Şimdi Ara

Sağlıkla ilgili haberler ve çeşitli paylaşımlar (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
5
Favori
14.833
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz orjinal yazdığım sitemi öneririmhttp://bahadirucar.blogspot.com/
  • Migren ağrıları için ben bir süredir doğal nane yağı ile masajı deniyorum, tamamen ortadan kaldırmasa da hafiflemesine yardımcı oluyor.
    İlacın yanında denenebilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: paddict

    Migren ağrıları için ben bir süredir doğal nane yağı ile masajı deniyorum, tamamen ortadan kaldırmasa da hafiflemesine yardımcı oluyor.
    İlacın yanında denenebilir.


    Yasemin ve lavanta gibi rahatlatıcı yağlar da masajda etkili oluyor.
  • DOĞRU BİR ŞEKİLDE MASA BAŞINDA ÇALIŞMA

    Teknolojisinin hızlı gelişimi, ofis tarzı masa başı çalışmanın, özellikle bilgisayar kullanımının artmasına yok açmıştır. Uzun süreli aynı pozisyonda oturma kas boylarında kısalıklar ve kas zayıflamalarına bağlı bazı hastalıklara davetiye çıkarırken, vücudumuzun yanlış kullanımı kas-iskelet-sinir sisteminde pek çok şikayete neden olabilir. Ofis ergonomisi, iş ortamında kişilerin kas,iskelet ve sinir hastalıklarından korunmasıyla ilgilenir.

    Amaç sakatlanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Kronik boyun, sırt, bel, diz ağrıları, omuz, el bilek ve dirsek eklemindeki hasarların çoğu ergonomik koşulların uygun olması halinde azaltılabilir.
    Uzun süreli aynı pozisyonda oturarak çalışma, hareketsiz yaşam ve uzun süreli bilgisayar kullanımının neden olabileceği hastalıklar:

    • Myofasial Ağrı Sendromu ve fibromyalji
    • Boyun ve bel fıtığı
    • Omuz, dirsek, elbilek tendinit
    • Karpal tunel sendromu
    • Patella chondromalazi


    Oturuş bozukluları yada boynun uzun süreli aynı pozisyonda ve gergin tutulması myofasial ağrı sendromuna neden olarak zaman içerisinde sırt, göğüs ve omuzlarda da ağrıya neden olabilmektedir. Boyun kaslarında zayıflama zaman içerisinde günlük yaşamda boyun zorlamaları, ağır kaldırmalar vb. sonrası boyunda kireçlenme ve fıtığa neden olabilmektedir. Ağrının neden olduğu gece uyku kalitesinin bozulması ve gerginlik ise zaman içerisinde ağrının daha yaygınlaştığı fibromyaljiye neden olmaktadır. Göz hizasında bir ekran boynun zorlanmalarını azaltır.

    Otururken belin dik tutulması, belin desteklenmesi, bel ve sırtın ideal S şeklini alması sağlanmalıdır.Çalışırken yada otururken bu doğal pozisyonun sağlanması bel, sırt ve boyun sağlığı için gereklidir.Bu pozisyonda omurlar üzerine eşit yük biner ve kas zorlamaları önlenmiş olur.Nötral pozisyonda oturulmadığı durumda vücut ağırlık merkezinde sapma olur ve kaslara daha fazla yük binerek zaman içerisinde kaslarda spazma ve kas ağrılarına neden olur.Uzun süreli oturma ve hareketsizliğe bağlı bel kaslarının zayıflaması, yine günlük yaşamda yapılan zorlayıcı hareketler sonrası belde kireçlenme yada bel fıtığına neden olabilir.

    Dirsek düzeyinde masa yüksekliği sayesinde klavye kullanırken dirsek ve omuz eklemi zorlanmaz. Aksi taktirde bu eklemlere yapışan kaslara aşırı basınç sonrası tendinit(tendonlarda iltahaplanma) dediğimiz durum ortaya çıkabilir.Ayrıca direk ekleminin zorlanması bu bölgeden geçen ulnar sinirin sıkışmasına neden olabilir.

    Klavye kullanırken el bileklerini düz konumda tutmak gerekmektedir. Gerekirse kol desteği yada avuç içi desteği kullanılabilir. Fareyi kullanırken el bileğinin masa yüzeyinde uzun süreli değdirerek kullanma, bilek iç yüzeyinde geçen sinirlerin sıkışmasına neden olarak karpal tunel sendromu denilen sinir sıkışmasına neden olabilir.

    Diz ekleminin duruşu da çok önemlidir. Dizin çok kıvrılması diz ve ayak bileğinde yüklenmelere neden olabilir. Diz eklemindeki açının 90 derecede tutulması, gerekirse ayak altına bir yükseklik koyularak ayak bileğinin de doğal pozisyonda tutulması gerekmektedir.

    Güncel Ergonomi

    • Ekran mümkün olduğunca uzakta ve göz seviyesinde olmalıdır. Göz-ekran mesafesinde tercih edilen uzaklık 46-76 cm.dir
    • Sırt ve bel kavislerini nötral pozisyonda tutacak hareketli sırt desteği olan sandalye yada bel yastığı kullanılmalıdır
    • Otururken bel kalça açısının 90°, diz eklemi açısının 130° olmasına dikkat edilmeli, koltuk yüksekliği ayaklar yere basabilecek hatta uzatabilecek yükseklikte olmalıdır. Masa diz arasındaki mesafe en az 5 cm olmalıdır. Ayak bileğine yüklenmeyi azaltmak için ayak altına destek önerilir.
    • Klavye ellerin bilekle düz bir düzlem olacak şekilde kullanılabilecek mesafede olmalıdır
    • Fare klavyenin yanında olmalıdır, fare kullanırken bilek yada avuçiçi destek önerilir. Bileğinizi düz bir çizgide tutlmasına, bileği sağa ya da sola doğru bükmekmemeye dikkat edin. Avuç içinizi yukarı ya da aşağı doğru döndürme hareketini çok sık yapmayın.
    • Aynı pozisyonda 20 dakikadan daha fazla durulmamalı, 20 dakikada bir birkaç tekrarlı boyun germe egzersizleri yapılmalı, mümkünde ayağa kalkıp birkaç adım atmalı, mümkün değilse ayak altındaki yükseklikten ayakları teker teker 20 dakikada bir indirmeli.




  • Arkadaşlar Yeni Hazırlamaya Koyulduğumuzwww.tibbiyardim.com sitesinden en yeni güncel bilgiler ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda doktorlar tarafından hazırlanan sitede soru sorma imkanınızda mevcut. Bi göz gezdirin derim çok faydalı olacağına inanıyorum. Sitede o kadar çok yazı varki hangisini ekleyeceğimi bulamadım.

    Dr. Ahmet Bahadır UÇAR...
  • Arkadaşlar merhaba;

    http://mavikoltuk.blogspot.com/search/label/sa%C4%9Fl%C4%B1k linkinden sağlıkla ilgili yararlı bilgilere ulaşabilirsiniz.

    Ayrıcahttp://mavikoltuk.blogspot.com adresinden başka konularda da inceleme yapabilir, paylaşımda bulunabilirsiniz, lütfen sitemizi beğenirseniz Facebook profilinizde beğeniniz.

    Teşekkürler




  • Ellerinizi Yıpratmayın
    Vücudunuzda yaslanma belirtilerini en fazla gösteren bölgeleriniz elleriniz ve yüzünüzdür. Çünkü dış etkenlere en çok maruz kalan elleriniz ve yüzünüzdür. Yasınız çok genç olmasına rağmen el bakımınıza özen göstermezseniz, elleriniz çok çabuk buruşur, kırışır, lekelenir ve doğal olarak da bu durum sizi yaslı görünmeye iter.

    Elleriniz yıpranmadan önleminizi alın
    Gün içersinde en çok kullandığınız ve bu yüzden en çok yıpranan organınız ellerinizdir. Bu sebeple ellerinize özen göstermek, genç görünmeniz açısından son derece önemli. Ne kadar makyaj yaparsanız yapın, ne kadar güzel giyinirseniz giyinin, saçlarınızı özenle ne kadar sık modeller yaptırırsanız yaptırın, eğer ellerinizin lekeli, buruşmuş, kırışmış ise yaslılık belirtisi ortaya çıkmış demektir. Gün içersinde kullandığınız deterjanlar, temizlik maddeleri, kötü hava şartları ellerinizin yaslanmasına sebep olur. Yaz mevsiminde dışarı çıkarken ellerinize güneş koruyucu kremler sürmelisiniz, bunun yanında kıs mevsiminde dışarı çıkarken, ellerinize mutlaka nemlendirici krem sürmeli ve mutlaka eldiven kullanmalısınız. Ev isleri yaparken mutlaka pamuklu eldivenler, su ile uzun sürecek isler yapacak olursan mutlaka lastik eldivenler giyin. Zira elleriniz en çok kıs mevsiminde zarar görü. El çatlakları, el lekeleri, el kırışmaları sorunlarınız olmasını istemiyorsanız günlük el bakımınızı özen gösterin.

    El bakımı için küçük tüyolar

    Ellerinizi her yıkadığınızda veya her ıslandığında mutlaka yumuşak bir havlu ile kurulayın.
    Gün içersinde bir kaç defa nemlendirici el kremi sürün
    Ellerinizin temizliği için kullanacağınız sabunların ardından mutlaka bol su ile durulayın
    Ellerinizin üzerinde bulunan ölü hücreleri temizlemek için, çok sert olmayan bir ponza tası kullanabilirsiniz
    Haftada bir kez ellerinizi zeytin yağ ile 10 dakika boyunca masaj yaparak ovun. Yapacağınız el masajı, parmak uçlarınızdan başlayıp, parmak diplerinize doğru ovun ve avuç ortasına masaj yapmayı unutmayın. Yine haftada bir gün gül kokulu vazelinle ellerinizi iyice ovun ve pamuklu eldiven giyerek uyuyun. Ertesi sabah ellerinizdeki değişime inanamayacaksınız. Pamuk gibi ellerinizi görünce el bakımının ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız. Bunun yanında ellerinizin üstü hava koşullarından olumsuz etkilenip renk değişimine uğrarsa, limonlu su ile ellerinizin üzerini ovmanız ve ardından nemlendirici krem sürmeniz ellerinizin rengini düzenler.

    Özel bakım gerektiren durumlar


    1. Esmer lekeler: Eller üzerinde beliren kahverengi lekeler yaslılık lekeleri denir. Eller üzerindeki yaslılık belirtisi olan bu kahverengi lekeleri önlemek aslında oldukça kolay. Eldeki kahverengi lekeler için filtreli güneş ilacı kullanabilirsiniz.
    Bunun yanında yine yaslanmaya bağlı olarak ellerin üzerinde bazı benekler oluşur. El üzerinde çıkan benekleri yok etmek içinde pigmen renklerini açacak bir krem kullanmanız son derece faydalı olacaktır. Ellerin üzerinde beliren lekeler tamamen yok olana kadar, suda çıkmayan fondötenler kullanarak, lekeleri kapatabilirsiniz. Suda çıkmayan fondötenlerle elleriniz üzerindeki damarlarlıda kapatabilirsiniz.

    2. Soğuk kabarcıkları: Bazen parmaklarınızı yeteri kadar hareket ettirmezseniz, soğuk ve nemden ellerinizi korumazsanız, ellerinizde soğuk kabarcıklar oluşabilir. Bunu önlemek için el egzersizleri yaparak, ellerinizin kan dolaşımını hızlandırabilirsiniz.

    3. Sert deri ve çatlaklar:

    Elleriniz soğuk havaya çok fazla maruz kaldığında elinizin derisi sertleşmeye ve çatlamaya baslar. Bu el çatlakları zamanla gri bir renk almaya baslar. Bunun için önce ellerinizi limonlu suyla iyice ovun ardından ılık su ile yıkayın. Zeytin yağ ile masaj yapın ve 10 dakika sonra bol sabunlu su ile tekrar yıkayıp bol nemlendirici sürün. Böylece elinizin derisi yumuşayacak ve çatlarlar onarılmaya başlayacaktır.

    El ve parmak egzersizleri

    Ellerinizin yaslanmaması, yıpranmaması, derinin kalınlaşmaması için gün içinde çeşitli el egzersizleri yaparak, el bakımı için çok faydalı uygulamalar yapabilirsiniz.
    1. Yumruk açma: Gün içinde ellerinizi 10 defa sıkıca yumruk yapıp sonra gerdirebildiğiniz kadar gerdirerek parmaklarınızı açın.

    2. Parmak ayırma: ellerinizi masanın üzerine koyun ve parmaklarınızı bir birinden ayırabildiğiniz ayırın. İyice gerdiğiniz ve birbirinden ayırdığınız parmaklarınızı 3 kadar sayıp tekrar birleştirin. Bu el egzersizini günde 10 defa tekrarlayın

    El Bakımı İçin Yağlı Gece Kremi

    Evinizde kendiniz el bakımı için bitkisel el bakım kremleri, bitkisel el bakım maskeleri yapmak isterseniz, bir kaç önerimizi olacak.

    Ufak bir cezvenin içine bir yemek kasığı balı koyun ve ısıtın. Ardından ocaktan alın ve içine 2 yemek kasığı susam yağı, 1 yemek kasığı badem yağı, 1 yemek kasığı gliserin ekleyin ve karıştırıp cam bir kavanozun içine koyup ağzını kapatın. Gece yatmadan önce ellerinize bu maskeyi sürüp, pamuklu bir eldiven giyin ve yatın. Sabah uyandığınızda ellerinizi ılık su ile yıkayın. Göreceksiniz yumuşacık, pamuk gibi elleriniz olacak.

    1 litre suyun içine, 1 avuç dolusu ısırgan otu koyun ve kaynamaya başlayın. Kaynadıktan sonra ılımaya bırakın ve ılıdıktan sonra ellerinizi bu ılık su ile iyice yıkayın.
    Bir tane salatalığın kabuklarını soyun ve bu kabuklarla ellerinizi ovun.
    Bir kabın içine tatlı badem yağı dökün ve içine 1 tatlı kasığı kakao yağını ilave edin ve ocağa koyup karıştırarak ısıtın. Isınınca ocaktan alın ve ılımasını bekleyip ellerinizin üzerine masaj yaparak sürün.

    Yüz bakım

    Yüzünüzde, aynı elleriniz gibi dış etkenlere çok fazla maruz kaldığı için, çok çabuk yıpranır ve bu durumda sizi hızla yaşlanmaya götürür. Bu sebeple yüz bakımınıza özen göstermeniz, yüz kırışıklıklarını, yüz çatlaklarını, yüz lekelerini onarmanız genç ve sağlıklı bir yüze sahip olmanız açısından son derece önemlidir. Haftada bir gün yapacağınız cilt bakımı, genç bir yüze sahip olmak için yeterlidir.

    Yüzünüze bakım yaparken, ilk önce ılık su ile yıkayın. Ardından temizleme kremi ile cildinizi yumuşatın.5 dakika bekleyin ve ardından pamukla silin ve cildinize uygun bir nemlendirici sürün.
    Günde bir defa yüzünüzü ılık su ile yıkayıp kesme seker ile peeling yapın
    Aktarlardan çok ucuz fiyata satın alabileceğiniz kil maskesini haftada sadece 2 gün uygulamanız yüzünüzdeki siyah noktaların yok olmasını sağlar
    Her gece yatmadan önce yüzünüzü nemlendirici bir kremle silin ve öyle yatın
    Yüz maskesi kullanmadan önce yüzünüze buhar banyosu yaptırın ve ardından yüz maskesini sürün
    Her gece yatmadan önce öz çevresindeki kırışıklıkları yok etmek için, göz çevrenize çok az yağlı bir nemlendirici ile dışarıdan içeri doğru dairesel hareketlerle masaj yapın




  • Antibakteriyel priz ve anahtarları duyan var mı bilmiyorum ama bu ürünler hastanelerde ve okullarda kullanılmanın yanı sıra bir de sosyal sorumluluk projesinde kullanılmış. Belirlenen okullarda mevcut olan riz ve anahtarlar antibakteriyel olanlarla değiştirilmiş. Bu da sağlık konusunda bir haber.
  • Hamam Otu Tozu ile istenmeyen tüylere bitkisel çözüm

    İstenmeyen tüylerden kurtulmak için bir çok yöntem ” ağda, epilasyon, lazer vs. vs.” vardır.Bir kısmı pahalı bir kısmıda can acıtır.İşte bu durumda alternatif arayacağımız bir bitkisel ilaç olan hamam otu tozudur.Hamam otu acı yapmadan, canı yakmadan kullanıp istemediğiniz tüylerden kurtulabilirsiniz.Yapmanız gereken bitkiselcilere ( aktarcılara ) gidip, Hamam otu tozu istemeniz ve eve gelip su ile karıştırıp tüylerin üstüne sürmek kalıyor.Yalnız dikkat edilecek bölge yüz hariç heryere sürülebilir.

    Hamam otu tozu nereden alınır?




  • Sağlık şüphesiz yaşamdaki en en önemli bumerang taşlarından birisidir.Sağlımızı korumak ve sağlıklı yaşamak için gereken düzgün beslenmek,spor yapmak ve stresten uzak durmak gerekir.Teknolojinin geliştiği günümüz dünyasında e-ticaret alanında çeşitli sanal eczane"ler açılmıştır.Bunların bir kısmı kendini ispatlamış kalite,ucuzluk ve müşteri memnuniyetini dikkate alırken kalanları sahte ürünlerden yüksek kar elde etmenin peşine düşmüştür.Sadece ucuz diye ne olduğu belli olmayan ithal ürünlerden kaçınmalı ve güvenilir firmalarla çalışmalıyız.eczane
  • Acile giden hastaya ‘acil değilim’ taahhütnamesi


    Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) geçtiğimiz günlerde yaptığı düzenleme, hükümetin “herkese ücretsiz acil servis” iddiasında delik açtı. Tebliğ ile özel hastanelerin acil servislerinde tedavi görürken “acil hali” sona erdiği düşünülen hastalara taahhütname imzalatılacak ve sonraki masraflar kendisinden alınacak.

    Alınan bilgiye göre, SGK’nın geçtiğimiz günlerde yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT), vakıf üniversiteleri ile özel hastanelerin acil servislerine başvuranlardan para alınmasının önünü açtı. SGK, bu kez de özel sağlık kuruluşlarına acil olarak başvurulsa bile bu halin ortadan kalktığına karar verilen hallerde ücret alınmasına izin verdi. Buna göre, vakıf üniversiteleri ile özel hastanelerin acil servislerine başvuranların acil hallerinin sona erdiğinin düşünülmesi halinde, hastaya taahhütname imzalatılacak.

    Taahhütnamede şu ifade yer alacak:
    “Acil hal nedeniyle başvurduğum kurumda yapılan tedavim sonrası acil halimin sona erdiği ve bundan sonra sunulacak sağlık hizmetleri için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ilave ücret ödemeyi ve ödediğim ilave ücreti Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan talep etmeyeceğimi kabul ve taahhüt ediyorum.”

    Önüne fatura konulacak
    Taahhütname için hasta yerine hasta yakınından da imza alınabilecek. Mevcut mevzuatlarda göre SGK, ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlar, tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar dışındaki hastaları acil kabul etmiyor.

    Yapılan düzenleme ile baygın durumdaki yahut acı içindeki vatandaşın durumunun acil olup olmadığına karar vermesi ve önüne konan belgeyi imzalaması istenecek. Belgenin imzalanması halinde özel hastanelerde oldukça yüksek miktarlara ulaşabilen tahlil ve muayene ücretlerinden doğan faturalarla karşı karşıya kalınabilecek.

    MİTHAT YURDAKUL
    Milliyet




  • Bu bilgiyiwww.kefiric.com sitesinden buldum ve paylaşmak istedim.
    Okuyan arkadaşların umarım işine yarar.

    Kefir
    Kefir hakkında yapılan bilimsel çalışmalar.

    Kefir Nedir?

    Kefir sütten yapıldığı için protein, yağ, laktoz, mineral maddeler ve vitaminler gibi besin maddelerini yapısında bulundurmaktadır. Kefir fermentasyonu sırasında bazı vitaminlerin sentezlenmesi, proteinlerin ve laktozun parçalanması kefirin besin değerini artırmaktadır (Libudzisz ve Piatkiewicz, 1990).

    Kefir mikroorganizmaları, sütte meydana getirdikleri değişikliklerle daha kolay sindirilebilir hale getirirler. Böylece, kefirdeki besin elementlerinin vücut tarafından kolayca emilmesi sağlanır. Özellikle sütteki laktozun laktik aside dönüşmesiyle, laktoz intolerans kişilerce rahatca tüketilmektedir. (Anonymous, 1998).

    Probiyotik - Prebiyotik (WHO - TC SB - GATA - FDA - CE - US DOD - NATO)
    İnsan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara probiyotik denir. Bağırsaktaki mikroorganizmaların çoğalmasını artıran ve/veya aktivitesini uyaran ve insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen maddelere prebiyotik olarak tanımlanır. Kefir içerik olarak hem prebiyotik hem de doğadaki en zengin probiyotiktir. Probiyotik destek olmazsa bağırsaktaki denge zararlı mikroplar lehine değişir ve çok sayıda kronik hastalıklar ortaya çıkar. (WHO) Örneğin Amerika Savunma Bakanlığı 1 yıl içerisinde askerlerin kefir tüketimiyle sağlık giderlerinden 113 milyon dolar tasarruf etmiştir. (US DOD)

    İnsan bağırsak sisteminde 100 trilyon (1,5 kg) faydalı bakteri, mantar ve maya mutual yaşam biçimi olarak bağırsak faunasını oluşturur. Bu faunada 400’ün üzerinde mikroorganizma çeşitliği vardır. Organizmalar 300 m2 büyüklüğünde bir yüzey oluşturan bağırsak sümüksü zarını koruyucu bir tabaka şeklinde kaplar. Bu şekilde dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesi engellenir.

    Kefirin Besin Değerleri
    Kefir, vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli metabolik işlemlerde kullanılan mineraller, vitaminler ve önemli aminoasitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapılabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilir yapılardır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel amino asitlerden bir tanesi olan triptofanın, mineral maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Vücudumuzda en çok bulunan ikinci mineral madde olan fosfor, hücre gelişimi ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların, yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Kefir B12 , B1, B kompleksi ve K vitamini bakımından da zengindir. Bu vitaminlerin yeterli alınması durumunda gerek böbrek, karaciğer ve sinir sistemine gerekse deri rahatsızlıklarına sayısız fayda sağladığı bilinmektedir. (Koroleva, 1988)

    <
    Ev Yapımı Kefir ve Sanayi Kefir Farkı
    Bakteriler Funguslar Kefir-spesifik Mayalar Marketten Aldığınız
    Lactobacilli
    Lactobacillus acidophilus
    Lactobacillus brevis
    Lactobacillus casei subsp. casei
    Lactobacillus paracasei subsp.paracasei
    Lactobacillus fermentum
    Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus
    Lactobacillus helveticus
    Lactobacillus kefiri
    Lactobacillus kefiranofaciens subsp. kefiranofaciens
    Lactobacillus kefiranofaciens subsp. kefirgranum
    Lactobacillus delbrueckii subsp. lactis
    Lactobacillus parakefiri
    Lactobacillus plantarum
    Lactococcus lactis subsp. cremoris
    Lactococcus lactis subsp. lactis
    Streptococcus thermophilus
    Leuconostoc mesenteroides subsp. cremoris
    Leuconostoc mesenteroides subsp. mesenteroides
    Enterococcus durans
    Acetobacter aceti Dekkera anomala/ Brettanomyces anomalus
    Torulaspora delbrueckii
    Candida friedrichii
    Candida humilis
    Saccharomyces exiguus Torulopsis holmii
    Candida inconspicua
    Kluyveromyces marxianus/ Candida kefir
    Pichia fermentans / Candida firmetaria Candida lambica
    Issatchenkia orientalis / Candida krusei
    Candida maris
    Cryptococcus humicolus
    Debaromyces hansenii / Candida famata
    Debaromyces occidentalis
    Galactomyces geotrichum
    Kluyveromyces lactis var. lactis
    Kluyveromyces lodderae
    Saccharomyces cerevisiae
    Saccharomyces pastorianus
    Saccharomyces unisporus
    Yarrowia lypolytica / Candida lypolitica
    Zygosaccharomyces rouxii
    Saccharomyces turicensis sp nov Kluyveromyces marxianus
    Torulaspora delbrueckii
    Saccharomyces cerevisiae
    Saccharomyces exiguus
    Candida kefir
    Saccharomyces unisporus
    Saccharomyces turicensis
    Pichia fermentans
    Yarrowia lypolytica Str.lactis,
    Str.diacetylactis,
    Str.cremoris,
    L.acidophilus,
    Lb.lactis,
    Kefir çubukları Tip I (Licaucasicus ve
    L.brewis)
    EV YAPIMI KEFİR TÜKETTİĞİNİZDE SAHİP OLACAĞINIZ ÜRÜN KALİTESİ Marketten Aldığınız
    Sağlığa Faydaları
    Uzun süreli kefir kullanımında tespit edilen çarpıcı bilimsel gerçeklerin bazıları:

    Kefir ile Kilo Vermek
    Yüksek miktarda içilen Kefirle birlikte izlenilen diyetle elde edilen sonuçlara göre sadece diyet yapıp spor yapanlarla karşılaştırıldığında çarpıcı bir gerçekle karşılaşılmıştır: Kefir içenlerin vücut yağları, iç organlardan başlayarak hızlı bir şekilde yağları yanmaktadır. Kefir içinde bulunan mikroorganizmaların dönüştürdükleri sütün içeriğindeki kalsiyum ve protein düzeyinin yüksek olması daha hızlı BMI endeksini, sıvı dengesini bozmadan ve kas yoğunluğunu artırarak yağ yaktığı tespit edilmiştir.

    Bodybuilding spor branşıyla ilgilenen sporcuların temel protein desteği olan whey proteini, kimyasal işlemlerden geçirilmiş ve stoklanma sırasında koruyucu maddelerle desteklenmiş peynir altı suyundan imal edilir. Ancak kefir tüketiminde protein yapısı peynir altı suyundan daha zengin bir gıda desteği alınır. Kefir aynı zamanda serotonin, triptophan, asetilkolin ve lisitin içerdiği için uyku düzenini de sağlar. Uyurken metabolizma yağ yakmaya devam eder.

    Kısaca, ne kadar çok kefir içerseniz yaptığız diyet ve spor o kadar daha fazla yağ yakmanızı sağlar. (Andrea, 2011; Megan, 2011; Ayala Canfi, 2011;David T, 2010)

    Kanser
    1. Karsinoma tümör gelişimini %40-90 oranında engeller (Shiomi, 1982)
    2. Kanser hücre gelişimini önleyicidir (Chen, 2007; Maeda, 2004)
    3. Kolon kanseri hücre gelişimini önleyicidir (Brady, 2000; Wollowski, 2001)
    4. Meme kanser hücre gelişimini ve metastazı önleyicidir (Chen, 2007)
    5. Radyasyon etkilerini minimize eder ve vücudu korur (Nagira, 1999; Matsuu, 2003;Heriksson,1995)
    6. İmmün sistemi güçlendirerek kanser hücrelerinin ve tümörlerin çoğalmasını engeller (Schiffarin, 1995; Furukawa, 1990;Zubillaga, 2001; Heyman, 2000; Çevikbaş, 1994; Sanders, 2000)
    7. Antimutajenik ve antioksidan etkisinin çok güçlü olduğu kanıtlanmıştır (Je-Ruei, 2005)

    Sindirim Sistemi
    1. Bağırsak ve sindirim sistemi fonksiyonlarını düzenler (Çevikbaş, 1994; De Vresa, 2002)
    2. Sindirim sisteminde antifungal etkisi ispatlanmıştır (Çevikbaş, 1994)
    3. Laktoz intolerantlar için kullanımı zorunludur (Zubillaga, 2001)
    4. Antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaları imha eder (De Vrese, 1992; Zubillaga, 2001; Nefedjeva, 1975; Karagözlü, 1990; Libudzisz, 1990)
    5. Gastrit ve ülser helcobakteriyi imha eder (Zubillaga, 2001)
    6. İshal ve kronik konstipasyonu engeller (Maeda, 2004)
    7. Çocuk ishalleri, IBS, Kolitis, Crohn hastalığı, gastroenteritis ve seyahat ishallerini engeller (Heyman, 2000)

    Dolaşım Sistemi
    1. Kolestrol düşürücü etkisi ispatlanmıştır (Vujicic, 1992; Sena, 2008;Tamai, 1996)
    2. Kan şekeri, lipid ve yüksek tansiyon seviyelerini düşürür (Farbwortz, 2005; Vaughan, 1965)
    3. Kalp hastalıklarını önleyici etkisi ispatlanmıştır (Diniz, 2003; Rodrigues, 2005)
    4. Anti inflamator etkisi ispatlanmıştır (Diniz, 2003; Tadahide, 2011)
    Üst Solunum Yolları
    1. Tuberküloz, bronşit, rinobronşit, alerjik astım ve sinüzit hastalıklarına yakalan- mayı minimize eder, kronik olanları ise uzun süreli kullanımda iyileştirir, sentom ­ ların etkisini azaltır (Nobel Ödüllü Mechnikoff, 1905;Guillemard , 2010;Morisset 2011; Hojsak, 2010; Dugina, 2004; Adamowicz, 1987;Guillemard, 2009;Alvarez-Lerma, 2008; Mee-Young Lee,2007)

    Sporcular
    1. Kemik dokusundaki kalsiyum ve fosfor konsantrasyonunu artırır (Lynne Brown, Michele Volansky, 2003)
    2. Kas gelişimi için gerekli olan proteini sağlar (Nichols, 2007)
    3. Karaciğer fonksiyonlarını düzenler ve hasarları düzeltir (Sena Cenesiz, 2008)
    4. Yüksek kalsiyum emilimi sayesinde hızlı ve etkin kilo verdirir (Diane Rogers, 2009)
    5. Sporcuların genel vücut yorgunluğunu ortadan kaldırır (Nichols, 2007)
    6. Spor yapanların performansını artırır (Nichols, 2007)
    7. Spor yapanların enduransını artırır (Kenneth, 1997)
    8. Sporcuların maruz kaldıkları metabolik toksinleri yok eder (Martarelli. 2011)
    9. Çok güçlü antioksidan özelliği vardır (Clarkson, 2000)

    Tavsiye Edilen Miktar
    Olumlu etkilerin elde edilebilmesi için günlük en az 2 bardak tüketilmelidir. Yaklaşık 0,5Lt tavsiye edilmektedir. Ayrıca, yapılan tüm çalışmalarda, vücudun kendisini onardığı uykudan önce 1 bardak içilmesinin kemik erimesini karşın alınması gereken kalsiyumun daha iyi emilmesini sağladığı bilimsel çalışmalarla ispatlanmıştır.
    www.kefiric.com




  • ya bel ağrısı ,için Türkiyede Alman lisanslı bi yatak satılıyormuş internettende satın alınabiliyor Dr.Otto Yatakları diye bi yatak markasıwww.drotto.com.tr
    ayrıca yatakları kişinin kilosuna ve bel ağrı şiddetine göre yatak öneriyo medikal bir ürün. ben kullanıyorum çok rahat aldığım ürünhttp://www.drotto.com.tr/perfect-night-visco-pocket-yatak-p-57.html?cPath=8




  • Arkadaşlar sağlıklı yaşam ürünleriyle oluşan yeni bir e-ticaret sitesi kurdum bi bakın derim

    www.tiklahemenal.com
  • Vücüdümü seviyorum ondan her gün ona işkence ediyorum.

    arkadaşlar bir site buldum tavsiye ederim güzel anlatıyor.adamlar.


    http://www.spor101.com/
  • Arkadaşlar benimde sizlerle paylaşmak istediğim bir tecrübem var.Paylaşmak istemmin nedeni hastalığın çok çok kısa süreçte etki etmesi ve hasarlarının büyük olmasının yanında kalıcılık içmesidir.Hastalıkğı basite anlatmak gerekirse göze giden damarın tıkanmasıdır.Gözdeki sinir hücreleri beslenmesini zaman ölüyor ve sinir hücreleri mitozla çoğalmadığı için yenilenmiyor yine yenisi geçemiyor ve üretilmiyor.Sadece onarıla biliyor onarılma oranında çok çok düşük yani çok uzun zamanda çok az bir onarım oluyor.

    Hastalığın belirtisi acısız ani görme kaybı.Eğer başınıza böyle bir olay gelirse yani ani bir görme kaybı yaşarsanız(kayıptan kastım görüntünün bulanıklaşması birden karanlık çökmüyor gözünüze.)İlk 24 saat içinde UZMAN bir göz doktorunuza gitmeniz lazım.24 saat dediğime bakmayın 24 saat görüntüyü tamamen kaybetme süresi yani ne kadar erken bir uzmana baş vurursanız tedaviye başlarsanız iyileşmeye,en az kayıpla görmeye devam etmeye o kadar şansınız olur.

    Bu olur bir yakınımın başına geldi ve göz doktoru retina damar tıkanıklığı olduğunu. Anlatamamış ve müdahele gecikti müdahele geciktiği için artık gözü işlevini yerine getiremiyor.Bu yüzden eğer böyle bir olay yaşarsanız göz doktoruna retina damar tıkanıklığı olup olamayacağını sorarak doktora yardımcı olun dediğim gibi müdahele süresi çok önemli olan ve müdahele edilmemesi sonucunda kalıcı göz hasarı oluşturan bir hastalık.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • arkadaşlar sağlığınız için kendinize bir dakika ayırın;
    sigarayı bırakmak için aşağıdaki linki tıklayarak ve kişisel bilgilerinizi girerek Türkiyenin en iyi 20 sağlık firmasından size yardım etmelerini isteyebilirsiniz.

    herhangi bir ücreti yoktur.

    anketi doldururken sağlık sorunları kısmına sigarayı tıklayın yada diğer yazıp sigara sorununuzu bildirim. size telefonla dönüp yardımcı olmaya çalışacaklardır.

    https://www.sigortam.net/ozel-saglik-sigortasi-fiyatlari/?utm_source=REKLAMSTORE&utm_medium=BANNER&utm_content=13062012&utm_campaign=SAGLIK&SENDER=AFN134&pub_id=6283&clk=102a0bf2f1a685a3a6f89f0fc40222




  • Karbonatla da dişlerin beyazlatıldığını okumuştum. Ben düzenli olarak dişlerimi fırçalıyorum ama haftada iki kez ağzımı çalkalamadan önce karnonatla da fırçalıyorum :)
  • kefiric K kullanıcısına yanıt
    Kefir gerçekten çok faydalıymış, ama kefir içmeye pek alışık değilim malesef :( ben genelde ayran içiyorum. Geçenlerde bir sitede ayranın faydalarını okdum, hele ki bu sıcak havalarda ayran harika gidiyor :) hatta ayranın faydaları şu sitedeydi arkadaşlar :)http://www.sifalibitkitedavisi.com/ayranin-az-bilinen-faydalari.html
  • Şifalı bitkiler ile ilgili makaleler bulabileceğiniz bir site: www.sifalibitkitedavisi.com
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.