Şimdi Ara

OLAYA GELİN

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
132
Cevap
0
Favori
2.467
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba Arkadaşlar.
    Dün etkili iletişim dersinin vizesine çalışırken Tanrının bizimle olan iletişimini düşündüm ve ilk önce onun ne yaptığını düşündüm ardındanda ben ne yapardım diye düşündüm.
    Tanrının yaptığı : İlk önce bir din yolladı(Yahudilik) ve o dindekilerin sapıttıklarını düşününce bir elçi yolladı ve herkesin yeni yarattığını dine (Hristiyanlık ) geçmesini istedi.Ardından yeni yolladığı dinin insanları sapıtınca yeni bir elçiyle yeni bir din yolladı(islam) ve herkesin bu dine geçmelerini istedi yoksa cehennemde yakılacaklarını söyledi tabi böyle olunca insanlar nesiller boyunca hak dini olduğuna inandıkları dinlerini terk etmeyi reddettiler ve savaşmaya başladılar. Yıllar boyunca milyonlarca insan Tanrının yolladığı dinlere inandıkları için sebepsiz yere öldüler ve birbirlerinden nefret ettiler.

    Ben Tanrı olsaydım yapacağım:
    İnsanlara bir din yollardım o dinin bozulacağını fark ettiğim an bir elçi gönderirdim ve o dinin bozulmasını engellerdim. Böylece tek bir din oluşturmuş olurdum ve insanlar benim yüzünden (sürekli farklı din yaratmadığımdan dolayı) birbirlerinden nefret edip öldürmezlerdi.

    Benim gibi dinsiz biri bile böyle basit(iyi ya da kötü) bir çözüm bulurken sonsuz rahmet ve adalet sahibi Tanrı nasıl böyle bir şey yapar.Sürekli farklı din yollamış ve hep yeni yolladığı din bir önceki dine düşman olmuş minyonlarca insan katletmiş birbirini.

    Yolladığı dini korumak yerine yarattığı dine düşman olmakta ne demek ?


    Not:Lütfen arapçayla TÜRKÇEYİ birbirine harmanlayarak yazmayın TÜRKİYE'DE yaşıyoruz ve bu forumda herkesin arapça bildiğini zannetmiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 8 Kasım 2017; 10:24:59 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Eee, o zaman nasil sinav olurdu?



    Ben demiyorum, onlar soyluyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ha mim denen sureler var. Kitabın incileri denen ayetleri taşıdığı beyan edilmekte.



    İlahi kudretin gönderdiği kitapları roman gibi okumak mumkun değil. Bu açıdan kutsalı okuma belirli bir perspektif gerektiriyor.



    ...............



    Kız çocuğu ile babası arasındaki diyaloğu duşunun. Bu açıdan oluşan bir perspektifle kutsal kitap okuması yapın.



    ............



    Bu şekilde gelen kitabın ve kitapların tek bir konu başlığında şekillendiğini göreceksiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Ha mim denen sureler var. Kitabın incileri denen ayetleri taşıdığı beyan edilmekte.



    İlahi kudretin gönderdiği kitapları roman gibi okumak mumkun değil. Bu açıdan kutsalı okuma belirli bir perspektif gerektiriyor.



    ...............



    Kız çocuğu ile babası arasındaki diyaloğu duşunun. Bu açıdan oluşan bir perspektifle kutsal kitap okuması yapın.



    ............



    Bu şekilde gelen kitabın ve kitapların tek bir konu başlığında şekillendiğini göreceksiniz.







    Yollanan kitapların farklı şeyler anlattığını söylemiyorum hocam bütün kitaplar birbirinden kopyalanmış zaten. İlk yollanan kitapta mitolojilerden, sümerlerden felan kopyalanmış

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Hocam gerçek bir ilah olsaydı cennetine Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri değil namuslu, şerefli, iyi insanları alırdı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 8 Kasım 2017; 14:8:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • zaten tek bir din var, Adem de ona inanıyordu, Muhammet de. Tek bir yaratıcının olduğuna inanmak yeterlidir.
  • dünyadaki durumu tespit edelim.

    subhanallahu sıhrum mubiyn sadagallahuttalibu

    aslında dünyada büyücek bir sihir var. bu sihrin insanı sahirleştirdiği gibi sihirlediği de düşünülebilir.

    hiç bu açıdan düşündük mü?

    bana göre bu durum mevcut. ancak insanları büyüleyen şey ne? hayatın kendisi mi?

    bir şeyleri kabul etmek lazım. biz biraz büyülenmek istiyoruz gibi. etkilenmek ve etkilemek istiyoruz. bir şeyler alıyoruz ve kendimize benzetiyoruz.

