ODTÜ Kimya vs. ODTÜ Fizik vs. ODTÜ Matematik (2. sayfa)

hocam newton zamanında fizik diye bir şey yoktu, o tarz çalışmalar doğa felsefesi altında inceleniyordu. newtondan sonra doğa felsefesi; fizik kimya falan diye ayrılmaya başladı. o yüzden zamanında newton, kitabını "doğa felsefesinin matematiksel ilkeleri" diye yayınlamıştı, yoksa newton fiziğin atasıdır  

Newton'dan önce de fizik vardı. Galileo Galilei, Leonardo Da Vinci, Kepler bunlar Newton önce yaşamış çok büyük isimler. Fiziğin tarihi antik çağlara kadar dayanır. Leucippus, Arşimet, Thales... Daha sonraları İbn-i Sina, İbi Heysem... Bunların hepsi önemli bilim insanları. Newton, Klasik Mekaniği inşa eden kişidir sadece yoksa koskoca bilim dalı tek bir kişinin çalışmalarıyla ortaya çıkmaz. Öncesinde de fiziğin çeşitli dalları var ancak henüz klasik mekanik inşa edilmiş değil. Newton kendisinden önceki Galileo ve Da Vinci gibi şahsiyetlerin çalışmalarından da yola çıkarak klasik mekaniği kuruyor. Çok da iyi oluyor bu sayede yuvarlanan bir toptan tutun, gök isimlerinin bile hareketlerini hesaplayabiliyoruz. Ancak ta ki Einstein çıkıp Newton yanılıdı diyene kadar. Arabada giderken karşıya doğru bir lazer fırlattığınızı düşünün. Klasik mekaniğe göre lazerin karşı duvara çarpma hızı arabanın hızıyla ışığın hızının toplamı kadar olmalı (dışardan bakan bir gözlemciye göre). Ancak öyle olmadığı ortaya çıkıyor ışık hızını ışık bile geçemiyor.

Kısaca özetleyeyim. Bilim dalları evrenin başlangıcından beri zaten vardı. İnsanların bunlarla ilgilenmesi ve keşfetmeye başlaması antik çağlara kadar dayanıyor. Daha sonra İbni sina, Da Vinci, Galileo, Kepler gibi bilim insanları geliyor. Newton 17-18.yylerde klasik mekaniği kuruyor. Einstein ve diğerleri de modern fiziği kuruyor.

Tanım farklılıkları bazen olabilir. Farklı bilim camialarıda çeşitli bilim dallarını farklı isimlerde tanımlayabiliyorlar. Newton'un doğanın felsefesi olarak tanımlaması da çok hoş bir tanım bence. Philosophiae naturalis principia mathematica'yı okuyanlar bilir Newton'un tanımları hep hoşuma gitmiştir. Newton kendisini bilim insanı olarak falan da muhtemelen tanıtmadı hiçbir zaman. Daha çok felsefeyle ilgilendi. Feslefedeki çalışmalarına daha düşkün olduğunu biliyoruz.

bir felsefe sitesinde okumuştum doğrudur aklımda öyle kalmış yanlış bilgiyse kusura bakamyın

Akademisyen olacaksan çap pek mantıklı değil söyleyeyim önceden. 2 bölümü 3 ortalamayla bitireceğine tek bölümü 3.5 ortalamayla bitirirsen seni çok daha öne atar yüksek lisansta.

Hem kimya hem de fizik dersi verebilen bi akademisyen görmedim ben hayatımda. üstelik dümdüz kimya 101 dersi vermeyeceksen, daha spesifik bi derste uzamanlaşmak istiyorsan çap sana büyük engel oluşturur.

Sen önce bölümünü kazanmaya bak istersen. Hevesini anlıyorum da çap falan öyle kolay işler değil üst seviye okullarda. Çap yaparsan en iyi ihtimalle hazırlıkla beraber 6 senede falan biter okulun söyleyeyim sana  akademisyen olacaksan ve bu çizgide ilerlemek istiyorsan da olabildiğince erken mezun olman lazım normal olarak zira uzun bir süreç. Hele bi de temel bilim çapı ha  

boşver kardeşim deneme çöz sen

Öncelikle tek tek yanıtlayayım.

Çapla akademisyen rahatlıkla olunur. Sen başvururken diyeceksin ki (yazılı olarak da olur) bakın ben şu ana dal programını şu ortalamayla bitirip üstünü bu bölümle yan dal yaptım. Onlar da ona göre seni değerlendirmeye alacaklar. Dünyada diğer ülkelerde bu iş böyle olur. Türkiye'de de bunun pek çok örneği var. ABD ile Avrupa ülkelerinde daha da çok örneği var tabi.

Özellikle yurtdışında akademisyen olmak isteniliyorsa çap yapmanın artısı daha büyük zaten yurtdışındaki iyi okullar bunu değerlendiriyor. Benim ortalamam bu ama bakın burdanda çapım var diyeceksin. Sırf notu yüksek diye hemen almıyorlar ya da sırf notu düşük diye reddetmiyorlar hemen. Bu not neden düşük diye sorarlar geçerli nedenin varsa (çap geçerli bir nedendir) ona göre değerlendirilirsin. Eksiklikler zaten yüksek lisansla kolaylıkla tamamlanır.

Sadece çapla da değil yandanla da bu mümkün. Hatta bir konuda çok bilgiliyseniz alanınız dışında olsa bile muhtemelen teklifi siz bir yere başvurmadan önünüze getiren kurumlar olacak. Bunların örnekleri var hem yurtdışında hem de yurtiçinde.

Akademisyen olmak için yüksek lisans yapmalısınız ve yük lisansa başvururken kendi bölümünüze başvurma zorunluluğu hiçbir şekilde yok. İsteyen istediği bölüme başvurabilir. Yüksek lisans bir eğitim yöntemidir aslında ve kişi neyin üzerinde uzmanlaşmak istiyorsa o alana başvurmakta serbesttir. Başvuru yaparken çap yaptığınız bölümün diplomasıyla değil anadan diplomanızla da başvuru yapabilirsiniz. Örneğin adam Elektrik elektronik mühendisliğinden 3.0 ortalamayla mezun ve kimya da çap yaptı onun ortalaması da 2.0 Bu kimya bölümünde anadan ortalamasıyla başvurup yüksek yapabilir. Çap yapılan bölümde sadece sınıfı geçmiş olması yeterli öyle 3.5 - 4 ortalamalara da gerek yok. Yüksek yapmadan önce yada başvurudan sonra eksiği varsa kapatır. Ayrıca tek faktör not ortalaması değil not ortalaması belirli bir değerin üstündeyse zaten o tamamdır diğer faktörlere bakılır. 2.75 ile başvuran adam 4.0 ile başvuran adamın önüne geçebilir (diğer koşullardan yüksek bir başarı göstererek).

Çap yapmak sanıldığı kadar zor da değil. Hatta oldukça kolay. Birbirinde çok farklı bölümlerde çap yapanlar da var. Sadece çalışmak gerek. Öyle gezerek tozarak yapılacak bir şey değil ama bilimle ilgilenen böyle bir ideali olan biri zaten eğlenmek yerine çalışmayı seçmeli.

Tabi şunu da belirtmeliyim. Doğrudan temel bilimler okunmaz! İşsiz kalma ihtimali oldukça yüksek. Doğrudan temel bilimlere girmek intihar olur bu şartlarda bu ülkede. Ülkenin de dünyanın da durumu oldukça kötüye gidiyor zaten.

Mühendislik okuyup çap, yandan ya da yüksek lisans yapılması taraftarıyım. Çoğu önemli fizikçi ve kimyacı mühendislik kökenlidir zaten. Kendinize uygun bir mühendislik dalını seçip önce onu okuyun örneğin bilgisayar, elektronik vs. Daha sonra yüksek lisansla istediğinizi yaparsınız. Fizik ve kimyanın uygulaması mühendisliktir zaten çok da farklı şeyler değiller. Derslerin bir kısmı da ortak rahatlıkla çap yapılır. Seçilecekse de kimya ya da matematik seçilmesi taraftarıyım.

Çapın zorluğunun bir sürü parametresi var. Sanıldığı kadar zor değil dersen çoğu kişi umutlanır.bazı dönemler dümdüz mezun bile vermediği oluyor bazı bölümlerin İTÜde neredeyse. Hangi üniversite ? Hangi 2 bölüm vs? Çapı sadece kazanmak kolay (ki o da belli bölümlerde çok çok zor), bitirmek apayrı zor. Sadece çalışmak gerek ne demek hocam zaten zor olan kısım orası :D ki çalışıp da öyle kolay yapılamayan çok ders var. Tek başına çalışmak yetmiyor maalesef. Daha çapı kazanma derecesine gelmeden en az %85 90ı bu hayalinden ilk dönem bittiğinde vazgeçiyor. Kalan kısımdan da 5 10 kişi kazanıyor o bölüm çapını. O 10 kişinin de en az yarısı salıyor çapı. Benim çap yatay yandal yapmayı planlayan çok arkadaşım oldu. Halihazırda da yapan arkadaşlarım var hiç de öyle kolay değil maalesef. Bütün derslerden dd alınca da çap yapmış olmuyorsun pek aslında

Bizim hocalar arasında 3.5 altında ortalamayla mezun olan görmedim ben lisansta. Çap yapmış olana da rastlamadım henüz.

En mantıklı çözüm yolu herhangi bir mühendislik bölümünü tamamlayıp kimya/fizik alanlarına yönelmek. Nobel alan bilim insanlarının çoğu mühendislik mezunu zaten.

Kimyacı yada fizikçi olup kimya/fizik alanlarında kariyer yapmak isteyen birinin gidip bu bölümleri doğrudan okumasına kesinlikle gerek yok. Mühendislik mezunu birisi istediği taktirde kimya/fizik alanlarında kariyer yapabilir ya da bu alanlarda uzmanlaşabilir. Gidip Nobel ödülü alan bilim insanlarına bakın çoğu mühendislik mezunu yani mühendis kökenli kişiler. Kimya/fizik bölümleri okumaya gerek yok! Ha çap yandan falan da yapılabilir ama ona da gerek yok. Mühendislik kökenli birisi bu konularda rahatlıkla çalışabilir. Zaten doğa bilimlerinin uygulamaları mühendisliktir. Yani çok da farklı şeyler değiller. Böylece hem işsiz kalma ihtimaliniz olmaz hem de rahatlıkla istediğiniz bilim dalına yönelirsiniz. Ha örneğin ben yine de kimya diploması isterim çünkü gidip öğretmenlik falan yapacam deniliyorsa o zaman git çap yandan falan yap aksi taktirde gerek bile yok böyle şeylere.

bilkent ve boğaziçi dışında temel bilim okunmaz. buna net eminim. çok iyi üniversiteler bile aşırı bayık geçen dakikalarla geçiyor

bunlardan sadece odtü fizik sağlam