Şimdi Ara

Ögretmenlerin Yeni İstegi 24.09 (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
250
Cevap
0
Favori
10.743
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • VULKAR V kullanıcısına yanıt
    Fena gömmüşsün admı 😆

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 1- Verdiğiniz örnekler uç örnekler.
    Öğretmen gelmedi de derse girdim de falan filan.
    Gördüğüm kadarı ile 30 saat çalışıyorsunuz. Bunun 15 saati ek ders olarak görünüyor demek ki. Hayret ediyorum. Mesainizi bile bitiremediğiniz halde nasıl ek bir ücret alabiliyorsunuz? Normal memur haftada 40 saat çalışır. Kimse ona 20 saatten sonrası ek mesai demez bu nedir arkadaş.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Evet, bir DH klasiği, tartışması bol öğretmen konusu. Ne zamandır görmüyordum popülerde, tartışmalar alevlenmiş bile ben gelmeden. Bir çay daha koyup yorumları okuma vakti. Abartısız söylüyorum, tüm yorumları okuyorum ve değerlendiriyorum, işsizlik sayılabilir :) Bu konular popüler başlıkta 3 günden fazla kalmalı, bir ayar çekilmeli. Forumun ülke gündeminde zevk veren tek konusu bana kalırsa :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • farukclkk kullanıcısına yanıt

    Bu nasıl bir cümle, şimdi senin barınma hakkını istemene karşı "Seni zorla mı insan yaptılar?" demek ne kadar doğru? Ya da herhangi bir meslek grubu hak istediğinde böyle demek ne anlama geliyor?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dışarda 4250₺ çalışacak yüz binlerce öğretmen var bilginize

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bizim toplum kıskanç beyinsizlerle dolu . Herkez her şeyin farkında sen merak etme . Sadece bunlar kuduruyorlar kiskancliklarindan çatlıyorlar. Salla boş ver. Havadan para kazanıyorum . Sanane sana giren çıkan ne de. Benim maaşıma göz dikene kadar ülken elden gidiyor ülkene sahip çık de. Boş insanlar yüzünden çenemi boşu boşuna yordum bak şimdi canım sıkıldı:))) hayırlı geceler


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Babangida Babayaro kullanıcısına yanıt
    https://www.evrensel.net/haber/401842/somada-is-cinayeti-maden-ocagindaki-gocukte-3-isci-hayatini-kaybetti

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: batircup

    Bu mesaj silindi.
    30 saat dersiniz var. Madem şikayet ediyorsunuz haftada 5 güne yayarsiniz olur biter. Yeri geldi fabrikada calistim, yeri geldi öğretmenlik yaptım, yeri geldi yarım saat molayla 13.5 saat ayakta çalıştığım oldu. Ben öğretmenler kadar mizmizlananı görmedim. Öğretmenlik için verilen maaş ne çok iyi ne çok kötü. Çalışma koşulları doğuda veya köyde değilsen iyi. Ama öğretmenlerin çoğu verilen paranın hakkını vermiyor. Yaslamislar arkasını devlete gelsin maaş, öğrenciler umrunda değil. Son zamanlarda öğretmenlere karşı oluşan kötü tavrın sebebide bu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • VULKAR V kullanıcısına yanıt

    öğretmen olmaya ne var? 300 puan alan öğretmen oluyor zaten. bu neyin havası? aldığınız eğitim belli, verdiğiniz eğitim belli. kendinizi dev aynasında görmeyin.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok iş yapıyorlarmış gibi birde böyle boş yapıyorlar bırakın bu işleri sanırsın 12+ saat amelelik yapıyorlar. Oturdukları yerden para kazanıyorlar onunla da geçinemiyoruz diyorlar. Ne güzel ya kafalar pırıl pırıl birde yazılanlara bak öğrenciye de faydası olmaz diyorlar sanki çok fayda sağlıyorlarmış gibi komik cidden   Anlıyorum sizi cidden bende siz öğretmenler kadar beleş para kazanmak isterim ama olmuyor öyle yağlı kapı

  • Ek ders demek ki gerekli değilmiş yav.. Ders veriyorsun zaten öğrenci anlamasa da mal mal dinliyor. Aklı olan çoktan almış başını gitmiş, başaramayan öğrenci ek ders alıyor


    o da boşu boşuna öğretmene ekmek ve su olarak dönüyor..


    Zaten bu ülkede yüzde kaç öğrenci kaliteli bölümlere gidebiliyor ki? Eğitim de bir maratondur, nirvanaya ulaşmak için spor gibi sürekli yapılması gerekir.


    Akıllı öğrencinin tek ihtiyacı bol bol soru çözmek, takıldığı noktada bir ip ucu almak.


    Şöyle bir düşününce insanlar boşuna öğretmen olmuyor, milletin çocuğu genellikle ders dinlemediği için bir sürü yerden bomboş kalıyor ve


    sen ne kadar ders verirsen ver arkadan tekrar gelip toplaya toplaya gitmediğin sürece o çocuğun doğru düzgün fen bilimi öğrenmesi çok zor.


    O iş de yine kurs mantığına geliyor. Hatta kursa da öğretmenin gözüne girmek için geliyorlar, öğretmen bunu da biliyor ama daha çok alacağı para umurunda.


    İt ürür kervan yürür misali kimse bu ülkede idealizm ile eğitimi düzeltemez.


    Zaten insanların umudu yoksa adam fırsat eşitliği değil de AK partili dayı torpili ile geçimini döndürenlerin gerçeğini kabul ettiyse eğitimden bir mükafat da beklenemez


    bu anca vizyonu büyük olan orta sınıfın üstü bireylerin çocuklarına göre bir şey. Onlar alır yurtdışına da yollar ve okutur.. Arge de yok ülkede sen elektronik yada teknoloji üretmiyorsun.


    En fazla yazılım kovalayacaksın. Milletvekili'nin yeliz olduğu ülkede eğitim de bitmiştir öğretmen de..




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rindaman -- 25 Eylül 2020; 3:4:32 >




  • Öğretmenlikte en az sağlık çalışanları kadar önemli bir meslek ve kesinlikle az alıyorlar.ancak büyük çoğunluğunun aşırı miktarda yetersiz olduğunu düşünüyorum.mesele okuma,yazma,toplama,çıkartma öğretmek değil.Sorgulayan, ahlaklı ve bilinçli bir nesil yetiştirmek olmalı ve bunun oluşmasında en büyük pay sahiplerinden biri eğitim sistemi . Gerçi haddim olmadan yetersiz gördüğüm öğretmenlerde bu sistemden çıkıyor onlar ne yapsın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yine mi bu öğretmenler. Yıllardır televizyonlar ve siyasi partiler bunlara çok yüz verdi bir bitmedi istekleri. Devlette suç ne diye bunlara yüz verir ki?

  • Adam ciddi ciddi internet ve 1-2 saat kullandigi labtopun elektrigini masraftan saymis ona aglaniyor. Ben hayatimda boyle sacma bir savunma gormedim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • daha önce de yazdım, bu olay öğretmen özelinde değil, memur kavramı özünde sıkıntılı olmasa da, memuriyet olayı siyasi olarak kötüye kullanıldığında sorun ortaya çıkıyor. geri kalmış ülkelerde şu iki şey aynı anda yaşanır genellikle:

    1- halk maddi olarak zor durumdadır, ekonomi kötüdür.
    2- iktidar partileri oy kaybetmemek için memur sayısını sürekli arttırırlar.

    siyasi partilerin klasik yönelimidir bu. iktidarda olmayan parti bilerek özel sektörün şartlarını iyileştirmeye yönelik vaatler sunarak mevcut iktidardan fayda göremeyen kesime oynar. koltuğa kök salmış iktidar ise oylarını daha da arttırmak için memur sayısını sürekli arttırır. AKP 2002'de özel sektöre can verme vaadi ile geldi ancak koltuğa kök salınca koltuğu kaybetmemek için sürekli olarak yüksek oy alma gerekliliği doğdu ve AKP de sürekli yüksek oy getirecek en kolay yolları uyguladı. ve memur sayısını arttırdı.

    kısacası, ülkeyi kalkındırıp refah seviyesini arttırmak oy kapamanın zor (dolambaçlı) yoludur, daha garanti olan yol ise insanlara doğrudan para dağıtmaktır.

    gelişmemiş ülkelerin çoğu böyledir. ekonomileri çökük ama herkes memur, sonuç? üretim yok, aldığın paranın değeri yok.

    yukarıdaki bir arkadaş: "benim öğretmen olmamdan dolayı size giren çıkan bir şey yok" demiş, evet bireysel olarak benim de hiçbir memur ile alıp veremediğim yok, ben öğretmen çocuğuyum ve kardeşim de memur şu anda. ancak, genel memur sayısı kasıtlı olarak arttırırsa bu konu bir ülke meselesi oluyor, ülkeyi etkiliyor, bu durumda bana giren çıkan bir şey oluyor. hiçbir memur arkadaşa laf atmıyorum, sadece bu politikayı masaya yatırıyorum şu anda.

    ben bir yazılımcıyım, ve bu ülkede yazılımcıların suçlu gibi evlerinden alınıp sorgandıklarına şahit oluyoruz, bu ülkeden elde ettikleri gelirleri beyan edip vergi ödemiş oldukları halde başka ülkelerden elde ettikleri gelirlere de el konulmaya çalışılıyor. işte bu durum ülkenin geldiği haraçcılık sisteminin son noktasıdır. Hindistan, Vietnam gibi ülkeler remote devrimine ayak uydurup kendi yazılımcılarına destek verip kendi ülkelerine döviz girişine ön ayak oluyorlar ancak sen kendi yazılımcını suçlu olarak görüyorsun, "tamam tövbe ettim bir daha yazılım yapmayacağım nolur peşimi bırakın" diyen yazılımcıları bile bırakmıyor, diğer ülkelerden elde ettikleri gelirlerden ceza kesiyorsun ve adamın elde ettiği tüm gelirin toplamından daha fazla meblada ceza kesiyorsun.

    bu durumda bu ülke batar. bu ülke içe kapanır, kendi para biriminin değeri yok olur. bu kafa yapısından çıkılması gerekiyor. devletin kafa yapısının değişmesi gerekiyor. devletin görevi üretimi desteklemektir ancak şu anda böyle bir destek var mı? ben göremiyorum.

    geçen gün bir arkadaşımla buluştum ve onun başka bir arkadaşı da geldi. bu arkadaşı memur idi, ve başladı konuşmaya, vay efendim işte ülke uçuyomuş, gaz bulmuşuz da işte artık kimse Erdoğan'ın karşısında duramazmış falan. araya girip bozmak istemedim kendisini ama bahsettiği gazın hepsi çıkartılsa bile ülke ekonomisine getireceği para çok sınırlı boyutta, ve ülkenin uçtuğu falan yok. yazılımcılığın suç olduğu ülke uçmaz, çöker. zaten şu anki tablo da ortada. bu bahsettiğim memur kız gibi milyonlarca insan var bu ülkede, bu insanlar bireysel olarak kötü olmasalar da iktidarın oy kapma politikasının bir parçası olarak bu hale getirildiler.

    bu düzen nasıl değişir bilmiyorum, ama değişmezse, sonumuz iyi değil, gerçi zaten o sona geldik sayılır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 25 Eylül 2020; 7:27:40 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • öğretmenlik mesleği aslında teknolojik gelişmeden ilk etkilenen mesleklerden biri oldu ancak zamanla diğer meslekler de aynı kaderi yaşayacaklar.

    bu bir ikilem. bir yanda gelişen teknoloji ile sınıf eğitiminin (karşılıklı eğitimin) tamamen gereksiz hale gelmiş olması gerçeği var. öte yanda ise bu gelişen teknolojiye içerik sağlayan kişilerin de öğretmen olmaları durumu var.

    kısacası, bazı öğretmenler iyi niyetli olarak otomatizasyona emek verip çok değerli eğitim sistemlerinin geliştirilmesine ön ayak oluyorlar ancak bunu yaptıkları için de kendi meslekleri sona eriyor. çok kötü bir şey bu. yaptığınız iyi şeyden dolayı ödül değil ceza alıyorsunuz gibi oluyo.

    sonuç: bana kalırsa teknoloji ile artık fiziksel öğretmene gerek yok, bazı öğretmenlerin yazdıkları Web sayfaları, yaptıkları videolar, yazdıkları kitaplar o kadar iyi anlatıma sahip ki, ve bu içerikler erişilebilir durumda vaziyet bu olunca, bilgi artık erişilebilir bir şey oluyor.

    dediğim gibi zamanla tüm meslekler böyle olacak.

    not: lütfen "hiçbir şey karşılıklı eğitimin yerini tutmaz" safsatası ile gelmeyin. ben karşılıklı eğitimde İngilizce öğrenemedim ancak kendim evden çıkmadan teknoloji ile konuşma seviyesinde İngilizce öğrendim, üniversitedeki en zor dersleri (fizik 3 gibi) hiç derse gitmeden sadece kitaptan çalışarak öğrenip yüksek notlarla geçtim çünkü zaten kitap o kadar güzel anlatıyor ki, o kitapta 20 sayfada anlatılan konuyu hocanın derste 2 saatte anlatması imkansız. sınıf eğitimi benim için artık tamamen bitik bir kavramdır. illa sınıf eğitimi verilecekse videoya kaydedilir İnternete koyulsun çünkü böyle olunca anlamadığın yeri geri sarma şansın oluyor. fiziksel olarak öğretmenler sadece uygulama derslerinde öğrencilerin sorularını yanıtlamak için var olmalılar bence. yani tüm mesailerini ve enerjilerini buna harcamalılar. ders anlatmaya değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 25 Eylül 2020; 7:25:15 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.