    ................................

    ancak meselenin başka bir yönü de var. insana biraz büyü denmiş olabilir. yani gerçek manada büyü denmiş olabilir. fakat bu söz biraz farklı bir lisanla söylenmiş olmalı.

    sadece büyü denmemiş bu biraz da this you - buy you şeklinde konuşulmuşa benziyor. büyü = bu sensin = kendini satın al

    ......................

    sürecin kendisine bakarsanız aslında insana kendisini satın almasını söyleyen bir şeyin yaşattığı heyecan mevcut gibi.

    hayatı her şeye rağmen yaşanılabilir kılan şeylerden biri de bu olabilir. yani bir ticaret var ve siz aslında kendinizi satın alıyorsunuz gibi düşünün. veya satın alınan şey- nesne aslında siz oluyorsunuz.

    bu durum sizi büyülüyor heyecan veriyor. kendini tamam eden kimse özgürleşiyor. eşya onunla daha net iletişim kuruyor. sürecin kendisi sancılı ancak sanki bir doğum sancısı gibi.

    ...................................

    peki biz ve kainat kısmında satın alan şahıs insan ise bunu ona iade eden yapı haliyle kainat olmaz mı?

    bana göre kainatın yazdığı bir şeyler var ve bu yazdığı şeyi ulaştırması adına insan denen varlığı aracı kullanıyor gibi. buna karşılık da insana kendisini iade ediyor diyebiliriz.

    .................................

    bu kere bir elçi yok elçi insana yöneliyor ve ilahi kudret hakkında bilgi ediniyor ve kendisini bu bilgi ile ilaha arz ediyor iş bitince de elçilik vazifesi alıyor.

    yani elçinin elçi olması hali mevcutta mümkün değilken oluşmuş bir yapıya tayin edilen bir aracıdan bahsedilmekte. önemli olan bu elçinin kimliği değil. önemli olan insanın aslında bu süreçte satın alarak tamamlanmış bir yapıya sahip olacağı gerçeğiyle birlikte düşünülerek ücretini peşin aldığı söylenen bir vazifedara benzediği gerçeği.




  • neuro kullanıcısına yanıt
    Hocam fark etmeyeceğini bende biliyorum en basit şekilde anlatayım dedim.İnen kitapların mükemmel olmadığı ortada zaten.Tanrı yazsaydı mükemmel olurdu ama insanlar yazınca öyle olmuyor .Yada Rahmeti sonsuz Tanrımız bizim kalplerimizi gözlerimizi mühürledi,gözümüze perde çekti cehennemde yakmak için bekliyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 9 Kasım 2017; 18:12:52 >
  • Kur´an-ı Kerimde açıklandığına göre: Allah katında makbul din‚ İslam Dini´dir. Al-imran:19

    İnsanların‚ ilk zamanlardan beri tuttukları‚ bağlandıkları tek ve umumi Din de‚ İslam Dini‚ Tevhid Dini´dir.
    Gelmiş‚ geçmiş bütün Peygamberler‚ İslam Dininin esaslarını tebliğe çalışmışlar‚ bu Dinde can vermiş‚ can vermeyi özlemişlerdir.

    Adem Aleyhisselam´dan sonra‚ Ebülbeşer olan‚ başka bir deyişle: Tufandan sonra (İkinci Adem Baba) diye tanınan Nuh Aleyhisselam‚ Müslümandı. -yunus 72

    Peygamberler Atası İbrahim Aleyhisselam da Onun Oğulları ve Torunları da‚ Müslüman idiler -Bakara 130-133


    Kur´ana göre önceden gönderilen kitaplar da aynı muhteviyata sahiptir.

    Şimdi biz müslümanlara faiz haram olmuşken Hz.Adem'e faiz haram denilmesi ne kadar mantıklı. Dünya değişiyor, insanlar değişiyor ona göre düşünmelisin.


    İnsan hata yapabilir - günah işleyebilir. Sen istiyorsun ki bunlar olmasın. Eee zaten melekleri bu özellikte yaratmış. Sen insansın. Tarafını seçmek sana kalmış.




