Gaming Istanbul #GIST23
Bir GIST fuarını daha geride bırakmış olduk. 2017'den beri süre gelen Türkiye'deki en büyük oyun fuarlarından birisi olan Gaming Istanbul, Indieway oluşumuyla ülkedeki bağımsız geliştiricilerin en büyük fırsatı haline geliyor. Yeni Türk oyun tanıtımlarının yanı sıra Samsung'a ait televizyon, telefon, akıllı saat ve tablet gibi ürünleri deneme fırsatı, oyun turnuvaları, bilgi yarışmaları, Influencer'larla buluşma noktası, cosplay yarışmaları ve son teknoloji bilgisayar donanımlarını deneme fırsatına sahip oluyoruz. Üç gün süren fuarın ben ilk iki günü gidebildim, ilk gün çok az kişi vardı ve ben okulların açıldığını unuttuğumdan o sayıyı görünce hayal kırıklığına uğradım en son 2017 ve 2018'de gelmiştim ve talebin ne kadar azaldığını görmüştüm ama bir yandan da bütün oyunları dilediğimce deneme fırsatım oldu. Cumartesi günü gittiğimde ise şok oldum çünkü içerisi tamamen doluydu. Lafı fazla uzatmadan hepimizin daha çok ilgi duyduğu fuardaki oyunlardan bahsedeyim.
Öncelikle girişteki stand olan GameDev (Disket Kutusu) ekibinin yayıncılığını üstlendiği oyunlardan başlamayı daha doğru buldum.
Once Alive; hikaye odaklı, birinci şahıs macera oyunu. Kıyamet sonrası bir dünyada hayatta kalmış tek kişi olarak çevreyi keşfediyoruz ve son hayatta kalanların nasıl kaybolduğunu öğrenmeye çalışıyoruz. Oyun, gerici hava ve ufak puzzle parçalarıyla bize bir hikayeyi sunmayı amaçlıyor. Bana sorucak olursanız hikayeyi bizlere güzel sunuyor ve oyundan kopmamıza izin vermiyor. Çünkü oyunun her kısmında hikayeyi biraz daha merak etmemizi sağlıyor. Bu kadar tanıtım ve artıların yanında eksilerini de söylemezsem olmaz oyundaki karakterimiz çok yapay hissettiriyor ve tuttuğumuz eşyaların kontrol etmesi de çok zor. Bunlar dışı pek bir eksisi yok tabii ki geliştirilebilecek işler vardır fakat ilk defa nispeten büyük ölçekli oyun yapan bir stüdyo için gayet iyi bir iş çıkartılmış olduğunu söyleyebilirim. Yapımcı stüdyo 2023 yılında çıkacağını söylüyor. Puanım 6/10
Ingression: Platforming with Portals, fuarda en beğendiğim oyunlardan birisiydi ve bence globale en rahat yayılıcak oyunlardan da birisi. Oyunun sanat tasarımı ve parkur sistemi Celeste'i, öne çıkan ana mekaniği Portal serisini, kaçış kısmı da biraz Inside'ı anımsatıyor. Sanat tasarımı ve parkur sistemleri çok başarılı olmuş. Bazı noktalarda yavaş ve sakin platformlar varken bazı bölümlerinde ise çok hızlı olman gereken durumlar var, portalları bölümlerde çok iyi yerleştirmişler bazen çok sıkışıp acaba ne yapmam gerek diye düşünüp 40 takla atarak bölümü geçmeye çalışırken çok basit bir şekilde portaldan geçerek bölümü tamamlayabiliyorsunuz. Parkur sistemi de gayet eğlenceli ve çeşitli geliyor. Oyunun eksilerine gelicek olursam, ilk başlardaki tempoyu oyunun devamında göremiyoruz fakat bu belki demo kısmında böyledir demodan sonraki kısımlarda parkur sistemi hızlandıkça daha hoş işler ortaya çıkabilir. Yapımcıya göre 2024'ün ilk çeyreğinde çıkması bekleniyor. Puanım 8/10
Anomaly Agent, bir çok kişinin en çok beklediği belki de tek beklediği oyun. Böyle olmasının en büyük sebebi yıllardır bize oyun haberleri yapan sevdiğimiz bir kişi olan Enis Kirazoğlu'nun stüdyosunun yaptığı bir oyun olması ve aynı zamanda GameDev ekibinin marketingini en iyi yaptığı oyun olması. Tabii bunların yanı sıra şahane bir çizim tarzı ve ilginç hikayesi de bunu etkiliyor. Bu oyun diğer oyunlara nazaran bence globale en rahat yayılacak oyun olacaktır hem çizim tarzı hem oynanış mekanikleri hem ilginç hikaye anlatışı hem de wishlist'e eklenme sayısıyla daha ön planda bir oyun. Fikrimi söylicek olursam çizim tarzını aşırı beğendim, ufak platform öğeleri var ve çeşitli düşmanlara karşı da bir aksiyon sistemi var. Demo'da mini bir boss koymuşlardı dövüşmesi eğlenceliydi ve beni hep oyunda tutan bir yapısı vardı, oyundan koparsam canıma okuyan bir düşmandı. Oyunun temposu çok hoştu fakat demoda dövüş çeşitliliği çok azdı, trailer'a bakıcak olursak daha çeşitli şeyler de var fakat demoda biraz az kaldı ve o kadarcık sürede bile dövüş sistemi tekrara düşmeye başladı ama bu basit bir sorundu ve bunun sadece demoyla sınırlı kalıcağını düşünüyorum. Hikayesi, Enis Kirazoğlu'nun dediğine göre çok üstüne düşülmüş bir hikaye değil fakat oynadığım kadarıyla güzel ve basit bir hikayeyi mizahi yollarla bize sunuyorlar. Bize sorulan soruları biz istediğimiz cevaplarla cevaplandırıp karakterimizin konuşma şekline de yön vermiş olduğumuzdan çok ufak RPG özellikleri de bulunuyor. Bu oyunun global'e açılması konusunda bir de şu yüzden çok ümitliyim. Enis Kirazoğlu'nun dediğine göre oyun Steam'in kışın olucak oyun festivaline kabul edilmiş ve aynı zamanda da festivalin ana oyunlarından birisi olucakmış, bu da biz Türk oyun severler için çok iyi bir haber. Çıkış tarihi belli değil fakat 2024'ün ilk çeyreğinde çıkacağını bekliyorum. Puanım 8.5/10
Rock Star Life Simulator, Bir Rock yıldızının hayatını simüle ediyoruz. Bir kasabada konserler verip ev satın alıp gezebiliyoruz. Bar ve gitar dükkanları da bulunuyor hatta gitar değiştirdikçe çalabildiğimiz müzikler de değişiyor. Ufak tefek yan görevler alıp insanlarla flört de edebiliyoruz. Dürüst olmak gerekirse fuardaki en az ilgimi çeken ve bence en eksik oyundu, vadettiği şey güzel olsa da karakterin, çevrenin yapaylığı, npclerin tamamen ezbere hareket etmesi derken bir çok eksiklikleri vardı. Bu sorunlar halledilirse konu ilgisini çekenler için güzel bir oyun olur fakat yine benlik bir oyun değil. Çıkış tarihi belli değil. Puanım 4.5/10
Swarm Grinder, Vampire Survivor türünün cilalanmış, pixel art'a geçmiş ve bence çok daha iyi bir sanat seçimiyle yapılmış versiyonu gibi bir oyun. Fakat en büyük artısı Vampire Survivor klonu bir oyun olmamış kendince yenilikler ve üstüne geliştirmeler koyarak yapılmış bir oyun. Eminimki globale rahat açılabilecek ve IP oluşturabilecek bir oyun olmuş. Zaten Mayıs ayından beri erken aşamada olan bir oyundu ama ilk defa deneme fırsatım oldu. Oynanışı çok keyifli aynı zamanda müzikleriyle uyumu ve seçilen tema bana DOOM'u hatırlattı kısaca bayıldığım bir oyun oldu. Oyunun türevleri bakımından en büyük farkı yakıt sistemi olmuş ve oyuna keyifli ve yeni bir mekanik getirmiş. Türü sevmeyen biri olarak beni tatmin etti ve Steam'den almama sebep oldu. Oyunda şikayetçi olabileceğim tek konu karakter sayısı olur karakter sayısının artması bu oyunu onlarca saat oynanıcak bir hale getirir. Tam çıkış tarihini bilmiyoruz. Puanım 8/10
GameDev, standından oyunlar buraya kadardı birkaç tane daha oyun vardı fakat onları deneme fırsatım olmadı. Şimdi bir diğer Türk oyun sektörünün gelişmesine büyük katkıları olan Bahçeşehir Üniversitesi'nin organizasyonu olan BUGLab'in oyunlarını listeleyeceğim.
MiLord, krallık yönetme, şehir kurma ve kaynak yönetme oyunu. Fuarda ilk defa adını duyup denediğim bir oyundu ve çok hoşuma gitti, türü Yes Your Grace'e benziyor. Oyunda kısaca halkımız geliyor ve bizden bazı şeyler istiyor karşılığında da kaynaklarımızın bir kısmını istiyor, kaynaklarımızı idareli kullanmalı ama aynı zamanda halkımızı da mutlu etmeliyiz. Kaynaklarımız bir süreden sonra köylere veya kalelere bina yapmada da kullanılacak şeyler çünkü belli bir süre sonra düşman askerleri tarafından saldırıya uğruyoruz ve düşmanı püskürtürsek kazanıyoruz ama askeri olarak onlar çok daha önde oluyorlar ona dikkat etmek gerekiyor. Oyunun yapımcılarından birisi oyunu yaptıklarından beri bir kere bile kazanamadığını ve oyunun zor olduğunu söylüyor bir diğeri ise bir çok kez kazandığını. Cumartesi günü denediğim sırasında kimse kazanamamış, kısaca oyun zorlu bir oyun fakat ben acemi şansıyla mı bilemiyorum ama oyunu ilk denememde kazandım. Sanat tasarımına da değinecek olursam tatlı bir yapısı var. Eksilerine gelicek olursam halka vericeğimiz kararlar ve halkın bize gelme nedenleri çeşitlendirilirse çok güzel bir iş ortaya çıkar. Bir de oyun çok kısa sürdü demoyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Bu tarz strateji oyunlarının ülkemizde artması dileğiyle.. Puanım 8/10
Fix Fixer, elinde çekiç olan bir cüceyi yönettiğimiz Roguelike, Aksiyon, Rol Yapma oyunudur. Sanat şekli Hades'e benzeyen ama bunu yapımcısına söylediğimizde biraz kızan bir oyun. Bir objeyi tamir etmek için görev aldığımız o sırada düşmanlarla savaştığımız bir oyun kendisi. Dövüş sisteminin çeşitliliği oyunu oynadığım kısmına kadar ayakta tutmasını sağlıyordu. Uzun süre deneyimleyemediğim bir oyun olduğundan fazla bir şey söyleyemiyorum bu oyun adına. IP oluşturabilecek bir oyun olduğunu sanmıyorum ama yapımcı ekibin emeklerinin karşılığını da vericeğini düşünüyorum. Eksi olarak aklıma gelen tek şey karakterin animasyonlarının kötü olması fakat bu oyun 6 ayda yapılmış olduğu için 6 aya göre gayet iyi bir oyun. Puanım 7/10
BUGLab'in oyunlarından denediğim sadece bu ikisi vardı, bu ikisi dışında oyunlar da vardı fakat deneyemedim. Bundan sonraki oyunlar standlarda tek başlarına olup, kimsenin yayıncılığını ya da desteğini almayan oyunlar.
