Yüzbaşı
15 Ocak 2008
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme
Toplam: 56 (Bu ay: 0)
Gönderileri

Merhaba arkadaslar,


Hepinize mutlu bayramlar oncelikle.


Bir kac hafta once denk geldim resmini cektim, arabalarin uzerine cikan kedilerden ( kisin kapali otoparklari mesken turmalari) bikmistim ancak baska hayvanlarinda aracin ustune cikabilecegini gorunce sasirdim :) Arabalarin uzerinde hafif cizik gocuk olursa artik bir olasilik daha akliniza gelir

Merhaba Arkadaşlar,


Öncelikle konuyu biraz sohbet tadında olması için açtım, araştırıp yazılan yazıları okumayı sevdiğim için benzer düşüncedeki arkadaşların ilgisini çekebilir.


İlk araç alma düşüncem 2020 yazında devletin yerli otoda vereceği 0,49'dan başlayan faizle araç satışı kampanyasını yakalamaktı. Aklımdaki araç clio5 1.0 otomatik icon modeli idi. 161 tl ye gelecekti ve 53 bin peşin gerisi uygun kredili olacaktı. Renault'a gittiğimizde hem araç yoktu, hem de kampanyadan dolayı 3 aydır iş yapmayan bayiler artık müşterileri sıraya sokuyordu. Biraz gerginlik yaşadıktan sonra araç alımından vazgeçtim.


İkinci alma girşimim ise 2020 sonunda otomatik B sınıfı olmak koşulu ile ikinci el araç almaktı. Aslında evde şirket aracımız var ve yakıt sorunumuz yok ancak özellikle kızımın bu yaz kreşe başlayacak olması ve eşimin tekrar işe dönme durumundan dolayı bakmaya başladık. Öncelikle bayan için uygun olduğunu düşündüğüm ve tasarımını beğendiğimiz corsa ile başladık. 2007 sonrası uygundu , sonrasında makyajlı olanlara baktım. Şuan az biraz düşüşe geçse az km olanlar için yüksek fiyat istenmekte. Sonrasında sorunsuz olduğunu düşündüğüm Japon araçlarına baktım. Ben 2009 sonrası Jazz'ın tasarımını seviyorum ancak eşim beğenmediği için eledik. Sonrasında yine 2009 sonrası colt baktık. Küçük olması ve rahat park edilebilmesi avantajdı. Bu arada kazasız veya boyasız kriterim yoktu, zaten eşim kullanacağı için bir kaç çizik olma ihtimalini kabul ediyorum ve araç değeri boyadan düşecek ise boyalı araç alabilirim. Tek kriterim yetkili serviste yapılması ve ağır hasarlı olmaması. Kapı boyanmış tampon boyanmış benim için hiç sorun değil.


Bu arada biraz temizine bakınca fiyatlar çıktı da çıktı. 2012 Jazz için 145 isteyen bile vardı. Şirket aracım megane4 dizel otomatik olduğu için clio baktım. 2016 sonrası makyajlı icon 150 bin civarında idi. Bu arada ilk baktığım clio 5 1.0 hem 90 hp oldu hemde fiyatı 215 civarında.


Özellikjle Euro kurundaki (10,5 TL'den 8,5 TL ye gevşemesi) gevşeme ve 150 bin bandına çıkartınca ikinci ellere bakmamdan dolayı sıfır araç alma daha baskın çıktı. Kriterimi 1.3 altı B sınıfına çevirdim. Sıfır km olmak kaydı ile corsa, polo ,yeni i20 ve clio düşündüm. Daha önceki aracım giuleitta olduğu için aldıktan sonra değerlenmedi. Örnek vermek gerekir ise 2012 yılında benzer dönemde benden yaklaşık %15 daha ucuza golf 7 1.2 dsg alan arkadaşım 6 yıl sonra benden %15 fazlasına sattı. Kesinlikle bugün olsa yine giulietta alırım ancak bu alacağımız araç yılda 4-5 bin kullanılacağı için sürüş dinamiklerinin çok iyi olmasına gerek yok. Buradan poloya yöneldim, ocak ayında 190k olan comfortline için indirim bekledim ancak yeni araç yoktu. Liste fiyatı 230k olan highline ise cam tavanlı ve geri görüş kameralı halini ocakta 224'e bırakıyorlardı. Hiç aklımda olmamasına rağmen golf otomatik fiyatını 224bin olarak görünce düşünmesem de C sınıfı olur mu dedim. Eşim giuliettayı zor kullanırken golf 6 yı çok rahat kullanıyordu. Hem oturma pozisyonu hem aracın önünü görünmesi çok rahat ve güzeldi. Tabiki ellerinde hiç araç yoktu ve yeni kasa gelecekti. Bende C sınıfında 1.0 Audi A3 baktım ancak temizini bulmak kolay olmadığı için vazgeçtim.

Bu fiyatları baz alınca B Suv bakalım dedik.Euro biraz daha salarsa alt vergi dilimine girerse diye Ford Puma ve Pug 2008'i listeye ekledik. Tasarımdan dolayı Ford Puma'yı çok beğendik. Özellikle 1.0 125 kp olması güzeldi. Tek kötü yanı geri görüş kamerası olmaması idi. Geçen hafta bayiye gidip aracı inceledik , iş çıkışı olduğu için test sürüşü talebimiz olmadı. Vergisiz fiyatı 134 bin olduğu için üst vergi diliminde ve 292 ye bırakıyorlar. Temsilcinin yorumu euro düşse bile bu araçlar bir önceki kur ile vergilendirilerek geldi, ve beklemek bir sonraki sipariş araçlarının fiyatını etkileyebilir. Ancak donanımsız (opek renk dahil) otomatik 2020 bulunursa fiyatın 231 civarında olacağını söyledi ancak sistemden kendisi göremedi. Aklımızda olmamasına rağmen yakınlarda bir mitsubishi bayi görünce içeri girdik, spacastar modeli (2020) 170 bine bırakıyorlardı. En ucuz otomatik benzinlilerden. Aracı beğendik (geri görüş kamerası avantaj) ancak satış sırasındaki yavaşlığı ve daha da önemlisi istanbul trafiğinde küçük olması beni biraz endişelendirdi. Başka bir ilde olsam ciddi düşünebilirdim.


B Suv'a geçince 4x4 olsada hafta sonu bende binsem diyerek bir kaç model baktım, ikinci el olarak Toyota C-Hr ve Suziki vitara. Vitara güzel ancak 2. el riskli ve üst vergi diliminde, alta düşebileceğini sanmıyorum. Düşer ise bu aracıda beğeniyorum ve tekrar listeme alacağım. C-HR ise oturma poziyonu basık, küçük olsada hakim olmak zor, sonuçta aracı eşim kullanacak.


Şu an hala bakıyorum, yeni kriterim %50 vergi diliminde olması. Dün yeni leonu gördüm. 1.0 dsg versyonu beklentilerimizi karşılıyor ve fiyatı 231k. Vergisiz fiyatı 129,750 civarı. Yani 250 TL daha pahalı olsa fiyatı 290'lara çıkacak. Döviz kurlarına çok güvenmemem (çıkacağını düşünüyorum) ve mevcut vergi sisteminin değişmeyeceğini düşündüğüm için en azından zarar ettirmeyecek bir yatırım olarak kafamda.


Mart ayını bekliyeceğim, puma fiyatı alt vergi dilimine düşerse öncelik onda olacak düşmez ise aklımda şu an yeni leon var. Tabi bayiye gidince B Suv olan Arona'ya da yakından bakacağız. Hemde yeni kasa golf gelir ise bir incelemiş oluruz.

Tekrar söyleme ihtiyacı duyuyorum acil bir ihtiyacımız yok ancak biraz yatırımlık birazda ben işteyken eşime özgürlük sunmasını beklediğim için gündeme aldım.