  • dnakres D kullanıcısına yanıt
    Hocam Ademe faiz haram denilmesi ne kadar mantıklı demişsin örnek olarak.Haklısın çok mantıklı bencede.Kurallar her devire göre farklı olmalı yoksa çok ama çok saçma olur tabikide.E o zaman tanrı taş çatlasa 20-40 milyon (ben 500 bini geçmez diye düşünüyorum ama az olmasın diye attım) nufüslu mekke-medine dinden çıktı diye bunlara peygamber yollamış.Aradan 1400 yıl geçmiş dünyanın nufusu 7.5 milyar olmuş sadece 1.5 milyarı müslümanım diyor(tabikide SÖZDE)o zaman bizede peygamber yollasında faiz haram mı felan anlatsın.Tanrı bizden nefret mi ediyor ? bize düşman mı olduda 1400 yıl önce dinden çıkmış 2-3 milyon kişiye peygamber yolluyorda bize yollamıyor.Dünya nüfusu 7.5 MİLYAR olmuş şimdiki din düşmanlarının bile sayısı o devirde sapıtanların sayısından on binlerce kat fazla ama Tanrı bize bir elçi yollamıyor.BU NE KADAR MANTIKLI ???? acaba şimdi kendini peygamber olduğunu iddaa eden (Adnan hoca gibi) insanlara inanacak cahil salak insan olmadığı için mi böyle.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: m.verdoux2017

    Hocam fark etmeyeceğini bende biliyorum en basit şekilde anlatayım dedim.İnen kitapların mükemmel olmadığı ortada zaten.Tanrı yazsaydı mükemmel olurdu ama insanlar yazınca öyle olmuyor .Yada Rahmeti sonsuz Tanrımız bizim kalplerimizi gözlerimizi mühürledi,gözümüze perde çekti cehennemde yakmak için bekliyor

    Aynen zaten mükemmel yazsa birden fazla yazmasına gerek kalmazdı.

    Bu arada o sonuna baloncuk koyduğun cümleyi tam olarak ne maksatla yazdın bilmiyorum ama şaka değil gerçek.

    Bakara 7
    Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

    İnanmayanlardan bahsediyor. Mühürlediği için insanlar inanmıyor. İnsanlar inanmadığı için de cehenneme atacak. Böyle fantazileri var yani.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: m.verdoux2017

    Hocam Ademe faiz haram denilmesi ne kadar mantıklı demişsin örnek olarak.Haklısın çok mantıklı bencede.Kurallar her devire göre farklı olmalı yoksa çok ama çok saçma olur tabikide.E o zaman tanrı taş çatlasa 20-40 milyon (ben 500 bini geçmez diye düşünüyorum ama az olmasın diye attım) nufüslu mekke-medine dinden çıktı diye bunlara peygamber yollamış.Aradan 1400 yıl geçmiş dünyanın nufusu 7.5 milyar olmuş sadece 1.5 milyarı müslümanım diyor(tabikide SÖZDE)o zaman bizede peygamber yollasında faiz haram mı felan anlatsın.Tanrı bizden nefret mi ediyor ? bize düşman mı olduda 1400 yıl önce dinden çıkmış 2-3 milyon kişiye peygamber yolluyorda bize yollamıyor.Dünya nüfusu 7.5 MİLYAR olmuş şimdiki din düşmanlarının bile sayısı o devirde sapıtanların sayısından on binlerce kat fazla ama Tanrı bize bir elçi yollamıyor.BU NE KADAR MANTIKLI ???? acaba şimdi kendini peygamber olduğunu iddaa eden (Adnan hoca gibi) insanlara inanacak cahil salak insan olmadığı için mi böyle.

    İslamiyet'in yayıldığı dönemde yahudiler v.s. Peygamber bizden çıkmadı diye inanmadılar. Halbuki Hz. Muhammed bütün insanlığa gönderilmiştir.

    alıntı:
    ////Bazı Peygamberler bir köye gönderilirdi, bazıları bir kabileye, bazıları bir kavme ama bütün insalığa gönderilen tek Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v). ''İnsanların tümüne müjdeleyici ve korkutucu olarak Muhammed gelmiştir.'' Diğer Peygamberler bir ırkın, bir kavmin, bir aşiretin Peygamberidir. Tek istisna Hz. Muhammeddir. (s.a.v)

    Mesela Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. Musa İsrailoğulları Peygamberidirler ve İsrailoğullarına hitap etmişlerdir. Ama Resulullah arap'a, aceme, türke hitap etmedi. İnsanlığın tümüne hitap etti. Kur'an-ın bütün ayetleri Eyyuhennas (Ey İnsanlar) diye başlar. Ey Araplar şeklinde tek bir ayet bulamazsınız Kuran'da. ////


    2.alıntı
    ////
    “Allah indinde en şerefliniz takvâca en ileri olanınızdır. Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Beyaz derili olanın siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur, siyah derili olanın da beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvâ iledir.////

    zaten ne Türk olmayı biz seçtik ne de arap olmayı - israilli olmayı onlar seçti. Ama biz/herkes İslami seçebiliyor.




