Pathfinder D20 Serisi (Kingmaker çıktı, Wrath of the Righteous çıktı)

Şu an için gerek yok bence, düz oyunu almak daha mantıklı. Hele bir açıklandın DLC ler, ek paketler o zaman düşünülür.



Oyunun krallık kısmı muntazam olmuş. Çok mikro yönetim sevmeyinlerin hoşuna gitmeyebilir, isterseniz otomatiğe alabiliyorsunuz. Ama oto ya alınca hem güzel bonuslar kaçabiliyor hem de steam achievementlerı sayılmıyor.
Bir taraftan şehir kurup, bunları geliştiriyoruz. Sonra yakınlardaki bölgeleri topraklarımıza katıp buralarada ufak köyler kurma ve yönetme var.
Parti elemanlarımızı ve yoldan topladığımız NPC leri yardımcımız olarak atıyabiliyoruz belli konularla ilgili. Ve topraklarımızda çıkan problemlerle ilgilenmeleri için görevelendirebiliyoruz. Herkesin kendi fikirleri ve problem çözme metodları var tabii ve size sundukları teklifleri beğenmeyip, sürekli tartışırsanız istifa edebiliyorlar.(ütopya gibin bizler için)
Bazı problemler çok büyük ve belli sürede halletmezseniz krallığınızın yıkımına bile sebep oluyorlar. Düzgün biçimde halledilirse hem kaynak hem de mutluluk(veya öteki statlar) olarak geri dönüşü oluyor.
Arada direkt baron olarak sizlede görüşmek için gelenler oluyor. Bunlar ve çok büyük problemler dışında taht odanıza uğramanıza gerek yok. Hatta konuşmak için gittiğiniz kişi saçma sapan konuşursa "Beni bu kadar yok bunun için mi yürüttün, OTURTUN BUNU KAZIĞA!" gibi söylemlerde buluna biliyoruz. (chaotic evil = cartoon evil)


Oyun uzun zamandır gördüğüm en iyi ahlaki(aligment) konuşma seçeneklerine sahip. Aralarda müthiş cevaplar ve aksiyonlar var gerçekleştirebileceğiniz. Tekrar edilebilirliği çok yüksek bu sayede.


Eklenti:

Magus sınıfı hakkında uzun uzun yazmak istiyorum ama yazamıyorum
Çok eğlenceli ve tehlikeli bir sınıf olmuş, eskiden zorla yaptığımız warrior/wizard ları bir üst seviyeye taşımış. Dokunma bazlı büyüleri kılıcımıza ekleyip, hem normal zarar hem de büyünün etkilerini verebiliyoruz ve ıskalasa bile büyü kılıçta kalmaya devam ediyor.Kritik vurunca büyü hasarı da katlanıyor, üstüne bütün büyüleri yenileyebilmesi de var dinlenmeden.
Wizarda has defans büyüleri de iyice delirtiyor karakteri. Mage armor, Blur, Mirror İmage derken 40 AC li tanklara taş çıkarıyor sınıf.
Ateş bastı konuşurken bile.

Bir diğer konuşmak istediğim sınıfı ise Sorcerer: Abyssal Bloodline. Tek diyeceğim rahatça 40 STR üzeri olan bir ejderhaya dönüşebiliyoruz. Saygılar

Pathfinder kingmaker ilk izlenim;

İlk izlenim diyorum çünkü 124 saat’lik oyunun sonunda 5. bölüme yeni geçebildim. Bu nasıl olur demeyin oyunun zorluk ayarları ve sistemi sandığınızdan daha katı ve daha karmaşık. Öncelikle oyunu normal’de oynuyorum bunun nedeni oyunun sistemini tam olarak anlamak ve oyunun oyuncuya sunduklarını tam olarak görebilmek. Eğer oyunu normalde oynamazsanız bir çok şeyi göremeyeceksiniz lakin sıkıntı şu; bu oyunun normali diğer oynadığınız oyunların zor ya da onur modu gibi bir durumu mevcut. Bu oyun zor arkadaşlar bunu altını kalemle çizerek uyarıyorum ki neden zor olduğunu anlattıklarımdan zaten anlayacaksiniz. O zaman hadi başlayalım.

