Şimdi Ara

Sadece dertlerimi sorunlarımı anlatıp gitmek istedim. Okumayabilirsiniz.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.132
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar, biliyorum yazı uzun olacak, bütün hayat hikayemden bahsedeceğim, büyük olasılıkla çoğunluğunuz bunları okumayacak, okuyanlarınız da bir bahane bulup benim çaresiz olmadığımı söyleyecekler. Ben 1995 doğumluyum, 16 yaşımdayım ne yazık ki niteliklerim şunlar;

    *Derslerinde inanılmaz seviyede başarısız.
    *Hiç bir hobisi, yeteneği vs. olmayan.
    *Hiç bir şeye sabredemeyen, yapmak istemediği şeyleri yapmak için kendini zorlayamayan.
    *Anksiyete bozukluğu ve buna bağlı taşikardi sahibi olan.
    *Geleceğe dair umutlarını tamamen yitirmiş, 18 yaşına geldiğinde gelen bir arabayı görmemiş gibi kendini kandırıp ölüme gitmeyi planlayan.
    *Akademik eğitim değil de, beden ve kas gücü gerektiren görece basit işlerde dahi başarısız olacak niteliklerde; bkz 1.75 boy, 60 kilo, komple kemik.

    Ben ortalama bir ailenin çocuğuyum, annem ve babam devlet memuru, aslına bakarsanız benim düşünceme göre beni biraz geç yapmışlar, annem ve babam 1960 doğumlular, genelde küçüklükte ailemin akrabalarımızla yaşadığı sorunlar dolayısıyla yaşıtlarıyla pek zaman geçirebilen bir çocuk olmadım. Vaktimin büyük çoğunluğunu evde geçiriyordum. 1999'da babam bana ilk bilgisayarımı aldı, Pentium III, 64MB Ram'li, Riva TNT2'li bir makine idi. Saatlerimi onun başında geçirdim, genellikle ailem işte olduğu için, yan binada oturan teyzemlerde yemek yiyordum, okuldan gelince onlarda uyuya kalıyordum.

    Gel zaman git zaman büyüdüm, annem okuma yazmayı öğretti, ve özel bir okulda eğitim görmeye başladım, sınıflarımız 7 kişilikti, herkes inanılmaz derecede insandı, birbirlerine saygılı öğrenciler, küfretmeyen öğretmenler, özgürlük ve mutluluktu bir nevi benim için, inanır mısınız, severek gidiyordum okuluma, geceleri uyumayıp elektrik kesilse dahi mum ışığında ödev yapıyordum o sıralar. Babam ve annem giderlerimizi karşılamak için insanüstü bir gayretle çalışıyorlardı, günde üçer paket sigara içiyorlar, babam her akşam sarhoş olana dek içiyordu, alkol alması benim için hiç sorun değildi, fakat asıl kötü durum babam biraz alaturka tipli bir adamdı nasıl anlatayım, bir oyuncak araba istediğinizde dahi büyük olasılıkla azar işitirdiniz. Evde kavga eksik olmazdı zaten. Ben ailemin yaşadıkları bu sıkıntıları düşündükçe özel okula gitmemeye karar verdim, bir devlet okuluna yazılmak istediğimi belirttim. Ailem memnuniyetle karşıladı, bu geçiş dönemi benim için inanılmaz zor oldu, öncelikle önlük giyilmeyen bir okul aradım ve bulduğum yakınlardaki tek okula kaydoldum. 7 Kişilik sınıftan 40 kişilik sınıfa geçince kendimi hapishanede gibi hissettim, sıra örtüsü diye bir şeyi ilk orada gördüm, beslenme saatini de, kantin sırasını da, küfürleri de, hakareti de şiddeti de, tabiri caizse yapamadığım her şey için azar işitiyordum, öğretmenler hiç bir şey öğretmemelerine rağmen sınav sorularını veriyorlardı bana ve sınıfımı geçiyordum, 6. sınıfa geçtiğimde, bir anda o soruları veren öğretmenler yok oldu ve kendi başıma kaldım, artık öğretmenlerden azar işitmekten bıkmış, stresten ülser sahibi olmuş bir çocuktum, kesinlikle okulla ve dersle alakam kalmamıştı. 7 ve 8. sınıfta kurulla geçtim. O kısıtlı bilgime rağmen, SBS'de 380 puan aldım, Matematik ve Fen kısımları -net iken, Yabancı Dil ve Sosyal, Türkçe tarafları tamamen yanlışsızdı. Pek tabi bu puan Anadolu Lisesi kazanmama yeterli olmadı.

    En sancılı döneme geldik, lise dönemi. Ailem, beni çok zeki bulduklarından ve benden umutlu olduklarından iyi bir lise bulalım diye, çevrelerinden edindikleri bilgilere dayanarak beni Ankara'nın en zor düz liselerinden birine yolladılar. Bu okul benim çilem oldu, 9. Sınıfta tam 8 tane zayıf getirdim, sınıfta kalacaktım, sınıfı tekrar durumunda bile bu sefer başarılı olacağımın hiç bir garantisi yoktu, bütün lise eğitimi boyunca bir kez sınıfta kalma hakkınız vardır. İkinci gerçekleşirse örgün eğitim hayatınız biter ve açıktan okumak zorunda kalırsınız. Ben 9. Sınıfı 8 zayıfla, 19,5 raporsuz 22 raporlu devamsızlık ile zar zor bitirdim. Bu okulda sınavlar şu şekilde oluyordu, karma yapılır, listeler gelir, sayısal derse giren bir öğrenciyseniz önünüze arkanıza TS öğrencileri gelir, tam aksiyse yine aynı şekilde. Kopya çekmeniz mümkün değildir. Tenefüsler 3 dakikadır, yemek yemeye fırsatınız olmaz kesinlikle. Zaten ailem beni sık sık unutur ve para bırakmaz. Ömrümde edindiğim bütün alışkanlıklara bu 9. sınıf döneminde başladım, sigara içmeye başladım, gün geçtikçe arttı ve şu an günde 2 paket sigara içiyorum, haftada bir kez sarhoş olmazsam yapamıyorum, ilk esrar deneyimimi 9. sınıfta yaşadım. Telefonum çalındı, ölesiye dayak yedik, hastanelerde ameliyatlar geçirdim yediğim dayaklardan dolayı. Ailem artık beni tutmazlarsa, benim tutunamayacağımı anladılar. 9. Sınıf bittiğinde, sınıfta kaldığımda beni eve kapattılar. Bilgisayarımı, telefonumu, televizyonumu her şeyimi aldılar, dışarı çıkmama izin vermediler, günde 1 saat ile başlayan özel dersler, haftada 7 gün, saatlerceye dönüştü, artık özel ders veren hocalar her ayrıldığında, ben oturup ağlıyordum. Yine de sevinçliyim, en azından şu anki seviyeye yaklaşmamda dahi ailemin etkisi büyüktür.

    Sıra geldi sorumluluk sınavlarına, sınıfı geçmem için vermem gereken bir sürü ders. Ancak bu sefer kendime güveniyordum. İlk kez bir sınavda 40 dakika süre yetmemişti bana, toplamda 1 dersi veremedim 6 dersi verdim, Matematik Geometri Fizik gibi dersler 45-50 civarındayken sözel dersler daha yüksekti. Bu dersleri halen vermeye devam ediyorum, geçen yaz Tarih'i verdim, Kimya ise halen duruyor. Mezun olamayacağım Kimya'yı veremezsem. Alttan dersler ile birlikte zor da olsa bu sınıfı geçmeyi başardım.

    10. Sınıf beni bekliyordu, bölüm seçimi, MF zaten benim için bir hayaldi, benim canım hangi işi yapmak istiyordu ki zaten ona göre ders seçecektim. TS Seçsem, inançsız bir sosyalist olarak, o ortamda sabah akşam dayak yerdim, en mantıklısı TM(Eşit Ağırlık) seçtim. 9. Sınıfta olduğu gibi bu sınıfta da yeterince tepki gördüm, yeterince dışlandım, anti-militarist, sosyalist, dinsiz vs. olduğum konuları açıldığında. Gerçi işin garibi, insanlar beni bunlarla suçladığında dahi, ben Din Kültürü sınavlarında 85-90 alıyorken, kendileri utanmadan kopya çekip zayıf almaktaydılar. Bir iki arkadaş edindim kendime, insan olarak gördüklerimden. İşin garibi, nasıl olduğunu anlamasam da okulda popüler biriyim, açıkçası tipim biraz ortalamanın üstünde ve okulda yakışıklı çocuk zaten yok, kızlar sürekli çıkma teklifi ediyor, ben gerek bunun eziyetten öte olmayacağını düşündüğümden gerek ise bir ilişkiyi sürdürüp, maddi olarak da destekleyecek konumda olmadığımdan hiç bir kızla beraber olamıyordum. Zaten genelde kafa yapıma uyan ve beni mutlu edecek kızlarla karşılaşmıyordum. Dolayısı ile bunu boşverdim, tanışmak isteyen insanlarla da tanışmadım, ne kadar çok insan o kadar çok eziyet mantığındaydım, 10. sınıfta deli gibi kendimi zorladım, 44'ler ile baraj ders olan Dil ve Anlatım'dan geçtim, devamsızlığımı 15 seviyesinde tuttum, bir keresinde Matematik'ten 10 bile aldım, sonuç olarak Matematik ve Geometri 0 gelirken, kalan derslerin ortalaması ile, ortalama ile zayıfsız geçtim ve bu seneyi de tamamladık.

    Ömrüm boyunca yediğim dayaklardan sonra artık, bakkala gittiğimde dahi acaba bana yumruk atar mı diye korkak bir havaya bürünüyorum.

    Şu anda 11. Sınıftayım, şimdiden zayıflarım var ve sınıf geçmem kolay görünmüyor. Zekam, tahtada yazan Matematik ve Geometri sorularını defterime geçirmeme dahi yetmiyor, zaten defter tutamıyorum, devamsızlık olmasın diye uykusuz gidip yanlışlıkla uyuduğum derslerde işittiğim azarlardan dolayı günlerce ağlayabiliyorum. İnsanların bu denli bencil, ikiyüzlü, yalancı, içten pazarlıklı, ve bu sistemin bir aşığı olması, bu sistemin ise bu kadar bozuk olmasına rağmen etten ordularla korunması beni çıldırtıyor. Ben kesinlikle yarınımdan umutsuzum, diyelim liseyi zar zor bitirdim, 5-6 senede mezun oldum, önümde ne var? Lise mezunu, tembel, bunalımlı, psikolojik sorunları olan bir genç olarak? Üniversiteyi kazanabilecek miyim? Elbette hayır, ne yaparsam yapayım beceremem. Karnımı nasıl doyuracağım? Aileme yük mü olacağım hep, onlar benim hakkımda ne düşünüyordur acaba? Diyelim üniversiteyi kazandım, çalışmazsam olmaz, her şeyimi aileme karşılatamam, ama çalışmayı da beceremem ki? Diyelim üniversiteyi bitirdim, inançlarım yüzünden bir köşede bıçaklanmayacağım ne mümkün? Diyelim iş bulamadım, diyelim iş buldum ama yıllarca nasıl çalışacağım, diyelim çalıştım, bunca sağlık sorunu ile emekli olana dek çalışabilecek miyim, yoksa çalışarak mı ölmek zorunda kalacağım? Ya bir aile kurarsam, o aileyi nasıl geçindireceğim, ben çocuklarıma iyi bakarım ama ya onları mutlu edemezsem, ya benim olduğum gibi başarısız, sorunlu bireyler olurlarsa? Ben neden başarılı olamıyorum, ben ölmeli miyim, benim için hiç bir çıkış noktası yok mu, bu denli mi değersizim?

    Kusura bakmayın, şu an çok az alkollüyüm, cümlelerimi tam toparlayamamış olabilirim, sadece içimi dökmek istedim, kendimi anlatabilecek hiç kimsem yok, anlatsam da çözüm yolu yok benim için. Sadece saat 2:50 olmuş, bu saatte uyumak yerine bunu yazabilecek durumdaysam, erinmeden şunu yazdıysam, umarım gerçekten çıldırmak üzere olduğumu anlarsınız. Benim için tek çare, yaşamaktan vazgeçmek mi? Beni bekleyen güzel hiç bir şey yok. Özet falan geçemem, okuyup okumamak sizin elinizde, birisi arama motorlarından bu konuyu bulup, bir paragrafını dahi okusa benim hoşuma gider. Bilmiyorum, belki de ergenlik sorunlarıdır bunlar, ancak, 21 yaşında mı düzelecek derslerim? Ne önemi var o yaşta düzelen dersin?

    Ben şu an çok saçmalamış da olabilirim, imla hatası da yapmış olabilirim, sadece çok çaresiz, başarısız, beceriksiz, umutsuz bir insan olarak hayatımı, eksik dahi, yanlış dahi olsa, dilimin döndüğü kadar anlatmak istedim. Kendimi öyle değersiz, öyle önemsiz hissediyorum ki... Ölecek olsam ya da ötanazi şansım olsa yaşamak gerçekten istemem. Bunları neden anlattım, nasıl bitireceğim, ben ne yaptım, ben ne yapıyorum hiç bir şeyi bilmiyorum, gerçekten kendimi öyle kötü hissediyorum ki, tamamen dibe batmış, dibin de dibine batmış gibi... Tamamen...