  • neuro kullanıcısına yanıt
    Hadi hepsini geçtim insanların içine kötülüğü koyanda sensin yahu.Hem insanın içine kötülük koy hemde kötülük yaptı diye yak



    Düzeltiyorum hocam yanlış ifade olmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 9 Kasım 2017; 18:16:10 >
  • dnakres D kullanıcısına yanıt
    Tamam hocam tamam Allah herkese hitap etsin diye Hz.Muhammedi göndermiş ve o hakkı rahmetine kavuşmuş.Bize kılavuz olarak sadece Kuran-ı Kerim kalmış sizin anlattığınız doğruysa şöyle bir mesele oluyor ; Hz.Muhammed rahmetli olunca birisi almış o kitabı değiştirmiş çünkü Tanrı bizlere böyle vahşi,böyle kötülüklerle dolu bir kitap bırakmış olamaz o zaman yeniden bir peygamber yollaması gerekiyor.Afedersiniz ama Kuran da anlatılan kadına verilen hakla köpeklere verilen hakları kıyaslarsak köpeklerin daha çok hakkı olur.Birisi bu kitabı değiştirmiş yahutta bir İNSAN yazmış bunu.Kendi cinsel arzu ve isteklerini yazmış ve buna karşı çıkanlarında nasıl cezalandıracağını yazmış bildiğin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 9 Kasım 2017; 18:23:19 >
  • Benim yazdıklarımdan değiştirilmiş manasını nasıl çıkartabildin hiç anlamadım. Sanki ben şuan İslamiyeti hiç araştırmamış biriyle tartışıyor gibiyim.



    Bize de Peygamber yollansın falan dedin zaten var. Senin şuan da Peygambere ihtiyac neden duyuyorsun ki. Belki yine inanmayacaktın. O dönemde herkes inandı mı sanki. Kuran belli sünnet belli , böyle bu ayet var diye içeriğini bilemeden konuşursan olmaz ki.23 senede inmiş bu kitap. Ayet nerde inmiş, ne zaman inmiş ne bilmemiz istenmiş bunlar herkesin yorumlayacağı şeyler değil. Yıllardır okuyorum hala kendimi yeterli bulmuyorum.Her okuduğum kitapta farklı şeyler öğreniyorum.





    Kadınları kötüleyen ne gördün de kızdın mesela. Hangi hakkı beğenmedin.



    Kim cinsel arzuları için yazmış diyorsun bu düşüncene sebep olan ne



    Bunları senin yazman lazım burda. Çünkü ben burda kadınların hakkı nasıl verildiğini nereden nereye geldiğini yazsam bi hayli uzun sürer ve bi hayli de yazamadıklarım kalır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Eee, o zaman nasil sinav olurdu?



    Ben demiyorum, onlar soyluyor.

    İlla sınav mı olması gerekiyor kendi kendimize kasiyoruz anasini satayim sanki çok uzun ömrümüz varda

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dnakres D kullanıcısına yanıt
    Vize haftasındayım kısaca yazayım hocam.

    Şimdi yıllardır bizlere anlatılan tanrının tanımını yapalım.

    Tanrı(Bana anlatılanlara göre aklınmda oluşan):Onun MÜKEMMEL olduğunu söylemek hakarettir benim gözümde evet yanlış okumadın.O mükemmelden öte bir şeydir.Dünyadaki bütün dillere bakın onun Rahmetini,bağışlayıcılığını,affediliciğini...... anlatacak bir kelime bulunamaz.Bana anlatılanlardan aklımda böyle bir şey oluşturdum.

    Şimdi bu kadar mükemmel ötesi bir varlık eğer 1 hata yapsa 1 şüphe bırakacak 1 şey yapsa bile benim aklımdaki oluşum yerle bir olur.O öyle mükemmel bir şey ki kafamda kuşku bile bırakamaz.Eğer kendinin olduğunu bana söyleyip kendisine adeta hayatımı çöpe atıp tapmamı isterse en ufak bile bir kuşku bırakmamalı.

    Bize ulaştıracağı kitapta öyle emirler yazmalı ki bu kitabı ilke kez okuyan adam bile OHAAAAAA bu kitap mükemmel ötesi kesinlikle Tanrı yazmış bunu diyebilmeli.

