Sinan Oğan'ın vermiş olduğu karar sonrası bugün de Muharrem İnce'nin 2.tur için tarafsız kalması sonrası ilk tur bu kişilere oy verenler ve seçime kadar bu kişileri destekleyenler nasıl hissediyor ? Bu kişiler hakkında ne düşünüyorlar ?
Ben kendi görüşümü yazayım ona göre değerlendirmek isteyen olur belki :
Ben kendi adıma 2 aydır sosyal medyada yazıyorum Sinan Oğan ve Muharrem İnce Erdoğan'ın adamları diye. Bana göre bu kişilerin görevleri de bu kişileri dikkatle izleyen kişiler için gayet net olarak belliydi.
Erdoğan özellikle z kuşağından ve ilk kez oy kullanacak olan gençlerden çok korktuğu için, herkes "Erdoğan'ı bu ilk kez oy kullanacak milyonlarca genç seçmen yollayacak" dediği için, bunu planlayarak bu iki kriptoyu devreye soktu.
Misyonları, Erdoğan'a ölse oy vermeyecek olan ve Kılıçdaroğlu'nun adaylığını da istemeyen, İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın aday olmasını isteyen fakat buna karşı Kılıçdaroğlu aday olduğu için Kılıçdaroğlu'na duygusal olarak kızgın olan bu gençleri etkileyerek onlara "Bakın burada ne Erdoğan ne de Kılıçdaroğlu değil, 3.bir seçenek var bize oy atabilirsiniz" dediler.
Bu gençlerin oylarının son zamanlarda her ne kadar Kılıçdaroğlu'na kızgın olsalar da Erdoğan karşısında Kılıçdaroğlu'na gitme ihtimali yüksekti. Bundan dolayı bu iki kripto sürekli her konuşmalarında 10 tane Kılıçdaroğlu ve millet ittifakına salladılar, kripto oldukları belli olmasın diye de 1-2 tane de arada Erdoğan'a salladılar.
Bu sayede de gençlere asıl kurtulunması gereken kişinin Erdoğan olduğunu unutturup , gençlerin yaşadığı problemlerin en büyük sebebinin Erdoğan olduğu gerçeğini unutturup, üstüne bir anda gençlerin kafasına Kılıçdaroğlu'nu asıl kurtulunması gereken kişi olarak soktular. Bu sayede de seçimde bu ikisi ortaya çıkmasaydı Kılıçdaroğlu'na gitme ihtimali yüksek olan bu gençlerin oylarını bu şekilde Kılıçdaroğlu'ndan uzaklaştırıp kendilerinde topladılar.
Bununla birlikte de Erdoğan'ın "Bu oylar bana gelmiyorlarsa rakibime de gitmesin" planı büyük bir başarı oranı ile gerçekleştirildi.
Ayrıca 2.tur için de bu kişilere oy atan kişilerin kafasına bu kişiler tarafından "Asıl kurtulunması gereken ilk kişi Kılıçdaroğlu'dur" algısı öyle bir yerleştirildi ki, bu gençlerin yukarıda anlattıklarımı kavrayamayan kısmında bulunanları 2.turda Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında bir tercih yapmaktansa sandığa gitmeme kararı alacaklar. Yani bu iki kripto ikinci turda kendileri olmadan dahi kendilerine çektikleri kişilerin 2.turda yine Erdoğan'ın işine yarayacak şeyleri yapmalarını sağlamış olacaklar.
Konudan bağımsız bir konuda daha görüşümü yazmak istiyorum. 2014-2018-2019 anketleri yanılmazken ne oldu da 2023 seçimlerinde anketler bu kadar yanıldı ? Bence nedeni anketlerde oy kullanacak olan yabancı seçmenlerin bulunmamasıydı. Bu seçimde oy kullanan ve Erdoğan'a oy atmış olan ne kadar yabancı seçmen olduğunu malesef bilmiyoruz. 2 milyon kişi olsa %4 oy yapıyor. 3 milyon kişi olsa %6 oy yapıyor. Bana göre bu durum çok kritik. Bu seçimde yıllara göre yapılan nüfus projeksiyonuna göre olması gereken göre 6.7 milyon daha fazla seçmen var. İşte bu 6.7 milyon seçmenin kaynağı bilinmiyor. Bu 6.7 milyonun en az yarısı bu yabancılar olsa bu Erdoğan'a gelen %6 oy eder. Bu da büyük oranda anketlerde erdoğan %44-45ken %49.5 almasını, kılıçdaroğlu'nun da %49.5-51lerden %45e düşmesini açıklayabilir. Muhalefetin sabah akşam bu konunun üzerine gitmesi gerekiyordu ama malesef yapmadılar.
Sizin de bu konudaki düşüncelerinizi bekliyorum.
Güzel konuşmuş. Gerçekten Erdoğan tekrar seçilirse önümüzde resmen cehennem senaryosu var.
Acaba mutlular mı ? Özellikle " İtiraz edersek mağdur olur " diyen Kılıçdaroğlu ?
Halbuki ne olurdu tüm muhalefet liderleri çıksaydı da "Bu kararla birlikte Demokrasiye ve kanunlara darbe vurulmuştur. Eğer Ysk kanunsuz olarak Anayasaya rağmen Erdoğan'ın 3.kez aday olmasına izin verirse biz tüm liderler olarak millet-i sineye dönüyoruz ve seçimde oyları sayan ve sonuçları açıklayan, başkanı seçimde yasa dışı olarak aday olmaya çalışan Erdoğan tarafından atanan kurumun Erdoğan'ı yasa dışı aday yapıyor olmasına karşı muhalefet partileri olarak seçimlerden çekiliyoruz. Kendileri çalıp oynasınlar adına da Demokrasi demeye devam etsinler, fakat bize göre bu saatten sonra Erdoğan'ın yasa dışı olarak cumhurbaşkanı olması durumunda alacağı tüm kararlar meşruiyetini yitirmiş durumda olacaktır". deselerdi ve tüm muhalefet olarak seçimlerden çekilseler ve Erdoğan'ın meşruiyetini yitirmesini sağlasalardı.
Ama ne oldu ? Hem Erdoğan'ın kanuna aykırı şekilde 3.kez aday olmasına izin verdiler hem bu izinle birlikte Erdoğan kazanırsa Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına meşruiyet sağladılar ve bu saatten sonra Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olarak vereceği tüm kararların meşru olmasını sağladılar.
Üzerine bir de Erdoğan meclis kararı ile değil de cumhurbaşkanlığı yetkisini kullanarak tekrar aday olduğu için (normalde 2.döneminde olsa meclisin erken seçim kararı alması durumu dışında aday olamıyordu) bunun yskya göre anlamı Erdoğan'ın daha henüz 2.döneminde değil 1. döneminde olduğudur. Muhalefet Erdoğan'ın bu şekilde aday olmasını kabul ettiği anda aslında muhalefet Erdoğan'ın 2.döneminde değil, henüz daha 1.döneminde olduğunu da kabul etmiş oldu.
Bundan dolayı eğer Erdoğan 2.turda cumhurbaşkanlığını kazanırsa 2023-2028 dönemi kendisinin 2.dönemi olarak sayılacak ve hala sağ olursa 2028 yılında meclise erken seçim (seçim yenileme) kararı aldırabilirse kendisi işte o zaman 2028'de 3.kez aday olacak ve o seçimi de kazanırsa 2033 e kadar ülkeyi yönetme fırsatı bulacaktır.
İşte muhalefetin tüm ülkeye ATTIĞI KAZIĞIN BOYUTU.
Evet bunca umutlu bekleyiş sonrası seçim sonuçlarını gördükten, yaşadıktan sonra sabah uyandıktan sonra nasıl hissettiniz ? Soru bu.
Benim hissettiklerim :
derin bir umutsuzluk. ölene kadar tayyip erdoğan'ın bu ülkeyi yöneteceğini kanıksama. ülkenin daha beter olacağını düşündükçe gelen üzüntü.
tüm bu ekonomiye, bu suriyeli/pakistanlı/afgan vesaire ne oldugu belli olmayan milyonlarca kişiye, tüm bu torpillere haksızlıklara rağmen adam son 5 senede neredeyse hiç oy kaybetmiyorsa yazık.
bir 5 sene sonra da mecliste erken seçim kararı alıp 3.dönemi için aday olup onu da kazanacak eğer eceliyle ölmez ise. 2033 e kadar tayyip erdoğan yönetimini yaşayacağız.
ülke ne olacak düşünmek istemiyorum bu saatten sonra ama bir taraftan da bu ülkede yaşıyorum her markete gittiğinde fiyatları gördüğünde o etiketler bas bas bağıracak "ben tayyip erdoğan'ın ve ona oy atanların eseriyim, onlar sayesinde bu fiyatları görüyorsun" diye. o etiketlerdeki fiyatları her gördüğümde tekrar tekrar üzülerek yaşamaya devam edeceğim sanırım.
Üşengeçlik yapmayalım arkadaşlar. Ayrıca ailenizden ya da arkadaş çevrenizden de hem bizi yönetenlerden memnun olmayıp hem de oy kullanmaya gitmeye erinen kişileri ikna edelim lütfen.
Gelecekte çocuklarınıza bile anlatabileceğiniz kadar büyük bir olay bu seçim. Bu seçim bu ülke için bir kırılma noktası.
"21 senede ülkeyi uçurumun kenarına getiren ve ülkeyi Afganistan yapmayı planlayanları hep birlikte gönderdik, ülkeyi 100 sene sonra tekrar kurtardık" diye gelecekte çocuklarınıza gururla anlatabileceğiniz bir ANIDIR BUGÜN.
ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, ''Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ortam seçimlerin başa baş gittiğini gösteriyor. Olur da eğer muhalefet yarım puan farkla seçimleri kazanırsa Türkiye'yi bunlar kaosa götürür. HDP ve HÜDA PAR arasında çıkarılacak bir tartışma ve çatışmayla, Türkiye'de seçimlerin erteleneceği süreci dahi konuşacak bir tartışmalı sürece girebiliriz. O sebeple de seçimler mutlaka ikinci tura kalmalı ve ikinci turda mutlak çoğunlukla seçimler kazanılmalıdır” dedi.
ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile birlikte geldiği Gaziantep'te, Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Sinan Oğan, Van ziyareti dönüşünde seçim otobüsünün Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde taşlı saldırıya uğrağını söyledi. Seçimlere daha sakin bir ortamda gidilmesi gerektiğini vurgulayan, jandarma tutanakları ve otobüsün fotoğraflarını gösteren Sinan Oğan, şöyle konuştu:
''Dün arkadaşlarla Van ziyaretimizi tamamladık. Hep beraber ekip olarak buraya gelecektik. Ancak bizim acilen Ankara'ya dönmemiz icap etti. Yani son anda bu şeyi değiştirdik. Bizim seçim otobüsümüz Silvan'da saldırıya uğradı. Dün bunu aslında duyurmayacaktım. Çünkü ben Türkiye'nin gerilmesini istemiyorum. Türkiye'nin gergin bir ortamda seçime gitmesini istemiyorum. Bunu anlatmayacaktım ama sonra gördük ki Erzurum saldırısından sonra bize dönük en doğal demokratik hakkımız olan cumhurbaşkanlığı adaylığımızdan çekilmemizi isteyen binlerce tweet atılmaya başlandı. Evet Erzurum'da yapılan saldırıyı, 'Bu ülkenin demokratik seçimlerine gölge düşürmeye dönük bir provokatif girişim olarak nitelendiriyoruz ve kınıyoruz' dedik. Ancak biz de saldırı altındayız. Biz de tehdit altındayız. Saldırıyla ilgili, 'Bunun belgesi nerede? Videosu nerede? Fotoğrafı nerede?' gibi sorular oldu. Ben de dedim ki 'Olsun'. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayı bir şey söylüyorsa vatandaş ona inanacak ve güvenecek. Biz diğerleri gibi tek ayak üstünde yedi takla atan insanlardan değiliz. Bizim sözümüz senettir arkadaşlar."
'SEÇİM İKİNCİ TURA KALMALI'
Sinan Oğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamın seçimlerin başa baş gittiğini gösterdiğini söyledi. Muhalefetin yarım puan farkla seçimleri kazanması halinde Türkiye'nin kaosa gideceğini söyleyen Oğan, "Seçimler mutlaka ikinci tura kalmalı ve ikinci turda mutlak çoğunlukla seçimler kazanılmalıdır" dedi. Sinan Oğan, şöyle konuştu:
"Buradan Türkiye'yi bir tehdide karşı uyarmak istiyorum arkadaşlar. Çok önemli bir konudan bahsediyorum. Seçimlerin birinci turda bitirmeye çalışanların da özellikle de muhalefete buradan sesleniyorum. Ne büyük tarihi gaflet içerisinde olduklarını duysunlar. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ortam seçimlerin başa baş gittiğini gösteriyor. Olur da eğer muhalefet yarım puan farkla seçimleri kazanırsa Türkiye'yi bunlar kaosa götürür. HDP ve HÜDA PAR arasında çıkarılacak bir tartışma ve çatışmayla, Türkiye'de seçimlerin erteleneceği süreci dahi konuşacak bir tartışmalı sürece girebiliriz. O sebeple de seçimler mutlaka ikinci tura kalmalı ve ikinci turda mutlak çoğunlukla seçimler kazanılmalıdır. Bu bir stratejik hamledir. Herkes aklını başına devşirsin ve böyle seçimleri ilk turda alalım, yarım puanla da alalım, 5 bin oyla alalım. Bunun ben tarihi bir yanlış olacağını, ülkemizin geleceği açısından bu konuda endişe duyduğumu ifade etmek isterim.''
Cumhurbaşkanlığı Oyları :
Kararsızlar Öncesi Parti Oyları :
Kararsızlar Sonrası Parti Oyları :
Anket Künyesi :
Ekşide gördüm ve burada başlığını açmak istedim. Akp'nin ittifak ortağı Yeniden Refah Partisi, seçim için ayarladığı bir tanıtım aracında kendilerinin Düzce 2. Sıra Milletvekili Adayı olan Çiğdem Kulalı Seçkin'in fotoğrafı yerine kendisinin silüetini kaplayan bir gölge kullandı.
İşte bu zihniyet Afganistan'daki taliban zihniyetidir. Bu zihniyet kadının bir değerinin olmadığı şeriat'in ayak sesleridir. Bir tarafta hizbullahçı hüdapar bir tarafta bunlar. İşte bu tarz zihniyetlerin içerisinde bulundukları taraf kesinlikle başta olmamalıdır. Yoksa bir 7-8 sene sonra İran'daki tarzda bir şeriat geldiği zaman kafanızı dağlara taşlara vurursunuz ama o zamandan sonra bir faydası olmaz.
Muharrem İnce vesaire bırakın bu seçim Kılıçdaroğlu ve chp'ye vesaire mesaj verme parmak gösterme seçimi değil. Bu seçim bu iş 1.turda bitirilmelidir. Biliyorum Kılıçdaroğlu'nu sevmeyenler var ben de onlardan biriyim fakat yine de ona oy vereceğim.
Çünkü rte KESİNLİKLE KAZANMAMALI. Yoksa dediğim gibi olur da Tayyip Erdoğan ve bulunduğu ittifak tekrar seçilirse ben kesinlikle bu yolun sonunun şeriat ile biteceğine inanıyorum.
Düzce'den bir internet sitesini kaynak olarak göstereyim ne olur ne olmaz : https://www.burasiduzce.com/siyaset-duzce-haberleri/67364-kadinin-adi-var--fotografi-yok!
Çiğdem Kulalı Seçkin de şu kişi :
Tayyip Erdoğan Aday Maday O-LA-MAZ !!!
Bildiğimiz gibi dün Tayyip Erdoğan Anayasanın 116.maddesini kullanarak cumhurbaşkanlığına verilmiş olan yetki ile seçimleri yenileme kararı verdi.
