PREY 2 (PS4 ANA KONU) [Bethesda Softworks]

Elinden Dishonored çıkan heriflerin oyunu, Next Gen System Shock ünvanını da söktü daha çıkmadan. Almazsam ayıp olurdu.

Daha ilk saniyesinden tipik shooterdan öte olduğunu belli ediyor, altında zaten manyak bir senaryo var. Demoyu hepiniz oynadınız oraları geçtim, uzay istasyonu gerçeğini görünce hikaye sana beyin yakan sekanslar gösterip hiç bir şey bilmeden Dark Souls gibi kendin çözmeni istiyor olayları. Hikaye desen en azından çözebildiğim yere kadar süper. Oyunun öncesinde mesela eski başkan John F. Kennedy bunun geçtiği evrende suikast yemiyor. Uzay bilimine trilyarlar harcayan ve dünyanın kaderiyle oynayan bir figür olarak var bu oyunda.

Uzay olayı nereden çıktı merak edenler için; Typhon diye bir uzaylı ırkı var. 20.yüzyıldayken standart, dünyaya saldırıyor Amerika ve Sovyet birleşip karşı müdehale ediyor ve saldırıyı yapan uzaylıları eline geçirerek Kennedy'nin yatırımlarıyla Ay yörüngesinde kurulmuş Kletka uzay istasyonuna hapsediyorlar hepsini. 1964 de sovyet dağılıyor ve ortaklık vs kalmıyor. Tabii istasyonun bütün yetkileri de Amerikanın artık, hiç durmadan yüzlerce bilim adamı görevlendirip bu uzaylıları Axiom Project altında deneylemeye, çözmeye başlıyor onlar da. Testlerin sonucunda Dünyaya bir tehdit daha olursa bu ırktan öğrenilen bilgilerle gelişmiş teknolojilerin engelleyeceğini düşünüyorlar. 1980'e kadar deneyler, araştırmalar sorunsuz giderken uzay istasyonunda bir kaza olmuş Typhon serbest kalıp bütün istasyonu dağıtıp ele geçiriyor. Durum anında Dünya da politik sıkıntılar yarattığı için Amerika istasyonu da, Axiom Projecti de deklarasyonla iptal edip istasyonu kendi haline bırakıyor.

Uzay yatırımlarının başladığı ilk zamandan 2025 senesine kadar kendini geliştirip ipleri eline alacak kadar büyüyen TranStar adlı şirket ortaya çıkıyor. Kimsenin ilgilenmediği Kletka istasyonunu satın alıyor, beş yıl, 2030 a kadar araştırmalarını tamamlayıp adını da Talos I yaparak istasyona yerleşmek için yola koyuluyor. Uzaylıları tekrar hapsediyor. Bunların amaçları da uzaylıları iyice araştırıp yeni türler keşfetmek. Ama testler yapılırken Nöromod adında insanın DNA'sını komple değiştirebilen ve bazı güçler ekleyebilen yeni bir teknoloji bulup kafayı kırıyorlar. 3D kullanıp nöromadlar çoğaltılıyor önce, olduğu gibi Dünyaya satıp milyarlar kazanılıyor. Bu süreçten sonra uzay istasyonunda yine büyük sıkıntılar yaşanmış. Zaten Talos I de çalışan protagonist 2032 yılında o karmaşanın arasında uyanıyor ve olayların bu noktasından sonra oynamaya başlıyorsun. Devamında daha büyük olaylar var tabii, çoğu sağlam spoiler. Oyunda ilerledikçe anlatmaya çalışırım.

Oynanışta çok keyifli şeyler var. Lineer görev yerine uzay istasyonunda serbest dolaşabilmek kendini oynattıran en önemli faktörü mesela. Şifreyi bilmediğin için giremediğin bir yer olursa ne var orada diye kafayı bozup her yeri aramaya başlıyorsun vs bunlar hep oynanabilirlik üzerine hareketler, oyunu geliştirirken standart düşünmeden farklı denemeler yapmak istediklerini anlıyorsun. Nöromadlarla kazanılan özellikleri de çok beğendim, objelerin şeklini alarak geçemediğin yerlerden geçme vs bir sürü yeni olay var. Mekanlar, tasarımlar doğal olarak Dishonored gibi, dolabı, çekmecesi, masaların arkası her yere item koymuşlar. Gizli yollar bulup gittiğin yere daha çabuk ulaşma gibi çoklu yönlerde var.

Geldiğim yere kadar oyunun tek eksisi o kadar yeniliğin, harika hikayenin yanında arada frene bastıkları bölümlerin çok göze batmış olması. Başka bir oyunda keyifle oynayabileceğiniz bölümler bayağı zorlama görünüyor bu yüzden. Düşmanlar da çok dengesiz olduğu için sinir bozabilir. Grafiklerden de puan kıran olabilir, CryEngine denemişler ama kaplamalar vs berbat, PS3 grafiği var. Belki hikaye açıklanmıyor diye de puan kıran çıkar. Başka da bir şey gelmiyor aklıma. Bana göre şu iki, üç saatte gördüklerimle dört dörtlük oyun. Gece bir kaç SS atarım.