    ör:Mesela ne dedik evrensel ahlak kuralları.İndirdiği bu kitapta Hırsızlık kötüdür yazarsa bunu herkes kabul eder (Hırsızların dışında onlarda kabul ederde dile getirmezler.)

    Bunun gibi emirler olursa herkes bu kitaba inanır hangi salak sonsuza kadar cehennemde yanmak ister ki cennette huriler dururken ?
    Sor bana sen cehennemde yanmak istiyor musun diye.Ben neden cehennemde yanayım be, yanmayı geçtim irinli su dolu bir bardak,kap hayal edince bile kusasım geliyor.Ben nasıl böyle bir şey yaşamak isteyeyim ?

    Bize kendi dininin hak dini olduğunu iddaa edenlerin gösterdiği kitaptada öyle emirler var tamam ama işte o yukarıda yazdığım şüpheye düşürme olayı hatta ve hatta böyle bir şeyi emreden şahış Tanrı felan olamaz demeye itecek ayetler,hadisler var.

    Sorarım sana Tanrının indirdiği kitap'ın kimsenin aklında en ufak kuşku bırakmaması gerekmez mi ? eğer insanların aklında böyle kuşkular hatta inkar edecekleri ayetler indirirse ve insanlar bunlar bizi kandırıyor diye düşünüp bu dine gelmezse bu Tanrının kendini İFADE EDEMEMESİNDEN kaynaklanmış olmaz mı ?

    Kaldı ki Allah ayetleri APAÇIK indirdim der ve APAÇIK inmiş ayetler yoruma açık olmamalıdır ? Adam öldürmek nasıl herkes tarafından suç kabul ediyorsa o kitapta'da böyle kimsenin inkar edemeyeceği ayetler olmalı.

    Şimdi gelelim senin sorduğun Kuran'daki kadınlarla ilgili ayetlere.


    1-Cariye:Bildiğin savaştığın insanların kızlarını alıyorsun kendine cariye yapıyorsun.Sabah katlettiğin adamın karısını kızını alıyorsun akşamına koynuna giriyorsun.(Vizem olmasa bununla ilgili kitaplarımı alır tek tek okuyup yazardım ama vize haftası ne yazık ki :( )

    2-Hz aişe'nin Bile Muhammed'e senin Tanrın senin cinsel isteklerine çalışıyor demesi:

    "Havle binti Hakîm, kendini Peygamber'e hibe eden kadınlardan biriydi. Bunun bu davranışı üzerine Âişe:

    “Kadın kendini erkeğe hibe etmekten haya etmiyor mu?” dedi.

    "Resulum! Eşlerinden dilediğini bir süre ihmal edip dilediğini de yanına alabilirsin. Kendisinden bir süre uzak durduğun eşlerinden birini tekrar yanına almanda sana bir vebâl yoktur. Bu hâl onların sevinmeleri, mahzun olmamaları, yaptığın muameleden hepsinin hoşnud olmaları bakımından daha münasiptir. Allah kalplerinizde olan her şeyi bilir. Allah alîmdir, halîmdir/her şeyi hakkıyla bilir, müsamahası boldur.”(Ahzâb, 33/51)

    âyeti inince de Âişe:

    “Yâ Rasülallah! Vallahi bana öyle geliyor ki, Rabb'in (kadınların değil) ancak senin arzunu/rızanı, hoşnutluğunu tahakkuk ettirmek için böyle çabuk davranıyor.” dediğini belirtmiştir.(Buharî, Nikah, 29; Müslim, Reda’ 49).

    3-Hz Muhammed'e bütün kadınların serbest bırakılması:
    Ahzab 50:
    Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verip de elinin sahip olduğu kadınları, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını, kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar da peygamber de onunla evlenmek isterse böyle bir mümin kadını -ki sonuncusu diğer müminlere değil, zatına mahsustur - sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları kadınları hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir.


    4-Muhammed'in evlatlığının eşiyle evlenmesi bir insan nasıl böyle bir şey yapabilir.Bir insan bunu yapabilir anlarım ama insanlara örnek olsun,senin dinini yaysın diye gönderdiğin kişinin böyle bir şey yapması ve senin onaylaman son derece GÜLÜNÇ!!

    33/AHZÂB-37:
    (Resûlüm!) Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: Eşini yanında tut, Allah'tan kork! diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah'tır. Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlâtlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir.

