Bu iktidar döneminde ülkemizde ticaret ahlakı kalmadı!

Ticaret bir malın X fiyata alınıp zaman ve yer değişimi sonucu X+10 fiyata satılmasıdır. Peki bu +10 neden var sadece para kazanması için mi? Tabi ki hayır, ticaret yapan koyduğu katma değer ile bu ücrete hak kazanır.

Ama bu ülke 20 yıllık iktidarın döneminde öyle bir yere geldi ki, bir yerde indirim olsa indirimli ürünün tamamını alıp stoğu bitiren sonra da fahiş fiyata satan esnaftan tutun, birbirlerinin fiyatlarını scrape ederek fiyatları sürekli yüksek belirleyen e-ticaret sitelerine, hak etttiği maximum kar %30 iken %200, %300 karlarla ürün satışı yapan mağazalara, vatandaşın parasını şu anda %30 faizle mevduata alan ama kredileri de %40'tan veren bankalara kadar ticari ahlaksızlık var.

Ticaret yapanın ortaya koyduğu tüketiciye yarayan 3 katma değer vardır:

1. Diğer satıcılardan daha uygun fiyat koyarak piyasada fiyat rekabet sağlaması
2. 180 günü aşmamak koşuluyla ürünü aldığı günden itibaren kullanılan paranın faizi
3. Ürünün yerinin değiştirilmesi, A şehrinden B şehrine nakliyesi ve sergileme usulüyle tanıtımı

Şimdi bakıyoruz ülkedeki duruma:

1. fayda satıcıların birbirlerinin fiyatlarını takip ederek birbirlerine çok yakın fiyat koymaları yani fiyatta aşağı inmemeleri sebebi ile yok olmuş durumda.
2. faydadaki 180 gün şartı aşılarak piyasada stokçuluk yapılmakta, ürün bulunmadığı için fiyat yükselmekte.
3. fayda e-ticaret sitelerinde mevcut değil, taşımayı kargolar üstlendi. Ürünler dokunulmadan sergilenmeden satıldığı için piyasaya kalitesiz ürünler bolca girebiliyor.

Yani hem tüketici bütün faydalardan mahrum bırakıldı, hem de daha fazla para ödedi.

Gelelim çözümlere:

1. Bir firmanın elinde bir ürün 180 günden fazla duruyorsa bu stokçuğa girer ve ağır cezaları uygulanmalıdır.
2. Satış fiyatının firmalarca anlaşılıp fiyat birliği yapılması mal ve hizmet satımından kaçınmaya, rekabeti bozmaya gibi birçok suça girer ve ağır cezaları uygulanmalıdır.
3. Çok büyük e-ticaret sitelerine her ilde mağaza açma zorunluluğu getirilmelidir.
4. TSE kalite damgaları çalışma kapsamı çok genişletilmeli ve damgasız ürünlerin satışı yasaklanmalıdır.
5. Son tüketiciye satış yapan mağazaların firmalara indirimli fiyattan satışı yasaklanmalıdır.

Aslında bu çözümlerle ilgili zaten hali hazırda yasalar mevcut, yasalar uygulansa hiçbir sorun kalmazdı. Yalnız ülkemiz şeriat varmışçasına yasaların yok sayıldığı bir hale geldiği için ticari ahlaksızlık, fırsatçılık diz boyu olmuş durumda. Bu ticari ahlaksızlık enflasyonun, dövizden sonraki en büyük sebebidir.

Kaybeden tüketicidir, kaybeden Türkiye'dir. Gelecek seçimde bu bozuk düzeni yıkmak ve adaletli, ahlaklı, tüketiciye faydalı bir piyasaya sahip olmak kullanacağımız oylarla bizim elimizde.

Duyan, gören de önceden çok ahlaklıydık da bu iktidar döneminde her şey bozuldu sanacak... Çok basit birkaç örnek verelim, 6-7 eylül olaylarından Rumların mallarına çökenler mesela ne kadar ahlaklıydı??? hadi fazla uzağa gitmeyelim, 99 depreminden sonra deprem bölgesine yağmaya gidenler ne kadar ahlaklıydı? ölmüş insanların kollarındaki bilezikleri, kulaklarındaki küpeleri almak için kollarını, kulaklarını kesenler ne kadar ahlaklıydı? Hiç denetim olmadığından eminönü, kadınlar çarşısı civarındaki lokantalarda at eti, eşek etinden yemekler satılırken çok mu ahlaklıydı? 80'lerde arap turist furyası varken Türk kiracıları çıkartıp evi 5-10 katına araplara kiralarken ahlakımız 10 numaraydı... örnekler daha da uzatılır da gerek yok, zaten ne denmek istendiği rahatlıkla anlaşılıyor... Herkes kendini sütten çıkan ak kaşık gösterip hep suçu başkasına atıyor, bu zamanların günah keçisi de tabi ki Hükümet, zaten hükümet böyle olmasa aslında biz dört dörtlük milletiz de işte... Arkadaşlar, halk süttür, siyasiler de o sütün kaymağı, bozuk sütten güzel kaymak çıkmaz. Suçu başkasına atmadan önce aynaya baksak yeter.