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-3C8697718 -- 19 Aralık 2011; 3:11:27 >







  • az çok okudum (bazı yerleri atlayarak )

    Allah yardımcın olsun ümidini bitirme dicemde benim durumumda sende pek farksız deği(gelecek düşüncesi iş yaşam vb)
  • Tamamını okudum yazdıklarının. Bu yazıyı yazan kişi sensen, bahsettiğin gibi gerizekalı biri olduğuna inanmıyorum. Eğer gerizekalıyım diye inat ediyorsan hala, bu yazıyı kim yazdı derim. Bunlar birçok insanın yaşayabileceği şeyler. Senin yaşın kaç ki kendini dibe batmış addediyorsun?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: huseyinss

    Tamamını okudum yazdıklarının. Bu yazıyı yazan kişi sensen, bahsettiğin gibi gerizekalı biri olduğuna inanmıyorum. Eğer gerizekalıyım diye inat ediyorsan hala, bu yazıyı kim yazdı derim. Bunlar birçok insanın yaşayabileceği şeyler. Senin yaşın kaç ki kendini dibe batmış addediyorsun?

    Aynen.
    Bu yazdığın yazıda ben bir hata bulamadım paragraf nedir biliyorsun en azından bu şekilde DH'deki çoğu kişiden dikkatli ve elverişli birisin diyebilirim.
    Etrafındaki olan şeyleri çözümleyecek ve aktaracak zekan'da var. Olmasa bu yazıyı nasıl yazdın derim.
    Bence hobi olarak yazmayı deneyebilirsin. Amatör yazarlık hobisi edin olmadı DH'de paylaş yazılarını.

    Bence gayret edersen yazarlıkta ilerleyebilirsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: huseyinss

    Tamamını okudum yazdıklarının. Bu yazıyı yazan kişi sensen, bahsettiğin gibi gerizekalı biri olduğuna inanmıyorum. Eğer gerizekalıyım diye inat ediyorsan hala, bu yazıyı kim yazdı derim. Bunlar birçok insanın yaşayabileceği şeyler. Senin yaşın kaç ki kendini dibe batmış addediyorsun?

    Tamamını okuduğunuz için teşekkür ederim, içinizden bana küfrederek okuduysanız dahi, bu beni biraz bile olsa mutlu ediyor. Ben gerizekalıyım, yoksa onlarca milyon insanın başarılı olduğu şeylerde başarısız olmamın başka açıklaması olamaz. Bu yazıda hiç aman aman bir olay yok sıradan bir insanın anlatabileceği kadar anlattım, anlatmayı beceremediğim de pek çok şey var. Doğru, yaşım henüz düzeltmeye fırsatı var gibi görülebiliyor ancak, ben artık düzelip uyum sağlayıp başarılı olamayacak hale geldiğime inanıyorum. Henüz lise bile bitmedi, hayatta tercihlerini yapıp istediğin yönde ilerlersin diye düşünüyor olabilirsiniz ama, benim tercih yapma şansım bile olmayacak. Karnımı doyurabildiğime şükredeceğim gibi geliyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Anonymous

    quote:

    Orijinalden alıntı: huseyinss

    Tamamını okudum yazdıklarının. Bu yazıyı yazan kişi sensen, bahsettiğin gibi gerizekalı biri olduğuna inanmıyorum. Eğer gerizekalıyım diye inat ediyorsan hala, bu yazıyı kim yazdı derim. Bunlar birçok insanın yaşayabileceği şeyler. Senin yaşın kaç ki kendini dibe batmış addediyorsun?

    Tamamını okuduğunuz için teşekkür ederim, içinizden bana küfrederek okuduysanız dahi, bu beni biraz bile olsa mutlu ediyor. Ben gerizekalıyım, yoksa onlarca milyon insanın başarılı olduğu şeylerde başarısız olmamın başka açıklaması olamaz. Bu yazıda hiç aman aman bir olay yok sıradan bir insanın anlatabileceği kadar anlattım, anlatmayı beceremediğim de pek çok şey var. Doğru, yaşım henüz düzeltmeye fırsatı var gibi görülebiliyor ancak, ben artık düzelip uyum sağlayıp başarılı olamayacak hale geldiğime inanıyorum. Henüz lise bile bitmedi, hayatta tercihlerini yapıp istediğin yönde ilerlersin diye düşünüyor olabilirsiniz ama, benim tercih yapma şansım bile olmayacak. Karnımı doyurabildiğime şükredeceğim gibi geliyor.

    Küfrederek okumadım tabiki, küfredeceğim birinin yazısını neden okuyayım ki? İnsan mucizevi bir varlık unutma. Neye inanırsa ona göre yaşar, neye inanırsa onu başarır imkansızlıklar içinde bile. İnandığı şey doğru da olsa yanlış da olsa.

    Düzeltme: Ekleme
    Milyonlarca insanın başardığı ama senin başaramadığın şeyleri düşünüyorsun madem. Bir de şu yazdığın yazıyı düşün. En basitinden bu forumda senden büyük yüzlerce insanın yazamayacağı bir yazı yazabilmişsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi huseyinss -- 19 Aralık 2011; 3:38:03 >




  • valla aralıksız hepsini okudum.harbiden üzüldüm ama Allah yardımcın olsun inşallah hayat sanada güler demekten başka birşey gelmez elimden.bu sıralar bu tarz dert konuları çoğaldı gençlik harbiden kötüye gidiyor.:S
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Arkadaşım yarına kadar intihar filan etmezsen güzel bir cevap yazacağım, çok içmemeni öneriyorum, iyi geceler.
  • 95 doğumlusun 16 yaşındasın şu yazdığın yazıya bak yalan söyleme ihtimalini geçiyorum bir iki konuşayım gideyim

    Şuanda durumun içinde olduğun için dışarıdan bakamıyorsun paranoyaların düşüncelerin neyin ne kadar sağlıklı olduğunu o yaşlarda farketmen zor derslerine odaklan mutlu olmaya çalış sınıfta kalmak falan bilmiyorum hiç kaldınmı tam okuyamadım bunlar problem değil bir yıl kalırsın sonra yola devam edersin

    Dediğim gibi kendi durumuna dışardan bakmaya çalış
  • ben de tamamen okudum.üzülme her şey düzelir.Duaya sığınsan iyi olur.Şöyle bir söz de var insanı üzen köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağardı.bu atasözü insanı çaresizliğe itse de ALLAH a inan ALLAH a yalvar.Çünkü bu Dünya tek başına yaratılmamıştır.
    Buradaki bazı sıkıntılar var.
    1.si senin kaderin.
    2.si her ailenin düşünmeden taşınmadan onların geleceğinin ne olduğunu bilmeden çocuk yapması.
    3.sü ailenin babanın ilerde çocuğunun geleceğini düşünmemesi.düşünmediği için çocuk yapmış.saldım çayıra mevlam kayıra misali.

    SONUÇ OLARAK: Ben de senin durumdayım.Yaşım 27.Aile kurumundan soğudum.Ama bunca olumsuz tabloya rağmen insanlar sonunu kötü olduğunu bile bile bir marifetmiş gibi çoğalıyorlar.Emin ol ki sen dahil ve açından ölen bir çok kişi bunca olumsuzluğa rağmen çoğalacaklar.

    Eğer elimden gelen bir şey olursa sana her zaman yardımcı olmaya çalışırım.Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek isterim yeter ki işin içinde kalleşlik olmasın.İyi insana canım feda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi syrialin -- 19 Aralık 2011; 3:49:49 >




  • Öğretmenlere giydirmişsin de sen hakkını vererek çalıştın mı?
  • Yazdığın yazıyı gecenin bu saatinde eksiksiz okudum. Genelde senin içine girmiş olduğun pisikoloji yaş ilerlesede hep baki kalıyor. Bence ne yap et sosyalliğini güçlendir önce.
  • Benimde yaşım 16 dostum nedense bir an sende kendimi gördüm. Fakat senin durumun biraz daha kötü sanırım sigara,esrar vs. kullanıyorsun. Bende haftada 1 sarhoş geziyorum.Abim Yıldız Teknik Üniversitesin'de Kimya bölümü okuyor.Lise hayatı boyunca hep başarılı oldu ve hala olmaya devam ediyor.Ben ise daha lise 1'den okuldan 2 kere atıldım , şimdi akşam lisesinde okuyorum.Dışarıya sadece pazar günleri çıkıyorum yani bi yerlere takılmaya falan gidiyorum zaten 1 tane arkadaşım var.Onun haricin de çoğu insan bana menfaatçi geliyor.Lise hayatım boyunca kendimi bilgisayara adadım yaşıtlarım kızlarla gezerken ben oturmuş level atlama derdindeydim.Toplasan 3-4 kız arkadaşım olmuştur ve övmek gibi de olmasın ama çok şükür bakılacak bir tipim var.Kızlar konuşmak istese de ben istemiyorum.Boş geldim boş gidiyorum sanki.Beni tamamlayan hiç bir şey yok hayatta sıkıcı , monoton bir hayat yaşıyorum.Şu 16 senedir gerçekten beni varlığıyla mutlu eden birileri olmadı. Ailem hariç.Çok şükür onlardan yana bir sorunum yok artık lise zamanları vardı ama geçtik o dönemleri.Şimdi yine boş yaşamaya devam ediyorum inan dünya umurum da değil.Ve bu gerçekten kötü bir şey insanlar artık bana o kadar sahte geliyor ki soğuk davranmaktan başka bir şey elimden gelmiyor.Hani bir şeye ihtiyacım olsa " şu kişi bana yardım edebilir " diyemiyorum.