    Ne diyor Allah'ın açığa vuracağı şeyi,insanlardan çekinerek içinde gizliyordun.Yani evlatlığının eşine göz dikmiş ama milletten çekindiği için bir şey diyemiyor ??

    5-Kadınları baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin,onları yataklarda yalnız bırakın ve onları DÖVÜN!(Kadınlarınız kendi düşüncelerinizin dışına çıkarsa ve uyarınada kulak asmazsa döv)

    4/NİSÂ-34:
    Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lutuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ögüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.

    ***************BURAYA SIĞMADI 2.MESAJ OLARAK DEVAM EDECEM HOCAM.*******************



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 10 Kasım 2017; 15:31:18 >




  • dnakres D kullanıcısına yanıt
    *******DİĞER MESAJIN DEVAMI************

    6-Hep duymuşsundur çocukluğundan beri Cami HocalarI mirasta erkeğe 2 kadın kadar hak düşer diye işte ayeti:

    Nisa 11
    Allah size, çocuklarınız hakkında erkeğe, iki kadın payı kadar (vermenizi) emreder. (Mirasçılar) ikiden fazla kadın iseler bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, anne babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da anne babası ona vâris olmuşlarsa annesinin hakkı üçte birdir. Ölenin kardeşleri varsa annesinin payı, vasiyetten ve borçtan sonra altıda birdir. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş paylardır; şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

    7-Kadınların aklının EKSİK olduğunu anlatan hadis :
    "Ey kadınlar, sadaka veriniz istiğfarı çok yapınız. Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz."

    Bunun üzerine o kadınlar: "Ya Resulallah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş." diye sordular.

    Resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi:

    "Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim."

    Kadınlar tekrar sordular: "Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Ya Resulullah?"

    Resulullah (a.s.m.) "Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?" diye sordu.

    Kadınlar "Evet!.." cevabını verdiler. Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu:

    "İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler] namaz kılmaz, Ramazan`da bir müddet oruç tutmaz değil mi?"

    Kadınlar, "Evet!.." dediler.

    [Hadis için bk. Buhârî, Hayz 6, Zekat 44, İman 21, Küsûf 9, Nikah 88; Müslim, Küsûf 17, (907), İman 132, (79); Nesâî, Küsuf 17, (3, 147); Muvatta, Küsuf 2, (1, 187)]


    8-Cennette erkeklere kız kadınlara bir şey yok ?

    (Nebe31-34) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.



    9- 2'şer 3'er Kadınlar nikahlayın(Erkekler 2 şer 3 er istediği kadar alır kadınlar 2.yi düşünürse iffetsiz,namussuz) :

    Nisa 3
    Eğer yetimler (kadınlar) konusunda haklarını vermede korkunuz yoksa, o zaman sizin için temiz olan (şirk ehli olmayan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer (aralarında) adaletle davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir tane ile veya ellerinizin mâliki ile (yetinin). (Nikâhsız {evlilik anlaşmasız} birlikte yaşamayın. ) Zulmetmemeniz için bu en ehven olanıdır.)


    10-Kadınlar sizin tarlanızdır sürün ?

    2/BAKARA-223:
    Kadınlarınız sizin için tarladır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz öyle yaklaşın. Ve kendiniz için (derecelerinizi arttıracak ameller) takdim edin. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na mülâki olacağınızı (kavuşacağınızı) bilin. Ve mü’minleri müjdele.

    11-Tanrının Hz.Muhammed'in eşleriyle birlikte olma sırasına karışması;

    Hadis;
    “Gün, Muhammed'in hanımlarından Hafsa'nın günüydü. O gün Muhammed, Hafsa'yla cinsel ilişkide bulunmak üzere kalkıp evine gider. Ama Hafsa'yı evde bulamaz. Tam o sırada, bir zamanlar, Mısır Mukavkısı'nın kendisine armağan ettiği cariyelerden Mariya çıkagelir. Muhammed, cariyeyi Hafsa'nın yatağına atar ve işini görmeye başlar. Muhammed'in, cariyesiyle yatması doğaldır. Kur'an da, hanımlarının dışında cariyeleriyle de yatmasına olanak verilmiştir. (Bkz. Ahzab Suresi, ayet: 50, 52.) Ne var ki cariyeyle özgür (hurre) olan bir kadının, üstelik Ömer kızının, Hafsa'nın yatağında beraber olmaktadır . İşte bu olağan değildir. Terslik bu ya, o sırada, Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed'in Mariya ile ilişkisini görünce büyük tepki gösterir: - "Tann Elçisi! Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın. Öyle birşey yaptın ki, benzerini hiçbir karına yapmadın! Benim günümde, benim sıramda ve benim yatağımda bir cariyeyi yatırıp yapıyorsun!"
    Sonra Muhammed'le Hafsa arasında şu konuşma geçer: - "Hafsa! Marya'yı kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun? - Evet!

    Muhammed: "Vallahi Billahi Mariya ile bir daha yatmayacağım!"
    Muhammed hemen ant içmiştir. - Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakın kimseye söyleme, olmaz mı? - Tamam! Ne var ki, Hafsa bu durumu Aişe'ye anlatır!
    Kaynak: (Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyân, 28/102.)

    Bu konuyla ilgili inen ayet :

    Tahrim 1-3 :
    Ey peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığını, eşlerini hoşnut etmek arzusuyla niçin kendine haram kılıyorsun? Bununla beraber Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.
    Allah size (belli durumlarda) yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin yardımcınızdır; O bilendir, hikmet sahibidir.
    Hani peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti. Eşi bunu başkalarına aktarıp Allah da durumu peygambere açıklayınca peygamber bunun bir kısmını anlattı, bir kısmından vazgeçti. Eşine konuyu anlatınca o, "Bunu sana kim haber verdi?" diye sordu. "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana bildirdi" diye cevap verdi.


    Koskoca Tanrı Birisinin eşlerinin ilişki sırasıyla ilgili ayet indiriyor ? bununla uğraşıyor ?


    12-Kadınların Boşandıktan sonra 3 ay beklemesi hamile olup olmadığı öğrenmek için Bu nasıl bir mantık ? bu süre içinde erkek vazgeçerse kadınla tekrardanda evlenir bak sen şu işe :

    2/BAKARA-228:
    Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.


    13-Karınla boşanırsan ve pişman olup tekrardan evlenmek istersen karın ilk önce başka biriyle evlenip ardından sana dönmelidir.:
    2/BAKARA-230:
    Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.

    BUNLARIN HEPSİ HZ.HATİCE(İLK EVLENDİĞİ EŞİDİR KENDİNDEN 15 YAŞ BÜYÜK VE ÇOK ZENGİNDİR.YAŞADIĞI YERİN EN ZENGİN İNSANLARINDANDIR VE HZ.MUHAMMED HZ.HATİCEYLE EVLENDİĞİNDE FAKİRDİR.) ÖLDÜKTEN SONRA OLMUŞTUR.HZ MUHAMMED,HZ HATİCEYLE EVLENİRKEN HİÇ BÖYLE İSTEDİĞİN KADAR KADIN AL HEPSİ SANA HELAL FELAN YOK NİYE ?

    EĞER TANRI YAZSAYDI İLK BAŞTA YAZDIĞIM GİBİ EN UFAK BİLE KUŞKU BIRAKMAMALIYDI.ÇÜNKÜ O MÜKEMMELDEN ÖTE BİR ŞEY.EĞER BİZLERE BİR KİTAP YOLLADIYSA O HERKESİN ANLAYABİLECEĞİ BİR KİTAP OLMALIYDI.HERKES FARKLI YORUMLARSA HERKES FARKLI BİR DİN HAYATI YAŞAR.ZATEN BUNUN SONUCUNDA BİR SÜRÜ MEZHEP OLUŞMUŞTUR.ARAPLARA GİTSENİZ ŞUANDA TÜRKLER MÜSLÜMAN DESENİZ ADAMLAR KABUL ETMEZLER.İSTERSENİZ GİDİN DENEYİN ? TANRININDA DEDİĞİ GİBİ KURAN APAÇIK İNMİŞSE NASIL OLURDA BU KADAR MEZHEP OLUŞMUŞ ? KURAN APAÇIK İNMİŞSE VE BEN KURANI OKUDUĞUMDA BUNLARI GÖRÜP DİNSİZ OLMAYI SEÇTİYSEM BENİM NE SUÇUM VAR ? DEDİĞİM GİBİ VİZE HAFTASI OLMASAYDI OKUDUĞUM KİTAPLARI KURCALAYARAK BURAYA BİR SÜRÜ HADİS,AYET YAZABİLİRDİM.BUNLAR SADECE HERKEZ TARAFINDAN BİLİNEN KONULAR.

    İyi günler dilerim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 10 Kasım 2017; 15:40:29 >




  • Apaçık ne demek? Misli gorulmemiş ne demek?



    Tek bir ayetin benzerini getirmeye güç yetiremezler bu bağlamda ne olabilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    O kadar şey yazdık netice bu mu ? Apaçık kelimesinin anlamı apaçık ortada hocam.

    22/HACC-16:
    Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir.


    Tanrının indirdiği kitaptaki ayetleri, biz anladığımız şekilde anlatınca "Öyle şey olmaz siz yanlış anladınız" diyorsunuz.Kitapta yazanları herkes farklı şekilde yorumluyor ? Başka dinlerin mensupları kitabı anlamadı diye hak dini bu din deyip bu dine gelmiyor ve şuçlu onlar oluyor ? Allah'ın yolladığı ayetler yüzünden insanlar CEHENNEM'de yanacak ne için peki ? Allah'ın ayetini
    doğru anlamadığı için,Allah kendini ifade edemediği için ?

    Bu arada haklısınız hocam.

    Başka kimse bütün kadınlar bana helal deyipte 1.5 milyar insana bunu kabul ettirip peşinden getiremezdi.Bu ayetlerin eşinin benzerinin olduğunu iddaa etmiyorum.Bu ayetlerin eşi benzeri yoktur bu konuda kimsenin şüphesi olmasın.


    Belkide bizim gözümüze perde çekilmiştir ? hani yukardaki ayette diyor ya "Allah,dilediğini doğru yola iletir." demek ki beni iletmek istemiyor ?

    Dilediğini kendi yoluna iletiyorsa hani nerde özgür irade ? demek ki Tanrı bazı insanları kötü yoldan alıp iyi yola sevk edebiliyor.İstediğini doğru yola iletiyorsa özgür irade yoktur.Tanrı yapıyor çünkü bunların hepsini ?


    Bak bu:

    "22/HACC-16:
    Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir."

    ayette bile ben neler çıkardım sen neler çıkardın ?

    Diyelim ki senin dediğin doğru.Peki tek bir ayetin bile getirmeye güç yetiremezler.Peki kimsenin indirmeye güç yetiremeyeceği ayeti indirmek mi doğru yoksa herkezin anlayabileceği ayet indirmek mi doğru? bak işte herkesin farklı farklı anlayacağı ayetler indirmiş ve sonuç ortada yüzlerce mezhep var ve bunu yanlış anlayan insanlar bu dini kabul etmiyor ? cehennem'de yanacaklar.
    Ne için Allah'ın bizlere kılavuz olarak yolladığı kitap'ı yanlış anladığı için ?

    Bende sizlere diyorum ki eğer Tanrı bir kitap yollasaydı kimse bundan şüpheye düşmezdi.Ama bu kitapta insanlar şüpheyi geçmeyi bıraktım direkt dalgaya vuruyorlar ? Tecavüz,hırsızlık adam öldürme bunlar herkes tarafından yanlış olduğu kabul edilir kimse inkar etmez işte tamda kitap böyle herkesin kabul edeceği yargılar içermeliydi.Öyle Ayetler olmalıydı ki kimse inkar etmesin,tecavüz etmek,hırsızlık yapmak adam öldürmek gibi yargıların doğru olduğunu iddaa eden insanları görürsekte (Hristiyan,Yahudi,Ateist,Dinsiz) her insan bunlara karşı çıksın,senin yaptığın yanlış diyebilsin.İşte bunu anlatmaya çalışıyorum öyle yargılar olmalı ki iyi olan herkez bunu kabul edebilmeli,bunun dışına çıkan insanlara kötü gözle bakılabilmeli.

    Fakat tanrının yolladığı kitabı herkez farklı anlıyor hatta deminde söylediğim gibi dalga geçiyorlar.Tanrı nasıl böyle bir şey yapar herkesin farklı anlayacağı,kiminin kabul edip kiminin etmeyeceği bir kitap yollar ? bunları kabul etmeyipte dinden çıkan bir insanın cehennemde yanması Tanrının suçu olmaz mı sonuçta kendini herkesin anlayabileceği şekilde ifade edememiş ?



    HAAAA ŞİMDİ ANLADIM hani diyor ya ;

    14/İBRÂHÎM-4:
    Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.


    Dilediğini saptırır,dilediğini doğru yola iletir.Tanrı Kuran'ı herkesin farklı şeyler çıkartabileceği şekilde yolladı çünkü istediğini doğru yola iletiyor istediğini kötü.


    Gerçi neyi tartışıyoruz ki benim gözüme perde çekilmiş be hocam bu saatten sonra istesem bile doğru yolu bulamam niye çünkü Allah istediğini doğru yola iletir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-874E38824 -- 10 Kasım 2017; 16:38:44 >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.