Okuduğunuz için teşekkürler, iyi pazarlar.

Merhaba Arkadaslar,
Eski kullandigim sirket araci megane 4 icin du ve ic tavan lambalari ile plaka lambalari led isikti.Yil sonunda yeni arac geldi yine megane icon ancak plaka ve ic tavande yer alan led lambalari sari ampuller ile degistirmisler.

Oncelikle icerisi los oldugu icin degsitirmek istedim ve 5 farkli renault servisini aramama ragmen hic birinde yedek parcasi yok.Hatta iki tanesi ilk kez benden duymus boyle bir ampul oldugunu cok ilginc.Yalnizca bir tanesi numarami alip bakip donecegim dedi.

Sadede tekrar gelecek olursak apaci gibi bembeyaz parlak birsey istemiyorum, araci kitledigimde iceride hafif yanmasini bir ampulun beyaz digerinin mavimsi olmasini veya titreyerek yanmasini istemiyorum. Tavsiye edeceginiz urunler var midir? Onceligim doger OEM lerinde olsa orjinal led tavan ampulleri olacak.Tsk
Mükerrer açılmış konu
Merhaba Arkadaşlar,

Yaklaşık 3 yıl kullanmak üzere sadece bu iki araç arasında hangisini neden seçmeliyiz konusunda fikirlerinizi merak ediyorum.Kiralama olacağı varsayılır ise aynı fiyatta olan bu araçların bakım, arıza vs vs konusu öncelikli değil ve ikinci el olayı yok.Arada bir miktar yakıt farkı olabilir ancak o da öncelikli değil yani 100km'de 1lt fark kabul edilebilir.

Öncelikle bunlar benim şu an gördüklerim, bundan dolayı sizlerde uygun bir dil ile geri bildirimlerinizi fanatikliğe kaçmadan verirseniz yardımcı olmuş olursunuz.

Megane 1.5 dci EDC Icon versiyonu çok dolu bir araç. Bunun Focus'a göre (bana göre) led farların standart olması, iç ambians aydınlatma, parçalı deri döşeme,masajlı sürcü koltuğu gibi birkaç cafcaflı özelliği var ama en önemli artısı çift kavramalı EDC olması güvenlik içinde yorgunluk algılayıcı var. Beğenmediğim kısmı iç trim sesleri ve rüzgar sesi (sınıfına göre kötü değil), ama en başta hissiz direksiyonu.

Focus ise Titanium'da yer alan kötü jantlarına rağmen yeni yüzü ile bir adım önce. Her ne kadar arka bağımsız süspansiyon olmasa da sürüş dinamiklerinde önde. Konfor olarak yine güzel ve bir önceki nesline göre sessiz. Henüz test etme şansı bulamadım ama haftasonu incelemek için test randevusu oluşturdum. 120hp-300 tork ile performansta 1 adım önde, ama şanzımanda bir adım geride.Arka koltukta dayama olmaması benim için sorun değil, ama led farların olmaması bendeki en büyük eksik. Hızlı şarj ve yeni ekranın yanında adaptif hız sabitleme benim gözümde bu aracın bir adım önde olmasını sağlamakta.Her iki modelde de kararan dikiz aynası olması önceliğim olan bu donanımı kıyas dışında tutuyor.

Normal fiyatları bugün için (22.11.2018) Megane 176,800 Ford ise 178,000 TL

Siz bu şartlarda hangisini seçersiniz?
Selam Arkadaşlar,

Aracımda sıfır alındığından beri (5 senedir) en ön cam dahil açık renk cam filmi vardı. Cam filminin tekrar yasaklanması ile devletin paraya olan ihtiyacı birleştiğinde ve çevremdeki bir iki kişinin 3-4 gün içinde ceza yemesi doğrultusunda söktürsem mi diye düşünmeye başladım. Daha önceki yıllarda da yasaktı ancak açık renk olması ve bu kadar gündeme gelmemesi sonucu çok dert etmemiştim. Ancak TuvTurk te ağır kusur olduğunu öğrendikten sonra , (aracımın muayenesi Nisan) boşuna kış ve kapalı havalar için risk almayayım dedim.

İlk önce meraktan youtube 'tan 10-15 video izledim ancak elim çok yatkın olmadığı ve iz kalmasından korktuğum için söktürecek camcı aramaya başladım.Bir diğer korkumda 5 senedir duran filmin kolay çıkmaması riski idi. Bir kaç tane cam çeken yer sadece film çektiklerini söyledi. İnternet'ten de elle tutulur bir adres veya kontak bulamadım. En sonunda yakın çevrede cam söküp takan bunun yanında cam filmi söküp takan bir firmayı buldum. 100TL ye sökerim dedi,gelmeden ara dedi. Özellikle gitmeden yarım saat önce aradım ki bekletmesin diye. Gittiğimde 2 araba bir transporter sökülüyordu.Bu kalabalığı görünce alternatif belirlediğim ama aramadığım bir dükkana gittim adam da 200TL ye sökerim deyince geri döndüm.Dedim iyi ki arayıp geldik, eleman istersen sen başla dedi bize bakarak. Anaa dedim bu ne iş amele style. Bu olayda cuma akşam üstü oluyor, işten erken çıktım cumarteside şehirler arası yola çıkacağım.

Adamların elinde bildiğimiz yedek far-çata bıçakları, bir ellerinde de su. Yukarıdan kazıyıp komple indiriyor. Yapışkanları da cam sil su karışımı ile yalap şalap temizliyor. Neyse arka camlar kendi karartmalı olduğu için ben oradan başladım. E tabi 10 derecelik havada bir kalkıyor hemen kopuyor. Yaşışlanlar kaldı parçalandı falan. Sonra elemanlar geldi diğer yan camları söktü. Bu söküp temizlemede 1 buçuk saati geçti. En son temizlemiş bana gösteriyor.
BEN - Dedim ön cam duruyor.
ELEMAN- Kazırım ama alt kısmı çok dar elim girmez bıçakla temizleyemem.
BEN- EE ne olcak ?
ELEMAN- Yap dersen yapayım ama kötü durursa ben sorumluluk almam.
BEN-Arka cam ne olcak?
ELEMAN- Onda rezistans var asla sökülmez?
BEN-Asla mı ne olcak ?
ELEMAN- Polis birşey demez yoksa rezistanslar bozulur. ,
BEN - Yolu var mı
ELEMAN -Yok

Parayla rezil olmak tanımının tam karşılığı bu olsa gerek. Bu arada cam sil ile sildi ama soğuk havada akşam üstüne doğru olduğu için küçük yapışanlarda kalmış. Borcumuz ne dedim birde 100TL demez mi ? 90 verdim hala burun kıvırıyor. Zaten ilk camın yarısını ben kazıdım , parası önemli değilde dedim ya paran ile rezil olmak durumu.

Sonra hava kararırken diğer 200 TL diyen dükkana gittim, sadece ön camı kaça yaparsınız dedim. İçeride 30 yaşlarında eleman siz gelmiştiniz yan camları söken arkadaş söksün diyor. Aklı sıra trip atıyor. Dedim bedava yapacak halin yok kaç paraysa söyle, hala kız gibi biz size fiyat verdik diyor. Benim delirdiğimi görünce 100TL'ye yaparız dedi. Yaptırmayacağım ama elemana fiyat soruyorum 30 yaşında herif 15 yaşında kız ergen kız çocuğu gibi diğer yanda söksünler diyor. Neyse eve geldim arkadaşlar misafirler olduğu için kendi kendimi yeme işini pazar gününe bıraktım.

Cumartesi günü İst-Bursa yaptım geldim. Gece evde tekrar cam söken adam gibi bir yer var mı araştırayım dedim. En azından para veririz ama güzelce olsun. Yine camcılar şunlar bunlar çıkıyor. Hep takan var söken yok. Sonra tekrar youtube açtım. Bana en mantıklı gelen videoları belirledim. Yöntem ısı tabancası veya saç kurutma makinası olacaktı. Amonyok, alkol, siyah poşet güneş kombinasyonu bunları da izledikten sonra saç kurutma makinası prosesini beğendim ve uyguladım.

Bu sabah erkenden araba ile bir tura çıktım ve ön cama en sıcak havayı verdim. Araç ısındı (içi hamam gibi oldu) bir 10 dk da rölantide hava verdim. Ben içinde durmadım bunaldım.Tabi bu uygulamayı kapalı garajda yaptım,dışarısı yağmurlu. Cam ısınmıştı, sonra saç kurutma makinasını aldım ve sökeceğim uca uyguladım.Araç kala çalışıyor ve sadece ön cama sıcak hava üflemeye devam ediyordu. Ucundan başladım ve inanılmayacak derecede basit bir şekilde çıkıyordu. Saç kurutma makinası biraz güçlüydü 2300W. Neyse ön camı 7-8 dk da bitirdim. NE bir iz ne kopma. Tulum çıktı vallaha :) Bir tek sağ üst kızımda çok hafif yapışkan bırakmışım. Demek sona doğru iyi ısıtmadan çekmişim. Onun içinde alkol diyorlardı, evden ya vokta alacaktım yada limon kolonyası. Kolonya yı tercih ettim ve biraz bastırarak sildim muhteşem şekilde çıktı. NE bir iz ne bir yapışkan. Koca camı 10 dk olmadan sökmüştüm. Daha sonra ön camı komple kolonyalı bez ile bastırarak sildim ardından camsil ile temizledim. Bu kadar rahat çıkınca arka camı da yaparım dedim. Bu kez arkaya hava veremeyeceğim için rezistansı açtım. 2 kez. Arka cam da ısınmıştı. Sonra kurutma makinası ile yine bir uca hava vererek temizledim. Kolay çıktı ancak ön cam daha kolaydı. Daha yavaş yaptım rezistanlara zarar gelmesin diye ama çokta gerek yoktu sanırım. Arka cam filmi 2 ye bölündü tek parçada çıkartamadım ve daha çok iz kaldı. Sanırım ön cama verdiği sıcak hava daha iyi gelmişti. Sonunda arka camda bitti muhtemelen 15 dk almamıştır. Sonra kolonyamız ile yapışkan kalan yerleri komple temizledim. Cuma günü elemanların yaptıklarında temizledim, parçaladıkları ve kazıdıkları için küçük küçük yapışkanlar kalmıştı.Sonra bir kalite kontrol ile rezistansı çalıştırdım. Tel boyu kontrollerde ısındı. Bir sorun çıkmadı.

Sonuç olarak ben bilmem işi bilene götüreyim dedim ama pişman oldum, camlarda küçük çizikler oldu. Dışarıda yaptıracaksanız bile ısı tabancası ile sökmüyorsa asla vermeyin. Bu işi yapanların çoğu (tabiki işin ehli çok) sizin kadar araştırıp yöntemi belirleyememiş bile. Hala soğuk havada bıçakla kazıma işlemi yapıyor. Niyeti olan var ise bir saç kurutma makinası ve kolonya ile bu işi tamamlayabilirsiniz.
Merhaba Arkadaşlar,

Bugün lastiklerimi değiştirdim ve rot balans ayarından sonra birazda performansını denemek istedim. Ancak yeni takılan lastiklerim hem yanal hemde doğrusal zorlamalarda eski (55k da değiştirdiğim) lastiklerim den çok fark etmedi gibi. Gerçi daha 30 km civarında kullandım. Sanki bir önceki lastik değişimim de de buna benzer düşük performans ile karşılaşmıştım ve 500 km içinde lastikler performans olarak oturmuştu. Bu durum psikolojikmi yoksa bilimsel bir sebebi var mı ( lastik koruyucuları veya kaılptan rahat çıkmaları için kalıp ayırıcıları uygulamaları).

Sizde lastik değiştirdiğinizde buna benzer bir durum yaşıyor musunuz merak ettim, internette bu tür bir açıklama bulamadım.

Yorumlarınız için teşekkürler.
Arkadaslar merhaba,

Dun aksam apartmanimizin kosesinde meydana gelen kazada citroen c4 aracin yolcu havayastigi patlamis
ancak acilmamis ayrica surucu havayastigi ptlamis ve kapak kopmustu(arka koltukta)
Sadece surucu havayastigi kapagi kopup adamin yuzune carptigi icin surucu yaralanmis.Bende kendilerine citroeni dava etmelerini tavsiye ettim.Torpido icinde patlayan yolcu havayastigindan hic bahsetmiyorum.
Umarim surucu hakkini aramaktan vazgecmez ancak bu durum bu model sahiplerini dusundurecek.Disli bir avukat ile tum C4 ler icin geri cagirmaya kadar gidilebilir tabi tum incelemelerden sonra.
Gecmis olsun
Merhaba arkadaşlar,

Konuyu biraz detaylı anlatarak deneyim sahibi arkadaşların yorumlarını almak istiyorum.Okurken hem eğlenir hemde sizin yaşadığınız olayların benzer noktaları doğrultusunda yaşadıklarınızı aktarırsınız.

Aracım 170hp'lik giulietta(spor paket) üzerinde gelen lastikler pirelli p7 cinterato idi,lastikler iyi hoştu ancak2. yılın sonunda 6,5mm diş kalınlığına sahipken (25 k) performansı ciddi olarak düştü.2. viteste ani kalkışlarda sürekli sarma başladı., bazen dynamic mod'ta 3'te de sarıyordu.Sert lastik olduğu için virajda kaysa bile nasıl ve nereden kayacağını belli ediyordu,bu işin iyi kısmı idi.30 k civarında yavaştan abs devreye girmeye başladı.Ama en büyük sıkıntısı uğultu yapması idi.Hemde dayanılmaz bir şekilde. Aracımın garantisi olduğu için servise götürdüm lastikten olabilir dediler ancak porya bilyelerini ücretsiz değiştirdiler.Ancak ses kesilmedi. 26 Nisan'da muayneye girdiğinde 6.1 mm diş derinliği vardı, 19 mayısta ise 40k 'da lastikleri değiştirdim.Ve 30-40 bin km arası dayanılmaz uğultulu bir şekilde geçti.

O dönem lastik bakarken lastiğin kaliteli olması ve birazda markasına dikkat ettim. Pirelli var iken 28 psi'de bile yol üzerindeki en ufak taşı hissediyordum,uğultu problemide lastik hamurundan olur dediler. Biraz daha yumuşak lastik daha iyi tutunur ama çabuk biter diye düşündüm ve michelin primacy3 aldım. HP serisi hala piyasada vardı ancak bu lastiği çok met ediyorlardı. İlk aldığım da lastik bariz sessizdi, hele o uğultunun yok olması ve yol sesinin azalması çok iyiydi. Ancak yumuşak lastik resmen arabanın karakterini etkiledi.
Daha iyi anlatmak için sürüş stilim, ağarlıklı uzun yolda CC ile 110-120 km hız ile gitmek. Şehir içinde de yüksek vites düşük devir ve sahin kullanım. Ancak virajlarda hız kesmeyi sevmiyorum. düz yolda 110 ile gidiyorsa virajada aynı hızla girerim. Arada bir (ayda bir) arabanın ciğerleri açılsın diye otobanda yüksek devir ve hıza çıkıyorum ama geneli sakin virajlar sert.
Michelin ile viraj kabiliyetim artmadı , çok fazla esneme yapıyor. Lastik havalarım 35 psi olmasına rağmen. Yaklaşık 5.5 mm diş kalınlığı var,en önemlisi uğultu yok.Yeni lastik arayışına girmemin sebebi ise ışık sonrası kasisi görmemem, görüp frene bastığımda ise duramamam.Lastik 40k civarında, özellikle kış aylarında hafif ıslak ve çamurlu tozlu yolda sakin gitmeyi zorunlu kılıyor. Yine 2. viteste sarıyor (normal).
Önümüz kış olduğu için aklımda önlere 2 adet kış lastiği alarak ilkbahara kadar beklemek var. İlk baharda yazlık alacağım. Kışlıklarda ise uygun gelen pirelli sotterezo ve nokian ER D3 var aklımda. B,r sonrai sene 2 tane daha kışlık alırım diyorum. Hem ABS devreye girişini önlerim hemde soğuk havalarda daha yüksek performans alırım fiye düşünüyorum. Tabiki 4 kış lastiği daha iyi ancak 2 taneside 0'dan çok çok daha iyi ve amaç karda buzda kullanmak değil, kışın soğuk havada kullanamak. En kötü buz yaparsa arabayı eve kadarda rahat getiririm (eskiden sadece zinciri öne takıyorduk) kar kalkınca kullanaya devam

Yaz lastiği için ise aklımda sadece prelli pzero vardı, araştıdım netten testlerine baktım. İçime sinmedi gittim bayiye direk yüzyüze konuştum. Adamlar bana tekrar P7 önerdi. Kısa mesafede ısınmaz, şehir için kullanıma uygun değil dediler.Bende araştırmalarımı goodyear f1 assymetric3 e çevirdim. Aklımda başka lastik yok iken bu sitedeki karşılaştırmayı buldum ve nokian z serisi düşünmeye başladım. İnternette fiyatlar uygun gerçekten, 2 sene önce primacy3 e 360 vermişken şimdi lastikler 250-275 bandında

http://www.tyrereviews.co.uk/Tyre-Size/17-Inch-Tyres/225-45-17-Tyres.htm
Merhaba arkdaslar,

Esimin isi icin bir arac bakiyoruz.İs ile ev arasi 29 km.Tuzla-sultnbeyli arasi kullanilacak.İlk once opel corsa bakalim dedik, oradan 206 baktik sonra dizel olsa mi dedi lk temizi derken isin icinden cikamadik.
Dusundugumuz arac 2000 mode sonrasi ABS li bir arac.Marka model temiz olduktan sonra cok onemli degil.Aracin boyali olmasi ( pert cikmasi haric) veya yuksek kilometreli olmasi temiz olmasi sarti ile cok onemli degil.İlk basta amacimiz 1-2 yil icerisinde kullanmak.
Esimin is yerine servis yok, toplu tasimada yok.Gidecegi yer gidacilar sanayi sitesi.Park edecek yer sorun, yollar bozuk ve kamyonlar yuk indirip bindirirken veya yanasirken araclara dokunabiliyor.Bundan dolayi cizildiginde veya biri surttugunde uzulmek istemiyiruz.Apaci arabasi gibi kullanilip sekli semali degistirilmemis araclara bakiyoruz.
Nissan micra dusunduk 18-20 asagisi yok, alacagimiz arac eski olacagi icin tasit kredisi cekemeyecegiz en az faiz ile en uygun aac pesindeyiz.kasko da yaptirmaycagiz.
Onerisi olan varsa onerilere acigiz bos beles mesaj atip konuyu kirletecekler yazmasin.
Hakkında
Konum: Bursa
Forum İmzası:
Life is not as simple as you think
Temel Bilgiler ve İstatistikler
Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 11 ay önce
Son Mesaj Zamanı: 11 ay
Mesaj Sayısı: 488
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 501
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 15.247 (Bu ay: 183)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 718 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Motorlu Araçlar Dünyası
Mesajları
İkinci El Referansları
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.