    Dostumla kader deyip geçiyoruz ve fondip.




  • Moral bozuklukları ve hayatı sorgulamaya yogun sekilde başladığın bir yastasin. Büyümenin doğal bir süreci bu hissettiklerin. Sakın aklidan gecen kendine zarar verme gibi seyleri yapmaya kalkma. Sahip olduklarına şükret. Şişman olmadigin icin, anne-baban hayatta olduğu icin, karnini doyurmak icin para kazanmak zorunda olmadigin icin, ve daha binlerce şey icin şükret ve daha iyisi icin elinden geldigini düşündüğünün az daha üstünde caba sarfet.
    Bak yıllar önce senin yasında iken ben intetnette icini dokenilecegim bir yeri birak intenet erişimi bile yoktu. Sen sanslisin, buna şükret o kadar cok şey var ki.. Sev kendini kardesim. Daha ne diyim..
  • Uzuldum.aslinda hepimiz az cok senin durumundayiz.
  • Yazdıklarım uzun gelebilir istersen oku

    Yanlış anlama ama seninle aşağı yukarı aynı durumdayız ben 21 yaşındayım liseden mezun olmak için resmen yırtındım. (okul bittikten sonra 2. yılın yazında
    sınavları verdim ve mezun oldum.)

    Hayata bakış açım, siyasi düşüncem, inançsızlığım seninle aynı.
    Ben sayısalı seçtim inat ettim.

    Dayak yemedim. Beni, siyasi düşüncemi sevmeseler bile bana karşı şiddet kullanmaya kalkmadılar, kalkamadılar. Hep kendimden emin durdum okulda, sokakta kendimi ezdirmedim. Siyasi sohbetlerde altta kalmadım sürekli kitap okudum, tarihi araştırdım. Gösterileni değil saklananı araştırdım. Bana saygı duydular demek istemiyorum ama bu durumu anlatmanın başka bir yolu yok. Adamların reyis yada liderleri beni sevmeseler bile bana karşı hep temkinli oldular, onlarla çok sohbet edip çay, kahve içtim. Beni vazgeçirmek için çok çabaladılar. Bana takılanların siyasi görüşlerini değiştiremesemde bakış açılarını değiştirmeye çalıştığım ve bunu bazen başardığım için belki. [Arkamdan konuşmaya devam et. "Çünkü karşıma çıkacak kadar büyük değilsin" .]

    Senin sorunun ne biliyormusun derslerde başarısızlık, arkadaş edinememek değil. Senin sorunun kendine güvensizlik.
    Yere eğilirsen başka birini kaldırmak için eğil, Batmak için değil! seni batıran senden başkası değil.
    Kendine güvenin kalmamış.
    Hiç tanımadığın birisiyle gerçek anlamda kaç kere sohbet ettin.
    Kaç kez birisi için onun haberi olmadan ona yardım ettin.
    Sabah uyandığında en son ne zaman kendinden emindin.

    Sana bir şey söleyim mi sen sosyalist filan değilsin. Sosyalizm mücadele ister. Tyler Durden'in deyimiyle "bütün umutlarını kaybedince özgür olursun" demek değildir. Sosyalizm mücadele etmek umudunu hiç kaybetmemektir.

    Hayatta bazı şeyleri kaybetmen gerekir, kaybettikçe kazanmayı öğrenirsin. Depresif tavırlarla bir şey kazanamazsın.
    Ruhen çok kötü durumda olabilirsin ama insanlara her zaman iyi gözükmelisin ki seni aralarına almayı düşünmektense senin yanında olmayı düşünsünler. Bu tavırlarla bataktayımla hiçbir şey kazanamazsın.
    Sosyalist değilsin. İnançsızsın sadece İNANÇSIZ..

    edit: "Savaşan kaybedebilir, Savaşmayan çoktan kaybetmiştir."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LucidEresbos -- 19 Aralık 2011; 4:17:52 >




  • Tamamını okudum ve biraz kendimi gördüm sende


    Ben yaşça büyüğüm senden ama senin yaşlarındayken bazı konularda aşağı yukarı aynı şeyleri yaşadım..İlkokul 1'i Kadıköy'de bir okulda okudum ve daha ilk gün öğretmen bizi tahtaya çıkartıp şarkı söyletmek istediğinde bağıra çağıra üstüne atladım "istemiyorum" diye ve okuldan eve kaçtım,yeri geldi bacak kadar çocuk halimle müdürden dayak yedim yok yere..

    Daha sonra taşındık Kadıköy'den taa İstanbul'un Kocaeli sınırına,öyle ki geldiğimiz bu yeni yer ilçe bile değildi henüz (sene 1987) Burada bir okula yazıldım ve ortaokul 2'nin sonuna kadar burada okudum (tam 6 sene) Sınıf kalabalık,okul eve uzak ve şimdiki gibi servis yok o çocuk halimle ve sırtımda boyum kadar çantayla hergün okula yürürdüm..

    Daha sonra buradan da taşındık aynı ilçe içinde başka bir yere (oturduğumuz yer 1992'de ilçe oldu) ve ortaokulu bitirecek yani son sınıfı okuyacağım bir okula kaydoldum (sene 1994) Ülkede terörün azıttığı yıllardı ve teröre teröriste hayranlık duyan bir grup it kopuğun içinde yeni gelen bir öğrenci olarak 1 yıl okumam gerekliydi..Sınıfta öğretmeni tehdit eden mi dersin o yaşta "ben solcuyum komünistim" diye sınıfta tahtaya-duvara orak çekiç çizen "çocuklar" mı dersin yoksa 1 mayısta dersten kaçıp gösterilere giden mi dersin..Ne ararsan vardı yani..O güne kadar teşekkürden aşağısını almayan ben tepetaklak oldum ve ilk defa zayıfım vardı karnemde..Kurul kararıyla mezun oldum ve meslek lisesi sınavına girdim..

    Şans bu ya sınav sonuç kağıdım kayboldu postada ve yenisini almak için Ankara'ya gitmek gerekliydi..Babam gidip alıp geldi bu kağıdı ama bu seferde kontenjan bahanesiyle bir türlü kaydetmediler beni..Komşumuz olan ve sınavda yanlış hatırlamıyorsam 90 puan alan (o puanla asla kayıt olamazdınız) kız elektronik bölümüne girerken ben 110 küsur puanla elektrik bölümünü yedek listeden zar zor girebildim..Sonradan anladık ki okul idaresi koyu bir cemaat taraftarı ve hatta okul kaydım sırasında bu yönde bazı istekler sıraladılar işimizi halletmek için..İlk yılı bitirince teknik liseye geçmek için ortalamam tuttuğu halde yine araya birilerini koymak zorunda kalarak teknik lise elektrik öğrencisi olarak 2'den devam ettim ama derslerim asla süper olmadı daha doğrusu olamadı..O kadar çok kez "cemaat evlerine gitme..falanca gazeteye veya dergiye abone olma..filanca partiye kayıt olma" baskısı yedim ki okuldan soğudum ve 4 zayıfla son sınıfta kalarak ilişiğim kesilecekken yapılan kurtarma sınavında bir hocadan "para karşılığı" ders alarak (!) okulu bitirdim..

    Meslek liseli olmanın dezavantajıyla hiçbiryeri kazanamadım tabi ve açıköğretime kaydoldum,aynı zamanda çalışmaya da başladım.. Fakat gel gör ki hem iş hem uzaktan eğitim çok zor yürüyordu ve okul 1 sene uzadı..Bütünlemelerde dersimi vererek 5 yılda mezun oldum ve askere gittim kısa dönem olarak..

    Asker dönüşü bir akrabamın da araya girmesiyle bankada işe girdim ve ilk 1-1.5 yılım çok zor geçti..Çünkü büyük kurumsal bir yerde işe girince alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor ve o güne kadar hiç karşılaşmadığınız bir sorumluluğu size yüklüyorlar yani hayatla tanışıyorsunuz..Hata yaparsanız bütünleme sınavı yok,kurul da yok hiçbir kaçış yolunuz yok ve üstelik o ilk 1 yıllık süreçteki yöneticim de şu an yolda görsem selam vermeyeceğim türden nefret ettiğim biriydi..Ne çoraplar ördü başıma ama o dönemde açıldı gözüm..Dik durmayı,sesimi yükseltmeyi,haklıyken haklıyım demeyi öğrendim..Tabi bunu yaparken politik davranmayı,aklınızı kullanmayı iş hayatının inceliklerini öğreniyorsunuz aslında..Kriz döneminde işimi kaybetmedim çok şükür hatta daha da sağlam bir konuma geldim ve hala aynı yerde devam ediyorum..

    Özel hayatımı ise şöyle tarif edeyim ; 5 maçlık bir iddaa kuponu yaparsın da maçların hiçbiri tutmaz ya işte aynen böyle benimki de ama gönül işi kısmet işi biraz,fazla da zorlamamak lazım



    Şimdi ben bu kadar ıvır zıvır şeyi neden yazdım ve gereksiz bir kalabalığa neden oldum senin konunda ??


    Çünkü herkesin hayatında biraz senden var veya anlattıklarıma bakarsak biraz benden..Kimsenin hayatı kusursuz,mükemmel değil..Hiçbirimiz hayalini kurduğumuz şeye sahip olamıyoruz..E istediğimiz olmuyor veya bugüne kadar olmadı diye bundan sonra da olmayacak demek değil..Şu yukarıda yazdıklarıma baktım da hayat ne kadar kısaymış meğer ve ben ne kadar gereksiz debelenmelerle geçirmişim..Bugünkü aklım olsa veya şu an senin yaşında olsam emin ol hayatımı bambaşka yaşardım..Kaldı ki sen yazdıklarına bakılırsa aklı başında neyin ne olduğunu bilen bir gençsin ve herşeyi değiştirebilecek kadar yolun başındasın daha..

    Pes edeceğine veya en baştan "şu şöyle olduysa eminim buda böyle olacak" diye tahminler yürüteceğine,doğmamış çocuğa don biçeceğine biraz akışına bırak hayatı..Sözelin iyi madem bu yönde bir bölüm için hazırlan ve emin ol yapabilirsin kazanabilirsin,hastanade bazen öyle doktorlar görüyorum ki "bu ahmak tıp bitirdiyse ben harcanmışım" diyorum kendime..Sen 16 yıllık hayatında belki 30 senede yaşayacağın şeyleri yaşamış ve olgunlaşmışsın..Tüm bu olanları kahredilecek şeyler değilde sana yol gösterecek tecrübeler olarak gör ve hayata asıl..Üniversite ile birlikte göreceksin ki herşey bambaşka olacak..




  • Sen gerizekalıysan ben neyim acaba. Belli ki potansiyelin var. Senin için kötü bir başlangıç olmuş. Yaşadıkların seni oldgunlaştırmış. Bunları atlatabilecek kapasitedesin.
  • Geçecek dostum 3-5 sene sonra emin ol. Bak ailen iyi kötü eğitimin için uğraşmış, özel okullarda okutmuş. Ben varoşun ortasında büyüdüm, ilkokulda 60 kişilik sınıftaydım, en güzel ortamı da gördüm, en kötüsünü de. Hepsi bir tecrübedir ama hiç ölmeyi düşünmedim.

    16 yaşındayım diyorsun, sarhoşum öyle yazıyorum diyorsun. Ne gereği var bunların, 16 yaşında bir insan ne kadar dibe batabilir ki zaten? Gelirsin 30-40 yaşına o zaman dersin bunları. Hiçbir şey için de geç değildir, sızlanmak yerine uğraşmayı dene. Terapi yardımı alabilirsin hatta ilgilenirsen ulaş sana isim tavsiye ederim, faydası olur. Hiçbirimizin hayatı mükemmel değil, ben de dümdüz ot gibi yaşıyorum ama intihar falan korkaklıktır.

    Hayat mücadele demektir, mücadeleden zevk al. Tavsiyem budur.
  • ilk ihtiyacin olan sey sosyallesmek, dusuncelerini paylasabilecegin, sirtini yaslayabilecegin, canin sikilinca disari cikip beraber gezip hava alabilecegin, guvenebilecegin 1-2 dost lazim sana.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.