Şimdi Ara

Rijkaard diye biri vardı, hayranları vardı, ne oldu onlara?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
103
Cevap
1
Favori
2.904
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Durup dururken aklıma geldi şimdi.



  • Sabahın köründe annesinin bile aklına gelmez, senin nerden aklına geldi?
  • Başarı onunla gelmeyecekmiydi
  • Rijkaard'ı savunduğumdan değilde şuan orta sahada Barış Mustafa Ayhan defansta da servet neill hakan balta olsaydı sence durumumuz ne olurdu?
  • Savunmuyorum belki ama seviyorum rijkaardı
  • Burdayım.
  • Söyle
  • Şu anki kadro elinde olsaydı bence harikalar yaratabilirdi
  • burdayım gardaşş bir problem mi var?
  • Frank Rijkaard için daha uygun şartlar hazırlanabilirdi ve hazırlanmalıydı. Geleceği planlama, sistemi öğretme vazifeleri Rijkaard'ın omuzlarındayken, o'nu ve bu hareketi "kurtlar sofrasında kuzu" durumuna düşürmeyecek, Türkiye şartlarında günü kotarabilme işini yapabilecek kadar Türkiye'yi bilen, ama aynı zamanda genel hareket planına taviz niteliğinde darbe vurmayacak kadar uyumlu bir mekanizma oluşturulmalıydı. Misalen; Rijkaard Barış'a yerini kaybetmemeyi öğretmeye çalışırken, bir sonraki maçta Necati tehlikesine karşı çözümler bulabilecek bir sistem yaratmalıydık. Bunu en azından ilk sezon için yapmalıydık ama olmadı.

    Bunlar kulübün futbol şubesinin idare anlayışıyla alakalı olsa da; bu noktada Rijkaard'ı da pür-i pak ilan edemem. Etiketini daha güçlü kullanmalıydı, saha dışına da hakim olabilmeliydi. Medyayı en azından kanalize etmeyi başarabilmeliydi. Ama adamın bu yapıda bir adam olmadığı zaten çok bilinmeyen bir konu değildi ki; biraz daha şark dokuları taşıyan, agresif bir Neeskens'in Rijkaard'ın ekibinde bulunması da Rijkaard'ın bu zaaflarını giderme açısından değerlendirilebilir.

    Frank Rijkaard yapmaya çalıştığımız iş için uygun adam mıydı? Evet, o uygundu. Uygun olmayan bizdik, futbol şubesinin idare zihniyetiydi. Ve bu anlamda değişmeyi göze alabilseydik, kalıcı çözümler üretmeyi başarabilip, Rijkaard'a o'na uygun şartları verebilseydik; Rijkaard'ın bu iş için ne kadar uygun olduğunu da görme fırsatımız olacaktı. Olmadı... Bizi değiştirmeyi başaramamasının sebebi bizim değişmeye ayak sürümemiz olmasına rağmen, o en son anda bile bir nebze değişmeden, kendisi gibi, beyefendice geldiği yerden beyefendice gitti...




  • Rijkaard diye biri yoktu adnan polat diye biri vardı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Crln

    Rijkaard'ı savunduğumdan değilde şuan orta sahada Barış Mustafa Ayhan defansta da servet neill hakan balta olsaydı sence durumumuz ne olurdu?

    BAM diyerek ağır konuşmuşsun kardeş:):) bu üçlüyle okey bile oynayamazsın:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jardella

    Durup dururken aklıma geldi şimdi.

    Senin gibiler yüzünden ; Del Bosque , Aragones , Löw , Shuster , Rijkaard , Hiddink gibi adamlar harcandı. Sabri , Ayhan , Mustafa Sarpla ne başarısı bekliyorsun ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: smyrna

    Frank Rijkaard için daha uygun şartlar hazırlanabilirdi ve hazırlanmalıydı. Geleceği planlama, sistemi öğretme vazifeleri Rijkaard'ın omuzlarındayken, o'nu ve bu hareketi "kurtlar sofrasında kuzu" durumuna düşürmeyecek, Türkiye şartlarında günü kotarabilme işini yapabilecek kadar Türkiye'yi bilen, ama aynı zamanda genel hareket planına taviz niteliğinde darbe vurmayacak kadar uyumlu bir mekanizma oluşturulmalıydı. Misalen; Rijkaard Barış'a yerini kaybetmemeyi öğretmeye çalışırken, bir sonraki maçta Necati tehlikesine karşı çözümler bulabilecek bir sistem yaratmalıydık. Bunu en azından ilk sezon için yapmalıydık ama olmadı.

    Bunlar kulübün futbol şubesinin idare anlayışıyla alakalı olsa da; bu noktada Rijkaard'ı da pür-i pak ilan edemem. Etiketini daha güçlü kullanmalıydı, saha dışına da hakim olabilmeliydi. Medyayı en azından kanalize etmeyi başarabilmeliydi. Ama adamın bu yapıda bir adam olmadığı zaten çok bilinmeyen bir konu değildi ki; biraz daha şark dokuları taşıyan, agresif bir Neeskens'in Rijkaard'ın ekibinde bulunması da Rijkaard'ın bu zaaflarını giderme açısından değerlendirilebilir.

    Frank Rijkaard yapmaya çalıştığımız iş için uygun adam mıydı? Evet, o uygundu. Uygun olmayan bizdik, futbol şubesinin idare zihniyetiydi. Ve bu anlamda değişmeyi göze alabilseydik, kalıcı çözümler üretmeyi başarabilip, Rijkaard'a o'na uygun şartları verebilseydik; Rijkaard'ın bu iş için ne kadar uygun olduğunu da görme fırsatımız olacaktı. Olmadı... Bizi değiştirmeyi başaramamasının sebebi bizim değişmeye ayak sürümemiz olmasına rağmen, o en son anda bile bir nebze değişmeden, kendisi gibi, beyefendice geldiği yerden beyefendice gitti...

    Çok güzel yazılmış.Bizim takıma morinho gelse ilk sene şampiyon olamasa taraftarlar ona bile laf eder.Bazı şeylerin değişmesinin zamanla olacağını anlayamıyoruz hala.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Silvérlight

    quote:

    Orijinalden alıntı: smyrna

    Frank Rijkaard için daha uygun şartlar hazırlanabilirdi ve hazırlanmalıydı. Geleceği planlama, sistemi öğretme vazifeleri Rijkaard'ın omuzlarındayken, o'nu ve bu hareketi "kurtlar sofrasında kuzu" durumuna düşürmeyecek, Türkiye şartlarında günü kotarabilme işini yapabilecek kadar Türkiye'yi bilen, ama aynı zamanda genel hareket planına taviz niteliğinde darbe vurmayacak kadar uyumlu bir mekanizma oluşturulmalıydı. Misalen; Rijkaard Barış'a yerini kaybetmemeyi öğretmeye çalışırken, bir sonraki maçta Necati tehlikesine karşı çözümler bulabilecek bir sistem yaratmalıydık. Bunu en azından ilk sezon için yapmalıydık ama olmadı.

    Bunlar kulübün futbol şubesinin idare anlayışıyla alakalı olsa da; bu noktada Rijkaard'ı da pür-i pak ilan edemem. Etiketini daha güçlü kullanmalıydı, saha dışına da hakim olabilmeliydi. Medyayı en azından kanalize etmeyi başarabilmeliydi. Ama adamın bu yapıda bir adam olmadığı zaten çok bilinmeyen bir konu değildi ki; biraz daha şark dokuları taşıyan, agresif bir Neeskens'in Rijkaard'ın ekibinde bulunması da Rijkaard'ın bu zaaflarını giderme açısından değerlendirilebilir.

    Frank Rijkaard yapmaya çalıştığımız iş için uygun adam mıydı? Evet, o uygundu. Uygun olmayan bizdik, futbol şubesinin idare zihniyetiydi. Ve bu anlamda değişmeyi göze alabilseydik, kalıcı çözümler üretmeyi başarabilip, Rijkaard'a o'na uygun şartları verebilseydik; Rijkaard'ın bu iş için ne kadar uygun olduğunu da görme fırsatımız olacaktı. Olmadı... Bizi değiştirmeyi başaramamasının sebebi bizim değişmeye ayak sürümemiz olmasına rağmen, o en son anda bile bir nebze değişmeden, kendisi gibi, beyefendice geldiği yerden beyefendice gitti...

    Çok güzel yazılmış.Bizim takıma morinho gelse ilk sene şampiyon olamasa taraftarlar ona bile laf eder.Bazı şeylerin değişmesinin zamanla olacağını anlayamıyoruz hala.

    + olaraktan Lucescu diye bir adam vardı kovuldu , yerine biri getirildi. Şampiyonlar ligi kadrosunu bozup , mali açıdan sıkıntıya girdiğimiz bir dönem vardı . Hatırlayana , anlayana , anlamak isteyene.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lanquaté


    quote:

    Orijinalden alıntı: jardella

    Durup dururken aklıma geldi şimdi.

    Senin gibiler yüzünden ; Del Bosque , Aragones , Löw , Shuster , Rijkaard , Hiddink gibi adamlar harcandı. Sabri , Ayhan , Mustafa Sarpla ne başarısı bekliyorsun ?

    +1905
  • Hikaye anlatmaya gerek yok sayılan isimlerin çoğu İstanbul'da rakı-balık-kebap hayatı yaşıyor takımlar umurlarında değil.Rejkard efendi takımı çalıştıracağına düğününü yaptı , Hiddink senede 5,6 defa Türkiye'ye geldi hepsi paraları cukkalayıp gittiler.Sarp Barış Ayhan'ı zorla mı oynattırdılar Rejkard'a , Elano vardı elinde niye oynatamadı?Semih,Emre Çolak veya onlar gibiler o zamanlarda yok muydu da her maç aynı kadroyla çıkıyordu?

    Bunlar tamamen yabancı hayranlığı ve kendi milletini küçük görme durumları , adamlar gelip yata yata 10milyon eurolar alıyor hala rejkard hiddink
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vaypcnet

    Hikaye anlatmaya gerek yok sayılan isimlerin çoğu İstanbul'da rakı-balık-kebap hayatı yaşıyor takımlar umurlarında değil.Rejkard efendi takımı çalıştıracağına düğününü yaptı , Hiddink senede 5,6 defa Türkiye'ye geldi hepsi paraları cukkalayıp gittiler.Sarp Barış Ayhan'ı zorla mı oynattırdılar Rejkard'a , Elano vardı elinde niye oynatamadı?Semih,Emre Çolak veya onlar gibiler o zamanlarda yok muydu da her maç aynı kadroyla çıkıyordu?

    Bunlar tamamen yabancı hayranlığı ve kendi milletini küçük görme durumları , adamlar gelip yata yata 10milyon eurolar alıyor hala rejkard hiddink

    Madem herşeye bir cevabın var Morunhio ve Andre Villas-Boas'ın durumunu neye bağlıyorsun , birisi Barcelona'yı kovalıyor , diğeri de yani Chelsea'ni durumu pek parlak değil.




  • Sizin izlerken orgazm olduğunuz Barcelona'nın kullandığı taktiğin mimarı Rijkaard'tır (4 defanslı sistem, 3 defansın mimarı Pep'tir).
  • Binlerce defa anlattık yine anlatayım , ben bahsi geçen antrenörleri bigisizlikle değil Türkiye'ye ve takımlarına saygı duymamakla , konsantre olmamakla , iyi çalışmamakla suçluyorum.Çalışırsın uğraşırsın olmaz olmaz sporun doğası bu biri kazanır diğeri kaybeder.Ama sen her maç Sarp'ı,Balta'yı,Servet'i,Ayhan'ı banko oynat sonra "takım kötü" de.Kötüyse oynatma arkadaş zorla mı?Her hafta aynı oyuncular aynı oyun aynı mağlubiyetler ve her hafta aynı açıklamalar.Bunlar hikaye adamlar paraları cukkaladı gitti bu kadar basit.

    Skibbe vardı bizde onun için de acilen kovulmalı demiştim özellikle 5 yediğimiz Kocaeli maçından sonra , onun sebebi yetersizliği idi (bir hoca 20. haftada yerine de sol arka oynayan oyuncu olmasına rağmen defansın solunda Mehmet Güven'i oynatıyorsa bu işi yapamıyordur) Rejkard,Hiddink,Aragones gibi adamları istememezin sebebi ise umursamazlıkları , daha nasıl anlatayım...




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.