Bence isim Sevipte Söyleyemeyenler Grubu olarak değişse daha iyi olur.
quote:
Orjinalden alıntı: Buciku
Bence isim Sevipte Söyleyemeyenler Grubu olarak değişse daha iyi olur.
ßu İyi ßoşver =)
quote:
Orjinalden alıntı: PLATINIUM
/>
Yorum yok!!!
nerden buluyon bunları yaw
Uppp
Ekle benide
konu gereksizlere taşınmış değiştiremiyom mesaji
Sevsem anında sölerim hiç kaçışı yok.. bunalım takılmanın anlamı yok... gidin söyleyin kaybediceğiniz bişi yoksa...
SEVDALI YÜREGiM... Yürek gölümün tek yakamozu, Düşen cemre gibi, Sabahı ilk ışıklarıyla Doğan güneş gibi Sevdalı yüreğim, Ah!.. yaralı yüreğim, Mum gibi eriyip dururken yanı başımda; Vazgeçmesini bilmedi ki senden, Unutamadı ki seni Bu deli yüreğim.
Sensizliğini kaldırımlara haykırmıyor artık. Hayallerinle avunmaktan, Bulup bulup yitirmekten usandı yüreğim. Gün gün Adım adım Damla damla Büyüyen sevgim; Ne kaldırımlara Ne kağıda, Ne de bu aleme sığar artık. Yokuğunda Masmavi bir göl yaptım yüreğimde;
İçinde aşkınla dolu sevda taneciklerinin Göz yaşlarımla süslenmiş Kimsenin görmediği, Pırıltılarından bir göl yaptım. Sevgimi o gölde boğmak istedim. Kendi içimde; Adım adım Damla damla Nefes nefes yarattığım gölde Boğmak istedim sevdamı. Anlamıştım bu yaranın kapanmaz olduğunu, Lokman Hekim’in haklı olduğunu.
Ama beceremedim Sevgimi, yani seni Yani canımın damlalarını Nasıl kendi içimde boğabilirdim ki ?! Yüreği senin için çarpan, Kalbi kırık, Yorgun bir Bir avare yarattın, Senin için nefes alan; Senin için yaşayan Yüzü gülen, İçi alev alev yanan Yaralı bir avare yarattın...
Hani vardı ya Göz bebeklerinden yüreğini okuyan Avare diyip Yüzüne bakmadığın Ve her gidişinde Hunharca kül ettiğin Bir yürek vardı Hatırlar mısın? Ya da boş ver Hatırlama Kapının ardında kalsın Şaheserin....
Bu avare diyip Yüzüne bakmadığın, O hunharca kül olan yüreğin sahibi, Yürek gölünde boğamadı sevdasını, Senin gibi olamadı bir türlü, Bırakıp gidemedi Kapının ardındakini, Ve yürüdüğün Her kalabalık kaldırımda Seni sevdiğini haykıracak gözleriyle Ama sen duymayacaksın...
Belki O kaldırımlarda boğulacak da... Ama yine unutamayacak seni, Gözünde bir damla yaşla yaşayacak; Ama Ne senden Ne de seni sevmekten vazgeçecek.......
ANSIZIN GELECEGiM KAPINA
Sonbaharda tomurcukların kuruduğunda Baharların denizin ortasında alev alev yanarken Bir serçenin kanadında tüm çiçekleri Yüreğinin toprağına ekmek için Bir gece ansızın geleceğim kapına..
Karanlık bürünürse üzerine Korkularına isyan bayrağımı açıp Gözlerime gecenin en parlak yıldızını sığdırıp Katranlanmış acılarına bir ışık saçmak için Bir gece ansızın geleceğim kapına..
Acıların depreşip sancıların arttığında Sokağında pervasızca ölüm kol gezerken Uğruna canımı ve sevdamı alıp Hayatındaki tüm acılarını kamburuyla taşımak için Yarınlarına umutla bakabilmen için Bir gece ansızın geleceğim kapına..
Denizdeki dalgalarda üşüyorsa tenin, Rüzgârda dalıp bozulmuşsa saçların , Sevdamın sıcaklığını avuçlarıma alıp Meltem rüzgârlarına karışıp Ellerimle dağılmış saçlarını düzeltmek için Bir gece ansızın geleceğim kapına..
Vaktim gelir şimşek çakar kırılır dilimin kemiği Güçlü rüzgar nefesi, selvi dağ tepesini viran etti, Kalp hayat endişesiyle akan zamanı tavaf etti. Gözler sözlerin sertliğiyle yaşa bulanıp ah çekti SENSİZ GECEN GÜNLERİN KAZASI YOK BE SEVGİLİ! Saadet yanımdan ayrılmasın Kasvet ağacımı taşLadım, Ham meyveler topLadım, Sessizlik beni diLsiz yaptı KaLem düşman eLLerinde temiz kaLbi karaLadı Bu hasret beni yaraladı..
GEÇ KALMAYIN !
Daha henüz 18 yaşındaydı ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmıştı. Kahır içinde eve kapatmıştı kendini...Sokağa çıkmıyordu. Annesi, bir de kendisi. O kadardı bütün hayatı... Bir gün fena halde sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa... Bir yığın vitrin önünden geçti, tam bir CD satan dükkânı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu, geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı tezgahtar... Hani,ilk bakışta aşk derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte...İçeri girdi. Kız, gülümseyerek koştu ona; "Size nasıl yardım edebilirim?" diye. Nasıl bir gülümsemeydi o...Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı... Kekeledi, geveledi, sonra "Evet!" diyebildi. Rastgele birini işaret ederek; "Evet, şu CD yi bana sarar mısınız?" dedi. Kız CD yi aldı, içeri gitti, az sonra paketle geri geldi. Gençkızdan aldı paketi, çıktı dükkündan, evine döndü. Paketi açmadan dolabına attı... Ertesi sabah gene gitti aynı dükkâna...Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba gene açmadan...Günler hep alınıp, sardırılan CD lerle geçti. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda...Annesi; "Git konuş oğlum, ne var bunda?" dedi. Ertesi sabah,bütün cesaretini topladı, erkenden dükkâna gitti. bir CD seçti. Kız gülerek aldı CD yi, arkaya gitti paketlemeye. Kız içerdeyken bir kâğıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz?" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi,notu kasanın yanınakoydu gizlice. Sonra,paketini alıp kaçtı gene dükkândan... İki gün sonra evin telefonu çaldı... Anne açtı telefonu. Dükkândaki tezgahtar kızdı arayan. Delikanlıyı istedi, notunu yeni bulmuştu da... Anne ağlıyordu... "Duymadınız mı?" dedi. "Dün kaybettik oğlumu." Cenazeden birkaç gün sonra anne, oğlunun odasına girebildi sonunda. Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı, oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü. Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı. İçinde bir CD vardı, bir de minik not... "Merhaba, sizi öyle tatlı buldum ki, daha yakından tanımak istiyorum. Bir akşam birlikte çıkalım mı? Sevgiler... Jacelyn " Anne, bir paketi daha açtı, onda da bir CD ve bir not vardı: "Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık. Sevgiler...Jacelyn "
LÜTFEN SEVDİĞİNİZİ BELLİ ETMEKTE VE SÖYLEMEKTE GEÇ KALMAYIN!
Yağmurlara emanet ettim umutları, onlar sececek artık yarınları oysa her şey ne güzel başlamıştı; Beni kandıran belki küçük bir bakıştı!
Belki de olmayanı görüyordum Seni yavaşça içime çekiyordum Rüyalarımı sen süslüyordun her gece Bir aşkı büyütüyordum kendimce Senle uyanıyordum her sabah
Senle yükseliyordu güneş Sensiz kalmak benim sonumdu, Galiba bu aşkın sonu uçurumdu! Ölüme yürüyordum bile bile Bakmaya korkuyordum gözlerine
Korkuyordum beni sevmemenden Ama atladım uçuruma hiç düşünmeden! Tutunacak tek dalım sendin, Düşmekten değil seni kırmaktan korktum!
Şimdi anlıyorum ki uçurumlar engel değil sevgilere Ama kuşkuyla bakıyorum gelecek günlere Alıştım gülüm ben böyle beklemeye Kurak yaz günlerine yağmurlar eklemeye
Yürüyorum yağmurlarda hiç ıslanmadan Yağmıyor yağmurlar bulutlar ağlamadan Cümleler yetmiyor aşkımı anlatmaya Küçük bir söz yetiyor bulutları ağlatmaya;
Seni Seviyorum! ..
Darkchild.. Sert Bakışlı, Haşin Çocuk !!Sx1 Fatihi Kaybedecek çok şey var. Onur,Gurur,Şeref
KORKMAK İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için,sevmekten korkuyor.Sevilmekten korkuyor,
kendisini sevilmeye layık görmediği için.Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor,eleştirilmekten korktuğu için.Duygularını ifade etmekten
Unutulmaktan korkuyor,dünyaya iyi birşey vermediği için.Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı
bilmediği için...
Duyuyor musun birtanem? ?
Dun gece yine sendin aklimda Bir huznun cikmaz sokalarinda Gozyasi oldu hasretin Ilik bir buse gibi suzuldu yanaklarimda Yanaklarim kirmiziydi, kuskundu aynalara Ne zaman karsilassak sen bakardin onlardan Basibos hoyrat aynalardan
Once ilk sarildigimiz yere gitti duygularim Bu gun gibiydi yasadigimiz kullenmemisti O bir omurdu sanki, olmeye degerdi Sonra gozlerin geldi aklima, guzelligin Basimi donduren mey gibiydin sen
Selaleler akardi icime gozlerinden Ardindan oksuz kalirdim sanki giderken Yinede yorulmazdim sensizlige Sensizlik ki daragacim, sensizlik ki paramparcayim Ellerim seni ariyor bu gece, gozlerim gozlerini Sarkilar huzunlu, sarkilar buruk
Yoksun ya bu sehir yorgun, bu sehir vuruk Seni ariyorum inadina gecelerde Karanliklar ustune yemin ederim Isigim sensin! !
Seni seviyorum birtanem diyorum soyletensin Basit bir ask oykusu degil ki bu Saman alevi degil ki Cehennem alevi sanki susuzum Sensiz mutsuzum
Artik sabah olmayacak uykusuzum Artik sensiz yasanmayacak Yasiyor sanma beni sadece varsayimim Sana bagimli varligim Yoklugun ise tukenisimdir Bir umudu katleder bin umudun olurum Senin gibi ulasilmazdir benimde gururum Duyuyor musun birtanem? ?
Dun gece yine sendin aklimda Aldin aklimi basimdan gittin Canimi da aldin yuregimden Canimdin sen! !
Vazgecilmezim, tartisilmazim Yalnizligimin sebebi, acilarimin denizi Esirinim iste bu gece vakitleri Kollarimda sensizligin kelepceleri Yuregimde sevdanin zincirleri
Baglanmisim sana ayrilamam Gormeden yasayamam o gozleri , Bir gemi kalkiyor rihtimdan Dinle bak sesini, bu son seferi Veda turkusune benzer duduk sesi
Ardindan mendil sallayanlar Bosuna aslinda bosuna aglayanalar Donusu olmayacak bu yolculugun Bende gidiyorum birtanem, umutlarim yanimda Geriye biraktigim limandaki ayak izleri Ve haykirisim enginlere
Bil ki; bir tutam sevgi yolluyorum sana Bil ki; agliyorum ugruna O zaman son kez de olsa hatirla beni Cansiz bedenime can istiyorum
Canimsin sen, SENI SEVIYORUM
onbaharda ağaçların yapraklarını döktüğü gibi Döktüm dilimdeki sözcükleri Hepsi bir haykırış hepsi bir yakarıştı Sen anlamadın.
Artık Geride bırakıyorum sana ait olanları Kelimeri ve şarkıları başkası için söylenmek üzere Raflara kaldırıyorum Senin içinde geçtiğin bir sözcük bile olmayacak artık.
Sana dair olanlar söküyorum tek tek En zorda insanın geçmişini ve anılarını sökmesiymiş Anlıyorum
Hep peşinden gelecek bir geçmiş de istemiyorum Artık geçmişimi de bırakıyorum arkamda Geriye bakıp daha çok hatırlamak ve üzülmek istemiyorum
Unutuyorum desem yalan Unutmuyorum Şimdilik Sadece alışıyorum Alışmak unutmanın başlangıcıymış Önce alışırsın Sonrada unutursun Unuttuğunda da geri dönmesin Bakmasın bile
Şimdi. Söyledim sözleri de geri alıyorum Siliyorum birer birer bütün yazdıklarımı Karalıyorum adımın yanına yazdığım adını
Senle yaptığım Doğrularımı ve yanlışlıklarımı ayıklıyorum Yanlışları koyuyorum bir köşeye Doğrular zaten benim doğrularım
Bu aşkın bütün hesabını kapatıyorum Bize dair hiç bir şey yok artık Ne sen ne ben artık bir şey söylemeyeceğiz Söylesende ben duymayacağım
Sözcükler anlamını yitirdi artık. Sana dair söylenecek bütün sözleri tükettim Kelimeler dilsiz artık Lal ettim dilimi Sana bir şey söylemiyorum Sustum
Sevgi Yağmurum Ol Günüm Güneşim Ol, İsınacağım Ümit Duvarım Ol, Yaslanacağım Sevgi Yağmurum Ol, İslanacağım Gül Kokun Bir Ömür Tenimde Kalsın Sen Uykuysan Ben Gördügün Düş Olam Sen Yuvaysan Ben Bir Yavru Kuş Olam Ağlar Isen Yanağında Yaş Olam Gözlerin Bir Ömür Gözümde Kalsın Gel Sevgilim Ol Benim, Düş Kaçağım Göğsüne Başımı Yaslayacağım Kalbimin Içinde Saklayacağım Özlemin Bir Ömür Gönlümde Kalsın Bir Dünya Sun Bana Tutunacağım Gönlümü Sevginle Avutacağım Bütün Ihanetleri Unutacağım Ellerin Bir Ömür Elimde Kalsın Sevgi Mırıldayan Nehirler Gibi Derin Uykularda Şehirler Gibi İsminki Dualar Şiirler Gibi Ölünceye Kadar Dilimde Kalsın
Anlatmak istediGim bir seyler var içimde. Dilimin ucunda, Kalbimin derinliklerinde, Aklimin bir kosesinde. Anlatacak birseyler var bende. Senin kalbinde, Duygularimin ve dusuncelerimin dugumlendigi yerde. Ben yazmasam da sen anlardin, Ben söylemesem de sen bilirdin, Ben sarilmasam da sen hissederdin, Sen susardin, ben susardim. Bakardik birbirimize. Kimse konusmazdi Anlardik ikimiz de. Öyle bir seydi iste, Dilinin ucunda, Kalbinin derinliklerinde, Aklimin bir kosesinde, Kelimelere dökülmeyen, Sessizligin sesiyle anlsilan Sustum, Baktim gözlerine, Anlamadin. Gözler sustu, Biz sustuk Usulca vedalastik. Bir sen, bir ben…
Dün gece maviyle kucaklaştım...
Dün gece saatlerce baktım denize...
Denizde durmaksızın akıntıya kapılan dalgalar, sürüler halinde
bir yerden başka bir yere göçen insanları hatırlattı bana.
Kavimler göçü gibiydi gördüklerim, her dalga bir insandı
sanki ve yan yana sürüler halinde bir kıyıdan diğerine doğru sürükleniyorlardı kendilerini kaptırdıkları akıntıda.
Hepsi bir birine benziyordu ve aslında hepsi farklı ve kendi rotasında ilerlerken yalnızdı.
Kendimi gördüm bir ara o dalgaların arasında...
Takip ettim ısrarla ama yok oldu bir süre sonra.
Sonradan anladım, yalnız insanlarda özgürlük ve huzur adına
hep birlikte, benzerleriyle çıktıkları yollara yelken açarak hep kayboluyormuş...
Yalnız insanlar bir yerde başka bir yere göçerken; tüm umutlarını, sevdalarını, acılarını ve yaşamlarını ait oldukları kıyılarda bırakıp, sonsuzluğa doğru yol alıyor, yaşam denen sürekli ve soğuk olan akıntının dalgalarını oluşturuyor, açık engin yerlerde kayboluyor;
ve başka bir kıyıya vardıklarında yok oluyorlarmış...
Tam bunları düşünürken, tesadüfen tanıştığım bir insanın
söylediği bir söz geldi aklıma...
“Bir insanla ilk tanıştığında, onun değerini ve devamlılığını anlayabilirsin.”
Bu sözün üzerine saatlerce düşündüm, tıpkı denizi seyrederken düşündüğüm gibi...
Çok basit gibi görünüyordu ama düşündükçe içinde
kayboluyordum, enginlerde kaybolan yalnız dalgalar gibi...
Sonra seni ilk gördüğüm zamanı canlandırdım gözümde...
Ve hayretler ettim; o ilk tanışmamızda daha seni tanımadan
senin değerini ve bendeki değerini anlamıştım...
Sonra da devamlılığını...
Zaten değerin olmasaydı devamlılığın olmazdı.
Bu dünyada değeri olmayan hiçbir şey kalıcı değildir sevdiğim;
Ve bu değersiz, kalıcı olmayan insanlar dalgalar misali kaçarlar denizin sunduğu uzak, sahte ve sonunun ne olduğu bilinmeyen özgürlüğe...
Sonra kaybolurlar ve ne zaman bilinmez, yok olurlar.
Sonunda ne değerleri kalır ne de devamlılığı onların.
Oysa seni ilk gördüğümde anladım ben değerini; benim
için değerliydin çünkü karşılıksız seviyordum seni...
Sen tanımadığım insanlarla kendi halinde ve bendeki
değerinden haberin olmadan yaşarken, ben senin değerine ve devamlılığına inanıyor, atmıyordum kendimi denize, dalgalara;
bir gün gelirsin diye...
Çünkü değerliydin ve değerli olduğun için devamlı
olmak zorundaydın.
Çok zor oldu ve uzun zaman aldı bendeki seni anlaman.
Değerinin farkına varman...
Ve sonra kaçınılmaz olarak devamlı oldun benim için.
Oysa sen beni ilk gördüğünde ne değerimi ne de devamlılığımı anlamıştın ama; ben sana ilk baktığımda değerini anladığım
için devamlılığına inandım.
Bunun için, sayısız kez rüyalarımda ismini sayıkladım...
Bunun için, nefesimin daraldığı anlarda hep seni hatırladım ve
beni hatırlattım sana...
Bunun için, bana ne yaparsan yap, ne kadar uzak durursan dur,
Ben senin değerini ve devamlılığını, daha seni ilk gördüğüm
anda anladım.
Bir çocuk gibi inandım,
Bir rüyaya daldım,
Nefes nefese uyandım gözlerinde,
Değerinle var oldun
Ve devamlılığınla yaşadın kalbimde...
Uzak mavi...
Ben sevmiyipte söyleyemiyorum olur mu?
Haydi! Suskun durma öyle Giderken bir seyler söyle Fazla üzme kendini Buna da alisir benim sair yüregim Burulur önce acir biraz Kirilir sonra kendince Ama sen susma Yeter ki giderken bir seyler söyle Söyle ki bu gidisin bir adi olsun Sonra git gideceksen Darilmam inan ki Senin canin sag olsun
Ne sen ilk sevensin Ne de ben ilk sevilen Sen ne ilk terk edensin Ne de ben ilk terk edilen Bu yüzden iste! Susma öyle Haydi! Bir seyler söyle Ama askimizdan söz etme Ve onu ölümsüz asklara benzetme Söyle sen bir seyler gidisine dair Merak etme dinler seni sessizce Bu efkarli yalniz sair Sonra da bugulu gözlerde Bu vuslat son bulur Söylersen bir seyler eger En azindan bu gidisin Bir adi olur
Bu kadar yeter
The_mAnyaCK sen bu zekayla fazla yaşamazsın
Allah allah öylemi oluyor.
Ben sevip de söyleyemiyorum ama yine de bazıları gidip söylüyorlarBu durum kabul görür inşallah buraya eklenmeye.Cezan bitince beni de eklersen sevinirim.
DH Sevipte kavuşamayanlar adında bir grubumuz mevcut zaten.
Söylesem tesiri yok.Sussam gönül razı değil...
He valla. Söyleyememek kötü...
..dür herhalde...
Sıtenç sen Ankara'daydın dimi. bi gün seni buluşmaya bekleriz.
quote:
Orjinalden alıntı: Ünal Korkmaz
Sıtenç sen Ankara'daydın dimi. bi gün seni buluşmaya bekleriz.
Teşekkürler ama buluşma işlerine pek sıcak bakmıyorum.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme