Okumanızı istediğim kısa bir deneme yazdım

Question

http://erdemhasandemirci.blogspot.com.tr/

İsterseniz bloğuma girip diğer yazılarıma da bakabilirsiniz.Ustaların tecrübelerine fikirlerine ihtiyacım var.

Dağ

Dağın tepesine tırmanırken buluyorum kendimi. Neden tırmandığımı bilmiyorum. Ama bunu yapmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü etrafımdakiler öyle yapıyordu. Yorulduğumu hissetmiyorum. Azimle tırmanmaya devam ediyorum. Birer birer geçiyorum onları. Dağın tepesine ulaştığım da benim dağımın diğerlerine göre daha küçük olduğunu fark ediyorum. Onların tırmanmaya devam ettiğini görüyorum. Bunun bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Tırmanırken düşenleri görüyorum. Düşenlerden bazıları ayağa kalkamıyordu. Bazıları ise en dipten devam ediyor tırmanıyorlardı.

Amaçsızca tırmandığım dağın tepesindeydim. Dağı yıllardır tırmanıyordum. Ne zaman başladım hatırlamıyordum. Sanırım uzun süre önceydi. Sırada ki neydi? Şimdi ne yapmam lazımdı? Bitti mi diye düşündüm. Hayatıma devam edebilmem için bir amaca ihtiyacım vardı. Bir fikir geldi aklıma. Rüzgâr beni düşürmeden ben kendimi düşürecektim. Gözlerimi kapattım. Yüzüme çarpan güneşin kırmızılaştırdığı karanlığı engellemek için sıkı sıkı kapattım gözümü. Daha karanlık oldu şimdi. O siyahlığın içerisinde bir yolculuk yapmaya çalıştım. İleriye gitmeye çalıştım. Bir türlü gidemiyordum. Etraf siyahtı sadece siyah. İlerler gibi oluyordum ama faydası yok konsantre olamıyordum. Rahat bıraktım kendimi. Gözlerimi sıkmıyordum artık. Yine karanlığı kırmızılaştıran ışık geldi. Rahatlıyordum ve hafifliyordum. Uçacakmış gibi oldum işte tam o an kendimi aşağıya bıraktım. Düşüyor yere çakılmayı bekliyordum.

Neden hala olmadı. Neden hala dibi görmedim. Sanki sonsuz bir boşluktan aşağıya düşüyorum. Sanki zaten dipteydim ama hala düşüyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimi açtım hızlıca. Etraf hala siyahtı. Korkumdan açamamışmıydım acaba gözlerimi… Ama hayır kendimi görebiliyordum.

Yavaş yavaş aralanıyordu gözümde ki perde. Bütün dağlar yıkılmış. Etrafta kimse kalmamıştı. Sanırım kendimi düşürmekle en büyük haksızlığı ben onlara yapmıştım. Kendimin bir amacı olması için onların amacını yok etmiştim. Ne kadar da bencil bir herif oldum bir anda. Amacım onların amacını yok etmek falan değildi. O zaman amacım neydi? Tekrar amaçsızca o dağı tırmanmakmıydı? Yoksa tırmanırken başka dallara tutunmanın umudunu mu taşıyordum içimde? Şimdi etrafta hiçbir dağ kalmamıştı. İşte şimdi hiçbir amacım kalmadı. Ne olurdu rüzgârın beni düşürmesini beklesem. Neden doğaya aykırı davrandım. Neden doğayı yenmeye çalıştım. Oysa bilirken onun ne kadar güçlü olduğunu. En büyük cezalardan birini verdi şimdi bana. Sadece amaçlarımı değil insanları da aldı. Ve beni yalnız başıma bıraktı.

Ölü gibi hissediyordum kendimi. Etrafta hiçbir şey kalmamıştı şimdi. Kimsenin olmaması beni düşünmeye itti. Her şeyin bir yere hapsolduğunu fark ettim. Dünya bu koca gezegene hapsolmuştu. Vücudum bu dünyaya hapsolmuştu. Ruhum vücuduma hapsolmuştu. Ama bir şey unutulmuştu. Beynim özgürdü. Hayallerim özgürdü. Hayallerimde istediğim yere gidebilirdim. Tek hapsolmayan hayallerimdi sanırım. Onlarda bana hapisti. Kimseye pek bahsetmem bunlardan. Ama ne kadar dayanabilirim ki. Dayanamadım zaten yavaş yavaş çıkıyor hepsi. Ama etrafta bunları dinleyecek kimse yoktu. Doğaya anlatmaya başladım ben de. Etrafta hiçbir şey yokken ne tür hayaller kurulabiliyorsa onları kurmaya başladım. Çok ağır bir cezaydı bu. Siyahı düşündüm.

Bu cezanın sadece bana verildiğini düşündüm. Kendimi bir an özel hissettim. Ama başka bir şey de olabilirdi. Belki de bunların hepsi başkasının hatasıydı. Ve cezasını biz çekiyorduk. Hep öyle olur zaten. Ama böyle düşününce hiçbir özel yanımın kalmadığını fark ettim. Belki başkaları da başka yerlere hapsolmuşlardır. O kadar insan benim yüzümden yok olacak değildi. Belki onlar da kendilerini özel hissediyordur. Ama çok iyi anlıyordum onların kendilerini özel hissetmesini. Çünkü zaten vücutlarına hapsolmuş ruhlarının başka gidecek yeri yoktu. Onlar kendilerinindi tabi ki kendilerini özel hissedeceklerdi. Ama herkesin kendini özel hissetmesi benim kendimi özel hissetmemi engelliyordu. Bazen düşüncelerimin bile başkaları tarafından zaten düşünülmüş olduğunu ve hala düşünülmeye devam edildiğini düşününce çok sıradan hissediyordum kendimi. Ama kalkmam için doğanın bana tekrar bir şans vermesi için kendimi özel hissetmem lazımdı bunu yapabilirdim. Ama bu yalana inanmam çok aptalcaydı. Kendimi kandırmayacağıma söz vermiştim her gün bozmama rağmen bu sözümü.

Bazen keşke düşünmeseydim diyorum bunları. Keşke özel hissettiklerini anlamasaydım. Ama bu seferde düşüncelerimi kaybetmekten korktum. İyi ki düşünmüşüm dedim.

Answer

elestirilerinize ihtiyacim var

Answer

Ortaçağda bir handa geçen bi kısım yazsaydın değerlendirebilirdim yazarsan etiketle  Bu yazına gelirsek betimlemen fena değil

Answer

quote: Orijinalden alıntı: claderan  Ortaçağda bir handa geçen bi kısım yazsaydın değerlendirebilirdim yazarsan etiketle  Bu yazına gelirsek betimlemen fena değil   Teşekkürler dostum en önem verdiğim betimleme ve akıcı olması.Yorumun için teşekkürler.Orta çağda bir handa geçen olay derken ne demek istedin.Böyle söyleyince ilgimi çekti aslında.

Answer

up

Answer

quote: Orijinalden alıntı: erdemfb12   quote: Orijinalden alıntı: claderan  Ortaçağda bir handa geçen bi kısım yazsaydın değerlendirebilirdim yazarsan etiketle  Bu yazına gelirsek betimlemen fena değil   Teşekkürler dostum en önem verdiğim betimleme ve akıcı olması.Yorumun için teşekkürler.Orta çağda bir handa geçen olay derken ne demek istedin.Böyle söyleyince ilgimi çekti aslında.  Böyle ne bileyim  Haplo tehlikeli dağlardan geçişinde çok bitkin düşmüştü ve ümitsizlik içinde yürüyordu.Kısa bir süre sonra uzaklarda bir dumanın tüttüğünü gördü. Yaklaştıkça orasının bir kaçak kasabası olduğunu farketti ve hızlı adımlarla oraya gitti. Vardığın ilk işi hanın yerini sormak oldu.Hana girip selam verdi içersinin kendi ırkıyla dolu olması çıtır çıtır yanan ateş ve biralar biraz olsun kendine gelmesini sağladı. Ve gecenin sonunda bi oda kiralayıp odaya girdi bu sırada dışarıda biraz dinlenme fırsattı bulmuş kurdu uluyordu bunların eşliğinde derin bir uykuya daldı.  (Gibi)

Answer

Burada deneme yazan arkadaşların neden hep; Ben neredeyim ne yapıyorum veya amacını bilmeden bir iş yapan psikolojisini işliyorlar anlamıyorum

onun dışında çok sıkıcı olmuş kardeşim. Sonunu getiremedim

Answer

quote: Orijinalden alıntı: Fatihs_54  Burada deneme yazan arkadaşların neden hep; Ben neredeyim ne yapıyorum veya amacını bilmeden bir iş yapan psikolojisini işliyorlar anlamıyorum  onun dışında çok sıkıcı olmuş kardeşim. Sonunu getiremedim   Herkesin kendini özel hissetmesinden dolayı  Keşke sonunu getirseydin.Sonunu getirmediğin için eleştirini nasıl kabul edebilirim ki.

Answer

konu seçiminizi ve işleyişinizi beğendim. sadece biraz fiillerde zaman kullanımına dikkat edebilirsiniz bence. aynı paragrafta şimdiki zaman'la devam ederken birden görülen geçmiş zaman'a falan geçmişsiniz. onlar azıcık akışı bozmuş gibi. ama küçük hatalar bence. devam ederseniz daha güzel şeyler çıkarabilirsiniz :)

Answer

Güzel Erdem beğendim,cümleleri çok çabuk bitiriyorsun ama biraz uzatmalısın cümleleri buna dikkat et.

Answer

quote: Orijinalden alıntı: nurdmrl  konu seçiminizi ve işleyişinizi beğendim. sadece biraz fiillerde zaman kullanımına dikkat edebilirsiniz bence. aynı paragrafta şimdiki zaman'la devam ederken birden görülen geçmiş zaman'a falan geçmişsiniz. onlar azıcık akışı bozmuş gibi. ama küçük hatalar bence. devam ederseniz daha güzel şeyler çıkarabilirsiniz :)   Konumu beğendiğinize sevindim.Haklısınız akışı bozuyor onlar bundan sonra dikkat etmeye çalışacağım.Çok teşekkür ederim yorumunuz için bana yeni bir şeyler yazmama cesaret verdi.   quote: Orijinalden alıntı: Rand al Thor  Güzel Erdem beğendim,cümleleri çok çabuk bitiriyorsun ama biraz uzatmalısın cümleleri buna dikkat et.    Bunu yazarken ben de fark ettim kendimde en rahatsız olduğum nokta bu sanırım.Uzatmayı sevmiyorum pek ama uzatmam gerektiğini ben de düşünüyorum.Beğenmenize çok sevindim.

Answer

güzel deneme yalnız biraz daha öz yazman gerekiyor

Answer

quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam  güzel deneme yalnız biraz daha öz yazman gerekiyor   Gayet özgün yazdım aslında kimseye özenmedim.

Answer

quote: Orijinalden alıntı: erdemfb12   quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam  güzel deneme yalnız biraz daha öz yazman gerekiyor   Gayet özgün yazdım aslında kimseye özenmedim.   hocam öz derken yanlış anladınız daha kısa ve net demek istedim

Answer

quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam   quote: Orijinalden alıntı: erdemfb12   quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam  güzel deneme yalnız biraz daha öz yazman gerekiyor   Gayet özgün yazdım aslında kimseye özenmedim.   hocam öz derken yanlış anladınız daha kısa ve net demek istedim   Dostum öyle anladım kusura bakma. .Teşekkürler

Answer

quote: Orijinalden alıntı: erdemfb12   quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam   quote: Orijinalden alıntı: erdemfb12   quote: Orijinalden alıntı: asosyal adam  güzel deneme yalnız biraz daha öz yazman gerekiyor   Gayet özgün yazdım aslında kimseye özenmedim.   hocam öz derken yanlış anladınız daha kısa ve net demek istedim   Dostum öyle anladım kusura bakma. .Teşekkürler   önemli değil hocam ne demek

Answer

Kardeşim yazdığının üzerinden bir süre geçmiş ama yine de eleştireyim. Bu denemeden çok sıkıcı bir öyküye benzemiş. Betimlemelerin de yetersiz kalmış. Tamam deneme ben'in ülkesidir fakat ben merkezci de olma bu kadar. Bol Bol kitap oku. Deneme,şiir,roman, öykü ne bulursan oku. Nazan Bekiroğlu'nu öneririm sana. Başarılar dilerim... Şairlerden de İsmet Özel'i anlamaya çalış. Dünya klasiklerini de oku. Tekrar başarılar...

Answer

dostum okumadan yazmaya baslama. Kötü bir yaziydi.

Answer

hakikaten deneme

Answer

TRAKYA

Herkes memleketini anlatmakla bitiremez. Haklılar çünkü memleket dediğin, seni sen yapan tüm özellikleri ruhuna işler. Ruhunu rahatlatan memleket havası, diline şekil veren yören, ağzını sulandıran lezzetler... daha niceleri bizi anlatan özellikler.
Benm memleketim kırklarelidir. Yeşili bol, havası temiz, suyu billur memlekettir Kırklareli. Ağzının tadını bilenlerin yeridir.

Bana nerelisin diye soranlara Trakyalıyım diyorum. Neden mi? Trakya topraklarında her il, her köy birbirine çok yakındır. Gönlün nerede olmak isterse orada bitersin. Ayrıca Trakya’nın her köşesi Kırklareli gibi bir çok güzelliği içinde barındırır. Özellikle lezzetlerinden bahsetmek isterim. Her yerin köftesi meşhur derler ama Tekirdağ ımın köftesinin ünü ve lezzeti boyunu geçmiştir. Verimli geniş meraları ve insanımın nesiiler boyu yaşattığı Manda Yoğurdunun efsanevi besin değeri ve lezzeti tartışılmaz. Hayrabolu Tatlısı ya da Kemal Paşa tatlısıda diyen olur, şerbeti yerinde hafif ve pratik tatlıdır. Trakya demiştim ya işte her köşesinden, birbirinden lezzetli peynirlerini bilmeyen yoktur. Eğlence anlayışında deyince içkinin akla geldiği memleketimde, Tekirdağın rakısı, Şarköyün şarabı sizi bir gün buralara ansızın sürükleyebilir. İçip içip naralar atmak, magandalık yoktur insanımızda, kültüründe vardır içki.

Biz Ayrabolu’ya gideriz Hayran içer, Ayran kalırız. Yıllardır becerememişizdir “H” harfini kullanmayı. Ama artık herkes kabullenmiş olsa gerek, kimse yadırgamaz oldu. Memleketten uzaklaşıp ne kadar ayrı düşsekte, yöremizin dilini konuşmasakta, bir hemşehri ile karşılaşınca bambaşka ağız bambaşka insan oluveririz.

Herkesin memleketi bir başkadır, ancak yolunuzun düşünmesini beklemeyin. Özellikle gelin gezin, temiz havasından yararlanın, güzel insanlarıyla konuşun, yabancılık çekmeyeceğinize eminim.

Kadir Kaan FIŞKIN
http://kaanfiskin.blogspot.com.tr/?m=1