Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Şimdi Ara
V
@vips 
çavuş
"çavuş": Geleneksel rütbe sistemi koşulları geçerlidir.
Diğer rütbeleri gör

0 takipçi
Özel Mesaj

Çavuş
05 Ağustos 2005
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme
Toplam: 1 (Bu ay: 0)
Fırsat Ekle
Gönderileri
V
vips (vips zqiv) · Diğer dahili bileşenler altına konu açtı. 17 yıl

Çift DVD Yazıcı

Merhaba arkadaşlar

Aynı IDE kanalı üzerinde bağlı iki LG DVD yazıcım var. NERO ile bir DVD image dosyasını bunlardan herhangi birinde 9-10 dk da yazabiliyorum. Ama çoklu yazıcı modunda yazmaya kalktığımda, yani iki yazıcıyı da tek seferde kullanmaya çalıştığımda yazma süresi 40 dk ya çıkıyor. Güya zamandan kazanalım diyoruz ama DVD başına 10 dk olan süre 20 dk çıkıyor. Ben bu işten birşey anlamadım. Bir fikri olan var mı?
5 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Depolama altına konu açtı. 18 yıl

DVD Çoğaltma

Arkadaşlar tuhaf bir problemim var.

Özel bir DVD yi çoğaltmaya çalışıyorum. 2 adet LG DVD DL yazıcım var. Modelleri aynı.
Bu yazıcılarda Nero ile oluşturduğum image dosyasını kullanarak her birinde dosyayı 8X de 7 dakikada yazabiliyorum. Ama çoklu yazıcı kullanma opsiyonunu seçince, yani 2 yazıcıda aynı anda yazdırmaya kalktığımda, yazma süresi 30 dakikayı geçiyor. Yani DVD başına 15 dakika düşer. Tek yazıcı kullansam daha çabuk bitecek bu iş. Bunun sebebi ne olabilir arkadaşlar.... 80 pin IDE kablosu da taktım değişiklik olmadı. Yazıcıların ikisi de UDMA 2 modunda çalışıyor görünüyor. Bir çözüm bulamazsam iki ayrı bilgisayar kullanmak zorunda kalacam. Her 7 dakikada 2 kopya yapabilmek için...

İlginize teşkkürler...
2 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Gereksiz Mesajlar altına konu açtı. 18 yıl

Aşka Ve Terke Dair... CAN DÜNDAR yazmış...

Aşka Ve Terke Dair...

Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında... En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; "Ölmek var, dönmek yok"tur.
* * *
Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını... Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz:

"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."
Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız. Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya.." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından... Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz. O, sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür.
"Ya sev böyle, ya da terk et" diye gürler...
* * *
Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size... Hoyrattır, bakmaz yüzünüze... Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder. Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden...

"İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için..." dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşayamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz. İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek, terk edersiniz...
* * *
"Madem öyle..."nin çağı başlar ondan sonra... Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir". Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece... Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini... Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye... Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla... "Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre... Ama sonra... ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden... Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi... Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye... Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden... Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.
* * *
Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkuşu...
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.
Sürünür gidersiniz...

CAN DÜNDAR
2 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Gereksiz Mesajlar altına konu açtı. 18 yıl

Aşklarım...

...
Kapıyı açıp içeriye baktım.
Hepsi oradaydı, hepsi tanıdık.
İçeri sızan ışığa yöneldi hepsinin bakışları.
Kiminin yüzü siyaha boyanmışken, kimininki de gözyaşıyla yıkanmıştı.
Belli ki bazıları çoktan nefrete dönüşmüştü...
Kimi reddedilmiş, kimi aşağılanmış, kimi de ölüme terk edilmişti.
Ölümü hepsi diliyordu aslında.
Ama hepsi tutsaktı ve ölmek, ölüp kurtulmak yoktu onlar için.
Sonsuza dek yaşamak zorundaydılar orda.
Ya büzülüp bir köşeye acı içinde, ya da onu reddeden insana
kusulmak için nefret olarak, yaşamak zorundaydılar...
Beni tanıdıklarında, suçlarcasına yüzünü çevirdi hepsi benden.
Ben ise gülümsedim.
En karanlık köşeye çekilip, yere çökmüş olan, bir şeyler mırıldanıyordu...
Dinlemedim...
Kapıyı kapatıp tekrar karanlığa mahkum ettim onları.
Ve acı çığlıklarını duydum içeriden.
Kalbimi parçalıyorlardı...
Ama ben hala gülümsüyordum.
Tıpkı senin giderken yaptığın gibi.
Ve sahte gülümsememin derinliklerinde kaybolmuş olan,
gerçek duygularımı, siyah bir duvara kazıdım...



--o--



gündüzleri sevmem ben.
alır beni benden aydınlık.
başkalarına verir.
başkalarına söyletir beni.
başkalarını dinletir.
oysa geceler beni bana döndürür.
herkes geceler kötü der.
oysa gündüzlerdir kötü olan.
kötülüğü ve ayrıntıların iticiliğini açığa çıkaran.
bu yüzden gecelere kaçarım ben.
kendimle yüzleşmek ve hesaplaşmak için.
gecelerde dinlerim kendimi.
kendime türküler söylerim gecelerde.
kimse alamaz beni benden karanlıkta.
kimseyi göremem çünkü kendimden başka.
simsiyah görünen ellerime bakarım.
sana dokunan ellerime.
acıyla yüzüme kapanır ellerim.
yüzümü saklamak için karanlıktan.
görmesin diye karanlık ağladığımı.
görmesin diye gözyaşlarımı...





-------------------------------------------------------------------------------------


Okumuş olmanız yeter.
Yorum yazmayın lütfen.
Tek başına kalsın bu mesaj bu topikte.
Yanıt Yok Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Gereksiz Mesajlar altına konu açtı. 18 yıl

"GEREKSİZ MESAJ"lara örnektir.

Gereksiz dedik ya, amma meraklısın ha! Yuh!
4 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Yazılım Genel altına konu açtı. 18 yıl

Bilen varsa bi deyiversin be...

Arkadaşlar tojan benzeri programlar çoğu zaman bilgisayarımızdaki bazı bilgileri internette bilmediğimiz biryerlere gönderirler. Buna benzer bir program var bende. Görünüşü oldukça masum. İsmi lazım değil. Ben bilgisayarımdan ne gibi bilgiler göndediğini görebileceğim, yani bu programı izleyen bir program bilen var mı acaba onu öğrenmek istiyorum.
Bilen varsa lütfen bana ismini yazıversin.
(Port izleyici gibi birşey de olabilir.)

Teşekkürler.
10 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Notebook - Ultrabook altına konu açtı. 19 yıl

2500 YTL! SONY VGN-FS285H 1.73 Ghz 15.4' WXGA (1280x800) ONYX BLACK, DVD±RW,128MB 6200Tc,WinXP

Dikkatimi celbetti.

Baya hoş bir alet.

Bu aletin chipset durumunu bilen var mı arkadaşlar?

http://www.kocpa.com/site/page.asp?dsy_id=2337
14 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
V
vips (vips zqiv) · Notebook - Ultrabook altına konu açtı. 19 yıl

Pro2000, Monster, Datron vb.

Pro2000, Monster, Datron vb.

Bu markalar biliyorsunuz ki eşdeğerdeki parçaları tamamen aynı kanallarla ülkemize getiriyorlar. İhtiyaca göre birleştirip toplama dediğimiz yöntemle kullanıcıya sunuyorlar. Ortaya çıkan sistemlerle ilgili çok şey konuşulmuş. Hemen hemen hepsini okumaya çalıştım. Benim vardığım sonuç sistem olarak bunların biri diğerinden üstün değil. Evet ortaya çıkan sistemlerde performans/fiyat açısından şaşırtıcı bir caziplik sözkonusu, markalı notebooklara göre. Sistemlerin kaliteleri, kasaları, ısınmaları, oyun performansları konuşulup duruyor. Benim burada açıklık getirilmesini istediğim nokta, sistemlerin kalite ve performasları konularında geçen tartışmalar kadar göreceli bir mevzu.

SATIŞ SONRASI DESTEK

Markalı ürünlerin alınmasını şiddetle tavsiye eden arkadaşların elbbetteki haklı tarafları var. Ama ülkemizde de tüketici hakları konusunda ciddi gelişmeler, iyileşmeler oldu. Her ne kadar nereye nasıl başvuracağımızı daha tam öğrenememiş olsak da...

Bu konu başlığı altında konuşulmasını istediğim şeyler, bu markaların satış sonrası destek durumları. Elbette bu cihazlarda, toplama oldukları için, sorun çıkma ihtimali daha fazla. Kutudan sorunlu halde bile çıkabiliyorlar. Aldığı cihazda sorun çıkan arkadaşlar, markası ne olursa olsun ama toplama olsun; sorununu, bu sorunu giderirken başından geçenleri, giderip gidermediğini, ithalatcı firmanın tutumunu, sorun giderme süresini vb yazarsa sanırım bu markalar arasından seçim yaparken bize çok yardımcı olacaktır. Toplama notebook almak isteyen herkesin işine yarayacaktır.

Şimdiden elinize sağlık.
2 Yanıt Yanıtla Favorilere Ekle 0
Hakkında
Konum: Ankara,
Forum İmzası:
Sen,
Titreyen şairlerin,
Çıldırmış mısralarında,
Küfrettikleri perisin.

İmzanız akıl dışı.
Hakkımda:
...
Kapıyı açıp içeriye baktım.
Hepsi oradaydı, hepsi tanıdık.
İçeri sızan ışığa yöneldi hepsinin bakışları.
Kiminin yüzü siyaha boyanmışken, kimininki de gözyaşıyla yıkanmıştı.
Belli ki bazıları çoktan nefrete dönüşmüştü...
Kimi reddedilmiş, kimi aşağılanmış, kimi de ölüme terk edilmişti.
Ölümü hepsi diliyordu aslında.
Ama hepsi tutsaktı ve ölmek, ölüp kurtulmak yoktu onlar için.
Sonsuza dek yaşamak zorundaydılar orda.
Ya büzülüp bir köşeye acı içinde, ya da onu reddeden insana
kusulmak için nefret olarak, yaşamak zorundaydılar...
Beni tanıdıklarında, suçlarcasına yüzünü çevirdi hepsi benden.
Ben ise gülümsedim.
En karanlık köşeye çekilip, yere çökmüş olan, bir şeyler mırıldanıyordu...
Dinlemedim...
Kapıyı kapatıp tekrar karanlığa mahkum ettim onları.
Ve acı çığlıklarını duydum içeriden.
Kalbimi parçalıyorlardı...
Ama ben hala gülümsüyordum.
Tıpkı senin giderken yaptığın gibi.
Ve sahte gülümsememin derinliklerinde kaybolmuş olan,
gerçek duygularımı, siyah bir duvara kazıdım...
Resimler
https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2f5c%2f89%2f17%2f5c891790e338c98e73f345b3e923b1cc.jpg&t=1&text=0&width=87 1 Galeride Göster
Temel Bilgiler ve İstatistikler
Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 4 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 9 yıl
Mesaj Sayısı: 64
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 97
İkinci El Bölümü Mesajları: 1
Konularının görüntülenme sayısı: 1.902 (Bu ay: 24)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Notebook - Ultrabook
Mesajları
İkinci El Referansları
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız