliğide hergün temizlemek zorunda bırakılmalıdır.


    Sokak hayvanı sorununu çözüyorum

    Birilerinin oyuncak niyetine aldığı hayvanlar yüzünden katledilen her türlü yararlı hayvan aslında bizim cahilliğimiz yüzünden bize en çok fayda sağlayan canlılara yaşattığımız eziyetin bir belgrsidir. Dana etli mamaları alıp bu yararlı canlıların ölümüne yol açanlar sizler en nankör hayvan düşmanlarısınız ve bu yararlı hayvan kıyımının durdurulması. Mama endüstrisi adı altında bu faydalı hayvanların öldürülmesinin önüne geçilmesi en büyük önceliğimiz olmlıdır.


    Türkiye'deki 20 - 30 milyon kedi köpek için yılda kaç milyon yararlı hayvan mezbahalarda katlediliyor. Bunun hesabını kim verecek söyleyin bana !




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 26 Aralık 2021; 12:42:2 >




  • Soruları olan arkadaşlara cevap vermeye hazırım, çoğu cevap da şurada mevcut, bir okumanızı rica ederim:



    Sokak hayvanı sorununu çözüyorumJahrein ⚙️twitter
    “Çok konuşulan başıboş köpek meselesinin çözümü basit: - Tanesi 0.30$ olan kimlik görevi gören mikroçiplerin veteriner enjeksiyonunu zorunlu kılıp sokağa hayvan salan insanlara yüklü ceza - Sokaktaki köpeklerin toplanması, barınak sayısı ve konforunun arttırılması. - Kısırlaştırma”
    https://twitter.com/jahreindota/status/1474663449825271812?s=20
  • Periah kullanıcısına yanıt

    aşılması gereken bir dağ var evet ama bir yerden başlamamız lazım, sistemi kurmamız lazım. zamanla sokakta hayvan kalmaz, Avrupa ülkeleri nasıl yaptı? Bir yerden başlayarak. İşin büyüklüğünden korkup bu düzenin devam etmesine izin verirsek zaten hiçbir şey değişmez. İmkansız değil inan bana.

    Bahsettiğin yararlı hayvanların mama yapılmak için kesilmesi konusu da eğer sistem rayına oturursa o da zamanla ıslah edilebilir. Tabi burada hayvancılığa el atmak lazım. Benim istediğim ilk önce sokak hayvanı zulmünün bitmesi.

  • "Önce Avrupa standartlarında bir barınak ağı ve işletmesi kurulmalı"


    Bunun için bunu becerebilecek bir parti iktidara geçmeli.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • stableRevulation kullanıcısına yanıt

    Dostum bu evcil hayvan merakı yüzünden o kadar kötü sonuçlar yaşandı ki anlatamam.


    Mesela Avustralya'ya getirilen evcil kediler. Evlerden uzaklaştıktan sonra vahşi doğaya gidip oranın yerlisi olan kuş türlerinin yavrularını komple öldürmüşler. Üstelik yemek için değil yamaçlarda bulunan tüm yavrular yenmeden öldürülmüş. Dünya üzerinde pekçok canlı türünün yokolduğu ve ekosisteme büyük zarar veridliği söyleniyordu Bbc belgeselinde.


    Aslında cahilce hayvan seviyorum diyenler doğada o kadar büyük tahribata neden oldular ki anlatamam.


    Şimdi sadece İzmir'in bir ilçesinde 700 bin sokak köpeği olduğunu okudum daha geçenlerde. Hayvanları seviyoruz besliyoruz diyen zihniyete sorum şu o besleyerek çoğaltıığınız 700 bin köpek için onların maması için kaç tane yararlı hayvan hergün öldürüldü ve öldürülüyor.


    Tavuk, Koyun, Kuzu, İnek gibi bize en büyük faydayı sağlayan bu canlıların hakları bena kalırsa keyfi olarak beslenen kedi veya köpeklerden çok daha yüksek ama biz bu canlıların belki milyonlarcasını keyfi nedenlerle öldürüyoruz. Gözümüzün önünde olmadıkları için sanayi ortamında çok kötü şartlarda doğup yaşayıp ardından kesilen bu canlıların haklarını savunacağımıza ortalığı kedi köpekle doldurup daha fazlasının bu eziyete uğramasına neden olmuyor muyuz ?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 26 Aralık 2021; 13:0:2 >




  • Tugrul_512bit kullanıcısına yanıt

    öyle görüküyor

  • barınak marınak olmaz 5 10 milyon olmuş sayıları iş işten geçti yani


    çare belli

  • Periah kullanıcısına yanıt
    Neden bu kadar evcil hayvan düşmanı ve büyük bir nefrete sahipsin bilmiyorum ama yazdıklarına göre vegan olmalısın. Bu durumda tam olarak nasıl bir dünya istediğini sorabilir miyim? Vegan falan değilsen sadece kendini düşünüyor olduğundan cevap yazmana gerek yok.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • captain_turkiye kullanıcısına yanıt

    Vegan değilim. Fakat hiçbir hayvaninda egomu tatmin edeceğim diye ölüme yollayamam.

    Umarım bir gün yapay et üretilirler en büyük hayvan kesimi karşıtı ben olurum.

    En nefret ettiğim olay burada cahillikten dolayı kaynaklanan büyük kıyımı hiç kimsenin görmemesi. Bir etçil hayvanın yasatilabilmesi için hayati boyunca kaç tane otçul hayvanın öldürülüp parcalanacagini biliyor musunuz ?


    Sizin evcil hayvan sevdanuz , vicdan maaturbasyonunuz yüzünden kaç canlı öldürülecek biliyor musunuz ? Bu iki yuzluluge katlanamiyorum. 1 kedi için belki 50 tavuk , bir köpek için belki 50 koyun öldürülecek bu zulümdür eziyettir ve ben buna göz yummayacagim.


    Zaten hayvanseveriz diye çoğaltılan etçil hayvan sürüleri bize en büyük faydayı saglayan bu canlılara muazzam zarar verdi , muazzam sayıda hayvan gereksiz yere öldürüldü . Bunun devamının gelmemesi için bu cehaletin artık önüne geçeceğim.


    Etçil hayvanların bakımlarının yasaklanması dahil çalışma başlatılması gerekmektedir. Bir kimse evcil hayvan besleyecek diye pekcok başka hayvanın öldürülmesinin önüne geçilmelidir !

    Kediler veya köpekler özellikle beslenmemeli ve ortamlarında yaşayabilecek sayıda kalmalidirlar. Ayrıca bu hayvanlar sadece işe yarar olduklari durumlarda beslenmelidirler. Oyuncak olarak alan şımarık kitleninkeyfi nedenlerle hayvan beslemesi yasaklanmalidir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Periah kullanıcısına yanıt
    Vegan değilsen dediğim gibi sadece kendini düşünüyorsun. İnsanlar için kesilen hayvan sorun değil ama başka canlılar olunca büyük bir nefret.

    Yapay et üretilmesini niye bekliyorsun? Bu olmadan etsiz yaşamı tercih edip o şekilde yaşayanlar var. Söylediklerini desteklemek için çoktan bu tarz bir yaşama geçmiş olman lazımdı.

    Vegan olanlar kendi içinde bir mantık kurup dünya buna uygun olsun diyor. O yüzden o fikir üzerinden tartışılır ama senin gibisini İlk defa görüyorum. Mesela bu sektör sayesinde milyonlarca kişi dünyada ekmek yiyor ama onları yok sayıyorsun mesela.

    O yüzden özellikle hayvanlar ile ilgili kişişel bir problemin olduğunu düşünüyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt

    hmm biraz uçmuşsun. Bir kere kedi, köpeklerin "ortamı" diye bir şey yok. O hayvanlar insanlara muhtaçlar özellikle köpekler, yani onların "ortam"ı sahibinin yanıdır. Ve evcil hayvan sahiplenilmesini yasaklamak çok saçma. Ne için alırsa alsın isterse hava atmak için isterse kendine arkadaş edinmek için fark etmez, genetiği değiştirilmemiş evcil hayvanları, onlara iyi bakması koşuluyla istediği nedenden alıp sahiplenebilir.

    "genetiği değiştirilmiş" derken kısa bacaklı kedilerden, pörtlek gözlü, kafatası ve iskelet sistemi sıkıntılı köpeklerden, şirinliğini artırmak uğruna anatomisiyle oynanmış hayvanlardan söz ediyorum onların başta üretilmesi yasaklanmalı. Çünkü o hayvanlar yaşamları boyunca sürekli hastalanır, kronik rahatsızlıkları vardır sırf bu anatomi değişiminden ötürü, bu da eziyettir, üretilmemeli.

  • Olum bu nasıl çözüm lan en güzel barınakları yapıcaz sonra hayvanları toplayıp oraya koyucaz mutlu mesut yaşayacaklar. Harika plan kanka. Gerçi kanal istanbul yapaba kadar bunu yapsalar daha iyi de mevzu şu zaten barınakları yapmak oraya bu kadar hayvana gercekten bakabilcek çalışanlar koymak zaten zor olan bunlar

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • ben çözülemeyecek bir sorun olarak görmüyorum @B-2 Spirit

  • up

  • captain_turkiye kullanıcısına yanıt

    Sokak hayvanları ölmesin denilerek veya oyuncak olarak hayvan besleyecek denilerek mezbahalarda yuzbinlerce başka hayvanın katledilmesine neden olmak ahlaksızlıktır.

    Üstelik birtakım asalak hayvanlar yaşayacak diye bize en büyük faydayı sağlayan hayvanların öldürülmesi nankörlüktur.

    Gereksiz yere 1 tane bile hayvanın kesilmemesi gerekir ki milyonlarca sokak hayvanı , evcil hayvan için her yıl milyonlarca yararlı hayvanı olduruyoruz. Buradaki çarpıklığı gerçekten göremiyor musun yoksa gorelmene karşın başını çevirmeyi mi tercih ediyorsun.


    Cahilce yapılan bir iyilik , bilinçli bir kötülükten bile beter olabilir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 26 Aralık 2021; 14:21:59 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt
    Kişisel nefretin ve kinin mantıklı düşünmeni engelliyor bence. O yüzden yazdıklarımı bile yok sayıyorsun.

    Belli bir dünya görüşün olsa, vegan falan olsan onu konuşuruz ama nefret duygusunun konuşulacak bir tarafı yok. Ne desem fark etmeyecek çünkü.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • O değil de demin haberde gördüm:

    Mersin' in dağlarında karda yaban hayvanlar aç kalmasın diye rast gele yerlere kedi maması bırakıyorlardı... Sokak hayvanı sorununu çözüyorum 

  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.