Şimdi Ara

Seyahatname hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
135
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selamlar. Evliya Çelebi'nin bu eserini tek ciltlik sanıyordum ama araştırınca 10 ciltlik bir külliyat çıktı. İnternette "Seyahatname'den seçmeler " gibi kitaplar var kısaltılmış. Bunlar nasıldır, tavsiye eder misiniz? Ya da bunun gibi Türkiye'nin genelini anlatan seyahatname türünde eserler önerebilir misiniz ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mr.Hetfield -- 4 Ağustos 2017; 16:13:22 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • http://www.kitapyurdu.com/kitap/gunumuz-turkcesiyle-evliya-celebi-seyahatnamesi-2-ciltlik-kutulu/293801.html&filter_name=evliya%20%C3%A7elebi
    evliya çelebi için bu baskıyı öneririm evet baya kalın ama zaten oturup roman gibi okumana gerek yok merak ettiğin yerleri okursun kısaltmaları büyük ihtimal insanlar ilgi gösterebilme potansiyeli en yüksek olan yerlerin alınmasıdır ben tam metin olanı almanı tavsiye ederim

    diğer soruna gelince ibn battuta tamamı anadolu değil ama seyahatname denince ilk akla gelenlerdenhttp://www.kitapyurdu.com/kitap/ibn-battuta-seyahatnamesi-tek-kitap/73239.html&manufacturer_id=25747 bu tek kitap olan var şuan ama alınıcaksa baskısı şuan tükenen kazım taşkent serisini beklemeni tavsiye ederim baskı kalitesi bence en iyisi
    http://www.kitapyurdu.com/kitap/tournefort-seyahatnamesi/70502.html&path=57
    Fransız doğa bilimcisi tournefortun 18.yy osmanlısına bikti araştırmaları için yaptığı seyahatleri sırasında yazdığı eser
    http://www.kitapyurdu.com/kitap/chardin-seyahatnamesi-amp-istanbul-osmanli-topraklari-gurcistan-ermenistan-iran/333816.html&path=57
    bu kitabı okumadım o yüzden arka kapağını alıntı yapıcam baya iyi duruyor

    " Chardin Seyahatnamesi 1686’da yayınlandığından bu yana seyahatname türünün klasikleri arasında yer aldı. Chardin ilk doğu yolculuğuna 1664’te çıkmış, ama bu kitabın konusunu oluşturan yolculuğu ortağı M. Raisin ile 10 Kasım 1671’de İzmir’e gitmek üzere Livorno’da buluşmalarıyla başlıyor. Yolculukları üç ülkeyi; Osmanlı imparatorluğu, Gürcistan ve İran’ı kapsıyor. Chardin Osmanlı imparatorluğu hakkında genel bir bilgi vermeyi iddia etmiyor. Buna karşılık kapitülasyonların yenilenmesi konusunda Fransız-Osmanlı müzakerelerinde Edirne’de Osmanlı Sarayında bulunmasını fırsat bilerek bu 17. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı imparatorluğuyla Hıristiyan Avrupa’nın ilişkileri hakkında bir genel bakış sağlıyor. Chardin’i burada özel kılan nokta olayların basit aktarımından ziyade yorumlarındadır. Seyyahların metinlerinde olduğu kadar, resmi veya gayri-resmi raporlarda şu veya bu olay kendinden geçmiş bir sultanın, hırçın bir haremağasının, tamahkâr bir vezirin veya fanatik bir müftünün kaprisleri olarak aktarılırken, Chardin, muhtemelen var olan bütün faktörlerin ötesinde üç kıtaya uzanan ve içte ve dışta son derece karmaşık sorunlarla mücadele eden gerçek bir imparatorluk politikasını ortaya çıkarmayı başarıyor. Genç sayılacak ve İstanbul’dan sadece geçmekte olan bir tüccarın döneminin kalıplaşmış fikirleri aşabilmesi çok şaşırtıcıdır. Yazarımızın Gürcistan’a dair anlattıklarının iki yönü var: fazlasıyla hareketli geçen kendi yolculuğunun ve maceralarının hikâyesi ve yakın tarihle ilgili kısa bilgiler. Bu iki yön başarıyla kimliğini muhafaza etmeye çalışan, üç güçlü komşusu; İran imparatorluğu, Osmanlı imparatorluğu ve Rus imparatorluğu arasına sıkışmış hem uysal hem de yabani bir ülkenin renkli görüntüsünü sunarak birbirini tamamlıyor. Chardin önce Erivan’dan Tebriz’e ve buradan da Isfahan’a yaptığı yolculuğun coğrafi ön bilgilerini vermiş ve metne Ermeni ve İran toplumuyla ilgili görüşlerini de serpiştirmişti. Yazar 24 Haziran 1673’de Isfahan’a varacaktır. İşlenen konular sarayla pazarlıkları ve Isfahan’a gelen büyükelçilikler aracılığıyla İran-Avrupa ilişkileridir. Chardin araştırmacı bir kişiliğe sahiptir ve yazılı İran kaynaklarını yoğun şekilde kullanmıştır. Verdiği tarihsel-coğrafi bilgilerin büyük bir kısmı, o dönemde Avrupa’da tanınmayan 14. yüzyılda yaşamış büyük İran coğrafyacısı Hamdullah Müstevfi’den geliyor."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-2BA6261ED -- 4 Ağustos 2017; 17:16:23 >




  • En son tam metin olarak 2 cilt şeklinde çıktı.
    Fakat bu 3 versiyon olarak çıktı.Güncel Türkçe'ye uyarlanmış ve Osmanlıca çevirisi var.
    Güncel Türkçe'ye uyarlanan versiyonu beğenmeyenler vardı.Diğeri biraz daha ağır dili.Sözlüğe bakmak gerek sık sık.
    Güncel versiyon daha kolay okunur.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.