Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
[DH] V O L V O for L I F E (269. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Apple Watch Series 10 GPS + Cellular 42 mm Gümüş Rengi Kasa Akıllı Saat ve Bulut Mavisi Spor Loop - Standart. Fitness Takibi, EKG Uygulaması, Hep Açık Retina Ekran, Karbon Nötr : Amazon.com.tr: Elektronik
https://www.amazon.com.tr/dp/B0DGJVQQMP?th=1
13 sa. önce paylaşıldı
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
ben göremedim hatta sizin yazdıklarınızı okuyunca özellikle karıştırdım ama göremedim -
benzindede aynısını yapıyormu? -
Bu "lamine camlar" meselesiyle (dolaylı olarak)ilgili, yeni açılmış bir konu gördüm, burada paylaşmak istedim:
http://forum.donanimhaber.com/m_60815040/mpage_1/f_/key_//tm.htm#60815040
Konunun sahibi aracıyla Ceyhan Nehri'ne düşüyor. Büyük şans eseri bilincini kaybetmeyip, emniyet kemerini çözüp, kendiliğinden kırılmış tek cam olan şoför camından çıkmayı başarıyor. Lamine camlar konusunda benim asıl gözettiğim hassasiyet, tam da böyle bir kaza durumu aslında. Aracının camları lamine olsaydı, o araçtan çıkamazdı. Kendisinin anlattığına göre, tüm kapılar sıkışmış.
-
Denize nehire araç uçarak dibe doğru batmaya bağladığı an kapıyı açmanız güçleşir hiç kaza yapmamış olsanız dahi.Suyun basıncı yüksek aracın içindeki basınç düşük olduğundna dolayı basınç uyguluyor ve kapıları açmak güç oluyor.Ancak camı kırıp aracın içine su dolacak ve iç dış basınclar birbirine yaklaşacak o zamn kapıyı açabilirsiniz.Ki suyun dibine batarken bunları düşünmek yapmak çok zor.Lamine cam dediğimiz olay cam dağılmıyor.Yani bir anlamda kırılmaya çalıştığı zaman kırılmayan dağılmayan cam.
Bu lamine camın iyi ve kötü yanı var. Tek devavantajı kaza anında camı kıramıyorsunuz.
Avantajları ise Ses yalıtımı sıradan camlara göre kat kat iyi.uv ışınlarını sıradan camlara göre daha az geçiriyor.Isı izalasyonu daha iyi. KAZADA KIRILMIP DAĞILMADIĞI İÇİN İNSANA ZARAR VERMİYOR. kazada camı patlayıp yüzü kesilen kolu kesilen onlarca kaza var.Ki bende çok korkuyordum bu olaydan.
Trafikte birisi aniden camınızı patladıp para dolu çantanızı alıp kaçamıyor.Hırsızlar kıramıyor.Bu yüzden istanbul gibi pislik bir şehirde nerden ne gelecek korkunuz olmuyor.Geceleri aracın içinde 1 tl olduğunu gören hırsızlar camı kırıp giriyor ve ne var ne yok boşaltıyordu.Bunun gibi olaylara engel olan bir sistem lamine cam.
-
nacicaze bir tecrübemi paylaşmak isterim yıllar önce 99 model opel astram vardı serviste bakım sırasında bunlarda kapı içerisinde basınç sensörleri var araç suya düştüğünde 4 cam otomatik açılır aşağı iner demişlerdi. bundan zaman sonra görevim icabı (112 de doktorum) Konya Aksaray yolunda sulama kanalına araç düşmüş ihbarını aldık olay yerine gittiğimizde ıslak bir kız çocuğu ve köprünün altında suda sadece hava kabarcıkları görünüyordu. su aşırı bulanık ve kirli olduğu için başka hiçbirşey görünmüyordu. Kız çoçuğu 14 yaşlarında ve olayı hatırlamıyor sadece gözlerini suda açtığını ve bir hamleyle dışarı çıktığını anlattı. bu arada arama kurtarma dalgıçlar çekici itfaiye hepsi olay yerine geldi. sulama kanalına düşen opel Astranın içinde malesef anne ve baba önde emniyet kemerleri takılı şekilde arkada da bir 5 yaşlarında bir erkek çocuğu cansız şekilde çıkardık. ancak aracın hakikatende 4 camı inik şekildeydi. tabi kaza sırasında içerdekiler mi açtı, kendiliğinden mi açıldı onu bilemiyorum
-
Opelde bu sistem varsa helal olsun.Ama suya battığında tüm elektrik elektronik aksam kısa devre yapıyor nasıl açılıyor cam hala anlamış değilim. -
aslında otomatik açılması pekte iyi değil.Neden derseniz araç suya batarken hemen içeri su almıyor camlarda hasar yoksa.sizde bu esnada emniyet kemerinizi çözüp çoluk çocuğu toparlayacak kadar zaman oluyor su tavan seviyesine gelmeden.Ama direk cam açılırsa aniden dolar ve boğulma riski fazlalaşır. -
Sn. winniesertan,
Normal yan camlar kaza anında kolaylıkla kırılmak üzere üretilirler. Kırıldıkları zaman da hiçbir kesici parçaya ayrılmazlar. Hemen tuz buz olurlar. Yan camı kırıldı diye kimse yaralanmaz. Yan camınızı gerektiğinde kol ve ya bacağınızla çekinmeden kırabilirsiniz. Kendinizi bu şekilde de yaralayamazsınız.
Lamine camın tek dezavantajı olarak kaza anında camın kırılamamasını gösterirken, sonrasında bir sürü avantajını sıralamışsınız. Fakat o tek dezavantajın da, yeri geldiğinde araç içerisindekilerin canına mal olabileceğinin farkında mısınız? Ve saydığınız avantajların tamamının sağlayacağı fayda hayatınızdan daha mı değerli gelmektedir size? "Aracım ile suya düşme olayı benim başıma gelmez" diye mi düşünüyorsunuz? Lamine camlı arabasıyla suya düşen birisinin kapıları da büyük ihtimalle sıkışacağına göre aracı, dışına çıkılması imkansız hale gelen adeta bir dört duvara dönüşmez mi?
Ve bu hassasiyeti neden yalnızca ben gösteriyorum anlamış değilim. Saygılar.
-
O zaman şöyle yapmak daha mantıklı değilmi. Araçlar suya düştüğü zaman içeriye su almayacak şekilde üretilse? -
Su almayacak araç çok zor illaki girecek bir delik bulluyor.Kapılardan hiç almasa bile motor bölümü ile iç taraf arasında onlarca giriş çıkışlar var direksiyon milinin geçtiği yer var havalandırma sisteminden bile gelir.
Sayın Kurzweil eski aracımın ford tourneo connect ile takla attık.araç ters durdu.hiçbirimizde birşey yoktu.Kapılar sıkışık camlar patlamıştı.Ters araçtan çıkarken kapıdaki kırık camlar her tarafımı kesti.Kolumda bileğimin 15 cm gerisinden kesti.Belki o an bileğimi kesseydi yaşamıyordum.7 dikiş atıdı sadece oraya.Kafamdaki bacağımdaki ufak tefek kesikleri demiyorum bile !
Öyle tuzla buz olmuyor tamamen.Yani ford connectin orjinal camlarında olmadı en azından..
Normal araç camlarınıda el ile Öyle rahatçada kıramıyorsunuz.sert bir cisimle vurmanız gerekiyor.Çıplak elle yumruk atarak kırarsanız elinize giren onlarca cam parçası olacağına kefilim..ki bileğinizin kesilip kan kaybından ölme riskinizde var.
Lamine cam dıştan kırılmıyor ama içten kırılıp dağıtabiliyorsunuz temperli camlar gibi bu konudada bilginiz olsun.İç kısımdan bir tekme ile camı kırıp çıkabiliyorsunuz.sadece dıştan gelecek darbelerde temperli cam gibi tuzla buz olmuyor bir arada duruyor.