Diriliş Ertuğrul, evet yanlış anlamadınız veya ben dalga geçmiyorum, gerçekten de böyle bir oyun yapılıyor ve inanır mısınız Unreal Engine 5 motorunu çok güzel kullanarak çok iyi grafikli bir demo ortaya çıkarmışlardı. Oyunu çok fazla kişi denemek için önünde durduğundan deneyemedim fakat izlediğim kadarıyla grafikler, animasyonlar çok iyiydi. Sinan Akkol'un dediğine göre ise oyunun ilk başlarında bize gösterilen kısımlar dizidekinin aynısıymış ve karakter tasarımları ise tamamen gerçeğe benzer şekildeymiş. Yurt dışında çok fazla izleyicisi olan bu dizinin, oyunu da çok ilgi duyar gibi gözüküyor. Fakat umarım oyunda sadece grafiğe ve milli ruha dokunmaya çalışıp oyunun içini bomboş bırakmamışlardır. Eğer düzgün yapıldıysa gayet kaliteli bir iş çıkıcak gibi görünüyor. TRT ekibi, oyunun isim haklarında sorun çıkarıyormuş, eğer bu sorunu bir an evvel çözerlerse beklenmedik, ilginç bir iş bizleri bekliyor. Çıkış tarihi belli değil. Puanım 7/10
Cardboard Town, kartlarla şehir kurma ve kaynak yönetme oyunu. Bu oyun bir süre önce çıkmıştı zaten 18 Ağustos'ta ise tam sürüm versiyonu çıkmıştı ve almıştım. Dengesi gayet iyi ayarlanmış hep 2-3 adım ötesini düşünmen gereken tatlı bir oyun. Dora (oyunun yapımcısı) oyunun Amerika'daki satışları Türkiye'deki satışları sollayarak geçmiş durumda olduğunu bizlere söylüyor. Bu oyunu hepimiz görmüşüzdür daha fazla yorum yapmanın hem anlamı yok hem de kendine has bir şehir kurma oyunu olduğundan daha fazla ne yorumu yapılabilir bilemiyorum. Puanım 7.5/10
Castle of Alchemists, Tower Defense aksiyon oyunu. Pixel art kullanılan güzel bir sanat tasarımına sahip. Aksiyonu iliklerimize kadar hissettiren bir oyun. Bölümleri geçtikçe kendimizi ve ekipmanlarımızı geliştirip daha güçlü ve daha fazla rakiple karşılaştığımız bir oyun. Oyun biraz zorlu bir oyun ben Steam'den kendi deneyimlerimle oynamıştım, fakat ikinci bölümü ne yaparsam yapayım geçemedim, fuarda denediğimde de burda takılı kaldım. Oyun 17 Mayıs'ta erken erişimde çıkış yapmıştı ve hala erken aşamada. Bence türünün en iyi örneklerinden birisi olabilir, zorluğuna rağmen gayet eğlendiriyor. İkinci bölümü geçmek için kesinlikle tekrar çabalayacağım. Puanım 7.5/10
Pile Up!, dar bir alanda dikey şekilde şehirleşme yaptığın bir oyun. 2 Haziran'da erken erişime açılmış olup oynanabilen bir oyun. Kendisini deneme fırsatım olmadı ama izlediğim kadarıyla tatlı görünen ve yakın zamanda da denemek istediğim bir oyun. Sanat tasarımı ve renk seçimleri çok hoşuma gitti ve bu tarz kartla şehir kurma severlerin bayılacağı bir oyun gibi gözüküyor. Puanım 7/10
Squirrel Away, bir sincabı yönetip palamut fındıklarını toplamaya çalıştığımız 2D platform oyunudur. Oyunun mantığı çok basit olsa da oynanışı keyifli ve tekrara düşürmüyor. Bölümler ilerledikçe her yeni bölümde bizi avlayıp fındık toplamamıza engel olucak düşman sayısı da artıyor ve çeşitleniyor. Temel bazı yeteneklerimiz var, topladığımız fındıklardan birer tane fırlatıp düşmanı sersemletmek, duvarlardan tırmanmak ve loop'a sıkışmış gibi bölümler. Loop'a sıkışmış gibi bölümler ne demek derseniz karakterle sağa doğru koşarsak sanki bölüm çok büyükmüş ve oraya doğru da büyüyor gibi gözükse de aslında o bölümün sol tarafından gelmiş oluyoruz. Amacımız ise basit, düşman yaratıklara yakalanmadan palamut fındıklarımızı ağacımıza yani yuvamıza getirmek. Sanat tasarımı ve seçilen renkler gayet tatlı olmuş ve beğendim. Oyunun kendisi benlik değil ve eksilerini tam saptayamadım. Çıkış tarihi belli değil. Puanım 6.5/10
Emberbane, fuarda en merak ettiğim oyunlardan birisiydi çünkü gerek sanat tasarımı gerek çizimleri gerek animasyonları gerekse savaş sistemindeki çeşitlilikleriyle en merak ettiğim oyunlardan birisi oldu. Oyunda 4 tane elementimiz var: ateş, su, toprak, şimşek olmak üzere ve bunları savaş sırasında saniyelik değiştirip bir de birbiriyle kombolayabiliyoruz. Ama demoda sadece ateş ve toprak kullanılabilir durumdaydı tam bitmediklerinden dolayı. Bu oyun aslında en başta bir Kickstarter projesiydi ve orda yazana göre oyunun ilham aldığı seriler: Naruto, Avatar: The Last Air Bender, Devil May Cry, The Messenger, Blasphemous, Celeste olmak üzere 6 adetler. Deneyimlediğim kadarıyla bu oyun tüm beklentilerimi karşıladı çünkü hem zorlu düşmanları olsun hem dövüşteki çeşitlilik olsun. Oynarken full odak olmak ve karakterin özelliklerini tamamen bilmek gerekiyor. İlk oynarken direkt mini bossla başladığımdan skill'leri tam anlayamadan lap diye girdim ve biraz dayak yedim ama oynadığım kadarıyla çok zevkli bir savaş sistemi ve savaş sekansları var. Bu oyunun sağlam bir başarı yakalayacağını düşünüyor ve umut ediyorum. Oynarken gayet eğlendim ama başta dayak yerken 5-6 kişinin beni izlemesinden dolayı biraz strese girsem de sorunu kontrolüm altına aldım. Aklıma bu oyun için gelebilicek tek eksi keşke hikayesi de olsaydı demek oluyor ama hikayesi var mı yok mu tam bilemiyorum çünkü demoda görmedim ama belki de tam oyuna baktığımızda güzel, tatlı bir hikayeyle karşılaşabiliriz. Çıkış tarihi 2024'ün ilk çeyreği. Puanım 8.75/10
Sodaman, bir adet daha yerli Vampire Survivors türünden oyunumuz olan Sodaman'ı oynama fırsatı bulamadım fakat oynayanları izledim. Oynanışı Swarm Grinder'a göre daha sönük kalmış fakat mizahi hikaye anlatımı ve çizgi roman tarzı çizimlere sahip ara sahneleriyle kendisine farklı bir tarz katmış. Bu türden sanırım 3. yerli oyun bu oyun. Swarm Grinder'a göre daha sönük kalsa da yine de eğlenceli ve türünün diğer oyunlarına nazaran daha çok tercih edilesi bir oyun olmuş. Çıkış tarihi verilmemiş. Puanım 7/10
Toy Shire, tamamen kendine özgü bir oyun olan Toy Shire oyuncak askerlerle interaktif bir Tower Defense deneyimini bize sunuyor. Bir çocuğun gözünden oynadığımız bu oyunda ailemiz bize yeni oyuncaklar alıyor ve biz de onlarla oynamaktan eski oyuncaklarımıza hiç ilgi göstermiyoruz ve kenara atıyoruz. Bu yüzden de eski oyuncaklarımız birleşip bize karşı saldırıyorlar fakat yeni oyuncaklarımızı da bizleri koruması için konuşlandırıyoruz. Her öldürdüğümüz düşmandan 1 yıldız daha kazanıp ordumuzu daha da güçlendirebiliyoruz. Hiç bu tarz bir Tower Defense oyunuyla karşılaşmadığımdan ve yapılmak istenen oyunun da gayet kaliteli şekilde yapıldığını gördüğümden dolayı bu oyunun globale çok rahat yayılıp güzel başarılar elde edeceğini düşünüyorum. Zaten daha şimdiden global basında yer almış durumda Gamescom'un fuarına katılma şansı yakalamasından dolayı. Tatlı bir fikir ve eğlenceli bir oyun olmuş. Eksisi olarak söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Demosundan oynadığım kadarıyla gayet sağlam bir iş olarak geliyor. Çıkış tarihi 2024'ün ikinci çeyreği olarak gösteriliyor. Puanım 8/10
Rust'N Ruin, Post Apocalyptic steampunk bir evrende geçen 3D atmosferik bir macera oyunu. Oyuna baktığın anda Inside havasını iliklerine kadar hissedebiliyorsun. Tek farkı sanat tasarımı ve 3D olması. Onun dışında karanlık havası ve sürekli bir şeylerden kaçınma derdinde olmamız ama o sırada da puzzle'larla uğraşıyor olmamız birbirlerine çok benzemesini sağlamış. Fakat bu benzerlik kopyası olmuş düzeyinde değil tür bakımından benzerlik olmuş yoksa baktığın zaman ikisi de bizlere farklı macera ve deneyim sunuyor. Fazla inceleme fırsatım olmadı o yüzden bir eksi söyleyemeyeceğim. Çıkış tarihi daha duyurulmamış. Puanım 6/10
Land of the Vikings, viking topraklarında geçen koloni ve şehir kurma oyunu dersek çok da yanlış bir şey söylemiş olmayız. Kaynakları düzenli şekilde takip etmeli ve gelen fırsatları değerlendirerek viking köyümüze liderlik edip düzeni sağlayacağımız bir oyun. Bazen gelen tüccar gemileriyle ticaret yapıp, rakip köylere baskınlar düzenleyip yağma yaptığımız yani kelimenin tam anlamıyla bir viking olduğumuz bir oyun. Kafa dinlemelik bir oyun aradığında imdadına yetişecek türden bir oyun olmuş. Eksi olarak söyleyebileceğim en büyük şey oyunda dil desteğinin 0 olması. Okuduğuma göre şuan erken erişimde olduğu için yokmuş, tam sürümüyle birlikte Türkçe dil desteği de tamamıyla gelicekmiş. Türk yapımı bir oyun olup Türkçe dil desteği olmaması çok onur kırıcı bir durum olurdu zaten. Oyun 8 Kasım 2022'de erken erişime zaten çıkmış durumdaydı, tam sürümüne ne zaman çıkacağı belli değil, yapımcı herhangi bir şey söylememiş durumda. Puanım 6.5/10
Böylelikle Gaming Istanbul'da deneyimleyebildiğim bütün oyunları sizlere aktarmış bulunmaktayım. Bu oyunlar dışı 6-7 tane daha gördüğüm ama hiçbir fikrimin oluşmadığı oyunlar vardı, onları da yakın zamanda Steam'de ve oyun dünyasının içinde görücez gibi gözüküyor. Bir çoğu çok kaliteli işler olmuş umarım hepsi emeklerinin karşılığını tam hakkıyla alırlar. Türk oyun geliştirme sektörünün de bu şekilde ivmelenerek gelişmesini görmek çok gurur verici, hiç bu kadar geliştiğimizi bilmiyordum. Yılda 10'a yakın kaliteli ve başarılı iş görücez gibi gözüküyor. Siz neler düşünüyorsunuz bu durum hakkında, Türk oyun sektörünün iyi adımlar attığını düşünüyor musunuz. Benden bu kadar hepinize iyi forumlar dilerim.
Son Giriş: 10 ay önce
Son Mesaj Zamanı: geçen yıl
Mesaj Sayısı: 96
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 159
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 293 (Bu ay: 11)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 366 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Oyun