Şimdi Ara

ÖLÜRKEN ÖLDÜĞÜMÜZÜ HİSSEDEBİLİR MİYİZ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (3 Mobil) - 2 Masaüstü3 Mobil
5 sn
139
Cevap
2
Favori
53.087
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • YANİİ. HAH ÖLÜYOMM VALLA VS. GİBİ ŞEYLER HİSSEDER MİYİZ?



  • bence hıssederız hatta daha onceden bıle hıssedebılırız
    cunku benım dedem ramazan bayramının bırıncı gununde oldu
    bayramdan bır hafta once kus oldugu annesının yanına gıttı annesıyle barıstı.
    olmesınden bır saat oncede dayıma ve ananeme sımsıkı sarılıp bana hakkınızı helal edın ben olucem demıs.
    ve gercekten de bayramlasmaya gıderken yolda bırden bıre dusup hıcbırseyı yokken oldu.
    53 yasındaydı olusu bıle guzeldı.
  • Benim ninem yani annanemin annesi de öldüğünü hissetti. Sanırım eceliyle ölenler bu hissi anlayabiliyor. Nur içinde yatsın çok özledim onu.
  • insan topraga gömülmedikce öldugunu anlamazmış.......
  • ""her canlı elbet bir gün ölümü tadacaktır."" sanırm evet...
  • ölürken tabii ki hissedecek...

    zaten Azrail as emaneti almaya geldiğini her insan görüyor.
    kimine güzel bir surette gelen Azrail as kimine de korkutucu bir şekilde geliyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TRCaPiTaL

    Benim ninem yani annanemin annesi de öldüğünü hissetti. Sanırım eceliyle ölenler bu hissi anlayabiliyor. Nur içinde yatsın çok özledim onu.


    her canlı zaten eceliyle ölür.Demek istediğinizi anladım fakat "eceliyle ölmek" lafında bir anlatım bozukluğu var.

    Sanırım şehitler öldüklerinin farkında olmazmış.Diğerleri tabiki ölüm anını hisseder
  • quote:

    Orjinalden alıntı: diablo666

    insan topraga gömülmedikce öldugunu anlamazmış.......

    EVET BENDE BÖYLE DUYMUŞTUM MEZARA GİRİNCE KAFASINI KALDIRMAYA ÇALIŞIRMIŞ TAHTAYA VURUNCA ANLARMIŞ ÖLDÜĞÜNÜ
    NE KADAR DOĞRU BİLEMİCEM AMA DİN DERSİNDE DE BÖYLE ANLATILMIŞTI DAHA SONRA DA DUYMUŞTUM BAŞKALARINDAN
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    ölürken tabii ki hissedecek...

    zaten Azrail as emaneti almaya geldiğini her insan görüyor.
    kimine güzel bir surette gelen Azrail as kimine de korkutucu bir şekilde geliyor.




    Eyvaah, şimdi bana elinde tırpanla iskeletor şeklinde mi gözükecek




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    ölürken tabii ki hissedecek...

    zaten Azrail as emaneti almaya geldiğini her insan görüyor.
    kimine güzel bir surette gelen Azrail as kimine de korkutucu bir şekilde geliyor.




    Ne emaneti? Kim neyi emanet etmiş?
    Siz de karar verin beden mi emanet ruh mu emanet?
    Bir başka topikte bedenimize zarar verme özgürlüğünden konu açılmıştı birisi de dedi ki "bu beden bize emanet ona zarar veremeyiz" ee o zaman toprak olup gidiyor, kurtlar kemiriyor. ne anladım ben bundan.

    Ruh mu emanet? o zaman kimi kime emanet etmiş? kimden neyi alıyor?

    Kişinin başkalarına zarar verme özgürlüğü yoktur buna son derece katılıyorum. Ama madem allah bu bedeni bize emanet ediyor neden "hibe" edemiyor da sonra geri istiyor yoksa allah o kadar sonsuz güce sahip değilmi




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika


    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    ölürken tabii ki hissedecek...

    zaten Azrail as emaneti almaya geldiğini her insan görüyor.
    kimine güzel bir surette gelen Azrail as kimine de korkutucu bir şekilde geliyor.




    Eyvaah, şimdi bana elinde tırpanla iskeletor şeklinde mi gözükecek





  • genelde önce beyin ölmüyo galiba.diğer sistemlerin su koyvermesi daha yüksek ihtimal.en büyük ihtimal kalp damar problemleri ve dolaşım sistemi (tansiyon,şeker).o nedenle zaman zaman kontrollerimizi yaptıralım.
    beyinin önce ölmediği bir ölümde,sanırım pek çok şey hissedebiliriz.
    fakat tahminimce beyin tam olarak ölmeden önce,şuurumuzu kaybederiz.(oksijen yetersizliği vs. yüzünden)
    yani bayılma durumu gibi,tek fark bir daha ayılmak yok
  • Ölüm şeklinize göre hissedebilirsiniz...
    mesela cinayet....en acı verir
    mesela kalp krizi... hayatta bunun acısını unutmazsınız
    mesela araaba çarpması...belki bir anda belkide hastanede acı çinde
    mesela metabolik hastalıklar...acı çekmeden ama sızlanarak
    mesela CO zehirlenmesi...mışıl mışıl
    mesela enfeksiyon...hayata küserek
    vs vs vs vs vs vs vs
    onun için allah hepimize hayırlı ölüm versin arkadaşlar...
  • sanırım ben konunun başka yönünü anlamışım..."ölürken acı çekermiyiz gibisinden ama en azından aydınlatayım farklı bir fikir öne süreyim dedim...
  • en guzel olum sogukta donarak olmek bence.
    cunku ilk once inanilmaz soguktan donuyor o insan sonra sicaklik hissediyor
    sonra da uyusarak uyuyarak oluyor.
  • boğularak ölmek ne korkutucu değil mi?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: junayerturk

    en guzel olum sogukta donarak olmek bence.
    cunku ilk once inanilmaz soguktan donuyor o insan sonra sicaklik hissediyor
    sonra da uyusarak uyuyarak oluyor.


    Bence en güzel ölüm Schindler'in Listesinde ki gibi kafaya kurşun sıkılarak olan ölüm. Zaten beynin içine kurşun girmiş, hisleri veya acıyı açıklayacak bir organ kalmamış işte size acısız ve kesin bir ölüm.. Brrrrr. Ölümün hertürlüsü kötü aslında..
  • Ölümü hissetmenin 1. yüzü

    Diyelim ki yatıyorsunuz yatağınızda!.. an be an tükenmekte olduğunuzu farkediyorsunuz. Kah dalıyorsunuz rüya gibi bir görüntü. Kah eski hatıralar, kah yeni umutlar.

    Sonra bir an geliyor. Kolunuzu kaldırmak istiyorsunuz, kalkmıyor!.. O ne?.. kumanda edemiyorsunuz kolunuza!.. Felç mi geldi ne!?.. "Hey", demek istiyorsunuz ama diyemiyorsunuz!..

    Kızınız bir anda üstünüze kapanıyor, haykırıyor!

    -Öldü! Annem öldü!.. Anne, bırakma bizi!

    Bağırmak istiyorsunuz.

    -Hayır!.. Hayır ben ölmedim.

    Ne çare!.. Ne ağzınızı oynatabiliyorsunuz, ne de sesiniz çıkıyor!..

    Bu arada odaya doluşuyor yakınlarınız. Hepsi gözü yaşlı, hepsi kederli, hepsi göğüslerinde yumru yumru düğümler!..

    Doktor?.. Ne yararı var?!..

    Başınızda toplananlara karşılık, kendinizde bir serbesti hissediyorsunuz!.. Ayağa kalkıp odada dolaşmaya başlıyorsunuz!..

    Onlara demek istiyorsunuz, "ben ölmedim, aranızda dolaşıyorum, yavrum kızım ne olur ağlama!" Ama boş!.. İrtibat kesik!..

    Kızınız, yakınlarınız perişan halli; ağlayış-haykırışları sizi de oldukça perişan ediyor!..

    Bir şeyler yapmak, onlara ulaşmak istiyorsunuz, mümkün değil!.. Ne dokunabiliyorsunuz; ne konuşabiliyorsunuz; ne de herhangi bir eşyayı oynatabiliyorsunuz!..

    Oturuyorlar, başucunuzda dualar etmeye başlıyorlar. Hakkınızda konuşmaya koyuluyorlar, şöyle iyiydi, böyle iyiydi!..

    Sonra bu fasıllar bitiyor. Sizi yıkıyorlar ve tabuta koyuyorlar. Bunları hep görüyorsunuz!..

    Ve sizi yüklenip mezara getiriyorlar. Açılmış bir mezar ve...

    DİRİ DİRİ MEZARA KONUYORSUNUZ!. DİRİ DİRİ GÖMÜLÜYORSUNUZ!..

    Şu andaki mevcut aklınızla, idrakınızla duygularınızla yaşayan biri olarak!.. Ve üstünüze atılan toprakla beraber orada toprağın içinde hapis kalmanın korkunç ızdırabını tatmaya başlıyorsunuz!..

    Hatırlayalım şu meşhur hadis-i şerifi:

    -İNSANLAR UYKUDADIRLAR; ÖLÜMÜ TADINCA UYANIRLAR!..'

    insan ve sırları kitabından alınma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengiz571 -- 21 Haziran 2005, 11:33:36 >




  • Ölümü hissetmenin2. yüzü

    Kabire gelinceye kadar olup-biten her şey, ölümü tadan tarafından seyredilir!...
    İnsan, hayatının en büyük paniğini mezara bırakılacağı anda yaşar!
    Şuurlu bir varlık olarak yaşarken kabre konulacağını farketmek; üstüne toprak atılınca orada kapalı kalacağını hissetmek kişiyi son derece panikletir!
    Ve çaresiz toprağa konulur; üstüne toprak atılıp, kapak kapatılarak dünya ile ilişkisine son verilir!.
    Bu arada "MÜNKER ve NEKİR" adlı iki melek gelerek ona şu üç soruyu sorar:
    RABBİN KİM?
    NEBİN KİM?
    KİTABIN NE?"
    Kişiye kabirde ne mezhebi sorulur, ne de mezheb imamı!.
    Kişiye kabirde ne tarikatı sorulur, ne de tarikat şeyhi!.
    Kişiye kabirde ne hangi ülkede yaşadığı sorulur; ne de o ülkenin rejimi, nasıl veya kimler tarafından yönetildiği!.
    Melekler bu sorgulamada aldıkları cevaba göre, kişinin, yeni dünyasını algılama kapılarını açarlar..
    Tıpkı, "OKUMA" olayının gerçekleşebilmesi için meleğin "SIKMASI" olayında olduğu gibi...
    Böylece o kişi kabir aleminde hem cenneti, hem de cehennemi görmeye ve geleceğinin hangisi olduğunu bilmeye başlar!.
    Eğer hakketmişse, kabir aleminden çıkıp, serbest olarak "BERZAH-geçiş" aleminde yaşamaya ve kendisinden önce o aleme geçmiş olan şehid, veli ve nebilerler görüşmeye başlar!
    İNSAN VE SIRLARI KİTABINDAN ALINMA



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengiz571 -- 21 Haziran 2005, 11:32:18 >




  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ölü ozan -- 21 Haziran 2005, 11:31:32 >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.