Şimdi Ara

Sağduyu ve ahlakın dini bağlamaması (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
0
Favori
425
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    İlk paragrafı tam anlamadım onun dışında katılıyorum. Peki düşünen beyindir dersek, düşünsel faaliyetlerinde ruhun rolü var mıdır? Varsa sizce nasıldır hocam?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Duşunsel faaliyette ruhun önemi varsa ruh gidince düşünce biter denmelidir. Peki böyle mi? İnsanın mevcuttaki kopyası hukmunde olan evladımsılar açısından kişi halen mevcuttur. Peki duşunsel sureç bakımından bu evladımsı varlık farklı olabilir mi?



    Yer içer evlenir vs. %90 hayat orgusu aynı sırf anne bireyden gelen faklılıklar %10. Baba bireyden de diyebiliriz. Şimdi bu evladımsı varlığın duşunsel sureçteki katkısı bakımından ruh nerede durur?



    Yani ben suç işlerken bana ev sahipliği yapan ilahi tutum da eleştiriye açıktı. Ancak evladımsı varlık buna gerek yok dedi. Yani ruh duşunsel sureç için gerek şart olmaktan çıktı zira benim varlığın şayet canlı ise ben zaten bi devam olarak varım diyor ve ruhun ölumsüz haline vurgu yapıyordu. Verildiği iddia edilen ruh tekti ve bi yere de gitmiyordu.



    Sonuçta gunahkar bene konaklık yapan şey bakımından ilahi makamın bahşi zaten burdaydı. Ancak ateist olguda insan ruhla ilgili değilken kopya birey suçlanır belki ama ilahi kudret suçlanamaz halde olur.



    Varlığın duşunsel sureç bakımından devamı evladımsı olarak görülebilir ve ilahi kavram da ruh vermemiş olursa zaten mevcuttaki şey kendisini kopyalamışsa....



    Toparlarsak ruhun duşunsel sureçteki yeri sahibi olan zatın evlenmediği eşi benzeri olmadığı duruma hasredilerek düşünüldüğünde....



    Bana göre ruhun duşunsel süreçte yeri varsa da bu sahip olduğumuz bedene hasredilemez.



    Ortaya çıkan varlık ilahın ruhunu bilebilir ancak yaratılışı gereği hem ihtiyaç duymaz hem de kendisine ruh tayin edilmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 19 Mart 2017; 20:44:7 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu çok karışık bi konu ya. Şimdi şöyle, external olarak eleştiriliyorsa evet, ama kitapta bir tutarsızlık varsa eleştirilebilir. Mesela aynı anda Allah kimseyi öldürmemenizi emrediyor ve Allah herkesi öldürmenizi emrediyor yazıyorsa tutarsızlık olduğu için eleştirilebilir.

    Gerçi ahlâkın ne olduğunu kavramış adam kitabın tanrı tarafından yollanmadığını rahatlıkla fark edebilir zaten
  • Tutarsızlık ve çelişki tabii ki eleştirilebilir hocam. Ama tutarsızlık ne demektir onu tam olarak anlamak lazım. X ahlaki yargısı kitapta belli durum ve zamanlara özgü olarak geçiyorsa X in karşıtı olan başka bir yargıyla çelişmeyebilir.
    Siz ahlakın kişiden kişiye değişmeyen bir tanımı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Son paragraf için söylüyorum.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kitabın ilahi yonu vasfedilişinden dolayıdır. Bi kitap yazın ve içinde pornogrifi de olsun gayet kotu niyetli olarak içindeki pornografiyi ensest ve eşcinsel donguyle tamamlayın ve bu ilahın vahyidir deyin. Ve bunu yaparken bi şeyi mesela cennette havuz başı hurisini veya cehennemde en adiyane halleri betimlemek ve insanlara siz ne dediğiniz farkında mısınız demek için değil aleni iftira için yapın. Yani size bi şey sorana sen efsunlanmışsın ben bu yolun yolcusuyum varsa ilahın gelsin bakalım diye itham ve alayla yazılmış bi kitap.



    Şimdi bu kitabı ilahi makam vahyin kendisi gibi gosterebilir.



    Kuranda bi rasul aleyhisselam doğruyu anlatabilirken, bu kitaba göre kotu bir kadın yani hayat kadını diye tabir edilen bi kadın da imansız diynsiz ve hakka mutecaviz olanı bi rasul aleyhisselamdan daha iyi anlatır.



    Yani siz neyi nispet ederseniz kitap o olur zaten. Karşınızdaki ilah sizin duygularınızla mucehhez olup alınmaz kızmaz yemeye içmeye ya da evlenip soy sop edinmeye başlamaz. Kahir bi kudretle benim katında yalancı elbette babasının sıdkiyetini bozandır ancak benim katında yalan olmaz lakin bilmezler der.



    Yani kader denen bi dongu oluşur ve bu tutum bilinen bi tutuma evrilerek makes bulur.



    Kadından rasul konusu önemlidir. İşte bu aşamada kadının ilahlığı rasulluğu veliliği denen kavramlar ve kadına dair her kavram karışarak netleşir.



    Para karşılığı sex yapan var.



    Parasız adamla evlenemeyen var.



    Parasız bi kadına bakan yok.



    Parasını verip evlenmeden bi kadını bırakan da yok.



    Bu kavramlardaki telahuk ve netlik bakımından kişi yer yemez bu kere yazdığı iftiranın pisliğini temizlemek maksadıyla zaten ilahi bi kitap aramaya başlar.



    Yani siz neyi vasfalarsanız o olur ancak bu sizin vahyin ozunu arama halinizi tehirden başka Bi şey değildir.



    Slobodan örneği var. Şimdi bu adam bi rasulun aleyhisselam omur boyu anlatmaya çalıştığı ilah dahil 3000 tanesine 15 dakkada herkesi iman ettirir. Gorulduğu gibi ikinci kitabın rasulleri veya ilahları da imana davetçidir.



    Mesela tecavüz esnasında kadınlar karşı çıkmasın diye kızdırılmış demirle yaşlıca bi kadının tenasul uzvunu dağlayıp ses dahi çıkarmayan bi suru huri sahibi de olur.



    Yani bu kitap zornografiktir ancak ilahi kudret adına deneme de yapıyor arada.



    Bu açılardan bu adamın ilahlığını göre biri eğer ki ilah ararsa artık gokte aramaya başlar çünkü yere inip gözükünce değişik oluyodur der.



    Peki bu esnada gerçek kitap nedir diye sorana yahu adamın biri zaten yazmış ve ona iman edileli bin yıl olmuş biz onu arıyoruz zaten diyebilme durumu da oluşabilir.



    Saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 20 Mart 2017; 17:49:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Tutarsızlık ve çelişki tabii ki eleştirilebilir hocam. Ama tutarsızlık ne demektir onu tam olarak anlamak lazım. X ahlaki yargısı kitapta belli durum ve zamanlara özgü olarak geçiyorsa X in karşıtı olan başka bir yargıyla çelişmeyebilir.
    Siz ahlakın kişiden kişiye değişmeyen bir tanımı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Son paragraf için söylüyorum.

    Aslında her şeyi "tam olarak anlamak" lazım. Günlük hayatta çok fazla yaşamasak da, derinlere indiğimiz zaman çok fazla kavram kargaşası yaşıyoruz. Kavramların mümkün olduğunca net tanımlarını yapıp, ondan sonra kavramlarla ilgili konuşmamız lazım.


    Evrimsel psikoloji ile ilgili bir sürü video, kaynak attım foruma hiç rastladın mı? KAPANMAMIŞ konularıma bi bak mesela ahlâkın evrimsel süreçteki yerini, işlevini, tanımını çok iyi anlatıyolar. Bunları anlayınca da kutsal kitapların bunları bilmeyen birisi tarafından yazıldığını görebiliyosun zaten

    SAĞ KALAN konularımdan birkaç tanesi bunlar
    https://forum.donanimhaber.com/neden-ahl-kli-yahut-vicdanli-olmamaliyiz--122567217
    https://forum.donanimhaber.com/vicdan--119961846
    https://forum.donanimhaber.com/evrim-surecinde-ahlakin-yeri-nedir--119727257
    https://forum.donanimhaber.com/kotuluk-hakkinda--124064231
    https://forum.donanimhaber.com/bi-insanin-genetiginin-iyi-olmasinin-o-insani-degerli-yapmasi-ne-kadar-ahl-ki--119876799
    https://forum.donanimhaber.com/cinsellik--119961121
    https://forum.donanimhaber.com/kotu-ve-iyinin-en-iyi-tanimi--123157809

    Şu en alttaki linkte kötünün ve iyinin tanımını verdim, tanıma nelerin uyduğundan bahsetmiyorum ama insanlar öyle anlamış galiba

    Üşenmez de okursan yorum yapıver, forumda yorumlarını kaliteli bulduğum birkaç kişiden birisin

    Edit: Ahlâkın tanımı zaten değişmez, tanıma neyin uyup neyin uymadığı insandan insana değişir. Bunun nedenlerinin ne olduğunu da yukarıdaki linklerde yazdım zaten



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0E184FE49 -- 20 Mart 2017; 18:31:37 >




  • Zahmet edip linkleri koyduğun için çok sağol hocam. Tüm konulara baktım, zaten önceden de okumuş olduğum konulardı ve çoğunda yorumum var.
    Tanım konusunda haklısın sanırım. Ahlakın tanımı derken ahlakın kaynağı, özellikleri, içeriği gibi şeyleri kast etmiştim aslında. Tabi yanlış kelimeyle ifade ettim bunu.
    Onun dışında evrimsel psikoloji ve genel anlamda psikoloji bu tür konular için çok önemli alanlar. Ancak ahlakın evrimsel süreçte insanın avantajı için oluşmuş bir yanılsamadan ibaret olduğunu düşünmüyorum. En azından bence bu kadar basit değil. İnsanda ahlakın oluşumu açısından evrimsel süreç hesaba katılmalı tabii ama insanı sadece gelişmiş bir hayvan olarak görmediğim için ahlak kavramının daha üstün bir mertebeyi hak ettiğini düşünüyorum diyelim.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Zamanla sen de hak yolunu bulacaksın
  • "Reis, ya varsa, misal, sen ne kaybetcen ben ne kazancam"

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Dinin insanlara kaybettirdiklerinden birini söyleyeyim mesela, kalori. Özellikle teravih namazı HIIT antrenmanı gibi, camiye göbekli girip six packle çıkıyosun
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.