Kaldı ki nehire vs düştüğünüzde dış basınçtan dolayı kapıyı açmanız veya camı kırmanız çok zor.Dışardan yüzeysel tutan birşey var.
-
Sn. winniesertan,
Geçirmiş olduğunuz kazadan ötürü geçmiş olsun. Kazayı sağlam atlatıp, kırık camların sizi kesmiş olmasına şaşırdım. Zira arabaların yan camları kırıldıkları zaman, sivri uçlar oluşturacak şekilleri almazlar. Bu camlar bir yerlerinden kırılınca, hemen bu kırık tüm cama yayılmak suretiyle, büyük parçalar şeklinde değil de, yüzlerce ufak parçaya bölünürler. Bu anlattığım şekilde kırılmaya kendim birçok defa şahit oldum ve açıkçası kırılan yan camların araç içerisindekileri yaralamayacağına ikna oldum. Yine de tabi ki bu parçalara abanarak kendimi sürtmezdim.
Bununla birlikte tüm araçların yan camlarına kefil olamam tabi ki. Ama araçtan çıkmak gerekirse eğer, her şeye rağmen kırılan camın kalan kısımlarının tamamının el ile temizlenmesi ve ondan sonra çıkılması doğru olur. Bu camların tuz buz olması için basınç altında patlamaları lazım gelir(euroncap çarpışma testlerinde görebilirsiniz). Bu yüzden dediğiniz gibi her zaman tuz buz olmazlar(kendimiz kırarsak da). Camda kalan kırıkları kendimiz temizlemeliyiz.
Su altında mesela, can havliyle kolumuz vasıtasıyla yan camları kırmak zorunda kalabiliriz. Bunun dışında tabi ki de elimize bir kumaş sarıp camı kırmak çıplak elden daha doğru olur. Ne olursa olsun bir cam kırıyoruz. Demek istediğim, başka çaremiz yok ise eğer, bu camları kırmaktan çekinmemeliyiz. Diyelim camı kırmazsam öleceğimi biliyorum. "Beni keser" diye kırmayı denememeli miyim? Yoksa zaten beni kesmemesi için gereken şekilde üretildiğini düşünerek, kırıp kurtulmalı mıyım? Bu camlar evimizdeki pencerelerin camları gibi kırılmazlar asla. Mesela evinizdeki pencere camını çıplak elinizle, ayağınızla kırın demem asla.
Lamine camlar dediğiniz gibi, kırılırlar ancak dağılmazlar. Fakat bu camları su altında tekmeleyip kırarak ve de yerinden ayırmayı başararak araç dışına çıkıp çıkamayacağımız hususu, fazlasıyla tartışmalı bir mevzudur kanımca. Su altında olmadığımızı ve acelemizin de olmadığını varsayarsak eğer, bence de lamine camları eninde sonunda araç dışına atarak dışarı çıkabiliriz(aslında budan bile şüpheliyim). Fakat bunu su altında yapabilecek birisinin olduğunu sanmıyorum.
Su altında sağlam bir tekme darbesiyle normal camları önce kırabiliriz, bir ikincisiyle de kalıntılarını temizleyip dışarı çıkabiliriz. Fakat çift cam ve ortalarında yapışkan bir tabakadan oluşan lamine camları suyun altında kırmak, bu yapının toplam mukavemetinin normal camlara göre en az 4 kat daha fazla(tahmin) olduğu düşünülürse, imkansız bir hal alır. Diyelim ki kırdık, bu sefer de birbirinden ayrılmayan bu cam yumağını araç dışına atabilmek için büyük bir çaba daha sarf etmemiz gerekirdi. Bu arada şimdiye kadar kaç kere ölmüş olacağımızı da atlamayayım.
Basınçtan dolayı kapıları açamayacağımız konusunda haklısınız. İçeriye tamamen su dolup da, iç ve dış basınç birbirine eşitleninceye kadar, ne kapılar açılır, ne de camları kırmak iyi bir fikirdir. Bu gibi durumlarda bilgili, sakin, ve da şanslıysak bilincimiz yerinde olmalıyız. Saygılar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kurzweil -- 15 Mayıs 2012; 15:16:59 >
-
İç dış basınç eşitlenmeden kapı açmak imkansız gibi birşey.dışardan resmen birisi tutuyor kapıyı :)
Allah kimseye o anı yaşatmasın göstermesin.Göbekten dönerken arkamızdan gelen peton pompası duramayıp arkamızdan vurdu.ilk hatırladığım şey bir gürültü ve koltuklar geriye yattı.aracın sol arkası havaya kalktı ve takla attı sağ tarafın üstüne yattı.Sonra tavanın üstüne yattı araç ve sallana sallana durdu.Araç içinde ben ve babam vardık.Babama ne oldu diye sordum yok birşey yok lastik patladı dedi :) kemerlerimiz bağlıydı.kemerimi zar zor çıkartıp tavana basarak yani tavan o esnada yerde oluyor camdan sürtünerek çıktım.babam nasıl çıktı hatırlamıyorum. indik arabaya bir baktım stop lambasının bulunduğu yer ön kapıya gelmiş.kaza yaptığımızı o an anladık.araç sanki tek kapı ford connect gibi olmuştu. beton pompasında takograf vardı ve takograf son hızını 90 km olarak gösteriyordu.90 dan sonra ani fren yaptığı belli idi.Demekki en az 70 le falan vurdu heri bize. Araçta 15 bin tl hasar olduğu halde perte çıkarmadılar.ticari araç olduğu için kiralık araçta vermediler 73 günde servisten çıktı onlarca eksiklikle.Tavan komple değişti ön direklerden beri.Arka çamurluklar bagaj kapağı camlar değişti.sağ ön kapı sol ön kapıdan gerisi değişti desek yalan olmaz.tabanda aynı şekilde değişti. aracın değeri o zamanlar (2006) 34 bin tl gözüküyordu ve alalı 1 ay olmamıştı.
tabiki tam olarak orjinal olmadı.Araca baktığınızda bunda bi halt var düzgün değil tanısı kadınlar tarafından bile konuluyordu.aracı teslim aldıktan sonra onlarca kez servise geri gitti araç eksiklikler yüzünden. sol arkadan dare yiyen araç sağdaki mazot deposunu bile ezmişti.şamandırası deposu değişti.Servis sırf para kazanmak için pert ettirmedi aracı.Çok daha fazla masraf hasar vardı.Şimdi pert olan connectlere bakıyorumda bizimkine göre kaza değil onlardaki.eee az mı 15 bin tl para aldı.Yarısı parça maliyeti ustalık olsa 7500 tl para kaldı servise.
-
Işıklarda falan duruyorsam eğer, önümden çok arkamı kontrol ediyorum artık. Kamyonlara ışık mışık işlemiyor işte bildiğiniz gibi. Bir de insanımız durmayı pek sevmiyor anlayacağınız. Fazlasıyla gereksiz bir teferruat gibi geliyor durmak. Onun yerine durana vurmak suretiyle ders vermek icap ediyor. 
Pert kararını kasko şirketiniz verir. Vermeliydi de. Herhalde bir daha bulaşmazsınız bu şirkete. -
ford antalya servisi otokoç ve aksigorta... servis değişmesi gereken parçalarda tamir yapıyor.dolayısıyla listeye eklemiyorlar şu değişecek bu değişecek diye.faturayı düşük çıkartıyor ki perte çıkmasın bizde kazanalım diye.perte çıksa araç servis hiçbirşey yapmayacak sadece expertiz ücreti alacak 150 tl falan :)
Ki lakin öyle oldu.Değişmesi gereken parçaları değiştirmediler tamir yaptılar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ÇAĞLAR SERTAN KASIMOĞLU -- 15 Mayıs 2012; 16:12:02 > -
Arkadaşlar 2000 model T4 arka rüzgarlık (spoiler) nereden bulabilirim ? Fiyat ne kadardır? Yardımcı olursanız sevinirim :) -
Hafta sonu ön farlardan birisi 3. kez patladı ancak bu kez otomobil uyarı verdi, daha öncekilerde herhangi bir uyarı vermemişti, en son geçen sene servise girmiştim o zaman program güncellemesi yapıldı mı dolayısıyla mı bu uyarıyı verdi bilemiyorum.
