Şimdi Ara

Sahip olduğunuz her şeyi kaybetseniz ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
587
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnsan,yaşamında bir kez de olsa kendine şu soruyu sorup yanıtlamalıdır;''sahip olduğum her şeyi yitirdiğimde,beni ayakta tutacak olan nedir?'' Prof.Dr.İhsan Fazlıoğlu.
    Bu soruya cevabınız nedir ?



  • Sahip olduğum her şeyi kaybedeceksem ayakta durmam şart mıdır?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Beynim .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Tanrı" cevabını verdirtmek üzere sorulmuş sinsi bir belagat sorusuna benzettim ben. Tanrı dışında verilen tüm cevaplar retorik yöntemlerle geçiştirilecek ve birer doz iman iğnesi vurulacak biz gibi saf insanlara.

    Bence dürüst bir yanıt için, yaşama arzumuzu öne sürmek yetecektir. Gerekçelendirmek hep ikincil gözüküyor: Çünkü iyi bir hayat sürmek, Tanrı, amaç gibi şeyleri bahane eder insan, kendisinde o "var kalma" arzusunu duyumsadıkça.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 31 Temmuz 2017; 17:32:14 >
  • sahip olduğum her şeyi

    inancımı da yitireceğim için tamamen bitmiş olurum.dolayısı ile yukarıda bahsedilen zorla allah dedirtme durumu ortadan kalmış olur.
  • Sözün sahibi İhsan Fazlıoğlu hoca, insanlara sinsice Tanrıyı empoze ettirecek, saf insanları kandırma amacı güden bir insan değil gibime geldi bana. İçin rahat olsun hocam. Bir kaç videosundan bende kalan izlenim, gayet dolu bir insan olduğu yönünde.
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    "Sinsice" kelimesiyle katiyen söz sahibini değil, bir dünya görüşünü işaret etmek istemiştim. Yazdıklarımı tekrar okuyunca, kişisel bir suçlama gibi anlaşılmaya müsait bir üslup kullandığımı gördüm; aslında daha bir özenli olmamda fayda var kelimeleri seçerken.

    Ben de bu insanın samimi olduğu kanaatindeyim. İnançlı biriyken bu konuda kendisiyle hemfikirdim; kendimi gayet içten ve iyi niyetli bularak, bu eleştirdiğim bakış açısı üzerinden yaşardım hayatımı ve konuşurdum insanlarla. Hem mantıklı hem de doğru gelen, zehirli düşünsel süreçler olduğu fikrindeyim artık bunların. Elbet ateistken müslüman olmuş bir kimse de, kendi geçmişini yanılgı dolu bulacaktır. Böyle canlılarız bizler. Dönekliğim taze olduğundan, eski samimi duygularımı yüksek berraklıkta hatırlayabiliyorum, içtenliklerini bizzat paylaştığım bir insanı samimiyetsizlikle itham etmek, yapabileceğim en büyük samimiyetsizliklerden biri olurdu herhalde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 31 Temmuz 2017; 18:52:11 >




  • Aslında kastım o değildi. Hiç emin olmamakla birlikte bu söz illa tanrıya işaret etmiyor olabilir. Eğer bir kitapta veya konuşmada vs. geçiyorsa bağlamına bakmak lazım sözün.
    Tabii söz sahibi inançlı bir insan olduğuna göre bu soruyu kendi kendine "Tanrı" olarak cevaplamış olması muhtemel. Ama başkalarının cevaplarını yanlış olmakla itham etmesini gerektirmiyor bu inanan bir insanın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LePortaBim -- 31 Temmuz 2017; 18:53:42 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Yani belirsiz de bir soru aslında. Bir kere bilinç, sahip olduğumuz bir şeyse, her şeyimizi yitirirsek bilincimizi de yitirmiş olmalıyız; ki benliğimiz artık hiçbir şeyi konu alamazken, ne tür bir ayakta durmaktan söz edeceğiz değil mi? Soruyu böyle polemkileştirmektense en sağduyulu düzeye çekerek, malvarlığı ve sosyal çevre gibi şeyleri yitirdiğimizi varsayınca, gidilecek doğrultu kesin olmamakla beraber, muhtemelen şöyle: "Tekrar çalışırdım" gibi bir cevap gelse bile, "Ama ne için, bak tüm emeklerin bir hiç olabiliyor.. Öyleyse başka bir şeyi daha dikkate almamız gerekmez miydi?" benzeri sorularla, doz doz ereksellik iğnelerine maruz bırakılıyor insanlar. Kötü insanlar yapmıyor bunu bence, kötü olan bir bakış açısı yapıyor. Evet, kesin buraya varılacak gibi bir iddia öne sürmüyorum. Sadece bu tür sorulara hem defalarca maruz kalmış hem de onları kullanmış biri olarak, olayın olağan seyrine değinmek istemiştim: Her ne yanıt gelirse gelsin hepsinin içi neden sorusuyla kolayca boşaltılabilir; ki bu boşaltım gerçektir, hakikaten de içkin şeylerde aşkın bir amaca rastlanmaz. Sahip olduğun her şeyi yitirdiğinde, artık neyin bir anlamı olacaktır ki? Yitemeyen tek şeyin! Olayın trajik bir "sen haklıysan hiçbir şey kaybetmezsin, ben haklıysam çok şey kaybedersin" boyutu bile var. Bu yaklaşıma sahip birinin gelecek tüm yanıtları küçümsemesi, yapılabileceği en kolay şeydir. Hele ki savunduğu öğreti tarafından, gurura kapılmamanın gururuyla ödüllendirildiği için, kendisini fark etmesi imkansızlaşabiliyor, benim için böyle olmuştu en azından.




  • Ben sahip olduğum her şeyi kaybetsem özgür olurum. Tabi insan bazında düşünmüyorum eşya mal mülk Vs.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi deadspook -- 1 Ağustos 2017; 13:23:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.