Oyun temelde pnp olarak tasarlanmış ki bu da aslında oyunun combat sisteminin TB olması gerekirken oyunun Rtwp’ye çevrilmesi yüzünden oyunun zorluk seviyesini ister istemez yukarı taşımış. Peki bu nasil oluyor derseniz olay şu; Oyunda arkaplanda atılan bir zar var ve bu zar pnp temelli olduğunda inanılmaz bir stateji yapmanız gerekir. TB tabanlı oyunlarda bu stratejiyi kurabilirsiniz çünkü bir sıra vardır lakin Rtwp’de bu durum 3 saniye ile sınırlandırılmıştır. Yani seçtiğiniz karakter bir vuruş yapacaksa 3 saniye bekler ve vuruşunu yapar, hatta güçlü büyüler kullanıyorsanız bu süre 6 saniye oluyor. Oyun sürekli bir aksiyon halinde olduğu için vuruşlarinizi ise tamamen atılan zarlar belirliyor. Oyun pnp temeli üzerine kurulduğundan (gerçekçi zar atma diyelim) en güçlü ve sınıfında uzmanlaşmış büyücünüz bile bazen attığı büyü başarısız olabiliyor çünkü pnp’de de her zaman zarı 20 değil de 1 atma durumunuz oluyor bu oyunda böyle. Hal böyle olunca klasik Rtwp taktiklerini uygulayan insanlar bu oyunu oynamakta zorlanıyor çünkü hiçbiri işe yaramıyor. Örnek vereyim bir boss savaşına gireceksiniz klasik Rtwp oyuncularının taktiği şu oluyor; Tüm grubunuza buff basıp, görünmezlik/gizlenme ile grubunuzu uygun yerlere yerleştirip düşmana da yapabileceğiniz en güçlü saldırı yada defansını falam düşürmek gibi debuff’lar basarak savaşa başlarsınız. Grubunuza bastığınız buff sayısı ne kadar fazla olursa ve düşmanı da debufflar ile ne kadar donatırsanız(körlük,moralini düşürme..vs) düşmanı hızlıca yener oyuna devam edersiniz lakin bu oyunda bu tek başına işe yaramıyor. Hal böyle olunca insanlar bağırıyorlar çünkü yukarıda anlattığım olayı yaptığınızda oyun ilerlemesi gerekir lakin ilerlemiyor ve çözüm olarak insanlar düşmanların zayıf noktalarına bakıp ona göre saldırın diyorlar ve sonuç yine aynı değişmiyor.  Yani hangi build ve sınıfı seçtiğinizin bu oyunda bir önemi yok bu konuda ciddiyim çünkü oyun Rtwp değil arkadaşlar TB tabanlı tasarlanmış. Peki o zaman nasil bu oyunda ilerlenecek diye baktığınızda yabancı forumlarda asit ya da alev iksiri atarak splamlayın gibi yorumlar görüyorsunuz evet bu işe yarıyor lakin o da bir yere kadar geçerli oluyor çünkü oyun ilerledikçe düşmanların bu tür saldırılara karşı bağışıklık sistemi de güçlenip değiştiği için yine tıkanıyorsunuz ve oyun ilerlemiyor. Peki daha sonra ne yapılacak derseniz oyunun ilerlemesi tamamen item bulma/para ve level atlama üçlüsüne kalıyor. Normal oyunlarda bir süre sınırı olmadığı için rahat rahat gezip güçlenirken bu oyunda maalesef bir gün sınırı var ve aynı zamanda ayakta tutmanız gereken bir krallık var. Oyunun krallık sistemi tamamen homm’den kopyalanmış ki (kendileri zaten homm5’in geliştiricileri buna aşağıda değineceğim) homm serisine hakim olanlar kurmaları gereken stratejiyi çabucak çözeceklerdir. Krallık yönetimi ve oyunun ilerlemesinde ki mantık şu;
Krallığın belli başlı istatistikleri var ve bunlar “0” rakamının altına düştüğünde krallığınız yok oluyor. Peki bu istatistikler ne ve bunları nasil arttırırız derseniz bunun iki yolu var. Bunların birincisi grubunuzla gezip destek almak diğeri ise danışmanlar aracılığı ile bu işi çözmek. Bu istatistikler şunlar; Topluluk,askeri,ilahi,istikrar, bağlılık,kültür,casusluk,ilişkiler gibi statslar. Bunu homm’de ki kristal,odun,taş..vs gibi kaynaklar olarak düşünün. Homm’de nasil atınızla gidip haftada bir 3 kristal veren bir yer bağlıyorsunuz aynı şey bunda da geçerli tek farkı ismi değişmiş olması. Yani grubunuzda harita üzerinde hareket edip bu yerleri kendinize bağlayarak kendinize alıyorsunuz lakin homm’den tek farkı şu bu sürekli gelmiyor. Yani her seferinde örneğin haftada bir gidip ziyaret etmeniz gerekecek. Bu büyük bir sıkıntı çünkü bu oyunda zaman çok önemli bir kavram. Diğeri ise danışmanlar aracılığı ile bu işi çözmek. Bu iş nasil oluyor derseniz her gün karşınıza bir olaylar zinciri geliyor ve bu olaylar/projeler zincirini danışmanlar atarak çözüyorsunuz. Örneğin bir günde 3 haber geliyor. Şurada bir saldırı var, diğeri ekonomik ilişkiler öbürü de bir tapınak inşa etmek olsun. Grubunuzda general olarak atadığınız kişiyi saldırıyı hallet diyorsunuz ekonomiyi ekonomiye kimi atadıysanız onu seçiyorsunuz sonuncusu da artık din liderini kimi seçtiyseniz onu seçip görevleri başlatıyorsunuz. Bu tür görevler çeşitleniyor zamanla bazıları “sorun başlığı” altında bazılarını ise “fırsat” şeklinde görüyorsunuz. Bunları seçtiğinizde her birinin bir süresi var örneğin askeri sorunu çözmek 1 hafta sürecek ve bu 1 hafta geçtiğinde size +2 askeri +1 bağlılık gibi bonuslar ile geri dönmesini sağlıyor. (Yani kaynak sağlıyor) Eğer görev başarısız olursa -2 askeri -1 bağlılık ile sonuçlanıyor bu yüzden saldırı olan bir yeri halletmek için din liderinizi gönderirseniz hali ile sonuç başarısız oluyor. Özet olarak mantık bu lakin eğer oyunu normal’de oynuyorsanız strateji kurmak zorundasınız. Örneğin yukarıda istatistikleri sağda solda gezerek toplamaktan bahsettim bunları uygulamak zorundasınız mecbursunuz peki neden? Bu istatistiklerin bazılarını toplayamıyorsunuz örneğin istikrar toplanmıyor. Bunu artırmanın yolu “krallığınızda alacağınız karar” ve “fırsat” olarak gelen haberlere danışman atamak zorundasınız. Örneğin grubunuzdaki biri taht odasına geliyor ve çok iyimser bir istekte bulunuyor. Mesela evsizler için bir barınak kuralım diyor. Şimdi eğer iyi bir karakter olup evet kuralım dediğinizde sizin krallık paranızdan -100 BP düşüyor lakin yaptığınız iyi bir şey olduğu için +2 bağlılık +1 ilahı kazanıyorsunuz. Ama eğer cevap olarak ekonomimize dikkat etmemiz lazım bu isteğini yapamam dediğinizde -2 bağlılık -1 ilahı +1 istikrar alıyorsunuz. Unutmayın bağlılık,ilahi gibi şeyleri toplayabiliyorsunuz ama istikrarı sağlamazsanız oyun 80. Saat’te bitme tehlikesi ile karşı karşıya geliyorsunuz çünkü bağlılık ve ilahinin sayısı 80-100 oluyor (toplaya toplaya) istikrar 15’de kalıyor ve saldırılar gelmeye başladığında istikrar çok çabuk 0’a düşüp oyun bitebiliyor. Yani kral olacaksanız bile
çok iyi bir kral olmayın ve yeri geldiğinde acımayın. Bir diğer husuta örneğin bir sorun var ve sorunu çözmek için danışman atarsanız +3 askeri +2topluluk kazanacaksınız ama aynı zamanda bir de fırsat haberi var. Askeri ve topluluk bonuslarını toplayabildiğiniz için bu sorunu görmezden gelebilirsiniz çünkü fırsat size daha fazla fayda sağlayacaktır ve danışmanı buna atadığınızda sallıyorum +1 kültür gibi zor toplanan kaynaklara sahip olabilirsiniz. Özetle krallık istatistiklerinde bir denge kurun ve bu dengeyi sağlamaya çalışın bunu yaptığınızda krallığınız çökmez. (Not: Oyunun kolay ve hikaye modunda krallığın çökmesi gibi bir durum yok o yüzden bu tür stratejileri görmezden gelebilirler)

Gelelim kralığın çökmesine neden olan diğer sorunlara ve genel oyun tasarımına;

Dediğim gibi her bir günün bir değeri var ve oyun gerçek anlamda baron ilan edilmenizle ve sınırları genişletmenizle başlıyor öncesi tamamen ısındırma turları -)

Şimdi oyun tasarım olarak krallığı tehdit eden 2 görev üzerine dizayn edilmiş. Bunların birincisi “Ana Görev” diğeri ise “bilinmeyen bir diyardan gelen yaratıklar”

Her şey güzel krallık istatistiklerini artıracak görevleri(Gezmek+danışman) yapıyorsunuz hatta yukarıya doğru çıkıyor bunlar sallıyorum bağlılık 30 olduğunda bunların bonuslarını alacak kademeleri de artırıyorsunuz (1’den 9’a doğru gidiyor bu sayı ve bonuslar veriyor) sonra yukarıda söylediğim iki görev ile karşılaşıyorsunuz. Şimdi hem iyi hem kötü haberim var. İyi haber şu; Bilinmeyen diyardan gelen yaratıkların zamanını görebiliyorsunuz. Örneğin 180 gün içinde bu durumun yaşanacağını oyun size bir hikaye ile anlatıyor zaten. 180 gün sonra hemen buraya gidip bu canavarları temizlemeniz lazım şayet yapamazsanız geçen her gün “canavarların saldırısı” haberleri arka arkaya gelecek ve muhtemelen 2 hafta sonra krallığınız çökecektir. (Mantık şu; Bu canavarı temizleyecek 1 generaliniz var ve 1 haftada bu sorunu çözebiliyor. Bunun gibi 3 tane geldiğinde birini çözüp ikisini çözemediğiniz için -3 istikrar, -3 bağlılık gibi olaylar yaşıyorsunuz ve muhtemelen 2 haftada da bu eksiler yüzünden krallık güme gidiyor.) Yani bu görev başladığında gidip bu sorunu çözmek zorundasınız. Peki kolay mı hayır değil lakin klasik RTWP oyuncusu halledecek düzeyde.

Şimdi gelelim kötü habere yani Ana göreve;

Yine günlerden bir gün bir kehanet haberi geliyor ve krallığınızın 2 ay içinde çökeceğini söylüyor. Sorun şu ki bunun bir zamanı yok ne zaman geleceğini bilmiyorsunuz ve araştırmanız lazım. Aynı yukarıda anlattığım gibi arka arkaya kehanetin geldiğine dair sorun haberleri geliyor ve bu sorunu çözmezseniz kehanetin de dediği gibi 2 ay içinde krallığınız çöküyor. Yani ana göreve odaklanmak zorundasınız ama bunu hızlıca yaparsanız “normal” oyun seviyesinde muhtemelen ilerleyemeyeceksiniz çünkü ana görev bossları sandığınızdan daha zor olabiliyor yani karakterinizi geliştirip lvl atlamak zorundasınız ki boss savaşında rahata erebilesiniz. Yani bir denge kurmanız lazım genel olarak ve bu dengeyi aşağıda kendi tecrübelerimle açıklayacağım.

Gelelim Combat tarafına;

Öncelikle bilinmesi gereken detay;
Eğer bu oyunu normalde oynuyorsanız her detay önemli arkadaşlar. Yani karakterinizin yorunuğu,mide bulantısı ya da karakterinizin kör olması gibi bir sürü kalıcı durum var. Bunları da tabi iyileşme büyüleri ya da dinlenerek çözebiliyorsunuz ancak bazı durumları çözebilmek için krallığınıza gidip dinlenmeniz şart. Örneğin karakteriniz combat esnasında düştü eğer düşmüş haldeyken bir düşman ona vurduğunda ölüm döşeğine giriyor ve onu kurtarmak için oleg hanına ya da krallığınıza gitmeniz lazım. Normal oyunda mantık şu; Karakteriniz savaşta düşerse savaş sonunda tekrar ayağa kalkıyor lakin yerdeyken düşman ona vurduysa karakter ölüm döşeğine giriyor. Ölüm döşeğinde olan bir karakter tekrar başka bir combat’da düşerse karakter tamamen ölüyor ve oyundan siliniyor. (Normalde 2. Düşüşünde eğer düşman vurmazsa portesi siyah beyaz oluyor o zaman kaldırma büyüsü ile kaldırabilme ihtimaliniz var lakin düşman 2 düşüşte de yerde vurduysa maalesef gg) Bu önemli çünkü karakteri iyileştirmek için krallığınıza giderken biri önününüzü çevirip bir combat başladığında hazırlıklı olmakta fayda var.

Şimdi gelelim insanların oyun çok zor demesinin nedenlerine;

Öncelikle yukarıda bahsettiğim gibi bu oyun pnp tabanlı bir oyun ve “zar” bu oyunun bir parçası. Yani bir boss’la tek seferde de geçebilirsiniz 5 kere combat da yapabilirsiniz bu tamamen zarların atılışına bakıyor. Kötü haber bunları göremiyorsunuz lakin vurduğunuz hasarlardan az çok tahmin edebiliyorsunuz. Aynı durum oyunun tamamında geçerli örneğin geziyorsunuz bir inceleme işareti çıktı. Bulmak için algı 15 istiyor ve tıkladığınızda normalde her seferinde görebilirken bazen göremiyorsunuz. Ya da bir tuzak düşünün grubunuzda hırsız var normalde her her tuzağı tespit edebiliyor ama işte bazen tespit de edemiyor. Hal böyle olunca ulan bu oyun bozuk galiba önceki save’imde buradaki tuzağı tespit edebilmiştim şimdi olmuyor diyorsunuz yani zar her zaman 10+ değil bazen 1 geliyor. Yabancı tarafta yapılan eleştirilerin yaygarası bu işte. Yani düşünün poe serisindeki gibi kitap üzerinden bir macera içindesiniz ve korkutmak için +20 istiyor. Siz benim karakterim 23 diyerek seçiyorsunuz ve bam başarısız oluyor. Eh mecburen bir load save yapmak zorunlu oluyor. -)
Not: Elbette bu durumla çok sık karşılaşmıyorsunuz lakin dediğim gibi zar 1 geldiğinde yapacağınız da bir şey yok.

Gelelim karakter build tarafına ve örneklere; Normal zorlukta oynuyorsanız zaten yukarıda belirttiğim gibi bir önemi yok çünkü ne kadar OP karakter yaparsaniz yapin oyunda ki diğer dengeler combat sisteminin üstüne çıkıyor ve klasik rtwp taktiklerinin bir önemi kalmıyor. Örneğin thundervine diye bir boss ile karşılaştınız ortamda yağmur yağıyor ve yıldırımlar çakıyor. Grubunuza 15 buff (ne düşen yıldırımlar etkiliyor sizi ne de fırtına sizi yavaşlatıyor) düşmana da 15 debuff attınız ve normal şartlarda düşmana sizin tek atmanız gerekirken düşmanın yanına gittiğinizde tanklarınıza tek atıyor bu arkadaş. Nedeni ise bu arkadaş kime vursa ya da aurası içine girse karakterlerinizin tüm statsları düşüyor ve bir anda ve siz karakterlerinizin yanında neden ağırlık işareti çıktı gibi yorumlarda bulunuyorsunuz ki dex falam da düştüğü için vuramıyorsunuz bile. Yani yaptığınız 15 buff ve düşmana 10 debuff çöpe gidiyor. Neyse ilk seferiniz sorun yok eski save dönüp uzaktan vurabileceğiniz asit ve ateş hasari iksirler satın alıp (minimum 10bin gold gitti) ve kendisini de yavaşlacak büyüleri de seçip hatta ağ bile atıp tekrar karşısındasınız ve plan işe yarıyor lakin sorun şu düşen her yıldırımda arkadaşa 10 health geliyor ve süre geçtikçe bu health miktarı arıyor. Neyse bombayı spamlıyorsunuz uzaktan zayıf noktasını biliyorsunuz falam ilk başta canı düştü ölecek galiba derken süre geçtiği için kendisine gelen 10 health 50 health oluyor ve ölmek üzere dediğiniz boss full canlı sizinde asit ve aleviniz bitmiş hatta bufflarınızın bile süresi geçmiş olduğu için bir anda oyun gg oluyor. Sonra düşünüyorsunuz 10.000 gold değil 20.000 gold’luk bomba da alsam bunu öldüremem bir ihtimal acaba düşmanın yanında bizim tanklara res bassam ne olur diyorsunuz. (karakterin statslarını düzelten bir büyü kendisi ve bu büyüyü kullanmak için elmas tozuna ihtiyacınız var) Neyse bunu da deniyorsunuz lakin bu büyü güçlü bir büyü olduğu için 1 karakterinizi zor kurtarıyorsunuz sıra diğerine geldiğinde düzelttiğiniz karakterin statsının tekrar bozulduğunu görüyorsunuz. Neden çünkü aurası içerisindesiniz yani boşa çaba. Şimdi bu karakteri geçmenizin iki yolu var.

1- Zarların sizin tarafında olması. (Combat’a belki 10 kere girip asit ve alev bombaları ile öldürebilirsiniz lakin dediğim gibi zarlar sizi tutmalı şansınız yoksa denemeye devam edin öyle ya da böyle geçebilirsiniz.)
2- İra’nın kalbi amuletine sahip olmak.

Evet bu amulet oyunda ki en değerli varlığım. Bunu hangi zindanda buldum ne yaptım da ele geçirdim hatırlamıyorum lakin kendisinin bir aurasi var ve yorgunluk,bitkinlik gibi statsları düşüren herşeyi düzeltiyor ki sadece belirli sürelerde karakterin canı gidiyor ama verdiği güç işte yukarıda ki thundervine’a tek atmanızı sağlıyor.

Başka bir combat örneğine geçeyim.

Bir zindan var ve bu zindan 4 katlı. Normal zorluk ayarında zindanlarda dinlenme yapamıyorsunuz bu nedenle zindandan çıkıp tekrar girerek yavaş yavaş temizlerim mantığını bu tür derin zindanlarda yapamıyorsunuz çünkü kapı arkanızdan kapanıyor. Zindana girmeden önce hazırlığınızı yapıyorsunuz tabi 150 tane elmas tozu (res için lazım olur) 20.000 golduk health iksiri hatta tek kullanımlık parşömenler, tüm karakterinize bufflar sağlayacak iksirler falam size bu iş normal zorluk ayarında 50.000 gold’a mal oluyor. Zindana girmeden önce doğru karakter grubunu seçip dalıyorsunuz zindana ve en fazla 3. Kata ulaşabiliyorsunuz. Neyse diyorsunuz içeride ki her düşmanı tanıdınız biliyorsunuz eski save dönüp buna hazırlık yapıp tekrar giriyorsunuz ve bu sefer sonuna kadar gidiyorsunuz lakin zindanın sonunda bir boss var -) Yani herşeyi tükettiğinizde bir boss sizi bekliyor ki kısaca gg oluyorsunuz. İlk örnekte anlattığım boss yalnız ve gezerken karşılaştığınız bir boss lakin bu tür zindan bossları çok daha zorlayıcı oluyor. Peki zindanda durumlar nasil derseniz size şu kadarını söleyim bir “asit bağışıklığı” iksiri bile hayat kurtarabiliyor. Zaten içeride dinlenme olmadığı için grubunuzun tüm büyülerini çoktan kullanmış hatta iksir ve tek kullanımlık parşömenlere geçmiş oluyorsunuz.

Sonuç olarak anlatmak istediğim yukarıda belirttiğim gibi bir mide bulantısı bile son derece önemli ve çevresel etkiler grubununuzu/karakterlerinizi doğrudan etkilediği için hazırlıklı olmak zorundasınız.

Peki ben bunu normal zorluk ayarında değil de daha kolayda oynarsam ne kaçırırım. Oyunda ki permadeath bile bir şeye bağlanmış durumda. Örneğin bir romance yapacaksınız lakin arkadaş bisexual yani grubunuzdan bir başkasıyla da ilişkisi var. Şimdi permadeath olduğunda ilgili kişiyi bir combat’da öldürüp oyunun dialog ve romance sahnesini tamamen değiştirebilirsiniz tabi o öldürdüğünüz kişiyi de kaybedeceğiniz için oyunun ilerleyen safalarında ne gibi süprizlerle/zorluklarla karşılaşacağınızı düşünmeniz de gerekir. Eğer kolay seviyede oynarsanız bu dediklerimin hiç birini seçme şansınıza sahip olmayacaksınız ya da hiç görmeyeceksiniz. Özetle bu oyun “normal” oynama seviyesine göre tasarlanmış.

Neyse buraya kadar olan kısım oyunun genel tasarımı ile ilgiliydi şimdi gelelim diğer detaylara;

Müzikler;

Oyunun müzikleri icewind dale, dragon age gibi serilerle tanıdığımız Inon zur’a ait.. İşin ilginç olan tarafı pathfinder için “bulgar folk” temasını seçmeleri. Yani klasik soprano’ların yanında bulgar folk müziklerini duyuyorsunuz ve harika bir sentez yaratmış bu durum.

Aşağıda ki “1.25” videoyu mutlaka göz atın ne demek istediğimi anlayacaksınız;
Bknz: 0.33 (klasik soprano) – 1.07 (bulgar folk)

Oyunun müzikleri ve çizgisi bu yönde ve harika olmuş açıkcası.

Dialoglar;

Oyunun en can alıcı yanlarından biri çünkü gerçekten çok keyifli. Nyrissa’nın o tutku dolu zehirli sözlerinden tutun da Nok nok’un eğlenceli ve komik dialoglarına kadar her biri sizi kendinize bağlıyor. Spoiler’a giremiyorum ama oyunu oynadığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu arada nyrissa’yı seslendiren kişi dos2’de ki malady ;) Oradan bir ipucu bırakayım size.

Hikaye;

Oyunun hikayesi homm’de oldugu gibi bölümlere ayrılmış durumda lakin tek farkı hepsinin birbirinin devamını getirmesi. Yani ortada bir krallığınız var ve krallığınızın başında sürekli felaketler geliyor ve siz bu sorunu çözmek için bölüm bölüm ilerliyorsunuz. Bölümler arası arada boşluklar oluyor lakin bu boşluklar siz etrafı gezin kendinizi geliştirin bol bol güçlü itemler bulun diye. Fazla kendinizi kaptırırsanız yukarıda belirttiğim ana göreve odaklanın kehaneti geliyor ve mecburen ana hikayeye odaklanıyorsunuz. Özetle yavaş ilerleyen bir ana hikaye, krallğınızı ilgilendiren bir sürü görev yaparak ilerliyorsunuz ki grubunuzun her birinin farklı görevleri var ve bunların hepsini oyun size yaptırmıyor. Zamanı geldikçe yavaş yavaş kendini gösteriyor.

Kamp sistemi son derece başarılı, oyunda ki tetiklenme olayını sevdim yani oyunla ilgili o kadar şey anlatabilirim ki yazı daha fazla uzamaması için artık sonlandırıyorum. Özetle bu oyun harika arkadaşlar. Bu oyun klasik IE engine ile yapılmış birbirinin kopyası dediğimiz oyunlardan değil ciddi ciddi yeni bir şeyler görebileceğiniz homm ile IE oyunlarının birleşimi olan bir oyun.

Normalde bu kadar zorluğa bile katlanmazdım basardım hikaye moduna geçerdim ama bu oyun insanı oynattırıyor.  Çünkü özlemini çektiğiniz farklı tatlar sunuyor insana.

İlk indirim döneminde gözünüz kapalı alın geçin derim.
Not: Bu oyun poe serisinden daha iyi bunu çok net söylüyorum.

Soru sormak isteyen olursa da sorabilir aslında anlatmak istediğim bir sürü daha olay var ama neyse diyorum belki başka zaman eklerim. -)

Kolay gelsin.

Oynayabildim dün ilk izlenimlerim şu şekilde.


-Oyun süremin büyük kısmı karakter yaratmaya gitti Çeşitlilik iyice coşmuş ki daha bütün sınıflar ekli değil alfada. İşin kötü yanı yarattığım karakterin birebir aynısını alabiliyoruz gruba başlarda... Hop tekrar yaratma ekranına.
-ilk başlarda gelen karakterler hep yakın dövüşçü tipler, uzun bir süre tek okçu ile idare ediyoruz, büyücü/bard/kinesict gibi sınıflar başlamak başta avantaj sağlar. Gene uzun bir süre identify edebilen karakterimiz de yok :D

-Grafikler daha bir güzelleşmiş, özellikle yangın efektleri ve dumanlar çok hoşuma gitti. Şehir oldukça detaylı ve birbine benzer mekan sayısı az. Karakter zırhları ve silahları çok güzel olmuş. Full plate mail giyince birşeye benziyoruz artık gerçekten. Parıltılı zırhlı şövalyeler her yerde. Büyü efektleri bile baya elden geçmiş.
Güzel grafikler demek güzel kasma demek, yangınların bol olduğu yerlerde 3 fpsye düşmüşümdür.

-Müzikler çok hoş, ilk oyunda çok iyiydi bu konuda ve daha da geliştirmişler. Ses efektleri ve seslendirmelerde eksikler yer yer.

-Oyun az da olsa zorluyor açıkçası, düşmanlar kolay ölüyor ama bir o kadar da kolay öldürüyor. Demonın bir tanesi ilk turda 2 elemanımı sneak attack ve cleave ile yere serdi. Büyücüler ne varsa ellerinde atıyorlar.

-Kamera tamamen döndürülebiliyor ve çok kolay alıştım açıkçası. Döndürmek zorunlu değil ama işe yaradığı yerler oluyor. Normalde sevmediğim bir özellik ama hoşuma gitti burada.

-Diyaloglar elden geçmiş baya. Aligment seçimleri kilitli değil artık, (good) şıkkını seçmek için illa iyi bir karakter olmamız gerekmiyor ama bu tarz seçimler aligmentı baya kaydırıyor o yöne. Diyaloglarda skill checkler gene had safhada, güzel XP geliyor :D

-Alfada şimdiye kadar karşılaştığım karakterler hoşuma gitti. İnsan (lafın gelişi yoksa ork,dwarf falan hep görüyoruz en azından. Kingmaker da eksikliğini hissetiğim şeylerden biri buydu. Baron olup şehri geliştirene kadar çok kişi ile muhattap olmuyorduk, ve renkli karakterler azdı. Bu sefer sosyal mesafe kuralı isteyeceğimiz kadar kalabalık etraf :D

-Oyun büyükçe bir şehirde başlıyor ve uzun süre bu şehirde geçecek sanırım. Şehri çok güzel yapmışlar, Kingmaker da sürekli yabanda dolaştıktan sonra gerçek anlamda bir şehir iyi geldi. Tabii şehirden geriye pek bir şey kalmamış durumda biz vardığımızda :D Şehirde geçtiği için harita da çok vakit kaybetmiyoruz, haritalar arası 2-3 saat anca sürüyor.

-Haritalar ilk oyuna göre oldukça büyük ve dolu dolu. Tek mağara veya anıt olan ovalara son gibi duruyor şu an ama şehir dışına çıkınca nasıl olur bilemem.

-Düşman ve eşya çeşitliliği alfa olmasına rağmen beni tatmin etti. Boy boy ve tür tür demonlar, onlara tapanlar, şehri yağmalayanlar, undeadler ve yeni canavalar göz doyuruyor. Hepsi de güzel yansıtılmış oyuna. Succubuslar pek hoş
İlk haritalardan itibaren de güzel eşyalar buluyoruz. Full plateler, bol bol büyülü eşyalar ve adam gibi güçlü scrollar.

-Parti elemanları ilk oyunun eksilerindendi açıkçası (hatta ilk oyundaki çoğu karakter için söylenebilir bu). Bu sefer biraz daha içerkli tipler olmuşlar, paladin teyze bile beklediğimden iyi açıkçası. 11 parti üyesi olduğu düşünülürse güzel iş çıkarmışlar denebilir. Görevleri ve gizli olayları çıkmadı tabi daha ortaya.

Dili diğer RPG lere göre hafif olsa da sonuçta RPG ağırlığı var gene. Yapanlar Rus olduğu için basit aslında genel olarak.



Oyunu biraz daha oynayabildim dün, iyice hoşuma gitmeye başladı. Ama buglar gerçekten çok. Kafasına göre oyundan atma, skillerin kaybolması gibi ufak ve mide bulandıran şeyler çok var, üst üste gelince de geriyor.
Seçim sonuç ilişkisi çok iyi, diyaloglarda ki yansımalarda güzel. Görevlerin büyük bir kısmı süreli, sizin aylarca takılmanızı beklemiyor, sevdiğim bir özellik ama keşke journal da uyarı olsaydı bazı görevlerle ilgili. Çoğu olaya birden çok yaklaşım şekliniz var. Daha en baştaki sorgulamaların birinde basit bir yüzük takmama olayı bile çok enterasan yollara sapabiliyor. (evil büyücülerin hediyelerine güvenmeyiniz)
Haydutlara karşı savunduğumuz satıcı veya köle tacirleriyle olan görevlerde çok yönlü çözümler olması süper.
Steamde ki ağlak kitle oyunun zorluğundan şikayetçi saçma bir şekilde. Zamanında BG lerde çok dayak yiyenlere komik gelecektir bu benim gibi. (masa üstünü saymıyorum bile, 1 haftada yarattığınız karakter ilk seansta ölürdü :D ) Kİ oyunun zorluk ayarları çok ince, istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Biraz zorlanınca 1-2 kademeyi kısmak kimseyi rezil etmez.

Karakter yaratma ve geliştirme çok geniş ve güzel olmuş cidden. Sınıflar ve onların alt sınıfları belli ediyor farklılıklarını.

Oyun çok uzun zamandır oynadığım en iyi RPG açık ara. Karakter geliştirme olsun, görevler olsun, zindanlar olsun, parti elemanları olsun. Bug lar düzelir çok problem değil, 4.kısıma kadar zaten çok önemli görev kaybım olmadı, 1 tane NPC öldü sadece kalp krıziden :D
Oyunla ilgili problemim krallık yönetimi kısmı,

-BP dediğimiz Build Pointler, yani bütün krallığı bunlarla kuruyoruz, bütün projelerde bunu harcıyoruz. Her şey çok BP harcarken geri getirisi çok çok düşük ne yazık ki. Binalar getirmiyor, hadi onlar ucuz. Ama diğer baronlar, ülkeler ile yaptığımız ticaret anlaşmaları hem çok para tutuyor, hem yapması uzun sürüyor hem de komik getirileri var...

-BP yi düzgün kazanmanın tek yolu cebimizten tonla altın verip almak, bu da uzun vadede almak istediğimiz eşyalara için problem oluşturuyor.

-Projeler hem çok zaman kaybettiriyor hem de iyi BP harcıyorlar ve düzgün bir getirileri olmuyor. +1 zar şansı için 100 BP ve bir elemanı 2 hafta bağlamak çok saçma.

-Ne kadar düzgün yönetirseniz yönetin insanlar olay çıkarmayı seviyor. Gerçek anlamda hiç bir sorun yaşanmamasına rağmen şu an isyanda krallık. Bütün özellikler yüksek, problemleri hızla çözdüm ve ana görevleri çıktığı gibi bitirdim ama mutlu edemiyoruz şerefsizleri. Mutlu olmak için istedikleri festival sadece "1000 BP" (yazı ile bin)80.000 bin gold yapıyor neredeyse oyun içi para ile...

Krallık kısmı elden geçer umarım yoksa bu kadar mikroya bu kadar sıkıntıyı çekemem 2.defa. Alırım otomatiğe geçerim.

6 Haziran da hem yeni DLC geliyor hem de oyunun "enhanced edition" ı geliyor.

-DLC, "Tenebrous Depths" adlı bir zindandan oluşuyor. İster sıfırdan parti kurarak sadece bu zindanda takılabileceğiz istersek de ana oyundaki karakterler ile uğrayabileceğiz. Sonu olmayan bir "rogue-like" zindan. Yani katlar, düşmanlar ve ödüller her seferinde rastgele olacak. uzun soluk katar oyuna bu DLC.

-Enhanced Edition, oyunu satın almış herkese bedava olarak geliyor. Hem oyunun kütük kısımlarını düzeltecek hem de yeni bir sınıf (Swordlord), varolan sınıflara yeni özellikler, yeni silahlar,zırhlar, yeni düşmanlar ekleyecekmiş. Beni en çok sevindiren kısmı ise krallık yönetimi kısmı elden geçmiş olması.

Tabii bu kadar yenilik illa ki bu kadar buglar birlikte gelir. Neyse, oyuna böyle destek vermeleri süper haber.

Çok çok geniş bir oyun yapmışlar, bu kadar tecrübesiz bir firma için çok cüretkâr bir adım olmuş. Fazlasıyla. Altından kalkamıyorlar doğal olarak. İşin kötü tarafı Unity motoru sağolsun modcu camiası da fazla dokunamıyor oyuna daha çok şey bozulur diye.

Açıkçası yılbaşına kadar beklemekte fayda var diyorum tamamen oynamak için. Ha oyun gerçeketn uzun ve detaylı. 5. kısma kadar ciddi bir sorun yaşamadan gelebilirsiniz. Arada partiyi beğenmeyip yeni karakter açma falan derken zaten 150 saati geçiyor süre. Ama oyun güzel olduğu için devam edilemeyince can sıkar.

Bu hafta sonu gelecek yama neler getirecek onu görelim bakalım. En azından artık yamalar ile yeni buglar gelmiyor, iyi kötü test ediyorlar.

Açıkçası bu oyun yeni modaya uyup kısım, kısım ve daha ucuza yayınlansa çok daha güzel tepkiler alırdı. İşim komik tarafı yakın zamanda çıkacak olan Fallout 76 bundan çok daha ölümcül ve rezil sorunlar ile yayınlanacak ama sözde oyun basını o problemleri "ufak" olarak nitelendirecek.


Benzer sorunları İnsomnia Ark, adlı oyunda da yaşıyoruz ne yazık ki. Ama o çok daha beter durumda ve yama falan da gelmiyor...


Genede şu iki Avrupa işi RPG, batılı dedelerin büyük paralar ve uzun süreler ile yaptıkları RPGlerden kat ve kat daha iyi. Umarım birileri ders alır diyeceğim ama umurlarında olmayacak.