-
quote:
Orijinalden alıntı: serhat_1
Hafta sonu ön farlardan birisi 3. kez patladı ancak bu kez otomobil uyarı verdi, daha öncekilerde herhangi bir uyarı vermemişti, en son geçen sene servise girmiştim o zaman program güncellemesi yapıldı mı dolayısıyla mı bu uyarıyı verdi bilemiyorum.
Aracımda bi-xenon far var.İlave aydınlatma sağlamak için uzunlarda bi-xenona ilaveten h7 55 wattlık takviye aydınlatma var. Sellektör yapınca bu halojen 55 wattlık ampülde yanıyordu ve yarısı beyaz yarısı sarı bir ışık demeti çıkıyordu ortaya.Bu olayı engellemek için takviye aydınlatmanın fişini çektim.Herhangi bir uyarı gelmedi.Plaka ampüllerimden bir tanesi patladı yine bir uyarı yoktu.Park ampüllerimden birisi yanmıştı yine uyarı yoktu.Şimdi parklara led taktım yani daha az akım çekiyor ve vw,bmw,mercedeslerde led taktığınızda direnç düştüğü için ampülü patlak sanar vede arıza lambası yakar.Ama volvoda tamamen sökülü olsada yanık olsada led takılı olsada herhangibir arıza vermiyor ikaz vermiyor.
Bir sefere mahsus olarak sol xenon farım yanmadı.Araçta hemen far arızası diye ünlemle beraber yazı çıktı.Aynı sizin çektiğiniz resimdeki gibi...
-
Merhaba Volvosever abilerim forumun bu kısmını volvolara ve sweden araçlara olan ilgim nedeniyle takip etmekteyim, siz değerli üyelere bu konu üzerine 1 2 sorum olacak öncelikle yakın bir zaman içinde bir volvo s40 alma planları içerisindeyim baz donanım 57500 tl ye fakat aklıma takılan 1 2 soru var. Şimdi bu s 40 lar üretimden kalkacakmış bizim elimizde bu araçlar kaldığı zaman efsanemi olacak ki hiç sanmıyorum ya da birden fiyatları düşüp ikinci elde değer kaybedip elimizde mi patlayacak, kalacak. Diğer sorumda servis fiyatları servis ücretleri örneğin bir 10 bin 20 bin bakımları ne kadar tutuyor? Şimdiden teşekkürler... -
quote:
Orijinalden alıntı: ScaniaR420
Merhaba Volvosever abilerim forumun bu kısmını volvolara ve sweden araçlara olan ilgim nedeniyle takip etmekteyim, siz değerli üyelere bu konu üzerine 1 2 sorum olacak öncelikle yakın bir zaman içinde bir volvo s40 alma planları içerisindeyim baz donanım 57500 tl ye fakat aklıma takılan 1 2 soru var. Şimdi bu s 40 lar üretimden kalkacakmış bizim elimizde bu araçlar kaldığı zaman efsanemi olacak ki hiç sanmıyorum ya da birden fiyatları düşüp ikinci elde değer kaybedip elimizde mi patlayacak, kalacak. Diğer sorumda servis fiyatları servis ücretleri örneğin bir 10 bin 20 bin bakımları ne kadar tutuyor? Şimdiden teşekkürler...
Şimdiden hayırlı olsun.
Öncelikle sunu söylemek istiyorum araç dizel ne olursa olsun bu ülkede satar.
Ama tavsiyem baz donanim tercih etmemeniz yönünde olur.bizim milletimiz ikinci elde ''ful+ ful'' araç alır yada almak ister.bu yüzden sıkıntı çekebilirsiniz.Yoksa S4o hala cok güzel daha uzun süreler talep gorur.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
