Ne yazık ki, ülkenin polisi barışçıl protesto eden öğrencileri dahi birer suçlu gibi yaka paça gözaltına alabiliyor.

Üniversiteleri bile siyasi kararlar ile rektör atayarak yönetmeye çalışan baskıcı yönetim anlayışı; giderek kısılan demokratik hakları adeta yok edercesine; herşeye, her yöne siyasi kararlarla müdahale etme yetkisini kendinde bulabiliyor.

Aynı iktidar kısa süre önce Z-kuşağına düşüncelerini anlatamamaktan, ülkenin beyin göçü vermesinden yakınırken; reform yapacağı sözü veriyor ve sonra Türkiye nin en seçkin üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi ne polis yığarak öğrencileri yaka paça tutuklatarak söyledikleri ile çelişiyor...

Bu kaos ortamı yatışsa bile Kayyum Rektör ün üniversiteyi yönebileceğini hiç sanmıyorum. Tüm üniversite onu kabul etmezken yönetebilmesi mümkün değil. Rektör ataması iktidarın güç gösterisine dönüştüğü için Melih Bulu istifa etmek istese bile şu anda istifa edebileceğini düşünmüyorum... İktidarın altın kafesteki kuşuna dönmüş bir rektör oldu bence...

İktidarın halkın bir bölümüne pompaladığı "Dik duruş" adında; hata yapmayan, hep doğru kararlar veren, aşırı milliyetçi, aşırı kutuplaştırıcı muhafazakar düşüncesiyle "Biz yanlış yaptık" diyemeyecekleri için, polis yoluyla zor kullanarak ve protesto eden öğrencileri suçlu, din düşmanı göstererek çözme yolunda karar aldığını görebiliyoruz...

Canım sıkılarak, üzülerek, endişeyle olup biteni takip ediyorum.

Umarım daha fazla büyümeden barışçıl yollar ile, anlayışla çözülür...

Gidişat hiç iyi değil...