Jabra Çağrı Merkezi ve Ofis Kulaklıkları Cisco Birleşik İletişim Çözümleri için sertifikalandı

Birleşik İletişim ile daha fazla mobilite: Jabra PRO 9400™ ve Jabra GO 6400™

Serileri artık hem Cisco IP Communicator, hem de Cisco IP telefonu için

Cisco sertifikalı olarak geliyor.

Cisco, Cisco IP Communicator ve Cisco IP Telefonu için Jabra''nın PRO 9400 ve GO 6400 Serileri''ni sertifikaladı. Jabra''nın PRO 9400 ve GO 6400 kablosuz üst seviye kulaklıkları 150''den 6.800 Hertz''e kadar daha geniş bir bant frekansı üzerinde sesi ileten yazılım tabanlı telefon, sabit hat ve mobil telefonlar olmak üzere üç cihaza kadar bağlanabiliyor. Cisco''nun tüm Bütünleşik İletişim ortamlarına uyumlu Jabra modelleri, tak-çalıştır özellikleri sayesinde anında kullanıma hazır halde geliyor. Kulaklık üzerindeki çoklu fonksiyon tuşu çağrı karşılamayı kontrol ediyor ve cihazı tanıyor. Kullanıcılar telefon ve masalarından belli bir uzaklıkta bile olsalar, çağrıları doğrudan kulaklıktan kabul edip sürdürebiliyorlar.

Jabra''nın PRO 9400 ve GO 6400 serisi kulaklıklar üç farklı telefon teknolojisinin birleşimini sunuyor: Cihazın baz ünitesi kablo ile sabit hatta bağlanıyor ve herhangi bir sürücüye ihtiyaç kalmadan USB aracılığıyla bilgisayara bağlanıyor. Bluetooth donanımlı kulaklıklar da cep telefonuna bağlanıyor. Kulaklıklar sesi 16.800 Hz''den başlayan geniş bant modunda ileten Cisco destekli geniş frekansları otomatik olarak tanıyor. Hem hoparlör, hem de mikrofonun geniş bantı kullanması sayesinde sesler çok daha doğal geliyor ve kişiler birbirlerini daha iyi duyup anlayabiliyorlar.

Cihazların kurulum, yönetim ve kontrolünü kolaylaştırmak için Jabra, üst seviye kulaklıklarının baz ünitelerine renkli dokunmatik ekran yerleştirdi. Operasyon talimatları ve yapılandırma klavuzu da aynı zamanda kulaklık ünitesindeki dokunmatik ekranda yer alıyor. Tüm Jabra PRO 9400 ve Jabra GO 6400 modelleri uzaktan çağrı kontrolünü destekliyor. Kulaklıklardaki zil sesi kullanıcıya gelen çağrıları haber veriyor. Bağımsız cihazlar kontrol edilebiliyor, çağrılar kabul edilebiliyor, sonlandırılabiliyor ya da çoklu fonksiyon tuşları ve dokunmatik ekran aracılığıyla yönetilebiliyor. Kullanıcılar tek bir tuşa dokunarak görüşmeleri beklemeye alabiliyor, yeniden arama yapabiliyor, hoparlör ses seviyesini ayarlayabiliyor ve mikrofonu sessize alabiliyorlar. Kablosuz bağlantı sayesinde telefondan uzak bile olsalar erişilebilir oluyorlar.

Jabra, özellikle Cisco IP Communicator ile kesintisiz entegrasyon için geniş bir kablosuz ve kablolu kulaklık yelpazesi tasarladı. Modeller şöyle:

·         Kablosuz DECT Kulaklık Jabra GN9350e: USB aracılığıyla 120 metre çapına kadar aynı anda hem sabit hatta hem de yazılım tabanlı IP telefonlarına bağlanır.

·         Kablosuz Jabra GN9330e USB: 120 metre çapına kadar, özellikle IP telefon için tasarlanmıştır.

·         Jabra GN2000 USB CIPC: Mono ve duo hoparlör ve bütünleşik sessiz tuşu ile gelen kablolu kulaklık alternatifleridir. Tüm kulaklıklar çok gürültülü ortamlar için gürültü kesen mikrofonla birlikte geliyor.

Tüm bu Jabra kulaklıklar diğer yazılım tabanlı telefon istemcileriyle uyumlu çalışıyor.

Jabra''nın Türkiye distribütörü Tesan''da Jabra Ürün Müdürü olarak görev yapan Deniz Babuçoğlu, Cisco sertifikalı kulaklıklarla ilgili olarak şunları ifade ediyor: ''Müşterilerimizin yüksek kalite beklentilerini karşılamak için Cisco portföyünden teknolojik açıdan mükemmel cihazlar sunmamız büyük önem taşıyor. Cisco''nun Birleşik İletişim çözümleri için uyumlu geniş bir kulaklık yelpazesi sunan GN Netcom''la işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tak-çalıştır ve uzaktan çağrı kontrolü özellikleri sayesinde Cisco sertifikalı Jabra kulaklıklar kullanıcılara bir Bütünleşik İletişim çözümünün tüm faydalarını sağlamanın yanı sıra Cisco çözümlerine de en iyi şekilde entegre oluyor. Dokunmatik renkli ekranları sayesinde Jabra PRO 9470 ve Jabra GO 6470 gibi modeller sezgisel ve kullanıcı dostu, eğitim ve destek masraflarını ortadan kaldıran çözümler olarak dikkat çekiyor. Yazılım tabanlı telefon güncellemesi için tasarlanmış olan tüm kulaklıklar internet üzerinden otomatik olarak da güncelleniyor."

MasterCard Tarafından Gerçekleştirilen MasterIndex Araştırmasına Göre;

Anneler Günü İçin Ortalama Hediye Bütçemiz 63 TL

MasterCard tarafından gerçekleştirilen MasterIndex Araştırması''na göre, Türk Halkı''nın yüzde 64''ü Anneler Günü''nde annesine hediye almayı planlıyor. Hediye için ayrılması planlanan ortalama bütçe ise 63 TL.

MasterCard tarafından Türkiye''nin kentsel nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde, 1000 kişi üzerinde yapılan MasterIndex Araştırmasına göre, halkımızın yüzde 64''ü Anneler Günü''nde annesine hediye almayı planlıyor. Annesine hediye almayı planlayanların oranı yaş ilerledikçe düşüş gösteriyor. Aynı şekilde sosyo ekonomik seviye düştükçe de azalan hediye alma oranı, Akdeniz Bölgesi''nde yüzde 70, Karadeniz Bölgesi''nde ise yüzde 44 olarak gerçekleşiyor.

Araştırma sonuçlarına göre, halkın büyük çoğunluğu (yüzde 66) sadece tek kişiye hediye almayı planlıyor. Halkın yüzde 26''sı ise iki kişiye (annesi ve eşi / annesi ve kayınvalidesi) hediye alacağını belirtiyor. 25 – 54 yaş aralığında, iki kişiye birden hediye alma oranının diğer yaş gruplarının ve ortalamanın daha üstünde olduğu görülüyor.

Anneler Günü İçin Ortalama Hediye Bütçesi 63 TL

MasterIndex Araştırmasına göre Anneler Günü hediyesi için ayırmayı planladığımız ortalama bütçe 63 TL. Halkın çoğunluğu (yüzde 36) hediye için 21 TL – 50 TL arasında bütçe ayırmayı düşündüğünü belirtiyor. Gelir grubu arttıkça ayrılan bütçe de artıyor. A sosyo ekonomik grubu ortalama 82 TL, B sosyo ekonomik grubu ortalama 97 TL bütçe ayıracağını belirtirken, DE sosyo ekonomik grupta yer alanlar 40 TL ayırabileceklerini belirtiyor. Hediye alma oranlarına bölge bazında bakıldığında ise, Marmara (69 TL) ve Ege Bölgelerinin (68 TL) en yüksek bütçe ayıran bölgeler olduğu görülüyor.

Araştırma sonuçlarına göre, kentlerde kadınların %92.5''i, erkeklerin ise % 87''si bu Pazar günü anneler günü olduğunu biliyor.

Mobil annelere rahat iletişim için en güzel hediye:  Jabra Bluetooth kulaklık

Bu yıl Anneler Günü''nde annenize en güzel hediye modern çağın yoğun ve hareketli temposunda kendisine hareket özgürlüğü veren Jabra Bluetooth kulaklıklar. Şık ve kullanışlı Jabra kulaklıklar ile anneniz nerde olursa olsun kablolardan ve elindeki cep telefonu taşımaktan kurtulacak, iletişimde özgürlüğe kavuşacak.

Jabra bu yıl da Anneler Günü''nde teknolojiye meraklı anneler için birbirinden şık ve kullanışlı kulaklık modelleri ile hoş hediye alternatifleri sunuyor. Jabra''nın Stone, Clipper ve BT2035 modellerinden biri ile anneniz anneniz hareket halindeyken kablolardan ya da ellerini kullanma zorunluluğundan kurtularak sevdikleriyle daha rahat iletişim kurabilecek ve keyifle müzik dinleyebilecek.  

Şık ve zarif annelere Jabra Stone

Yenilikçi görünümü, şık ve ince tasarımı ile göz dolduran Jabra Stone''u şarj standı üzerindeki boşluğa yerleştirdiğinizde avucunuza sığacak boyutlarda siyah bir taş gibi görünüyor. Sadece 7 gram ağırlığı ve yumuşak yastıklı yüzeyi ile Jabra Stone annenize kulağında olduğunu unutturacak kadar rahat. Noise Blackout Extreme adı verilen gürültü önleme teknolojisi ile anneniz dışarıdan gelen gürültüyü duymadan karşı tarafla rahatlıkla görüşebilecek. Görünmez dokunmatik ses kontrolü sayesinde sesi cihazın üst bölümüne sadece parmağını sürerek kolayca açıp kapayabilecek. Jabra Stone''un 8 saat konuşma, 12 gün bekleme süresi bulunuyor. Aynı anda iki farklı Bluetooth destekli cihaza bağlanabilen cihaz A2DP destekli mobil müzik cihazlarından kaliteli ses aktarımı yapabiliyor.

Jabra Clipper ile kablosuz müzik ve görüşme keyfi

Müziksever anneler artık çalan telefonun sesi arasında kaybolup giden müzik için üzülmesin. Jabra Clipper''ın cep telefonu ve MP3çalara kablosuz olarak aynı anda bağlanabilmesi sayesinde anneniz artık telefonu çaldığında MP3çalar ile cep telefonu arasında gidip gelmek zorunda kalmadan görüşmelerini gerçekleştirebilecek. Çokluişlem düğmesine tek dokunuşla müziği durdurabilecek, sesi kısabilecek ya da parka değiştirebilecek. Sadece 20 gram ağırlığındaki Jabra Clipper''ı ceketine, çantasının askısına ya da bluzunun kenarına takarak anneniz hareket özgürlüğüne kavuşacak. 

Jabra BT 2035 ile gerçek eller serbest iletişim

Nerede ve ne yapıyor olursa olsun şık, hafif ve kolay kullanımlı Jabra BT2035 Bluetooth kulaklık ile annenizin hayatı artık daha rahat ve sakin olacak. Gerçekten rahat bir şekilde eller serbest iletişim olanağı Jabra BT2035 ile anneniz telefonda konuşurken diğer işlerini de rahatlıkla sürdürebilecek. Kulağa rahatça oturan cihaz sezgisel operasyon ve güçlendirilmiş ses kalitesi ile annenizin en iyi dostu olacak. Sadece 11 gram ağırlığındaki kulaklığın 7 saate kadar konuşma, 200 saate kadar bekleme süresi bulunuyor.

Özel annelere HTC''den özel telefonlar

Anneler Günü''nde hediye edeceğiniz HTC markalı bir akıllı telefon ile annenize kesintisiz iletişim ve eğlence olanağı sunabilirsiniz.

Windows Mobile tabanlı cihazlar alanında dünyanın lider markası HTC, Anneler Günü için annesine değerli bir hediye arayanlara birbirinden şık ve işlevsel akıllı telefon alternatifleri sunuyor. HTC''nin HD2, Hero ve Touch2 modellerinden biri ile annenizi mutlu edebilir, yoğun ve koşturmacalı hayatını onun için daha kolay ve keyifli hale getirebilirsiniz.

HTC HD2 ile annenize süper geniş ekranda gerçek internet ve video keyfi

Windows Mobile 6.5 işletim sistemi üzerinde çalışan HTC''nin ultra ince tasarımıyla göz alan telefonu HTC HD2, annenizin aklını başından alabilecek bir hediye seçeneği. Cihazın 4,3 inç yüksek çözünürlüklü kapasitif dokunmatik ekranı web siteleri, Microsoft Office dosyaları, PDF belgeler ve resimleri tek bir parmak dokunuşu ile kolayca görüntülemeye, büyütmeye veya yeniden boyutlandırabilmeye; ekran üzerindeki klavye de daha hızlı, daha verimli ve doğru yazmaya olanak tanıyor. HTC Sense kullanıcı arayüzü de telefonu son derece kullanımı kolay ve keyifli bir hale getiriyor. Kişilerle iletişim geçmişini ses, mesaj, Facebook ya da e-posta diye ayırmadan tek bir ''kişi görüntüsü" altında görerek anneniz sevdikleriyle sürekli iletişimde kalma, onlara hep yakın olma olanağı buluyor. Cihazın özellikleri arasında 5 megapiksel kamera, 3G geniş bant bağlantı ve WiFi bağlantısı da bulunuyor. Üstelik anneniz ''Windows® Marketplace for Mobile" aracılığıyla farklı uygulamalar indirerek HD2''yi ihtiyaç ve tarzına göre geliştirebiliyor.

Kahraman annelere ''kahraman" telefon yakışır

HTC''nin tüm dünyada büyük beğeni kazanan ödüllü akıllı telefonu HTC Hero, küçük ölçüleri ve hafifliği ile annenizin çantasında vazgeçilmezleri arasında yerini alacak. Android işletim sistemi üzerinde çalışan HTC Hero, şık tasarımı ve HTC Sense teknolojisi ile annenize sezgisel ve kesintisiz bir iletişim deneyimi sunuyor. Eğime sahip açılı köşeleri ve açılı alt bölümü ile ele tam oturan telefon, konuşma sırasında yüze tam uyum sağlayarak annenize rahat bir telefon görüşmesi yapma şansı veriyor. Kirlenmeyi önlemek, daha uzun ömürlü ve parlak olmasını sağlamak için ekranı parmak izi yapmayan özel bir kaplamayla giydirilen Hero; sektörde bir ilk olan Teflon kaplaması ile sağlam ve dokunuşu keyifli bir telefon. Cihazın arama tuşu daha doğal ve bağlamsal arama yapmaya, Twitter''da ya da cihaz içinde aradıklarınızı ve posta kutunuzdaki e-postaları kolaylıkla bulmaya, listenizdeki kişilerin yerlerini belirleyebilmeye olanak tanıyor. Cihazın özellikleri arasında 3.2 inç HVGA ekran, GPS, dijital pusula, 3.5 mm stereo kulaklık çıkışı, 5 megapiksel otomatik odaklı kamera ve genişletilebilir MicroSD hafıza da yer alıyor.

HTC Touch2

Koç.net Fillo müşteri ailesine katıldı

Müşterilerine grupaj hizmetten kargoya kadar lojistiğin her alanında komple hizmet sunan Fillo,  Koç.net''in ayda 100 binin üzerindeki fatura ve modem dağıtımını üstlendi.

Lojistik sektöründe "tek elden bütüncül hizmet" yaklaşımıyla firmalara grupaj hizmetten kargoya kadar lojistiğin her alanında komple hizmet sunan Fillo, Türkiye''nin önde gelen alternatif telekom operatörü Koç.net''i de müşteri portföyüne ekledi. Fillo, Koç.net''e fatura ve modem dağıtım hizmeti sunacak.   

Fillo, Koç.net''in ayda 100 bin adedin üzerindeki faturalarını imzalı ve imzasız hizmet modelleriyle alıcılarına ulaştıracak. Modem dağıtımında ise Koç.net''e ait modemler Fillo''nun şube ya da acentelerinde stoklanacak. Öte yandan Fillo''nun tüm şubeleri mevcut programlarının yanı sıra Koç.net yazılım programını da kullanıyorlar.

27 Transfer Merkezi, 16 Crossdock ve 250 şube ile günde 50 bin noktaya teslimat yaptıklarına, müşterilerine araç kiralamadan, depolama, dağıtım ve kargo hizmetine kadar lojistiğin her alanında bütüncül hizmet sunduklarına değinen Fillo Genel Müdürü Serkan Akbudak, Koç.net adına aboneye modem teslimatı ve sözleşmenin imzalanması, modem değişimi gibi hizmetleri de bizzat üstlendiklerini belirtti.

Akbudak, ''Koç.net, farklı satış kanallarından satışı gerçekleştirdikten sonra alıcıya ait bilgileri ortak kullandığımız programa kaydediyor, böylece bu bilgiler anında şubelerimize ulaşıyor. Fillo şubeleri ise bu bilgiler doğrultusunda aynı gün alıcılarla iletişim kurarak randevu talebinde bulunuyor,  alıcı (abone) ile mutabık kalınan tarih ve saatte alıcının adresi ziyaret edilerek modem teslim edilerek sözleşme imzalatılıyor. İmzalatılan sözleşmelerin birer örneği dağıtım elemanımız tarafından geri alınarak Genel Müdürlüğümüz''e gönderiliyor. Genel Müdürlük''te toplanan sözleşmeler günlük olarak Koç.net''e teslim ediliyor. Stok takibinden sözleşme imzalatılmasına kadar tüm işler, online şekilde takip ediliyor ve karşılıklı anlaşılan servis seviyesine göre gerçekleştiriliyor. Tüm hizmetler yine online olarak raporlanıyor" dedi.

Abonelere randevu alarak hizmet sunduklarını vurgulayan Akbudak''ın verdiği bilgiye göre,  modem değişimi gerektiğinde Fillo ve Koç.net''in ortak kullandıkları program üzerinden  modemin kullanıcısına ait bilgiler şubelere iletiliyor, şubeler ise stoklarındaki modemlerden birini aynı gün alıcıya teslim ediyor, eski modemi alıp Koç.net''e gönderiyor.

TÜBİSAD''ın araştırmasından KOBİ''lerin bilişim teknolojisi kullanımıyla ilgili çarpıcı veriler

Verimlilik ve katma değer artışı için KOBİ''lerin teknoloji vizyonunda değişim şart!..

Türkiye''nin ilk KOBİ bilişim araştırması olan Gelecek İçin Bilişim KOBİ Araştırması, KOBİ''lerin bilişim teknolojilerine bakışıyla ilgili çarpıcı bulguları ortaya koydu. Araştırmaya göre Türkiye''de KOBİ''ler bilişim teknolojilerini şirketleri için önemli araçlar arasında en son sıraya koyuyor. Araştırma sonuçları arasında her 3 KOBİ''den birinin teknolojiyi nasıl kullanacağı konusunda bilgisi bulunmadığı, 4 KOBİ''den sadece 1''inin web sitesi olduğu, KOBİ''lerin yarıdan fazlasının e-posta kullanmadığı gibi düşündürücü bilgiler de yer alıyor. TÜBİSAD, Gelecek İçin Bilişim KOBİ e-Dönüşüm Projesi ile KOBİ''lerin teknolojiye bakışını değiştirmeyi hedefliyor.

TÜBİSAD''ın, KOBİ''lerde teknoloji kullanımını ve verimliliği artırmak için farkındalık yaratmak ve KOBİ''lere destek verecek yetkin bilişim uzmanları yetiştirmek amacıyla Avea, Intel, Microsoft ve TT Net ve Türk Telekom''un katkılarıyla hayata geçirdiği ''Gelecek İçin Bilişim-KOBİ e-Dönüşüm Projesi" kapsamında Türkiye''nin ilk KOBİ bilişim araştırması gerçekleştirildi. İnterpromedya araştırma şirketi tarafından Türkiye çapında 25 ilde 1 ila 49 çalışana sahip KOBİ''lerde toplam 1645 yönetici ile yapılan görüşmelerle gerçekleştirilen araştırma, KOBİ''lerin teknoloji kullanımları ve teknolojiye bakış açılarıyla ilgili çarpıcı bilgileri ortaya koydu. Üretim, ticaret, ulaştırma ve diğer olmak üzere 4 farklı kategoride KOBİ yöneticilerinin görüşlerinin alındığı araştırmada, şimdiye kadar KOBİ''ler için söylenen, ancak rakamsal olarak ortaya koyulamayan birçok önemli sonuç yer alıyor.

KOBİ yöneticileri teknolojinin işleri için öneminin farkında değil

Araştırmaya göre KOBİ yöneticilerinin şirketlerinin en önemli silahı olarak gördükleri konular arasında teknolojik altyapı en son sırada yer alıyor. Yöneticilerin yarıdan fazlası işletmelerinin başarıya taşıyacak en önemli unsurun finans gücü olduğunu düşünüyor. Finansı ikinci sırada insan kaynağı ve üçüncü sırada marka ve ürün değeri takip ederken, şirketlerinin en başarısı için en önemli unsurun teknoloji olduğunu söyleyen KOBİ yöneticilerinin oranı sadece yüzde 8. Türkiye''de KOBİ yöneticilerinin teknolojik altyapıyı kurumlarının başarısı için önemli maddeler arasında en son sıraya yerleştiriyor olması, KOBİ''lerin verimliliğinin ve ekonomiye kattıkları değerin neden düşük olduğunu da gözler önüne seriyor.

KOBİ''ler teknolojiden nasıl yararlanacağını bilmiyor

Araştırma kapsamında işlerini yürütürken teknolojiye ne kadar ihtiyaç duydukları sorulan KOBİ yöneticilerinin yüzde 37''si teknolojiye düzenli ihtiyaç duyduğunu, yüzde 63''ü ise düzenli ihtiyaç duymadığını ifade etti. Teknolojiye ihtiyaç duyduğunu söyleyen her üç yöneticiden biri de, ihtiyaç duymasına rağmen teknolojiyi nasıl kullanacağını bilmediğini söylüyor. KOBİ''lerin bilişim teknolojileri kullanımıyla ilgili görüşlerine bakıldığında her üç KOBİ yöneticisinden ikisinin ''verimlilik sağlar" görüşünde olduğu görülüyor. Ancak araştırma bu görüşün eyleme yansımadığını ortaya koyuyor.

Dört KOBİ''den sadece birinin web sitesi var

Araştırmaya göre Türkiye''de hemen hemen her üç KOBİ''den ikisinde bilgisayar kullanılıyor. İşyerinde bilgisayar kullanılan KOBİ''lerin yüzde 92''sinde internet erişimi bulunuyor. İnternet erişimi olan 1,5 milyon işyerinde yaklaşık 4 milyon kişi internet kullanıyor. Araştırmaya göre ülkemizde her dört KOBİ''den sadece birinin web sitesi bulunuyor. KOBİ yöneticileri, web sitelerinin ağırlıklı olarak tanıtım amaçlı içeriğe sahip olduğunu belirtiyor. KOBİ''lerin yüzde 26''sı, yani sadece dört KOBİ''den biri web sitesini satış amaçlı yaptığını belirtiyor. Araştırmaya katılan KOBİ''lerin sadece yüzde 6''sı e-ticaret yapıyor.

Araştırmaya katılan KOBİ yöneticilerinden web sitesi olmayanların yüzde 26''sı yaptırmayı düşünürken, yüzde 74 gibi yüksek bir orandaki yöneticinin böyle bir planı bulunmuyor. Araştırmada gelecekte e-ticaret yapma planları olup olmadığı sorulan KOBİ''lerin yüzde 24''ü, yani her dört KOBİ''den sadece 1''i gelecekte e-ticaret yapmayı planladığını belirtirken, yüzde 68''inin böyle bir planı bulunmuyor.

Türk KOBİ''lerinin yarıdan fazlası e-posta kullanmıyor

Araştırmanın en çarpıcı verilerinden biri de, KOBİ''lerin e-posta kullanımında karşımıza çıkıyor. Araştırmaya göre ülkemizde KOBİ''lerin yüzde 59''unun kullandığı bir e-posta adresi bulunmuyor. E-posta kullanan şirketlerde de, kurumsal e-posta kullanımının büyük işletmelerde daha yaygın olduğu görülüyor.

Araştırmaya katılan bilgisayar kullanılan işyerlerinin hemen hemen yarısı hizmet ve desteği,  ürünü aldığı bayiden alırken, yüzde 22''si arkadaş ya da tanıdıktan, yüzde 30''u da ürünü aldığı yerden aldığını belirtiyor. Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de, KOBİ''lerin hizmet aldıkları kişi ya da kurumlara güven duymamaları. Araştırma kapsamında görüşülen KOBİ yöneticilerinin yarıdan fazlası hizmet aldığı kişi ya da kurumları yetkin bulmadıklarını belirtiyor.

Araştırmaya göre KOBİ''ler genelinde teknolojinin mevcut yatırımlar içinde oranı yüzde 12.5. 20 – 49 çalışana sahip işletmelerde bu oran yüzde 19.5''a çıkıyor. Bölgelere göre bakıldığında en fazla Ege Bölgesi''ndeki KOBİ''ler mevcut yatırımı içinde teknolojiye pay ayırıyor. Araştırmadan çıkan bir diğer önemli sonuç da, KOBİ yöneticilerinin yarıdan fazlasının, bölgelerinde teknolojik çözümlerle ilgili bilgilendirme seminerleri yapılmasını istemesi oldu.  

T

Türkiye''de KOBİ''ler desteklerden yararlanmıyor

Gelecek İçin Bilişim KOBİ Araştırması, KOBİ''lerin kendilerine sunulan desteklerden son derece az yararlandıklarını da ortaya koydu. Araştırma kapsamında görüşülen işletmelerin yüzde 90''ı KOSGEB ve Avrupa Birliği gibi kurumların sağladığı KOBİ desteklerinden yararlanmadıklarını belirtti. Desteklerden yararlanmama nedenlerine bakıldığında, KOBİ''lerin yarısının desteğe ihtiyacı olmadığını düşündüğü görülüyor. Yüzde 28''inin desteklerden hiç haberi bulunmazken, yüzde 18''i ise formalitelerin fazla olduğunu, destek almanın zor ve uzun bir süreç gerektirdiğini düşünüyor.

Araştırma sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gürsoy, ülkemizde istihdamın yüzde 77''sini sağlayan KOBİ''lerin yarattıkları katma değerin, yüzde 29 gibi son derece düşük bir orana sahip olduğunu belirtti. Bunun en önemli nedenlerinden birinin KOBİ''lerin teknolojik kapasitelerinin yetersizliği olduğunu söyleyen Gürsoy, verimliliklerinin ve ekonomiye katma değerlerinin artması için KOBİ''lerin teknolojiden çok daha fazla ve etkin yararlanmaları gerektiğini kaydetti. Gürsoy, Gelecek İçin Bilişim KOBİ e-Dönüşüm Projesi ile bunu değiştirmeyi hedeflediklerini belirtti.  

Turgut Gürsoy, ''Ülkemizde KOBİ''lerin durumu ile ilgili gözlemlerimiz sonucunda başlattığımız proje kapsamında gerçekleştirilen KOBİ araştırması, hem yola çıkarken ne kadar doğru tespitlerde bulunduğumuzu gösterdi, hem de bizim için önemli bir yol gösterici oldu. Araştırmadan çıkan bulgular ışığında daha da şekillendireceğimiz Gelecek İçin Bilişim KOBİ e-Dönüşüm Projesi ile 3 yıl sonunda KOBİ''lerin gelişimine katkıda bulunacağımıza yürekten inanıyor, bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz'' diye konuştu.

Gürsoy, proje kapsamında Nisan ayında KOBİ seminerlerine başlayacakları müjdesini de verdi. TÜBİSAD KOBİ seminerlerin ilkini, 20 Nisan''da Adana''da gerçekleştirecek.  

Jabra, 2010''da atağa kalkıyor

Jabra®, 2009 yılında uygulamaya koyduğu agresif kârlılık stratejisi sayesinde 2010 yılına hızlı girdi. Jabra markalı ürünlerin üreticisi, yenilikçi kulaklık çözümlerinde dünya lideri GN Netcom''un CEO''su Mogens Elsberg, "Tahminlere göre 2010 yılında pazar istikrarlı ancak hareketsiz olacak. Ancak GN Netcom olarak geçtiğimiz yıl içinde gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılanmamız sayesinde bu yıl daha hızlı büyüyeceğiz. Daha hızlı ve agresif hareket edecek şekilde yapılandık ve bu yapı sayesinde pazar payımızı daha da artıracağız" diye konuştu.  

Stratejik Ortaklıklar

Lider analistler 302 milyon dolarlık Birleşik İletişim (UC) pazarının önümüzdeki beş yıl içinde yüzde 1400''lük astronomik bir sıçrama ile 4,2 milyar dolar değerine ulaşacağını tahmin ediyor. Birleşik İletişim pazarına yatırım yapan Jabra, sınıfının yenilikçi markası olarak öncü konumunu korumak için çalışmalarını sürdürüyor. Mevcut Pazar içinde büyümesini sürdürmek için Jabra tüm ürünlerin Birleşik İletişim çözümlerine uygun ve sertifikalı olması için iş ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyor. Kendi sektörlerinde lider Microsoft, Cisco ve dünyanın en büyük çağrı merkezi ve UC çözümleri tedarikçisi Avaya gibi şirketlerle yaptığı işbirlikleri, Jabra satış ekiplerinin bu şirketlerin müşteri kanallarına ulaşmasını sağlıyor.   

Büyüme Kategorileri

Analistleri 2010 yılında dünya genelinde Bluetooth® stereo kulaklık gelirlerinin ortalama yüzde 5''in üzerinde bir büyüme kaydedeceğini öngörüyor. B2B alanında geleneksel mono kulaklık kategorisinde herhangi bir hareket gözlenmediğini, stereo ve hoparlör kategorilerinde ise büyümenin halen sürdüğünü ifade eden Elsberg, yenilikleri ve pazarlama alanındaki işbirlikleri ile Jabra''nın büyüme gösteren kategorilerde yatırımlarını sürdürdüğünü kaydetti. Elsberg, ''Lider ürünlerimizin bulunduğu pazarlara odaklanan satış yaklaşımları ile Jabra HALO ve Jabra CRUISER gibi ürünlerimizin başarısını artırmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.  

GN Netcom, hızla büyüyen Birleşik İletişim pazarında Jabra GO™ 6400 ve Jabra PRO™ 9400 serileri gibi sektörde ilklere imza atan ürün çeşitleriyle önemli bir pazar payı kazandı. Jabra GO™ 6400 ve Jabra PRO™ 9400 serileri internet telefon yazılımı, sabit telefon ve cep telefonlarını birleştiren, sezgisel dokunmatik ekrana sahip ilk kablosuz kulaklık çözümleri olma özelliğini taşıyor. Şirket şık, işlevsel, kullanımı kolay ve ekonomik ürünleri ile kulaklık ve hoparlör kategorilerini canlandırmaya devam ediyor. 

İş modelinde değişim

Jabra 2009 yılında iş modelinde önemli değişiklikler gerçekleştirdi. Rakiplerinin Ar-Ge maliyetlerini kıstıkları bir dönemde güçlü Ar-Ge, satış ve pazarlama destekleri ile yeni ürünlere önemli yatırım yaptı, mobil ve profesyonel kulaklıklar alanlarında ürün portföyünü tümüyle yeniledi. Üretimde daha fazla esneklik sağlamak ve şirkete daha rekabetçi bir konum kazandırabilmek için tedarik zinciri süreçlerinde de önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Dışkaynak kullanımı sayesinde GN Netcom ve ortakları, stoklarını ve üretimlerini artık daha da iyi yönetiyor. Profesyonel kulaklıklar tarafında uyguladığı iki kademeli iş modeli de; şirketin dağıtımcılar ve bayilerle özel bir çalışma gerçekleştirerek kanalda daha fazla güven yaratmasını ve iş ortaklarının sadakatini güçlendirmesini sağladı.

Akademik araştırmalara

Intel''den büyük yatırım

Dünya teknoloji devi Intel, Türkiye''nin önde gelen üniversitelerinden Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi''nde 3 ayrı projeye yaptığı yatırım ile akademik araştırmalara büyük destek veriyor. ODTÜ MEMS Araştırma ve Uygulama Merkezi''ne 2.5 milyon dolarlık ekipman bağışlayan Intel, destek vereceği 2 ayrı bilimsel araştırmayla da üniversitelerle işbirliğini güçlendiriyor.  

Intel; T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar''ın katılımı ile gerçekleştirdiği basın toplantısında akademik araştırmalara yönelik yeni işbirliği projelerini açıkladı:

• Intel, savunma sanayinden biyomedikal alanına kadar pek çok farklı uygulamada kullanılabilecek akıllı sistemlerde kullanılmak üzere mikroalgılayıcılar geliştiren Orta Doğu Teknik Üniversitesi ''MikroElektroMekanik Sistemler (MEMS) Araştırma ve Uygulama Merkezi"ne 2.5 milyon dolarlık ekipman yatırımı yapıyor.

Şirket ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi ile iki önemli araştırma projesinin hayata geçirilmesi için de destek verecek.

• Projelerden ilki, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü''yle imzalanan bir anlaşmayla ısı ve titreşim enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi, bu yolla bilgisayarlarda yeni çevresel enerji kaynaklarının kullanıma sokulması ve pil ömrünün uzatılması amacıyla yapılan Enerji Verimliliği Projesi. Enerji Verimliliği Projesi ile bilgisayarlar gibi taşınabilir elektronik cihazlarda enerji etkinliğinin artırılması ve herhangi bir elektrik kaynağına gerek kalmadan pil ömrünün uzatılması amaçlanıyor.

• Intel''in destek vereceği ikinci proje, Bilkent Üniversitesi''nde Enformasyon Teorisi doğrultusunda Kutupsal Kodların gelecek nesil haberleşme sistemlerinde hayata geçirilebilecek pratik uygulamalarının araştırılacağı Kutupsal Kodlar Projesi. Bu proje ile Bilkent Üniversitesi kutupsal kodların gelecek nesil kablosuz haberleşme sistemlerinde yüksek performans ve düşük karmaşıklıklı kullanım alanlarının ortaya çıkarılmasını, kablosuz haberleşme ağlarında maksimum hıza ulaşılmasını ve bu alanda patent alınmasını hedefliyor.

Intel''in desteği, akademi ve bilim dünyası için büyük önem taşıyan bu iki projenin teorik araştırmaların ötesine geçerek sektörde uygulaması olan pratik değere sahip çalışmalar haline gelmesi açısından büyük önem taşıyor. Intel''in Türkiye''de yaptığı bu Ar-Ge yatırımları bağlı bulunduğu Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi''nde yapılan en büyük yatırım. Türkiye''deki yatırım Ar-Ge alanındaki araştırmacı sayısı açısından da bölgeye liderlik ediyor.

Akademik projelere verdikleri destek ve ODTÜ MEMS''e yaptıkları ekipman bağışı ile ilgili düzenlenen basın toplantısı ve imza töreninde konuşan Intel Türkiye Genel Müdürü Çiğdem Ertem, Intel''in Türkiye''de ve dünyada bilim ve teknolojinin gelişmesine büyük yatırımlar yaptığını vurguladı. Teknolojik gelişimin sağlanması için her zaman üniversitelerle yakın temas ve işbirliği içinde olduklarını anlatan Ertem, Orta Doğu ve Bilkent Üniversiteleri''ndeki bu iki projenin bilim ve teknolojide önemli bir sıçrama yaratacağına, bilim dünyasında Türkiye''nin adını duyuracağına inandığını kaydetti. Ertem, ODTÜ MEMS Araştırma Merkezi''ne yaptıkları yatırımla Türkiye''de bir ''ilk"e de imza attıklarını belirtti.

Intel Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Kurumsal İlişkiler Direktörü Ferruh Gürtaş, Intel''in Türkiye''de yaptığı  Ar-Ge yatırımlarının Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi planlarının önemli bir parçası olduğunu; Türkiye''nin 70 bine yaklaşan araştırma-geliştirme personeli ve 0.73''lük (GERD/GDP) Ar-Ge harcamalarının GSYİH''a oranı ile bölgeye örnek teşkil eden öncü bir konumda bulunduğunun altını çizdi. Gürtaş, bu yatırımların bir başlangıç niteliğinde olduğunu ve Intel''in önümüzdeki dönemde de Türk üniversiteleri ile benzer proje ve yatırımlar için çalışacağını söyledi..

Toplantıda bir konuşma yapan; T.C Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Yatırım Ajansı ile İntel''in uzun soluklu projelere istinaden yakın işbirliği içerisinde çalıştıklarını belirtti. Konuşmasında akademik çalışmaların ve Ar-Ge''nin tüm dünyada bilim ve teknolojinin gelişmesinde kilit rol oynadığını ifade eden Korkmaz, ''Intel, söz konusu projeler ile; sektör – üniversite işbirliğine örnek teşkil eden bir çalışmaya imza atmıştır. Stratejik, katma değeri yüksek Ar-Ge yatırımlarının önünün açılması ve fikri mülkiyet haklarının korunması konuları Başbakanlık Yatırım Ajansı olarak öncelikli gündem maddelerimiz arasında yer almaktadır.  İleri seviye teknoloji destek hizmetlerinin ülkemizde sağlanması ve hizmet ihracının artırılması için önemli çalışmalar yürütmekteyiz." şeklinde konuştu.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTU Kuzey Kıbrıs Kampüsü''nde gerçekleştirilecek Enerji Verimliliği Projesi ve ODTÜ MEMS''e yaptığı ekipman yatırımından dolayı Intel''e teşekkür etti. Acar, bu işbirliğinin Intel''le ortak çalışmalarında yeni bir adım ve gelecekte ülkemizde farklı Ar-Ge projelerinin başlatılmasına vesile olmasını diledi.

Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar da konuşmasında ilk kez Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Erdal Arıkan tarafından keşfedilen ve bugün dünya çapında birçok araştırmaya konu olan Kutupsal Kodlama Projesi''ne verdiği destekten dolayı teşekkürlerini iletti. Projenin yüksek riskli bir temel araştırma projesi olduğuna dikkat çeken Atalar, kanıtlanmış düşünceyi pratik uygulamaya dönüştürmeyi amaçladıklarını, hedeflerinin bu çalışma sonucunda patent almak olduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından Intel Türkiye Genel Müdürü Çiğdem Ertem, Orta Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ve Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, işbirliği anlaşmalarını imzaladılar.

ODTÜ MEMS Araştırma Merkezi''nde akıllı sistemler Intel ile hayat bulacak

Intel''in 4 fabrikasından sağlanacak toplam 2.5 milyon dolar değerindeki 4 ayrı ekipman ile ODTÜ MEMS''in Ar-Ge kabiliyetlerinin ve üretim kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Savunmadan biyomedikale, telekomünikasyondan beyaz eşyaya kadar farklı alanlarda hayata geçirilebilecek akıllı sistemlerde kullanılmak üzere prototip olarak üretilen algılayıcılar (sensörler) için bugüne kadar 6 inç çaplı silisyum diskler kullanan ODTÜ MEMS Araştırma Merkezi, Intel''in bağışladığı sistemler sayesinde bundan böyle 8 inç çaplı silisyum disklerde de üretim yapabilecek. Merkez Başkanı Prof. Dr. Tayfun Akın, sistemlerin 3 ay içinde Türkiye''ye geleceğini, kurulumlarının tamamlanmasının ardından 2010 yılı sonuna doğru kullanıma alınacağını söyledi. Intel''in bağışladığı bu sistemler uzun vadede farklı sektörler için üretilecek olan algılayıcılarda kullanılacak silisyum disklerin seri üretiminde de kullanılabilecek.

ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Enerji Verimliliği Projesi:

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü''nün üzerinde çalıştığı Enerji Verimliliği Araştırması ile mikroçipler üzerinde titreşim enerji ve frekansını, güneş ya da ısı enerjisini yükselterek elektrik enerjisine dönüştürmeye yönelik araştırmalar yapılıyor. ODTÜ MEMS Laboratuvarları''nda geliştirilmiş MEMS (MikroElektroMekanik) sistemlere güç sağlamak ve elektrik sistemlerine uygunluğu için arayüz sistemlerinin geliştirilmesi üzere kullanılması amaçlanıyor. Bugüne kadar mikrosistemler üzerinde yapılan araştırmalar, Intel''in projeye desteği ile birlikte bundan böyle mobil sistemler gibi farklı alanlarda devam edecek. 3 yıl sürecek projede ODTÜ MEMS Merkezi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Haluk Külah ve öğrencileri, ODTÜ Kuzey Kampüsü Öğretim Üyesi Dr. Ali Muhtaroğlu ve master öğrencileri ile Intel''den bir araştırmacı olmak üzere toplam 8 kişilik bir ekip görev alacak. Projede arayüzlerin yapılmasına da TÜBİTAK maddi destek verecek.

Bilkent Üniversitesi Kutupsal Kodlar Projesi:

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Arıkan''ın 25 yıllık bir çabanın sonunda keşfettiği ve adını verdiği Kutupsal Kodlar (Polar Coding), 2008 yılında yayınlandığından bu yana Japonya''dan İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri''ne kadar dünyanın birçok ülkesinde araştırmacıların üzerinde çalıştığı, doktoralara ve birçok bilimsel toplantıya konu olan bir araştırma alanı haline gelmiş durumda. Kutupsal Kodlama Projesi, 1948 yılında Amerikalı Matematikçi ve Mühendis Claude E. Shannon tarafından temelleri atılan Enformasyon Teorisi''ni geliştirmeye odaklanıyor. Bir iletişim kanalı üzerinden gönderilebilecek enformasyon (bilgi) miktarının ölçülmesine odaklanan istatistiksel bir teori olan Enformasyon Teorisi kanal kapasitesini verse de bu kapasiteye pratikte nasıl erişileceğine dair bir bilgi vermiyor. Kutupsal Kodlama Projesi ile ilk defa kapasiteye eriştiği matematiksel olarak ispat edilebilen düşük karmaşıklı spesifik bir dizi kod üretildi. Bilkent Üniversitesi''nde Prof. Dr. Erdal Arıkan ve 2 doktora öğrencisinin görev alacağı proje ile kutupsal kodların gelecek nesil haberleşme sistemlerinde yüksek performans ve düşük karmaşıklıklı kullanım alanları ve pratik uygulamaları araştırılacak. 

HTC mini ile, HD2 deneyimi daha kompakt bir tasarımla sunuluyor

Akıllı telefonlar tasarımlarında dünya lideri HTC Corporation, popüler HTC HD2 deneyimini daha kompakt bir tasarımla sunan HTC Sense tabanlı Windows telefonu HTC HD mini''yi tanıttı. HTC HD mini, benzersiz ve şık tasarımı ile kullanım rahatlığını destekliyor. Telefonun montajında kullanılan hassas tespit elemanları, mobil telefonlarda görülmemiş ince bir işçiliği yansıtacak biçimde dıştan görülebiliyor. Batarya kapağının altında parlak sarı iç yüzeye sahip güçlü tasarım telefon açıldığı anda beklenmeyen bir sürprizle devam ediyor. 

HTC HD mini''de, telefonun daha basit ve doğal bir biçimde çalışmasını sağlayarak kişi odaklı bir kullanıcı deneyimi sunan HTC Sense teknolojisi kullanılıyor. Bu teknoloji kişilerin nasıl yaşayıp, iletişime girdiklerini izleyerek ve dinleyerek geliştirilmiş üç temel prensip etrafında yoğunlaşıyor. ''Benim Olsun", ''Yakınımda Kal" ve ''Beklenmeyeni Keşfet" şeklinde özetlenebilecek bu temel prensip yeni HTC Sense deneyiminin de kilit öğeleri olmaya devam edecek.

HTC HD2 gibi HTC HD mini de kişisel iletişiminizin akıllı bir görüntüsünü sunan ve komple Outlook entegrasyonuna sahip kişi odaklı iletişimi merkez almayı sürdürüyor. HTC''nin hayatınızdaki kişilerle iletişim anlarınızı ses, mesaj, durum güncellemesi ya da e-posta aracılığıyla olmasına bakmaksızın tek bir ''kişi görüntüsü" altında gösteren kişi odaklı iletişim yaklaşımı sayesinde HD mini önemli dostlarınız ve iş arkadaşlarınızla yakın kalmanızı sağlıyor. Cihazda HTC''nin Windows tabanlı Twitter uygulaması HTC Peep de bulunuyor.

HTC HD mini web siteleri, Microsoft®Office dosyaları, PDF belgeler ve resimleri parmağınızın tek bir dokunuşu ile kolayca görüntülemenize, büyütmenize veya yeniden boyutlandırabilmenize olanak tanıyan kapasitif dokunmatik ekrana sahip. Cihaz ayrıca gelen bir çağrıyı cevaplamak veya arama yapmak üzere telefonu elinize aldığınızda ekrandaki yanlış dokunuşları engelleyen yakınlık sensörü de içinde olmak üzere bir dizi sensör içeriyor. Işık sensörü ile görüntü parlaklığı otomatik olarak ayarlanıyor. 3G genişbant bağlantısını destekleyen HTC HD mini, nerede olursanız olun bilgisayarınız veya diğer cihazlar ile kişisel WiFi bağlantısı da sağlıyor. Windows® Marketplace for Mobile (Cep Telefonları için Windows Pazaryeri) aracılığıyla çok sayıda uygulamayı indirerek ihtiyaçlarınıza ve tarzınıza göre HTC HD miniyi daha da geliştirebiliyorsunuz.

HTC Corporation CEO''su Peter Chou: ''HTC HD2''ye yönelik talep beklentilerimizin çok ötesine geçti; HTC HD mini, bazı müşterilerimizin HTC HD2 beceri ve deneyiminin daha kompakt bir tasarımda sunulması isteğini karşılamayı amaçlıyor. HD mini ve HD2 modellerinde HTC Sense ile Windows telefonun bütünleştirilmesi sayesinde müşteriler daha şık, biçimli ve kullanımı rahat gelişmiş bir Windows mobil telefon seçeneğine kavuşuyor" diye konuştu.

HTC HD mini, Avrupa ve Asya pazarlarında Nisan ayından itibaren satışa sunulacak. 

Bilgisayar ve teknolojiyle büyümek

Halihazırda hayatımızın birçok alanına yoğun biçimde girmiş olan bilgi teknolojileri gelecekte hayatımızı çok daha yoğun etkileyecek. Bu yeni dünyada başarıyla yol alabilmeleri için çocuklarımızın gerekli beceri ve bilgilerle donanmış olmaları gerekiyor. Bilgisayar kullanmak, geleceğimiz olan çocuklarımız için son derece doğal. Artık

bilgisayar neslinin büyümesine ve genişlemesine izin verme zamanı.

Çocuklar için karmaşık teknolojiyi kullanmak nefes almak kadar doğaldır, internette dolaşmak onlar için hoplayıp zıplamak kadar kolaydır ve bilgisayarların dili onlar için alfabenin ABC''si kadar basittir. İnternette dolaşmayı severler, akıllı ve sürekli bağlıdırlar. Teknolojiyle araları iyidir ve onu rahat kullanırlar.

İnsanlık tarihi boyunca her yeni teknoloji dalgası biraz korku ve yanlış bilgi ile karşılandı. Özellikle de konu çocukları ilgilendiriyorsa. Sinema ve filmler ilk ortaya çıktığında, radyo icat edildiğinde, televizyon hayatımıza girdiğinde, bu yeni teknolojilerden rahatsızlık ve endişe duyan, hayatı olumsuz etkileyeceklerini savunan insanlar oldu. Benzer endişe ve kaygılar, günümüzde bilgisayarlar söz konusu olduğunda da kimi ebeveynlerin aklını kurcalıyor. Bazı ebeveynler, her geçen gün evlerimize daha fazla giren bilgisayarların çocukları miskin ve uyuşuk olmaya teşvik ettiğine inanıyor.

Intel Türkiye olarak 2009 yılında Türkiye''de bilgisayar tutumlarına yönelik görüşleri değerlendirmek amacıyla yaptırdığımız araştırma Türkiye''deki kullanıcılarla ilgili de benzer sonuçları ortaya koyuyor. Araştırmaya göre bilgisayarın faydaları ülkemizde halen yeterince bilinmiyor. Yapılan ankette evde bilgisayar olmasının zararları konusundaki görüşleri sorulan kişilerin yüzde 81''i bilgisayar başında çok zaman geçirildiğini, yüzde 76''sı bilgisayarın sosyal ilişkilere zarar verdiğini, yüzde 69''u ise zararlı internet sitelerine erişim sağladığını belirtiyor. Örnek kitlenin sadece yüzde 13''ü bilgisayarın bir zararı olmadığını söylüyor. Araştırmaya göre ülkemizde bugüne kadar hiç internet kullanmayanların oranı yüzde 19''ken, kadınların üçte biri hiç internet kullanmadığını ifade ediyor.

Oysa tıpkı radyo, televizyon ve sinema gibi, bilgisayar ve teknoloji de hayatımızın gelişiminde önemli rol oynuyor ve önümüzdeki dönemde hayatımızdaki olumlu etkileri daha da iyi kavranacak gibi görünüyor. Çocukların açık görüşlülüğü ve çabucak güven duyan yapıları da, onların bilgisayar teknolojilerine çok hakim olmalarına ve çoğu zaman bu konuda ailelerinin önüne geçmelerine yol açıyor. 

Intel Türkiye''nin ''Bilgisayar Kullanımı ve Tutum Araştırması"nda da yaş ilerledikçe internete ilişkin bilgi düzeyinin zayıfladığı ve internet kullanımının düştüğü, ancak internetin gençlerin önemli bölümü için bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda olduğu görülüyor. Araştırmaya göre ülkemizde 16-19 yaş grubunun dörtte üçü internette her gün en az bir saat zaman geçiriyor. Şu anda bilgisayara sahibi olmayan fakat almayı planlayan hanelerin satın alma nedenlerinin başında da üçte iki ile ''internete bağlanabilmek", ikinci sırada ''çocukların ödevleri" geliyor. Bu veriler ülkemizde de yeni neslin teknolojiyi kabullendiğini ve benimsediğini gözler önüne seriyor.

Bilgisayar kullanımı çocukların gelişiminde büyük önem taşıyor

''Çocuklar için bilgisayarlar gerçek dünyanın ta kendisi, öğrenme ve gelişme süreçlerinin birer parçası. " diyen Amerikalı ünlü pedagog Dr. Richard Woolfson, bilgisayarların çocukların öğrenme dünyalarını genişlettiğini, onlara yeni bir sosyal iletişim yolu sunduğunu söylüyor. Woolfson, ''Çocukların sosyal ağlar kurmalarını, gerçek hayatlarında yeni insanlar tanımalarını sağlıyor. Ayrıca eğitim süreçlerinde daha aktif katılımcılar olmalarını sağlayarak öğrenme biçimlerini değiştiriyor. Sosyal hayata dahil olma, müzik ve resim yapma, okur -yazarlığa yardımcı olması gibi yararlarıyla karşılaştırıldığında, çevrimiçi dünyanın zararları çok daha az" diye konuşuyor. Çocukların tüm diğer etkinlikleri gibi bilgisayar kullanımının da dengeli olması gerektiğini vurgulayan Woolfson, çocuklara çevrimiçi tehlikeler hakkında bilgiler verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Çevrimiçi ortamda kesinlikle kişisel bilgilerini paylaşmamaları gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri, istenmeyen e-postalar ve siber saldırılar gibi negatif hareketler konusunda bilinçlendirilmeleri, bunlara uygun biçimde tepki vermeleri konusunda teşvik edilmeleri gerektiğini belirtiyor. Woolfson, korkunun ebeveynin öncelikli motivasyon aracı olmaması gerektiğinin de altını çiziyor.

Ekonomik ilerlemenin motoru: Bilgi teknolojileri

Dünyanın birçok ülkesinde hükümetler, ekonominin büyümesinde ve gelecekte daha iyi duruma gelmesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin önemini çoktan kavramış durumdalar. Endüstriyel rekabetçiliği geliştirmek, büyümeyi desteklemek, istihdam yaratmak ve temel sosyal zorluklarla mücadele edebilmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin güçlü temelinin oluşturulmasına yönelik birçok politika belirleniyor. Dr. Woolfson''ın da dediği gibi, ''Bugün dünya için büyük önem taşıyan bilgi ve iletişim teknolojileri ekonomiyi ileri taşıyacak, hem bireyler hem de toplumlar olarak nasıl ilerlediğimizi gösteren bir ölçüt olacak. Bir çocuğa bu dünyayı sunmamak, onun yoluna büyük taş koymak anlamına geliyor."

Birçoğumuz bilgisayarların internete eriştiğimiz, iş yaptığımız ya da çocuklarımızın oyun oynadıkları araçlar olduğunu düşünüyoruz. Oysa bu günlük kullanım biçimlerimizin dışında, farkında olmadan gözümüzle görmediğimiz birçok ağın da birer parçası oluyoruz. Örneğin beğendiğimiz bir kıyafeti denediğimizde bir mağazanın tedarik zinciri sürecine katılmış oluyoruz. Ya da hava durumunu dinleyip sabah evden çıkarken yanımıza bir şemsiye almamız, tamamen yeni teknolojilerle donatılmış meteoroloji sistemlerinin sayesinde gerçekleşiyor. Bu nedenle günümüz dünyasında ilerleyebilmek için teknolojideki gelişmeleri anlamak, bilgisayar tabanlı becerilere sahip olmak gerekiyor. Teknolojinin hayatımızdaki yaygın etkisini ve gelecekte çocuklarımızın hayatlarında daha da artacak etkisini anlayan okullar, bilgi teknolojisine en az okuma yazma kadar önem veriyor, bilgi ve iletişim teknolojilerini eğitim programlarının merkezine yerleştiriyorlar.

Sınıfta yaratıcılık

Sınıfta teknoloji kullanımı, çocukların yaş gruplarına bağlı olarak değişiklikler gösteriyor. Erken yaşlardaki öğrenciler bilgisayarlarla temel yazma ve sayı becerileri gibi basit etkileşimli programlar aracılığıyla iletişim kuruyor, bilgisayar programlarını çizim ve boyama için kullanıyorlar. Bu temel kullanım seviyeleri onları sadece klavye ve ekrana alıştırmakla kalmıyor, el ve göz koordinasyonlarını geliştirmelerine de yardımcı oluyor. Çocuklar büyüdükçe bilgisayar kullanımı daha karmaşık bir hal alıyor, öğrenme biçimlerini değiştirmeye başlıyor. Örneğin öğrencilerin matematik ve fen bilimlerini daha iyi anlamalarını sağlamak için konuların animasyonlarla anlatıldığı ve canlandırıldığı programlar, öğrencilere birbirlerinin anlattıklarına katılma ve onları eleştirme, böylece bilgiyi ve çalışma biçimlerini geliştirme şansı veriyor.

Bilgisayarlar sadece eğitimde değil; ekip çalışması, işbirliği ve yaratıcılığın gelişiminde de büyük rol oynuyor. Avrupalı öğretmenler, öğrencilerinin büyük bölümünün bilgisayarların faydalarından etkin biçimde yararlandıklarını belirtiyorlar. Örneğin istatistiksel bir tablodan haritalar çıkarmanın öğrenciler için son derece kolay olduğunu ve ilgilerini daha fazla çektiğini ifade ediyorlar. Teknoloji ve çevrimiçi öğrenme, çocukların matematik formüllerini hızlı öğrenme yollarını keşfetmelerine ve konuyu daha hızlı kavramalarına da yardımcı oluyor. Karmaşık figürlerle ifade edilen teorileri bir bilgisayar programı ve görsel sunumlarla beslerseniz, bu teoriler çocuklar için son derece eğlenceli, anlaşılır ve düşünmeye teşvik eden bir hal alabiliyorlar.

Bilgisayar oyunları çocukların gelecek iş hayatını etkiliyor

Peki ya bilgisayarda oyun oynamak zararlı mı? Popüler medya çoğu zaman bilgisayar oyunlarının olumsuz etkilerini gündeme getiriyor, bilgisayar takıntılı ve güçlükle iletişim kurabilen karakterlerle ilgili resimler çiziyor ve toplumda negatif bir algı yaratıyor. Oysa Dr. Woolfson oyun oynamanın aslında birçok faydası bulunduğunu söylüyor. Woolfson''a göre oyunlar, çocukların bilgi yığınlarını önlerindeki ekrandan okuma ve bu bilgilere inanılmaz hızlarda tepki verme yeteneği kazanmasını sağlıyor. Bunun için son derece hızlı bir görsel işleme gerekiyor. Bu da analitik becerilerinin, el ve göz koordinasyonunun gelişmesini sağlıyor. Bu bilgileri işleme ve analiz etme sürecinde öğrenilen beceriler, doğrudan iş dünyasına transfer edilebiliyorlar.

Michigan State University''de 3 yıl boyunca 12 yaş altı çocuklarla çalışmalar yapan Profesör Linda Jackson da, bilgisayar oyunları oynamanın görsel ve zihinsel becerileri geliştirdiğini belirtiyor. Resim ve şekilleri kullanarak düşünmeyi öğrenen çocuklar bu sayede aslında bilim, teknoloji, mühendislik, matematik ve tıp gibi disiplinler için bir altyapı oluşturuyorlar. Bu da gelecekteki iş dünyası için onlara yardımcı oluyor. Özetle bilgisayar ve interneti kullanmak, çocuklara geleceğin yeni dünyasına güvenle ve kolaylıkla girebilecekleri kapılar açıyor.

Intel: Bilgi toplumuna geçişin öncüsü

Intel ülkelerin bilgi toplumlarına dönüşümü ve gelişebilmeleri için çocukların doğru araçlara sahip olmalarının, doğru becerilerle donatılmalarının ve eğitimin büyük önem taşıdığına inanıyor. Bu nedenle bilgisayar kullanımının yaygınlaşması, çocukların ve gençlerin teknoloji eğitimi alabilmeleri için yoğun çaba harcıyor. Eğitime her yıl 100 milyon dolar ayıran Intel, özellikle matematik, bilim ve teknoloji alanlarında dünyanın dört bir yanında öğretmenlere, öğrencilere ve üniversitelere yardım etmek için eğitim alanındaki projelere önemli yatırımlar yapıyor. Intel 7 kıtada 50''nin üzerinde ülkede, Intel Öğretmen Programı ve Intel Öğrenci Programı gibi özel projelerle eğitimi geliştirmek için çalışıyor.