La bunları Suriye diye bizim ülkeye göndermesinler
Soğan kamyonları gece ulaştığı için nasip patates kamyonlarınaymış, hökümeti eleştirenler utanır umarım.
2 hafta önce uzaya gidiyorduk bu hafta beleş soğan taşıyan kamyonları sevinçle izliyoruz
128 milyar dolar nerede dersin cb'ye hakaret
Kanal istanbul yapılmasın dersin cb'ye hakaret
2017 yılında mühürsüz oylar nasıl geçerli sayıldı dersin cb'ye hakaret
Ağam yine demokrasi dersi veriyor güzel halkına
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programında açıklamalarda bulunan Akşener, tartışma yaratan ve iktidar kanadının 'darbe girişimi' olarak değerlendirdiği 103 amiralin imzasını taşıyan Montrö bildirisiyle ilgili bir kez daha konuştu.
Hem iktidar kanadından hem de muhalefet kanadından tepki çeken "zevzeklik" açıklamasıyla ilgili de açıklamada bulunan Akşener, "Böyle bir bildiri çıktı. Neyi çiğnedi iktidar? Biz halbuki ne konuşuyoruz? Geçim sıkıntısı, korkutulan zora sokulan insanlar. Ne oldu? Can suyu oldu. Ben 28 Şubat'ı yaşamış insanım. Orada en açık tavrı konulan şahıstım. O tavrı koyduğum için 10 gün benim telefonum çalmadı. Sonra haklı olduğum ortaya çıktı. Sonra 28 Şubat'la ilgili bir mahkeme oldu ben tanık sıfatıyla gittim. Şikâyetçi misin dedikleri zaman da şikâyetçi olamadım çünkü o gün gereğini yaptığım için. Yaşlanmış herkes , bellerinde silah varken en güçlü oldukları zamanda gereğini yapmışım, bunu karşılığında yağlı kazığa oturtulmak tehdidi ile karşılaşmışım. Ama orada emekli, olmuşlar, yaşlanmışlar içim o kadar acıdı ki şikâyetçi olmadım. Bu vicdandır. O gün gereğinin yapmanın getirdiği bir vicdandır. bugün de diyorum ki bu bildiri yanlıştır. Saati, tavrı yanlıştır. İçinde iktidara sanki parmak sallıyormuş gibi, öyle bir şey yok, sallıyormuş gibi imkanını sağlayacak o durum yanlıştır. Evet ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek bu eyleme zevzeklik dedim. Zevzeklik eşittir gevezeliktir" diye konuştu.
Bazı emekli amirallerin "Montrö Bildirisi"ne ilişkin soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde gözaltında bulunan şüphelilerin gözaltı sürelerinin uzatılması için Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulundu.
Bunun üzerine şüpheliler, polis tarafından Ankara Adliyesine getirilerek, nöbetçi Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarıldı. Zanlıların beyanını alan hakimlik, savcının talebini kabul ederek, gözaltı süresini 4 gün uzattı.
Gözaltındaki 10 şüpheli, bu işlemin ardından tekrar emniyete götürüldü.
4 şüpheliye yeniden tebligatta bulunuldu
Öte yandan, soruşturma kapsamında emniyete gelmeleri için daha önce tebligat yapılan 4 şüpheliye, pazartesi müracaat etmeleri için bir kez daha tebligatta bulunulduğu öğrenildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, 4 Nisan'da bazı emekli amirallerin yayımladığı "Montrö Bildirisi"ne ilişkin soruşturma başlattığını duyurmuştu.
Soruşturma kapsamında 5 Nisan'da Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alınmış, Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat'a ise 3 gün içinde emniyete gelmeleri için tebligat yapılmıştı.
Gözaltı süresi en fazla 2 defa uzatılabiliyor
Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 48 saati, toplu olarak işlenen suçlarda ise 4 günü geçemiyor. Delillerin toplanmasındaki güçlük veya dosyanın kapsamlı olması nedeniyle gözaltı süresi en fazla 2 defa uzatılabiliyor.
Görevde ayrılmak demeyelim de akademisyenliğe geri döndü diyelim
D İ N O C A N |