Peki nedir bu 116.madde ?
Şudur :
"Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir."
Hiç anayasa 101.e falan girmeden bu konudaki kendi yorumumu yapacağım. Nedense hukukçular bu maddeye hiç bu yönden bakmıyorlar. Ben kendi bakış açımı yazacağım.
Şimdi görüldüğü gibi bu maddede mevcut cumhurbaşkanının seçimleri yenilemesi durumunda tekrar aday olabilmesini TEK BİR ŞART'a bağlanmıştır. O şartta Cumhurbaşkanı'nın İKİNCİ DÖNEMİNDE olması ve seçimlerin KENDİ RIZASI DIŞINDA yenilenmesidir.
Yani seçimleri kendisinin değil, kendi rızası dışında MECLİSİN yenilemesidir. Bu durumda anayasa, mevcut cumhurbaşkanına geriye tekrar cumhurbaşkanı olabileceği ekstra bir 3.dönemi kalmadığından dolayı ve seçimlerin de meclis tarafından yenilenerek kendisinin 2.dönemindeki cumhurbaşkanlığı süresinin kendi iradesi dışında bitirilmesi ve kendisinin son döneminde elinden cumhurbaşkanlığı makamının iradesi dışında alınmasından dolayı ANAYASA mevcut cumhurbaşkanı'nın hak kaybına uğramaması için kendisine tekrar aday olabilmesi yönünde bir şans daha tanır.
Bu anayasa maddesi meclis çoğunluğu muhalefette olması durumu ve mecliste çoğunluğu elde eden muhalefetin cumhurbaşkanı 2.döneminde iken kafasına göre seçim yenileme kararı alıp cumhurbaşkanı'nın elinden makamını sonsuza kadar (çünkü kendisi bu sırada ikinci, yani son döneminde olacak olması durumunda ve kanuna göre bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilir) almasını engellemesi durumunda cumhurbaşkanı'nın uğradığı hak kaybını cumhurbaşkanına geri verme amacıyla koyulmuştur.
İşte bu durumların haricinde cumhurbaşkanı ister 1.döneminde olsun ister 2.döneminde olsun seçimleri KENDİ İRADESİ ile yenilerse bu kendisinin cumhurbaşkanlığından feragat ettiği anlamına gelir ve ADAY OLAMAZ.
hadi akpli hukukçuları anladım da muhalif hukukçular da nedense bunu görmezden geliyor ve sanki cumhurbaşkanı 2.döneminde seçimleri yenilerse aday olamaz da 1.dönemindeyken seçimleri kendisi yenilerse tekrar aday olabilir tarzı bir düşüncede oluyorlar.
Arkadaşlar böyle birşey YOK. kanunda 1.dönemde yenilerse tekrar aday olabilir diye bir madde YOK. 3 tane seçenek var ve tek bir tanesinde tekrar cumhurbaşkanı aday olabiliyor. Kanun özellikle cumhurbaşkanının tekrar aday olabileceği TEK durumu belirtmiş. diğer iki durumda aday olabileceği kanunen belirtilmemiş yani diğer iki durumda cumhurbaşkanı tekrar aday olamaz.
kanuna göre =
1-) cumhurbaşkanı 1.döneminde seçimleri kendi iradesi ile yenilerse ADAY OLAMAZ.
2-) cumhurbaşkanı 2.döneminde seçimleri kendi iradesi ile yenilerse ADAY OLAMAZ.
3-) cumhurbaşkanı 2. yani son döneminde iken seçimler kendi iradesi dışında, meclis tarafından yenilenirse meclis cumhurbaşkanını hak kaybına uğratır ve bu hak cumhurbaşkanına geri verilerek
cumhurbaşkanı tekrar 1 KEZ DAHA ADAY OLABİLİR.
bu kadar basit. Tayyip Erdoğan şu anda hiçbir şartta kanuna göre aday olamaz. tek çıkışı meclistir ve bu karar meclisten çıkmamıştır.
Son Giriş: 18 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: 2 hafta
Mesaj Sayısı: 0
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 0
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 0 (Bu ay: 0)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic