Şimdi Ara

Serbest Sohbet Köşesi (157. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14.032
Cevap
17
Favori
401.119
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 155156157158159
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sömürüyü en iyi bilen ve uygulayan emperyalizm, din istismarını da en iyi şekilde yapıyor. Bunu, en güzel Kenya’nın ulusal önderi Jomo Kenyatta ifade etti: “Emperyalistler ülkemize geldiklerinde onların elinde İncil, bizim topraklarımız vardı. Bize, “gözlerimizi yumup dua etmemizi” söylediler. Gözlerimizi açtığımızda İncil bizim elimizdeydi. Fakat topraklarımız onların olmuştu.”


    Panislamist politika uygulamaya çalışması nedeniyle II. Abdülhamit’e dinciler “Ulu Hakan” derler. Oysa bu politika Abdülhamit tarafından değil, güdümüne girmiş olduğu Almanya tarafından saptanmıştı. “Drang nach Osten” politikası doğrultusunda doğuya doğru genişlemek isteyen Almanya, Müslüman sömürgeleri olan İngiltere ve Rusya’ya karşı Panislamizmi yararlı bir ideolojik silah olarak görmüştü. Kayzer II. Wilhelm İstanbul’a gelmiş, başında fesle at üstünde Abdülhamit ile yan yana gazetecilere pozlar vermiş; Şam’a gitmiş, Selahattin Eyyubi’nin mezarını ziyaret etmiş; fesli fotoğrafları kahvehanelere dağıtan Alman ajanları, “imparatorlarının Mekke’ye gidip gizlice hacı olduğu, Alman halkının toptan İslama döndüğü” efsaneleri çıkararak Alman yandaşlığını yaymaya başlamışlardı.


    Emperyalizmi ilk kez askeri yenilgiye uğratan Atatürk, Kurtuluş’tan sonra ülkenin yeniden emperyalizmin güdümüne girmesini önlemek; halkın sömürülmesini, uyutulmasını engellemek ve aydınlanmasını sağlamak için devrimler yaptı, bilimi kılavuz edinmemizi istedi. Ne yazık ki, Atatürk’ten sonra devleti yönetenler, O’nun yaptıklarını anlayamadı, aymazlık ve sapkınlık içine düşerek ülkeyi yeniden emperyalizmin güdümüne soktu ve din sömürüsü yoluyla halk yeniden uyutulmaya başlandı.




    ‘HİTLER SÜNNETLİ MÜSLÜMAN’


    Almanya aynı oyunu İkinci Dünya Savaşı’nda da oynadı, “Hitler’in sünnetli bir Müslüman olduğu” söylentisini yayarak, Türkiye’nin önderliğinde bir Dünya Türk-İslam Birliği örgütleyip Sovyetler Birliği’ne saldırtmaya çalıştı. Unutma özürlü olduğumuz için olsa gerek, Almanya’nın bu girişimleri yalnız hayalci gençler arasında değil, yazarlar, milletvekilleri, hatta bakanlar arasında da taraftar buldu; hükümet Alman ajanlarının ülkede cirit atmasına göz yumdu ve bu hava içinde 1941 yılında Almanya ile Saldırmazlık Antlaşması imzalanarak Sovyetler Birliği karşımıza alındı.


    Soğuk Savaş döneminin başlamasıyla ABD, öncelikle komünizmin yayılmasını önlemek ve uzun erimde Sovyetler Birliği’ni ortadan kaldırmak için, Nazilerin planına benzer, daha sonra “Yeşil Kuşak” adını alacak bir plan hazırladı.


    1945’te Sovyetlerin tehdit etmesi ve toprak talebinde bulunması üzerine Türkiye, yardım için ABD’ye başvurdu. ABD, hazırlamış olduğu bu plan doğrultusunda, yardım için “Cumhuriyet’in o zamana kadar uyguladığı politikanın terk edilerek dinin öne çıkarılması ve özellikle din eğitiminin yaygınlaştırılması” koşulunu




  • Denize düşenin yılana sarılması misali, İsmet Paşa ABD’nin koşullarını kabul etti ve bu şekilde “Karşı Devrim” başladı. Bu kapsamda ikili anlaşmalar yapıldı, bakanlıklara Amerikalı uzmanlar yerleştirildi; özellikle başlarında “milli” sıfatı bulunan Milli Eğitim ve Milli Savunma bakanlıklarına Amerikalılar çok ilgi gösterdi.


    Milli Eğitim Bakanlığı’nda Amerikalı uzmanların çoğunlukta olduğu komisyonlar kuruldu, gene Amerikalı uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar (Thornburg ve Barker Raporları gibi) bu komisyonlarca kabul edilerek Milli Eğitim’in temel politikaları, müfredat programları vs. değiştirildi. Köy Enstitüleri ile Halk Evlerinin kapatılması, ilahiyat fakültesi, Kuran kursları ve imam hatip okullarının açılması, okullara din derslerinin konulması bu plan doğrultusunda yapılmış uygulamalardır.


    Yani, Türkiye’nin ABD güdümünde bir “Ilımlı İslam Ülkesi” olması için çalışmalar yeni başlamış değildir. Uygulanan 60 yıldan daha eski bir plandır. Bunun adı, bazen “Türk-İslam Sentezi”, bazen “İnançlara Saygılı Laiklik”, şimdi de “Ilımlı İslam” oldu. Ve bu plan doğrultusunda çalışmalar yapmak üzere ABD güdümünde dernekler, ocaklar, vakıflar, yayınevleri kuruldu; gazeteler, dergiler, kitaplar yayımlanmaya başlandı.




    ÜNİVERSİTELER PLAN İÇİNDE


    Kuşkusuz üniversiteler de bu planın içine alındı. Taşrada açılan ilk üniversitenin tüm öğretim üyeleri doktoralarını ABD’deki bir üniversitede yaptı. “Doğunun aydınlanma ocağı olacak,” nutuklarıyla açılan bu üniversite, ne yazık ki karanlığın merkezi oldu. Büyük kentlerimizdeki büyük üniversitelerin, büyük Atatürkçü (!) hocaları taşraya gitmedikleri için, bu üniversiteden yetişen 2000’in üzerinde öğretim üyesi, daha sonra açılan taşra üniversitelerinin çoğunun kuruculuğunu yaptı ve bu üniversitelerde gericiliğin temellerini attılar.





  • O halde
    Adam gibi,
    Kendi dininizi kendiniz koruyun,
    Ki ABD istismar etmesin,
    Ki Rusya,
    Ki Almanya,
    Ki Patagonya kullanmasın hemşerim o zaman.
    Hem Kimsenin gerisi sakatlanmaz o zaman gericiler nedeniyle.
    Yoksa bir asır daha Kapitalizm...Rusya.. Faşizm...İsmet......muş, ...mış der gidersiniz...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof

    Şu rütbelerde bir değişiklik yok mudur acep? Geçen aylarda C4 albaylıktan bahsetmişti mesela.
    Ona göre post kasacağımda.


    Abi yoksun pek yazılarını göremedim. hoş bende yokum ama bu aralar. Birde çok monoton herhalde bu aralar Kültür bilim biraz şikayet var gibi
  • Türkiye'nin özeti gibi kültür bilim..

    Giderek daha sığ, daha gerici bir düşünce hakim oluyor..
    Türkiye'de olduğu gibi.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    O halde
    Adam gibi,
    Kendi dininizi kendiniz koruyun,
    Ki ABD istismar etmesin,
    Ki Rusya,
    Ki Almanya,
    Ki Patagonya kullanmasın hemşerim o zaman.
    Hem Kimsenin GERİSİ sakatlanmaz o zaman gericiler nedeniyle.
    muş, ...mış der gidersiniz...



    -----------------------------
  • Beyler sizce nasıl bu bilgisayar?

    http://www.teknosa.com/Cultures/tr-TR/Products/urundetay.htm?CS_ProductID=125030817&CS_Category=_SBA_63_1662_444_1074&CS_Catalog=_BILGISAYAR&T_Category=_NOTEBOOK63

    Bir çok bilgisayar arasından seçimler yaparak en sonunda 3 modellik bir liste çıkardım.
    Aralarından en uygunu bu gibi geldi bana. Yarın gidip almayı düşünüyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: El-Cezeri

    Beyler sizce nasıl bu bilgisayar?

    http://www.teknosa.com/Cultures/tr-TR/Products/urundetay.htm?CS_ProductID=125030817&CS_Category=_SBA_63_1662_444_1074&CS_Catalog=_BILGISAYAR&T_Category=_NOTEBOOK63

    Bir çok bilgisayar arasından seçimler yaparak en sonunda 3 modellik bir liste çıkardım.
    Aralarından en uygunu bu gibi geldi bana. Yarın gidip almayı düşünüyorum.


    Sistem özellikleri oldukça iyi görünüyor. Güncel oyunları bile çalıştıracak konfigürasyona sahip. Fiyatı da uygun.

    Ama Casper olunca açıkçası şöyle bir durdum. Bende kötü bir intibaya sahip. Fakat bu intiba nerden baksan 4-5 yıl öncesine ve PC'lerine ait. Ezbere de konuşmuş olmayayım, en sağlıklısı kullananların yorumlarını araştırmak.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: abdullahors84

    Abi yoksun pek yazılarını göremedim. hoş bende yokum ama bu aralar. Birde çok monoton herhalde bu aralar Kültür bilim biraz şikayet var gibi


    Evet artık pek uğramıyorum. Ara ara öylesine bakıp geçiyoruz. Görmeye alışkın olduğumuz, okumadan geçmediğimiz kimi müdavimler artık görünmüyorlar ya da tam tersine neverlate gibi uzunca bir süredir bölüme yazmayanlar yeniden yazmaya başlamış. Kimileri artık tartışabilecek/yazabilecek enerjisini kaybettiğinden ya da aynı şeyleri tekrar tekrar tartışmaktan sıkıldığından uğramıyor, kimileri de kendilerini daha rahat ifade edebilecek başka platformlara katılım sağlamaya devam ediyorlar. Zaman ayırma sorunu da önemli bir etken.
    Yeni yüzler de var. Özellikle de katı bir şekilde uygulanmaya başlanan yasaklara rağmen siyasi konulara katılım oldukça yüksek görünüyor.
    Yani sözün özü öyle ya da böyle sonuçta bir hareketlilik var, giden de çok gelen de. Ama gözlemlediğim kadarıyla saydığım etmenler yanında varolan kısıtlamalar bölüme ciddi anlamda katkıları olabilecek epeyce üyeyi de uzaklaştırmış/uzaklaştırıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 11 Şubat 2009; 2:45:14 >




  • El-Cezeri,
    işlemcisi Centrino 2. Yani 45 nm mimariye sahip, çok daha az ısınır ve enerji harcar. Şarjı da daha uzun gider. 3 mb önbelleği var ve de 1066 Mhz FSB yeterli olacaktır. Bellek 4 gb ki yeterli bir boyut ANCAK, 32-bit sistemler dört gb belleği göremezler. Yine de Windows Vista ile 32-bit yerine 36-bit simülasyonu yaptırarak 4 gb gösterebilirsin. Ben hiç denemedim ancak biraz sorunlu olduğu söyleniyor. Tabi ki en sağlıklısı 64-bit Vista. Ancak denediğim ve gördüğüm kadarıyla henüz oturmuş bir sistem değil. Bir de ramlerin hızlarından bahsetmemiş. Yine de en az 800 Mhz DDR2 olduklarını düşünebiliriz. Bu da yeterli sayılır.

    Ekran kartı ise, 9600GS... Yani aslında o kadar da yeterli bir kart değil. Dizüstüler için genelde 9600'ün 128-bit lik modellerini kullanıyorlar. Arkadaşımda gördüğüm bir ACER yalnızca bunun istisnasıydı. Bence bunu tam olarak bir araştır. 128-bit ile 256-bit arasında hayvanlar gibi performans farkı görürsün. Bunun dışında 9600GS orta sınıfa ait bir karttır. Çok fazla bir şey beklemeni önermem. Full screen anti-aliasing ve anisotropic filtering den ödün verirsen Crysis gibi oyunları ortalama ayarlarda oynattığını gördüm, 256-bit olanının.

    9800, 9800GTX, 4850, 4870 hatta ve hatta GTX295+ gibi kartlar olduğunu unutma piyasada. Bilgisayar söz konusu olduğunda umutlanmak tehlikelidir. Ancak dizüstüler arasında karşılaştırma yaparsan, gayet iyi olduğunu söyleyebilirim. Şimdiden hayırlı olsun.




  • @Feylesof, @M

    Yorumlarınız için teşekkürler. Gerçekten aydınlatıcı.

    Bilgisayarı bu gün almaya gittim lakin ne yazık ki stoklarda tükenmiş, teşhirdekileride almak istemedim.

    Anlaşılan biraz daha araştırıp düşünmem gerekecek...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof

    quote:

    Orjinalden alıntı: abdullahors84

    Abi yoksun pek yazılarını göremedim. hoş bende yokum ama bu aralar. Birde çok monoton herhalde bu aralar Kültür bilim biraz şikayet var gibi


    Evet artık pek uğramıyorum. Ara ara öylesine bakıp geçiyoruz. Görmeye alışkın olduğumuz, okumadan geçmediğimiz kimi müdavimler artık görünmüyorlar ya da tam tersine neverlate gibi uzunca bir süredir bölüme yazmayanlar yeniden yazmaya başlamış. Kimileri artık tartışabilecek/yazabilecek enerjisini kaybettiğinden ya da aynı şeyleri tekrar tekrar tartışmaktan sıkıldığından uğramıyor, kimileri de kendilerini daha rahat ifade edebilecek başka platformlara katılım sağlamaya devam ediyorlar. Zaman ayırma sorunu da önemli bir etken.
    Yeni yüzler de var. Özellikle de katı bir şekilde uygulanmaya başlanan yasaklara rağmen siyasi konulara katılım oldukça yüksek görünüyor.
    Yani sözün özü öyle ya da böyle sonuçta bir hareketlilik var, giden de çok gelen de. Ama gözlemlediğim kadarıyla saydığım etmenler yanında varolan kısıtlamalar bölüme ciddi anlamda katkıları olabilecek epeyce üyeyi de uzaklaştırmış/uzaklaştırıyor.



    Malesef abi bende girdiğimde biraz tanıdık yüzler görmek istedim; sonra ise kendimi yabancı hissettim garip kurallar ve değerli düşüncelere sahip olduğunu düşündüğüm insanların olmamasıda üzdü. açıkçası ilk buradaya takılmaya başladığımda. kaotika ile Deep abinin konuşmaları, sonra dışarıdan fikir belirtenler güzeldi. Şimsi ise kimse yo gibi geldi bana




  • quote:

    Orjinalden alıntı: El-Cezeri

    Beyler sizce nasıl bu bilgisayar?

    http://www.teknosa.com/Cultures/tr-TR/Products/urundetay.htm?CS_ProductID=125030817&CS_Category=_SBA_63_1662_444_1074&CS_Catalog=_BILGISAYAR&T_Category=_NOTEBOOK63

    Bir çok bilgisayar arasından seçimler yaparak en sonunda 3 modellik bir liste çıkardım.
    Aralarından en uygunu bu gibi geldi bana. Yarın gidip almayı düşünüyorum.



    Eğer yakınınızda varsa media market ve bimeksl mağazalarına gidebilirsiniz. Oralarda daha iyi kampanyalar oluyor. ve bu gösterdiğiniz özelliklerde 1500 ytl ye dizüstüler vardı buralarda. datrondu sanırım ben kullanıcıların görüşlerini gördüm netten memnun olmayan pek yoktu hatta baya övmüşler. Şu an nasıl bilmiyorum




  • Nasılsınız dostlar görüşmeyeli ?
  • Ben iyiyim, arkadaşları bilmiyorum.
    Sen nasılsın?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    Ben iyiyim, arkadaşları bilmiyorum.
    Sen nasılsın?


    kimseden cevap gelmeyeli burasını unutmuşum @metalok afedersin.Tek kayıpları oynayan bendim zannediyordum fakat görüyorumki KB aileside kayıplardaymış...Ben ise şöyle böyle bir şekilde idare eder modunda takılıyorum işte ne yapalım üstadım!!!
  • Ben de iyiyim demek isterdim ama zihnim çok dağınık.
    ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 24 Şubat 2009; 0:08:09 >
  • @Taner, dün akşam gene sahnedeydi.
    Artık her konuda söylediğin "içindeki kin ve nefreti kusuyor" hamasetini bırak!..
    Bir düşüncemi açıklıyorum, örnek veriyorum bu kullanıcı pat benzer ifadeler ile konuyu karıştırıyor, sonra da "tartışma adabını bilmemekten" yakınıyor.
    Düşünceye düşünce ile karşılık ver, verebiliyorsan.
  • Selam arkadaşlar...

    @vasago kendisi mi ayrıldı yoksa süresiz engellendi mi?
  • Ice Cube, iyiyiz teşekkürler.

    Aleykümselam Mustafa hocam. Çocuğun tedavisi nasıl gidiyor?
  • 
Sayfa: önceki 155156157158159
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.