Şimdi Ara

QUEEN DİNLEYEN VAR MI?? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
3.117
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • queen in bohemian rapsodi şarkısı 100 yılın gelmiş geçmiş en iyi parçası seçilmişti ve sonuna kadar da hak etmişti. rock'ın baba gruplarındandır çok büyük saygı duyarım...
  • tabiki nasıl dinlemem bence gelmiş geçmiş en müthiş ses.müthiş vokalist
    onun gibi sesi olan biri daha gelmez.hergün dinlerim ve hiç bıkmam bu adamın sesi harika.
    GOD SAVE THE QUEEN
  • kim unutabilirki yada kım bılmıyebılır kı QUEEN'i dimi...
  • FREDDIE MERCURY


    24 Kasım 1991'de, AIDS hastalığına yakalanan ve 45 yaşında yaşamını yitiren Queen'in kralı Freddie Mercury, neslinin en çok parıldayan rock yıldızıydı. AIDS'e yakalandığını öğrendiğinde tarih 6 Ağustos 1986 idi. Freddie; bu şok haberi, Queen'in Knebworth'de (İngiltere) 658. ve son konserini verdiği sırada izleyenlere duyurmuştu.
    Freddie Mercury, Farookh Bulsara adıyla 5 Eylül 1946'da Bomboy kökenli şehirli ailesinden Bomi & Jer Bulsara'nın oğlu olarak Zanibar (Tanzanya)'da dünyaya geldi. Genç Bulsara, geleneksel ve sıkıcı denebilecek yıllar geçirdi. Yaşamı 17 yaşında İngiltere'ye doğru uzanırken değişmeye başladı. Çok farklı şeyler oluyordu: O dönem Beatles patlamıştı, arkasından Rolling Stones geliyordu.
    Ealig'de Güzel Sanatlar okuluna gitti, Grafik bölümünden mezun oldu. Orada genç müzisyen Roger Taylor ile tanıştı. Onun sayesinde de Smile grubunda çalan gitarist Brian May'ı tanıma şansı buldu. John Deacon ile güçlendirilen Smile grubu Queen'e dönüştü ve Bulsara, Freddie Mercury adıyla tahtını hazırlamaya başladı.
    Genç grup, 1972'de kendi imkanları ile Londra stüdyolarından birine girdi ve ilk şarkısının kayıtlarına başladı. İlk albümleri "Queen" 1973'de çıktı. Bu ürünler "glam rock" tarzını David Bowie ve Ziggy Stardust'tan, T. Rex, Roxy Music ve Sparks'tan alıyordu.
    1974 çıkışlı ikinci albümleri "Queen II" eleştirileri olumluya çevirdi. Aynı yıl çıkan "Sheer Heart Attack" adlı bir diğer çalışmayla hit şarkılar da hissedilmeye başlamış oldu. "A Night At The Opera"'da yer alan "Bohemian Rhapsody" şarkısı ve basitçe video klip diye adlandırılamayacak yapıdaki görsel çalışmasıyla Queen altın düğmeye basmış oldu.
    1975'ten 1991'e 10 albüm hayat buldu. Queen, rock hiyerarşisinde sürekli tırmandı. Mercury, çizdiği karakter ve besteleriyle ilah olmayı hak etti. May ile "We Will Rock You", "We Are The Champions" (1977'den itibaren stadların en önemli şov öğesi oldu), Deacon ile "Another One Bites The Dust" (1980), Taylor ile "Radio Gaga" (1984)...
    Queen, 1985'te Wembley'de Live Aid'e hazırlandı ve Gotha rock'ının üyeleri o gün tarihin en iyi performansıyla karşılaştı. İronik ama Queen'in daha ileriki yıllarda çıkaracağı hitin adı da "The Show Must Go On" olacaktı. (1991)
    Mercury'nin ölümünden sonra, grup, sesizliğe büründü. 92'de grubun üç elemanı Wembley'de George Michael'i Mercury'nin yerine sayarak Wembley stadında ilk kez Queen şarkılarını seslendirdi. 1995'te de o güne kadar hiç yayınlanmamış "Made In Heaven" şarkısıyla Queen, en iyi şarkılarını içine alan bir albüm çıkardı. Bundan birkaç ay sonra May ve Taylor, Robbie Williams ile We Are The Champions'un yeni versiyonunu yaptılar.
    Freddie Mercury'nin yaşam hikayesinin anlatılacağı komedi müzikal de hazırlık aşamasında. Kısa bir süre sonra sahnelenme tarihinin açıklanacağı bekleniyor.
    Is this the real life
    Is this just fantasy
    Caught in a landslide
    No escape from reality



     QUEEN DİNLEYEN VAR MI??




  • Queen Symphony

    QUEEN...... 70’lere damgasını vuran, dünyanın gelmiş-geçmiş sayılı rock gruplarından biri.
    1973‘de ilk albümleri “Queen” ile müzik dünyasına adım atan İngiliz rock grubu, bugüne kadar milyonlarca plak satıp, haftalarca müzik listelerinden inmedi. Halen “Beatles” , “Stones” “Shadows” gibi efsanelerin bile kıramadığı liste rekorları var.
    Dünyadaki en kalabalık ( 131.000 kişi ) ilk Rock konseri rekoru “1981 Rio” onlara ait, yine dünyanın ticari amaçlı çekilen ilk video-klibi ( Bohemian Rhapsody ) onların.


    Türkiyede 10 binlerce hayranı olduğunu biliyorum, yine de müzikseverler QUEEN’i “Bohemian Rhapsody” , “Its a Kind Of Magic” , “Radio Ga-ga”, “Love Of My Life”, “Under Pressure” , ”Who Wants to live Forever” gibi liste parçaları ile tanırlar.
    Bunun yanısıra, müzikle hiç ilgisi olmayanların özellikle spor tutkunlarının çok iyi bildiği iki QUEEN parçası vardır. Biri; maçlarda ve spor karşılaşmalarında ritmik altyapısı ile herkesin alkışlarla tempo tuttuğu ”We Will Rock You” , diğeri ise artık şampiyon olan her takım ve ekip için çalınması bir gelenek haline dönüşen; “We are the Champions” parçası. ( öyle ki, Fransa futbol takımı şampiyon olduğu yıl, bu parça Fransa listelerinde tekrar zirveye çıkmıştı ! )






    1971 yılında; Brian MAY, Freddie MERCURY, John DEACON ve Roger TAYLOR tarafından kurulan topluluk, AIDS pençesinden kurtulamayarak 24 Kasım 1991’de aramızdan ayrılan Freddie’nin kaybını dolduramadı. ( zaten yeri doldurulacak biri değildi )
    Grup elemanlarından; Brian MAY ve Roger TAYLOR; QUEEN efsanesini yaşatmak adına çabalarını sürdürüyorlar ( ne hikmetse John DEACON ortalıkta yok ? ). QUEEN ile ilgili yazmak, satırbaşları ile bile bu derginin yıllık sayılarını doldurur, ancak konusu ve içeriği QUEEN olan ve bestecisi bir Türk ( evet TÜRK ! ) olan muhteşem bir klasik Senfoni’yi sizlerle paylaşmak gerek.
    TOLGA KAŞİF ( KASHIF ) ; Londra doğumlu bir Türk. Orkestra şefi ve bestecilik eğitimini Royal College of Music ve Bristol Universitesinde, tamamlamış. Sırası ile; Londra Flarmoni, Royal Flarmoni, Londra şehir Orkestrası ve 1992’de Ingiltere Ulusal Senfoni Orkestrası ile çalışmış. 1989 İstanbul Festivalinde Royal Flarmoni’yi yönetmiş. 1991 yılından beri, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramızın danışman şefliği’ni sürdürüyor.






    Tolga KASHIF, Ingiltere’de yaşıyor ve yukarıda saydığım orkestralara ek olarak, BBC Senfoni, BBC Scottish Symphony, English Chamber ve National Symphony orkestraları ile’de çalışıyor.
    Özel projelere imza atıyor, film müzikleri yapıp yönetiyor, David BOWIE, Elton JOHN, Bono, gibi ünlü müzisyenler ile ortak çalışmalar yapıyor.
    Veeeeee, bu başarılı ve ünlü orkestra şefi-besteci bir gün oturup, 25 yıldır fan’ı olduğu grubu için bir senfoni yazma zamanının geldiğini düşünüyor. Herhalde, yaptığı müzik ile klasik müziğe yatkın ama bir o kadar’da zor bir grup aransa akla gelen ilk isimlerden biridir QUEEN. Dünya Rock müzik tarihine “Operatic Rock” kavramını yerleştiren, bir anlamda “operatik-senfonik-rock” müzik yapan, tarzı klasik müzikle örtüşen ama zaman-zaman’da hard-rock motifleri taşıyan parçalar üretmiş bir Rock grubudur QUEEN.


    Yanlış anlaşılmasın. “QUEEN Symphony” bir senfonik-rock yorumu değil. Genelde ünlü Rock gruplarının eserleri ünlü senfoni orkestraları için yeniden aranje edilip seslendirilir, ana tema parçanın orjinalidir ve müzik aslına sadık olmak zorundadır. “Pink Floyd”, “Jethro Tull”, “Yes” gibi birçok ünlü grubun bu tür senfonik yorumlu albümleri diskografilerinde yer alır, hatta QUEEN’in bile Londra Senfoni Orkestrası ile böyle bir albümü vardır.
    Ancak ilk kez bir klasik müzik bestecisi, bir Rock grubu için oturup bir senfoni besteliyor.





    Tolga KASHIF, kendi deyimi ile “Bohemian Rhapsody” yi ilk duyduğu andan beri QUEEN hayranı. QUEEN için oluşturacağı “QUEEN Symphony” eseri için desteği “EMI”den aldıktan sonra kolları sıvıyor. 6 bölüm olarak tasarladığı senfoni’yi oluşturuyor. Tabii’ki bu bölümlerde QUEEN’in efsanevi parçalarından’da alıntılar yapıyor. Orkestra için ilk partisyonların düzenlenmesi, provalar, provalar..... ilk olarak CD’nin kayıdı yapılıyor. Sonuç muhteşem !






    Sonunda “QUEEN Senfoni” doğmuştur ve bir klasik müzik eseri olmasına rağmen, hakettiği ilgiyi QUEEN fanlarından’da görerek, QUEEN grubunun yeni albümü olarak benimsenmiştir.


    Artık, bu muhteşem senfoni’nin Dünya ile tanışmasının zamanı gelmiştir. Tarih: 6 Kasım 2002, Çarşamba. Yer: Royal Festival Hall, Londra. Tolga KASHIF’in yönettiği “Royal Flarmoni Orkestrası”nda solistler ; John LENEHAN (piyano) , Nicola LOUD (keman) ve Tim GILL (cello). Orkestraya eşlik eden “Crouch End Festival” Korosunu David TEMPLE, “Finchley Cocuk” Korosunu Grace ROSSITER yönetiyor.
    Sahne’nin görünümü muhteşem. Kocaman sahnede adım atacak yer yok, her yer müzisyen ve çalgı dolu. Salon ise aynı şekilde dopdolu, çok genç QUEEN fan’larından “ak saçlı” olanlarına kadar 7’den 70’e herkes orada. Konser, 10 dakikalık 1. bölümün Adagio açılışı ile başlıyor. Bitime doğru Allegro ile canlanan bölüm muhteşem bir koro eşliğinde sonlanıyor ( daha ilk bölümden senfoni’nin muhteşemliğini belli oluyor ). Bu bölümde esinlenilen Queen parçaları: Radio Ga Ga , The Show Must Go On, One Vision, I Was Born To Love You . 2. bölüm Allegretto ile başlıyor, 7 dakikalık bu bölümde esinlenilen Queen parçaları ; Love Of My Life, Another One Bites The Dust, Killer Queen . 7 dakikalık 3. bölüm Adagio olarak başlıyor ve muhteşem bir keman solo ile sürüyor, bu bölümde esinlenilen Queen parçaları ; Who Wants To Live Forever, Save Me, Bohemian Rhapsody. Bisiklet zillerini anımsatan zil şıngırtılarıyla başlayan 9 dakikalık 4. bölümde esinlenilen Queen parçaları ; Bicycle Race, Save Me, Bohemian Rhapsody. Senfoni’nin en çılgın bölümü olan 5. bölüm Andante ile açılıyor, özellikle Bohemian Rhapsody’den We Will Rock You’ya Timpanilerin gümbür-gümbür geçişi tüyleri diken-diken ediyor. 13 dakikalık bu bölümde esinlenilen Queen parçaları; Bohemian Rhapsody, We Will Rock You, We Are The Champions. Who Wants To Live Forever Senfoni ve konser, 9 dakikalık 6. bölüm ile son buluyor. Andante açılışı ile başlayan bu final bölümünde esinlenilen Queen parçaları; We Are The Champions, Bohemian Rhapsody , Who Wants To Live Forever, ..........
    Yaklaşık 1 saat süren konserin sonu geliyor. Ne büyük bir müzik şöleni bu ? Alkışlar kesilmiyor. İzleyicilerin çoğunun gözleri dolu-dolu, parlıyor. Alkışlar Tolga KASHIF ve Müzisyenler için. Ancak kameralar bir görüntü yakalıyor. Bu projeye başından beri destek olan ve gala gecesine katılan QUEEN ekibinden Brian MAY ve Roger TAYLOR sahneye doğru ilerliyorlar.
    Roger ve Brian’ın kolunda yaşlı ufak-tefek bir kadın var, kim dersiniz ? Tabiiki Freddie’nin annesi “Jer BULSARA” ......... zorlukla yürüyebilen bu yaşlı kadın , Brian ve Roger ile birlikte sahnede Tolga’nın yanında yer alıyor ve onu kutluyor..........




    “QUEEN Symphony”nin müzikal tanımını ve Tolga’nın hissettiklerini herhalde en iyi QUEEN’in efsanevi gitarcısı Brian MAY’in şu sözleri anlatıyor;
    -“ Tchaikovsky – Holst ve Mussorgsky yaratıcılığı ile yola çıkan ufku geniş, cesur bir bestecinin QUEEN kataloğundaki parçaların atmosferi ve melodi zenginliği eşliğinde, muhteşem bir orkestra ve koroyu’da kullanarak oluşturduğu bu müzik QUEEN’in yeni albümüdür. Bu, çok anıtsal ve muhteşem bir albüm. Bu yapıt aynı zamanda, orkestra repertuarlarındaki ölümsüz bir eser olarak favoriler arasında yerini alacak. Hiç kimse, Tolga KASHIF’in bu eserde yarattığı gibi; tüm orkestradaki her rengi kullanma becerisini gösteremeyecektir. Tolga KASHIF; romantik geleneği canlı ve diri bir besteci ”







    “QUEEN Symphony DVD”si yanlızca QUEEN fanlarını değil, Klasik müzik sevenleri’de tatmin edecek müzik kalitesi ve tadında. QUEEN Symphony’nin 10 Haziran EFES konserini izleme şansınız yoksa, DVD’sini mutlaka edinmenizi tavsiye ederim.
    “QUEEN Symphony” DVD’sinin bazı teknik ayrıntılarını’da şu satırbaşları ile vereyim;
    “EMI Classics” kolleksiyonundan çıkan 2003 tarihli bu DVD’nin ülkemizde satılmaya başlanan kopyeleri; PAL sistem ve herhangi bir bölgesel-kod içermiyor. Estetik açıdan olağanüstü bir dışgörünüşe sahip ve toplam 136 dakika süreli bu DVD’de; 57 dakika süren konser canlı kayıdına ek olarak, konserden alınma fotoğrafları’da içeren, QUEEN üyelerine ait zengin bir fotoğraf albümü, Tolga KASHIF ile söyleşi ve ayrıca yine yaklaşık 1 saat süren Tolga KASHIF’in “QUEEN Symphony”yi oluşturduğu skeç’ler ( yanlızca ses olarak ) var.
    16:9 formatında, çok net ve canlı görüntü kalitesine sahip olan DVD’nin ses formatları’da “dts” ve StereoPCM. ( dts 5.1 ayırımı ve ses kalitesi olağanüstü, Home-Theatre sisteminizi denemek için muhteşem bir demo DVD’si ! )






    Türkiye’deki en eski ve gerçek QUEEN Fan’ı olan yakın arkadaşım “Oktay ŞAKTİMUR” sayesinde 1975’de tanıştığım QUEEN’in, bu DVD’sini ilk kez yine onun sayesinde, Mart ayı sonlarına doğru izledim. Bu muhteşem senfonik gösteriyi ve finalini üst-üste defalarca izledikten sonra, her finali defalarca gözlerimiz yaşlı ayakta alkışladık.....
    Hissettiklerimizi sevgili Tolga KASHIF ile paylaşmak istedik. Web sayfasından e-mail adresine ulaştık, önce Türkçe ve sonra İngilizce iki mesaj yolladık, 4 Nisan mesajımıza aynı gün yanıt verebilen sevgili KASHIF; işlerinin yoğunluğu nedeni ile yanıtını geciktirdiğini, Türkçesinin iyi olduğunu, Senfoni ve DVD ile ilgili görüşlerimizden çok duygulandığını belirterek, müjdeyi verdi :
    - “ aynı orkestra ile 10 Haziran’da İzmirde Queen Senfoni’yi seslendireceğiz, belki orada görüşürüz !” .....


    QUEEN fan’ları, klasik müzik düşkünleri; bu muhteşem müzik ziyafetini canlı olarak izlemek üzere 10 Haziran 2003’de İzmir “EFES Antik Tiyatro”da buluşalım, Tolga KASHIF’i kendi ülkesinde, hakettiği gibi doyasıya, ayakta alkışlayalım.




    Teşekkürler Tolga KASHIF







    bu bilgiler her zaman olduğu gibi alıntıdır
    cok güzel fotolar da vardı ama sevgili Bora ÇETİN abimiz bu fotoların alınmasının yasak olduğunu çünkü çekenlerden kendisinin satın aldığını belirtiyor. fotoları görmek isteyenler www.queenturkiye.comsitesini ziyaret edebilirler. ayrıca sitede queen turk fan club bulunuyor





  • aslında Queen gibi bir grup bu kadarcık bir yere sığdırılamaz ama sığdırdık bir kere.

    Queen Cover Grupları harıl harıl çalışıp bir çok Queen şarkısını bizler için yorumluyorlar. isteyenlerwww.queenzone.com adresinden bu parçaları indirebilir...

    Diğer Queen siteleri:

    www.queenonline.com -------------- Resmi Site
    www.miracle-online.nl -------------- dünyanın en iyi Queen Cober grubu Miracle ın resmi sitesi...
    www.innuendo.com ----------------- İtalyan Queen Cover grubu Innuendo nun resmi sitesi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi QueenManiac -- 1 Mayıs 2005, 22:53:41 >




  • QUEEN + PR Konseri Öyküsü !
    ( The Story Of Queen + PR Tour, in Turkish )

    Üyelerimizden "vedato" ( Vedat OZAN ), 5 Nisan 2005'de Milano'daki; QUEEN + PR Konseri'ni bizler için izledi ve yorumlarını bizlerle paylaştı. !

    İş nedeniyle Milano'ya indigimde, internette uzun süre kollayip henuz satisa cikmamis biletlerini sabirsizlikla bekledigim, ve ara verdigim bir yarim gun icinde tum yerlerin tukendigini gordugum QUEEN + Paul Rodgers konserine gidecegimi bilmiyordum.


    Otelin resepsiyonuna ulasitigim an resepsiyonist benden pasaportumu istediğinde, elimi cebime atmadan; " Ne yapin edin, bana yarin aksama bir bilet bulun " dedim. Elimdeki bavula ve bitkin halime bakan memur, gulumseyerek " tamam, bakariz " dedi.


    Ertesi sabah trene yetismek icin otelden çikarken adima bir zarf beni bekliyordu. İcinde, konser bilet vardi elbette. Ne yaptigim is aklimda oldu o gun, ne açlik, ne susuzluk. Geceyi zor ettim....


    Asago, Milano'nun oldukca disinda, metronun son duragindan sonra otobusle gidilen bir kasaba; Milano'daki kapali salon musabakalarinin gerceklestigi "Filaforum" isimli bir dev spor salonu ile meshur. Yaklastigimda, kapida uzun ve duzensiz kuyruklar, har bir yanda pitirak gibi bitivermis olan t-shirt saiticilari gordum. Hem biletli hem de bekleyen olmak, Akdeniz ulkelerine has bir ozellik sanirim. Konserlerin bir saat gec baslamasi da....


    Yerime oturmadan o hengamede bir adet " QUEEN + Paul Rodgres 2005 Tour " t-shirtunu zor satin aldim.


    Dik siralardan, tam sahneyi karsidan goren bir yerdeydim. Konseri baslatmak icin seyirciler alkisla " we will rock you " nun temposunu tuıtuyorlardi. 20;30'da baslayacak konser, 21:40'da, isiklarin kararmasi ile basladi.



    Dev mor perdenin arkasinda isiklar gorundu ve kayit cihazindan orta volumde bir sesle "eminem"den rap bir parca calmaya basladi. "ne oluyor ?" demeye kalmadan, parcanin son bolumune keskin ve tanidik bir gitar eslik etmeye basladi.... o kadar. Sonra gitar sustu !.......


    Eminem'in parcasi bitti. Salon tamamen karanliga gomuldu, perde birden kalkti, ayaginda beyaz sneaker'lari ile Brian May ortaya firladi ve " Tie your mother down "un riff'i ile yer ve gok birbirine karisti.
    Hadi, bir aklinizda canlandirsaniza bu girisi binlerce watt hoparlorden salonu gumburdetirken .....?

    Az sonra, ates bocekleri misali beyaz kucuk ekranlari ile binlerce "cep telefonu" karsidan, ustten ve arkadan vuran dev projektorler isigi altinda "Paul Rodgers"in o Bad Company'den hatirladigimiz vokali ile tanisti ve bu isitsel guzelligi gorsel olarak kayda gecirdi.
    Paul'un sesi, QUEEN muzigine uyuyordu. Bir Freddie olabilir miydi ? ....hayir ! Zaten boyle bir iddiasi olmadigi icin QUEEN + Paul Rodgers diye tanitiliyordu grup.
    Keske, bunun altini cizmek icin genel konser yapisi icinde oldukca eklektik duran bir kac "Bad co." sarkisini set list'e eklemeselerdi.

    Sonrasini hatirlamiyorum....... Zaten bu da iyi bir konser yazisi degil, cunku hatirlanamayan seyi yazmak iddiasi bos bir iddia. Sadece saatler sonra " Bohemian Rhapsody " basladiginda ve grubun arkasindaki perdeye Freddie'nin goruntuleri dusmeye basladiginda, ben de salondaki İtalyanlara uyarak gozyaslarimi koyverdigimi biliyorum........ " bis-mil-laaaah, we will not let you goooo! "


    Ne donuste cektigim izdirap, ne İtalyan sivesi ile İngilizce sarkilara eslik etmeye calisan seyirci umurumdaydi otele donerken.
    Sarhos gibi otelin yanibasindaki bara cokup, gibi'ligi ortadan kaldirip gercek sarhosluga kucuk bir selam vermek icin 25 dakikada dort adet birra morretti ictigimi, asansorde aklimda "tie your mother down" haykirarak odama kendimi zor attigimi hatirliyorum; bir de perde de siyah-beyaz Freddie'li QUEEN kadrosunun 70'lerde cekilmis ve birbirine eklenmis kisa filmlerini, Bohemian Rhapsody'nin o zamanki klibinde donemin yenilik sayilan birden fazla goruntunun birbiri etrafinda dondurulmesini.
    evet, only the good die young.......






    (Bunlarwww.queenturkiye.com sitesinden alıntıdır...)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi QueenManiac -- 2 Mayıs 2005, 20:07:19 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: QueenManiac

    babası da ne adammış yaw. oğluna gitar yapıo. bizde yokki böle babalar. bizimkiler anca elimize defter kitap tutuştursun.

     QUEEN DİNLEYEN VAR MI??




    BecominG QueeN Belgeseli'nde babasının değil Brian'ın ta kendisinin yaptığı vurgulanıyor gitarı!
    Hatta not düşülüyor;"O yaşta o dönemde Brian'ın yaptığı gitar gerçekten farklı ve mükemmeldi!
    Ayrı bir sesi vardı;farklı bir boyut açtı!" diye.Bi karışıklık olmasın diye şey ettirdim!




  • allah allah bunu bilmiyoduk teşekkürler
    quote:

    Orjinalden alıntı: TrumaNeo


    quote:

    Orjinalden alıntı: QueenManiac

    babası da ne adammış yaw. oğluna gitar yapıo. bizde yokki böle babalar. bizimkiler anca elimize defter kitap tutuştursun.

     QUEEN DİNLEYEN VAR MI??




    BecominG QueeN Belgeseli'nde babasının değil Brian'ın ta kendisinin yaptığı vurgulanıyor gitarı!
    Hatta not düşülüyor;"O yaşta o dönemde Brian'ın yaptığı gitar gerçekten farklı ve mükemmeldi!
    Ayrı bir sesi vardı;farklı bir boyut açtı!" diye.Bi karışıklık olmasın diye şey ettirdim!




  • topici kopyala-yapıştır platformuna çevirmişsiniz yav
  • şimdi kendimiz yazsak bir çok yanlışlar olucak. kopyala-yapıştır olmasının sebebi bu yani. yoksa bi yanlışlık olmasın

    Saygılarımla...




  • birşey daha. Brian May babsıyla beraber yapıyo sanırım gitarı. çünkü Brian May ile yapılan bir söyleşide, babasının yardımlarından bahsediyor...
  • You don't fo me
  • bence brian may freddie nin karizması ve önderliği altında kaldı
    en iyi gitaristler arasında ilk 10 da olmalı bence
    bu arada "pena yerine eski bir ingiliz parası kullanan kıvırcık saçlı kişi." yazıyo bi sitede ne kadar doğru bilmiyom bide asıl mesleği astrofizik ,miş


     QUEEN DİNLEYEN VAR MI??




  • GOD SAVE THE QUEEN
  • sapına kadar Queen.
  • iğrenirim. solisti olan freddie mercury gay idi ve aids ten geberdi
  • peki sen gaylerden nefret eden homofobik bir faşist misin arkadaşım?
    ya da ne bileyim nickin olan grup üyeleri gibi neo-nazist bi yanın mı var.
    her aids olan sence gay midir? yoksa bir gün sen de aids olduğunda sen de mi gay olacaksın.
    FREDDIE MERCURY bir gay değildir. BİSEKSÜELdir. Bunu unutmamak gerekiyor. Ayrıca AİDSi kaptığı yerin bir genelev olması herkesi şaşırtmıştı. Neyse her sakallı deden değil, her aids de gay değil. bunu unutmamak gerekiyor.
    Yoksa bütün güney afrikanın gay olması gerekio değil mi?
  • Queen in şarkıları güzeldir
  • Ben Queen Grubunun şı iki şarkısını seviyorum:

    *We are the Champions*
    *We will rock you*
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.